What if you could help decide how the government spends public funds? | Shari Davis

42,425 views ・ 2020-08-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sude Vural Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:12
My name is Shari Davis,
0
12802
1761
Benim adım Shari Davis
00:14
and let's be honest,
1
14587
1287
ve dürüst olmak gerekirse
00:15
I'm a recovering government employee.
2
15898
2000
ben iyileşen bir devlet memuruyum.
00:18
And I say that with a huge shout-out to the folks that work in government
3
18722
3872
Ve bunu devlette çalışan ve sistem değiştiren
00:22
and on systems change.
4
22618
1856
insanlara seslenerek söylüyorum.
00:24
It's hard.
5
24498
1341
Bu zor bir şey.
00:25
It can be isolating.
6
25863
1746
Sizi yalnızlaştırabiliyor.
00:27
And the work can feel impossible.
7
27633
2600
İşler imkânsız hissettirebiliyor.
00:30
But government is the people that show up.
8
30971
2825
Ama devlet, meydana çıkan insanlardır.
00:34
Really, it's the people that can show up
9
34614
2884
Gerçekten, devlet meydana çıkabilen
00:37
and are committed to the promise that public service offers:
10
37522
3563
ve kendini kamu hizmetinin vadettiklerine adayabilen insanlardır:
00:41
service to people,
11
41109
1730
halka hizmet,
00:42
democracy
12
42863
1374
demokrasi
00:44
and fixing the problems that community members face.
13
44261
3586
ve halkın karşılaştığı problemleri çözmek.
00:48
Seventeen years ago,
14
48839
1358
On yedi yıl önce,
00:50
I walked through city hall for the first time as a staff member.
15
50221
4012
ilk defa bir çalışan olarak belediye binasında yürüdüm
00:54
And that walk revealed something to me.
16
54820
2182
ve o yürüyüş bana bir şey gösterdi.
00:57
I was a unicorn.
17
57780
1818
Ben bir tek boynuzlu attım.
00:59
There weren't many people who looked like me
18
59622
2487
Orada çalışan ve benim gibi görünen
01:02
that worked in the building.
19
62133
1349
pek insan yoktu.
01:03
And yet, there were folks committed to addressing hundreds of years
20
63871
4028
Yine de kendini, yüzyıllardır süren ve pek çok insanı görmezden gelen,
01:07
of systemic inequity
21
67923
1716
bazılarını da geride bırakan sistemik eşitsizlikle uğraşmaya adamış
01:09
that left some behind and many ignored.
22
69663
3324
insanlar vardı.
01:13
Where there was promise,
23
73011
1987
Vaat olan bir yerde,
01:15
there was a huge problem.
24
75022
1888
büyük bir sorun da vardı.
01:16
You see, democracy, as it was originally designed,
25
76934
3436
Yani, demokrasinin orijinal hâlinin
01:20
had a fatal flaw.
26
80394
1326
tehlikeli bir kusuru vardı.
01:22
It only laid pipeline for rich white men to progress.
27
82188
5452
Sadece zengin beyaz erkeklerin gelişmesi için fırsat veriyordu.
01:27
And now, if you're a smart rich white man,
28
87958
3133
Akıllı, zengin ve beyaz bir erkekseniz
01:31
you understand why I say that's a problem.
29
91115
3365
bunun neden bir sorun olduğunu anlıyorsunuzdur.
01:34
Massive talent has been left off the field.
30
94504
3341
Çok fazla yetenek oyundan atıldı.
01:38
Our moral imaginations have grown anemic.
31
98201
3587
Manevi hayallerimiz soldu.
01:41
Our highest offices are plagued by corruption.
32
101812
3948
En yüksek devlet dairelerimiz yolsuzlukla istila edilmiş.
01:45
We're on the brink of a sort of apathetic apocalypse,
33
105784
4338
Bir tür duyarsız sona gelişin eşiğindeyiz
01:50
and it's not OK.
34
110146
2793
ve bu normal değil.
01:52
We've got to open the doors
35
112963
1635
İnsanlar istedikleri gibi içeri girebilsin diye
01:54
to city halls and schools
36
114622
1392
okulların ve binaların kapılarını
01:56
so wide that people can't help but walk in.
37
116038
3762
genişçe açmalıyız.
02:00
We've got to throw out the old top-down processes
38
120158
3087
Bizi felakete sürükleyen bu eski hiyerarşik süreçlerden kurtulmalı
02:03
that got us into this mess,
39
123269
1881
02:05
and start over,
40
125174
1508
ve yeniden başlamalıyız,
02:06
with new faces around the table,
41
126706
2354
masada yeni yüzlerle,
02:09
new voices in the mix,
42
129084
2031
karışımda yeni seslerle
02:11
and we have to welcome new perspectives every step of the way.
43
131139
4468
ve bu yolun her adımında yeni bakış açılarına yer vermeliyiz.
02:15
Not because it's the right thing to do --
44
135631
2477
Yapılması gereken bu olduğu için değil,
02:18
although it is --
45
138132
1515
aslında öyle olsa da,
02:19
but because that's the only way for us to all succeed together.
46
139671
4334
ama bu bizim hep beraber başarmamız için tek yol olduğu için.
02:24
And here's the best news of all.
47
144355
2000
Ve en iyi haber,
02:26
I know how to do it.
48
146934
1580
Bunu nasıl yapacağımızı biliyorum.
02:28
The answer -- well, an answer,
49
148538
2626
Cevap --
02:31
is participatory budgeting.
50
151188
2294
katılımcı bütçelendirme.
02:33
That's right.
51
153839
1246
Doğru duydunuz
02:35
Participatory budgeting, or "PB" for short.
52
155109
4237
Katılımcı bütçelendirme ya da İngilizce kısaltılmışı "PB."
02:39
PB is a process that brings community and government together
53
159370
3793
PB, halk ve devleti, somut önerileri tasarlamak ve geliştirmek için
02:43
to ideate, develop concrete proposals
54
163187
3500
ve halkın gerçek problemlerini çözen projeleri oylamak için
02:46
and vote on projects that solve real problems in community.
55
166711
4115
bir araya getiren bir işlem.
02:51
Now I realize that people don't get up and dance
56
171263
3071
İnsanların kamu bütçesi dediğimde
02:54
when I start talking about public budgets.
57
174358
2397
kalkıp dans etmediklerini fark ediyorum.
02:57
But participatory budgeting
58
177096
2362
Ama katılımcı bütçeleme,
02:59
is actually about collective, radical imagination.
59
179482
4436
aslında, kolektif ve köklü bir hayal gücü ile alakalı.
03:04
Everyone has a role to play in PB,
60
184474
2660
Herkesin PB'de bir rolü var
03:07
and it works,
61
187158
1283
ve bu işe yarıyor
03:08
because it allows community members to craft real solutions
62
188465
4533
çünkü halkın gerçek sorunlara gerçek çözümler üretmesine
03:13
to real problems
63
193022
1492
imkân sağlıyor.
03:14
and provides the infrastructure for the promise of government.
64
194538
4480
Ve devletin vaadi için altyapı sağlıyor.
03:19
And honestly,
65
199042
1151
Dürüst olmak gerekirse
03:20
it's how I saw a democracy actually work for the first time.
66
200217
4523
demokrasinin işe yaradığını ilk kez böyle gördüm.
03:25
I remember it like it was yesterday.
67
205177
2243
Dün gibi hatırlıyorum.
03:27
It was 2014 in Boston, Massachusetts,
68
207444
2405
2014'te Boston, Massachusetts'teydi
03:29
and mayor Menino asked me
69
209873
1803
ve belediye başkanı Manino
03:31
to launch the country's first youth-focused PB effort
70
211700
3525
benden bir milyon dolar sermaye ile
03:35
with one million dollars of city funds.
71
215249
2674
ülkenin ilk genç odaklı PB girişimini başlatmamı istedi.
03:38
Now, we didn't start with line items and limits
72
218312
3000
Satır öğeleriyle ve sınırlarla ya da formüller ve tablolarla başlamadık.
03:41
or spreadsheets and formulas.
73
221336
1789
03:43
We started with people.
74
223149
1563
İnsanlarla başladık.
03:45
We wanted to make sure that everyone was listened to.
75
225149
3553
Herkesin dinlendiğinden emin olmak istedik.
03:48
So we brought in young people
76
228726
1406
Bu yüzden, tarihi ve geleneksel olarak dışlanmış bölgelerden
03:50
from historically and traditionally marginalized neighborhoods,
77
230156
3578
genç insanlar getirdik,
03:53
members of the queer community
78
233758
2057
queer topluluğu üyeleri
03:55
and youth that were formerly incarcerated,
79
235839
2032
ve daha önce hapsedilmiş olan gençler
03:57
and together, often with pizza and a sugar-free beverage,
80
237895
4425
ve beraber, çoğu zaman pizza ve şekersiz bir içecekle
04:02
we talked about how to make Boston better.
81
242344
2571
Boston'u nasıl iyileştirebileceğimizi konuştuk.
04:04
And we designed a process that we called "Youth Lead the Change."
82
244939
4127
Ve "Gençlik Değişimi Başlatıyor" dediğimiz bir süreç tasarladık.
04:09
We imagined a Boston
83
249090
2259
Genç insanların başarılı olmaları için
04:11
where young people could access the information
84
251373
2960
gerekli bilgilere ulaşabildiği
04:14
that they need to thrive.
85
254357
2047
bir Boston hayal ettik.
04:16
Where they could feel safe in their communities,
86
256428
3474
Topluluklarında güvende hissedebildikleri
04:19
and where they can transform public spaces into real hubs of life
87
259926
4865
ve halka açık alanları gerçek yaşam merkezlerine çevirebilecekleri,
04:24
for all people.
88
264815
1218
herkes için bir Boston.
04:26
And that's exactly what they did.
89
266339
1960
Tam olarak bunu yaptılar.
04:28
In the first year,
90
268323
1437
İlk yılda gençler,
04:29
young people allocated 90,000 dollars to increase technology access
91
269784
5817
Boston devlet liseleri öğrencilerinin
teknoloji erişimini artırmak için 90.000 dolar ayırdı.
04:35
for Boston public high school students,
92
275625
2147
04:37
by delivering laptops right to Boston public high schools,
93
277796
3484
Öğrenciler hem sınıfta hem de dışarda başarılı olabilsinler diye,
04:41
so that students could thrive inside and outside of the classroom.
94
281304
4263
Boston devlet liselerine dizüstü bilgisayarlar yollandı.
04:45
They allocated 60,000 dollars to creating art walls
95
285928
3397
Kamusal alanları, gerçek ve mecazi anlamda aydınlatan
04:49
that literally and figuratively brightened up public spaces.
96
289349
4458
sanat duvarları yaratmak için 60.000 dolar ayırdılar.
04:54
But they addressed a more important problem.
97
294220
2309
Ama daha önemli bir probleme yöneldiler.
04:56
Young people were being criminalized and pulled into the justice system
98
296553
4246
Genç insanlar duvarlara sanat yaptıkları için
05:00
for putting their art on walls.
99
300823
3302
suçlu oldular ve adalet sistemine sokuldular.
05:04
So this gave them a safe space to practice their craft.
100
304149
3798
Bu yüzden, bu onlara sanatlarını icra etmeleri için güvenli bir ortam verdi.
05:08
They allocated 400,000 dollars to renovating parks,
101
308249
4127
Parkları yenilemek ve bunları tüm insanlara daha ulaşılır kılmak için
05:12
to make them more accessible for all people of all bodies.
102
312400
4474
400.000 dolar ayırdılar.
05:16
Now, admittedly,
103
316898
2000
İtiraf edeyim,
05:18
this didn't go as smoothly as we had planned.
104
318922
3261
bu planladığımız kadar kolay olmadı.
05:22
Right before we broke ground on the park,
105
322676
2200
Parka temel atmadan hemen önce,
05:24
we actually found out that it was on top of an archaeological site
106
324900
3463
oranın bir sit alanının üzerinde olduğunu öğrendik
05:28
and had to halt construction.
107
328387
2000
ve inşaatı durdurmak zorunda kaldık.
05:31
I thought I broke PB.
108
331117
1750
PB'yi bitirdiğimi sandım.
05:33
But because the city was so committed to the project,
109
333241
4087
Ama şehir bu projeye o kadar kendini adamıştı ki
05:37
that's not what happened.
110
337352
1428
böyle olmadı.
05:38
They invited community in to do a dig,
111
338804
2979
Halkı kazıya çağırdılar,
05:41
protected the site,
112
341807
1794
sit alanını korudular,
05:43
found artifacts,
113
343625
1518
tarihi eserler buldular,
05:45
extended Boston's history
114
345167
2513
Boston'ın tarihini genişlettiler
05:47
and then moved forward with the renovation.
115
347704
2563
ve daha sonra yenilemeye geçtiler.
05:50
If that isn't a reflection of radical imagination in government,
116
350942
4222
Eğer bu devlette radikal bir hayal gücünün yansıması değilse
05:55
I don't know what is.
117
355188
1881
nedir bilmiyorum.
05:57
What sounds simple
118
357093
2087
Kulağa basit gelen şey aslında dahil olan insanlar
05:59
is actually transformational for the people and communities involved.
119
359204
4682
ve topluluk için dönüşümsel bir şey.
06:04
I'm seeing community members shape transportation access,
120
364307
4183
Toplum üyelerinin ulaşıma erişimi şekillendirdiklerini,
06:08
improve their schools
121
368514
1622
okullarını geliştirdiklerini
06:10
and even transform government buildings,
122
370160
2238
ve hatta belediye binalarını dönüştürdüklerini görüyorum.
06:12
so that there is space inside of them for them.
123
372422
3261
Bu sayede, kendileri için oralarda alan yaratıyorlar.
06:15
Before we had PB,
124
375707
1807
PB'den önce,
06:17
I would see people who look like me
125
377538
2420
bana benzeyen
ve benimle aynı yerden gelen insanların
06:19
and come from where I come from
126
379982
1541
06:21
walk in to government buildings for this new initiative
127
381547
3277
bu yeni girişim ya da yeni çalışma grubu için
06:24
or that new working group,
128
384848
1761
belediye binalarına geldiklerini görürdüm
06:26
and then I'd watch them walk right back out.
129
386633
2539
ve hemen geri çıkmalarını izlerdim.
06:29
Sometimes I wouldn't see them again.
130
389641
2293
Bazen onları tekrar görmezdim
06:32
It's because their expertise was being unvalued.
131
392379
4119
çünkü uzmanlıklarına az değer biçiliyordu.
06:36
They weren't truly being engaged in the process.
132
396522
3298
Gerçekten sürece dahil edilmiyorlardı.
06:39
Put PB is different.
133
399844
2650
Ama PB farklı.
06:42
When we started doing PB,
134
402876
1300
PB'yi yapmaya başladığımızda
06:44
I met amazing young leaders across the city.
135
404200
3237
şehrin her yanından muhteşem genç liderlerle tanıştım.
06:47
One in particular, a rock star, Malachi Hernandez,
136
407961
4056
Özellikle biri, bir rock yıldızı Malachi Hernandez,
06:52
15 years old,
137
412041
1444
15 yaşında,
06:53
came into a community meeting --
138
413509
1602
bir toplantıya geldi --
06:55
shy, curious, a little quiet.
139
415135
3045
utangaç, meraklı, biraz sessiz.
06:58
Stuck around
140
418204
1500
Takılmaya devam etti
06:59
and became one of the young people hoping to lead the project.
141
419728
2928
ve projeye önderlik etmeyi uman genç insanlardan biri oldu.
07:02
Now fast-forward a couple of years.
142
422680
2540
Şimdi birkaç yıl ileri saralım.
07:05
Malachi was the first in his family to attend college.
143
425561
4349
Malachi, ailesinde üniversiteye ilk gidendi.
07:09
A couple of weeks ago,
144
429934
1349
İki hafta önce,
07:11
he was the first in his family to graduate.
145
431307
3262
ailesinde mezun olan ilk kişi oldu.
07:14
Malachi has appeared
146
434966
1722
Malachi, Obama Beyaz Sarayı'nda birkaç kez
07:16
in the Obama White House several times
147
436712
2643
My Brother's Keeper girişiminin parçası olarak çalıştı.
07:19
as part of the My Brother's Keeper initiative.
148
439379
2552
07:21
President Obama even quotes Malachi in interviews.
149
441955
4476
Başkan Obama, röportajlarında ondan alıntı bile yapar.
07:26
It's true, you can look it up.
150
446455
2377
Bu doğru, araştırabilirsiniz.
07:28
Malachi got engaged, stayed engaged,
151
448856
3078
Malachi, dahil oldu ve olmaya devam etti
07:31
and is out here changing the way we think about community leadership
152
451958
4378
ve toplum liderliği ve potansiyeli hakkında düşüncelerimizi
07:36
and potential.
153
456360
1452
değiştirmeye devam ediyor.
07:37
Or my friend Maria Hadden,
154
457836
1793
Ya da arkadaşım Maria Hadden,
07:39
who was involved in the first PB process in Chicago.
155
459653
3547
Chicago'daki ilk PB sürecine dahil olan
07:43
Then went on to become a founding
156
463595
1914
ve daha sonra kurucu katılımcı bütçeleme proje kurulu üyesi olan,
07:45
participatory budgeting project board member,
157
465533
2879
07:48
eventually a staff member,
158
468436
2022
sonunda bir personel olan,
07:50
and then unseated a 28-year incumbent,
159
470482
3167
daha sonra da 28 yaşında bir memuru yerinden edip
07:53
becoming the first queer Black alderperson
160
473673
3206
Chicago'nun tarihindeki
07:56
in Chicago's history.
161
476903
2397
ilk queer siyahi meclis üyesi olan arkadaşım.
07:59
That's real engagement.
162
479641
2000
Bu gerçek katılımdır.
08:02
That's being taken seriously.
163
482022
2166
Bu ciddiye alınmaktır.
08:04
That's building out and building on community leadership.
164
484530
3537
Bu toplum liderliğini inşa etmektir.
08:08
That's system change.
165
488546
2023
Bu sistemi değiştirmektir.
08:10
And it's not just in the US either.
166
490593
2357
Ve bu yalnızca ABD'de de değil.
08:12
After starting 30 years ago in Brazil,
167
492974
2611
Brezilya'da 30 yıl önce başladıktan sonra,
08:15
PB has spread to over 7,000 cities across the globe.
168
495609
4165
PB, dünyada 7.000'den fazla şehre yayıldı.
08:20
In Paris, France,
169
500107
1374
Fransa, Paris'te
08:21
the mayor puts up five percent of her budget,
170
501505
2888
belediye başkanı, bütçesinin yüzde 5'ini,
08:24
over 100 million euros,
171
504417
2144
100 milyon euro'dan fazla,
08:26
for community members to decide on and shape their city.
172
506585
3948
toplum üyelerinin karar verip şehirlerini şekillendirmeleri için ayırıyor.
08:30
Globally, PB has been shown to improve public health,
173
510950
5112
Dünyaca, KB'nin toplum sağlığını arttırdığı,
08:36
reduce corruption
174
516086
1468
yozlaşmayı azalttığı
08:37
and increase trust in government.
175
517578
2316
ve devlete güveni arttırdığı görüldü.
08:40
Now we know the challenges that we face in today's society.
176
520331
3849
Artık bugünün toplumunda karşılaştığımız zorlukları biliyoruz.
08:44
How can we expect people to feel motivated,
177
524871
3134
İnsanlar devletin onlar için çalıştığına güvenmezlerse
08:48
to show up to the polls
178
528029
1627
08:49
when they can't trust that government is run by and for the people.
179
529680
5183
motivasyonlu olmalarını ve oy vermeye gelmelerini nasıl bekleyebiliriz ki?
08:55
I argue that we haven't actually experienced
180
535482
2927
Gerçek katılımcı demokrasiyi,
08:58
true participatory democracy
181
538433
2112
Amerika Birleşik Devletleri'nde
09:00
in these United States of America just yet.
182
540569
3191
henüz deneyimlemediğimizi düşünüyorum
09:03
But democracy is a living, breathing thing.
183
543784
3183
Ama demokrasi yaşayan ve nefes alan bir şey.
09:07
And it's still our birthright.
184
547409
2817
Ve hâlâ bizim doğuştan hakkımız.
09:10
It's time to renew trust, and that's not going to come easy.
185
550655
3748
Güveni yenileme zamanı ve bu kolay olmayacak.
09:14
We have to build new ways of thinking,
186
554427
2290
Yeni düşünme yolları inşa etmeliyiz,
09:16
of talking, of working, of dreaming, of planning
187
556741
3881
konuşma yolları, çalışma yolları,
hayal etme ve planlama yolları.
09:20
in its place.
188
560646
1245
09:21
What would America look like if everyone had a seat at the table?
189
561915
4892
Amerika, herkesin masada bir yeri olsa nasıl görünürdü?
09:26
If we took the time to reimagine what's possible,
190
566831
3937
Neyin mümkün olduğunu hayal etmek için zaman ayırsaydık
09:30
and then ask, "How do we get there?"
191
570792
3275
ve "Oraya nasıl ulaşırız?" diye sorsaydık.
09:34
My favorite author, Octavia Butler, says it best.
192
574593
4262
En sevdiğim yazar, Octavia Butler, en iyisini söylüyor.
09:39
In "Parable of the Sower," basically my Bible, she says,
193
579188
3722
Benim incilim olan "Parable of the Sower" kitabında diyor ki,
09:42
"All that you touch You Change.
194
582934
3549
"Dokunduğun her şeyi değiştirirsin.
09:46
All that you Change Changes you.
195
586507
3283
Değiştirdiğin her şey seni değiştirir.
09:49
The only lasting truth Is Change.
196
589814
3936
Geriye kalan tek gerçek değişimdir.
09:53
God Is Change."
197
593774
2406
Tanrı değişimdir."
09:56
It's time for these 50 states to change.
198
596204
4357
Bu 50 eyaletin değişme zamanı.
10:00
What got us here sure as hell won't get us there.
199
600585
4235
Bizi buraya getiren şey kesinlikle oraya götürmeyecek.
10:04
We've got to kick the walls of power down
200
604844
2285
Güç duvarlarını yıkmalıyız
10:07
and plant gardens of genuine democracy in their place.
201
607153
4592
ve yerlerine gerçek demokrasinin bahçelerini dikmeliyiz.
10:11
That's how we change systems.
202
611769
2778
Sistemleri böyle değiştiriyoruz.
10:14
By opening doors so wide
203
614571
2111
Kapıları o kadar geniş açıyoruz ki
10:16
that people can't help but walk in.
204
616706
2642
insanlar ister istemez içeri giriyorlar.
10:19
So what's stopping you
205
619960
1865
Peki toplumuna katılımcı bütçelemeyi getirmek için
10:21
from bringing participatory budgeting to your community?
206
621849
3920
seni durduran ne?
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7