What's hidden among the tallest trees on Earth? - Wendell Oshiro

Dünya'daki en yüksek ağaçların arasında neler saklı? - Wendell Oshiro

814,307 views

2014-08-05 ・ TED-Ed


New videos

What's hidden among the tallest trees on Earth? - Wendell Oshiro

Dünya'daki en yüksek ağaçların arasında neler saklı? - Wendell Oshiro

814,307 views ・ 2014-08-05

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Eren Gokce Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:09
Some people can't see the forest for the trees,
0
9229
3042
Bazı insanlar ağaçlar için orman göremez, ama Stephen Sillett'ten
00:12
but before Stephen Sillett, no one could see or even imagine the forest in the trees.
1
12271
6262
önce hiç kimse ağaçların içindeki ormanı göremez veya hayal bile edemezdi.
00:18
Stephen was an explorer of new worlds from the start.
2
18533
3111
Stephen küçüklükten beri yeni dünyaların kâşifiydi.
00:21
He spent his boyhood in Harrisburg, Pennsylvania
3
21644
2861
Küçüklüğünü Harrisburg, Pensilvanya'da Tolkien okuyarak ve
00:24
reading Tolkien and playing Dungeons and Dragons with his brother Scott.
4
24505
3724
erkek kardeşi Scott'la Zindanlar ve Ejderhalar oynayarak geçirdi.
00:28
But when the Sillett family visited their grandparent's cabin near Gettysburg,
5
28229
4199
Sillett ailesi Gettysburg yakınlarındaki aile büyüklerinin evini ziyaret ettiğinde,
00:32
their grandmother Helen Poe Sillett,
6
32428
1892
büyükanneleri Helen Poe Sillett
00:34
would take the boys into the nearby mountains and forests to bird-watch.
7
34320
4286
çocukları kuş izlemek üzere yakınlardaki dağlara ve ormanlara götürürdü.
00:38
They called Grandma Sillett Poe,
8
38606
1916
Büyükanne Sillett'i Poe diye çağırdılar;
00:40
and she taught the boys to identify songbirds, plants and even lichens,
9
40522
4354
o da çocuklara ötücü kuşları, bitkileri ve likenleri, kayalara ve ağaç gövdelerinin
00:44
creatures that often look like splotches of carpet glued to the shady sides of rocks and tree trunks.
10
44876
6153
gölgeli tarafına yapışarak bir halı parçası gibi görünen canlıları tanımayı öğretti.
00:51
Looking upwards, both boys found their callings.
11
51029
3164
Yukarı bakınca her iki çocuk da istedikleri şeyi buldu.
00:54
Scott became a research scientist specializing in migratory birds.
12
54193
3948
Scott, göçmen kuşlar üzerine uzmanlaşan araştırmacı bir bilim adamı oldu.
00:58
Stephen was more interested in the trees.
13
58141
2999
Stephen ağaçlarla daha çok ilgiliydi.
01:01
The tangle of branches and leaves attracted his curiosity.
14
61140
3472
Dalların ve yaprakların karmaşıklığı merakını uyandırdı.
01:04
What could be hidden up there?
15
64612
2194
Yukarılarda ne saklı olabilirdi?
01:06
By the time Stephen was in college, that curiosity pulled him skyward
16
66806
3870
Stephen üniversitede olduğu sırada, merakı onu gökyüzüne, dünyadaki
01:10
to the tallest trees on Earth: the ancient coast redwoods of Northern California.
17
70676
5464
en yüksek ağaçlara doğru çekti: Kuzey Kaliforniya'daki yaşlı sahil sekoyaları.
01:16
Rising from trunks up to 20 feet in diameter,
18
76140
2540
Sekoyalar 2.000 yıllık ömürleri boyunca gövdelerinden
01:18
redwoods can grow up to 380 feet, or 38 stories, over a 2,000 year lifetime.
19
78680
6452
yükselerek çapları 20 fite, boyları 380 fite veya 38nci kata kadar büyüyebilirler.
01:25
But no one had thought to investigate the crowns of these natural skyscrapers.
20
85132
4484
Ancak hiç kimse bu doğal gökdelenlerin tepesini araştırmayı düşünmedi.
01:29
Were there more than just branches up there?
21
89616
2567
Yukarıda dallardan başka bir şey var mıydı?
01:32
Stephen decided to find out firsthand.
22
92183
2731
Stephen bunu kendisi öğrenmeye karar verdi.
01:34
In 1987, Stephen, his brother Scott and his friend Marwood
23
94914
4798
1987'de Stephen, kardeşi Scott ve arkadaşı Marwood
01:39
drove from Reed College in Oregon
24
99712
1643
Oregon'daki Reed College'dan
01:41
to Prairie Creek Redwoods State Park in Northern California.
25
101355
3852
Kuzey Kaliforniya'daki Prairie Creek Redwood Eyalet Parkı'na doğru yol aldılar.
01:45
Deep inside the park, Stephen picked the tallest redwood he could find.
26
105207
4234
Parkın iç taraflarında, Stephen bulabildiği en yüksek sekoyayı seçti.
01:49
Its lowest branches were almost 100 feet up,
27
109441
3165
En alttaki dalları neredeyse 100 fit yüksekteydi,
01:52
far beyond his reach.
28
112606
1850
ulaşabileceğinden çok daha yüksekte.
01:54
But he saw a younger, shorter redwood growing next to the target tree.
29
114456
4679
Ancak hedefindeki ağacın yanında büyüyen daha genç, kısa bir sekoya gördü.
01:59
With a running start, he leapt and grabbed the lowest branch,
30
119135
3523
Koşarak sıçradı ve en alttaki dalını yakaladı,
02:02
pulled himself up and scurried upwards.
31
122658
2720
kendisini yukarı çekerek hızla yukarı doğru çıktı.
02:05
He was free climbing without ropes or a harness,
32
125378
2594
İpi veya emniyet kemeri olmadan serbest tırmanıyordu,
02:07
one misstep meant death.
33
127972
2416
yani yanlış bir adım ölüm demekti.
02:10
But up he went, and when he reached the peak,
34
130388
2046
Ancak yukarı ulaştı ve zirveye geldiğinde,
02:12
he swayed and leapt across the gap of space onto a branch of the target tree
35
132434
4728
atılıp aradaki mesafeyi geçerek hedefteki ağacın dalı üzerine
02:17
and into a world never seen before.
36
137162
2859
ve daha önce hiç görmediği bir dünyaya doğru atladı.
02:20
His buddy Marwood followed him up,
37
140021
1905
Arkadaşı Marwood onu takip etti
02:21
and the two young men free climbed high into the redwood's crown.
38
141926
3792
ve iki genç adam sekoyanın tepesine doğru serbest tırmandılar.
02:25
Stephen came across lichens like Grandma Poe had shown him as a boy.
39
145718
3718
Stephen, Büyükanne Poe'nun ona çocukken gösterdiği gibi likenlere rastladı.
02:29
He noticed that the higher he went, the thicker the branches were,
40
149436
3919
Yukarı doğru çıktıkça, dalların daha da kalınlaştığını fark etti,
02:33
not the case with most trees.
41
153355
2096
ki çoğu ağaç böyle değildir.
02:35
He found moist mats of soil many inches thick,
42
155451
2862
Düşen iğneler, kabuk, diğer bitkilerin artıkları ve
02:38
made from fallen needles, bark, other plant debris and dust from the sky
43
158313
4707
havadan gelen tozlardan oluşan inçlerce kalınlığında nemli toprak kütlelerini
02:43
piled on the tops of the large branches.
44
163020
2599
büyük dalların tepelerine yığılmış hâlde buldu.
02:45
He even found reiterations:
45
165619
1846
Yeni oluşanları dahi buldu:
02:47
new redwood tree trunks growing out from the main trunk.
46
167465
3240
Ana gövdeden büyüyen yeni sekoya ağacı gövdeleri.
02:50
The redwood had cloned itself.
47
170705
2611
Sekoya kendisini klonlamıştı.
02:53
When Stephen reached the pinnacle,
48
173316
1782
Stephen zirveye eriştiğinde,
02:55
he rested on a platform of crisscrossing branches and needles.
49
175098
3616
birbirine geçmiş dallar ve iğnelerden bir platform üzerinde dinlendi.
02:58
Growing in the soil mat was a huckleberry bush with ripe berries!
50
178714
3767
Toprak kütlesinde, olgun meyveleri olan bir yaban mersini çalılığı büyümüştü!
03:02
He ate some and waited for his friend.
51
182481
2681
Biraz yedikten sonra arkadaşını bekledi.
03:05
Stephen had discovered a new world hundreds of feet above the ground.
52
185162
4735
Stephen yerden yüzlerce fit yukarıda yeni bir dünya keşfetmişti.
03:09
His climb led to more excursions, with safety equipment, thank goodness,
53
189897
4147
Tırmanışı, nihayet güvenlik ekipmanıyla beraber diğer yaşlı sekoyalar üzerine
03:14
up other ancient redwoods as he mapped and measured the architecture
54
194044
3458
daha çok tura gitmesine yol açtı; bu esnada tüm ormanın tepesindeki
03:17
of branches and additional trunks in the canopy of an entire grove.
55
197502
4231
dalların ve ek gövdelerin yapısını ayrıntısıyla çıkarıp ölçtü.
03:21
Stephen became an expert in the ecology of the tallest trees on Earth
56
201733
3650
Stephen dünyadaki en yüksek ağaçların ve tepelerindeki zengin çeşitlilikteki
03:25
and the rich diversity of life in their crowns, aerial ecosystems no one had imagined.
57
205383
5947
yaşamın ekolojisinin, kimsenin hayal etmediği havadaki ekosistemin uzmanı oldu.
03:31
There are ferns, fungi and epiphytic trees normally found at ground level
58
211330
4816
Normalde yer seviyesindeki eğrelti otları, mantarlar ve üstbitken ağaçlar
03:36
like Douglas firs, hemlocks and tan oaks
59
216146
2862
vardır, kökleri zengin, nemli toprak kütlelerinde
03:39
whose roots had taken hold in the rich wet soil mats.
60
219008
3054
tutunan Douglas köknarları, baldıranotu ve taba meşeler gibi.
03:42
Invertebrates such as ants, bumblebees, mites, beetles, earthworms and aquatic crustacean copepods
61
222062
6823
Karınca, yaban arısı, akar, böcek, yer solucanı ve suda yaşayan kabuklu kopepod
03:48
make their homes alongside flowering plants like
62
228885
2528
gibi omurgasızlar evlerini orman gülü, frenk üzümü ve
03:51
rhododendrons, currant and elderberry bushes.
63
231413
3014
mürver ağacı gibi çiçek açan bitkiler yanına yaparlar.
03:54
Ospreys, spotted owls, and jays search the canopy for food.
64
234427
3992
Balık kartalı, benekli baykuş ve alakargalar ağaç tepelerinde yiyecek arar.
03:58
Even the marbled murrelet, a Pacific seabird,
65
238419
2489
Bir Pasifik deniz kuşu olan ebruli murrelet bile
04:00
flies many miles from the ocean to nest there.
66
240908
3095
yuva yapmak için okyanustan buraya millerce yol kateder.
04:04
Squirrels and voles peek out of penthouse burrows.
67
244003
2972
Sincap ve tarla fareleri üst kattaki yuvalarından dışarı bakar.
04:06
And the top predator? The mighty wandering salamander!
68
246975
3807
Peki ya tepedeki yırtıcı? Büyük sürüngen semender!
04:10
Sillett's research has changed how we think about tall trees,
69
250782
3611
Sillett'in araştırması, büyük ağaçlar hakkındaki görüşümüzü değiştirdi
04:14
and bolstered the case for their conservation,
70
254393
2546
ve yaban hayatının korunması konusuna destek oldu;
04:16
not just as impressive individual organisms
71
256939
2439
sadece etkileyici olan tek organizmalar olduğu için
04:19
but as homes to countless other species.
72
259378
2856
değil, aynı zamanda sayısız canlıya da yuva olduğu için.
04:22
So when you look up into the branches and leaves of a tree,
73
262234
3049
O zaman bir ağacın dalları ve yapraklarına baktığınızda,
04:25
ask, "What else is up there?"
74
265283
1709
"Orada başka neler var?" diye sorun.
04:26
A new world might be just out of reach. So leap for it.
75
266992
4262
Yeni bir dünya henüz erişilmez olabilir. O zaman ona doğru hamle yapın.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7