The science of smog - Kim Preshoff

Hava kirliliğinin bilimi - Kim Preshoff

1,051,487 views ・ 2017-08-31

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Figen Ergürbüz Gözden geçirme: Suleyman Cengiz
00:07
On July 26, 1943,
0
7966
3016
26 Temmuz 1943'te
00:10
Los Angeles was blanketed by a thick gas that stung people's eyes
1
10982
3585
Los Angeles gökyüzünü, insanların gözlerini yakan ve güneşi engelleyen
00:14
and blocked out the Sun.
2
14567
2015
kalın bir sis tabakası kapladı.
00:16
Panicked residents believed their city had been attacked using chemical warfare.
3
16582
4869
Panikleyen şehir sakinleri bunun kimyasal bir saldırı olduğunu düşündüler.
00:21
But the cloud wasn't an act of war.
4
21451
2461
Ama bu toz bulutu kimyasal saldırı değildi.
00:23
It was smog.
5
23912
1687
Dumanlı sisti.
00:25
A portmanteau of smoke and fog,
6
25599
2480
Duman ve sis sözcüklerinden oluşan bileşik kelime,
00:28
the word "smog" was coined at the beginning of the 20th century
7
28079
3878
Dumanlı sis sözcüğü 20. yüzyılın başlarında
00:31
to describe the thick gray haze that covered cities
8
31957
2721
şehirleri kaplayan gri yoğun sisi tanımlamak için bulundu
00:34
such as London,
9
34678
1006
Londra,
00:35
Glasgow,
10
35684
709
Glasgow,
00:36
and Edinburgh.
11
36393
2375
ve Edinburg gibi şehirler.
00:38
This industrial smog was known to form
12
38768
2120
Endüstriyel dumanlı sisin
00:40
when smoke from coal-burning home stoves and factories
13
40888
3471
evlerde ve fabrikalarda kullanılan kömür yakan ısıtıcıların dumanının
00:44
combined with moisture in the air.
14
44359
2759
havadaki nemle birleştiğinde oluştuğu bilinmektedir.
00:47
But the smog behind the LA panic was different.
15
47118
3170
Ama Los Angeles' ta paniğe neden olan dumanlı sis farklıydı.
00:50
It was yellowish with a chemical odor.
16
50288
3252
Sarımtırak renkteydi ve kimyasal bir kokusu vardı.
00:53
Since the city didn't burn much coal, its cause would remain a mystery
17
53540
3779
Şehirde pek fazla kömür yakılmadığından nedeni bir gizem olarak kalacaktı,
00:57
until a chemist named Arie Haagen-Smit identified two culprits:
18
57319
4939
ta ki Arie Haagen-Smit adındaki bir kimyacı 2 suçluyu tanımlayana kadar,
01:02
volatile organic compounds, or VOCs,
19
62258
3500
uçucu organik bileşikler ya da UOBler
01:05
and nitrogen oxides.
20
65758
2943
ve nitrojen oksitler.
01:08
VOCs are compounds that easily become vapors
21
68701
2809
Uçucu organik içerikler kolaylıkla gaza dönüşürler
01:11
and may contain elements, such as carbon,
22
71510
2199
ve karbon,
01:13
oxygen,
23
73709
1031
oksijen,
01:14
hydrogen,
24
74740
1000
hidrojen,
01:15
chlorine,
25
75740
911
klorin ve kükürt
01:16
and sulfur.
26
76651
1648
içerebilirler.
01:18
Some are naturally produced by plants and animals,
27
78299
2690
Bazılarını bitkiler ve hayvanlar doğal olarak üretir,
01:20
but others come from manmade sources,
28
80989
2131
ama diğerleri insan yapımı kaynaklardan gelir;
01:23
like solvents,
29
83120
1010
örneğin çözücüler,
01:24
paints,
30
84130
1051
boyalar,
01:25
glues,
31
85181
798
01:25
and petroleum.
32
85979
1702
yapıştırıcılar
ve petrol ürünleri gibi.
01:27
Meanwhile, the incomplete combustion of gas in motor vehicles
33
87681
3740
Bir yandan da motorlu araçlardan çıkan egzoz gazları
01:31
releases nitrogen oxide.
34
91421
2620
nitrojen oksit salınımına neden olur.
01:34
That's what gives this type of smog its yellowish color.
35
94041
3999
Bu tip dumanlı sise sarımtırak rengini veren budur.
01:38
VOCs and nitrogen oxide react with sunlight
36
98040
3682
Uçucu organik bileşikler ve nitro oksit gün ışığıyla tepkimeye girer
01:41
to produce secondary pollutants called PANs and tropospheric,
37
101722
4490
ve bu peroksi asetil nitratlar (PAN) ve troposferik veya yer seviyesi ozon gibi
01:46
or ground-level, ozone.
38
106212
2919
ikincil kirleticileri oluşturur.
01:49
PANs and ozone cause eye irritation and damage lung tissue.
39
109131
4791
PANlar ve ozon gözlerde yanmaya ve akciğer dokularında hasara neden olur.
01:53
Both are key ingredients in photochemical smog,
40
113922
3100
Her ikisi de Los Angeles'ın başına bela olan
01:57
which is what had been plaguing LA.
41
117022
3051
fotokimyasal dumanlı sisin ana maddeleridir.
02:00
So why does smog affect some cities but not others?
42
120073
3589
Peki dumanlı sis neden bazı şehirleri etkilerken diğerlerini etkilemez?
02:03
Both industrial and photochemical smog combine manmade pollution
43
123662
4670
Hem endüstriyel hem fotokimyasal dumanlı sis insan aktivitelerinden kaynaklanan
02:08
with local weather and geography.
44
128332
2651
kirliliği yerel hava durumu ve coğrafi konumla bağlar.
02:10
London's high humidity made it a prime location for industrial smog.
45
130983
4950
Londra'nın yüksek nem oranı endüstriyel dumanlı sisin ana nedenidir.
02:15
Photochemical smog is strongest in urban areas with calm winds
46
135933
3701
Fotokimyasal dumanlı sis ise hafif rüzgarlı ve havanın kuru, ılık
02:19
and dry, warm, sunny weather.
47
139634
2750
ve güneşli olduğu kentsel alanlarda çok daha fazladır.
02:22
The ultraviolet radiation from sunlight provides the energy necessary
48
142384
3549
Güneşten yayılan ultraviole ışınlar dumanlı sis oluşumuna katkısı olan
02:25
to breakdown molecules that contribute to smog formation.
49
145933
4151
moleküllerin parçalanması için gerekli enerjiyi sağlar.
02:30
Cities surrounded by mountains, like LA,
50
150084
2659
Los Angeles gibi dağlarla çevrilmiş şehirler
02:32
or lying in a basin, like Beijing,
51
152743
2300
ya da Pekin gibi bir havzada uzanan şehirler,
02:35
are also especially vulnerable to smog since there's nowhere for it to dissipate.
52
155043
5570
dumanlı sise özellikle daha yatkındır, çünkü sisin dağılabileceği bir yer yoktur.
02:40
That's also partially due to a phenomenon known as temperature inversion,
53
160613
4201
Bu ayrıca kısmen de sıcaklık inversiyonu olarak bilinen bir olaya bağlıdır,
02:44
where instead of warm air continuously rising upward,
54
164814
3080
devamlı olarak yukarı doğru yükselen sıcak hava yerine,
02:47
a pollution-filled layer of air remains trapped near the Earth's surface
55
167894
4241
kirli bir hava tabakası yerin yüzeyine yakın seviyede kendisinden daha sıcak
02:52
by a slightly warmer layer above.
56
172135
3009
ve daha yukarıda bir tabaka tarafından hapsedilmiş şekilde kalır.
02:55
Smog isn't just an aesthetic eyesore.
57
175144
2890
Dumanlı sis göz için sadece estetik bakımdan kötü değildir.
02:58
Both forms of smog irritate the eyes,
58
178034
2152
Her iki dumanlı sis çeşidi gözlerin, burnun
03:00
nose,
59
180186
769
03:00
and throat,
60
180955
870
ve boğazın
yanmasına ,
03:01
exacerbate conditions like asthma and emphysema,
61
181825
2902
astım ve amfizemi gibi hastalıkların şiddetlenmesine yol açar,
03:04
and increase the risk of respiratory infections like bronchitis.
62
184727
4569
bronşit gibi solunum yolu enfeksiyonları riskini arttırır.
03:09
Smog can be especially harmful to young children and older people
63
189296
3549
Dumanlı sis küçük çocuklar ve yaşlılar için özellikle zararlı olabilir
03:12
and exposure in pregnant women has been linked to low birth weight
64
192845
3219
ve hamilelerde maruz kalma düşük doğum kilosu ve potansiyel
03:16
and potential birth defects.
65
196064
2441
doğum defektleri ile ilişkilendirilmiştir.
03:18
Secondary pollutants found in photochemical smog
66
198505
2851
Fotokimyasal dumanlı siste bulunan ikincil kirleticiler
03:21
can damage and weaken crops and decrease yield,
67
201356
3399
ürünlere zarar verebilir ve onları zayıflatabilir, zararlı böceklere
03:24
making them more susceptible to insects.
68
204755
3070
karşı daha hassas hale getirerek mahsulü azaltabilir.
03:27
Yet for decades, smog was seen as the inevitable price of civilization.
69
207825
4662
On yıllardır dumanlı sis, medeniyetin kaçınılmaz bedeli olarak görülmüştür.
03:32
Londoners had become accustomed to the notorious pea soup fog
70
212487
4140
Londralılar caddelerinin üzerinde girdap gibi dönen bu kötü bir üne sahip olan
03:36
swirling over their streets until 1952,
71
216627
3100
bezelye çorbası rengindeki sise çoktan alışmışlardı, ta ki
03:39
when the Great Smog of London shut down all transportation in the city for days
72
219727
4848
1952'de Büyük Londra Sisi şehirdeki tüm ulaşımı durdurana ve 4000'den fazla
03:44
and caused more than 4,000 respiratory deaths.
73
224575
4354
kişinin solunum yolları hastalıkları kaynaklı ölümüne neden olana kadar.
03:48
As a result, the Clean Air Act of 1956
74
228929
3458
Sonuç olarak, 1956'da çıkan Temiz Hava Yasası ile
03:52
banned burning coal in certain areas of the city,
75
232387
3199
şehrin belirli bölümlerinde kömür yakılmasını yasaklanmış,
03:55
leading to a massive reduction in smog.
76
235586
2968
bu da dumanlı sisin büyük ölçüde azalmasına yol açmıştır.
03:58
Similarly, regulations on vehicle emissions and gas content in the US
77
238554
4293
Benzer şekilde araçların emisyonları ve yakıt içeriğiyle ilgili düzenlemeler
04:02
reduced the volatile compounds in the air and smog levels along with them.
78
242847
4991
havadaki uçucu bileşikleri ve beraberinde de dumanlı sis düzeylerini azaltmıştır.
04:07
Smog remains a major problem around the world.
79
247838
3700
Dumanlı sis tüm dünyada hala önemli bir problemdir.
04:11
Countries like China and Poland that depend on coal for energy
80
251538
3430
Enerji üretimi için kömüre dayanan Çin ve Polonya gibi ülkeler
04:14
experience high levels of industrial smog.
81
254968
3210
yüksek seviyelerde endüstriyel dumanlı sise maruz kalmaktadır.
04:18
Photochemical smog and airborne particles from vehicle emissions
82
258178
3439
Fotokimyasal sis ve araç emisyonlarından havaya taşınan partiküller
04:21
affect many rapidly developing cities,
83
261617
2372
hızla gelişmekte olan birçok şehri etkilemektedir.
04:23
from Mexico City and Santiago
84
263989
2370
Meksiko'dan Santiago'ya,
04:26
to New Delhi and Tehran.
85
266359
2980
Yeni Delhi' den Tahran'a kadar.
04:29
Governments have tried many methods to tackle it,
86
269339
2319
Hükümetler bununla baş edebilmek için
04:31
such as banning cars from driving for days at a time.
87
271658
5126
arabaların belirli günlerde kullanılmasını yasaklamak gibi birçok yöntem denemiştir.
04:36
As more than half of the world's population crowds into cities,
88
276784
3375
Dünya nüfusunun yarısından fazlası şehirlerde toplandığından,
04:40
considering a shift to mass transit and away from fossil fuels
89
280159
3951
toplu taşımaya geçiş yaparsak ve fosil yakıtlardan uzak durursak
04:44
may allow us to breathe easier.
90
284110
1880
rahat bir nefes alabiliriz .
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7