Family, hope and resilience on the migrant trail | Jon Lowenstein

26,894 views ・ 2019-09-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Bişenk Paksoy Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:12
[This talk contains graphic images]
0
12792
2566
[Bu konuşma grafik görüntüleri içerir]
00:16
So I'm sitting across from Pedro,
1
16849
2313
Pedro'nun karşısında oturuyorum,
00:19
the coyote, the human smuggler,
2
19186
2185
o bir çakal, bir insan kaçakçısı,
00:21
in his cement block apartment,
3
21395
2419
tuğla evindeki dairesindeyiz,
00:24
in a dusty Reynosa neighborhood
4
24766
1896
tozlu bir Reynosa mahallesinde,
00:26
somewhere on the US-Mexico border.
5
26686
2454
ABD-Meksika sınırında bir yerde.
00:29
It's 3am.
6
29546
1253
Saat gece 3.
00:31
The day before, he had asked me to come back to his apartment.
7
31371
2930
Önceki gün, benden dairesine gelmemi istemişti.
00:35
We would talk man to man.
8
35006
2740
Erkek erkeğe konuşacaktık.
00:37
He wanted me to be there at night and alone.
9
37770
2719
Oraya gece gitmemi ve yalnız olmamı söylemişti.
00:41
I didn't know if he was setting me up,
10
41062
2223
Bana tuzak kurup kurmadığını bilmiyordum
00:43
but I knew I wanted to tell his story.
11
43309
2176
ama hikayesini anlatmak istediğimi biliyordum.
00:46
He asked me, "What will you do
12
46087
2564
Bana sordu, "Bu göçmenlerden biri
00:48
if one of these pollitos, or migrants, slips into the water and can't swim?
13
48675
4905
suya girerse ve yüzemezse ne yapacaksın?
00:53
Will you simply take your pictures and watch him drown?
14
53604
2684
Sadece fotoğraflarını çekip boğulmasını mı izleyeceksin?
00:56
Or will you jump in and help me?"
15
56921
2646
Yoksa suya atlayıp bana yardım mı edeceksin?"
O anda, Pedro bir insan kaçakçısının çizgi film versiyonu değildi.
01:00
At that moment, Pedro wasn't a cartoonish TV version of a human smuggler.
16
60631
6095
01:07
He was just a young man, about my age,
17
67052
2447
Yaklaşık benim yaşlarımda olan,
01:09
asking me some really tough questions.
18
69523
2316
bana gerçekten zor sorular soran genç bir adamdı.
01:12
This was life and death.
19
72284
1769
Bu, yaşam ve ölümdü.
01:14
The next night, I photographed Pedro as he swam the Rio Grande,
20
74077
3998
Sonraki gece, Pedro yüzerek Rio Grande'den geçip bir grup göçmeni
01:18
crossing with a group of young migrants into the United States.
21
78099
4426
ABD'ye geçirirken fotoğraflarını çektim.
01:23
Real lives hung in the balance every time he crossed people.
22
83228
3614
Ne zaman bir insanı geçirse sonrası hep belirsizdi.
01:28
For the last 20 years,
23
88292
1151
Son 20 yılda,
01:29
I've documented one of the largest transnational migrations
24
89467
3537
dünya tarihindeki en büyük uluslararası göçlerinden birini belgeledim,
01:33
in world history,
25
93028
1492
01:34
which has resulted in millions of undocumented people
26
94544
2807
bu göçün sonucu olarak da milyonlarca kaçak insan şu an
01:37
living in the United States.
27
97375
1559
ABD'de yaşıyor.
01:39
The vast majority of these people leave Central America and Mexico
28
99528
4136
Bu insanların çoğu, sonu gelmeyen yoksulluk
ve yoğun toplumsal şiddetten kaçmak için Orta Amerika ve Meksika'yı terk ediyor.
01:43
to escape grinding poverty and extreme levels of social violence.
29
103688
3381
01:48
I photograph intimate moments of everyday people's lives,
30
108696
4105
Sıradan insanların hayatlarındaki içten anları fotoğraflıyorum,
01:52
of people living in the shadows.
31
112825
2134
gölgelerde yaşayan insanların.
01:55
Time and again, I've witnessed resilient individuals
32
115706
3762
Defalarca kez dirençli bireylerin
01:59
in extremely challenging situations
33
119492
2506
son derece zorlu durumlarda
02:02
constructing practical ways to improve their lives.
34
122022
4019
yaşam kalitelerini yükseltmek için pratik yollar kurduğuna şahit oldum.
02:07
With these photographs,
35
127061
1212
Bu fotoğraflarla,
02:08
I place you squarely in the middle of these moments
36
128297
3232
sizi bu anların tam ortasına yerleştiriyorum ve haklarında
02:11
and ask you to think about them as if you knew them.
37
131553
2556
onları tanıyormuş gibi düşünmenizi istiyorum.
02:14
This body of work is a historical document,
38
134427
2737
Bu eserler bütünü, tarihi bir belge,
02:17
a time capsule that can teach us not only about migration,
39
137188
4046
bir zaman kapsülü ve bize sadece göçü değil,
02:21
but about society and ourselves.
40
141258
2801
toplumu ve kendimizi de anlatıyor.
02:25
I started the project in the year 2000.
41
145027
4563
Projeye 2000 yılında başladım.
02:31
The migrant trail has taught me
42
151242
2835
Göçmen yolu, bana,
02:34
how we treat our most vulnerable residents in the United States.
43
154101
3579
ABD'de en savunmasız sakinlerimize karşı davranışımızı gösterdi.
02:37
It has taught me about violence and pain and hope and resilience
44
157704
5695
Bana şiddeti, acıyı, umudu, direnci,
02:43
and struggle and sacrifice.
45
163423
1800
mücadeleyi ve fedakarlığı gösterdi.
02:45
It has taught me firsthand
46
165625
1920
Bana dolaysız hitabetin
02:47
that rhetoric and political policy directly impact real people.
47
167569
4943
ve siyasi politikanın gerçek insanları direkt olarak etkilediğini gösterdi.
02:52
And most of all,
48
172981
2000
Hepsinden önemlisi de,
02:55
the migrant trail has taught me
49
175005
2253
göçmen yolu, bana,
02:57
that everyone who embarks on it is changed forever.
50
177282
3151
bu yola giren herkesin sonsuza dek değiştiğini gösterdi.
03:01
I began this project in the year 2000
51
181544
2776
Bu projeye 2000 yılında
03:04
by documenting a group of day laborers on Chicago’s Northwest side.
52
184344
4198
Chicago'nun kuzeybatısında gündelik işçileri belgeleyerek başladım.
03:09
Each day, the men would wake up at 5am,
53
189503
2674
Her gün adamlar sabah 5'te kalkar,
03:12
go to a McDonald's, where they would stand outside
54
192201
2344
McDonalds'a gider, dışarıda dikilip
03:14
and wait to jump into strangers' work vans,
55
194569
2707
yabancıların iş kamyonetine binmek için beklerlerdi
03:17
in the hopes of finding a job for the day.
56
197300
2158
ve o gün için bir iş bulmayı umarlardı.
03:19
They earned five dollars an hour,
57
199887
2246
Saat başı beş dolar kazanıyorlardı,
03:22
had no job security, no health insurance
58
202157
2626
iş güvenliği ve sağlık sigortası yoktu,
03:24
and were almost all undocumented.
59
204807
1851
neredeyse hepsi kaçaktı.
03:27
The men were all pretty tough.
60
207292
3454
Adamların hepsi oldukça sertti.
03:31
They had to be.
61
211109
1151
Olmak zorundalardı.
03:32
The police constantly harassed them for loitering,
62
212284
2849
Polis sürekli oyalandıkları için onları rahatsız ediyordu,
03:35
as they made their way each day.
63
215157
2682
onlar da her gün ilerliyordu.
03:38
Slowly, they welcomed me into their community.
64
218395
2555
Yavaş yavaş beni topluluklarına aldılar.
03:40
And this was one of the first times
65
220974
1770
Bu, bilinçli olarak kameramı silah gibi kullanmaya başladığım ilk zamanlardı.
03:42
that I consciously used my camera as a weapon.
66
222768
2285
03:45
One day, as the men were organizing to make a day-labor worker center,
67
225530
4539
Bir gün, adamlar gündelik işçi merkezi yapmak için hazırlanırken
03:50
a young man named Tomás came up to me and asked me
68
230093
3206
Tomás adlı genç bir adam yanıma geldi ve sonrasında kalıp
03:53
will I stay afterwards and photograph him.
69
233323
2032
fotoğraflarını çekmemi istedi.
03:55
So I agreed.
70
235379
1341
Ben de kabul ettim.
03:56
As he walked into the middle of the empty dirt lot,
71
236744
3214
O pislik arazisinin ortasına yürürken
03:59
a light summer rain started to fall.
72
239982
2179
hafif bir yaz yağmuru yağmaya başladı.
04:03
Much to my surprise, he started to take off his clothes. (Laughs)
73
243760
3621
Şaşırtıcı bir şekilde, kıyafetlerini çıkarmaya başladı. (Gülüyor)
04:07
I didn't exactly know what to do.
74
247927
1843
Ne yapacağımı bilemedim.
04:10
He pointed to the sky and said,
75
250871
1881
Gökyüzünü gösterip dedi ki,
04:12
"Our bodies are all we have."
76
252776
1789
"Vücudumuz, sahip olduğumuz tek şey."
04:15
He was proud, defiant and vulnerable, all at once.
77
255171
3890
Gururluydu, küstah ve savunmasızdı, hepsi bir anda.
04:19
And this remains one of my favorite photographs of the past 20 years.
78
259633
3754
Bu hala son 20 yılda en sevdiğim fotoğraflardan biridir.
04:23
His words have stuck with me ever since.
79
263411
2387
Kelimeleri o günden beri benimle kaldı.
04:26
I met Lupe Guzmán around the same time,
80
266990
2894
Aynı dönemde Lupe Guzmán ile tanıştım,
04:29
while she was organizing and fighting the day-labor agencies
81
269908
3502
o sırada ondan ve iş arkadaşlarından faydalanan gündelik işçi firmalarıyla
04:33
which were exploiting her and her coworkers.
82
273434
2357
örgütleşiyor ve savaşıyordu.
04:36
She organized small-scale protests, sit-ins and much more.
83
276252
4428
Küçük çaplı protestolar, oturma grevleri ve çok daha fazlasını düzenlemişti.
04:41
She paid a high price for her activism,
84
281395
3341
Aktivizminin bedelini ağır ödedi
04:44
because the day-labor agencies like Ron's
85
284760
2801
çünkü Ron'unki gibi gündelik işçi firmaları
04:47
blackballed her and refused to give her work.
86
287585
2794
ona karşı oy kullanıp ona iş vermeyi reddetti.
04:51
So in order to survive,
87
291029
1794
Bu yüzden de hayatta kalmak için
04:52
she started selling elotes, or corn on the cob, on the street,
88
292847
3651
sokakta eloteler ve koçanda mısır satmaya başladı,
04:56
as a street vendor.
89
296522
1508
bir sokak satıcısı olarak.
04:58
And today, you can still find her
90
298054
2245
Bugün hala onu orada
05:00
selling all types of corn and different candies and stuff.
91
300323
3703
her türlü mısır, şeker ve değişik şey satarken bulabilirsiniz.
05:04
Lupe brought me into the inner world of her family
92
304882
2865
Lupe beni ailesinin iç dünyasına soktu
05:07
and showed me the true impact of migration.
93
307771
2928
ve bana göçün gerçek etkisini gösterdi.
05:11
She introduced me to everyone in her extended family,
94
311271
3171
Beni geniş ailesindeki herkesle tanıştırdı,
05:14
Gabi, Juan, Conchi, Chava, everyone.
95
314466
4144
Gabi, Juan, Conchi, Chava, herkesle.
05:19
Her sister Remedios had married Anselmo,
96
319149
2738
Kız kardeşi Remedios, Anselmo'yla evlenmişti,
05:21
whose eight of nine siblings
97
321911
1904
onun da sekiz ya da dokuz kardeşi
05:23
had migrated from Mexico to Chicago in the nineties.
98
323839
3381
doksanlarda Meksika'dan Chicago'ya göç etmişti.
05:27
So many people in her family opened their world to me
99
327244
4016
Ailesindeki çok fazla insan bana dünyalarını açtı
05:31
and shared their stories.
100
331284
1666
ve benimle hikayelerini paylaştı.
05:33
Families are the heart and lifeblood of the migrant trail.
101
333577
4627
Aileler, göçmen yolunun kalbi ve can damarı.
05:38
When these families migrate,
102
338824
2031
Bu aileler göç ettiğinde
05:40
they change and transform societies.
103
340879
2968
toplumları değiştirip dönüştürürler.
05:44
It's rare to be able to access so intimately
104
344300
3103
Zorunlu olarak yabancılara kapalı olan insanların,
05:47
the intimate and day-to-day lives
105
347427
2417
samimi ve günlük yaşamlarına
05:49
of people who, by necessity, are closed to outsiders.
106
349868
3208
bu kadar yakından erişebilmek nadirdir.
05:53
At the time,
107
353622
1150
O dönemde,
05:54
Lupe's family lived in the insular world of the Back of the Yards,
108
354796
3940
Lupe'n ailesi Yard Arkası'nda,
05:58
a tight-knit Chicago neighborhood,
109
358760
2785
iç içe yerleşik bir Chicago mahallesinde,
06:01
which for more than 100 years had been a portal of entry
110
361569
3339
Yüzyılı aşkındır, göçmenler için giriş kapısı olmuş
06:04
for recent immigrants --
111
364932
1467
bir yerde yaşıyorlardı.
06:07
first, from Europe, like my family,
112
367371
1766
İlk olarak benim ailem gibi Avrupa'dan gelenler,
06:09
and more recently, from Latin America.
113
369161
2424
son zamanlarda ise Latin Amerika'dan gelenler.
06:11
Their world was largely hidden from view.
114
371609
2733
Dünyaları büyük ölçüde görünmezdi:
06:14
And they call the larger, white world outside the neighborhood
115
374775
3324
Dışarıdaki daha beyaz ve büyük dünyaya şu ismi vermişlerdi:
06:18
"Gringolandia."
116
378123
1150
''Gringolandia''
06:21
You know, like lots of generations moving to the Back of the Yards,
117
381252
3460
Yard Arkası'na taşınan çoğu jenerasyon gibi,
06:24
the family did the thankless hidden jobs that most people didn't want to do:
118
384736
4872
aileler, çoğu kişinin yapmak istemeyeceği getirisi az işler yapıyorlardı:
06:29
cleaning office buildings, preparing airline meals in cold factories,
119
389632
5104
bina temizleme, soğuk fabrikalarda hava yolu şirketleri için yemek hazırlama,
06:34
meat packing, demolitions.
120
394760
2595
et ambalajlama, yıkım işi.
06:38
It was hard manual labor for low exploitation wages.
121
398037
3657
Düşük ve sömürü bir ücret için zor ve el emeği işlerdi.
06:41
But on weekends, they celebrated together,
122
401718
2896
Ama hafta sonlarını birlikte geçiriyorlardı,
06:44
with backyard barbecues
123
404638
2706
mangal partileri,
06:47
and birthday celebrations,
124
407368
1866
doğum günü kutlamaları,
06:49
like most working families the world over.
125
409258
2319
tıpkı diğer işçi aileler gibi.
06:52
I became an honorary family member.
126
412315
2530
Ben ailenin onur üyesi oldum.
06:55
My nickname was "Johnny Canales," after the Tejano TV star.
127
415378
4080
Takma adım, Tejano TV yıldızından sonra "Johnny Canales" oldu.
07:00
I had access to the dominant culture,
128
420259
1889
Hakim olan kültüre erişimim vardı.
07:02
so I was part family photographer, part social worker
129
422172
4191
Bu yüzden, hem aile fotoğrafçısı, hem sosyal çalışan,
07:06
and part strange outsider payaso clown, who was there to amuse them.
130
426387
4207
hem de onları eğlendirmek için orada olan, dışarıdan gelmiş bir palyaço idim.
07:11
One of the most memorable moments of this time
131
431934
3270
O zamanın en unutulmaz anlarından biri,
07:15
was photographing the birth of Lupe's granddaughter, Elizabeth.
132
435228
4873
Lupe'nin torunu Elizabeth'in doğum anının fotoğrafını çekmekti.
07:20
Her two older siblings had crossed across the Sonoran Desert,
133
440514
4613
İki büyük kardeşi bebek arabasında ABD'ye taşınılıp itilerek
07:25
being carried and pushed in strollers into the United States.
134
445151
3238
Sonora Çölü'nü geçtiler.
07:28
So at that time,
135
448413
1706
O zamanda,
07:30
her family allowed me to photograph her birth.
136
450143
3444
ailesi onun doğumunu fotoğraflamam için izin verdi.
07:33
And it was one of the really coolest things
137
453942
2048
Hemşireler, Elizabeth'i Gabi'nin kucağına verdiklerinde
07:36
as the nurses placed baby Elizabeth on Gabi's chest.
138
456014
5468
gördüğüm şey muazzam güzellikteydi.
07:41
She was the family's first American citizen.
139
461506
2419
O, ailenin ilk Amerikan vatandaşıydı.
07:44
That girl is 17 today.
140
464847
2420
O kız şimdi 17'sinde.
07:48
And I still remain in close contact with Lupe
141
468077
3452
Lupe ve ailesi ile
07:51
and much of her family.
142
471553
1347
hala yakın bir ilişkimiz var.
07:54
My work is firmly rooted in my own family's history
143
474093
4726
Yaptığım iş, ailemin sürgün hayatına
07:58
of exile and subsequent rebirth in the United States.
144
478843
3880
ve daha sonra ABD'de yeniden doğuşuna sıkı sıkıya bağlı.
08:03
My father was born in Nazi Germany in 1934.
145
483200
4023
Babam, Nazi Almanyası'nda 1934 yılında doğdu.
08:07
Like most assimilated German Jews,
146
487720
2460
Asimile edilen çoğu Alman Yahudileri gibi,
08:10
my grandparents simply hoped
147
490204
2452
büyükbabam ve büyükannem
08:12
that the troubles of the Third Reich would blow over.
148
492680
3261
Üçüncü Reich'in sorunlarının biteceğine inanıyordu.
08:16
But in spring of 1939,
149
496616
2190
Ama 1939'un ilkbaharında,
08:18
a small but important event happened to my family.
150
498830
4555
ailemin başından küçük ama önemli bir olay geçti.
08:23
My dad needed an appendectomy.
151
503409
2032
Babamın apendektomi ameliyatı olması gerekiyordu.
08:25
And because he was Jewish,
152
505465
1599
Fakat Yahudi olduğu için hiçbir hastane ona operasyon yapmıyordu.
08:27
not one hospital would operate on him.
153
507088
2194
08:31
The operation was carried out on his kitchen table,
154
511020
3077
Operasyon, onun mutfak masasında,
08:34
on the family's kitchen table.
155
514121
1743
ailenin mutfak masasında yapıldı.
08:37
Only after understanding the discrimination they faced
156
517553
2937
Ancak karşılaştıkları ayrımcılığı anladıktan sonra,
08:40
did my grandparents make the gut-wrenching decision
157
520514
2838
büyükbabam ve büyükannem, iki çocuğunu İngiltere'deki
08:43
to send their two children on the Kindertransport bound for England.
158
523376
5739
Kindertransport'a göndermek için yürek burkan bir karar aldı.
08:49
My family's survival has informed my deep commitment
159
529840
4494
Ailemin hayat mücadelesi, bu göç hikayesini
08:54
to telling this migration story
160
534358
2164
derin ve nüanslı bir şekilde anlatmamdaki
08:56
in a deep and nuanced way.
161
536546
1733
derin bağlılığımı etkiledi.
08:58
The past and the present are always interconnected.
162
538821
3810
Geçmiş ve şimdi her zaman birbirine bağlıdır.
09:03
The long-standing legacy
163
543560
1866
ABD hükûmetinin
09:05
of the US government's involvement in Latin America
164
545450
3294
Latin Amerika'daki müdahalesinin uzun süredir devam eden mirası
09:08
is controversial and well-documented.
165
548768
2093
tartışmalı ve iyi belgelenmiştir.
09:11
The 1954 CIA-backed coup of Árbenz in Guatemala,
166
551322
4007
1954'te Guatemala'da Árbenz'in CIA destekli darbesi,
09:15
the Iran-Contra scandal, the School of the Americas,
167
555353
3502
İran-Kontra skandalı, Amerika Okulu,
09:18
the murder of Archbishop Romero on the steps of a San Salvador church
168
558879
3762
Başpiskopos Romero'nun bir San Salvador kilisesinin basamaklarında öldürülmesi,
09:22
are all examples of this complex history,
169
562665
2817
bunların hepsi, Orta Amerika'da
09:25
a history which has led to instability
170
565506
4340
istikrarsızlığa ve cezasızlığa yol açan
09:29
and impunity in Central America.
171
569870
2404
karmaşık bir tarihin örnekleridir.
09:34
Luckily, the history is not unremittingly dark.
172
574068
4043
Neyse ki tarih sürekli karanlık değil.
09:39
The United States and Mexico took in thousands and millions, actually,
173
579292
4631
ABD ve Meksika, 70'ler ve 80'lerdeki
09:43
of refugees escaping the civil wars of the 70s and 80s.
174
583947
4290
iç savaşlardan kaçan binlerce mülteciyi ülkelerine aldı.
09:48
But by the time I was documenting the migrant trail in Guatemala
175
588542
3572
Ama o zamanlar, 2000'lerin sonlarında Guatemala'daki
09:52
in the late 2000s,
176
592138
1468
göçmen izini belgeliyordum,
09:53
most Americans had no connection to the increasing levels of violence,
177
593630
6011
çoğu Amerikalının Orta Amerika'daki artan şiddet, cezasızlık ve göç ile
09:59
impunity and migration in Central America.
178
599665
2825
hiçbir bağlantısı yoktu.
10:02
To most US citizens, it might as well have been the Moon.
179
602514
3523
Çoğu ABD vatandaşı için bu, Ay da olabilirdi.
10:07
Over the years, I slowly pieced together
180
607662
3048
Yıllar sonra, Orta Amerika'dan Meksika'ya
10:10
the complicated puzzle that stretched from Central America through Mexico
181
610734
5142
ve Chicago'daki arka bahçeme uzanan karmaşık bulmacayı
10:15
to my backyard in Chicago.
182
615900
1734
yavaş yavaş bir araya getirdim.
10:18
I hit almost all the border towns -- Brownsville, Reynosa, McAllen,
183
618180
4349
Neredeyse tüm sınır kasabalarına gittim -Brownsville, Reynosa, McAllen,
10:22
Yuma, Calexico --
184
622553
1310
Yuma, Calexico-
10:23
recording the increasing militarization of the border.
185
623887
2845
sınırın artan askerileşmesini kayıt altına alıyordum.
10:27
Each time I returned,
186
627383
1722
Döndüğüm her seferde,
10:29
there was more infrastructure, more sensors, more fences,
187
629129
3833
daha fazla altyapı, daha fazla sensör, daha fazla çit,
10:32
more Border Patrol agents and more high-tech facilities
188
632986
3878
daha fazla Sınır Devriyesi Ajanı ve daha fazla yüksek teknoloji tesis vardı
10:36
with which to incarcerate the men, women and children
189
636888
4935
ve bunlar, hükûmetimizin gözaltına aldığı erkekleri, kadınları ve çocukları
10:41
who our government detained.
190
641847
1867
hapishaneye atmak içindi.
10:44
Post-9/11, it became a huge industry.
191
644077
3173
11 Eylül'den sonrası dev bir endüstriydi.
10:47
I photographed the massive and historic immigration marches in Chicago,
192
647901
4769
Chicago'daki kitlesel ve tarihi göç yürüyüşlerini,
10:52
children at detention facilities
193
652694
2151
gözetim merkezlerindeki çocukları
10:54
and the slow percolating rise of anti-immigrant hate groups,
194
654869
3862
ve Arizona'daki şerif Joe Arpaio da dahil olmak üzere
10:59
including sheriff Joe Arpaio in Arizona.
195
659754
2595
göçmen karşıtı nefret gruplarının yavaş yavaş yükselişini fotoğrafladım.
11:03
I documented the children in detention facilities,
196
663230
5126
Gözetim merkezlerindeki çocukları,
11:08
deportation flights
197
668380
1916
sınır dışı etme uçuşlarını
11:10
and a lot of different things.
198
670320
2204
ve daha birçok farklı şeyleri belgeledim.
11:13
I witnessed the rise of the Mexican drug war
199
673807
2707
Meksika uyuşturucu savaşının yükselişine
11:16
and the deepening levels of social violence in Central America.
200
676538
3962
ve Orta Amerika'da derinleşen toplumsal şiddete tanık oldum.
11:20
I came to understand how interconnected all these disparate elements were
201
680871
4214
Bütün bu farklı unsurların birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğunu
ve birbirimizle ne kadar bağlantılı olduğumuzu anlamaya başladım.
11:25
and how interconnected we all are.
202
685109
2267
11:27
As photographers,
203
687998
1531
Fotoğrafçılar olarak
11:29
we never really know which particular moment will stay with us
204
689553
4792
hangi anın veya belirli kişinin bizimle kalacağını
11:34
or which particular person will be with us.
205
694369
3044
veya bizimle olacağını asla bilemeyiz.
11:38
The people we photograph become a part of our collective history.
206
698550
3619
Fotoğrafladığımız insanlar, kolektif tarihimizin bir parçası olurlar.
11:42
Jerica Estrada was a young eight-year-old girl
207
702193
3114
Jerica Estrada anısı benimle kalan
11:45
whose memory has stayed with me.
208
705331
1602
sekiz yaşında bir kızdı.
11:47
Her father had gone to LA in order to work to support his family.
209
707593
5541
Babası, Los Angeles'a ailesine yardım etmek için çalışmaya gitmişti.
Sorumluluk sahibi babalar gibi,
11:53
And like any dutiful father,
210
713158
1346
11:54
he returned home to Guatemala, bearing gifts.
211
714528
3067
Guatemala'ya elinde hediyelerle dönerdi.
11:58
That weekend, he had presented his eldest son with a motorcycle --
212
718618
3714
Bu hafta sonu, en büyük oğluna bir motosiklet hediye etti,
12:02
a true luxury.
213
722356
1150
süper lüks bir tane.
12:04
As the son was driving the father back home
214
724368
3183
Oğlu, babasını bir aile partisinden
12:07
from a family party,
215
727575
1822
evine götürürken
12:11
a gang member rode up and shot the dad through the back.
216
731274
3243
bir çete üyesi yukarı çıktı ve babayı arkasından vurdu.
12:15
It was a case of mistaken identity,
217
735685
2246
Yanlış bir kimlik vakasıydı
12:17
an all too common occurrence in this country.
218
737955
2738
ve bu ülkede yaşanan çok yaygın bir olay.
12:20
But the damage was done.
219
740717
1579
Ama sonuçta zarar verilmişti.
12:22
The bullet passed through the father and into the son.
220
742320
2566
Mermi, babasını geçip oğluna saplanmıştı.
Bu rastgele bir şiddet eylemi değildi,
12:27
This was not a random act of violence,
221
747524
2246
12:29
but one instance of social violence
222
749794
2421
ama toplumsal şiddetin bir örneği
12:32
in a region of the world where this has become the norm.
223
752239
2695
dünyanın bir bölgesinde bu norm haline geldi.
Cezasızlık, tüm devlet ve hükûmet kurumları
12:36
Impunity thrives when all the state and governmental institutions
224
756215
4368
12:40
fail to protect the individual.
225
760607
1938
bireyi korumada başarısız olunca büyür.
12:42
Too often, the result forces people to leave their homes and flee
226
762998
4253
Sonuç çoğu zaman insanları evlerini terk etmeye, kaçmaya,
güvenlik için büyük riskler almaya zorlar.
12:47
and take great risks in search of safety.
227
767275
2301
12:50
Jerica's father died en route to the hospital.
228
770068
2607
Jerica'nın babası hastane yolunda öldü.
Bedeni, oğlunun hayatını kurtarmıştı.
12:53
His body had saved his son's life.
229
773331
2267
12:56
As we arrived to the public hospital,
230
776125
3452
Devlet hastanesine gittiğimizde
12:59
to the gates of the public hospital,
231
779601
1746
hastanenin kapısında
13:01
I noticed a young girl in a pink striped shirt, screaming.
232
781371
3595
pembe çizgili gömlekli genç bir kızın çığlık attığını fark ettim.
13:05
Nobody comforted the little girl as she clasped her tiny hands.
233
785649
3752
Minik ellerini sıkarken kimse onu teselli etmedi.
13:10
She was the man's youngest daughter,
234
790228
1728
O kız adamın en küçük kızıydı,
13:11
her name was Jerica Estrada.
235
791980
1978
adı Jerica Estrada'ydı.
13:13
She cried and raged,
236
793982
1754
Ağlıyordu ve öfkeliydi
13:15
and nobody could do anything, for her father was gone.
237
795760
2614
ve kimse, onun ölen babası için hiçbir şey yapamazdı.
13:18
These days, when people ask me
238
798768
2333
O günlerde, insanlar bana
13:21
why young mothers with four-month-old babies
239
801125
3047
neden dört aylık bebeği olan kadınların,
ABD'de hapse atılma ihtimalleri olduğunu bildikleri halde,
13:24
will travel thousands of miles,
240
804196
1651
13:25
knowing they will likely be imprisoned in the United States,
241
805871
3373
kilometrelerce seyahat ettiğini
13:29
I remember Jerica, and I think of her and of her pain
242
809268
4470
sordukları zaman Jerica'yı ve acısını hatırlıyordum
13:33
and of her father who saved his son's life with his own body,
243
813762
4740
ve kendi oğlunun hayatını kurtaran babasını.
13:38
and I understand the truly human need
244
818526
2373
İnsanların daha iyi bir yaşam için
13:40
to migrate in search of a better life.
245
820923
2236
neden göç ettiklerini anlıyorum.
13:43
Thank you.
246
823183
1150
Teşekkürler.
13:44
(Applause)
247
824357
5070
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7