Illuminating photography: From camera obscura to camera phone - Eva Timothy

Transcriber: Andrea McDonough Reviewer: Bedirhan Cinar

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Yunus ASIK

Let me guess,

Durun tahmin edeyim;

you've got Facebook albums full of photos.

Facebook'ta fotoğraflarla dolu albümleriniz var.

You have photos on your computer desktop,

Bilgisayarınızın masa üstünde fotoğraflar var

on your mobile phone,

ve cep telefonunuzda,

on your bedroom wall.

yatak odanızın duvarında da.

You see photos in magazines and newspapers,

Dergilerde ve gazetelerde fotoğraflar görüyorsunuz,

on the side of buses,

otobüslerin üstünde de

and of course, in your family albums.

ve tabii ki, aile albümlerinizde.

We take photos for granted in a major way.

Fotoğrafların değerini, fazlasıyla bilmiyoruz.

But, creating a picture

Fakat, fotoğrafını

that looked exactly like the person or thing

çektiğiniz insana ya da nesneye tamamen

that you were photographing wasn't always obvious.

benzeyen bir resim yaratmak, her zaman olan bir şey değildi.

In fact, in the past, it was a big mystery.

Aslında, geçmişte, bu büyük bir gizemdi.

How could you, in essence,

Aynada yansımanızı alıp

take your reflection in the mirror

onun orada donmasını

and freeze it in there?

nasıl sağlardınız?

In the 9th century,

9. yüzyılda,

the Arab scientist Alhazen

Arap bilim adamı Alhazen,

had come up with the idea

karanlık odayı kullanma

of using the camera obscura,

fikrini ortaya attı ve bu kamera,

which was literally a dark room, or box,

bir yanında ışığın geçmesini sağlayan ufak bir

with a single, small hole in one side that let light through.

deliği olan karanlık bir oda ya da kutuydu.

This would project the image outside into the wall inside.

Bu, dışarıdaki görüntüyü, içerideki duvara yansıtacaktı.

During the Renaissance,

Rönesans esnasında,

artists like Leonardo DaVinci used this method

Leonardo DaVinci gibi sanatçılar, düz bir yüzeyin üzerine

to introduce 3-D scenes onto a flat plane

3 boyutlu sahneleri yansıtmak ve perspektif gibi şeyleri daha kolay

so that they could copy things,

bir şekilde çoğaltmak için

like perspective, more easily.

bu metodu kullandılar.

In 1724, Johann Heinrich Schultz discovered

1724 yılında Johann Heinrich Schultz,

that exposing certain silver compounds to light

belirli gümüş bileşimleri ışığa maruz bırakmanın, onların

altered their appearance

görüntülerini değiştirdiğini ve

and left marks wherever the light touched.

ışığın değdiği yerlerde izler bıraktığını keşfetti.

Essentially, Schultz found a way to record the images

Schultz, Alhazen'in yansıtmayı başardığı görüntüleri

that Alhazen was able to project,

kısa süreliğine kaydetmenin

but only for a little while.

bir yolunu buldu.

Schultz's images disappeared soon after he had made them.

Schultz görüntüleri elde ettikten sonra, görüntüler kayboluyordu.

It wasn't until 1839 that people figured out

1839'a dek insanlar, ışığa maruz bırakıldıktan

how to project images onto light-sensitive surfaces

sonra görüntüyü, ışığa duyarlı yüzeylere

that would retain the image after exposure,

nasıl yansıtacaklarını çözemediler ve

and thus, photography was born.

sonrasında, fotoğraf doğdu.

At that point, it was mostly two inventors

Bu noktada, fotoğrafı en iyi şekilde

who fought for the best way to make photos.

üretmenin yolunu arayan iki mucit vardı.

One was British scientist Henry Fox Talbot,

Bir tanesi, kalotip sürecinde kâğıt kullanan

whose calotype process used paper

ve tek bir negatiften birçok kopya üreten

and allowed many copies to be made

İngiliz bilim adamı

from a single negative.

Henry Fox Talbot.

The other inventor, Louis Daguerre,

Diğer mucit, Louis Daguerre, Parisli

was an artist and chemist in France.

bir sanatçı ve kimyagerdi.

He developed something called a daguerreotype,

Dagerreyotipi adında, gümüş levha kullanan

which used a silvered plate

ve daha keskin bir görüntü üreten

and which produced a sharper image.

bir şey geliştirdi.

But the daguerreotype could only make positive images

Fakat dagerreyotipi yalnızca pozitif görüntü üretebiliyordu

so copies had to be made by taking another photo.

ve kopya da, başka bir fotoğraf çekerek elde edilebiliyordu.

In the end, the daguerreotype won out

Sonucunda, devlet onu ücretsiz olarak mevcut kıldığı için,

as the first commercially successful photographic process

dagerreyotipi, ticari olarak en başarılı olan ilk fotoğraf

mostly because the government made it freely available to the public.

süreci olarak diğerine üstün geldi.

So now that photography was available,

Artık fotoğrafçılık herkes için mevcut

getting a picture of yourself would be a snap, right?

bir şey olduğuna göre, kendi fotoğrafınızı çekebilirdiniz, değil mi?

Well, not exactly!

Pekâlâ, pek sayılmaz!

This process still required a whole dark room

Bu süreç hâlâ, makinenin konumunda, tamamen

at the location of the photograph,

karanlık bir oda gerektiriyordu ve

which was a big hassle.

bu da büyük bir zorluktu.

Picture the early photographers lugging

Eski fotoğrafçıların, fotoğraf çekmek istedikleri

enormous trailers with all their equipment

yerlere, tüm ekipmanlarını dev

wherever they wanted to take a picture.

arabalarla taşıdıklarını düşünün.

Not only that, but the early processes

Yalnızca bu değil, eski zamanlarda

had extremely long exposure times.

oldukça uzun pozlama süreleri vardı.

To get a good photo, you would have to stand perfectly still

İyi bir fotoğraf çekebilmek için, iki dakika kadar sabit

for up to two minutes!

durmanız gerekiyordu!

This led to development of inventions like

Bu da, sizin arkanızda gizlenerek

the head holder,

kafanızı destekleyen,

a wire frame that would hide behind you

tel bir çerçeve olan kafa tutucu gibi icatların

while supporting your head.

gelişmesine yol açtı.

It's also why you don't see people smiling

Ayrıca eski fotoğraflarda insanların gülümsememelerinin

in early photographs.

nedeni de bu.

It's not that life was that bad,

Yani hayat kötü değildi, yalnızca, birkaç saniyeden

it was just hard to keep a steady grin

fazla sabit bir şekilde gülümsemek zordu

for more than a few seconds,

ve insanlar da,

so people opted for a straight-faced look.

ifadesiz bir görüntüyü tercih ediyorlardı.

And then George Eastman came along.

Daha sonra George Eastman geldi.

Eastman believed that everyone

Eastman, herkesin fotoğraf makinesine

should have access to photography,

erişiminin olması gerektiğine inanıyordu

and he spent many late nights

ve kuru disk fotoğraf

mixing chemicals in his mother's kitchen

sürecini başarabilmek için, gecelerini annesinin

to try to achieve a dry plate photographic process.

mutfağında kimyasalları karıştırarak geçirdi.

This would allow exposed negatives

Bu, pozlanmış negatiflerin saklanmasını

to be stored and developed later

ve daha sonra, ıslak diskler gerektiren

at a more convenient place

karanlık odalara taşımak yerine,

instead of carting those dark rooms,

daha uygun bir yerde banyo

necessary for wet plates, around.

edilmelerini sağladı.

After starting a business,

Eastman, ilkin kuru diskler

which initially made dry plates,

üreten bir işe başladıktan sonra,

Eastman eventually discovered plastic roll film

en sonunda portatif, ucuz fotoğraf makinelerine

that would fit in hand-held, inexpensive cameras.

uyabilecek plastik rulo filmi keşfetti.

These cameras sold by the millions under the tag line,

Milyonlarca insan bu makineleri tek bir slogan altında satıyordu,

"You push the button,

"Siz düğmeye basıyorsunuz,

we do the rest."

gerisini biz hallediyoruz."

While Eastman was largely responsible

Eastman, fotoğrafçılığın evrensel bir uğraş

for making photography a universal pastime,

hâline gelmesinden büyük ölçüde sorumlu olsa da,

even he could not have dreamed of the ways

o zamandan beri fotoğrafın dünyayı şekillendirdiği

photography had since shaped the world.

biçimleri kendisi bile hayal edemezdi.

It's now estimated that over 380 billion photographs

Şu anda, her yıl toplamda neredeyse 380 milyar fotoğraf çekildiği

are taken each year.

tahmin ediliyor.

That's more photographs each day

Bu, fotoğraf icat edildikten sonraki

than were taken in the first hundred years

ilk yüz yıl içinde her gün çektiğimiz fotoğraf

after photography was invented.

sayısından daha fazla.

Say cheese!

Gülümseyin!