The Fijian myth of the greedy god - Raiana McKinney and Esther Wozniak

Çeviri: Selenay Şimşek Gözden geçirme: Emel Çırakoğlu

With his appetite for conquest and knack for combat,

Fetih iştahı ve savaş becerisiyle,

the shark god Dakuwaqa was determined to vanquish all his rivals.

köpekbalığı tanrısı Dakuwaqa, tüm rakiplerini yenmeye kararlıydı.

Long ago, the ancestral gods of Fiji, known as kalou vu or simply vu,

Uzun zaman önce, kalou vu veya sadece vu olarak bilinen

Fiji’nin atalarının tanrıları Pasifik takım adalarına yerleşti

settled on the Pacific archipelago,

each establishing a village in a different area.

ve her biri farklı bir bölgede bir köy kurdu.

Eventually, they metamorphosed into various forms.

Sonunda, çeşitli biçimlere dönüştüler.

Dakuwaqa settled on resource-rich Cakaudrove

Dakuwaqa, kaynak açısından zengin Cakau drove’a yerleşti

and transformed into a shark.

ve bir köpekbalığına dönüştü

But he was unsatisfied.

Ama tatminsizdi.

He became proud and greedy, and wanted to challenge every vu,

Gururlu ve açgözlü oldu ve her vu’ya meydan okumak,

establish himself as the mightiest, and dominate all of Fiji’s islands.

kendini en güçlü olarak belirlemek ve tüm Fiji adalarına hükmetmek istedi.

In his quest for power, Dakuwaqa sped through the waters toward Rewa,

Güç arayışında, Dakuwaqa sulardan Rewa’ya doğru hızla ilerledi, burada hızlı ve

where a quick and cunning eel-shaped vu tried to stop him in the mouth of a river.

kurnaz bir yılan balığı şeklindeki vu onu bir nehrin ağzında durdurmaya çalıştı.

Soon, the two were tumbling through the water, locked in combat.

Kısa süre sonra, ikisi savaşa kilitli olarak

suyun içinde yuvarlanıyordu.

The brawling vu created towering waves,

Kavgacı vu, nehri daha kıyıya uzatan ve yakındaki kıyı topluluklarını

stretching the river further inshore and flooding nearby coastal communities.

sular altında bırakan yüksek dalgalar yarattı.

In the end, the eel was no match for Dakuwaqa’s ferocity.

Sonunda yılan balığı, Dakuwaqa’nın vahşeti ile eşleşmedi.

After the fight, the Rewa River became the longest and widest in Fiji,

Kavgadan sonra, Rewa Nehri Fiji’deki en uzun ve en geniş oldu

which made nearby communities especially prone to flooding.

ve bu da yakınındaki toplulukları özellikle sele eğilimli hale getirdi.

But Dakuwaqa didn’t care what damage he caused,

Ancak Dakuwaqa yenilmez kaldığı sürece ne kadar hasara neden olduğu

so long as he remained undefeated.

umrunda değildi.

Dakuwaqa continued on his rampage, later vanquishing Masilaca,

Dakuwaqa öfkesine devam etti, daha sonra Beqa Adası yakınlarında yaşayan,

the small, mischievous shark vu that lived near Beqa Island.

küçük yaramaz köpekbalığı vu Masilaca’yı yendi.

Despite their rocky start, the two became friends.

Sert başlangıçlarına rağmen, ikisi arkadaş oldu.

But one day, Masilaca— perhaps growing tired of Dakuwaqa’s proud, selfish ways

Ama bir gün Masilaca - belki de Dakuwaqa’nın gururlu,

bencil davranışlarından

and the chaos he’d caused across the archipelago—

ve takımadalarda yarattığı kaostan bıktı-

presented a challenge he knew Dakuwaqa couldn’t resist.

Dakuwaqa’nın direnemeyeceğini bildiği bir meydan okuma sundu.

Masilaca spoke about a fierce vu called Rokobakaniceva,

Masilaca, dış Kadavu adasını koruyan Rokobakaniceva adlı

who guarded the outer island of Kadavu,

şiddetli bir vu’dan bahsetti

and teased that, until Dakuwaqa defeated them,

ve Dakuwaqa onları yenene kadar en güçlü vu ünvanını

he couldn’t claim the title of strongest vu.

talep edemeyeceğini söyledi.

Before Masilaca could even finish describing Rokobakaniceva,

Masilaca Rokobakaniceva'yı tarif etmeyi bile bitirmeden önce,

Dakuwaqa was jetting through the water in the direction of Kadavu.

Dakuwaqa suyun içinden Kadavu yönünde püskürtüyordu.

As he came close, Dakuwaqa saw a giant octopus

Yaklaştığında, Dakuwaqa bir resifin girişinde gezinen dev bir

hovering at the entrance to a reef.

ahtapot gördü.

The octopus vu, Rokobakaniceva, cared greatly for the people of Kadavu

Ahtapot vu Rokobakaniceva, Kadavu halkına büyük önem verdi

and asked Dakuwaqa politely to stay away and not intimidate the villagers.

ve Dakuwaqa’dan kibarca uzak durmasını ve köylüleri korkutmamasını istedi.

Dakuwaqa was only emboldened by the request.

Dakuwaqa sadece istekle cesaretlendirildi.

He showed his imposing teeth and lunged forward to attack.

Heybetli dişlerini gösterdi ve saldırmak için öne doğru fırladı.

But Rokobakaniceva was prepared.

Ancak Rokobakaniceva hazırlanmıştı.

With four tentacles, the octopus vu remained rooted to a rock on the seafloor

Dört dokunaçla, ahtapot vu deniz tabanındaki bir kayaya kök saldı

and with the remaining four, captured Dakuwaqa’s body

ve kalan dördü ile Dakuwaqa'nın vücudunu ele geçirdi ve onu ters çevirdi.

and flipped him over.

In this position, his breathing slowed and his muscles relaxed.

Bu pozisyonda solunumu yavaşladı ve kasları gevşedi.

He was paralyzed and powerless in a mysterious state called tonic immobility

Bazı köpekbalıklarının ters çevrildiğinde

that some sharks assume when flipped over

veya burunlarının hassas gözenekleri uyarıldığında varsaydığı

or when the sensitive pores of their snout are stimulated.

tonik hareketsizlik adı verilen gizemli bir durumda felç ve güçsüzdü.

Dakuwaqa was stuck upside down and struggling to breathe,

Dakuwaqa baş aşağı sıkışıp nefes almak için mücadele ediyordu

and Rokobakaniceva’s tentacles wrapped tighter and tighter around his body.

ve Rokobakaniceva’nın dokunaçları vücuduna daha da sıkı sarıldı.

Though still shocked,

Hala şok olmasına rağmen,

Dakuwaqa realized the battle was lost for the first time in his life.

Dakuwaqa hayatında ilk kez savaşın kaybedildiğini fark etti.

In exchange for Rokobakaniceva’s mercy, he promised that he would change his ways.

Rokobakaniceva’nın merhameti karşılığında

yollarını değiştireceğine söz verdi.

Instead of menacing the villagers and other vu,

Köylüleri ve diğer vu’ları tehdit etmek yerine,

he vowed to protect Fijian fishers from Kadavu and beyond.

Fiji balıkçılarını Kadavu ve ötesinden korumaya söz verdi.

Pleased with the pact, Rokobakaniceva agreed and freed Dakuwaqa.

Pakttan memnun olan Rokobakaniceva kabul etti ve Dakuwaqa’yı serbest bıraktı.

He stayed true to his word— no longer bragging about dueling vu,

Sözüne sadık kaldı - artık düello yapmak, kıyı şeridini fethetmek ve haraç

conquering coastlines, and taking tributes.

almakla övünmüyordu.

Instead, he began finding satisfaction in guiding lost people back to their homes

Bunun yerine, kayıp insanları evlerine geri götürmekten

ve yerel balıkçıları kötü hava koşulları

and warning local fishers of bad weather and sinister sea creatures.

ve uğursuz deniz canlıları konusunda uyarmaktan memnuniyet bulmaya başladı.

In return, some of Fiji’s people would pay homage to Dakuwaqa

Buna karşılık, Fiji halkının bir kısmı okyanusa geleneksel bir içecek

-kava olarak da bilinen yaqona-

by pouring a traditional drink— yaqona, also known as kava— into the ocean.

dökerek Dakuwaqa’ya saygı gösterecekti.

And upon returning safely from fishing trips with an abundance of catch,

Ve balık avlama gezilerinden bol miktarda avla güvenli bir şekilde döndüklerinde

they’d throw fish heads back into the ocean for the sharks—

köpekbalıkları için balık kafalarını okyanusa geri atıyorlardı;

gestures of mutual care to elicit luck

bu, Dakuwaqa’dan şans ve koruma elde etmek için karşılıklı ilgi jestleriydi.

and protection from Dakuwaqa himself.