How forgiveness can create a more just legal system | Martha Minow

61,599 views ・ 2020-04-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Mehmet Fatih Erdem Gözden geçirme: Ezgisu Karakaya
00:13
Would you ever forgive a person who kills a member of your family?
0
13116
4753
Bir aile üyenizi öldüren birini affeder misiniz?
00:19
In September of 2019,
1
19027
2685
2019 Eylülde,
00:21
Dallas police officer Amber Guyger was sentenced for murder,
2
21736
4711
Dallas polisi Amber Guyger adam öldürmekten suçlu bulundu.
00:27
and then the brother of the victim
3
27558
3598
Kurbanın kardeşi
00:31
forgave her.
4
31180
1379
polisi affetti.
00:33
Brandt Jean was 18 years old,
5
33845
2715
Brandt Jean 18 yaşındaydı.
00:36
and I joined the rest of the country watching on television in awe
6
36584
5669
O zarif hareketi televizyon karşısında
saygıyla izleyen insanlara ben de katıldım.
00:42
at that act of grace.
7
42277
1778
00:44
But I also worried.
8
44784
1595
Ayrıca endişelendim.
00:47
I worried that people who are African American like Brandt Jean
9
47286
4748
Brandt Jean gibi Afro-Amerikalıların
diğerlerinden daha sık affetmesinin beklenmesi beni endişelendiriyor.
00:52
are expected to forgive more often than other people.
10
52058
3491
00:56
And I worried that a white police officer like Amber Guyger
11
56801
3734
Amber Guyger gibi beyaz bir polis memurunun
01:00
receives a lesser sentence
12
60559
2305
cinayet işleyen diğer insanlardan
01:02
than other people who commit wrongful killings.
13
62888
3057
daha az ceza alması beni endişelendiriyor.
01:06
But because I'm a law professor,
14
66841
1931
Ayrıca hukuk profesörü olduğum için
01:09
I also worried about the law itself.
15
69750
3074
hukukun kendisi de beni endişelendiriyor.
01:13
The law leans so severely towards punishment these days
16
73764
4889
Bugünlerde hukuk doğrudan cezalandırma eğilimli.
01:18
that it's part of the problem.
17
78677
2528
Problemin bir kısmı da bu.
01:21
And that's what I want to talk about here.
18
81814
2170
Bugün burada konuşmak istediğim konu bu.
01:25
The powerful example of one individual's forgiveness
19
85035
4492
Bir bireyin büyük bir affetme örneği;
01:29
makes me worry that lawyers and officials too often overlook the tools
20
89551
5834
avukat ve yetkililerin hukukun affetme için yarattığı araçları,
01:35
that law itself creates to allow forgiveness,
21
95409
4566
çok sık göz ardı etmeleri hakkında beni endişelendiriyor.
01:39
when the principle should be the cornerstone of a thriving society.
22
99999
4966
Hem de kuralların, başarılı bir toplumun mihenk taşı olması gerekirken.
01:46
I worry that lawyers and officials do not adequately use the tools of forgiveness,
23
106145
6159
Endişelendiriyor çünkü onlar affetme araçlarını yeterince kullanmıyor.
01:52
by which I mean letting go of justified grievance.
24
112328
4250
Haklı suçlamayı bırakmayı kastediyorum.
01:56
And those tools are many.
25
116990
1293
Bu araçlar çok fazla.
01:58
They include pardons, commutations, expungement,
26
118307
5062
Af, ceza hafifletme, sicil silme,
02:03
bankruptcy for debt
27
123393
1996
borca karşılık iflas
02:05
and the discretion that's held by police and prosecutors and judges.
28
125413
4373
ve polis, savcı ve hakimlerin uyguladığı imtiyazlar gibi.
02:11
But I also worry -- I worry a lot --
29
131072
2263
Ayrıca beni endişelendiren -- fazla endişelenirim --
02:13
(Laughter)
30
133359
1025
(Gülüşmeler)
02:14
I worry that these tools, when used, replicate the disparities,
31
134408
6398
Endişeliyim çünkü bu araçlar kullanılırken eşitsizlikler oluyor.
02:20
the inequities along the lines of race and class and other markers
32
140830
3836
Irk, sınıf, ve diğer avantaj ve dezavantaj belirten
02:24
of advantage and disadvantage.
33
144690
1922
işaretleri içeren eşitsizlikler.
02:27
Biases or privileged access are at work
34
147025
3698
Amerika başkanları suçluları affedeceği zaman
02:30
when United States presidents pardon people charged with crimes.
35
150747
5855
taraflılık ve ayrıcalıklı erişim devreye giriyor.
02:37
Historically, white people are pardoned four times as often
36
157027
4193
Tarihsel olarak beyazlar, aynı suçu işleyip aynı cezayı alan
02:41
as members of minority groups for the same crime, same sentence.
37
161244
5217
azınlık gruplara göre 4 kat daha sık affedilmiş.
02:47
Forgiveness between individuals is supported by every religious tradition,
38
167576
5886
Bireyler arası af,
bütün dini ve felsefi geleneklerde desteklenir.
02:53
every philosophic tradition.
39
173486
2139
02:55
And medical evidence now shows
40
175649
2568
Artık tıbbi deliller de
02:58
the health benefits of letting go of grievances and resentments.
41
178241
5032
suçlama ve kini bırakmanın sağlığa yararlarını gösteriyor.
03:04
As Nelson Mandela led South Africa's transition
42
184193
4601
Nelson Mandela, Güney Afrika'yı
03:08
from apartheid to democracy,
43
188818
1688
ayrımcılıktan demokrasiye taşırken
03:10
he explained,
44
190530
1760
şunları söylemişti:
03:12
"Resentment is like drinking a poison and hoping it will kill your enemies."
45
192314
6340
"Kin tutmak, zehir içip bunun düşmanını öldürmesini beklemek gibidir."
03:20
Law can remove the penalties for those who apologize and seek forgiveness.
46
200352
4425
Hukuk, özür dileyip bağışlayıcılık bekleyenlerin cezalarını kaldırabilir.
03:24
For example, in 39 states in the United States
47
204801
3769
Örneğin, Amerika'nın 39 eyaletinde
03:28
and the District of Columbia,
48
208594
1976
ve Washington DC'de
03:30
there are laws that allow medical professionals to apologize
49
210594
3558
tıp uzmanlarının,
bir şeyler yanlış gittiğinde özür dileme hakları var.
03:34
when something goes wrong
50
214176
1207
03:35
and not fear that that statement could later be used against them
51
215407
4630
Bunun, sonradan kendi aleyhlerine kullanılıp
03:40
in an action for damages.
52
220061
2676
zarar vermesinden korkmuyorlar.
03:43
More actively, bankruptcy law offers debtors, under some conditions,
53
223086
4817
Daha aktif olarak, iflas hukuku
borçluların bazı şartlar altında yeniden başlamasına imkan tanıyor.
03:47
the chance to start anew.
54
227927
1698
03:50
Pardons and expungements sealing criminal records can, too.
55
230196
4342
Aflar, kayıt silme ve mühürleme de bu imkanı tanıyor.
03:55
I have been teaching law for almost 40 years, hard to believe,
56
235800
6000
İnanması zor ama yaklaşık 40 yıldır hukuk dersleri veriyorum.
04:01
but recently, I realized
57
241824
2806
Son zamanlarda fark ettim ki
04:04
that we don't teach law students about the tools of forgiveness
58
244654
4263
hukuk öğrencilerine sistemin içindeki
04:08
that are within the legal system,
59
248941
1604
affetme araçlarını öğretmiyoruz.
04:10
and nor do law schools usually explore
60
250569
3658
Hukuk okulları da genelde
04:14
the potential for new avenues for forgiveness
61
254251
3399
hukukun adapte veya yardım edebileceği
affetme için potansiyeli olan alanları keşfetmiyorlar.
04:17
that law can adopt or assist.
62
257674
2230
04:20
These are lost opportunities.
63
260564
2106
Bunlar kaçırılmış fırsatlar.
04:22
These are lost obligations, even,
64
262694
2770
Hatta bunlar kaçırılmış zorunluluklar.
04:25
because the students that I teach
65
265488
3460
Çünkü ders verdiğim öğrenciler
04:28
will become prosecutors, judges, governors, presidents.
66
268972
5427
savcı, hakim, vali ve başkan olacaklar.
04:35
Barack Obama, my former student,
67
275063
2425
Eski öğrencim Barack Obama,
04:37
used his power as the President of the United States to give pardons.
68
277512
5922
gücünü Amerika Birleşik Devletleri başkanı olarak af vererek kullandı.
04:43
That released several hundred people from prison after the law changed
69
283902
5091
Yasa değiştikten sonra hapisteki yüzlerce insan,
04:49
to provide shorter sentences for the same drug crimes
70
289017
2857
aynı uyuşturucu cezasına daha az ceza vermek için
04:51
for which they had been convicted.
71
291898
1656
serbest bırakıldı.
04:53
But if he hadn't used his pardon power, they would still be in prison.
72
293578
3960
Eğer affetme gücünü kullanmasaydı o insanlar hala hapiste olurdu.
04:58
Legal tools of forgiveness should be used more,
73
298752
3303
Yasal affetme araçları daha fazla kullanılmalı.
05:02
but not without reason and not with bias.
74
302079
3460
Fakat sebepsiz veya taraflı olmamalı.
05:05
A "New Yorker" cartoon shows a judge with a big nose and a big mustache
75
305563
4723
Bir "New Yorker" karikatürü büyük burunlu ve büyük bıyıklı bir hakim gösteriyordu.
05:10
looking down at a defendant with the exact same nose
76
310310
3508
Bu hakim kendisiyle aynı burun ve bıyığa sahip
05:13
and exact same mustache
77
313842
1464
bir sanığa bakıp diyor ki:
05:15
and says, "Obviously not guilty."
78
315330
2420
"Suçsuz olduğu apaçık."
05:17
(Laughter)
79
317774
1452
(Gülüşmeler)
05:19
Forgiveness could undermine the commitment that law has
80
319250
4281
Affetme, hukukun aynı şartlar altındaki insanlara
05:23
to treat people the same under the same circumstances,
81
323555
4223
eşit davranmaları, aynı kuralları uygulamaları için
05:27
to apply rules evenly.
82
327802
1905
adanmışlığını baltalayabilir.
05:29
In this age of resentment, mass incarceration,
83
329731
4450
Bu kindarlık, hapsetme
05:34
widespread consumer debt,
84
334205
2571
ve tüketici borcu çağında
05:36
we need more forgiveness, but we need a philosophy of forgiveness.
85
336800
4382
daha fazla bağışlamaya hatta affetme felsefesine ihtiyacımız var.
05:41
We need to forgive fairly.
86
341206
2183
Adil bir şekilde affetmeliyiz.
05:44
Contrast the treatment globally of child soldiers
87
344928
4470
Çocuk askerlere karşı global tavrı
05:49
with the treatment of juvenile offenders in the United States.
88
349422
4000
Amerika'da genç suçlulara karşı olan tavırla karşılaştırın.
05:54
International human rights condemn and punish adults
89
354072
3572
Uluslararası insan hakları,
05:57
who involve children in armed conflict
90
357668
2701
çocukları silahlı çatışmalara sokan yetişkinleri
06:00
as those most responsible,
91
360393
2026
bu işin sorumlusu oldukları için kınayıp suçladı.
06:02
but treat the children themselves quite differently.
92
362443
3610
Öte yandan çocuklara farklı muamelede bulundu.
06:06
The International Criminal Court,
93
366640
2062
Uluslararası Ceza Mahkemesi,
06:08
now with 122 member nations,
94
368726
3387
halihazırda 122 üye milleti olan,
06:12
convicted Thomas Lubanga, warlord in the [Democratic Republic of the] Congo,
95
372137
4571
Kongo [Demokratik Cumhuriyeti] savaş ağası Thomas Lubanga'yı
06:16
for enlisting, recruiting and deploying children, teens, as soldiers.
96
376732
6895
çocukları ve gençleri askere almaktan suçlu buldu.
06:24
Many nations commit to ensuring that people under the age of 15
97
384096
4905
Çoğu millet, 15 yaş altındakilerin çocuk asker olmadığından
06:29
do not become child soldiers,
98
389025
1901
emin olmaya çalışıyor.
06:30
and most nations treat those who do become soldiers
99
390950
4281
Çoğu millet, asker olan çocuklara
06:35
not as objects of punishment
100
395255
2329
suçlu olarak değil
06:37
but as people deserving a fresh start.
101
397608
2437
yeni bir hayatı hak eden insanlar olarak bakıyor.
06:40
Compare and contrast how the United States treats juvenile offenders,
102
400901
5816
Amerika'nın genç suçlulara nasıl davrandığını karşılaştırın.
06:46
where we severely punish minors,
103
406741
2430
Reşit olmayanları ciddi şekilde cezalandırıyor,
06:49
often moving them to adult courts, even adult prisons.
104
409195
4061
çoğu zaman yetişkin mahkemelerine hatta yetişkin cezaevlerine çıkarıyoruz.
06:53
And yet, like child soldiers,
105
413280
2788
Buna rağmen çocuk askerler gibi
06:56
teens and children are drawn into violent activity in the United States
106
416092
4672
Amerika'da ergenler ve çocuklar; seçenekler az olduğunda,
07:00
when there are few options,
107
420788
2166
tehdit edildiklerinde,
yetişkinler tarafından para ve ideolojiyle ikna edilince
07:02
when they are threatened
108
422978
1254
07:04
or when adults induce them with money or ideology.
109
424256
4133
şiddet olaylarına çekiliyor.
07:09
The rhetoric of innocence is resonant when we talk about child soldiers,
110
429451
6174
Çocuk askerler hakkında konuştuğumuzda masumiyetin hitabeti herkese hitap ediyor.
07:15
but not when we talk about teen gang members in the United States.
111
435649
4472
Amerika'daki ergen çete üyelerinden bahsettiğimizde ise etmiyor.
07:20
Yet in both settings, youth are caught in worlds that are made by adults,
112
440883
4201
Her iki bağlamda da gençler, yetişkinlerin kurduğu dünyada yakalanıyor
07:25
and forgiveness can offer both accountability and fresh starts.
113
445108
3731
ve affetmek hem sorumluluk hem de yeni başlangıç sunuyor.
07:29
What if, instead, young people caught in criminal activity and violence
114
449914
5155
Peki ya genç insanların suç aktivitesi ve şiddet suçuyla yakalanmasının
07:35
could have chances to accept responsibility
115
455093
3582
öğrenirken ve kendileriyle topluluklarının hayatlarını
07:38
while learning and rebuilding their lives and their own communities?
116
458699
5164
yeniden inşa ederken sorumluluklarını kabul etme şansları olsaydı?
07:44
Legal frameworks inviting youth to describe their conduct
117
464410
3711
Yasal çerçeveler, gençleri davranışlarını tanımlamaya
07:48
could also involve community members to hear and forgive.
118
468145
3657
topluluk üyelerini de dinleyip affetmeye davet eder.
07:52
Called "restorative justice,"
119
472365
1644
"Onarıcı adalet" denen şey,
07:54
such efforts emphasize accountability and service
120
474033
4368
cezalandırmak yerine
sorumluluk ve hizmeti vurgulayan çabadır.
07:58
rather than punishment.
121
478425
1580
08:01
Many schools in the United States have turned to use restorative justice methods
122
481275
5165
Amerika'daki çoğu okul; çatışmaları karara bağlamak,
08:06
to resolve conflicts and to prevent them,
123
486464
3164
önlemek ve okul-hapishane hattını yok etmek için
08:09
and to disrupt the school-to-prison pipeline.
124
489652
2805
onarıcı adalet metotlarını kullanmaya geçti.
08:13
Some American high schools have replaced automatic suspensions
125
493467
3936
Bazı Amerikan liseleri otomatik uzaklaştırma sistemini
08:17
with opportunities for victims to narrate their experiences
126
497427
3572
kurbanların deneyimlerini anlatmaları ve suçluların yaptıklarının
08:21
and for offenders to take responsibility for their actions.
127
501023
3392
sorumluluklarını almaları için fırsatlarla değiştirdiler.
08:24
As they describe their experiences and feelings about a theft
128
504795
4641
Hırsızlık veya nefret dolu bir grafiti veya sözlü ya da fiziksel saldırı hakkında
08:29
or hateful graffiti or a verbal or physical assault,
129
509460
4317
deneyimlerini aktarırken
08:33
the victims and offenders often express strong emotions.
130
513801
3661
kurbanlar ve suçlular çoğu zaman güçlü duygular gösterir.
08:38
And other members of the community take turns
131
518009
2602
Topluluğun diğer üyeleri de
08:40
describing the impact of the offense on them.
132
520635
2778
işlenen suçun kendilerine etkisini anlatmak için söz alır.
08:44
The leader is often a student peer, who is trained to deescalate the conflict
133
524683
6124
Lider genelde kavgayı yatıştırır
08:50
and orchestrate a conversation about what the offender can do
134
530831
4073
ve suçlunun kurbana yardım etmek için
08:54
that would help the victim.
135
534928
1763
ne yapabileceği konusundaki konuşmayı yönetir.
08:56
Together, they come to an agreement about how to move forward,
136
536715
3821
Birlikte nasıl ilerleyecekleri, suç işleyenin yarayı nasıl iyileştireceği
09:00
what the wrongdoer can do to repair the injury
137
540560
2945
ve gelecek kavgaları önlemek için
09:03
and what all could do to better avoid future conflicts.
138
543529
4018
neler yapabilecekleri hakkında bir anlaşmaya varırlar.
09:08
Consider this example, recently in a publication.
139
548452
3367
Son zamanlarda yayınlanan bu örneği ele alalım.
09:12
A young woman named Mercedes M. transferred, in California,
140
552359
4616
California'da Mercedes M. adındaki genç bir kadın,
09:16
from one high school to another
141
556999
1769
eski lisesinde sürekli olarak
09:18
after she was so repeatedly suspended in her old high school
142
558792
3500
kavgaya karışmaktan uzaklaştırma alınca
09:22
for getting into fights.
143
562316
1523
bir liseden diğerine nakil oldu.
09:24
And here in her new high school,
144
564345
1708
Yeni okulunda
09:26
two other young women accused her of lying
145
566928
4598
iki genç kız onu yalan söylemekle suçladı
09:31
and called her the b-word.
146
571550
3033
ve ona hakaret etti.
09:35
A counselor came over and talked to her and earned enough trust
147
575323
3724
Rehber öğretmen onunla konuşup sınıf arkadaşlarından birinin
09:39
that she acknowledged she had stolen the shoes of one of the other classmates.
148
579071
5108
ayakkabılarını çaldığını öğrenecek kadar güvenini kazandı.
09:45
Turns out, the three of them had known each other for a long time,
149
585104
3158
Ortaya çıktı ki o üçlü birbirlerini uzun zamandır tanıyor
09:48
and they didn't know any other way to deal with each other
150
588286
2757
ve kavga etmek dışında
birbirleriyle nasıl başa çıkacaklarını bilmiyorlardı.
09:51
other than to fight.
151
591067
1277
09:52
The facilitator invited them to participate in a circle,
152
592942
4542
Yönetici onları bir araya topladı.
09:57
a confidential conversation about what happened,
153
597508
2298
Olanlarla ilgili özel bir konuşma yaptılar.
09:59
and they agreed.
154
599830
1287
Anlaşmaya vardılar.
10:01
And initially, each of them expressed a lot of emotion.
155
601141
4841
Başlangıçta bir sürü duygu ifade ettiler.
10:07
And then Mercedes apologized.
156
607107
2526
Sonra Mercedes özür diledi.
10:10
And she said she had stolen the shoes,
157
610549
2620
Ayakkabıları çaldığını itiraf etti.
10:13
but she did so because she wanted to sell them
158
613193
3575
Bunu, onları satabilmek için yapmıştı.
10:16
and take the money to pay for a drug test
159
616792
4347
Parayı annesinin uyuşturucu testine harcayacaktı.
10:21
so that her mother could show she was clean
160
621163
3207
Böylece annesi temiz olduğunu gösterip
10:24
and try to regain custody of two younger children
161
624394
3493
devlet bakımında olan iki küçük çocuğunun bakımını
10:27
who were then in state protective care.
162
627911
3045
tekrar üstlenecekti.
10:32
The other girls heard this,
163
632829
2399
Diğer kızlar bunu duydu.
Mercedes'in ağladığını gördüler
10:35
saw Mercedes crying
164
635252
1388
10:36
and they hugged her.
165
636664
1188
ve ona sarıldılar.
10:38
They did not ask her to return what she'd stolen,
166
638927
2695
Çaldığı şeyi geri istemediler.
10:41
but they did say they wanted a restart.
167
641646
2580
Yeni bir sayfa açmak istiyorlardı.
10:44
They wanted a reason they could trust her.
168
644250
2294
Ona güvenmek için bir sebep istediler.
10:46
Later, Mercedes explained
169
646568
2236
Mercedes sonradan
10:48
that she was sure she would have been suspended
170
648828
2339
bu süreç olmasaydı
uzaklaştırma alacağından emin olduğunu söyledi.
10:51
if they hadn't had this process.
171
651191
1606
10:52
And her high school has reduced suspensions by more than half
172
652821
3738
Okuduğu lise bu tip onarıcı adalet metotlarıyla
10:56
through the use of this kind of restorative justice method.
173
656583
3071
uzaklaştırmaların yarısından fazlasını azalttı.
11:00
Restorative justice alternatives involve offenders and victims
174
660941
4294
Onarıcı adalet alternatifleri
11:05
in communicating in ways
175
665259
1572
suçluları ve kurbanları
11:06
that an adversarial and defensive process does not allow,
176
666855
3284
düşman ve savunma süreçlerinin izin vermediği yollarda konuşturuyor.
11:10
and it's become the go-to method
177
670163
2820
Columbia çocuk adalet sistemi gibi yerlerde
11:13
in places like the District of Columbia juvenile justice system
178
673007
3719
kurtarıcı oluyor.
11:16
and innovations like Los Angeles's Teen Court.
179
676750
3940
Ayrıca Los Angeles ergen mahkemesi gibi yerlerde yenilik oluyor.
11:21
If tuned to fairness,
180
681834
2240
Adaletli olacaksak
11:24
forgiveness methods like bankruptcy would be available
181
684995
3814
iflas gibi affetme metotları
11:28
not only for the for-profit college that goes belly-up
182
688833
4453
yalnızca iflas eden kar amaçlı üniversitelere değil
11:33
but also for the students stuck with the loans;
183
693310
2870
borç içindeki öğrencilere de uygulanmalı.
11:36
pardons would not be given to campaign contributors;
184
696886
2824
Aflar, kampanya destekçilerine verilmeyecek.
11:39
and black men would no longer have 20 percent longer criminal sentences
185
699734
5267
Hakimlerin karar verme yöntemleri yüzünden
beyazlardan yüzde yirmi daha fazla
11:45
than do white men,
186
705025
1230
11:46
due to how judges exercise discretion.
187
706279
3066
hapis cezası alan siyahiler olmayacak.
11:50
Forgiveness across the board is one way to avoid such biases.
188
710452
5062
Herkesi ilgilendiren af ön yargıları önlemek için bir yol.
11:56
Sometimes, a society just needs a reset
189
716035
4337
Bazen toplum, konu ceza ve borca geldiğinde
12:00
when it comes to punishment and debt.
190
720396
2197
sadece yeni bir başlangıca ihtiyaç duyar.
12:03
The Bible calls for periodic forgiveness of debts
191
723384
4935
İncil, borçların periyodik affına
12:08
and freeing prisoners,
192
728343
2281
ve mahkumların serbest bırakılmasına davet eder.
12:10
and it recently helped to inspire a global movement.
193
730648
3416
Son zamanlarda global bir harekete ilham verdi.
12:14
Jubilee 2000 joined Pope John Paul II
194
734923
4215
Jübile 2000 Papa John Paul II'ye,
12:19
and rock star Bono and over 60 nations
195
739162
2676
rock yıldızı Bono'ya ve 60'tan fazla millete
12:21
in an effort to seek the cancellation and succeed in canceling
196
741862
4869
gelişmekte olan ülkelerin borcunu silmek için katıldı
12:26
the debt of developing countries,
197
746755
2279
ve başarılı oldu.
12:29
amounting to over 100 billion dollars
198
749058
3030
100 milyardan fazla borç
12:32
of debt canceled,
199
752112
1612
iptal edildi.
12:35
resulting in measurable reduction in poverty.
200
755956
3400
Yoksullukta kayda değer bir azalma oldu.
12:40
In a similar spirit, there are people who are copying the techniques
201
760747
3261
Benzer bir şekilde, dolarla borç satın alıp
12:44
of commercial debt collectors
202
764032
1490
ödemeye zorlayan
12:45
who purchase debt for pennies on the dollar
203
765546
2976
ticari borç toplayıcıların tekniklerini
12:48
and then seek to enforce it.
204
768546
2065
kopyalayan insanlar var.
12:51
Late-night television host John Oliver partnered with a nonprofit group
205
771666
3826
Gece şovu sunucusu John Oliver
12:55
called RIP Medical Debt,
206
775516
2971
kar amacı gütmeyen RIP Medical Debt grubuyla ortak oldu.
12:59
and for only 60,000 dollars,
207
779769
2518
Sadece 60 bin dolara
13:02
they purchased 15 million dollars' worth of medical debt,
208
782311
4837
15 milyon dolar değerinde tıbbi borç satın aldılar.
13:07
and then they forgave it.
209
787172
1761
Borcu sildiler.
13:10
(Applause)
210
790115
3999
(Alkışlar)
13:16
That allowed nearly 9,000 people to have a restart in their lives.
211
796469
6503
Neredeyse dokuz bin insan hayatlarında yeni bir sayfa açtı.
13:22
This kind of precedent should trigger and encourage more such actions.
212
802996
4519
Böyle örnek olaylar bu tip hareketlerin daha fazla yapılmasını tetiklemeli.
13:27
It's time for a reset,
213
807539
1974
Yeniden başlama zamanı geldi.
13:29
given mass incarceration,
214
809537
1885
Toplu hapsetmeler,
13:31
medical and consumer debt
215
811446
2221
tıbbi ve tüketici borçları,
13:33
and given indigent criminal defendants
216
813691
2744
ve kendi gözaltı görevlileriyle
13:36
who are charged and put in debt
217
816459
2470
elektronik monitörlerinin parasını
13:38
because they're expected to pay for their own probation officers
218
818953
3571
ödemeleri beklendiği için
13:42
and their own electronic monitors.
219
822548
2174
borca giren zor durumdaki sanıklar için.
13:46
Forgiving violations of law
220
826335
2233
Yasaların çiğnenmesini affetmek
13:48
or promises to pay back loans
221
828592
2394
veya borçların geri ödeneceğine dair sözler
13:51
does pose risks.
222
831010
1728
risk teşkil eder.
13:53
Forgiveness may encourage more violations.
223
833216
2583
Affetmek daha fazla suça sebebiyet verebilir.
13:55
Economists even have a name for it.
224
835823
2164
Ekonomistler buna isim dahi vermiş.
13:58
They call it "moral hazard."
225
838011
2329
Buna "ahlaki zarar" diyorlar.
14:01
Should there be amnesty for immigration violations?
226
841507
3684
Göç ihlalleri için af çıkmalı mı?
14:05
Should a president offer pardons to protect himself
227
845215
3459
Başkan kendini korumak
veya ihlale sebep olmak için af önermeli mi?
14:08
or to induce lawbreaking?
228
848698
1882
Bizim dönemimiz için zorlayıcı sorular.
14:11
These are tough questions for our time.
229
851038
2822
Fakat kızgınlığı yüceltmenin kendi tehlikeleri var.
14:14
But escalating resentments hold their own dangers.
230
854934
3954
Aynı şekilde bireyleri
14:18
So does attributing blame to individuals
231
858912
3182
kendi kontrolleri dışındaki olaylar için suçlamanın da.
14:22
for circumstances largely outside their own control.
232
862118
3530
Hukukun nasıl affedebileceğini sorgulamak suçu inkar etmek değildir.
14:26
To ask how law may forgive is not to deny the fact of wrongdoing.
233
866476
6848
Daha büyük modellerin görünümleri için
14:33
Rather, it's to widen the lens
234
873348
3199
objektifi genişletmek
14:36
to enable glimpses of the larger patterns
235
876571
3391
ve geçmişi silersek ileri gidebilecek fırsatlara
14:39
and to enable new choices that can go forward
236
879986
3892
olanak vermektir.
14:43
if we can wipe the slate clean.
237
883902
2531
Teşekkürler.
14:46
Thank you.
238
886944
1252
(Alkışlar)
14:48
(Applause)
239
888685
3652
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7