How "baby bonds" could help close the wealth gap | Darrick Hamilton

47,835 views ・ 2019-01-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Can Şener Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
There is a narrative,
0
13359
1737
Bireylerin esneklik,
00:15
an idea that with resilience, grit and personal responsibility
1
15120
6296
cesaret ve kişisel sorumlulukla ayağa kalkıp
00:21
people can pull themselves up and achieve economic success.
2
21440
3240
ekonomik başarı elde edeceklerine dair bir görüş var.
00:25
In the United States we call it the American dream.
3
25840
3376
Birleşik Devletler'de biz buna Amerikan rüyası diyoruz.
00:29
A similar narrative exists all over the world.
4
29240
3040
Buna benzer bir anlatı tüm dünyada mevcut.
00:33
But the truth is that the challenges of making this happen
5
33360
3056
Fakat gerçek şu ki bunu gerçekleştirirken karşılaşacağımız
00:36
have less to do with what we do
6
36440
3096
zorlukların yaptıklarımızla değil de
00:39
and more to do with the wealth position in which we are born.
7
39560
3176
içine doğduğumuz maddi durumla daha çok ilgisi var.
00:42
So I'm going to make the case that the United States government,
8
42760
3336
Bu yüzden ABD hükûmetinin, herhangi bir hükûmetin,
00:46
actually that any government,
9
46120
1856
her bir yeni doğan bebek için
00:48
should create a trust account for every newborn
10
48000
3376
doğdukları ailenin maddi durumuna göre ayarlanmış,
00:51
of up to 60,000 dollars,
11
51400
2536
60.000 dolara kadar,
00:53
calibrated to the wealth of the family in which they are born.
12
53960
3280
bir güven hesabı oluşturması gerektiğini öne süreceğim.
00:58
I'm talking about an endowment.
13
58200
2296
Burada bahsettiğim bağış yapmak.
01:00
Personal seed capital, a publicly established baby trust,
14
60520
4536
Kişisel çekirdek sermaye, halka açık bir bebek güvencesi,
01:05
what my colleague William Darity at Duke University and I
15
65080
4456
Duke Üniversitesi'nden meslektaşım William Darity ve ben
01:09
have referred to as baby bonds,
16
69560
2176
bunu bebek teminatı olarak adlandırıyoruz,
01:11
a term that was coined by the late historian from Columbia University,
17
71760
5015
bu terim, Columbia Üniversitesi'nden bir tarihçi tarafından ortaya atıldı,
01:16
Manning Marable.
18
76800
1696
merhum Manning Marable.
01:18
The reason why we should create these trusts is simple.
19
78520
3336
Bebek teminatlarını yaratmamızın sebebi basit.
01:21
Wealth is the paramount indicator of economic security and well-being.
20
81880
4480
Zenginlik, ekonomik güvence ve refahın en önemli göstergesidir.
01:27
It provides financial agency, economic security to take risk
21
87240
4016
Bu durum mali destek, risk almak için gerekli ekonomik güvence ve
01:31
and shield against loss.
22
91280
2136
kaybedileceklere karşı bir koruma sağlar.
01:33
Without capital, inequality is locked in.
23
93440
3216
Sermaye olmadan eşitsizlik kaçınılmazdır.
01:36
We use words like choice, freedom to describe the benefits of the market,
24
96680
6256
Piyasanın yararlarını tanımlamak için seçim, özgürlük gibi sözcükler kullanırız
01:42
but it is literally wealth that gives us choice, freedom and optionality.
25
102960
4760
ancak bize seçim, özgürlük ve isteğe bağlılığı veren şey zenginliktir.
01:49
Wealthier families are better positioned to finance an elite, independent school
26
109760
4416
Varlıklı aileler seçkin, bağımsız bir okul ve üniversite eğitimini
01:54
and college education,
27
114200
1736
finanse edebilir,
01:55
access capital to start a business,
28
115960
2536
bir iş başlatmak için sermayeye erişebilir,
01:58
finance expensive medical procedures,
29
118520
3056
pahalı bir tıbbi işlemi karşılayabilir,
02:01
reside in neighborhoods with higher amenities,
30
121600
3096
iyi imkânlara sahip mahallelerde yaşayabilir,
02:04
exert political influence through campaign finance,
31
124720
3416
kampanya finansmanı yoluyla politikanın gücünü kullanabilir,
02:08
purchase better legal counsel
32
128160
2536
masraflı bir ceza adalet sistemi ile
02:10
if confronted with an expensive criminal justice system,
33
130720
3456
karşı karşıya kalındığında daha iyi bir hukuk danışmanına başvurabilir,
02:14
leave a bequest
34
134200
1496
miras bırakabilir ve/veya
02:15
and/or withstand financial hardship resulting from any number of emergencies.
35
135720
6136
herhangi bir acil durumdan kaynaklanan mali bir sıkıntıya göğüs gerebilir.
02:21
Basically, when it comes to economic security,
36
141880
3496
Yani demem o ki, ekonomik güvence söz konusu olduğunda
02:25
wealth is both the beginning and the end.
37
145400
2680
bunun başı da sonu da varlıklı olmaktır.
02:29
I will frame this conversation in the context of the United States,
38
149160
3456
Bu sohbeti Amerika Birleşik Devletleri bağlamında ele alacağım
02:32
but this discussion applies virtually to any country
39
152640
3376
ancak bu tartışma eşitsizliğin artmakta olduğu
02:36
facing increasing inequality.
40
156040
2640
her ülke için geçerlidir.
02:40
In the US, the top 10 percent of households
41
160320
2616
ABD'de, % 10'luk bir dilimde olan en zengin aileler
02:42
hold about 80 percent of the nation's wealth
42
162960
2776
ülke servetinin %80'ine sahipken
02:45
while the bottom 60 percent owns only about one percent.
43
165760
4200
en alt dilimde olan %60 dilimindeki aileler ise yalnızca %1'ine sahiptir.
02:51
But when it comes to wealth,
44
171320
1576
Fakat konu zenginlik olunca
02:52
race is an even stronger predictor than class itself.
45
172920
3816
ırk sınıf ayrımının kendisinden bile daha güçlü bir öngöstergedir.
02:56
Blacks and Latinos collectively make up 30 percent
46
176760
3456
Siyahlar ve Latinlerin toplamı ABD nüfusunun
03:00
of the United States population,
47
180240
2176
yüzde 30'unu oluşturmaktayken
03:02
but collectively own about seven percent of the nation's wealth.
48
182440
3760
birlikte ülke servetinin yalnızca %7'sine sahipler.
03:07
The 2016 survey of consumer finance
49
187480
3776
2016 tarihli bir tüketici finansmanı araştırması,
03:11
indicates that the typical black family has about 17,000 dollars in wealth,
50
191280
5496
sıradan siyahi bir ailenin varlığının yaklaşık 17.000 dolar olduğunu
03:16
and that's inclusive of home equity,
51
196800
2176
ve buna evlerinin de dahil olduğunu,
03:19
while the typical white family has about 170,000.
52
199000
3936
beyaz bir ailenin ise 170.000 dolar civarında olduğunu gösteriyor.
03:22
That is indicative of an absolute racial wealth gap
53
202960
3176
Bu, siyah bir ailenin, sıradan beyaz bir ailenin elinde tuttuğu
03:26
where the typical black household has about 10 cents for every dollar
54
206160
4056
her bir dolar için, yaklaşık 10 sente sahip olduğunun ve bu salt
03:30
held by the typical white family.
55
210240
2120
ırklar arası eşitsizliğin göstergesidir.
03:33
But regardless of race,
56
213160
1616
Ancak ırkı bir kenara koyarsak
03:34
the market alone has been inadequate to address these inequalities.
57
214800
6736
piyasanın kendisi bu eşitsizlikleri ele almakta yetersiz kalmıştır.
03:41
Even in times of economic expansion, inequality grows.
58
221560
3736
Ekonomik büyüme dönemlerinde bile eşitsizlik artmaktadır.
03:45
Over the last 45 years,
59
225320
1976
Son 45 yılda,
03:47
wealth disparity has increased dramatically,
60
227320
2616
varlık eşitsizliği çarpıcı bir şekilde arttı
03:49
and essentially, all the economic gains from America's increase in productivity
61
229960
4856
ve aslında Amerika'nın üretkenliğinin artmasıyla gelen tüm ekonomik kazanımlar
03:54
have gone to the elite or the upper middle class.
62
234840
2760
seçkin veya üst orta sınıfa geçti.
03:59
Yet, much of the framing around economic disparity
63
239680
3536
Ancak, ekonomik eşitsizlik etrafındaki çerçeve
04:03
focuses on the poor choices
64
243240
2336
siyahi, Latin ve yoksul olup borçlananların
04:05
of black, Latino and poor borrowers.
65
245600
4536
yanlış seçimlerine odaklanmaktadır.
04:10
This framing is wrong.
66
250160
1856
Bu çerçeveleme yanlıştır.
04:12
The directional emphasis is wrong.
67
252040
1976
Bu yönde bir vurgu yanlıştır.
04:14
It is more likely that meager economic circumstance,
68
254040
3216
Yanlış karar vermek veya bilgi eksikliğinin değil de
04:17
not poor decision making or deficient knowledge,
69
257280
2896
yetersiz ekonomik koşulların, seçimin kendisini kısıtladığı
04:20
constrains choice itself and leaves people with no options
70
260200
4896
ve insanları yağmacı bir finanse etme yöntemine yönlendirdiği
04:25
but to turn to predatory finance.
71
265120
2536
daha olasıdır.
04:27
In essence, education is not the magic antidote
72
267680
5176
Esasında eğitim yasalardan, politikalardan ve ekonomik düzenlemelerden
04:32
for the enormous inherited disparities
73
272880
2976
bizlere miras kalan eşitsizlikler için
04:35
that result from laws, policies and economic arrangement.
74
275880
3720
sihirli bir panzehir değildir.
04:40
This does not diminish the value of education.
75
280720
3016
Bu durum eğitimin değerini azaltmaz.
04:43
Indeed, I'm a university professor.
76
283760
2376
Tam tersine ben üniversite profesörüyüm.
04:46
There are clear intrinsic values to education,
77
286160
3016
İlkokuldan üniversiteye kadar, herkesin yüksek kalitede bir
04:49
along with a public responsibility
78
289200
2416
eğitim almış olduğundan
04:51
to expose everyone to a high-quality education,
79
291640
3136
emin olma sorumluluğunun yanı sıra
04:54
from grade school all the way through college.
80
294800
3416
eğitime özgü esas değerler vardır.
04:58
But education is not the panacea.
81
298240
2136
Ancak eğitim her derde deva değildir.
05:00
In fact, blacks who live in families where the head graduated from college
82
300400
3896
Bilfiil, aile reisinin üniversite mezunu olduğu ailelerde yaşayan siyahlar,
05:04
typically have less wealth
83
304320
1776
genellikle aile reisinin lise terk
05:06
than white families where the head dropped out of high school.
84
306120
2920
olduğu beyaz ailelere göre daha az varlık içindedirler.
05:09
Perhaps we overstate the functional role of education
85
309840
4896
Belki de bizler, varlıklı olmanın işlevsel rolünü anlamayı zedeleyerek
05:14
at the detriment of understanding the functional role of wealth.
86
314760
4456
eğitimin işlevsel rolünü abartıyoruz.
05:19
Basically, it is wealth that begets more wealth.
87
319240
3640
Esasen, para parayı çeker.
05:24
That's why we advocate for baby trust.
88
324000
2456
İşte bu yüzden bebek güvenini savunuyoruz.
05:26
An economic birthright to capital for everyone.
89
326480
2976
Herkes için halihazırda bir sermayeye doğma hakkı.
05:29
These accounts would be held in public trust
90
329480
2536
Bu hesaplar, ekonomik anlamda güvenli
05:32
to be used as a foundation to an economically secure life.
91
332040
4400
bir hayatın temeli için güvende tutulacak.
05:37
The concept of economic rights is not new nor is it radical.
92
337320
4856
Ekonomik haklar kavramı ne yenidir ne de radikaldir.
05:42
In 1944, President Franklin Roosevelt
93
342200
3336
1944'te Başkan Franklin Roosevelt
05:45
introduced the idea of an economic Bill of Rights.
94
345560
3536
ekonomik bir Temel İnsan Hakları Yasası fikrini ortaya koydu.
05:49
Roosevelt called for physical security,
95
349120
3336
Roosevelt fiziki güvenlik,
05:52
economic security, social security and moral security.
96
352480
4240
ekonomik güvenlik, sosyal güvenlik ve ahlaki güvenlik çağrısında bulunuyordu.
05:57
Unfortunately, since the Nixon administration,
97
357640
2896
Ne yazık ki, Nixon yönetiminden bu yana
06:00
the political sentiment regarding social mobility
98
360560
3176
sosyal hareketlilik ile ilgili politik duyarlılık
06:03
has radically shifted away from government mandates to economic security
99
363760
5216
radikal bir şekilde hükûmetin ekonomik güvenliği zorunlu kılmasından uzaklaşarak
06:09
to a neoliberal approach
100
369000
1696
piyasanın, ekonomik
06:10
in which the market is presumed to be the solution for all our problems,
101
370720
4776
veya diğer tüm sorunlarımızın çözümü olduğunu varsayan
06:15
economic or otherwise.
102
375520
1720
neoliberal bir yaklaşıma kaymıştır.
06:18
As a result, the onus of social mobility has shifted on to the individual.
103
378880
4120
Sonuç olarak sosyal hareketliliğin yarattığı külfet bireye kalmıştır.
06:23
The pervasive narrative is that even if your lot in life is subpar,
104
383800
5256
Yaygın görüşe göre, hayattaki payınız vasatın altı olsa bile
06:29
with perseverance and hard work and the virtues of the free market,
105
389080
4496
azim, sıkı çalışma ve piyasanın erdemleriyle,
06:33
you can turn your proverbial rags into riches.
106
393600
3560
kendinizi yoktan var edebilirsiniz.
06:38
Of course, the flip side is that the virtues of the market
107
398640
3016
Tabii madalyonun öbür yüzü, bu piyasa erdemlerinin
06:41
will likewise sanction those that are not astute,
108
401680
4936
çok da zeki olmayan, motivasyon yoksunu ve tek kelimeyle tembel olanlar için de
06:46
those that lack motivation or those that are simply lazy.
109
406640
3816
bir yaptırım gücü olması.
06:50
In other words, the deserving poor will receive their just rewards.
110
410480
4760
Başka bir deyişle, fakirler de hak ettikleri ödülleri alacaklar.
06:56
What is glaringly missing from this narrative
111
416960
2736
Bu anlatıda apaçık bir şekilde eksik olan şey,
06:59
is the role of power and capital,
112
419720
2656
iktidar ve sermayenin rolü
07:02
and how that power and capital
113
422400
2336
ve bu iktidar ve sermayenin,
07:04
can be used to alter the rules and structure of transactions and markets
114
424760
4616
alım satım işlemlerini ve piyasaların kurallarını ve yapısını değiştirmek için
en baştan nasıl kullanılabileceğidir.
07:09
in the first place.
115
429400
1416
07:10
Power and capital become self-reinforcing.
116
430840
3456
Güç ve sermaye kendi kendini pekiştirir.
07:14
And without government intervention,
117
434320
1936
Ve devlet müdahalesi olmadan,
07:16
they generate an iterative cycle of both stratification and inequality.
118
436280
5296
hem tabakalaşma hem de eşitsizliğe sebep olan, kendini yineleyen bir döngü üretir.
07:21
The capital finance provided by baby trust
119
441600
2976
Bebek güvencesiyle sağlanan maddi destek
07:24
is intended to deliver a more egalitarian and an authentic pathway
120
444600
4576
bireylerin doğdukları ailenin mali durumundan bağımsız olarak
07:29
to economic security,
121
449200
1536
kişiye, daha eşitlikçi
07:30
independent of the family financial position
122
450760
2936
ve ekonomik güvenliği olan bir yol açmayı
07:33
in which individuals are born.
123
453720
2136
amaçlamaktadır.
07:35
The program would complement the economic rights to old-age pensions
124
455880
4496
Program, emeklilik maaşlarına ilişkin ekonomik hakları tamamlayan
07:40
and provide a more comprehensive social security program,
125
460400
3856
ve beşikten mezara kadar tam bir sermaye birikimi sağlamak için
07:44
designed to provide capital finance from cradle all the way through grave.
126
464280
4000
tasarlanmış daha kapsamlı bir sosyal güvenlik programı sağlayacaktır.
07:49
We envision endowing American newborns with an average account of 25,000 dollars
127
469120
5536
Amerika'da yenidoğan her bebek için en fakir ailelere doğan bebeklerde
07:54
that gradually rises upwards to 60,000 dollars
128
474680
4616
kademeli olarak 60.000 dolara kadar yükselen,
ortalama 25.000 dolarlık hesaplar oluşturmayı düşünüyoruz.
07:59
for babies born into the poorest families.
129
479320
2376
08:01
Babies born into the wealthiest families
130
481720
2336
Varlıklı ailelere doğan bebekler de
08:04
would be included as well in the social contract,
131
484080
2776
bu sosyal sözleşmeye dahil edilecek
08:06
but they would receive a more nominal account of about 500 dollars.
132
486880
3960
ancak yaklaşık 500 dolarlık küçük bir miktar alacaklar.
08:12
The accounts would be federally managed,
133
492120
1936
Hesaplar devlet tarafından yönetilecek,
08:14
and they would grow at a guaranteed annual interest rate
134
494080
2736
enflasyon maliyetini düşürmek için yıllık %2 garantili
08:16
of about two percent per year in order to curtail inflation cost,
135
496840
4256
bir faiz oranında büyüyecek
08:21
and be used when the child reaches adulthood
136
501120
3056
ve çocuk, borçlanmadan üniversite eğitimini karşılamak,
08:24
for some asset-enhancing activity,
137
504200
2496
ev satın almak için peşinat ödemek
08:26
like financing a debt-free university education,
138
506720
3576
ya da bir iş kurmak için gereken miktarı karşılamak
08:30
a down payment to purchase a home,
139
510320
2336
gibi kişinin büyümesini sağlayan faaliyetler için
08:32
or some seed capital to start a business.
140
512680
3160
yetişkinliğe ulaştığında kullanacaktır.
08:36
With approximately four million babies born each year in the US,
141
516600
4216
Her yıl ABD'de yaklaşık dört milyon bebeğin doğduğu düşünüldüğünde
08:40
if the average endowment of a baby trust is set at 25,000 dollars,
142
520840
4736
bebek güvencesinin ortalama miktarı 25.000 dolara sabitlendiği takdirde
08:45
the program would crudely cost about 100 billion dollars a year.
143
525600
3896
program kabaca yılda yaklaşık 100 milyar dolara mal olacaktır.
08:49
This would constitute
144
529520
1576
Bu, mevcut devlet harcamalarının
08:51
only about two percent of current federal expenditures
145
531120
3496
yalnızca %2'sini oluşturur ve vergi kredileri ve para yardımı yoluyla
08:54
and be far less than the 500-plus billion dollars
146
534640
3936
hâlihazırda varlık teşviki için federal hükûmet tarafından
08:58
that's already being spent by the federal government
147
538600
2656
harcanan 500 küsur milyar dolardan
09:01
on asset promotion through tax credits and subsidies.
148
541280
4296
çok daha azdır.
09:05
At issue is not the amount of that allocation
149
545600
2896
Mesele, bu tahsisatın miktarı değil
09:08
but to whom it's distributed.
150
548520
1776
bu miktarın kime dağıtıldığı.
09:10
Currently, the top one percent of households,
151
550320
3296
Şu anda 100 milyon doların üzerinde varlığı olan en zengin %1'lik aileler
09:13
those earning above 100 million dollars,
152
553640
3136
bu ödeneğin yaklaşık üçte birini alırken
09:16
receive only about one third of this entire allocation,
153
556800
3536
%60'lık dilimde olan en fakir aileler
09:20
while the bottom 60 percent receive only five percent.
154
560360
4240
ödeneğin sadece yüzde beşini alıyor.
09:25
If the federal asset-promoting budget
155
565840
2056
Eğer federal varlığı teşvik eden bütçe
09:27
were allocated in a more progressive manner,
156
567920
2616
daha ilerici bir şekilde tahsis edilirse
09:30
federal policies could be transformative for all Americans.
157
570560
4200
devlet politikaları tüm Amerikalılar için dönüştürücü olabilir.
09:36
This is a work in progress.
158
576280
2136
Bu hâlâ sürmekte olan bir çalışmadır.
09:38
There are obviously many details to be worked out,
159
578440
3336
Üzerinde çalışılması gereken birçok detay olduğu aşikâr
09:41
but it is a policy proposal grounded in the functional roles
160
581800
4616
ancak bu bizleri bir servetten miras kalan avantajlardan
09:46
and the inherited advantages of wealth
161
586440
2416
ve eşitsizlik konusunda süre gelen
09:48
that moves us away from the reinforcing status quo
162
588880
4096
davranışsal anlatılardan uzaklaştıran daha yapıcı çözümlere doğru
09:53
behavioral explanations for inequality
163
593000
2576
işlevsel rollere dayanan
09:55
towards more structural solutions.
164
595600
2160
bir politika önerisidir.
09:58
Our existing tax policy that privileges existing wealth
165
598680
4016
Servetine servet katmak yerine elimizdeki zenginlikleri
10:02
rather than establishing new wealth is a choice.
166
602720
3280
ayrıcalıklı kılan mevcut vergi politikamız bir seçimdir.
10:06
The extent of our dramatic inequality is at least as much a problem of politics
167
606800
5296
Çarpıcı eşitsizliğimizin boyutu, bir ekonomi
10:12
as it is a problem of economics.
168
612120
1960
sorunu olduğu kadar siyaset sorunudur.
10:14
It is time to get beyond the false narratives
169
614960
3696
Bireyin kişisel eksikliklerini maddi eşitsizliğe yükleyen
10:18
that attribute inequality to individual personal deficits
170
618680
4096
yanlış anlatıların ötesine geçerek servetin getirisi olan
10:22
while largely ignoring the advantages of wealth.
171
622800
2680
avantajları büyük ölçüde görmezden gelme zamanı.
10:26
Instead, public provisions of a baby trust
172
626960
3936
Bunun yerine bebek güvencesinin
10:30
could go a long way towards eliminating
173
630920
3656
kamuoyu hükümleri, nesiller boyunca
10:34
the transmission of economic advantage or disadvantage across generations
174
634600
5016
ekonomik avantajların veya dezavantajların aktarılmasını
10:39
and establishing a more moral and decent economy
175
639640
3656
ortadan kaldırmak için uzun bir yol kat edebilir ve tüm vatandaşların
10:43
that facilitates assets, economic security
176
643320
4016
varlıkları için ekonomik güvenliği ve sosyal hareketliliği kolaylaştıran
10:47
and social mobility for all its citizens.
177
647360
3696
daha ahlaki, makul ekonomi oluşturabilir.
10:51
Regardless of the race
178
651080
1896
Irk ayrımı ve doğdukları
10:53
and the family positions in which they are born.
179
653000
3176
ailelerin durumlarını gözetmeksizin.
10:56
Thank you very much.
180
656200
1336
Çok teşekkür ederim.
10:57
(Applause)
181
657560
5416
(Alkış)
11:03
Chris Anderson: Darrick.
182
663000
1976
Christ Anderson: Derrick.
11:05
I mean, there's so much to like in this idea.
183
665000
4456
Bu fikri sevmemiz için çok fazla sebep var.
11:09
There's one piece of branding around it that I worry about,
184
669480
4776
Konu hakkında endişe duyduğum tek bir şey var,
11:14
which is just that right now, trust-fund kids have a really bad rap.
185
674280
4576
o da vakıf fonundan faydalanan çocukların kötü bir üne sahip olmaları.
11:18
You know, they're the sort of eyeball-rolling poster children
186
678880
3256
Biliyorsun ki, bu çocuklara göz deviren
11:22
for how money, kind of, takes away motivation.
187
682160
4136
ve paranın motivasyonu alıp götürdüğünü söyleyenler var.
11:26
So, these trusts are different.
188
686320
2376
Bu fon farklı ama.
11:28
So how do you show people in this proposal that it's not going to do that?
189
688720
5496
Peki insanlara bebek güvencesi önerinin böyle olmadığını nasıl gösterelim?
11:34
Darrick Hamilton: If you know you have limited resources
190
694240
2656
Derrick Hamilton: Kaynaklarınızın sınırlı olduğunu
11:36
or you're going to face discrimination,
191
696920
1858
veya ayrımcılığa maruz kalacağınızı
11:38
there's a narrative that, well,
192
698802
1614
biliyorsanız, kendiniz için
11:40
the economic returns to investing in myself
193
700440
2256
yatırım yapmanın ekonomik getirilerinin
11:42
are lower than that of someone else,
194
702720
1776
başkasınınkinden az olduğunu bilir
11:44
so I might as well enjoy my leisure.
195
704520
2736
ve boş zamanlarınızdan zevk alabilirsiniz.
11:47
Of course, there's another narrative as well,
196
707280
2136
Elbette başka bir anlatı daha var,
11:49
so we shouldn't get caught up on that,
197
709440
2136
buna çok takılmamalıyız
11:51
you know, somebody who's poor and going to face discrimination,
198
711600
3816
ama bilirsin, fakir ve ayrımcılığa maruz kalan biri,
11:55
they also might pursue a resume-building strategy.
199
715440
2816
ayrıca bir öz geçmiş inşa etme taktiğini de izleyebilir.
11:58
The old adage, "I have to be twice as good as someone else."
200
718280
3536
Eski bir atasözü, "Başkasından iki kat daha iyi olmalıyım." der.
12:01
Now, when we say that, we never ask at what cost,
201
721840
2456
Böyle söylediğimizde, hiç ne pahasına olduğunu
12:04
are there health costs associated with that.
202
724320
2336
sağlığımıza zarar verip vermeyeceğini sormuyoruz.
12:06
I haven't answered your question, but coming back to you question,
203
726680
3136
Sorunuza cevap vermedim geri dönecek olursak
12:09
if you know you're going to receive a transfer at a later point in life,
204
729840
4216
hayatınızın ilerleyen zamanlarında yüklü miktar para alacağınızı bilseniz
12:14
that only increases the incentive for you to invest in yourself
205
734080
4096
kendinize yatırım yapmak için teşvik olur
12:18
so that you can better use that trust.
206
738200
1840
ve bu fonu daha iyi kullanmaz mısınız?
12:20
CA: You're giving people possibilities of life
207
740760
2656
CA: İnsanlara şu anda hayal bile edemeyecekleri
12:23
they currently cannot imagine having.
208
743440
2536
yaşam olanakları sunuyorsunuz.
12:26
And therefore the motivation to do that.
209
746000
1936
Ve bunu gerçekleştirmek için bir teşvik.
12:27
I could talk with you for hours about this.
210
747960
2016
Bunun hakkında saatlerce konuşabilirim.
12:30
I'm really glad you're working on this.
211
750000
1896
Bu konuda çalıştığın için memnunum.
12:31
Thank you.
212
751920
1216
Teşekkür ederim.
12:33
(Applause)
213
753160
2440
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7