Are you more likely to explode or freeze in space? - Tejal Gala

199,389 views ・ 2024-08-29

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Elif Usta Gözden geçirme: Suat Utku Merter
00:07
Due to an unfortunate teleportation malfunction,
0
7003
3754
Talihsiz bir ışınlanma arızası nedeniyle,
00:10
this mad scientist has just found himself in the vacuum of space.
1
10757
4504
bu çılgın bilim adamı kendini uzayın boşluğunda buldu.
00:15
With no oxygen, he might be tempted to hold his breath,
2
15511
3462
Oksijensiz kalınca nefesini tutmak cazip görünebilir
00:18
but this would only accelerate his demise.
3
18973
3045
ama bu sadece ölümünü hızlandıracaktır.
00:22
The air in his lungs is desperate to expand,
4
22435
3253
Akciğerlerindeki hava çaresizce genişlemeye çalışıyor
00:25
so if he doesn't release it right away, his lungs will rupture.
5
25688
4046
bu yüzden hemen serbest bırakmazsa akciğerleri parçalanacak.
00:30
Our poor professor quickly exhales,
6
30151
2461
Zavallı profesörümüz çabucak nefesini veriyor
00:32
and his skin’s tensile strength prevents the rest of his body from bursting,
7
32612
4296
ve cildinin gerilim kuvveti vücudunun geri kalanının patlamasını engelliyor,
00:37
but things are still looking grim.
8
37033
2586
ama işler hala ümitsiz görünüyor.
00:39
Without surrounding air pressure,
9
39952
1836
Çevreleyen hava basıncı olmadan,
00:41
his bodily fluids begin to vaporize in a process called ebullism.
10
41788
4587
vücut sıvıları ebolizm adı verilen bir süreçte buharlaşmaya başlar.
00:46
His skin swells, moist surfaces like his eyes start to boil,
11
46459
4296
Derisi şişer, gözleri gibi nemli yüzeyler kaynamaya başlar
00:50
and bubbles form within his vessels, obstructing blood flow.
12
50755
4296
ve damarlarında kan akışını engelleyen kabarcıklar oluşur.
00:55
This is all exceptionally painful,
13
55510
2502
Bunların hepsi son derece acı verici
00:58
but while these nightmarish effects will take roughly 90 seconds
14
58012
3670
ancak bu kabus gibi etkilerin ölümcül sonuçlarına ulaşması
01:01
to reach their deadly conclusion,
15
61682
2086
yaklaşık 90 saniye sürecek olsa da,
01:03
he’ll mercifully pass out from lack of oxygen
16
63768
2919
uzaya vardıktan sonra yaklaşık 15 saniye içinde
01:06
within about 15 seconds of arriving.
17
66687
2628
oksijen eksikliğinden neyse ki kendinden geçecektir.
01:09
And even though space is barely above the temperature of absolute zero,
18
69524
3878
Ve uzay mutlak sıfır sıcaklığının biraz üstünde olsa da
01:13
our scientist won’t die by freezing.
19
73402
2503
bilim adamımız donarak ölmeyecek.
01:16
Because unlike on Earth, where body heat can transfer to molecules
20
76072
3628
Çünkü vücut ısısının ortamdaki moleküllere aktarılabildiği Dünya’dan
01:19
in the environment,
21
79700
1127
farklı olarak,
01:20
in space it can only leave by slowly radiating away.
22
80827
4045
uzayda sadece yavaşça yayılarak uzaklaşabilir.
01:25
It'll take hours before our professor becomes a human popsicle,
23
85414
4046
Profesörümüzün buzlu dondurma haline gelmesi saatler alacak
01:29
and by then, he’ll have perished a long time ago.
24
89460
3504
ve o zamana kadar çoktan ölmüş olacak.
01:33
Now, had our scientist planned his teleportation to space,
25
93548
4588
Bilim adamımız uzaya ışınlanmasını planlasaydı,
01:38
he certainly would have dressed for the occasion.
26
98136
2502
kesinlikle duruma uygun giyinirdi.
01:41
Let's imagine he arrived in a spacesuit instead.
27
101013
3129
Uzaya bir uzay giysisiyle geldiğini hayal edelim.
01:44
The suit’s pressurized air protects his body from ebullism,
28
104350
3837
Elbisenin basınçlı havası vücudunu ebolizmden korur,
01:48
its oxygen tank keeps him breathing,
29
108187
2211
oksijen deposu nefes almasını sağlar
01:50
and the insulation prevents him from freezing.
30
110398
2627
ve yalıtım donmasını engeller.
01:53
But although these features thwart an immediate tragedy,
31
113317
3504
Ancak bu özellikler ani bir trajediye engel olsa da,
01:56
space is still an incredibly dangerous place.
32
116821
3503
uzay yine de son derecede tehlikeli bir yerdir.
02:00
Outside the shield of Earth's atmosphere and magnetosphere,
33
120616
3462
Dünya’nın atmosfer ve manyetosfer kalkanının dışında kalan
bilim adamımız,
02:04
our scientist is bombarded by galactic cosmic rays—
34
124078
3796
uzak süpernovalardan geldiğine inanılan bir radyasyon biçimi olan
02:07
a form of radiation believed to come from distant supernovas.
35
127874
3962
galaktik kozmik ışınlar tarafından bombardımana tutulur.
02:11
If he's exceptionally unlucky,
36
131961
2002
Son derece şanssızsa,
02:13
he might be hit by solar energetic particles expelled from the Sun.
37
133963
4504
Güneş’ten yayılan enerji parçacıkları tarafından vurulabilir.
02:18
Both these forms of ionizing radiation
38
138593
2794
İyonlaştırıcı radyasyonun bu iki formu da
02:21
effortlessly pass through the scientist’s suit,
39
141387
2628
bilim adamının kıyafetinden zahmetsizce geçerek
02:24
damaging his DNA and increasing his risk of cancer.
40
144015
3753
DNA’sına zarar verir ve kanser riskini artırır.
02:28
But let's say our mad scientist isn't so mad at all.
41
148269
3879
Ama diyelim ki çılgın bilim adamımız o kadar da çılgın değil.
02:32
He’s planned a month-long research expedition,
42
152148
2794
İçinde yaşayacağı son teknoloji bir uzay aracıyla birlikte
02:34
complete with a cutting-edge spacecraft to live in.
43
154942
2878
bir ay sürecek bir araştırma gezisi planladı.
02:37
This structure protects him from low air pressure and temperature,
44
157987
3337
Bu yapı onu düşük hava basıncı ve sıcaklığının yanı sıra
02:41
as well as some of the radiation bouncing around space.
45
161324
2794
uzayda seken radyasyonun bir kısmından korur.
02:44
But even here, he's vulnerable to certain changes.
46
164202
3044
Ama burada bile, bazı değişimlere karşı savunmasızdır.
02:47
In addition to experiencing motion sickness and sleep disturbances,
47
167288
4004
Hareket hastalığı ve uyku bozuklukları yaşamasının yanı sıra,
02:51
microgravity changes the distribution of his blood and cerebrospinal fluid,
48
171292
5339
mikro yerçekimi kanının ve beyin omurilik sıvısının dağılımını değiştirir
02:56
shifting roughly half a gallon of internal fluids to his upper body.
49
176839
4380
ve kabaca iki litre iç sıvıyı üst vücuduna kaydırır.
03:01
As the weeks pass, his brain engorges and the sheath of his optic nerve swells.
50
181427
5422
Haftalar geçtikçe beyni kanla dolar ve optik sinirinin kılıfı şişer.
03:06
This not only compresses his pituitary gland, but flattens the back of his eyes,
51
186974
4421
Bu hipofiz bezini sıkıştırmakla kalmaz, gözlerinin arkasını da düzleştirir
03:11
impairing close distance vision.
52
191395
2378
ve yakın mesafeli görüşü bozar.
03:14
Having very little gravity to work against also causes muscles and bones
53
194148
4338
Çok az yer çekimiyle hareket etmesi de
vücudundaki tüm kasların ve kemiklerin yavaş yavaş kütle kaybetmesine neden olur.
03:18
all over his body to gradually lose mass.
54
198486
3086
03:21
And when bones break down, they release minerals like calcium.
55
201614
3962
Ve kemikler kırıldığında, kalsiyum gibi mineralleri açığa çıkarırlar.
03:25
So our professor might get kidney stones too.
56
205576
3003
Yani profesörümüzde böbrek taşı da olabilir.
03:28
Diet and exercise can help reduce the deterioration of his bones and muscles,
57
208913
4588
Diyet ve egzersiz,
kemiklerinin ve kaslarının kötüleşmesini azaltmaya yardımcı olabilir,
03:33
but it’s harder to address the potential damage to his mental health
58
213501
3503
ancak sevdiklerinden uzakta,
küçük bir uzay aracında hapsolmaktan kaynaklanan
03:37
that comes from being confined to a tiny spacecraft,
59
217004
3629
zihinsel sağlığına verilen potansiyel hasarı gidermek daha zordur.
03:40
far away from his loved ones.
60
220633
2085
03:43
Thankfully, this isn’t a one-way trip, and after a month in space,
61
223094
4171
Neyse ki, bu tek yönlü bir yolculuk değil ve uzayda geçen bir ay sonra
03:47
our adventurer happily teleports home.
62
227265
2544
maceraperestimiz mutlu bir şekilde eve ışınlanır.
03:49
However, his journey has left him with some lasting effects.
63
229892
4171
Ancak bu yolculuğu onda bazı kalıcı etkiler bıraktı.
03:54
Back under Earth’s gravity, it’s initially hard to stand without fainting.
64
234272
4713
Dünya’nın yerçekimine geri dönüldüğünde,
bayılmadan ayakta durmak başlangıçta zordur.
03:59
It takes a few days for his fluids to redistribute back to normal,
65
239151
3587
Vücut sıvılarının normale dönmesi birkaç gün sürer
04:02
and it'll be months before his muscles completely regain their strength.
66
242863
4088
ve kaslarının güçlerini tamamen geri kazanması aylar alacaktır.
04:07
Meanwhile, full restoration of bone density will take at least a year.
67
247285
4421
Ayrıca, kemik yoğunluğunun tam olarak geri kazanılması en az bir yıl sürecektir.
04:11
His vision might take several years to recover,
68
251831
2836
Görme yetisinin iyileşmesi birkaç yıl sürebilir
04:14
and it may never return to normal.
69
254667
2544
ve asla normale dönemeyebilir.
04:17
There’s still a lot waiting to be discovered about how space travel
70
257920
3837
Uzay yolculuğunun kısa ve uzun vadede
insan sağlığını nasıl etkilediği hakkında
04:21
impacts human health in the short and long term.
71
261757
3420
keşfedilmeyi bekleyen hâlâ çok şey var.
04:25
So for now, our scientist is content to use his teleporter for its original—
72
265261
5130
Bu yüzden şimdilik, bilim adamımız ışınlayıcısını
asıl ve çok daha güvenli amaçları için kullanmaktan memnun.
04:30
and much safer— intended purpose.
73
270391
2878
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7