Our immigration conversation is broken -- here's how to have a better one | Paul A. Kramer

54,211 views ・ 2019-12-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ahsen Çelebi Gözden geçirme: Sara Ozturk
00:12
We often hear these days that the immigration system is broken.
0
12472
4458
Bugünlerde insanlar göçmenlik sistemimizin çökmüş olduğunu söylüyorlar.
00:16
I want to make the case today that our immigration conversation is broken
1
16954
4646
Ben ise bugün göçmen iletişimimizin kopmuş olduğuna değinmek
00:21
and to suggest some ways that, together, we might build a better one.
2
21624
4344
ve daha iyisini inşa edebileceğimiz yöntemler önermek istiyorum.
00:26
In order to do that, I'm going to propose some new questions
3
26735
2899
Bunu yapabilmek adına
00:29
about immigration,
4
29658
1364
göçmenlik,
00:31
the United States
5
31046
1206
Amerika Birleşik Devletleri,
00:32
and the world,
6
32276
1323
ve dünya hakkında
00:33
questions that might move the borders of the immigration debate.
7
33623
5046
göçmenlik tartışmasının sınırlarını kaldırabilecek yeni sorular soracağım.
00:39
I'm not going to begin with the feverish argument that we're currently having,
8
39495
4160
Bu dakikalarda bile ABD sınırında ve sınırın çok ötesinde
00:43
even as the lives and well-being of immigrants are being put at risk
9
43679
4510
göçmenlerin yaşamlarının ve refahlarının riske atıldığı
00:48
at the US border and far beyond it.
10
48213
2756
halihazırdaki hararetli tartışmadan bahsetmeyeceğim.
00:51
Instead, I'm going to begin with me in graduate school
11
51567
2634
Onun yerine, 1990'ların ortalarında New Jersey'de
00:54
in New Jersey in the mid-1990s, earnestly studying US history,
12
54225
3680
ABD tarihini ciddiyetle çalışan yüksek lisans öğrencisi olmamdan
00:57
which is what I currently teach as a professor at Vanderbilt University
13
57929
3415
ve şu anda ABD tarihini Nashville Tennessee'deki
01:01
in Nashville, Tennessee.
14
61368
1752
Vanderblit Üniversitesi'nde ders veriyor olmamdan bahsedeceğim.
01:03
And when I wasn't studying,
15
63602
1486
01:05
sometimes to avoid writing my dissertation,
16
65112
2244
Çalışmadığım zamanlarda,
bazen tezimi yazmaktan uzaklaşmak için
01:07
my friends and I would go into town
17
67380
2823
arkadaşlarımla beraber göçmen haklarının ihlal edilmesine
01:10
to hand out neon-colored flyers, protesting legislation
18
70227
4837
yol açabilecek yasaları protesto ettiğimiz
01:15
that was threatening to take away immigrants' rights.
19
75088
3445
parlak renkli el ilanlarını dağıtmak için şehre inerdik.
01:19
Our flyers were sincere, they were well-meaning,
20
79481
2808
İlanlarımız samimiydi, iyi niyetliydi
01:22
they were factually accurate ...
21
82313
2224
ve gerçeklerle örtüşüyordu.
01:24
But I realize now, they were also kind of a problem.
22
84561
2595
Fakat şimdi fark ediyorum ki aynı zamanda bir çeşit problemdiler.
01:27
Here's what they said:
23
87642
1173
Örnek verecek olursak
01:28
"Don't take away immigrant rights to public education,
24
88839
4503
''Göçmenlerin eğitim haklarını, sağlık haklarını,
01:33
to medical services, to the social safety net.
25
93366
2724
sosyal güvenlik haklarını ellerinden almayın.
01:36
They work hard.
26
96114
1547
Göçmenler çok fazla çalışıyorlar,
01:37
They pay taxes.
27
97685
1896
vergilerini ödüyorlar,
01:39
They're law-abiding.
28
99605
1855
yasalara uyuyorlar.
01:41
They use social services less than Americans do.
29
101484
2967
Sosyal hizmetlerden Amerikalılara kıyasla daha az yararlanıyorlar.
01:45
They're eager to learn English,
30
105054
2057
İngilizce öğrenmeye istekliler.
01:47
and their children serve in the US military all over the world."
31
107135
4404
Çocukları tüm dünyada ABD ordusuna hizmet ediyor.'' diyorlardı.
01:52
Now, these are, of course, arguments that we hear every day.
32
112419
3499
Kuşkusuz ki bunlar her gün duyduğumuz argümanlar.
01:55
Immigrants and their advocates use them
33
115942
3478
Göçmenler ve destekleyicileri, bu argümanları
01:59
as they confront those who would deny immigrants their rights
34
119444
3730
göçmen haklarını inkar eden ya da onları toplumdan ihraç eden
02:03
or even exclude them from society.
35
123198
2523
insanlara karşı koymak için kullanıyorlar.
02:06
And up to a certain point, it makes perfect sense
36
126453
2645
Bir noktaya kadar bu argümanların,
02:09
that these would be the kinds of claims that immigrants' defenders would turn to.
37
129122
4822
göçmenleri savunanların başvuracağı türde iddialar olduğu çok mantıklı geliyor.
02:14
But in the long term, and maybe even in the short term,
38
134595
3829
Fakat uzun vadede, hatta belki kısa vadede bile
02:18
I think these arguments can be counterproductive.
39
138448
2851
bu argümanların ters etki yaratabileceğini düşünüyorum.
02:21
Why?
40
141996
1505
Peki neden?
02:23
Because it's always an uphill battle
41
143525
2088
Çünkü bu, kendini muhaliflerin arasında savunamayacağın
02:25
to defend yourself on your opponent's terrain.
42
145637
3251
her zamanki çetin savaş.
02:29
And, unwittingly, the handouts my friends and I were handing out
43
149669
3964
Farkında olmayarak arkadaşlarımla dağıttığımız bildiriler
02:33
and the versions of these arguments that we hear today
44
153657
3394
ve bugünlerde duyduğumuz argümanların uyarlamaları
02:37
were actually playing the anti-immigrants game.
45
157075
2769
aslında göçmenlik karşıtı bir amaca hizmet ediyorlardı.
02:40
We were playing that game in part by envisioning
46
160701
2736
Bizler de göçmenlerin,
02:43
that immigrants were outsiders,
47
163461
2229
az sonra açıklamayı umduğum
02:45
rather than, as I'm hoping to suggest in a few minutes,
48
165714
3141
halihazırda bizlerden biri olduklarının öneminden ziyade,
02:48
people that are already, in important ways, on the inside.
49
168879
4051
onların öteki olduğunu düşünerek kısmen bu amaca hizmet ediyoruz.
02:54
It's those who are hostile to immigrants, the nativists,
50
174303
3537
Üç soru etrafında göçmenlik tartışmasını körüklemeyi başaranlar,
02:57
who have succeeded in framing the immigration debate
51
177864
2794
göçmenlerin muhalifi olan nativistlerdir.
03:00
around three main questions.
52
180682
2207
03:03
First, there's the question of whether immigrants can be useful tools.
53
183588
5069
Öncelikle göçmenlerin faydalı bir araç olup olamayacağı sorusu sorulur.
03:09
How can we use immigrants?
54
189235
3517
Göçmenlerden nasıl yararlanabiliriz?
03:12
Will they make us richer and stronger?
55
192776
4023
Bizi daha zengin ve güçlü yapabilirler mi?
03:17
The nativist answer to this question is no,
56
197751
2916
Nativistler bu soruyu ''Hayır, göçmenler bize çok az şey
03:20
immigrants have little or nothing to offer.
57
200691
2627
ya da koca bir hiçlik sunarlar.'' diye yanıtlarlar.
03:24
The second question is whether immigrants are others.
58
204993
4208
İkinci soru ise göçmenlerin öteki olup olmadığıyla ilgili.
03:30
Can immigrants become more like us?
59
210201
3385
Göçmenler bize benzeyebilirler mi?
03:34
Are they capable of becoming more like us?
60
214705
2666
Bize benzeyecek yeterlilikteler mi?
03:37
Are they capable of assimilating?
61
217395
1633
Asimile edilebilirler mi?
03:39
Are they willing to assimilate?
62
219052
1743
Asimile edilmeye istekliler mi?
03:41
Here, again, the nativist answer is no,
63
221477
2335
Yine nativistler bu soruyu
03:43
immigrants are permanently different from us and inferior to us.
64
223836
4384
''Hayır, göçmenler temelli olarak bizden farkı ve geridedirler.'' diye yanıtlarlar.
03:49
And the third question is whether immigrants are parasites.
65
229157
4627
Üçüncü soru göçmenlerin birer parazit olup olmadığı.
03:54
Are they dangerous to us? And will they drain our resources?
66
234745
3614
Bize zararları dokunur mu? Kaynaklarımızı kuruturlar mı?
03:59
Here, the nativist answer is yes and yes,
67
239177
3580
İşte şimdi nativistler bu soruyu ''Evet, evet göçmenler tehlike saçarlar
04:02
immigrants pose a threat and they sap our wealth.
68
242781
3345
ve bizim varlıklarımızı tüketirler.'' diye yanıtlarlar.
04:07
I would suggest that these three questions and the nativist animus behind them
69
247761
4085
Bu üç sorunun ve arkasındaki nativist maksadın göçmen tartışması
04:11
have succeeded in framing the larger contours of the immigration debate.
70
251870
4090
sınırlarını daha da genişletmekte başarılı olduğunu söyleyebilirim.
04:15
These questions are anti-immigrant and nativist at their core,
71
255984
4851
İçeridekiler ve ötekiler arasında,
04:20
built around a kind of hierarchical division of insiders and outsiders,
72
260859
5894
yani biz ve onlar arasında,
04:26
us and them,
73
266777
1563
sadece bizim önemli olduğumuz,
04:28
in which only we matter,
74
268364
2650
göçmenlerin ise önemli olmadığını söyleyip bir çeşit hiyerarşik sınır çizen
04:31
and they don't.
75
271038
1256
bu sorular özünde göçmenlik karşıtı ve nativist.
04:33
And what gives these questions traction and power
76
273201
3416
Bu soruların ardındaki, kendini davasına adayan nativist camia dışındaki
04:36
beyond the circle of committed nativists
77
276641
2164
04:38
is the way they tap into an everyday, seemingly harmless sense
78
278829
4647
itici kuvvet ise her gün faydalandıkları, görünürde zararsız olan
bir ulusa ait olma algısı
04:43
of national belonging
79
283500
1727
faaliyete geçirme
04:45
and activate it, heighten it
80
285251
2665
ve bu algıyı derinleştirme
04:47
and inflame it.
81
287940
1686
ve kızıştırma yöntemleridir.
04:50
Nativists commit themselves to making stark distinctions
82
290740
4441
Nativistler, kendilerini içeridekiler ve ötekiler arasında
04:55
between insiders and outsiders.
83
295205
2514
keskin bir uçurum yaratmaya adamışlardır.
04:57
But the distinction itself is at the heart of the way nations define themselves.
84
297743
4437
Fakat uçurum, ulusların kendilerini nasıl tanımladıklarının temelindedir.
05:02
The fissures between inside and outside,
85
302658
3758
Sık sık ırk ve din bağlamında derinleşen
05:06
which often run deepest along lines of race and religion,
86
306440
4682
içerisi ve dışarısı arasındaki çatlaklar
05:11
are always there to be deepened and exploited.
87
311146
3312
derinleştirilmek ve sömürülmek için her zaman o temeldedir.
05:15
And that potentially gives nativist approaches resonance
88
315370
4123
Bu muhtemelen nativist yaklaşıma kendilerini göçmen karşıtı olarak
05:19
far beyond those who consider themselves anti-immigrant,
89
319517
3835
tanımlayanların çok ötesinde, kendilerini aşırı derecede
05:23
and remarkably, even among some who consider themselves pro-immigrant.
90
323376
4174
göçmen taraftarı olarak tanımlayanlar arasında da yankılanma imkanı veriyor.
05:28
So, for example, when Immigrants Act allies
91
328325
4406
Böylece Göç Yasası müttefikleri
05:32
answer these questions the nativists are posing,
92
332755
3202
nativistlerin dayattıkları bu soruları cevaplarken
05:35
they take them seriously.
93
335981
1337
onları çok ciddiye alıyorlar.
05:37
They legitimate those questions and, to some extent,
94
337342
3155
Bu soruları ve bir ölçüde soruların ardındaki
05:40
the anti-immigrant assumptions that are behind them.
95
340521
3020
göçmen karşıtı tavrı meşrulaştırıyorlar.
05:44
When we take these questions seriously without even knowing it,
96
344414
3716
Bu soruları, doğru düzgün bilmeden bile ciddiyetle ele aldığımızda
05:48
we're reinforcing the closed, exclusionary borders
97
348154
3821
göçmen iletişiminin kapalı, dışlayıcı sınırlarını güçlendiriyoruz.
05:51
of the immigration conversation.
98
351999
2181
05:55
So how did we get here?
99
355458
1167
Peki bu noktaya nasıl geldik?
05:56
How did these become the leading ways that we talk about immigration?
100
356649
4283
Bunlar göçmen tartışmamıza nasıl yön verdiler?
06:01
Here, we need some backstory,
101
361523
1429
İşte şimdi tarih profesörlüğümün devreye gireceği
06:02
which is where my history training comes in.
102
362976
2332
bazı tarihsel hikayelere ihtiyacımız var.
06:05
During the first century of the US's status as an independent nation,
103
365332
6206
ABD zümresi, bağımsız bir ulus olduğu ilk yüzyılında
06:11
it did very little to restrict immigration at the national level.
104
371562
3712
göçmenliğe ulusal düzeyde çok sınırlı kısıtlamalar getirmişti.
06:15
In fact, many policymakers and employers worked hard
105
375298
2525
Aslında birçok politikacı ve işveren
06:17
to recruit immigrants
106
377847
2515
sanayiyi geliştirmek
06:20
to build up industry
107
380386
1622
ve bölgelerini gasp edebilmek için onları yerleşimci olarak servis edebilmek
06:22
and to serve as settlers, to seize the continent.
108
382032
3706
amacıyla göçmenleri iyileştirmek adına çok uğraş verdiler.
06:26
But after the Civil War,
109
386948
2589
Fakat Amerikan İç Savaşı'ndan sonra
06:29
nativist voices rose in volume and in power.
110
389561
4994
nativistlerin sesi daha güçlü, daha gür çıkmaya başladı.
06:35
The Asian, Latin American, Caribbean and European immigrants
111
395371
4912
Amerikan tünellerini kazan, onların yemeklerini pişiren,
06:40
who dug Americans' canals,
112
400307
2774
savaşlarında savaşan,
06:43
cooked their dinners,
113
403105
1799
geceleri çocuklarını yatağa yatıran
06:44
fought their wars
114
404928
1692
Asyalılar, Latin Amerikalılar, Karayipler ve Avrupalı mülteciler,
06:46
and put their children to bed at night
115
406644
2201
06:48
were met with a new and intense xenophobia,
116
408869
3559
onları daimi ötekiler olarak atayan,
06:52
which cast immigrants as permanent outsiders
117
412452
3563
içeri girmelerine müsade etmeyen
06:56
who should never be allowed to become insiders.
118
416039
3085
yeni ve yoğun bir yabancı düşmanlığıyla karşılaştılar.
07:00
By the mid-1920s, the nativists had won,
119
420148
2717
1920'lerin ortalarına kadar nativistler
07:02
erecting racist laws
120
422889
1722
belirsiz sayıdaki savunmasız göçmenleri ve mültecileri ötekileştiren
07:04
that closed out untold numbers of vulnerable immigrants and refugees.
121
424635
5619
ırkçı yasalar koyarak kazandılar.
07:11
Immigrants and their allies did their best to fight back,
122
431158
3173
Göçmenler ve müttefikleri tüm bunlara karşı koymak için ellerinden gelenin
07:14
but they found themselves on the defensive,
123
434355
2474
en iyisini yaptılar.
07:16
caught in some ways in the nativists' frames.
124
436853
3217
Fakat kendilerini nativist komplosunun içinde savunma halinde buldular.
07:20
When nativists said that immigrants weren't useful,
125
440775
4834
Nativistler göçmenlerin faydalı olmadığını söylediğinde
07:25
their allies said yes, they are.
126
445633
2379
göçmen yandaşları faydalı olduklarını söylüyordu.
07:28
When nativists accused immigrants of being others,
127
448932
4942
Nativistler onları öteki olmayla itham ettiğinde
07:33
their allies promised that they would assimilate.
128
453898
2536
göçmen yandaşları onların kültüre ayak uyduracaklarını temin ediyordu.
07:37
When nativists charged that immigrants were dangerous parasites,
129
457789
6030
Nativistler, göçmenlerin tehlikeli parazitler olduğu fikriyle dolmuşken
07:43
their allies emphasized their loyalty, their obedience,
130
463843
3108
göçmen yandaşları, göçmenlerin sadakatini,
07:46
their hard work and their thrift.
131
466975
2464
itaatkarlığını, çalışkanlıklarını ve tutumluluğunu vurguluyorlardı.
07:50
Even as advocates welcomed immigrants,
132
470293
3453
Yandaşlar göçmenlere kucak açtığında bile
07:53
many still regarded immigrants as outsiders to be pitied, to be rescued,
133
473770
6419
çoğu nativist, göçmenlere hala acınası, kurtarılmaya muhtaç
08:00
to be uplifted
134
480213
1811
islah edilmesi ve tolere edilmesi gereken
08:02
and to be tolerated,
135
482048
2145
fakat hiçbir zaman hak ve saygı açısından
08:04
but never fully brought inside as equals in rights and respect.
136
484217
5872
tamamıyla içeridekilerle eşit olmayan ''ötekiler'' gözüyle bakıyordu.
08:11
After World War II, and especially from the mid-1960s until really recently,
137
491194
6696
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra özellikle 1960'ların ortalarından günümüze kadar
08:17
immigrants and their allies turned the tide,
138
497914
2357
mülteciler ve yandaşları 20. yy ortalarındaki
08:20
overthrowing mid-20th century restriction
139
500295
3402
kısıtlamaları yıkarak mültecilere ve özel yeteneklilere
08:23
and winning instead a new system that prioritized family reunification,
140
503721
4596
ülkeye giriş kabulü veren ve aile birleşim hakkına
08:28
the admission of refugees
141
508341
1619
öncelik veren yeni bir sistem kazanarak
08:29
and the admission of those with special skills.
142
509984
2854
olayların gidişatını bütünüyle değiştirdiler.
08:33
But even then,
143
513642
1170
Fakat ondan sonra, esas olarak göçmen tartışmasının
08:34
they didn't succeed in fundamentally changing the terms of the debate,
144
514836
4622
temellerini değiştirmekte başarılı olamadılar.
08:39
and so that framework endured,
145
519482
2215
Bu yüzden tartışmanın temelleri şuanki sarsıcı tartışmamızı
08:41
ready to be taken up again in our own convulsive moment.
146
521721
4907
sürdürmeye hazır şekilde hala ayakta.
08:47
That conversation is broken.
147
527744
2516
İşte bu iletişim çöktü.
08:50
The old questions are harmful and divisive.
148
530793
3888
Eski sorular zararlı ve bölücüydü.
08:55
So how do we get from that conversation
149
535486
2517
Peki biz bu eski iletişimden
08:58
to one that's more likely to get us closer to a world that is fairer,
150
538027
4549
bizi daha adil, daha insaflı
09:02
that is more just,
151
542600
1571
ve daha güven veren bir dünyaya yakınlaştıracak
09:04
that's more secure?
152
544195
1516
yeni bir iletişimi nasıl kurabiliriz?
09:07
I want to suggest that what we have to do
153
547036
2339
Yapmak zorunda olduğumuz şeyin bir toplumun yapabileceği
09:09
is one of the hardest things that any society can do:
154
549399
3689
en zor şeylerden biri olduğunu söylemek istiyorum:
09:13
to redraw the boundaries of who counts,
155
553112
3977
Kimin hayatının, kimin haklarının
09:17
of whose life, whose rights
156
557113
3174
ve kimin emeğinin kayda değer olduğunun
09:20
and whose thriving matters.
157
560311
2497
sınırlarını tekrar çizmemiz gerekiyor.
09:23
We need to redraw the boundaries.
158
563485
2799
Sınırları tekrar çizmemiz gerekiyor,
09:26
We need to redraw the borders of us.
159
566308
3439
kendi sınırlarımızı tekrar çizmemiz gerekiyor.
09:31
In order to do that, we need to first take on a worldview that's widely held
160
571242
5279
Bunu yapabilmek için öncelikle olabildiğine geniş
09:36
but also seriously flawed.
161
576545
2511
fakat ciddi ölçüde kusurlu bir dünya görüşünü ele almamız lazım.
09:39
According to that worldview,
162
579080
2268
Bu dünya görüşüne göre
09:41
there's the inside of the national boundaries, inside the nation,
163
581372
3707
yaşadığımız, çalıştığımız kendi işimizi umursadığımız
09:45
which is where we live, work and mind our own business.
164
585103
4131
topraklarımızın, ulusal sınırlarımızın içerisi var.
09:49
And then there's the outside; there's everywhere else.
165
589766
3075
Bir de diğer her yerin olduğu dışarısı var.
09:53
According to this worldview, when immigrants cross into the nation,
166
593635
3824
Bu dünya görüşüne göre mülteciler topraklarımıza girdiğinde
09:57
they're moving from the outside to the inside,
167
597483
2966
dışarıdan içeriye geçmiş oluyorlar
10:00
but they remain outsiders.
168
600473
2061
fakat ''dışarıdakiler'' olarak kalıyorlar.
10:03
Any power or resources they receive
169
603145
4168
Elde ettikleri herhangi bir yetki veya olanak
10:07
are gifts from us rather than rights.
170
607337
3407
göçmenlerin hakları olmaktan ziyade bizden onlara bir hediye oluyor.
10:11
Now, it's not hard to see why this is such a commonly held worldview.
171
611371
4841
Bu görüşün neden bu kadar yaygın olduğunu anlamak zor değil.
10:16
It's reinforced in everyday ways that we talk and act and behave,
172
616236
3782
Bu görüş, konuşmamıza, hareket etmemize, sınıflarımıza astığımız
10:20
down to the bordered maps that we hang up in our schoolrooms.
173
620042
3355
sınırları çizilmiş haritalara kadar hayatımızın her anında pekiştiriliyor.
10:23
The problem with this worldview is that it just doesn't correspond
174
623727
3628
Bu dünya görüşünün sorunu şu ki
10:27
to the way the world actually works,
175
627379
2237
dünyada işlerin nasıl yürüdüğüyle
10:29
and the way it has worked in the past.
176
629640
2452
ve geçmişte nasıl yürümüş olduğuyla uyuşmaması.
10:33
Of course, American workers have built up wealth in society.
177
633111
4685
Tabii ki de Amerikalı işçiler toplumu kalkındırdılar.
10:38
But so have immigrants,
178
638391
1192
Fakat göçmenler de bilhassa
10:39
particularly in parts of the American economy that are indispensable
179
639607
3854
önemli ama çok az Amerikalının çalıştığı
10:43
and where few Americans work, like agriculture.
180
643485
2802
tarım gibi sektörlerde çalıştılar.
10:46
Since the nation's founding,
181
646840
1598
Ulus inşa edildiğinden beri
10:48
Americans have been inside the American workforce.
182
648462
4279
Amerikalılar, Amerikan iş gücünün bir parçası.
10:53
Of course, Americans have built up institutions in society
183
653660
5322
Tabii ki de Amerikalılar toplumda haklarını güvenceye alan
10:59
that guarantee rights.
184
659006
1725
bir gelenek inşa ettiler.
11:01
But so have immigrants.
185
661199
1476
Fakat göçmenler de inşa ettiler.
11:02
They've been there during every major social movement,
186
662699
3372
Vatandaşlık hakları ve sendikalaşmış işgücü gibi
11:06
like civil rights and organized labor,
187
666095
2456
toplumdaki herkese hakkını ulaştırmak için mücadele ettikleri
11:08
that have fought to expand rights in society for everyone.
188
668575
3295
tüm büyük sosyal hareketlerde göçmenler de oradaydı.
11:12
So immigrants are already inside the struggle
189
672364
3448
Böylece göçmenler çoktandır hak,
11:15
for rights, democracy and freedom.
190
675836
2872
demokrasi ve özgürlük mücadelesi veriyorlar.
11:19
And finally, Americans and other citizens of the Global North
191
679979
4122
Sonuç olarak Amerikalılar ve tüm Batı dünyası
11:24
haven't minded their own business,
192
684125
2391
sadece kendi işlerine bakıp
11:26
and they haven't stayed within their own borders.
193
686540
2342
kendi sınırları içinde kalmadılar.
11:28
They haven't respected other nations' borders.
194
688906
2153
Diğer ulusların sınırlarına saygı göstermediler,
11:31
They've gone out into the world with their armies,
195
691083
2335
ordularıyla dünyaya açıldılar,
11:33
they've taken over territories and resources,
196
693442
2456
bölgeleri ve kaynakları ele geçirdiler
11:35
and they've extracted enormous profits from many of the countries
197
695922
3671
ve çoğu mülteci vatanından
11:39
that immigrants are from.
198
699617
1788
muazzam kar elde ettiler.
11:42
In this sense, many immigrants are actually already inside American power.
199
702402
5673
Bu anlamda çoğu mülteci aslında çoktan Amerikan gücünün ''içerisinde''.
11:49
With this different map of inside and outside in mind,
200
709268
4888
İçerinin ve dışarının zihindeki
11:54
the question isn't whether receiving countries
201
714180
2939
değişik haritası beraberindeki asıl soru
11:57
are going to let immigrants in.
202
717143
2310
ülkelerin mültecileri içeriye dahil edip etmeyeceği değil.
11:59
They're already in.
203
719899
1645
Aslında çoktan dahiller, içerideler.
12:02
The question is whether the United States and other countries
204
722033
2915
Asıl soru, ABD'nin veya diğer ülkelerin mültecilere
12:04
are going to give immigrants access to the rights and resources
205
724972
4058
oluşumunda emeklerinin, müdahalelerinin ve vatanlarının
12:09
that their work, their activism and their home countries
206
729054
3955
temel rol oynadığı haklara ve olanaklara
12:13
have already played a fundamental role in creating.
207
733033
3782
ulaşma imkanı verip vermeyeceği.
12:18
With this new map in mind,
208
738468
2335
Zihindeki bu yeni haritayla
12:20
we can turn to a set of tough, new, urgently needed questions,
209
740827
4523
tamamıyla önceden sorduğumuz sorulardan farklı,
12:25
radically different from the ones we've asked before --
210
745374
3719
göçmen tartışmasının sınırlarını değiştirebilecek, çetin, yeni
12:29
questions that might change the borders of the immigration debate.
211
749117
4307
ve acilen ihtiyaç duyduğumuz üç yeni soruyu sorabiliriz.
12:34
Our three questions are about workers' rights,
212
754509
4265
Sorularımız, işçi hakları,
12:38
about responsibility
213
758798
1675
sorumluluk
12:40
and about equality.
214
760497
1769
ve eşitlik hakkında.
12:44
First, we need to be asking about workers' rights.
215
764933
2885
İlk olarak işçi hakları hakkında soru sormaya ihtiyacımız var.
12:48
How do existing policies make it harder for immigrants to defend themselves
216
768405
4290
Var olan politikalar göçmenlerin kendini savunmasını nasıl zorlaştırıyor,
12:52
and easier for them to be exploited,
217
772719
1872
maaşlarını aşağı çekerek haklarını ve korunmalarını
12:54
driving down wages, rights and protections for everyone?
218
774615
3629
sömürülmeye müsait bir duruma nasıl sürüklüyor?
12:58
When immigrants are threatened with roundups, detention and deportations,
219
778742
3636
Mülteciler yakalanma, gözaltına alınma ve sınır dışı edilmekle tehdit edildiğinde
13:02
their employers know that they can be abused,
220
782402
2112
iş verenleri onları suistimal edebileceklerini,
13:04
that they can be told that if they fight back,
221
784538
2429
azarlayabileceklerini, eğer karşı koyarlarsa
13:06
they'll be turned over to ICE.
222
786991
1699
Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza'ya teslim edebileceklerini biliyorlar.
13:09
When employers know
223
789460
2250
İş verenlerin göçmenleri eksik evraklarıyla korkutması
13:11
that they can terrorize an immigrant with his lack of papers,
224
791734
3336
işçileri aşırı sömürülebilir
13:16
it makes that worker hyper-exploitable,
225
796161
2056
bir duruma sokuyor.
13:18
and that has impacts not only for immigrant workers
226
798241
2852
Bu durumdan sadece göçmen işçiler değil
13:21
but for all workers.
227
801117
1616
tüm işçiler etkileniyor.
13:24
Second, we need to ask questions about responsibility.
228
804375
2986
İkinci olarak sorumluluklar hakkında soru sormaya ihtiyacımız var.
13:28
What role have rich, powerful countries like the United States
229
808004
3926
ABD gibi zengin ve güçlü ülkelerin
13:31
played in making it hard or impossible
230
811954
2485
göçmenler için kendi vatanlarında barınmanın zorlaştırılmasındaki
13:34
for immigrants to stay in their home countries?
231
814463
3073
ya da imkansız hale getirilmesindeki rolü nedir?
13:38
Picking up and moving from your country is difficult and dangerous,
232
818331
3231
Göçünü toparlayıp ülkeni terk etmek zor ve tehlikeli
13:41
but many immigrants simply do not have the option of staying home
233
821586
3714
fakat çoğu göçmenin eğer hayatta kalmak istiyorlarsa
13:45
if they want to survive.
234
825324
2183
evde kalmak gibi bir seçeneği yok.
13:47
Wars, trade agreements
235
827531
1727
Batı dünyasında köklü bir yeri olan savaşlar, ticaret anlaşmaları
13:49
and consumer habits rooted in the Global North
236
829282
2650
ve tüketim alışkanlıkları
13:51
play a major and devastating role here.
237
831956
4598
burada büyük ve yıkıcı bir rol oynuyor.
13:57
What responsibilities do the United States,
238
837489
3051
ABD, Avrupa Birliği ve Çin gibi
14:00
the European Union and China --
239
840564
2029
-dünyanın karbon yayılım liderlerinin-
14:02
the world's leading carbon emitters --
240
842617
2243
küresel ısınma yüzünden çoktan vatanlarından sürgün edilmiş
14:04
have to the millions of people already uprooted by global warming?
241
844884
4731
milyonlarca insana karşı sorumlulukları neler?
14:11
And third, we need to ask questions about equality.
242
851979
3017
Üçüncü olarak eşitlik hakkında soru sormalıyız.
14:15
Global inequality is a wrenching, intensifying problem.
243
855569
4048
Evrensel eşitsizlik, gitgide şiddetlenen, yürek burkan bir problem.
14:20
Income and wealth gaps are widening around the world.
244
860037
3443
Gelir ve refah dengesi arasındaki uçurum tüm dünyada giderek artıyor
14:23
Increasingly, what determines whether you're rich or poor,
245
863504
3328
ve gitgide zengin veya fakir olduğunuzu
14:26
more than anything else,
246
866856
1315
diğer her şeyden daha çok belirleyen faktör
14:28
is what country you're born in,
247
868195
1838
hangi ülkede doğduğunuz oluyor
14:30
which might seem great if you're from a prosperous country.
248
870057
3052
ki zengin bir ülkede doğmuş olmanız sizin için mükemmel oluyor.
14:33
But it actually means a profoundly unjust distribution
249
873133
4563
Fakat aslında bu, sağlıklı ve tatmin edici bir yaşam şansının
14:37
of the chances for a long, healthy, fulfilling life.
250
877720
5053
son derece adaletsiz bir dağılımı demek.
14:43
When immigrants send money or goods home to their family,
251
883464
2687
Göçmenlerin ailelerine para veya eşya göndermesi,
14:46
it plays a significant role in narrowing these gaps,
252
886175
3149
eğer uçurum çok açılmadıysa
14:49
if a very incomplete one.
253
889348
2043
aradaki farkın daralmasında çok önemli bir rol oynuyor.
14:51
It does more than all of the foreign aid programs
254
891771
3035
Bu, dünyadaki tüm yabancılara yardım kuruluşlarının toplamından
14:54
in the world combined.
255
894830
1983
daha büyük bir rol oynuyor.
14:58
We began with the nativist questions,
256
898778
2571
Göçmenleri bir araç olarak,
15:01
about immigrants as tools,
257
901373
2610
ötekiler olarak
15:04
as others
258
904007
1611
ve parazitler olarak
15:05
and as parasites.
259
905642
1341
değerlendiren nativist sorularla başlamıştık.
15:07
Where might these new questions about worker rights,
260
907666
3490
Peki işçi hakları,
15:11
about responsibility
261
911180
1597
sorumluluklar
15:12
and about equality
262
912801
1554
ve eşitlik hakkındaki yeni sorularımız
15:14
take us?
263
914379
1223
bizi nereye götürecek?
15:16
These questions reject pity, and they embrace justice.
264
916400
4970
Bu sorular aşağılanmayı reddediyor ve adaleti sarıp sarmalıyor.
15:21
These questions reject the nativist and nationalist division
265
921888
3726
Bu sorular biz ve ''ötekiler'' arasındaki
nativist ve milliyetçi bölünmüşlüğü reddediyor.
15:25
of us versus them.
266
925638
1421
15:27
They're going to help prepare us for problems that are coming
267
927083
3192
Bu sorular karşılaşabileceğimiz problemlere ve küresel ısınma gibi
15:30
and problems like global warming that are already upon us.
268
930299
4218
halihazırda mücadele ettiğimiz problemlere karşı gardımızı almamıza yardım edecek.
15:35
It's not going to be easy to turn away from the questions that we've been asking
269
935493
3791
Yeni sorularımızı eski sorularımızla yer değiştirmek
15:39
towards this new set of questions.
270
939308
2252
kolay olmayacak.
15:42
It's no small challenge
271
942281
1418
Sınırlarımızla mücadele edip onları genişletebilmek
15:43
to take on and broaden the borders of us.
272
943723
4601
sanıldığı kadar küçük bir ihtimal değil.
15:48
It will take wit, inventiveness and courage.
273
948874
4028
İnce zekaya, yaratıcılığa ve cesarete ihtiyacımız var.
15:53
The old questions have been with us for a long time,
274
953228
2609
Eski sorular çok uzun zamandır bizimleler
15:55
and they're not going to give way on their own,
275
955861
2716
ve kendi kendilerine gitmeyecekler,
15:58
and they're not going to give way overnight.
276
958601
2060
bir gecede kaybolmayacaklar.
16:01
And even if we manage to change the questions,
277
961907
2170
Eğer soruları değiştimeyi başarırsak
16:04
the answers are going to be complicated,
278
964101
1942
cevaplar çetrefilleşecek,
16:06
and they're going to require sacrifices and tradeoffs.
279
966067
3417
adanmışlık ve feragat etmeyi gerektirecekler.
16:10
And in an unequal world, we're always going to have to pay attention
280
970377
3279
Eşitsizliğin hüküm sürdüğü dünyada
16:13
to the question of who has the power to join the conversation
281
973680
3473
kimin göçmen iletişimine katılma yetkisine sahip olduğu ve kimin olmadığı
16:17
and who doesn't.
282
977177
1274
sorusuna odaklanmak zorunda kalacağız.
16:18
But the borders of the immigration debate
283
978878
2437
Fakat göçmen tartışmasının sınırları kaldırılabilir.
16:21
can be moved.
284
981339
1358
16:23
It's up to all of us to move them.
285
983098
2532
Sınırları kaldırmak hepimize bağlı.
16:26
Thank you.
286
986542
1208
Teşekkür ederim.
16:27
(Applause)
287
987774
2924
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7