A creative solution for the water crisis in Flint, Michigan | LaToya Ruby Frazier

50,891 views ・ 2019-12-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Didem Tari Gözden geçirme: Beyza Çınar
00:13
So, in 2016,
0
13230
2564
2016 yılında
Michigan, Flint'teki su kriziyle ilgili bir fotoğraf kompozisyonu
00:17
I was commissioned to produce a photo essay
1
17158
2532
00:19
about the water crisis in Flint, Michigan.
2
19714
3082
yapmak üzere görevlendirildim.
00:23
And that's been going on since 2014.
3
23783
2674
Bu, 2014'ten beri devam ediyor.
00:27
And I accepted the commission
4
27664
1797
Bu görevi,
00:29
with the idea that I would photograph three generations of women
5
29485
4441
krizle baş eden üç kuşak kadını fotoğraflayacak olmam düşüncesiyle
00:33
dealing with the crisis on a daily basis.
6
33950
3230
kabul ettim.
00:38
I was fortunate to meet two best friends,
7
38006
3897
Beni Flint'te gezdiren ve iki en yakın arkadaş olan
00:41
artists, activists and poets Amber Hasan and Shea Cobb,
8
41927
4968
sanatçı, aktivist ve şair Amber Hasan ve Shea Cobb ile
00:46
who took me around Flint.
9
46919
2007
tanıştığım için şanslıydım.
00:49
As a school bus driver, Shea Cobb became the central figure
10
49695
3686
Bir okul servis şoförü olan Shea Cobb
annesi Bayan Renée
00:53
of the photo essay,
11
53405
1155
00:54
along with her mother, Ms. Renée,
12
54584
1801
ve sekiz yaşındaki kızı Zion ile birlikte
00:56
and her eight-year-old daughter, Zion.
13
56409
2467
fotoğraf kompozisyonunun ana figürü oldu.
Takıntılı bir şekilde Shea'nın servis rotasını takip ettim.
00:59
I obsessively followed Shea's school bus routes.
14
59434
3469
01:03
And when Shea wasn't driving the bus,
15
63546
3190
Shea servisi sürmediği zamanlarda
01:06
she would be watching over Zion, making sure she was studying.
16
66760
3706
ders çalıştığından emin olmak için Zion'a göz kulak oluyordu.
01:11
I embedded myself in every intimate facet of Shea's life.
17
71093
4686
Shea'nın hayatının mahrem kesitlerinin tamamına kendimi gömdüm.
01:16
When Shea took me to Zion's school,
18
76304
2888
Shea, beni Zion'un okuluna götürdüğünde
01:19
and I saw the water fountains covered with signs that said,
19
79216
3413
"Kirli. İçmeyin."
levhaları ile kaplanmış olan su çeşmelerini gördüğümde
01:22
"Contaminated. Do not drink,"
20
82653
3162
01:25
I couldn't pick up my camera to photograph it.
21
85839
2706
fotoğrafını çekmek için kameramı alamadım.
01:29
It rocked me to the core to see that in America,
22
89006
3992
Amerika'da "Beyazlar" veya "Sadece siyahlar" yazan çeşmelerden
01:33
we can go from fountains that say "Whites" or "Blacks only,"
23
93022
4182
"Kirli su. İçmeyin." yazan bugünün çeşmelerine
01:37
to today seeing fountains that say,
24
97228
2413
01:39
"Contaminated water. Do not drink."
25
99665
3253
ulaşıldığını görmek beni derinden sarstı.
01:42
And somehow, that's acceptable?
26
102942
3215
Öyle ya da böyle, bu kabul edilebilir mi?
01:47
The residents in Flint have been forced to drink with,
27
107212
3716
Flint sakinleri, ölümcül lejyonella bakterileri ile enfekte olmuş su için,
01:50
cook with and bathe with bottled water,
28
110952
3157
ülkedeki en yüksek su faturalarını öderken
01:54
while paying the highest water bills in the country
29
114133
3095
bir yandan da içmek, yemek pişirmek ve banyo yapmak için
01:57
for water that is infected with deadly legionella bacteria.
30
117252
5103
şişelenmiş su kullanmak zorunda bırakılmıştı.
02:03
It was natural for me to go to Flint,
31
123156
2246
Flint'e gitmek benim için doğaldı,
02:05
because industrial pollution, bacteria-contaminated water
32
125426
4511
memleketim olan Braddock, Pensilvanya'da büyümüş olmam
02:09
were all too familiar for me growing up in my hometown, Braddock, Pennsylvania,
33
129961
5727
annemin de benim de kanser, lupus gibi otoimmün hastalıklarla
02:15
where my mother and I battled cancer
34
135712
3722
savaşmış olmamız sebebiyle
endüstriyel kirlilik, bakterilerle kirlenmiş sulara çok aşinaydım.
02:19
and autoimmune disorders like lupus.
35
139458
3010
02:23
Our 14-year collaboration, "The Notion of Family,"
36
143704
3603
14 yıllık iş birliğimiz olan "The Notion of Family"
02:27
was created out of our struggle to survive environmental racism,
37
147331
5341
çevresel ırkçılık,
sağlık hizmeti eşitsizliği,
02:32
healthcare inequity
38
152696
2064
Braddock'u ülkenin en yüksek astım ve bebek ölümü oranına sahip
02:34
and chemical emissions that were being deregulated
39
154784
3636
02:38
and released from the United States Steel Corporation,
40
158444
3921
kasabası hâline getiren,
02:42
making Braddock the town with the highest asthma and infant mortality rates
41
162389
6730
Birleşik Devletler Çelik Şirketi'nden devlet denetiminin kaldırılmasıyla salınan
kimyasal emisyonlardan kurtulma mücadelemizden şekillendi.
02:49
in the country.
42
169143
1150
02:51
From the Monongahela River to the Flint River,
43
171291
3381
Monongahela Nehri'nden Flint Nehri'ne
02:54
in the words of W.E.B. Du Bois,
44
174696
3404
W.E.B Du Bois'in deyişi ile
02:58
"The town, the whole valley, has turned its back upon the river.
45
178124
5415
"Kasaba, tüm vadi, sırtını nehre döndü.
03:04
It has used it as a sewer, as a drain,
46
184061
2793
Onu bir lağım, bir drenaj,
03:06
as a place for throwing their waste."
47
186878
2794
atıklarını atmak için bir yer olarak kullandılar."
03:11
General Motors has been cited for dumping chemicals in the Flint River
48
191442
4374
General Motors'un Flint Nehri'ne kimyasal madde döktüğünden bahsediliyor,
03:15
for decades.
49
195840
1252
onlarca yıldır.
03:18
When my photo essay "Flint is Family" came out in August of 2016,
50
198696
4793
"Flint Ailemizdir" adlı fotoğraf kompozisyonum
2016 yılının Ağustos ayında çıktığında
03:23
it was released to remind America
51
203513
1821
03:25
that although Flint was no longer headline news,
52
205358
3560
Flint artık haberlerde olmamasına rağmen
03:28
the water crisis was far from over.
53
208942
2333
Amerika'ya su krizinin bitmediğini hatırlatmak için yayınlanmıştı.
03:32
And, of course, I knew
54
212077
1373
Elbette biliyordum ki
03:33
it was going to take more than a series of photographs on my part
55
213474
4143
Vehicle City'deki insanlara çare getirmek
benim açımdan bir dizi fotoğraftan daha fazlasını gerektiriyordu.
03:37
to bring relief to the people in Vehicle City.
56
217641
3341
03:43
Shea and I bonded over our mothers and grandmothers.
57
223517
2968
Shea ile annelerimiz ve büyükannelerimiz üzerinden bağlanmıştık.
03:46
Amber and I bonded over our battles with lupus.
58
226509
3412
Amber ile ise, lupusa karşı savaşımız üzerinden bağlanmıştık.
03:49
Together, we decided to remain in each other's life
59
229945
3537
Birlikte, birbirimizin hayatında kalmaya
03:53
and continue our creative efforts.
60
233506
2738
ve yaratıcı çabalarımızı devam ettirmeye karar verdik.
03:57
In 2017, Shea and Amber cofounded artist collective The Sister Tour,
61
237061
6015
2017 yılında Shea ve Amber, misyonu Flint sanatçıları için
güvenli bir alan sağlamak olan sanatçı kolektifi The Sister Tour'u kurdu.
04:03
whose mission is to provide a safe space for Flint artists.
62
243100
3666
04:08
One year later,
63
248282
1151
Bir yıl sonra,
04:09
I mounted my solo exhibition, "Flint is Family,"
64
249457
3531
kişisel sergim "Flint Ailemizdir"i, burada, New York'ta,
04:13
here in New York City at Gavin Brown's Enterprise
65
253012
3637
West 127 Caddesi'nde yer alan
04:16
on West 127th Street.
66
256673
2578
Gavin Brown Enterprise'da düzenledim.
04:20
As the audience approaches the facade of the building,
67
260419
2999
Seyirciler binanın cephesine yaklaştıkça
04:23
they see a 30-foot billboard.
68
263442
1867
9 metrelik bir reklam panosu görürler.
04:25
The 30-foot billboard is made of three large color negatives
69
265903
3523
Üç büyük renk negatifinden oluşan 9 metrelik reklam panosu,
04:29
with the message "Water Is Life,"
70
269450
2429
The Sister Tour tarafından Nestle su şişeleri ile yazılmış
04:31
spelled out in Nestle water bottles by The Sister Tour.
71
271903
3938
"Su Hayattır" mesajını taşıyor.
04:36
Nestle, the largest water-bottling company in the world,
72
276442
4357
Dünyanın en büyük su şişeleme şirketi olan Nestle
04:40
pumps 400 gallons of water per minute out of aquifers in Lake Michigan,
73
280823
4943
Michigan Gölü'ndeki akiferlerden dakikada 1514 litre suyu
04:45
nearly free of charge.
74
285790
1754
neredeyse ücretsiz olarak pompalamaktadır.
04:48
The company also extracts millions of liters of water
75
288046
3507
Şirket ayrıca İlk Milletler rezervlerinden
04:51
from First Nation reservations,
76
291577
2714
milyonlarca litre su çıkarıyor,
04:54
while they have no access to clean water at all.
77
294315
3900
İlk Milletler'in ise temiz suya hiç erişimi yok.
04:59
This is a fundraiser print that I used to raise money
78
299242
3462
Bu, devam eden kriz konusunda insanları eğitmek amacıyla
05:02
to send The Sister Tour to different venues
79
302728
2992
The Sister Tour'u farklı yerlere göndermek için
05:05
to educate people on the ongoing crisis.
80
305744
2981
para topladığım bir bağış toplama baskısı.
05:09
I also continued to keep it in the public eye
81
309079
3611
Ayrıca ülke genelindeki kurumlara asılan
05:12
by producing countdown flags
82
312714
1584
geri sayım bayraklarını üreterek
05:14
that were raised on institutions across the country.
83
314322
3391
kamuoyunun gözü önünde tutmaya devam ettim.
05:18
This past June, Amber emailed me with the news
84
318095
3878
Geçtiğimiz haziran ayında Amber,
05:21
that Michigan's attorney general dropped all criminal charges
85
321997
3285
bana, Michigan başsavcısının, sekiz eyalet ve şehir çalışanının
05:25
in the Flint Water Crisis investigation,
86
325306
2690
cinayet kadar ciddi suçlamalarla karşı karşıya bulunduğu
05:28
where eight state and city employees
87
328020
2899
Flint Su Krizi soruşturmasındaki tüm suçlamaları
05:30
were facing charges as serious as manslaughter.
88
330943
3689
düşürdüğü haberini içeren bir e-posta gönderdi.
05:35
I could no longer idly stand by
89
335871
2555
Artık daha fazla kılımı kıpırdatmadan durup
05:38
and wait for the government to do its job.
90
338450
3242
hükümetin işini yapmasını bekleyemezdim.
05:42
Justice has been delayed,
91
342633
2896
Adalet gecikmişti
05:45
and justice has been denied.
92
345553
2056
ve adalet reddedilmişti.
05:48
It's been five years,
93
348149
1785
Beş yıl oldu,
05:49
and we're still waiting on justice for the men, women and children in Flint.
94
349958
4362
hâlâ Flint'teki erkekler, kadınlar ve çocuklar için adalet bekliyoruz.
05:56
I asked Amber, "What can I do?"
95
356030
2603
Amber'e "Ne yapabilirim?" diye sordum.
05:58
She told me about a man named Moses West that she met in Puerto Rico,
96
358657
5938
Bana Porto Riko'da tanıştığı Moses West adlı bir adamdan bahsetti;
06:04
who invented a 26,000-pound atmospheric water generator.
97
364619
6950
kendisi 11.793 kiloluk atmosferik su jeneratörü icat etmişti.
06:12
Amber took Moses to elected officials in the city of Flint.
98
372363
4444
Amber, Moses'i Flint şehrinin seçilmiş yetkililerine götürdü.
06:17
None of them seemed interested in bringing the machine for relief to Flint at all.
99
377617
5064
Hiçbiri Flint'e çare olacak makineyi getirmekle ilgileniyor gibi değildi.
06:24
Amber needed to get the machine from a military base in Texas
100
384966
4007
Amber'in, Teksas'taki askeri üssünden Flint'e kadar
06:28
all the way to Flint.
101
388997
1888
makineyi götürmesi gerekiyordu.
06:31
Nobody in Flint had that kind of money lying around.
102
391544
3881
Flint'teki hiç kimsenin kenarda duran böyle bir parası yoktu.
06:35
And it was at that point that I decided
103
395449
3530
O noktada
kişisel sergim "Flint Ailemizdir"in getirisi ile birlikte
06:39
to take the proceeds from my solo exhibition "Flint is Family,"
104
399003
4368
Robert Rauschenberg Vakfı'nın cömert bağışını almaya karar verdim
06:43
along with the generous match grant from the Robert Rauschenberg Foundation,
105
403395
5182
06:48
and sent it to Moses West.
106
408601
2476
ve Moses West'e gönderdim.
06:52
This past July,
107
412038
1944
Geçtiğimiz Temmuz ayında
06:54
Moses West and his atmospheric water generator arrived to Flint, Michigan,
108
414006
5215
Moses West ve atmosferik su jeneratörü,
06:59
on North Saginaw between Marengo and Pulaski,
109
419245
4440
Marengo ve Pulaski arasında yer alan Kuzey Saginaw'daki Flint, Michigan'a geldi
07:03
and is actually still there right now, operating.
110
423709
2867
ve hâlâ fiilen orada çalışıyor.
07:08
This community that sits three miles from downtown
111
428455
3690
Şehir merkezine 4,8 km uzaklıkta oturan bu topluluk
07:12
has been stripped of its schools,
112
432169
2981
okullarından,
sağlıklı marketlere erişimden
07:15
access to healthy grocery stores
113
435174
2334
ve temiz sudan yoksun bırakılmıştı.
07:17
and clean water.
114
437532
1696
07:19
Socially, it's viewed as a violent, poor community.
115
439252
3311
Sosyal olarak şiddet eğilimli, fakir bir topluluk olarak görülüyordu.
07:22
But I see something completely different.
116
442889
3118
Benim gördüğümse tamamen farklıydı.
07:27
Moses, an officer, Ranger, veteran,
117
447142
4984
Memur, korucu ve kıdemli olan Moses,
07:32
was very clear about his water rescue mission:
118
452150
4421
su kurtarma misyonu hakkında çok açıktı:
07:37
Bring relief of free, clean water to the people in Flint.
119
457964
3830
Flint'teki insanlara ücretsiz, temiz su ile refah getirmek.
07:42
Teach them how to use the machine,
120
462400
2175
Onlara makineyi nasıl kullanacaklarını,
07:44
teach them how to take care of it,
121
464599
1851
makineye nasıl bakacaklarını
07:46
and most importantly, take ownership of the machine.
122
466474
3533
daha da önemlisi, nasıl sahip olacaklarını öğretmek.
07:50
Tell everybody across the city to bring all their containers
123
470585
3960
Makine donma sıcaklığında nem çekmediği için
07:54
and come and take as much water as they can stock up on,
124
474569
4032
özellikle de kış mevsimi vurmadan önce,
07:58
especially before the winter season hits;
125
478625
2563
şehirdeki herkese tüm kaplarını alıp getirmelerini
08:01
the machine doesn't extract moisture in freezing temperatures.
126
481212
4008
ve istedikleri kadar su almalarını söylemek.
08:05
This technology pulls air through a high-volume air filter.
127
485815
5364
Bu teknoloji, yüksek hacimli bir hava filtresinden havayı çeker.
08:11
It mechanically creates condensation,
128
491556
3159
Mekanik olarak yoğuşma yaratır
08:14
which produces 2,000 gallons of water per day.
129
494739
4951
bu da günde 7570 litre su üretir.
08:20
Residents are free to walk up to the machine
130
500712
2055
Sakinler her gün 9:00 ile 20:00 arasında
08:22
anywhere between 9am and 8pm daily
131
502791
4921
makineye kadar yürüyüp
istedikleri kadar su almakta özgür,
08:27
and take as much as they want,
132
507736
1460
08:29
alleviating them from standing in long lines for bottled water.
133
509220
4349
bu ise şişelenmiş su için uzun kuyruklarda beklemelerini azaltmakta.
08:34
I've been at the machine, interviewing people, asking them,
134
514276
3158
Makineye gidip insanlarla röportaj yaptım ve onlara şunları sordum:
08:37
"What does it mean to see Moses and his machine in [your] community?"
135
517458
3722
"Musa'yı ve makinesini topluluğunuzda görmek ne anlama geliyor?"
08:41
And, "What has it been like living without access to clean water?"
136
521204
4080
"Temiz suya erişim olmadan yaşamak nasıl bir şeydi?"
08:46
Alita told me,
137
526173
1746
Alita bana dedi ki
08:47
"It's a miracle that God gave Moses the knowledge and technology
138
527943
5413
"Bize saf içme suyu sağlamak için
Tanrı'nın, Musa'ya bilgi ve teknolojiyi vermesi bir mucize."
08:53
to provide us with pure drinking water."
139
533380
3466
08:57
She also told me that prior to the machine coming,
140
537842
2970
Ayrıca makine gelmeden önce
09:00
she had severe headaches,
141
540836
1657
şiddetli baş ağrıları olduğunu,
09:02
and the water made her so sick to her stomach,
142
542517
2754
suyun onu midesine kadar hasta ettiğini
09:05
she couldn't eat.
143
545295
1404
ve yemek yiyemediğini söyledi.
09:08
Tina told me that the lead-contaminated water
144
548345
2968
Tina, kurşunla kirlenmiş suyun
09:11
made her hair fall out.
145
551337
1668
saçlarını döktüğünü söyledi.
09:13
Usually, she's weak and very light-headed.
146
553789
3558
Genellikle kendini zayıf ve çok güçsüz hissediyordu.
09:17
Since using the machine, she's had energy and strength.
147
557934
5294
Makineyi kullandığından beri ise enerjisi ve gücü vardı.
09:24
David, he was overwhelmed with joy that someone from Texas cared.
148
564911
5063
David, Teksas'tan birisi umursadığı için sevince boğulmuştu.
09:30
When he tasted the water, he thought to himself,
149
570330
2247
Suyun tadına baktığında kendi kendine
09:32
"Now, this is the way God intended water to be."
150
572601
3267
“İşte, Tanrı suyu böyle yapmayı hedeflemişti” diye düşündü.
09:37
He brings three seven-gallon containers to refill
151
577522
3528
Barbekü standında kullanmak üzere yeniden doldurmak için
09:41
to use at his barbecue stand.
152
581074
2147
üç tane 26 litrelik kaplar getiriyor.
09:45
Through creativity and solidarity,
153
585014
3706
Yaratıcılık ve dayanışma sayesinde
09:48
Amber Hasan, Shea Cobb,
154
588744
2936
Amber Hasan, Shea Cobb,
09:51
Tuklor Senegal, The Sister Tour,
155
591704
3254
Tuklor Senegal, The Sister Tour,
09:54
myself, the people of Flint,
156
594982
2738
ben, Flint halkı,
09:57
Dexter Moon, Moses West and his atmospheric water generator
157
597744
5393
Dexter Moon, Moses West ve atmosferik su jeneratörü
10:03
have been able to provide 120,000 gallons
158
603161
5349
454 bin litre ücretsiz,
10:08
of free, clean water.
159
608534
1721
temiz su temin edebildi.
10:10
(Applause)
160
610646
6064
(Alkışlar)
10:17
The people in Flint deserve access to clean water.
161
617146
3400
Flint halkı temiz suya erişimi hak ediyor.
10:20
Water is life.
162
620861
1851
Su hayattır.
10:22
It is the spirit that binds us
163
622736
2476
Bizi, hastalık, ölüm
10:25
from sickness, death and destruction.
164
625236
3084
ve yıkım karşısında bağlayan ruhtur.
10:29
Imagine how many millions of lives we could save
165
629228
3971
Kaç milyon hayat kurtarabileceğimizi hayal edin
10:33
if Moses's machine were in places like Newark, New Jersey,
166
633223
4393
eğer Moses'ın makinesi Newark, New Jersey,
10:37
South Africa
167
637640
1505
Güney Afrika
10:39
and India,
168
639169
1160
ve Hindistan gibi yerlerde
10:40
with compassion instead of profit motives.
169
640966
3677
kâr güdüsü yerine şefkatle kullanılırsa.
10:45
I loaded my camera,
170
645895
1944
Kameramı hazırladım,
10:47
I locked my focus,
171
647863
1436
odağımı kilitledim,
10:49
and I placed my finger over the shutter release,
172
649323
2500
Shea ve Zion ilk temiz sularını yudumlarken
10:51
as Shea and Zion went to take their first sip of clean water.
173
651847
4796
parmağımı deklanşöre yerleştirdim.
10:57
When the shutter released,
174
657215
1650
Deklanşöre bastığımda
10:58
I was overcome with a deep sense of joy and righteousness.
175
658889
5072
derin bir sevinç ve doğruluk hissine kapıldım.
11:04
When I sent Shea some of the photographs,
176
664953
2167
Shea'ya bazı fotoğrafları gönderdiğimde
11:07
she wrote,
177
667144
1362
bana şöyle yazdı:
11:08
"Thank you again for the light that you bring to my city."
178
668530
4325
"Şehrimize getirdiğin ışık için tekrar teşekkür ederim."
11:13
I immediately replied,
179
673363
2276
Hemen cevap verdim:
11:15
"The light was already there within you."
180
675663
2600
"Işık zaten içinizdeydi."
11:21
It's been four years since I've been photographing in Flint,
181
681239
4452
Flint'te fotoğraf çekmemin üzerinden dört yıl geçti,
11:25
and finally, I've been able to render a poetic justice.
182
685715
4919
nihayet, şairane bir adalet yaratmayı başarabildim.
11:32
No matter how dark a situation may be,
183
692048
4024
Bir durum ne kadar karanlık olursa olsun
11:36
a camera can extract the light and turn a negative into a positive.
184
696096
5888
bir kamera, ışığı öne çıkarıp negatifi pozitif hâle dönüştürebilir.
11:42
Thank you.
185
702477
1150
Teşekkürler.
11:43
(Applause)
186
703651
4182
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7