Humanity's Search for Cosmic Truth and Poetic Beauty | Maria Popova | TED

68,774 views ・ 2022-06-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Naz Gursel Gözden geçirme: Ebrar Batmaz
00:06
[The Universe in Verse]
0
6002
5589
[Şiirde Evren]
00:12
[Prelude]
1
12717
1168
[Giriş]
00:14
In 1908,
2
14261
1960
1908 yılında
00:16
Henrietta Swan Leavitt,
3
16263
1626
Henrietta Swan Leavitt,
00:17
one of the women known as the Harvard Computers,
4
17931
2544
Harvard Bilgisayarları olarak bilinen kadınlardan, evrenle ilgili anlayışımızı
00:20
who changed our understanding of the universe
5
20517
2502
00:23
long before they could vote,
6
23061
2169
daha oy kullanmadan değiştiren,
00:25
was cataloging photographic plates at the Harvard College Observatory,
7
25230
4463
Harvard Koleji Gözlemevi’nde fotoğrafik plakaları katalogluyordu.
00:29
single-handedly analyzing 2,000 variable stars --
8
29734
4505
Tek başına 2,000 değişken yıldızı analiz ederken,
00:34
stars with fluctuating brightness,
9
34281
1710
bir tür deniz feneri gibi dalgalanan parlaklıkta yıldızların
00:36
kind of like a lighthouse beacon --
10
36032
2294
00:38
when she began noticing a distinct correlation
11
38326
2795
parlaklık ve yanıp sönme düzenlerinde belirgin bir ilişki fark etmeye başladı.
00:41
between their brightness and their blinking pattern.
12
41121
3336
00:44
That correlation made it possible to measure the distance of stars
13
44457
3712
Yıldızların mesafesini ölçmeyi ilk defa imkanlı hale getirdi
00:48
for the very first time,
14
48211
1585
00:49
furnishing the yardstick of the universe.
15
49838
2878
ve evrenin kıstasını oluşturdu.
00:53
Meanwhile, a dutiful teenage boy in the Midwest
16
53341
3837
Bu sırada, Ortabatı’da hürmetkâr bir genç çocuk
00:57
was repressing his childhood love of astronomy
17
57220
2878
çocukluk aşkı astronomiyi bastırıyor
01:00
and beginning his legal studies to fulfill his dying father's demand
18
60140
4045
ve ölmekte olan babasının sıradan, saygın bir yaşam isteğini
01:04
for an ordinary, reputable life.
19
64227
2878
yerine getirmek için hukuk eğitimine başlıyordu.
01:07
When his father died,
20
67606
2002
Babası öldüğünde,
01:09
Edwin Hubble turned that passion for the stars into formal study
21
69608
4295
Edwin Hubble yıldızlara olan o tutkuyu resmi bir araştırmaya dönüştürdü
01:13
and discovered two revolutionary facts about the universe:
22
73945
4213
ve evren hakkında iki devrimci gerçeği keşfetti:
01:18
that it is tremendously bigger than we thought
23
78450
3628
Evrenin düşündüğümüzden çok daha büyük olduğu
01:22
and that it's getting bigger and bigger by the blink.
24
82120
3003
ve göz açıp kapayıncaya kadar daha da büyüdüğü.
01:25
One October evening in 1923,
25
85999
2544
1923′te bir Ekim akşamı,
01:28
perched at the foot of the largest telescope in the world,
26
88585
3336
dünyanın en büyük teleskobunun eteğine tünemiş,
01:31
at Mount Wilson Observatory, not far from here,
27
91921
3129
buradan çok uzak olmayan Mount Wilson Gözlemevi’nde,
01:35
Hubble took a 45-minute exposure of Andromeda,
28
95091
3712
Hubble Andromeda’yı 45 dakikalık bir pozlamayla çekti,
01:38
which was then thought to be one of many spiral nebulae in our Milky Way.
29
98845
4379
bu o zamanlar galaksimizdeki birçok sarmal bulutsulardan biri olduğu düşünüldü.
01:43
The notion of a galaxy,
30
103808
1418
Bir galaksi kavramı,
01:45
a gravitationally bound cluster of stars and dust and dark matter,
31
105268
5214
yerçekimine bağlı, toz ve karanlıktan oluşan bir yıldız kümesi
01:50
didn't exist at the time.
32
110482
1835
o zamanlarda yoktu.
01:52
The Milky Way, which, by the way, was coined as a term
33
112359
3044
Bu arada, 14. yüzyılda Chaucer tarafından bir terim olarak icat edilen Samanyolu,
01:55
by Chaucer in the 14th century,
34
115445
2461
01:57
was thought to be what was called an "island universe"
35
117906
3420
soğuk, karanlık bir hiçliğin uzandığı
02:01
beyond the edge of which lay cold, dark nothingness.
36
121368
4713
bir “ada evreni” olduğu düşünülüyordu.
02:07
But when Hubble looked at the photograph the next morning
37
127040
3045
Ancak Hubble ertesi sabah fotoğrafa bakıp öncekilerle karşılaştırdığında,
02:10
and compared it to previous ones,
38
130085
2544
02:12
he furrowed his brow
39
132629
1752
kaşını çattı
02:14
and with a gasp of revelation scribbled right on top of the plate "VAR"
40
134381
5463
ve bir vahiy nefesi ile plakanın tam üstüne “VAR” yazdı
02:19
and then drew an exclamation point
41
139844
2294
ve sonra bir ünlem işareti çizdi
02:22
because he had realized that a tiny fleck in Andromeda
42
142180
4129
çünkü fark etmişti ki, önceden bir nova olduğu düşünülen
02:26
previously thought to be a nova
43
146351
2669
Andromeda’daki minik noktanın yanıp sönme şekillerine bakıldığında
02:29
could not possibly be a nova,
44
149062
1918
02:31
given its blinking pattern across these different photographs.
45
151022
3253
muhtemelen bir nova olamazdı.
02:34
And it was, in fact, a variable star.
46
154609
3128
Ve aslında, değişen bir yıldızdı.
02:38
Which meant, given Henrietta Leavitt's data,
47
158113
3295
Bu, Henrietta Leavitt’in verilerine göre,
02:41
that it was very, very far away,
48
161449
2586
Samanyolu’nun kenarından çok, çok uzakta olduğu anlamına geliyordu.
02:44
farther than the edge of the Milky Way.
49
164035
2961
02:47
Which meant that Andromeda was not a nebula in our own galaxy,
50
167414
5380
Bu, Andromeda’nın kendi galaksimizde bir bulutsu olmadığı
02:52
but a whole other galaxy,
51
172836
2419
ancak soğuk, karanlık, hiçlik içindeki
02:55
out there, in the cold, dark nothingness.
52
175255
3336
bambaşka bir galaksi olduğu anlamına geliyordu.
02:59
Suddenly, the universe was a garden, blooming with galaxies,
53
179008
3546
Birden evren galaksilerle çiçek açan bir bahçe oldu
03:02
with ours but a single bloom.
54
182595
2503
ve bizimki ise tek bir çiçekti.
03:05
That same year, in another country,
55
185890
2795
Aynı sene, iki Dünya Savaşı arasında askıda
03:08
suspended between two World Wars,
56
188727
2210
başka bir ülkede,
03:10
another young scientist came up with the radical idea
57
190979
4713
başka bir genç bilim adamı devasa bir teleskop monte etmek
03:15
of using rocket technology,
58
195692
2377
ve roket teknolojisini kullanarak
03:18
this deadly military technology,
59
198069
2670
onu Dünya’nın yörüngesine fırlatmak için,
03:20
to mount an enormous telescope and launch it into Earth's orbit.
60
200780
4380
bu ölümcül askeri teknolojiyi kullanmada radikal bir fikir buldu.
03:25
Not only closer to the stars, but bypassing the atmosphere
61
205201
3212
Sadece yıldızlara yakın olmakla kalmayıp
03:28
that occludes our terrestrial instruments.
62
208413
2669
karasal araçlarımızı engelleyen atmosferi de atlayarak.
03:31
It would take another two generations of scientists
63
211583
2961
Bu teleskobu gerçeğe dönüştürmek için iki nesil bilim insanı daha gerekecekti,
03:34
to make that telescope a reality:
64
214586
3003
03:37
a shimmering poem of metal, physics and perseverance
65
217630
4380
Hubble’ın adını taşıyan, parıldayan bir metal, fizik ve azim şiiri.
03:42
bearing Hubble's name.
66
222051
1669
03:44
But when the Hubble Space Telescope launched in 1990,
67
224512
3671
Ancak Hubble Uzay Teleskobu 1990′da fırlatıldığında,
03:48
our human fallibility had slipped into the precision of the instrument,
68
228224
4630
insan yanılgımız aletin hassasiyetine kaymıştı
03:52
and it turned out that its primary mirror
69
232896
3169
ve ana aynasının yanlış küre şeklinde getirildiği
03:56
was ground into the wrong spherical shape,
70
236107
3045
03:59
warping these long-awaited images of the unfathomed universe.
71
239194
4421
ve dipsiz evrenin uzun zamandır beklenen görüntülerini çarpıttığı ortaya çıktı.
04:05
Up the coast from Mount Wilson Observatory,
72
245200
2669
Mount Wilson Gözlemevi’nin kıyısında
04:07
a teenage girl watched her father, who had worked on the Hubble,
73
247911
4129
genç bir kız, NASA’nın ilk siyahi mühendislerinden biri olan babasının
04:12
one of NASA's first Black engineers, come home brokenhearted.
74
252081
4338
eve kırık bir kalple dönmesini izledi.
04:16
He didn't know that his observant daughter
75
256878
2794
O, gözlemci kızının ülkesinin ödüllü şairi olacağını
04:19
would become poet laureate of his country
76
259714
3087
04:22
and would commemorate him in the tenderest tribute
77
262801
3378
ve Hubble’ın düzeltilmiş optiğinin yakalandığı yıl,
04:26
that an artist's daughter has ever composed for a scientist father,
78
266179
4296
Pulitzer ödülünü kazanacak olan bilim adamı bir babaya bestelediği,
04:30
which would win her the Pulitzer Prize
79
270475
1877
en şefkatli alımla anacağını bilmiyordu.
04:32
the year the Hubble's corrected optics captured that revolutionary,
80
272393
4505
Hubble’ın optik düzeltmesinin yapıldığı o yıl,
04:36
ultra-deep field image of the observable universe,
81
276940
3962
Ne Hubble, ne de Henrietta Leavitt’in hayal bile edemeyeceklerini ortaya koyan,
04:40
revealing what neither Hubble
82
280944
2085
04:43
nor Henrietta Leavitt could have imagined.
83
283071
2919
devrim niteliğinde ultra derin alan görüntüsü ortaya çıktı.
04:45
That ours is not just one of several galaxies,
84
285990
4672
Bizimki birkaç galaksiden sadece biri değil,
04:50
but that there are 100 billion galaxies out there,
85
290662
4713
her biri 100 milyar yıldız içeren
04:55
each containing 100 billion stars.
86
295375
4754
100 milyar galaksi var.
05:01
Narrator: From “My God, It’s Full of Stars.”
87
301214
4004
Anlatıcı: “Tanrım, Yıldızlarla Dolu”dan.
05:08
When my father worked on the Hubble Telescope, he said
88
308012
4672
Babam Hubble Teleskobu üzerinde çalışırken dedi ki:
05:12
They operated like surgeons: scrubbed and sheathed
89
312725
5297
Cerrahlar gibi çalışırlardı, temizlenmiş ve kaplanmış
05:18
In papery green, the room a clean, cold and bright white.
90
318064
6340
Kağıt yeşilinde, oda temiz, soğuk ve parlak beyaz.
05:25
He’d read Larry Niven at home, and drink scotch on the rocks,
91
325321
4672
Evde Larry Niven okurdu ve buzlu viski içerdi,
05:30
His eyes exhausted and pink. These were the Reagan years,
92
330034
6215
Gözleri yorgun ve pembe bir şekilde. Parmağımız The Button’da yaşadığımız
05:36
When we lived with our finger on The Button and struggled
93
336249
4546
ve düşmanlarımızı çocuk olarak görmek için mücadele ettiğimiz Reagan yıllarıydı.
05:40
To view our enemies as children. My father spent whole seasons
94
340837
6882
Babam bütün mevsimleri,
05:47
Bowing before the oracle-eye, hungry for what it would find.
95
347760
5422
Kahinin gözünde eğilerek, bulacağa şeye aç olarak geçirdi.
05:53
His face lit-up whenever anyone asked, and his arms would rise
96
353892
6297
Ne zaman biri sorsa yüzü aydınlanır ve kolları,
06:00
As if he were weightless, perfectly at ease in the never-ending
97
360231
5130
Sanki hiç bitmeyen Uzay gecesinde ağırlıksız,
06:05
Night of space. On the ground, we tied postcards to balloons
98
365445
6923
Mükemmel rahatmış gibi kalkardı. Yerde kartpostalları balonlara bağladık,
06:12
For peace. Prince Charles married Lady Di.
99
372702
5714
Barış için. Prens Charles, Lady Di ile evlendi.
06:18
Rock Hudson died.
100
378499
1919
Rock Hudson öldü.
06:22
We learned new words for things. The decade changed.
101
382128
5964
Şeyler için yeni kelimeler öğrendik. On yıl geçti.
06:29
The first few pictures came back blurred, and I felt ashamed
102
389302
5881
İlk birkaç resim bulanık çıktı ve tüm neşeli mühendisler, babam
06:35
For all the cheerful engineers, my father and his tribe. The second time,
103
395224
6882
Ve kabilesi için utandım.
06:42
The optics jibed. We saw to the edge of all there is --
104
402190
5464
İkinci kez, optikler yalpaladı. Var olan her şeyi sonuna kadar gördük,
06:48
So brutal and alive it seemed to comprehend us back.
105
408696
6131
O kadar vahşi ve canlı ki bizi anlıyor gibiydi.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7