A Very British Life: Gardens - The English Like A Native Podcast

#1 Çok İngiliz Bir Yaşam: Bahçeler - The English Like A Native Podcast

Hello everyone, and welcome to the English Like a Native podcast.

Herkese merhaba ve English Like a Native podcast'ine hoş geldiniz.

The podcast that's designed to help you to improve your English.

İngilizcenizi geliştirmenize yardımcı olmak için tasarlanmış podcast.

This first series, 'A Very British Life' will dive into the

Bu ilk dizi, 'A Very British Life'

nitty gritty of life in the UK.

, Birleşik Krallık'taki hayatın en küçük ayrıntılarına dalacak.

My name is Anna, and in today's episode, I'm going to be talking about gardens.

Benim adım Anna ve bugünkü bölümde bahçelerden bahsedeceğim.

We Brits love our gardens.

Biz İngilizler bahçelerimizi severiz.

Most households will have a front and a back garden.

Çoğu hanenin bir ön ve arka bahçesi olacaktır.

Now the front garden tends to be smaller than the back garden.

Şimdi ön bahçe arka bahçeden daha küçük olma eğilimindedir.

And often the front garden is looking onto the road.

Ve genellikle ön bahçe yola bakıyor.

So we don't tend to favor our front gardens too much.

Bu yüzden ön bahçelerimizi çok fazla tercih etmiyoruz.

The front garden is also quite a functional garden.

Ön bahçe de oldukça işlevsel bir bahçe.

It will often double up as a driveway, a place to keep our car and it just serves

Genellikle bir araba yolu, arabamızı tutabileceğimiz bir yer olarak ikiye katlanır ve sadece

to make the front of the house look nice.

evin ön tarafının güzel görünmesine hizmet eder.

Often the garden is surrounded by a border.

Genellikle bahçe bir sınırla çevrilidir.

So we'll see a fence or a wall, or you might see a hedge

Yani bir çit veya duvar göreceğiz ya da

surrounding someone's garden.

birinin bahçesini çevreleyen bir çit görebilirsiniz.

We have hedges around our front garden and we love a privet hedge here in the UK.

Ön bahçemizin çevresinde çitlerimiz var ve burada Birleşik Krallık'ta özel çitlere bayılıyoruz.

A privet hedge, a privet is a type of bush, which is very, very green.

Bir kurtçuk çiti, bir kurtadam, çok, çok yeşil olan bir çalı türüdür.

It has very dark green leaves and it stays green all year round.

Çok koyu yeşil yaprakları vardır ve tüm yıl boyunca yeşil kalır.

And so this is usually the hedge of choice to act as a border for our gardens.

Ve bu genellikle bahçelerimiz için bir sınır görevi görmek için tercih edilen çittir.

And if you have a nicely manicured hedge, then it can look really lovely, very tidy.

Ve güzelce bakımlı bir çitiniz varsa, o zaman gerçekten güzel, çok düzenli görünebilir.

But if you let it just grow wild, then it's going to look quite messy.

Ama sadece vahşileşmesine izin verirseniz, o zaman oldukça dağınık görünecek.

And unfortunately that's how our hedge looks at the moment.

Ve ne yazık ki şu anda çitimiz böyle görünüyor.

It's all overgrown.

Çok büyümüş.

It's huge.

Çok büyük.

I mean, I think it's about 10 foot, maybe 15 foot high.

Yani, sanırım 10 fit, belki 15 fit yükseklikte.

It's ridiculously high, too tall for us to actually get up and

Gülünç derecede yüksek, gerçekten kalkıp

cut the tops nice and level.

üstleri güzel ve düz bir şekilde kesmemiz için çok uzun.

And yes, it's just become a little bit out of control.

Ve evet, sadece biraz kontrolden çıktı.

And moving on to the back garden.

Ve arka bahçeye geçiyoruz.

We love our back gardens.

Arka bahçelerimizi seviyoruz.

It's a place for us to have some outdoor time in private because us

Bizim için özel olarak dışarıda vakit geçirebileceğimiz bir yer çünkü biz

Brits we're quite private people really.

İngilizler gerçekten oldukça özel insanlarız.

And when we have a sunny day, we love to get outside and bear our skin to the sun.

Güneşli bir gün geçirdiğimiz zaman da dışarı çıkıp derimizi güneşe taşımayı severiz.

We do love sunbathing.

Güneşlenmeyi çok seviyoruz.

I know that a lot of other countries and cultures think it's a little

Diğer birçok ülke ve kültürün kendimizi yakmayı sevmemizin

strange that we like to burn ourselves to a crisp, but for some reason, I

biraz garip olduğunu düşündüğünü biliyorum , ama bir nedenden dolayı,

think perhaps because we have a lot of gray rainy days when the sun comes

belki de güneş doğduğunda çok fazla gri yağmurlu günlerimiz olduğu için düşünüyorum

out we just want to make the most of it and get that lovely tan going on.

. bundan en iyi şekilde yararlanmak ve o güzel bronzluğu devam ettirmek için.

So in most British gardens, you'll find something called a shed.

Bu yüzden çoğu İngiliz bahçesinde kulübe denilen bir şey bulacaksınız.

Now, a shed is a little wooden hut or a little wooden house.

Şimdi, bir kulübe, küçük bir ahşap kulübe veya küçük bir ahşap evdir.

A shed can have a few windows in it.

Bir kulübede birkaç pencere olabilir.

It will always have cobwebs and spiders in it.

İçinde her zaman örümcek ağları ve örümcekler olacak.

And in that shed, you will often find some deck chairs or sun lounges or folding

Ve o kulübede, genellikle herkesin oturup güneşin tadını çıkarması için güzel ve güneşli bir günde dışarı çıkarılacak olan

garden chairs, which will be brought out on a beautiful sunny day for everyone

bazı şezlonglar veya şezlonglar veya katlanır

to lounge around and enjoy the sunshine.

bahçe sandalyeleri bulacaksınız.

Now a, a young family, a family with young children will likely also have a paddling

Şimdi, genç bir aile, küçük çocuklu bir aile, muhtemelen

pool, which everyone likes to dip their feet into and throw the children into,

herkesin ayaklarını daldırmayı ve çocukları içine atmayı sevdiği,

to keep them nice and cool and occupied.

onları hoş, serin ve meşgul tutmak için bir çocuk havuzuna sahip olacaktır.

Now the shed will also have lots of tools, tools for looking after the garden.

Artık kulübede ayrıca bahçeye bakmak için birçok alet, alet olacak.

We are keen gardeners here in the UK.

Biz burada, Birleşik Krallık'ta hevesli bahçıvanlarız.

I myself, am what we call a fair weather gardener.

Ben kendim, adil hava bahçıvanı dediğimiz kişiyim.

A fair weather gardener is someone who will only enjoy gardening

Adil bir hava bahçıvanı, sadece

when the weather is nice.

hava güzel olduğunda

I'm really not interested in going out into the garden to do lots of backbreaking

bahçıvanlıktan zevk alacak kişidir . Hava soğuk, karanlık ve yağmurluyken

work when it's cold and dark and raining.

çok fazla yorucu iş yapmak için bahçeye çıkmakla gerçekten ilgilenmiyorum

It's not my thing, but many people love their gardens and

. Bu benim işim değil, ama birçok insan bahçelerini

love their gardens to look good so they'll have all sorts of tools.

sever ve bahçelerinin güzel görünmesini sever, böylece her türlü alete sahip olurlar.

They'll have rakes to rake up the leaves.

Yaprakları toplamak için tırmıkları olacak.

They'll have lawn mowers to mow the lawn.

Çimleri biçmek için çim biçme makineleri olacak.

Interesting that we call it, mowing the lawn.

Çim biçmek dediğimiz ilginç.

It's basically cutting the grass, but we call it mowing the lawn.

Temelde çim biçmek, ama biz buna çim biçmek diyoruz.

We like our lawns to look nice.

Çimlerimizin güzel görünmesini seviyoruz.

And actually we'll spend a lot of money on lawn feed and seeds, grass

Ve aslında çimlerin güzel ve yeşil görünmesi için

seeds, sometimes even fertilizer to make the lawn look beautiful and

çim yemi ve tohumlarına, çim tohumlarına, hatta bazen gübreye çok para harcayacağız

green and in this country, because we have a lot of rain it's possible for

ve bu ülkede çok yağmur yağdığı için

us to get really lush green lawns.

gerçekten bereketli olmamız mümkün. yeşil çimenler.

Now there'll be other tools in this shed as well, for looking after the borders.

Şimdi bu kulübede sınırları korumak için başka araçlar da olacak.

So you'll have like little spades, and little forks, and all sorts of

Böylece, küçük küreklere, küçük çatallara ve

things for pulling up weeds, because that's one of those regular tasks that

yabani otları toplamak için her türlü şeye sahip olacaksınız, çünkü bu,

you have to undertake is the weeding.

üstlenmeniz gereken olağan görevlerden biri, ayıklamaktır.

You might find a pair of secretes.

Bir çift sır bulabilirsin.

Secretes are used for cutting, particularly for deadheading or pruning.

Salgılar, özellikle kesme veya budama için kullanılır.

Deadheading is when your flower has died and you need to then

Çıkıntı, çiçeğinizin öldüğü ve daha sonra

remove the dead head of the flower.

çiçeğin ölü başını çıkarmanız gerektiği zamandır.

So you deadhead your flowers and you prune your bushes and your plants.

Yani çiçeklerinizi kesiyorsunuz ve çalılarınızı ve bitkilerinizi budaıyorsunuz.

Cutting them back.

Onları geri kesmek.

You can even, even prune your trees, as well.

Hatta ağaçlarınızı bile budayabilirsiniz.

So you cut them back towards the end of the season, once they've

Böylece onları sezonun sonuna doğru kesersiniz,

finished flowering and they're dying off, you cut them back.

çiçeklenmeyi bitirip ölürlerse, onları kesersiniz.

So they grow back nicely the next season.

Böylece gelecek sezon güzelce geri büyürler.

Now, many of us garden owners at some point in our lives are

Şimdi, çoğumuz hayatımızın bir noktasında

inspired to grow our own food.

kendi yiyeceğimizi yetiştirmek için ilham alıyoruz.

Often we'll start with something easy, like herbs, you can buy ready-made already

Çoğu zaman kolay bir şeyle başlayacağız, şifalı otlar gibi

potted up herbs from the supermarket.

, süpermarketten hazır hazır otlar satın alabilirsiniz.

You can often find a mint plant, a basil plant, perhaps some thyme in bigger

Genellikle daha büyük süpermarketlerde bir nane bitkisi, bir fesleğen bitkisi, belki biraz kekik

supermarkets, and you'll find all sorts of herbs ready for you to take home and

bulabilirsiniz ve eve götürmeniz ve

either put on your kitchen window sill, or actually plant out into the garden.

mutfak pencerenizin pervazına koymanız ya da aslında bahçeye dikmeniz için her türlü bitkiyi hazır bulabilirsiniz. .

So this is where most of us start.

Yani çoğumuzun başladığı yer burası.

People who become more keen, might have something like a fruit tree.

Daha hevesli olan insanlar, meyve ağacı gibi bir şeye sahip olabilir.

Now, currently we have a number of fruit trees in our garden.

Şimdi, şu anda bahçemizde birkaç meyve ağacımız var.

So we have an apple tree and a couple of damson trees, which initially

Bir elma ağacımız ve bir çift mürdüm ağacımız var, ilk başta

we thought were plum trees, but they're not plums they're damsons.

erik ağacı olduğunu düşündük, ama onlar erik değil, mürdüm.

And so we were collecting apples and making apple pie and we collected

Ve böylece elma topluyorduk ve elmalı turta

some damsons and made a lot of damson gin, which is actually great

yapıyorduk ve biraz mürdüm topladık ve bir sürü mürdüm cin yaptık, bu aslında

as a gift for people at Christmas.

Noel'de insanlar için harika bir hediye olarak harika.

And we've actually acquired a couple of cherry trees as well.

Ve aslında birkaç kiraz ağacı da aldık.

Although we haven't seen any fruit from those yet, hopefully next summer.

Henüz bunlardan meyve görmemiş olsak da, inşallah önümüzdeki yaz.

Now, people who are really serious about growing their own food might even

Şimdi, kendi yiyeceklerini yetiştirme konusunda gerçekten ciddi olan insanlar,

opt for something called an allotment.

tahsis adı verilen bir şeyi bile tercih edebilirler.

An allotment is a patch of land, basically like a garden, but

Tahsis, temelde bir bahçe gibi bir arazi parçasıdır, ancak

it's not attached to the house.

eve bağlı değildir.

You'll often find a big strip or patch of land that is separated into a number

Çoğu zaman, bir dizi paya ayrılmış büyük bir şerit veya arazi parçası bulacaksınız

of allotments and people can rent the, the land in order to grow their

ve insanlar, çiçeklerini veya meyve ve sebzelerini

flowers or their fruits and vegetable.

yetiştirmek için araziyi kiralayabilirler

If a Brit has a garden and the sun makes an appearance, as long as it's

. Bir İngiliz'in bahçesi varsa ve güneş nispeten sıcak olduğu sürece ortaya

relatively warm, you can guarantee that you'll see lots of barbecues coming out.

çıkıyorsa, çok sayıda barbekü göreceğinizi garanti edebilirsiniz.

We love to eat al fresco.

Açık havada yemek yemeyi seviyoruz.

So we love to eat outdoors on our patio and there's a, a mix of barbecues

Bu yüzden verandamızda dışarıda yemek yemeyi seviyoruz ve

you can get, you can either get the disposable ones from the supermarket.

alabileceğiniz çeşitli barbeküler var, tek kullanımlık olanları süpermarketten alabilirsiniz.

Or you can get a free standing barbecue, usually on three legs that you pop

Ya da genellikle bahçenin ortasına attığınız

in the middle of the garden, or some very serious barbecuers will actually

üç ayak üzerinde bağımsız bir barbekü alabilirsiniz

build a barbecue into the garden or get one of these gas barbecues.

ya da bazı çok ciddi barbeküler aslında bahçeye bir barbekü yapacak veya bu gazlı barbekülerden birini alacaklar.

They're quite expensive.

Oldukça pahalılar.

But if you know, you're going to be spending a lot of time outdoors in the

Ama eğer yazın dışarıda çok fazla zaman geçireceğinizi

summer, cooking food on the barbecue, then it's definitely worth the investment.

, mangalda yemek pişireceğinizi biliyorsanız, o zaman kesinlikle yatırıma değer.

So we love to cook food on the barbie.

Bu yüzden barbie'de yemek pişirmeyi seviyoruz.

We often just treat it like lunch or dinner.

Genellikle öğle veya akşam yemeği gibi davranırız.

So we only have one meal on the barbecue.

Yani mangalda sadece bir öğün yemek yiyoruz.

We regularly will cook things like burgers and sausages, sometimes kebabs.

Düzenli olarak hamburger ve sosis, bazen de kebap gibi şeyler pişireceğiz.

Perhaps, if you are a vegetarian or a pescatarian, then you'll have halloumi

Belki vejeteryan ya da peskataryalıysanız Hellim yersiniz

or you'll do some fish on the barbecue.

ya da mangalda balık yaparsınız.

I know in other countries they take barbecuing much more

Diğer ülkelerde barbekü

seriously than we do here.

yapmayı bizim burada yaptığımızdan çok daha ciddiye aldıklarını biliyorum.

We love a barbecue and we do lots of barbecues.

Mangal yapmayı severiz ve bol bol mangal yaparız.

Sometimes even if the weather turns on us, we'll still persevere with a barbecue.

Bazen hava bize ters gelse bile yine de mangal ile sabredeceğiz.

But I know for example, in Brazil, when they do a barbecue,

Ama örneğin Brezilya'da barbekü yaptıklarında

the food just keeps going.

yemeklerin devam ettiğini biliyorum.

They continue to make food all day long.

Gün boyu yemek yapmaya devam ederler.

It's a huge event that lasts the whole day, perhaps the whole night

Bütün gün, belki de bütün gece süren büyük bir olay

and in comparison, our barbecues are a little bit disappointing, we

ve buna kıyasla, barbekülerimiz biraz hayal kırıklığı yaratıyor,

just cook up a few burgers and a few sausages and that's us done.

sadece birkaç hamburger ve birkaç sosis pişiriyoruz ve bu bizim işimiz.

As a child, living on a council estate, we often had fun barbecues

Bir belediye mülkünde yaşayan bir çocuk olarak, sık sık

inviting all of our friends and neighbours around to join us.

tüm arkadaşlarımızı ve komşularımızı bize katılmaya davet eden eğlenceli barbeküler yapardık.

They were fun.

Eğlenceliydiler.

Thinking back to those, those days of living in the council houses.

O günleri, meclis evlerinde yaşadığı günleri düşününce.

I remember we had a pond in our front garden.

Ön bahçemizde bir göletimiz olduğunu hatırlıyorum.

Many, many UK houses will have a pond or a water feature.

Pek çok İngiltere evinde bir gölet veya su özelliği olacaktır.

And so we had a pond in the front garden with a few fish in and one

Ve böylece ön bahçede birkaç balığın olduğu bir göletimiz vardı ve bir

year I found some frog spawn in the local valley because we had a valley

yıl yerel vadide bazı kurbağa yumurtlamaları buldum çünkü

just behind our house with a little stream and I found some frogs spawn

evimizin hemen arkasında küçük bir dere olan bir vadimiz vardı ve bazı kurbağaların yumurtladığını buldum

and I brought some back and put it in our pond so we could watch it grow

ve biraz getirdim . geri ve onu göletimize koy ki büyüyüp

and develop into frogs, which it did.

kurbağaya dönüşmesini izleyelim

And it was amazing seeing the change and the teeny little frogs, all jumping

ki öyle yaptı. Ve değişimi ve ufacık kurbağaları görmek inanılmazdı, hepsi

around the garden was fantastic.

bahçede zıplamak harikaydı.

Certainly gave our dog a bit of a shock.

Kesinlikle köpeğimize biraz şok verdi.

But that meant that every year, those frogs would return to the

Ancak bu, her yıl o kurbağaların

place where they were born to lay their eggs and their frogs spawn.

yumurtlamak için doğdukları yere dönecekleri ve kurbağalarının yumurtlayacakları anlamına geliyordu.

So every year we ended up with a pond full of frogs spawn and a whole garden

Böylece her yıl, yumurtlayan kurbağalarla dolu bir gölet ve

full of these tiny little frogs.

bu minik kurbağalarla dolu bir bahçeyle sonuçlandık.

I loved it, the dog wasn't so sure.

Onu sevdim, köpek o kadar emin değildi.

But it was very, very fun for me as a child with all these

Ama tüm bu

little frogs jumping around.

küçük kurbağaların etrafta zıplaması

Now, my mum also really enjoyed making a scene in the front garden, around

çocukken benim için çok ama çok eğlenceliydi . Şimdi, annem de ön bahçede,

the pond with something called gnomes.

göletin etrafında cüce denen bir şeyle sahne yapmaktan gerçekten zevk aldı.

So gnomes are little men little statues that I think are quite old fashioned.

Cüceler, bence oldukça eski moda olan küçük adamlar küçük heykeller.

Now you might find some older people still have gnomes in their garden,

Şimdi, bazı yaşlı insanların bahçelerinde hala cüceler olduğunu görebilirsiniz,

but I, I do think it's falling out of favor at the moment, but a

ama ben, sanırım şu anda gözden düşüyor, ama bir

gnome, it's a very strange word.

cüce, çok garip bir kelime.

It's spelled with a GN.

GN ile yazılıyor.

It's a silent G, which is very odd, but gnomes often have like a red hat, floppy

Bu çok tuhaf bir sessiz G, ama cüceler genellikle kırmızı bir şapka, disket

hat and a blue jacket and they are either fishing or just being cheeky really.

şapka ve mavi bir ceketi sever ve ya balık tutuyorlar ya da gerçekten arsızlar.

So my mom made a whole little village.

Böylece annem küçük bir köy yaptı.

Around the pond.

Gölet çevresinde.

I remember there was a little bridge and there was a number of different

Küçük bir köprü olduğunu hatırlıyorum ve

gnomes, all doing different things.

hepsi farklı şeyler yapan birkaç farklı cüce vardı.

And as a child for me that was amazing.

Ve benim için bir çocuk olarak bu inanılmazdı.

I had such a great imagination and I really enjoyed imagining them being alive

Harika bir hayal gücüm vardı ve onların canlı

and interacting and having great fun with, with the frogs and all the fish.

olduklarını, kurbağalar ve tüm balıklarla etkileşime girdiklerini ve çok eğlendiklerini hayal etmekten gerçekten keyif aldım.

And on the subject of wildlife, it actually brings me onto quite a sad note.

Ve vahşi yaşam konusunda, aslında beni oldukça üzücü bir noktaya getiriyor.

Really, as a child in the north of England, we would always see hedgehogs.

Gerçekten, İngiltere'nin kuzeyinde bir çocuk olarak, her zaman kirpi görürdük.

It was just like a regular thing.

Normal bir şey gibiydi.

Like seeing a bird in the sky, you would always find a hedgehog crawling

Gökyüzünde bir kuş görmek gibi, her zaman

around or curled up in the garden.

bahçede sürünen veya kıvrılmış bir kirpi bulursunuz.

And it was wonderful to see, obviously we never handled them because we

Ve görmek harikaydı, açıkçası onlara hiç dokunmadık çünkü bize

were always told that they had fleas and you shouldn't go near them.

her zaman pireleri olduğu ve onlara yaklaşmamanız gerektiği söylendi.

Plus they're really spiky.

Ayrıca gerçekten sivriler.

So you'd only pick them up if you had gloves on.

Yani onları sadece eldivenleriniz varsa alırsınız.

And nowadays as an adult and living down in the London area, I haven't seen a

Ve bugünlerde bir yetişkin olarak ve Londra bölgesinde yaşarken,

hedgehog for maybe 15 years maybe longer.

belki 15 yıldır, belki de daha uzun süredir bir kirpi görmedim

And that makes me really sad.

. Ve bu beni gerçekten üzüyor.

I did some research recently and found out that hedgehogs are

Son zamanlarda biraz araştırma yaptım ve

really on the decline with the rise of foxes in more urban areas.

daha kentsel alanlarda tilkilerin artmasıyla kirpilerin gerçekten düşüşte olduğunu öğrendim.

And with us building on all the kind of green areas, it means

Ve her tür yeşil alana inşa

we're making it very difficult for hedgehogs to thrive and survive.

etmemiz, kirpilerin gelişmesini ve hayatta kalmasını çok zorlaştırdığımız anlamına geliyor.

And so there has been a huge decline and people are trying to save the

Ve böylece büyük bir düşüş oldu ve insanlar

hedgehogs, but it doesn't look good.

kirpileri kurtarmaya çalışıyor ama bu pek iyi görünmüyor.

Now in the south.

Şimdi güneyde.

What I do see in my garden a lot are squirrels and we have a number of

Bahçemde en çok gördüğüm şey sincaplar ve

foxes that will come into the garden and just nosy around or use our

bahçeye giren ve sadece meraklı olan veya

garden as a toilet, which is not fun.

bahçemizi tuvalet olarak kullanan çok sayıda tilki var, ki bu eğlenceli değil.

They also will sometimes make some horrendous screaming noises when they're

Ayrıca gecenin bir yarısında çiftleşirken

mating in the middle of the night.

bazen korkunç çığlık sesleri de

I think that's the worst part about foxes, but otherwise they're really cute.

çıkarırlar. Bence tilkilerin en kötü yanı bu, ama bunun dışında gerçekten çok tatlılar.

Really nice to look at.

Bakmak gerçekten güzel.

And I, I know my son absolutely adores them.

Ve ben, biliyorum oğlum onlara kesinlikle bayılıyor.

When he sees a fox in the back garden, he goes crazy.

Arka bahçede bir tilki görünce çıldırır.

He gets so excited.

Çok heyecanlanıyor.

And we have lots of birds as well.

Ayrıca bir sürü kuşumuz var.

In London, interestingly, we have parrots.

Londra'da ilginç bir şekilde papağanlarımız var.

Now the, the story goes, I'm not sure if it's true, but the story goes that

Şimdi, hikaye şöyle devam ediyor, doğru olup olmadığından emin değilim, ama hikayeye göre

someone had a parrot in a cage, in a house, and one day they let the parrot

birisinin bir kafeste, bir evde papağanı varmış ve bir gün papağanı

out of the cage, both forgot that the window was open and the parrot flew out

kafesten çıkarmışlar, ikisi de pencereyi unutmuşlar. açıktı ve papağan

of the window and then managed to breed.

pencereden uçtu ve sonra üremeyi başardı.

And now we have this huge population of parrots that live in and around London.

Ve şimdi Londra'da ve çevresinde yaşayan devasa bir papağan popülasyonumuz var.

So when you go to the parks here, or if you sit in your back garden for

Yani buradaki parklara gittiğinizde ya da arka bahçenizde

long enough, you'll see five or six green parrots just flying overhead.

yeterince uzun süre oturursanız, beş ya da altı yeşil papağanın tepenizde uçtuğunu göreceksiniz.

It's incredible because they're not birds that you would often see here in the UK.

İnanılmaz çünkü onlar burada, Birleşik Krallık'ta sık sık göreceğiniz kuşlar değiller.

Now, the other birds that we see are little tits, little tits are quite

Şimdi, gördüğümüz diğer kuşlar küçük memeler, küçük memeler oldukça

cute, and we have magpies and pigeons.

sevimli ve saksağanlarımız ve güvercinlerimiz var.

These are the birds that I can see in my back garden right now, actually.

Şu an arka bahçemde görebildiğim kuşlar bunlar aslında.

So there you go.

Al işte ozaman, buyur.

I hope that gives you a good  idea of the gardens in the UK.

Umarım bu size Birleşik Krallık'taki bahçeler hakkında iyi bir fikir verir.

Feel free to write a comment down below and let me know if this sounds

Aşağıya bir yorum yazmaktan çekinmeyin ve bu

similar to gardens in your country.

, ülkenizdeki bahçelere benziyorsa bana bildirin .

If you are interested in improving your English and working on your pronunciation,

İngilizcenizi geliştirmek ve telaffuzunuz üzerinde çalışmakla ilgileniyorsanız,

then why not check out my courses on www.Englishlikeanative.co.uk

neden www.Englishlikeanative.co.uk adresindeki kurslarıma göz atmıyorsunuz

Until next time, take care and goodbye.

, bir dahaki sefere kadar kendinize iyi bakın ve hoşçakalın.