How a miniaturized atomic clock could revolutionize space exploration | Jill Seubert

98,641 views ・ 2020-04-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: Joseph Geni Reviewer: Camille Martínez
0
0
7000
Çeviri: Nil Sanli Gözden geçirme: Giray Başbuğ
00:12
Six months ago,
1
12765
1664
Altı ay önce
00:14
I watched with bated breath
2
14453
3198
nesefimi tutarak
00:17
as NASA's InSight lander descended towards the surface of Mars.
3
17675
4234
Nasa'nın InSight aracının Mars yüzeyine doğru inişini izledim.
00:22
Two hundred meters,
4
22437
1658
İki yüz metre,
00:24
80 meters,
5
24119
1329
80 metre,
00:25
60, 40, 20, 17 meters.
6
25472
3947
60, 40, 20, 17 metre.
00:29
Receiving confirmation of successful touchdown
7
29808
3454
Başarılı inişin onayını almak
00:33
was one of the most ecstatic moments of my life.
8
33286
3141
hayatımın en heyecanlı anlarından biriydi.
00:37
And hearing that news was possible because of two small cube sets
9
37294
5636
Bu haberi almak, InSight ile Mars'a giden
iki küçük küp seti sayesinde mümkün oldu.
00:42
that went along to Mars with InSight.
10
42954
2517
00:46
Those two cube sets essentially livestreamed InSight's telemetry
11
46453
5302
Bu iki küp seti, temelde
InSight'ın telemetrisini canlı olarak Dünya'ya aktardı.
00:51
back to Earth,
12
51779
1265
00:53
so that we could watch in near-real time
13
53068
2740
Böylece InSight iniş aracının
00:55
as that InSight lander went screaming towards the surface of the red planet,
14
55832
4271
çığlıklarla kızıl gezegenin yüzeyine inişini,
01:00
hitting the atmosphere of Mars
15
60738
1779
saatte yaklaşık 19.312 km maksimum hız ile Mars'ın atmosferine çarpmasını
01:02
at a top speed of about 12,000 miles per hour.
16
62541
3845
neredeyse gerçek zamanlı izleyebildik.
01:06
Now, that event was livestreamed to us
17
66804
2996
Bu olay bize 144 milyon kilometreden fazla uzaklıktan
01:09
from over 90 million miles away.
18
69824
2703
canlı yayında aktarıldı.
01:13
It was livestreamed from Mars.
19
73064
2641
Mars'tan canlı yayımlandı.
01:17
Meanwhile,
20
77484
1582
Bu esnada
01:19
the two Voyager spacecraft --
21
79090
1898
iki Voyager uzay aracı --
01:21
now, these are these two almost unbelievably intrepid explorers.
22
81012
4786
bu ikisi neredeyse inanılmaz derecede cesur kaşiflerdir.
01:25
They were launched
23
85822
1176
İlk kez,
01:27
the same year that all of us here were being introduced to Han Solo
24
87022
3736
Han Solo'nun bize ilk tanıtıldığı yılda fırlatıldılar
01:30
for the first time.
25
90782
1320
01:32
And they are still sending back data from interstellar space
26
92610
3768
ve 40 yıldan fazla süredir hala yıldızlararası uzaydan
01:36
over 40 years later.
27
96402
2105
veri gönderiyorlar.
01:40
We are sending more spacecraft further into deep space
28
100292
3206
Uzayın daha da derinlerine
her zamankinden daha fazla uzay aracı gönderiyoruz.
01:43
than ever before.
29
103522
1422
01:45
But every one of those spacecraft out there
30
105647
3006
Ancak bu uzay araçlarının her biri,
01:48
depends on its navigation being performed
31
108677
2525
nerede olduğunun
ve daha önemlisi nereye gideceğinin söylenmesi için
01:51
right here at Earth
32
111226
1895
01:53
to tell it where it is and, far more importantly,
33
113145
2837
tam olarak burada,
Dünya'da yapılan navigasyona güveniyor.
01:56
where it is going.
34
116006
1369
01:57
And we have to do that navigation here on Earth for one simple reason:
35
117846
4352
Bu navigasyonu basit bir nedenden dolayı Dünya'da yapmak zorundayız:
02:02
spacecraft are really bad at telling the time.
36
122222
3104
Uzay araçları, zamanı söylemekte berbatlar.
02:06
But if we can change that,
37
126261
2008
Fakat bunu değiştirebilirsek
02:08
we can revolutionize the way we explore deep space.
38
128293
3304
derin uzayı keşfetme şeklimizde devrim gerçekleştirebiliriz.
02:12
Now, I am a deep space navigator,
39
132448
2441
Ben bir derin uzay navigatörüyüm.
02:14
and I know you're probably thinking, "What is that job?"
40
134913
2650
ve muhtemelen "Bu meslek de ne?" diye düşündüğünüzü biliyorum.
02:17
Well, it is an extremely unique and also very fun job.
41
137587
3965
Bu, son derece özel ve aynı zamanda çok eğlenceli bir iş.
02:21
I steer spacecraft,
42
141576
1929
Ben, bir uzay aracını
02:23
from the moment they separate from their launch vehicle
43
143529
2648
fırlatma aracından ayrıldığı andan,
uzaydaki hedefine ulaşacağı ana kadar yönlendiriyorum.
02:26
to when they reach their destination in space.
44
146201
2345
02:28
And these destinations -- say Mars for example, or Jupiter --
45
148955
3292
Bu istikametler -- mesela Mars veya siz söyleyin Jüpiter --
02:32
they are really far away.
46
152271
1929
gerçekten çok uzaktalar.
02:34
To put my job in context for you:
47
154734
2450
İşimi size şöyle anlatabilirim:
02:37
it's like me standing here in Los Angeles and shooting an arrow,
48
157208
5014
Düşünün ki burada, Los Angeles'ta, durarak bir ok atıyorum
02:42
and with that arrow, I hit a target that's the size of a quarter,
49
162246
4707
ve bu okla 25 kuruş büyüklüğündeki bir hedefi vuruyorum
02:46
and that target the size of a quarter is sitting in Times Square, New York.
50
166977
4675
ve bu 25 kuruş büyüklüğündeki hedef, New York, Times Meydanı'nda.
02:52
Now, I have the opportunity to adjust the course of my spacecraft
51
172295
3846
Güzergah boyunca
uzay aracımın seyrini birkaç kez ayarlama fırsatım var
02:56
a few times along that trajectory,
52
176165
2325
02:58
but in order to do that, I need to know where it is.
53
178514
3283
ama bunu yapmadan önce nerede olduğunu bilmem lazım.
03:02
And tracking a spacecraft as it travels through deep space
54
182852
3150
Bir uzay aracının derin uzaydaki yolculuğunu takip etmek
03:06
is fundamentally a problem of measuring time.
55
186026
3337
temelinde zamanı ölçme sorunudur.
03:09
You see, I can't just pull out my ruler and measure how far away my spacecraft is.
56
189387
4240
Gördüğünüz gibi, öylece bir cetvel çekip uzay aracımın uzaklığını ölçemem.
03:14
But I can measure
57
194075
1217
Ancak bir sinyalin
03:15
how long it takes a signal to get there and back again.
58
195316
3573
oraya gidip gelmesinin ne kadar zaman aldığını ölçebilirim.
03:19
And the concept is exactly the same as an echo.
59
199762
3330
Yankı konseptiyle tamamen aynı.
03:23
If I stand in front of a mountain and I shout,
60
203116
3373
Eğer bir dağın önünde durup bağırırsam,
03:26
the longer it takes for me to hear my echo back at me,
61
206513
3627
kendi yankımı duymam ne kadar uzun sürerse
03:30
the further away that mountain is.
62
210164
2598
dağ o kadar uzaktadır.
03:32
So we measure that signal time very, very accurately,
63
212786
4606
Bu sinyal süresini çok çok doğru bir şekilde ölçüyoruz
03:38
because getting it wrong by just a tiny fraction of a second
64
218296
4555
çünkü hesabı saniyenin çok küçük bir kısmı kadar yanlış yapmak,
03:42
might mean the difference between your spacecraft safely and gently landing
65
222875
4124
uzay aracınızın güvenli ve nazikçe başka bir gezegenin yüzeyine inmesi
03:47
on the surface of another planet
66
227023
1938
veya o yüzeyde başka bir krater oluşturması arasındaki fark
03:48
or creating yet another crater on that surface.
67
228985
3128
anlamına gelebilir.
03:52
Just a tiny fraction of a second,
68
232690
1590
Yalnızca küçücük bir saniye kayması,
03:54
and it can be the difference between a mission's life or death.
69
234304
3849
bir görevin hayatı veya ölümü arasındaki fark olabilir.
03:59
So we measure that signal time very, very accurately here on Earth,
70
239161
4179
Bu sinyal süresini burada, Dünya'da, saniyenin milyarda birinden
04:03
down to better than one-billionth of a second.
71
243364
2813
daha düşük bir hata payıyla oldukça kesin olarak ölçüyoruz.
04:06
But it has to be measured here on Earth.
72
246823
2127
Ancak bu, Dünya'da ölçülmek zorunda.
04:09
There's this great imbalance of scale when it comes to deep space exploration.
73
249371
4822
Derin uzay araştırmaları söz konusu olduğunda
büyük bir ölçek dengesizliği ortaya çıkar.
04:15
Historically, we have been able to send smallish things extremely far away,
74
255051
6627
Tarih boyunca, gezegenimizdeki çok büyük şeyler sayesinde
ufacık şeyleri çok uzağa gönderebildik.
04:21
thanks to very large things here on our home planet.
75
261702
2812
04:24
As an example, this is the size of a satellite dish
76
264905
2935
Örnek olarak, bu bizim derin uzaydaki bu araçlar ile
04:27
that we use to talk to these spacecraft in deep space.
77
267864
3224
konuşmak için kullandığımız bir uydu antenin boyutu.
04:31
And the atomic clocks that we use for navigation are also large.
78
271112
3896
Navigasyon için kullandığımız atomik saatler de büyük.
04:35
The clocks and all of their supporting hardware
79
275032
2418
Saatler ve tüm destek donanımları
04:37
can be up to the size of a refrigerator.
80
277474
2439
bir buzdolabı büyüklüğüne ulaşabilir.
04:40
Now, if we even want to talk about sending that capability into deep space,
81
280643
5052
Eğer bu yeterliliği de derin uzaya göndermekten bahsediyorsak
04:45
that refrigerator needs to shrink down
82
285719
1900
bu buzdolabının, bir çekmeceye sığabilicek boyuta küçülmesi gerekiyor.
04:47
into something that can fit inside the produce drawer.
83
287643
2966
04:51
So why does this matter?
84
291331
1936
Peki bu neden önemli?
04:53
Well, let's revisit one of our intrepid explorers, Voyager 1.
85
293878
4002
Şimdi cesur kaşiflerimizden Voyager 1'e tekrar bakalım.
04:59
Voyager 1 is just over 13 billion miles away right now.
86
299157
4307
Voyager 1, şu anda yaklaşık 21 milyar kilometre uzakta.
05:03
As you know, it took over 40 years to get there,
87
303873
2698
Bildiğiniz üzere oraya varması 40 yıl sürdü
05:06
and it takes a signal traveling at the speed of light over 40 hours
88
306595
5217
ve ışık hızında yolculuk eden bir sinyalin, oraya gidip gelme süresi
05:11
to get there and back again.
89
311836
1744
40 saatin üzerinde.
05:14
And here's the thing about these spacecraft:
90
314158
2800
Uzay araçları hakkında şunu söyleyebiliriz:
05:16
they move really fast.
91
316982
2098
Gerçekten hızlı hareket ediyorlar.
05:19
And Voyager 1 doesn't stop and wait for us to send directions from Earth.
92
319570
4985
Voyager 1 olduğu yerde durup bizim ona Dünya'dan talimat göndermemizi beklemiyor.
05:24
Voyager 1 keeps moving.
93
324579
1828
Voyager 1 hareket etmeye devam ediyor.
05:26
In that 40 hours that we are waiting
94
326802
2311
Dünya'da yankı sinyalini duymayı beklediğimiz o 40 saatte
05:29
to hear that echo signal here on the Earth,
95
329137
2563
05:31
Voyager 1 has moved on by about 1.5 million miles.
96
331724
4206
Voyager 1 yaklaşık 2,4 milyon kilometre daha ilerledi.
05:36
It's 1.5 million miles further into largely uncharted territory.
97
336344
4636
Büyük ölçüde keşfedilmemiş bölgeye doğru 2,4 milyon km daha.
05:41
So it would be great
98
341687
1544
Yani, bu sinyal zamanını
05:43
if we could measure that signal time directly at the spacecraft.
99
343255
3207
doğrudan uzay aracında ölçebilmemiz harika olurdu.
05:47
But the miniaturization of atomic clock technology is ...
100
347851
3549
Ancak atomik saat teknolojisinin minyatürleştirilmesi...
05:51
well, it's difficult.
101
351424
1594
bayağı zahmetli.
05:53
Not only does the clock technology and all the supporting hardware
102
353543
3248
Saat teknolojisinin ve tüm destekleyici donanımın
05:56
need to shrink down,
103
356815
1837
sadece küçültülmesini değil,
05:58
but you also need to make it work.
104
358676
2544
aynı zamanda çalışmasını da sağlamanız gerekir.
06:02
Space is an exceptionally harsh environment,
105
362328
3131
Uzay son derece sert bir ortamdır
06:05
and if one piece breaks on this instrument,
106
365483
2374
ve eğer bu cihazda bir parça kırılırsa,
06:07
it's not like we can just send a technician out to replace the piece
107
367881
3231
parçayı değiştirmek için bir teknisyen gönderip
yola devam etmek diye bir şey yoktur.
06:11
and continue on our way.
108
371136
1534
06:13
The journeys that these spacecraft take can last months, years,
109
373627
5641
Bir uzay aracının yolculuğu aylar, yıllar
hatta on yıllar sürebilir.
06:19
even decades.
110
379292
1704
06:21
And designing and building a precision instrument that can support that
111
381586
4811
Bunu destekleyebilecek hassasiyette bir alet tasarlayıp inşa etmek
06:26
is as much an art as it is a science and an engineering.
112
386421
4107
bilim ve mühendislik olduğu kadar sanattır da.
06:32
But there is good news: we are making some amazing progress,
113
392131
3191
Ama iyi haber şu ki inanılmaz bir ilerleme kaydediyoruz.
06:36
and we're about to take our very first baby steps
114
396274
3416
Yeni atomik uzay saati çağına doğru
06:39
into a new age of atomic space clocks.
115
399714
3010
ilk küçük adımlarımızı atmak üzereyiz.
06:43
Soon we will be launching
116
403540
1668
Yakında uzaya uygun,
06:45
an ion-based atomic clock that is space-suitable.
117
405232
3340
iyon bazlı bir atom saati piyasaya süreceğiz.
06:48
And this clock has the potential to completely flip the way we navigate.
118
408596
3846
Bu saatin, navigasyon tekniğimizi
tamamen değiştirme potansiyeli var.
06:52
This clock is so stable,
119
412466
1895
Bu saat o kadar kararlı ve zamanı çok iyi ölçüyor ki
06:54
it measures time so well,
120
414385
1544
06:55
that if I put it right here and I turned it on,
121
415953
2986
eğer onu tam buraya koyup açarsam
06:58
and I walked away,
122
418963
1702
ve uzaklaşırsam
07:00
I would have to come back nine million years later
123
420689
3173
saatin ölçümünün bir saniye kayması için
07:03
for that clock's measurement to be off by one second.
124
423886
2804
dokuz milyon yıl sonra geri dönmem gerekir.
07:07
So what can we do with a clock like this?
125
427555
2405
Peki böyle bir saatle neler yapabiliriz?
07:09
Well, instead of doing all of the spacecraft navigation
126
429984
3531
Bütün bu uzay aracı yönlendirmesini Dünya'dan yapmak yerine,
07:13
here on the Earth,
127
433539
1160
07:14
what if we let the spacecraft navigate themselves?
128
434723
2513
ya uzay araçlarının kendilerini yönlendirmesine izin verseydik?
07:17
Onboard autonomous navigation, or a self-driving spacecraft, if you will,
129
437260
4611
Derin uzayda hayatta kalacaksak
yerleşik özerk navigasyon veya kendi kendine giden bir uzay aracı
07:21
is one of the top technologies needed
130
441895
2049
07:23
if we are going to survive in deep space.
131
443968
2479
en ihtiyaç duyulan teknolojilerden biridir.
07:27
When we inevitably send humans to Mars or even further,
132
447343
3397
Kaçınılmaz olarak insanları Mars'a veya daha da ileriye gönderdiğimizde,
07:30
we need to be navigating that ship in real time,
133
450764
2525
Dünya'dan yönergelerin gelmesini bekletmeden,
07:33
not waiting for directions to come from Earth.
134
453313
2376
anlık olarak o gemiyi yönlendirmemiz gerekir.
07:36
And measuring that time wrong by just a tiny fraction of a second
135
456412
3345
Bu süreyi küçücük bir saniye hatasıyla ölçmek
07:39
can mean the difference between a mission's life or death,
136
459781
3096
bir görevin hayatı veya ölümü arasındaki fark olabilir --
07:42
which is bad enough for a robotic mission,
137
462901
3015
ki bu robotik bir görev için yeterince kötüdür.
07:45
but just think about the consequences if there was a human crew on board.
138
465940
3809
Gemide bir insan ekibi olsaydı ortaya çıkabilecek sonuçları düşünün.
07:50
But let's assume that we can get our astronauts
139
470451
2232
Fakat farz edelim ki astronotlarımızı
07:52
safely to the surface of their destination.
140
472707
2033
varış noktalarına güvenle götürebiliyoruz.
07:54
Once they're there, I imagine they'd like a way to find their way around.
141
474764
3578
Oraya vardıklarında, yollarını bulabilmek istediklerini hayal edebiliyorum.
07:58
Well, with this clock technology,
142
478366
2023
İşte, bu saat teknolojisi ile
08:00
we can now build GPS-like navigation systems
143
480413
3572
artık diğer gezegenlerde ve uydularda
GPS benzeri navigasyon sistemleri oluşturabiliriz.
08:04
at other planets and moons.
144
484009
2167
08:06
Imagine having GPS on the Moon or Mars.
145
486200
3093
Ay'da veya Mars'ta GPS'inizin olduğunu düşünün.
08:09
Can you see an astronaut standing on the surface of Mars
146
489317
3285
Arkasında Olympus Mons yükselirken
08:12
with Olympus Mons rising in the background,
147
492626
2750
Mars yüzeyinde duran bir astronotu
08:15
and she's looking down at her Google Maps Mars Edition
148
495400
3687
ve onun, telefonundaki Google Haritalar Mars Versiyonu üzerinden
08:19
to see where she is
149
499111
1529
nerede olduğunu görüp gitmesi gereken yere ulaşmak için
08:20
and to chart a course to get where she needs to go?
150
500664
2832
bir rota çizmeye çalıştığını görebiliyor musunuz?
08:24
Allow me to dream for a moment,
151
504022
1507
Bir an için hayal kurmama izin verin,
08:25
and let's talk about something far, far in the future,
152
505553
2779
çok uzak bir gelecek hakkında konuşalım.
08:28
when we are sending humans to places much further away than Mars,
153
508356
4060
İnsanları Mars'tan çok daha uzak yerlere göndermemiz
08:32
places where waiting for a signal from the Earth in order to navigate
154
512440
4613
ve onları yönlendirmek için
Dünya'dan sinyal bekletmemiz gerçekçi değil.
08:37
is just not realistic.
155
517077
1540
08:39
Imagine in this scenario that we can have a constellation,
156
519032
3474
Bu senaryoda
bir takım yıldıza, derin uzay boyunca dağılmış
08:42
a network of communication satellites scattered throughout deep space
157
522530
4568
navigasyon sinyalleri yayan iletişim uyduları ağına sahibiz
08:47
broadcasting navigation signals,
158
527122
2434
08:49
and any spacecraft picking up that signal
159
529580
2719
ve bu sinyali alan herhangi bir uzay aracının
08:52
can travel from destination to destination to destination
160
532323
3371
buradan oraya, oradan şuraya
08:55
with no direct tie to the Earth at all.
161
535718
2668
Dünya ile doğrudan hiçbir bağı olmadan seyahat edebildiğini düşünün.
08:59
The ability to accurately measure time in deep space
162
539981
3493
Derin uzayda zamanı doğru bir şekilde ölçebilme yeteneği
09:03
can forever change the way we navigate.
163
543498
2384
navigasyon şeklimizi sonsuza dek değiştirebilir.
09:06
But it also has the potential to give us some pretty cool science.
164
546644
3211
Ama aynı zamanda bize oldukça havalı bir bilim sunma potansiyeline de sahip.
09:09
You see, that same signal that we use for navigation
165
549879
3206
Navigasyon için kullandığımız aynı sinyal
09:13
tells us something about where it came from
166
553109
2987
bize nereden geldiği
ve antenden antene geçerkenki yolculuğu hakkında birkaç şey söyler.
09:16
and the journey that it took as it traveled from antenna to antenna.
167
556120
3869
09:20
And that journey, that gives us data, data to build better models,
168
560693
4330
Bu yolculuk, bize Güneş sistemimiz boyunca
09:25
better models of planetary atmospheres throughout our solar system.
169
565047
4598
daha iyi gezegen atmosferi modelleri oluşturmak için veri sağlar.
09:30
We can detect subsurface oceans on far-off icy moons,
170
570169
4661
Çok uzaklardaki buzlu uydularda yeraltı okyanusları tespit edebiliriz.
09:34
maybe even detect tiny ripples in space due to relativistic gravity.
171
574854
4416
Hatta kütleçekim sonucu uzaydaki küçük dalgalanmaları bile tespit edebiliriz.
09:40
Onboard autonomous navigation means we can support more spacecraft,
172
580224
4673
Yerleşik özerk navigasyon, evreni keşfetmek için daha fazla uzay aracını
09:44
more sensors to explore the universe,
173
584921
2558
ve daha fazla sensörü destekleyebileceğimiz anlamına gelir.
09:47
and it also frees up navigators -- people like me --
174
587503
3988
Aynı zamanda benim gibi navigatörleri,
09:51
to work on finding the answers to other questions.
175
591515
2920
başka soruların cevaplarını bulabilmeleri için serbest bırakır.
09:55
And we still have a lot of questions to answer.
176
595855
3407
Ve cevaplamamız gereken hala birçok soru var.
10:00
We know such precious little about this universe around us.
177
600014
3966
Etrafımızdaki evren hakkında o kadar değerli ama az şey biliyoruz ki.
10:05
In recent years, we have discovered nearly 3,000 planetary systems
178
605376
4741
Son yıllarda, kendi Güneş sistemimizin dışında
yaklaşık 3.000 adet gezegenler sistemi keşfettik
10:10
outside of our own solar system,
179
610141
2248
10:12
and those systems are home to almost 4,000 exoplanets.
180
612763
4205
ve bu sistemler yaklaşık 4.000 gezegene ev sahipliği yapıyor.
10:16
To put that number in context for you:
181
616992
1963
Bunu şöyle anlatayım:
10:18
when I was learning about planets for the first time as a child,
182
618979
3137
Küçükken, gezegenleri ilk öğrendiğim zaman
10:22
there were nine,
183
622140
1853
9 tane gezegen vardı,
Plüton'u saymazsanız 8.
10:24
or eight if you didn't count Pluto.
184
624017
2053
10:26
But now there are 4,000.
185
626094
2139
Ama şimdi 4.000 tane var.
10:29
It is estimated that dark matter
186
629312
2261
Karanlık maddenin, evrenimizin
10:31
makes up about 96 percent of our universe,
187
631597
3536
yaklaşık yüzde 96'sını oluşturduğu tahmin edilmekte
10:35
and we don't even know what it is.
188
635157
2369
ve biz bunun ne olduğunu bile bilmiyoruz.
10:38
All of the science returned
189
638034
2885
Tüm derin uzay görevlerimizden
10:40
from all of our deep space missions combined
190
640943
2953
elde ettiğimiz bilimin tamamı,
10:43
is just this single drop of knowledge
191
643920
3654
geniş bir soru okyanusunda
10:47
in a vast ocean of questions.
192
647598
2694
sadece bu tek damla bilgi.
10:50
And if we want to learn more,
193
650919
2593
Eğer daha fazlasını öğrenmek,
10:53
to discover more, to understand more,
194
653536
2347
bulmak, anlamak istiyorsak
10:56
then we need to explore more.
195
656955
1979
o zaman daha fazla keşfetmemiz gerek.
11:00
The ability to accurately keep time in deep space
196
660096
3162
Derin uzayda zamanı doğru hesaplayabilme yeteneği
11:03
will revolutionize the way that we can explore this universe,
197
663282
4145
evreni keşfetme şeklimizde devrim yaratacak
11:07
and it might just be one of the keys to unlocking some of those secrets
198
667451
3860
ve belki de özenle tuttuğu sırlarının bazılarının
kilidini açmanın anahtarlarından biri olacak.
11:11
that she holds so dear.
199
671335
1716
11:14
Thank you.
200
674051
1275
Teşekkürler.
11:15
(Applause)
201
675350
2385
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7