The global learning crisis -- and what to do about it | Amel Karboul

97,196 views ・ 2017-11-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: deniz dilan arslan Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
I'm the product of a bold leadership decision.
0
13160
2600
Ben, cesur bir yöneticilik kararının ürünüyüm.
00:16
After 1956, when Tunisia became independent,
1
16920
3976
1956 yılında, Tunus bağımsızlığını ilan ettikten sonra
00:20
our first president, Habib Bourguiba,
2
20920
2736
ilk başkanımız Habib Bourguiba
00:23
decided to invest 20 percent of the country's national budget
3
23680
3856
ülkenin ulusal bütçesinin yüzde 20'sini
00:27
in education.
4
27560
1576
eğitime ayırmaya karar verdi.
00:29
Yes, 20 percent,
5
29160
1576
Evet, yüzde 20'sini,
00:30
on the high end of the spectrum even by today's standards.
6
30760
3160
günümüz şartlarında dahi oldukça üst düzey bir oran.
00:34
Some people protested.
7
34480
1896
Bazıları bunu protesto etti.
00:36
What about infrastructure?
8
36400
1696
Peki ya altyapı?
00:38
What about electricity, roads and running water?
9
38120
3016
Ya da elektrik, yollar ve şebeke suyu?
00:41
Are these not important?
10
41160
1360
Bunlar önemli değil mi?
00:44
I would argue
11
44159
1457
Ben sahip olduğumuz
00:45
that the most important infrastructure we have are minds,
12
45640
3680
en önemli altyapının aklımız olduğunu,
00:50
educated minds.
13
50360
1280
eğitimli akıl olduğunu düşünüyorum.
00:53
President Bourguiba helped establish free, high-quality education
14
53280
6216
Başkan Bourguiba, her kız ve erkek için ücretsiz ve yüksek kaliteli eğitimin
00:59
for every boy and every girl.
15
59520
2320
kurulmasına yardım etti.
01:03
And together with millions of other Tunisians,
16
63760
3056
Ve ben de milyonlarca diğer Tunuslu ile beraber
01:06
I'm deeply indebted to that historic decision.
17
66840
2520
bu tarihi karara içtenlikle borçlu hissediyorum.
01:10
And that's what brought me here today,
18
70040
2120
Bugün burada olmamın nedeni bu.
01:13
because today, we are facing a global learning crisis.
19
73280
3920
Çünkü şu anda küresel bir öğrenme krizi ile karşı karşıyayız.
01:17
I call it learning crisis and not education crisis,
20
77840
3336
Ben buna öğrenme krizi diyorum, eğitim krizi değil,
01:21
because on top of the quarter of a billion children
21
81200
2936
çünkü günümüzde 250 milyondan fazla çocuk
01:24
who are out of school today,
22
84160
1600
okula gitmiyor.
01:26
even more, 330 million children,
23
86800
4056
Dahası, 330 milyon çocuk
01:30
are in school but failing to learn.
24
90880
2800
okulda olmalarına rağmen öğrenemiyorlar.
01:35
And if we do nothing,
25
95760
1816
Ve bir şey yapmazsak,
01:37
if nothing changes,
26
97600
1656
hiçbir şey değişmezse,
01:39
by 2030, just 13 years from now,
27
99280
3976
2030'a kadar, sadece 13 yıl sonra
01:43
half of the world's children and youth,
28
103280
3536
dünyadaki çocukların ve gençlerin yarısı,
01:46
half of 1.6 billion children and youth,
29
106840
4056
1.6 milyar çocuk ve gencin yarısı,
01:50
will be either out of school or failing to learn.
30
110920
2840
ya okula gitmeyecek ya da bir şey öğrenemeyecek.
01:58
So two years ago, I joined the Education Commission.
31
118240
3816
İki yıl önce Eğitim Komisyonu'na katıldım.
02:02
It's a commission brought together by former UK Prime Minister
32
122080
3736
Bu komisyon, İngiltere eski Başbakanı ve BM Küresel Eğitim Özel Temsilcisi
02:05
and UN Special Envoy for Global Education Gordon Brown.
33
125840
2920
Gordon Brown tarafından bir araya getirildi.
02:09
Our first task was to find out:
34
129960
2056
İlk görevimiz, öğrenim krizinin
02:12
How big is the learning crisis?
35
132040
1656
ne büyüklükte olduğunu
02:13
What's actually the scope of the problem?
36
133720
1960
sorunun kapsamının ne olduğunu bulmaktı.
02:16
Today we know:
37
136840
1456
Bugün biliyoruz ki,
02:18
half of the world's children by 2030
38
138320
3176
2030'a kadar dünyadaki çocukların yarısı
02:21
will be failing to learn.
39
141520
1320
öğrenmekte başarız olacak.
02:24
And that's how actually we discovered
40
144000
1936
Ve bu durum, dünyanın odağının sadece sınıflarda kaç kişi olduğunu,
02:25
that we need to change the world's focus from schooling to learning,
41
145960
4696
saymak yerine, kaç öğrenen olduğunu saymaya
02:30
from just counting how many bodies are in classrooms
42
150680
2736
okullu olmak yerine, öğrenime yönelmesi gerektiğini
02:33
to actually how many are learning.
43
153440
1680
anlamamızı sağladı.
02:36
And the second big task was,
44
156320
2000
İkinci asıl görevimiz ise,
02:39
can we do anything about this?
45
159520
1440
bu konuda bir şey yapabilir miyiz?
02:41
Can we do anything about this big, vast, silent,
46
161760
3416
Bu büyük, uçsuz bucaksız, sessiz ve belki de en çok ihmal edilen
02:45
maybe most-neglected international crisis?
47
165200
2880
uluslararası kriz için bir şey yapabilir miydik?
02:48
And what we found out is, we can.
48
168640
3176
Bulduğumuz sonuç ise, yapabiliriz!
02:51
It's actually amazing.
49
171840
1560
Bu gerçekten inanılmaz.
02:54
We can, for the first time,
50
174000
2176
İlk kez, sadece bir nesilde,
02:56
have every child in school and learning
51
176200
3616
okul ve öğrenme çağındaki
02:59
within just one generation.
52
179840
2360
tüm çocuklara yardım edebiliriz.
03:03
And we don't even have to really invent the wheel to do so.
53
183840
2800
Bunu yapmak için tekerleği icat etmemize de gerek yok.
03:07
We just need to learn from the best in class,
54
187600
3136
Sınıfın en iyisinden öğrenmemiz gerekiyordu.
03:10
but not any best in class --
55
190760
2296
Herhangi bir sınıfın en iyisinden değil
03:13
the best in your own class.
56
193080
1800
kendi sınıfınızın en iyisinden.
03:16
What we did is actually we looked at countries by income level:
57
196200
3736
Yaptığımız şey temelde ülkeleri gelir seviyelerine göre,
03:19
low-income, mid-income, high-income.
58
199960
2736
düşük, orta ve yüksek gelirli olarak incelemekti.
03:22
We looked at what the 25 percent fastest improvers in education do,
59
202720
4240
Eğitimde yüzde 25 hızlı gelişenlerin yaptıklarını inceledik.
03:27
and what we found out is
60
207760
1896
Bulduğumuz sonuç ise,
03:29
that if every country moves at the same rate as the fastest improvers
61
209680
4496
eğer her ülke, kendi gelir düzeyindeki
03:34
within their own income level,
62
214200
2456
en hızlı gelişenler oranında ilerlerse,
03:36
then within just one generation
63
216680
2376
sadece tek bir nesilde,
03:39
we can have every child in school and learning.
64
219080
2680
her çocuğu okula ve eğitime alabileceğimiz oldu.
03:43
Let me give you an example.
65
223880
2096
Size bir örnek vereyim.
Tunus'u örnek olarak alalım.
03:46
Let's take Tunisia for example.
66
226000
1936
03:47
We're not telling Tunisia, "You should move as fast as Finland."
67
227960
3776
Tunus'a "Finlandiya'nın hızında ilerlemelisin." demiyoruz.
03:51
No disrespect, Finland.
68
231760
1936
Finlandiya'ya saygısızlığımdan değil.
03:53
We're telling Tunisia,
69
233720
1376
Tunus'a
03:55
"Look at Vietnam."
70
235120
1336
"Vietnam'a bakın." diyoruz.
03:56
They spend similar amounts for primary and secondary pupils
71
236480
4336
Kişi başı GSYİH oranına göre
ikisi de ilk ve orta öğretim için benzer miktarda harcama yapıyor,
04:00
as percentage of GDP per capita,
72
240840
2296
04:03
but achieves today higher results.
73
243160
1840
ama Vietnam daha iyi sonuçlara ulaşıyor.
04:06
Vietnam introduced a standardized assessment for literacy and numeracy,
74
246440
3880
Vietnam sözel ve sayısal konularda standart bir değerlendirme başlattı,
04:11
teachers in Vietnam are better monitored than in other developing countries,
75
251120
4736
Vietnam'daki öğretmenler diğer gelişen ülkedekilere göre daha iyi gözlemlendi
04:15
and students' achievements are made public.
76
255880
2600
ve öğrenci başarıları halka açık hale getirildi.
04:20
And it shows in the results.
77
260000
1520
Ve bunun sonuçları ortada.
04:22
In the 2015 PISA --
78
262160
1936
2015 PISA'da,
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı,
04:24
Program for International Student Assessment --
79
264120
2656
04:26
Vietnam outperformed many wealthy economies,
80
266800
2816
Vietnam, Birleşmiş Devletler'in de içinde bulunduğu
04:29
including the United States.
81
269640
1879
birçok zengin ülkeyi geride bıraktı.
04:33
Now, if you're not an education expert,
82
273680
3016
Eğer bir eğitim uzmanı değilseniz,
04:36
you may ask, "What's new and different?
83
276720
1936
"Yeni ve farklı olan ne?" diyebilirsiniz.
04:38
Don't all countries track student progress and make those achievements public?"
84
278680
4440
"Tüm ülkeler öğrenci gelişimini takip edip başarıları halka açık hale getirmiyor mu?"
04:44
No. The sad answer is no.
85
284040
2936
Hayır. Maalesef hayır.
Bundan bir hayli uzaktayız.
04:47
We are very far from it.
86
287000
1560
04:49
Only half of the developing countries
87
289400
2496
Gelişen ülkelerin sadece yarısında
04:51
have systematic learning assessment at primary school,
88
291920
3016
ilkokulda sistematik bir öğrenme değerlendirmesi var,
04:54
and even less so at lower secondary school.
89
294960
2920
ve daha da azının orta öğretim için değerlendirmesi var.
04:59
So if we don't know
90
299080
3256
Yani eğer çocukların
05:02
if children are learning,
91
302360
1696
öğrenip öğrenmediğini bilmiyorsak,
05:04
how are teachers supposed to focus their attention on delivering results,
92
304080
3936
öğretmenler nasıl dikkatlerini sonuç teslim etmeye verebilir
05:08
and how are countries supposed to prioritize education spending
93
308040
3576
ve ülkeler gerçekten sonuç alabilmek için eğitim harcamalarını
05:11
actually to delivering results,
94
311640
1496
nasıl öncelikli hale getirebilir,
05:13
if they don't know if children are learning?
95
313160
2080
eğer eğitimden emin değillerse.
05:16
That's why the first big transformation
96
316600
3856
Tam da bu yüzden yatırım yapmadan önceki
05:20
before investing
97
320480
1776
ilk büyük değişim
05:22
is to make the education system deliver results.
98
322280
3200
eğitim sisteminin sonuç getirmesini sağlamak.
05:27
Because pouring more money into broken systems
99
327160
3736
Çünkü zaten bozulmuş sistemlere para harcamak
05:30
may only fund more inefficiencies.
100
330920
1920
ancak daha fazla yetersizliği para sağlamış olur.
05:34
And what deeply worries me --
101
334240
1816
Beni son derece endişelendiren ise
05:36
if children go to school and don't learn,
102
336080
3216
eğer çocuklar okula gider ve öğrenmezlerse
05:39
it devalues education,
103
339320
1736
eğitimin değeri azalır,
05:41
and it devalues spending on education,
104
341080
2176
bu da eğitime yatırımın değerini azaltır.
05:43
so that governments and political parties can say,
105
343280
2696
Böylece hükumetler ve siyasi partiler şöyle diyebilir:
"Eğitime çok fazla para harcıyoruz ama
05:46
"Oh, we are spending so much money on education,
106
346000
2256
05:48
but children are not learning.
107
348280
1456
çocuklar öğrenmiyor,
05:49
They don't have the right skills.
108
349760
1976
bunların gerekli becerileri yok.
05:51
Maybe we should spend less."
109
351760
1680
Belki de daha az harcamalıyız."
05:54
Now, improving current education systems to deliver results
110
354080
4616
Şu anda, sonuç vermek için gelişen mevcut eğitim sistemleri
05:58
is important, but won't be enough.
111
358720
2080
önemli, ama yeterli değil.
06:02
What about countries where we won't have enough qualified teachers?
112
362000
3176
Peki ya yeterince nitelikli öğretmenin olmadığı ülkeler?
06:05
Take Somalia, for example.
113
365200
1256
Somali, mesela.
06:06
If every student in Somalia became a teacher --
114
366480
3016
Eğer Somali'deki her öğrenci öğretmen olsa
06:09
every person who finishes tertiary education became a teacher --
115
369520
3096
- yükseköğretimi bitiren her bir kişi öğretmen olursa -
06:12
we won't have enough teachers.
116
372640
1429
yeterince öğretmenimiz olmayacak.
06:16
And what about children in refugee camps,
117
376160
3056
Peki mülteci kamplarındaki çocuklar,
06:19
or in very remote rural areas?
118
379240
2000
ya da uzak kırsal yerlerdekiler?
06:22
Take Filipe, for example.
119
382280
1440
Filipe, mesela.
06:24
Filipe lives in one of the thousands of communities
120
384480
3216
Filipe Amazon nehri kenarındaki on binlerce topluluktan
06:27
alongside the Amazonas rivers.
121
387720
2000
birinde yaşıyor.
06:30
His village of 78 people has 20 families.
122
390400
3280
78 kişilik köyünde 20 aile var.
06:34
Filipe and a fellow student
123
394680
1816
Sadece Filipe ve yakın arkadaşı
06:36
were the only two attending grade 11 in 2015.
124
396520
3080
2015 yılında 11. sınıfa katılabilen iki kişi.
06:41
Now, the Amazonas is a state in the northwest of Brazil.
125
401080
4016
Amazonas Brezilya'nın kuzeybatısında bir eyalet.
06:45
It's four and a half times the size of Germany,
126
405120
2616
Almanya'dan 4.5 kat daha büyük
06:47
and it's fully covered in jungle and rivers.
127
407760
2280
ve orman ve nehirlerle tamamen kaplı.
06:51
A decade ago, Filipe and his fellow student
128
411120
2816
10 yıl önce, Filipe ve arkadaşının
06:53
would have had just two alternatives:
129
413960
1800
ancak iki alternatifi olabilirdi:
06:57
moving to Manaus, the capital, or stopping studying altogether,
130
417000
4176
Başkent Manaus'a taşınmak ya da öğrenciliğe toptan son vermek,
07:01
which most of them did.
131
421200
1240
çoğunun yaptığı gibi.
07:04
In 2009, however, Brazil passed a new law
132
424600
3416
Ama 2009'da Brezilya yeni bir yasa geçirdi;
07:08
that made secondary education a guarantee for every Brazilian
133
428040
4536
bununla ortaöğrenim her Brezilyalı için garanti altına alındı
07:12
and an obligation for every state to implement this by 2016.
134
432600
3720
ve 2016'da bu yasa tüm eyaletler için zorunlu kılındı.
07:17
But giving access to high-quality education,
135
437600
3216
Ama Amazonas eyaletinde, yüksek nitelikli eğitime
07:20
you know, in the Amazonas state, is huge and expensive.
136
440840
2696
ulaşım sağlamak büyük ve pahalı bir iş.
07:23
How are you going to get, you know, math and science and history teachers
137
443560
3456
Tüm bu topluluklar için matematik, fen ve tarih
öğretmenleri nasıl bulacaksınız?
07:27
all over those communities?
138
447040
1336
07:28
And even if you find them,
139
448400
1616
Onları bulsanız bile
07:30
many of them would not want to move there.
140
450040
2040
çoğu oralara taşınmak istemeyecektir.
07:33
So faced with this impossible task,
141
453440
2536
Bu imkansız görevle karşılaşan
sivil görevliler ve devlet çalışanları
07:36
civil servants and state officials
142
456000
2336
07:38
developed amazing creativity and entrepreneurship.
143
458360
3000
inanılmaz bir yaratıcılık ve girişimcilik geliştirdiler.
07:42
They developed the media center solution.
144
462120
1976
Medya merkezi çözümünü geliştirdiler.
07:44
It works this way.
145
464120
1256
Bu şöyle çalışıyor:
07:45
You have specialized, trained content teachers in Manaus
146
465400
5416
Sizin Manaus'da uzmanlaşmış ve eğitimli öğretmenleriniz var,
07:50
delivering classroom via livestream
147
470840
2376
bunlar o dağınık topluluklardaki binden fazla sınıfa
07:53
to over a thousand classrooms in those scattered communities.
148
473240
3160
canlı yayın olarak ders veriyorlar.
07:57
Those classrooms have five to 25 students,
149
477160
3096
Bu sınıflarda 5 ve 25 arası öğrenci var,
08:00
and they're supported by a more generalist tutoring teacher
150
480280
3616
bu öğrenciler öğrenme ve gelişimleri için
08:03
for their learning and development.
151
483920
1680
kültürlü bir eğitmen tarafından destekleniyorlar.
08:06
The 60 content teachers in Manaus
152
486480
2336
Manaus'daki 60 ders öğretmeni
08:08
work with over 2,200 tutoring teachers in those communities
153
488840
5456
bu topluluklardaki 2.200'ün üzerindeki eğitmenle beraber
ders planlarını konulara ve zamana göre düzenlemek için çalışıyorlar.
08:14
to customize lesson plans to the context and time.
154
494320
2920
08:19
Now, why is this division
155
499440
1936
Neden ders öğretmeni ile
08:21
between content teacher and tutoring teacher important?
156
501400
3600
eğitmen arasındaki ayrım önemli?
08:26
First of all, as I told you, because in many countries,
157
506600
2616
Öncelikle, söylediğim gibi, bir sürü ülkede
08:29
we just don't have enough qualified teachers.
158
509240
2656
yeterince nitelikli öğretmenimiz olmadığı için.
08:31
But secondly also because teachers do too many things
159
511920
3296
Ama ikinci olarak, öğretmenler aslında eğitilmedikleri
08:35
they're either not trained for or not supposed to do.
160
515240
2520
ya da zaten yapmamaları gereken çok fazla şey yaptığı için.
08:39
Let's look at Chile, for example.
161
519040
1680
Şili'ye bakalım örneğin.
08:41
In Chile, for every doctor,
162
521560
2136
Şili'de her doktor başına
08:43
you have four and a half people,
163
523720
1935
dört buçuk hasta düşüyor
08:45
four and a half staff supporting them,
164
525679
2081
ve onları destekleyen dört buçuk personel var.
08:48
and Chile is on the low end of the spectrum here,
165
528520
5336
Ve burada Şili çizelgenin alt çizgisinde
08:53
because in developing countries, on average, every doctor
166
533880
2736
çünkü ortalamada gelişmekte olan ülkelerde
08:56
has 10 people supporting them.
167
536640
1600
her doktorun onları destekleyen 10 personeli var.
08:59
A teacher in Chile, however,
168
539720
1936
Diğer taraftan, Şili'de bir öğretmen
09:01
has less than half a person,
169
541680
2736
onları destekleyen, bir personelden de azına,
09:04
0.3 persons, supporting them.
170
544440
2600
0,3 personele sahip.
09:08
Imagine a hospital ward with 20, 40, 70 patients
171
548360
4376
20, 40, 70 hastası olan bir hastane hayal edin
09:12
and you have a doctor doing it all by themselves:
172
552760
3056
ve her şeyi kendisi yapan tek bir doktorunuz var.
09:15
no nurses, no medical assistants,
173
555840
2416
Hemşire yok, hasta bakıcı yok,
09:18
no one else.
174
558280
1200
kimse yok.
09:20
You will say this is absurd and impossible,
175
560360
2336
Bunun saçma ve imkansız olduğunu söyleceksiniz
09:22
but this is what teachers are doing all over the world every day
176
562720
3496
ama öğretmenler dünyanın her yerinde bunu her gün yapıyorlar,
09:26
with classrooms of 20, 40, or 70 students.
177
566240
2720
20, 40 ya da 70 öğrencilik sınıflarda.
09:30
So this division between content and tutoring teachers is amazing
178
570400
3616
Bu yüzden ders öğretmenleri ve eğitmenler arasındaki ayrım harika
09:34
because it is changing the paradigm of the teacher,
179
574040
2936
çünkü bu, öğretmen paradigmasını değiştiriyor.
Böylece herkes yapabileceğinin en iyisini yapıyor
09:37
so that each does what they can do best
180
577000
2216
09:39
and so that children are not just in school
181
579240
2216
ve çocuklar sadece okulda olmuyor,
09:41
but in school and learning.
182
581480
1600
okulda ve öğreniyor oluyorlar.
09:44
And some of these content teachers,
183
584640
1936
Ve bu ders öğretmenlerinden bazıları
09:46
they became celebrity teachers.
184
586600
2176
ünlü öğretmenlere dönüşebiliyor.
09:48
You know, some of them run for office,
185
588800
1856
Bazıları seçimlere adaylığını koyuyor
09:50
and they helped raise the status of the profession
186
590680
2816
ve işin statüsünü yükseltmeye yardımcı oluyorlar,
09:53
so that more students wanted to become teachers.
187
593520
2400
böylece daha fazla öğrenci öğretmen olmak istiyor.
09:57
And what I love about this example
188
597960
2016
Benim bu örnekte sevdiğim şeyse
öğretmen paradigmasını değiştirmenin ötesinde.
10:00
is beyond changing the paradigm of the teacher.
189
600000
3376
10:03
It teaches us how we can harness technology for learning.
190
603400
3000
Bize öğrenmek için teknolojiyi nasıl kullanacağımızı öğretiyor.
10:07
The live-streaming is bidirectional,
191
607400
2376
Canlı yayın iki yönlü,
10:09
so students like Filipe and others can present information back.
192
609800
3520
yani Filipe gibi öğrenciler geri bilgilendirimde bulunabiliyorlar.
10:14
And we know technology is not always perfect.
193
614360
2856
Biliyoruz ki teknoloji her zaman mükemmel değil.
10:17
You know, state officials expect
194
617240
1576
Devlet görevlileri her gün
10:18
between five to 15 percent of the classrooms
195
618840
2096
yüzde 5 ile 15 arasındaki canlı yayının
10:20
every day to be off live-stream
196
620960
2096
sel, kırık antenler ya da çalışmayan internet yüzünden
10:23
because of flood, broken antennas or internet not working.
197
623080
3200
çalışmadığını söylüyor.
10:27
And yet, Filipe is one of over 300,000 students
198
627160
4776
Yine de, Filipe medya merkezli çözümden yararlanan
10:31
that benefited from the media center solution
199
631960
2176
300.000 öğrenciden biri
10:34
and got access to postprimary education.
200
634160
2440
ve ilkokul sonrası eğitime erişimi var.
10:38
This is a living example
201
638120
1856
Bu, teknolojinin nasıl sadece bir
eklenti olmadığını, öğrenmeye esas olduğunu ve
10:40
how technology is not just an add-on
202
640000
2856
10:42
but can be central to learning and can help us bring school to children
203
642880
4616
okula öğrenciyi getiremiyorsak, öğrenciye okulu getirebilmemize yardım ettiğini
10:47
if we cannot bring children to school.
204
647520
2120
gösteren capcanlı bir örnek.
10:53
Now, I hear you.
205
653320
1456
Şimdi, ne dediğinizi duyuyorum.
10:54
You're going to say,
206
654800
1416
Diyeceksiniz ki:
10:56
"How are we going to implement this all over the world?"
207
656240
3216
"Bunu bütün dünyada nasıl uygulayacağız?"
10:59
I've been in government myself
208
659480
1536
Ben kendim hükümette çalıştım
11:01
and have seen how difficult it is even to implement the best ideas.
209
661040
4240
ve en iyi fikirleri bile uygulamanın ne kadar zor olduğunu gördüm.
11:06
So as a commission, we started two initiatives
210
666240
2896
Bu yüzden, komisyon olarak "Öğrenen Nesil"i
11:09
to make the "Learning Generation" a reality.
211
669160
2240
gerçekleştirmek için iki girişim başlattık
11:12
The first one is called the Pioneer Country Initiative.
212
672400
2600
İlki "Öncü Ülke Girişimi" olarak adlandırıldı.
11:15
Over 20 countries from Africa and Asia
213
675560
2536
Afrika ve Asya'da 20'nin üzerinde ülke
11:18
have committed to make education their priority
214
678120
2936
eğitimi öncelikleri yapmaya ve eğitim sistemlerini
11:21
and to transform their education systems to deliver results.
215
681080
3776
sonuç veren bir sistem üzerine kurmak için değiştirmeye kendilerini adadılar.
11:24
We've trained country leaders
216
684880
1416
Ülke liderlerine teslim yaklaşımı
11:26
in a methodology called the delivery approach.
217
686320
2776
denen bir metodolojiyle ilgili eğitim verdik.
11:29
What this does is basically two things.
218
689120
1896
Bu temelde iki şey yapıyor.
11:31
In the planning phase, we take everyone into a room --
219
691040
3296
Planlama aşamasında, herkesi bir odaya alıyoruz
11:34
teachers, teacher unions, parent associations,
220
694360
2416
- öğretmenler, öğretmen sendikaları, aile birlikleri,
11:36
government officials, NGOs, everyone --
221
696800
2536
hükümet gürevlileri, STK'lar, herkesi -
11:39
so that the reform and the solution we come up with
222
699360
2381
böylece getirdiğimiz reform ve çözüm
11:41
are shared by everyone and supported by everyone.
223
701765
2440
herkes tarafından paylaşılır ve desteklenir oluyor.
11:45
And in the second phase,
224
705320
1936
İkinci aşamada,
11:47
it does something special.
225
707280
2376
özel bir şey oluyor.
11:49
It's kind of a ruthless focus on follow-up.
226
709680
3240
Sürekliliğe olan amansızca odak.
11:54
So week by week you check,
227
714440
2856
Yani işlerin yapıldığını, yapılması gerekenin yapıldığını,
11:57
has that been done, what was supposed to be done,
228
717320
2656
hafta hafta kontrol ediyorsunuz,
12:00
and even sometimes sending a person physically to the district or school
229
720000
4616
hatta bazen işin yapıldığını ummaktansa, işi kontrol etmek için
12:04
to check that versus just hoping that it happened.
230
724640
3960
birini okula ya da mahalleye gönderiyorsunuz.
12:09
It may sound for many common sense,
231
729960
2416
Çoğuna bu sıradan bir şeymiş gibi gelebilir,
12:12
but it's not common practice,
232
732400
1496
ama yaygın bir uygulama değil
12:13
and that's why actually many reforms fail.
233
733920
2160
ve aslında bir sürü reform böyle başarısız oluyor.
12:18
It has been piloted in Tanzania,
234
738040
1920
Tanzanya'da bu program denendi
12:20
and there the pass rate for students in secondary education
235
740720
5576
ve orada orta öğretimdeki çocukların sınıf geçme oranı
12:26
was increased by 50 percent in just over two years.
236
746320
4080
sadece iki yılda yüzde 50'nin üstüne çıktı.
12:32
Now, the next initiative to make the Learning Generation a reality
237
752960
3576
Şimdi, Öğrenen Nesil'i gerçekleştirmek için sıradaki girişim finansman.
12:36
is financing. Who's going to pay for this?
238
756560
2360
Bunu kim karşılayacak?
12:40
So we believe and argue
239
760040
1416
Biz yerel finansmanın eğitim yatırımında
12:41
that domestic financing has to be the backbone of education investment.
240
761480
3760
belkemiği olması gerektiğine inanıyoruz ve bunu tartışıyoruz.
12:45
Do you remember when I told you about Vietnam earlier
241
765680
2576
Size daha önce Vietnam'dan bahsetmiştim,
12:48
outperforming the United States in PISA?
242
768280
2400
Birleşik Devletleri PISA'da geride bırakmıştı.
12:51
That's due to a better education system,
243
771240
2136
Bunun nedeni daha iyi bir eğitim sistemi,
12:53
but also to Vietnam increasing their investment
244
773400
2576
ama aynı zamanda Vietnam'ın 20 yıl içinde yatırımını
ulusal bütçenin yüzde yedisinden yüzde 20'sine çıkarmasıdır da.
12:56
from seven to 20 percent of their national budget in two decades.
245
776000
3560
13:01
But what happens if countries want to borrow money for education?
246
781160
3080
Peki ülkeler eğitim için borç almak isterlerse ne olur?
13:04
If you wanted to borrow money to build a bridge or a road,
247
784960
3216
Eğer bir köprü ya da yol yapmak için borç almak isterseniz
13:08
it's quite easy and straightforward,
248
788200
2176
bu oldukça kolay ve dolambaçsız
13:10
but not for education.
249
790400
1440
ama eğitim için değil.
13:12
It's easier to make a shiny picture of a bridge and show it to everyone
250
792680
4016
Bir köprünün süslü bir fotoğrafını çekmek ve herkese göstermek
13:16
than one of an educated mind.
251
796720
2576
eğitilmiş bir zihni göstermekten daha kolay.
13:19
That's kind of a longer term commitment.
252
799320
2120
Bu bir şekilde uzun vadeli bir yükümlülük.
13:22
So we came up with a solution
253
802555
1381
Bu yüzden bir çözümle geldik,
13:23
to help countries escape the middle income trap,
254
803960
3176
yeterince fakir olmadıkları ya da artık fakir olmadıkları için
13:27
countries that are not poor enough or not poor, thankfully, anymore,
255
807160
4216
hibelerden ve faizsiz borç sisteminden yararlanamayan ülkelerin
13:31
that cannot profit from grants or interest-free loans,
256
811400
3496
orta gelir tuzağından kaçmalarına yardım etmek için
13:34
and they're not rich enough
257
814920
1496
ve yeterince zengin değillerse
13:36
to be able to have attractive interests on their loans.
258
816440
2600
borçlarının faizlerinin cazip olabilmesi için.
13:39
So we're pooling donor money in a finance facility for education,
259
819920
3936
Yani bağış paralarını bir finans tesisindeki havuzda topluyoruz,
13:43
which will provide more finance for education.
260
823880
2376
bu da eğitime daha fazla gelir sağlıyor.
13:46
We will subsidize, or even eliminate completely,
261
826280
3256
Borçların faiz ödemelerini biz destekleyeceğiz,
13:49
interest payments on the loans
262
829560
1936
hatta tamamen ortadan kaldıracağız.
13:51
so that countries that commit to reforms
263
831520
2296
Böylece reformları yapmaya karar vermiş ülkeler
13:53
can borrow money,
264
833840
1656
borç alabilecekler,
13:55
reform their education system, and pay this money over time
265
835520
3456
bir taraftan daha iyi eğitilmiş bir nüfustan yararlanırken
eğitim sistemlerini tekrar düzenleyecek ve parayı zamanla ödeyecekler.
13:59
while benefiting from a better-educated population.
266
839000
2560
14:03
This solution has been recognized in the last G20 meeting in Germany,
267
843000
4576
Bu çözüm Almanya'daki geçtiğimiz G20 toplantısında tanındı
14:07
and so finally today education is on the international agenda.
268
847600
4000
ve sonunda, günümüzde eğitim uluslararası gündemde.
14:14
But let me bring this back to the personal level,
269
854160
2320
Ama şimdi kişisel hikayeme dönmeme izin verin
14:17
because this is where the impact lands.
270
857520
2000
çünkü etkinin yere ayak bastığı nokta burası.
14:21
Without that decision to invest a young country's budget,
271
861120
4176
Genç bir ülkenin bütçesinin yüzde 20'sini
14:25
20 percent of a young country's budget in education,
272
865320
3616
eğitime yatırma kararı olmasaydı,
14:28
I would have never been able to go to school,
273
868960
3136
okula hiçbir zaman gitmiş olmayacaktım.
Bırakın 2014'te
14:32
let alone in 2014
274
872120
2016
14:34
becoming a minister in the government
275
874160
1896
geçiş aşamasını başarıyla bitirmiş
14:36
that successfully ended the transition phase.
276
876080
2160
hükümette bakan olmayı.
14:39
Tunisia's Nobel Peace Prize in 2015
277
879480
2696
2015'deki Tunus'un Nobel Barış Ödülü
14:42
as the only democracy that emerged from the Arab Spring
278
882200
3376
Arab Baharı'ndan ortaya çıkan tek demokrasi olmasıyla
14:45
is a legacy to that bold leadership decision.
279
885600
2560
o gözüpek liderlik kararının mirasıdır.
14:50
Education is the civil rights struggle,
280
890440
2776
Eğitim bir sivil haklar mücadelesidir,
14:53
it's the human rights struggle of our generation.
281
893240
2560
bizim neslimizin insan hakları mücadelesidir.
14:56
Quality education for all:
282
896640
2016
Herkes için nitelikli eğitim:
14:58
that's the freedom fight that we've got to win.
283
898680
2720
bu kazanmamız gereken bir özgürlük savaşı.
15:03
Thank you.
284
903160
1216
Teşekkürler.
15:04
(Applause)
285
904400
3640
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7