The case against "good" and "bad" - Marlee Neel

440,613 views ・ 2012-07-09

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
(Music)
0
0
13976
Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
(Müzik)
00:14
Esteemed members of the jury,
1
14000
976
Değerli jüri üyeleri,
00:15
I submit the following words for immediate and violent execution
2
15000
3976
belirtilen kelimeleri, sözlüklerimizden acilen ve şiddetle infaz edilmeleri,
00:19
and extraction from our vocabularies,
3
19000
2976
çıkarılmaları ve sonsuza dek
kilit altında tutulmaları için sizlere sunuyorum.
00:22
to be locked away forever, if you would prefer.
4
22000
2239
00:24
These words I present to you are "good" and "bad."
5
24263
3713
Sizlere sunacağım kelimeler "iyi" ve "kötü".
00:28
These words have served as treacherous liars
6
28000
2976
Bu kelimeler ebediyen tehlikeli yalancılar olarak
00:31
for eternity.
7
31000
976
hizmet ettiler.
00:32
These two words have worked in tandem
8
32000
1976
Bu iki kelime, insanlığın yaratıcılığını köstekleyen
00:34
to produce vague and bland sentences that have crippled the creativity of humanity.
9
34000
4976
belirsizlik ve sıkıcı cümleler üretmek için ortaklaşa çalıştılar.
00:39
These two deceptively tiny words
10
39000
1976
Bu iki aldatıcı küçük kelime,
00:41
stifle real description and honest communication.
11
41000
3976
gerçek tanım ve dürüst iletişimi baskı altına alıyor.
00:45
Look at them, just sitting there on this page,
12
45000
2976
Şunlara bakın, yalnızca bu sayfanın üzerinde oturuyorlar,
00:48
all smug and satisfied with their work.
13
48000
2976
kendini beğenmiş ve yaptıklarından memnunlar.
00:51
How dare they?
14
51000
1976
Bu ne cüret?
00:53
You serve no purpose in our world,
15
53000
1976
Siz dünyamızda hiçbir amaca hizmet etmiyorsunuz
00:55
and we must rid ourselves of your influence.
16
55000
2096
ve kendimizi sizin etkinizden kurtarmalıyız.
00:57
We must replace these two words with the truth,
17
57120
2856
Bu iki kelimenin yerine gerçekleri koymalıyız,
01:00
with phrases that include adequate and sincere adjectives.
18
60000
2976
onları yeterli ve samimi sıfatlar içeren ifadelerle değiştirmeliyiz.
01:03
I'll offer you "radiant," "stupefying," "awful," "gut-wrenching."
19
63000
3976
Önerilerim "göz alıcı", bunaltıcı", "müthiş", "yürek sızlatan".
01:07
These choices create clarity and depth.
20
67000
2976
Bu seçimler açıklık ve derinlik yaratıyor.
01:10
"Good" and "bad" only provide gray vagueness.
21
70000
2976
"İyi" ve "kötü" ise yalnızca gri belirsizlik sağlıyor.
01:13
We must demand color!
22
73000
976
Renk talep etmeliyiz!
01:14
We should even use winding similes and metaphors, where appropriate.
23
74000
3239
Hatta uygun yerlerde kavisli benzetmeler ve metaforlar kullanmalıyız.
01:17
We have to do whatever we can and should to make our real sentiments known.
24
77263
3713
Yapabileceğimiz, yapmamız gereken şeyleri gerçek hisleri bildirmek için yapmalıyız.
01:21
"Good" and "bad" will no longer be our go-to words
25
81000
3976
"İyi" ve "kötü" artık gerçek fikirlerimizi ifade etmek için fazla korkak
01:25
that we rely on when we are too afraid or too languid to express our real thoughts.
26
85000
3976
veya halsiz olduğumuzda güvendiğimiz kurtarıcı kelimeler olmayacak.
01:29
Ladies and gentlemen of the jury, I implore you to deliver a verdict of guilty
27
89000
4976
Jürideki bayanlar ve baylar, mahkumiyet kararı vermenizi
ve bu kelimeleri asıl kaderlerine yollamanızı rica ediyorum.
01:34
and send these words to their rightful fate.
28
94000
2096
01:36
Now imagine a world without these two words.
29
96120
5856
Bu iki kelimesiz bir dünya düşünün.
01:42
Imagine a world where real description is required,
30
102000
2976
Gerçek tanımın talep edildiği bir dünya düşünün,
01:45
digging further into our vocabulary
31
105000
1976
dürüst, etkili, yaratıcı olmamanın bedelini ödememek için
01:47
than just a monosyllabic effort to get away with not being honest,
32
107000
3976
tek hecelik bir çabadan ziyade,
01:51
impactful, creative.
33
111000
1976
kelime dağarcığımızda daha derine gitmeliyiz.
01:53
How does my hair look?
34
113000
2976
Saçım nasıl görünüyor?
İyi. Bu nedir?
01:56
Good. What is that?
35
116000
976
01:57
A dull attempt not to be honest?
36
117000
2976
Dürüst olmamak için donuk bir girişim mi?
02:00
Perhaps my hair looks like a hideous mess of tangles and bald spots.
37
120000
3239
Belki de saçım korkunç bir düğümler ve kel noktalar karmaşası gibi görünüyor.
02:03
Yet someone does not want to be honest, and offers the quick fix "good,"
38
123263
3713
Ancak birisi dürüst olmak istemiyor ve "iyi" diyerek hızlıca tespit yaparak
02:07
to try and mask the truth
39
127000
976
gerçeği maskelemeye çalışıyor
02:08
and send me hurling into the evening with a plop of disorganized tresses.
40
128000
3477
ve akşama, düzensiz bukleler kümesiyle girmeme neden oluyor.
02:11
This will not do.
41
131501
1475
Bu işe yaramayacak.
02:13
Perhaps my hair looks like an amazing glossy sculpture
42
133000
2976
Belki de saçım, yüzümü muhteşem bir şekilde çerçeveleyen
02:16
that frames my face perfectly,
43
136000
1976
mükemmel, parlak bir heykel gibi görünüyor
02:18
and lends an air of magic to the night.
44
138000
2976
ve geceye bir sihir katıyor.
02:21
Well, "good" just doesn't cut it.
45
141000
1976
"İyi" bunu kesmiyor.
02:23
I won't take any more of this formless, lifeless description.
46
143000
2976
Artık bu biçimsiz, cansız tanıma daha fazla katlanmayacağım.
02:26
I will not take these lies, and neither should you.
47
146000
2976
Bu yalanlara inanmayacağım, siz de inanmamalısınız.
02:29
A doctor asks you how you feel.
48
149000
1976
Doktor nasıl hissettiğinizi soruyor.
02:31
"I feel bad."
49
151000
976
"Kötü hissediyorum."
02:32
Heresy!
50
152000
976
Saçmalık!
02:33
The doctor, based on this paltry report,
51
153000
2976
Doktor bu önemsiz bilgiye dayanarak
02:36
could conclude that you have brain cancer or the flu or rabies.
52
156000
2976
beyin kanseri veya grip ya da kuduz olup olmadığınıza karar verebilir.
02:39
You owe it to yourself and the possible misdiagnosis of your life
53
159000
3096
Tam olarak nasıl hissettiğiniz konusunda dürüst olmayı,
02:42
to be honest about exactly how you feel.
54
162120
1976
kendinize ve hayatınızın olası yanlış tanılarına borçlusunuz.
02:44
"I feel like a herd of wombats has taken up in my chest."
55
164120
3856
"Bir vombat sürüsü göğsümü işgal ediyor gibi hissediyorum."
02:48
A-ha! There we have it. An accurate description.
56
168000
3976
A-ha! İşte şimdi oldu. Doğru bir tanımlama.
02:52
Now the doctor has some real evidence to work with in order to assist you.
57
172000
3976
Şimdi doktorun elinde, size yardım etmek için birkaç gerçek kanıt var.
02:56
We have become addicted to the numbness that "good" and "bad" have created.
58
176000
3976
"İyi" ve "kötü"nün yarattığı duygusuzluğa bağımlı hâle geldik.
03:00
We have become linguistic slobs,
59
180000
1976
Zihinlerimizin yaratıcılık ve belirlemeyle iletişim kurmasını sağlayamayacak kadar
03:02
churning out "good" and "bad"
60
182000
1976
03:04
wherever we are too lazy to allow our minds to communicate
61
184000
2762
üşengeç olduğumuz zamanlarda
"iyi" ve "kötü" diyerek
03:06
with creativity and specification.
62
186786
2190
dil bilim tembellerine dönüştük.
03:09
You look good, you sound bad, this tastes good,
63
189000
2976
İyi görünüyorsun, kötü gibisin, bunun tadı iyi,
03:12
the weather looks bad.
64
192000
976
hava kötü gibi.
03:13
Lie after lie,
65
193000
1976
Yalan üzerine yalan,
03:15
repeating this verbal gray, this sloshy mush,
66
195000
3976
bu sözel griyi, bu çamurlu pelteyi, hiçbir gerçeği yansıtmayan
03:19
this fuzzy picture that reflects no real truth.
67
199000
2976
bu puslu resmi tekrar ediyoruz.
03:22
Replace them with grittier, exact terms
68
202000
2976
Onların yerine gün ışığı görmeyi bekleyen,
03:25
that have been buried in our Lexis, waiting to see daylight.
69
205000
2976
sözlüklerimizde gömülü o dayanıklı, kesin terimleri kullanın.
03:28
No longer does the weather look good or bad,
70
208000
2976
Hava artık iyi veya kötü görünmesin,
03:31
the weather looks ominous or exhilarating.
71
211000
2976
hava kaygı verici ya da neşelendirici görünsün.
03:34
Nothing tastes good or bad.
72
214000
1976
Hiçbir şeyin tadı iyi veya kötü değildir.
03:36
It tastes like pillows of sparkles
73
216000
1976
Tadı ya kıvılcım yastıkları gibidir
03:38
or old shoe and dung.
74
218000
1976
ya da eski ayakkabı ve gübre.
03:40
No more of sounding good or bad.
75
220000
1976
Artık kulağa iyi veya kötü gelmek yok.
03:42
You sound like lilting baby laughter
76
222000
1976
Kulağa ya hareketli bebek gülüşü gibi gelirsiniz
03:44
or ogres marching to war.
77
224000
1976
ya da savaşa giden devler gibi.
03:46
Dear God, you do not look good or bad.
78
226000
2976
Sevgili tanrım, iyi veya kötü görünmüyorsun.
03:49
You look like a feathery angel or a morose faun.
79
229000
2976
Yumuşak bir melek veya somurtkan bir pan gibi görünüyorsun.
03:52
Today, you look at these two words,
80
232000
3976
Bugün bu iki kelimeye,
03:56
"good" and "bad,"
81
236000
1976
"iyi" ve "kötü"ye bakın,
03:58
examine them closely.
82
238000
976
onları yakından inceleyin.
03:59
Because behind their seemingly unassuming visages
83
239000
2976
Çünkü görünürde gösterişsiz olan simalarının ardında,
04:02
reside two deceitful offerings that smother the truth.
84
242000
2976
gerçeği boğan iki düzenbaz öneri bulunuyor.
04:05
These words are liars.
85
245000
2976
Bu kelimeler yalancı.
04:08
These words must be stopped.
86
248000
976
Bu kelimeler durdurulmalı.
04:09
Remove them from our language so that honesty can return to our communication.
87
249000
3976
Onları dilimizden çıkarın ki, dürüstlük iletişimimize geri dönebilsin.
04:13
Ladies and gentlemen,
88
253000
1976
Hanımlar ve beyler,
04:15
if I say to you that you have been a good jury,
89
255000
2238
size iyi bir jüri olduğunuzu söylüyorsam,
04:17
you will take the compliment, make your decision and go on about your day.
90
257262
3714
iltifatı kabul edin, kararınızı verin ve gününüz hakkında konuşun.
04:21
But if I say to you that you are an honorable jury,
91
261000
2976
Fakat, size şerefli bir jüri olduğunuzu söylersem
04:24
and that I hope your unshakeable determination
92
264000
2976
ve insanlığın kelime hazinesini daha iyi hâle getirmek için
04:27
to better the vocabulary of humanity
93
267000
1976
sarsılmaz kararlılığınızın
04:29
will result in finding "good" and "bad" guilty,
94
269000
2239
"iyi" ve "kötü"yü suçlu bulmakla sonuçlanacağını umut edersem,
04:31
you will recognize the ingenuity of this argument
95
271263
2713
bu iddianın maharetini fark edecek
04:34
and find "good" and "bad" guilty.
96
274000
3976
ve "iyi" ve "kötü"yü suçlu bulacaksınız.
04:38
(Music)
97
278000
1000
(Müzik)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7