The oddities of the first American election - Kenneth C. Davis

Transcriber: tom carter Reviewer: Bedirhan Cinar

Çeviri: Enes Çolak Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

Lawn signs sprouting everywhere.

Reklam tabelaları her yerden fırlıyor.

Round-the-clock ads on radio and television.

Radyo ve televizyonlarda gece gündüz reklamlar dönüyor.

The phone rings. It's a robo-call from the president, or his opponent,

Telefon çalıyor. Bu, başkandan ya da onun rakibinden gelen paranızı ve oyunuzu

asking for your money, and your vote.

talep eden bir arama.

And while you're at it, watch their YouTube videos and like them on Facebook.

Hâl buyken onların YouTube videolarını izleyin ve Facebook'ta onları beğenin.

Election time. We all know the look and feel of modern campaigns.

Seçim zamanı. Hepimiz modern kampanyaların nasıl olduğunu biliyoruz.

But what was it like in the early days of the Republic, when, say,

Ancak; Cumhuriyet'in ilk günlerinde, George Washington yönetime

George Washington ran for office?

aday olduğunda durum ne şekildeydi?

Well, in fact, he didn't run.

İşin aslı o, aday olmamıştı.

When Washington became the first president in 1789,

Washington, 1789'da ilk başkan olduğunda

there were no political parties, no conventions or primaries,

ortada hiçbir politik parti, kongre, ön seçim, kampanya

no campaign, no election season.

ya da seçim zamanı yoktu.

Not really any candidates.

Gerçekten adaylar dahi mevcut değildi.

Even the year was odd.

Yıl bile tuhaftı.

Literally. 1789 was the only presidential election ever held in an odd year.

1789, bugüne kadar başkanlık seçimlerinin yapıldığı tek sayıyla biten tek yıldı.

After the framers invented the constitution and the presidency 225 years ago,

Ülke, kurucuların anayasayı ve başkanlığı 225 yıl önce oluşturmasından sonra

the country set about the business of choosing its first executive.

ilk yöneticisini seçme işine koyuldu.

Agreeing with Ben Franklin, many people thought "The first man at the helm will be a good one,"

Birçok insan, Ben Franklin'e katılarak ''İdarenin başındaki ilk kişi, iyi olan

and by that, Franklin meant George Washington.

olacak'' diye düşündü, Franklin G. Washington'u kastediyordu.

Greatest hero of the Revolution, Washington presided over the convention that created the constitution,

Devrimin en büyük kahramanı Washington anayasayı oluşturan kongreye başkanlık

rarely speaking. He never discussed the job of president,

etti, az konuştu. Başkanlık görevini veya onu istediğinin sözünü hiçbir zaman

or of wanting it. And when the first presidential election took place,

etmedi. İlk başkanlık seçimleri, tıpkı çok

it was a crazy-quilt affair, with many hands stitching the pattern.

sayıda elin gelişigüzel bir deseni örmesi gibi karmaşık bir hâldeydi.

Under the new constitution, each state was given a number of electors.

Yeni anayasa uyarınca her eyalete iki isim için oy kullanacak

who would cast a vote for two names.

bazı seçmenler verildi.

The man with the most votes would be president,

En fazla oyu alan kişi başkan olurken

the second-place finisher was vice president.

ikinci kişi başkan yardımcısı olacaktı.

Ah, but who picked the electors? That was left up to the states.

Peki ya seçmenleri kim seçti? Bu, eyaletlere bırakılmıştı.

Six of them let the people decide, or at least white men over 21 who owned property.

Altısı, kararı halka veya en az 21 yaş üstü, mülk sahibi beyaz erkeklere bıraktı.

In New Jersey, some women voted, a right later taken away.

New Jersey'de bazı kadınlar oy kullandı, daha sonra ise bu hakları alındı.

But in other states, the legislature picked the electors.

Ancak; diğer eyaletlerde parlamento, seçmenleri belirledi.

At that time, many people thought democracy was one step away from mob rule

O zaman, birçok insan, demokrasinin avam idaresinden bir adım ötede olduğunu

and a decision this important should be left to wiser men.

ve bu önemli kararın akil kişilere bırakılması gerektiğini düşündüler.

These electors then voted for president.

Bu seçmenler de başkan için oy kullandı.

All the states had to do was get their votes in on time.

Bütün eyaletlerin yapması gereken oylarını tam vaktinde almaktı.

But there were glitches.

Ancak; bazı aksaklıklar vardı.

Only 10 of the 13 states voted.

13 eyaletten sadece 10'u oy kullanmıştı.

Rhode Island and North Carolina hadn't ratified the constitution and couldn't vote.

Rhode Island ve Kuzey Karolina anayasayı onaylamadıkları için oy kullanamadılar.

New York missed the deadline for naming its electors, and also was not counted.

New York ise seçmen isimlerini vermek için son tarihi kaçırdı ve sayıma katılmadı.

When the votes were tallied, it was unanimous.

Oylar sayıldığında bir oy birliği oluştu.

George Washington won easily. John Adams trailed far behind, finishing second, and became the vice president.

G. Washington rahat kazanmıştı. John Adams geride,ikinci olarak yardımcı başkan oldu.

Told of his victory, George Washington was not surprised.

George Washington'a kazandığı söylendiğinde hiç şaşırmadı.

At Mount Vernon, his bags were already packed.

Bavulları Mount Vernon'da çoktan toplanmıştı.

He moved to New York City, the nation's temporary capital,

Ülkenin geçici başkenti olan New York'a taşındı ve şimdi bir başkanın

and he would have to figure out just what a president was supposed to do.

ne yapması gerektiğini çözmek zorunda kalacaktı.

Since that first election, American democracy and elections have come a long way.

Amerikan demokrasisi ve seçimleri, ilk seçimden bu yana oldukça mesafe katetti.

The constitution has been changed to open up voting to more people:

Anayasa, daha çok kişinin oy hakkına ulaşması için değiştirildi: siyahi

black men, women, Native Americans, and eighteen-year-olds included.

erkekler, kadınlar, yerli Amerikalılar ve 18 yaşındakiler de seçime dâhil edildi.

Getting that basic right extended to all those people has been a long, hard struggle.

Tüm bu insanların temel olan bu hakkı elde etmesi uzun ve zor bir mücadele ile oldu.

So when you think you can't stand any more of those lawn signs,

Dolayısıyla ne zaman bu reklam tabelalarına ve TV reklamlarına

and TV ads, just remember:

daha fazla katlanamayacağınızı düşünürseniz sadece oy kullanma hakkına

the right to vote wasn't always for everyone,

başından beri herkesin sahip olmadığını

and that's a piece of history worth knowing.

ve bilmeye değer bu tarihi kesiti hatırlayın.