Art that transforms cities into playgrounds of the imagination | Helen Marriage

46,055 views ・ 2019-04-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Dilara Güzel Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
We live in a world increasingly tyrannized by the screen,
0
13095
4589
Telefon, tablet, televizyon ve bilgisayar ekranlarımız tarafından
00:17
by our phones, by our tablets, by our televisions and our computers.
1
17708
3932
giderek daha fazla baskıya uğradığımız bir dünyada yaşıyoruz.
00:21
We can have any experience that we want,
2
21664
2303
İstediğimiz her şeyi deneyimleyebiliyor
00:23
but feel nothing.
3
23991
1636
ama hiçbir şey hissedemiyoruz.
00:25
We can have as many friends as we want,
4
25651
1923
İstediğimiz kadar arkadaş ediniyoruz
00:27
but have nobody to shake hands with.
5
27598
2491
ama el sıkışacak kimsemiz yok.
00:31
I want to take you to a different kind of world,
6
31667
2272
Sizi farklı bir dünyaya götürmek istiyorum,
00:33
the world of the imagination,
7
33963
1635
hayal dünyasına,
00:35
where, using this most powerful tool that we have,
8
35622
4225
sahip olduğumuz en güçlü aracı kullanarak
00:39
we can transform both our physical surroundings,
9
39871
3194
fiziki çevremizi dönüştürebileceğimiz bir yere.
00:43
but in doing so, we can change forever how we feel
10
43089
4051
Kendi hislerimizi ve aynı gezegeni paylaştığımız diğer insanlar hakkındaki
00:47
and how we feel about the people that we share the planet with.
11
47164
3295
hislerimizi ancak böyle yaparak sonsuza dek değiştirebiliriz.
00:51
My company, Artichoke, which I cofounded in 2006,
12
51872
4440
2006 yılında kurduğum şirket Artichoke
00:56
was set up to create moments.
13
56336
2493
böyle anlar yaratmayı amaçladı.
00:58
We all have moments in our lives, and when we're on our deathbeds,
14
58853
3238
Hepimizin hayatında belli anlar vardır.
Ölüm döşeğindeyken, işe gidip gelişlerimizi,
01:02
we're not going to remember the daily commute to work
15
62115
2524
01:04
on the number 38 bus
16
64663
1155
38 numaralı otobüsü,
01:05
or our struggle to find a parking space every day when we go to the shop.
17
65842
3808
alışveriş merkezine her gidişimizdeki park yeri sorununu hatırlamıyor olacağız.
01:09
We're going to remember those moments when our kid took their first step
18
69674
3410
Hatılayacağımız şeyler, çocuğumuzun attığı ilk adım,
01:13
or when we got picked for the football team
19
73108
2368
bir futbol takımına seçilmemiz
01:15
or when we fell in love.
20
75500
1888
veya aşık olduğumuz zamanlar olacak.
01:17
So Artichoke exists to create moving, ephemeral moments
21
77412
4287
Artichoke; fiziksel dünyayı sanatçının hayal gücünü kullanarak değiştirip,
01:21
that transform the physical world using the imagination of the artist
22
81723
4182
hareketli ve geçici anlar oluşturarak bize nelerin mümkün olduğunu
01:25
to show us what is possible.
23
85929
3362
göstermek için var.
01:29
We create beauty amongst ruins.
24
89716
2360
Yıkıntılar arasında güzellik yaratıyoruz.
01:32
We reexamine our history.
25
92474
1922
Tarihimizi yeniden gözden geçiriyoruz.
01:34
We create moments to which everyone is invited,
26
94420
2681
Herkesin katılmak ya da tanık olmak için
01:37
either to witness or to take part.
27
97125
2424
davet edildiği anlar yaratıyoruz.
01:41
It all started for me way back in the 1990s,
28
101246
2403
Her şey 1990'larda
01:43
when I was appointed as festival director in the tiny British city of Salisbury.
29
103673
4751
Salisbury'de festival direktörlüğü görevine atanmamla başladı.
01:48
You'll probably have heard of it.
30
108448
1901
Muhtemelen duymuşsunuzdur.
01:50
Here's the Salisbury Cathedral, and here's the nearby Stonehenge Monument,
31
110373
3943
İşte Salisbury Katedrali ve yakınındaki
01:54
which is world-famous.
32
114340
1750
dünyaca ünlü Stonehenge Anıtı.
01:56
Salisbury is a city that's been dominated for hundreds of years by the Church,
33
116114
4294
Salisbury, yüzlerce yıldır Kilise, Muhafazakâr Parti
02:00
the Conservative Party
34
120432
1284
ve ordu tarafından yönetilen
02:01
and the army.
35
121740
1184
bir şehir oldu.
02:03
It's a place where people really love to observe the rules.
36
123852
3676
İnsanların kurallara uymayı gerçekten sevdiği bir yer.
02:07
So picture me on my first year in the city,
37
127552
2960
Şehirdeki ilk yılımı gözünüzde canlandırın,
02:10
cycling the wrong way down a one-way street, late.
38
130536
3175
tek yönlü bir yolda, ters yönde, gecikmiş halde bisiklet sürüşümü.
02:13
I'm always late.
39
133735
1157
Her zaman geç kalırım.
02:14
It's a wonder I've even turned up today.
40
134916
2151
Bugün burada bulunmam bile bir mucize.
02:17
(Laughter)
41
137091
1534
(Gülüşmeler)
02:18
A little old lady on the sidewalk helpfully shouted at me,
42
138649
2903
Kaldırımdaki yardımsever yaşlı bir kadın bana seslendi,
02:21
"My dear, you're going the wrong way!"
43
141576
2263
"Canım, yanlış yoldan gidiyorsun!"
02:23
Charmingly -- I thought -- I said, "Yeah, I know."
44
143863
2715
Çekici olduğunu düşünerek "Evet, biliyorum" dedim.
02:26
"I hope you die!" she screamed.
45
146602
1982
02:28
(Laughter)
46
148608
1200
(Gülüşmeler)
02:29
And I realized that this was a place where I was in trouble.
47
149832
3308
Oranın, tehlikede olduğum bir yer olduğunu anlamıştım.
02:33
And yet, a year later,
48
153164
2829
Yine de, bir yıl sonra,
02:36
persuasion, negotiation -- everything I could deploy --
49
156017
3930
ikna çabaları, müzakereler, uygulayabildiğim her şey
02:39
saw me producing the work.
50
159971
1945
bu işi yapmamı sağladılar.
02:41
Not a classical concert in a church or a poetry reading,
51
161940
3566
Kilisedeki klasik bir konser ya da bir şiir okuma değil,
02:45
but the work of a French street theater company
52
165530
2193
Faust'un hikâyesini söyleyen,
02:47
who were telling the story of Faust,
53
167747
1755
Fransız sokak tiyatrosu şirketi işi,
02:49
"Mephistomania," on stilts, complete with handheld pyrotechnics.
54
169526
4501
stilts üzerinde "Mephistomania", elde kullanılan piroteknik ile tamamlandı.
02:54
The day after, the same little old lady stopped me in the street and said,
55
174051
3889
Sonraki gün, aynı yaşlı kadın beni sokakta durdurup
02:57
"Were you responsible for last night?"
56
177964
3473
"Dün geceden sen mi sorumluydun?" diye sordu.
03:01
I backed away.
57
181461
1483
Hemen geri kaçtım.
03:02
(Laughter)
58
182968
1817
(Gülüşmeler)
03:04
"Yes."
59
184809
1333
"Evet."
03:06
"When I heard about it," she said, "I knew it wasn't for me.
60
186963
3178
“Bunu duyduğumda." dedi, "Benim için olmadığını biliyordum
03:10
But Helen, my dear, it was."
61
190165
2767
ama Helen, aslında benim içindi."
03:13
So what had happened?
62
193317
1325
Peki ne oldu?
03:14
Curiosity had triumphed over suspicion,
63
194666
2750
Merak, şüpheyi yenmiş,
03:17
and delight had banished anxiety.
64
197440
2685
kaygı ise yerini keyfe bırakmıştı.
03:20
So I wondered how one could transfer these ideas to a larger stage
65
200574
6509
Bu yüzden, bu fikirlerin daha büyük bir aşamaya nasıl aktarılabileceğini
03:27
and started on a journey to do the same kind of thing to London.
66
207107
4568
merak ettim ve aynı şeyi Londra'da yapmak için bir yolculuğa çıktım.
03:31
Imagine: it's a world city.
67
211699
1864
Hayal edin: O bir dünya şehri.
03:33
Like all our cities, it's dedicated to toil, trade and traffic.
68
213587
4014
Diğer şehirlerimiz gibi uğraş, ticaret ve trafiğe adanmış.
03:37
It's a machine to get you to work on time and back,
69
217625
2820
İşe zamanında gidip gelmemizi sağlayan bir makine.
03:40
and we're all complicit in wanting the routines to be fixed
70
220469
4312
Günlük işleri sabitleştirmek ve ileride ne olacağımızı öğrenebilmek
03:44
and for everybody to be able to know what's going to happen next.
71
224805
4011
istedimiz için hepimiz suçluyuz.
03:48
And yet, what if this amazing city could be turned into a stage,
72
228840
4498
Yine de, bu ilginç şehir bir sahneye, insanların yaşamını bir şekilde
03:53
a platform for something so unimaginable
73
233362
3009
akıl almaz şeyler için değiştirebilecek
03:56
that would somehow transform people's lives?
74
236395
3233
bir platforma dönüştürülebilse neler olurdu?
03:59
We do these things often in Britain.
75
239652
1748
Bunları İngiltere'de sık sık yapıyoruz.
04:01
I'm sure you do them wherever you're from.
76
241424
2047
Nereli olursanız olun, eminim siz de bunları yapıyorsunuzdur.
04:03
Here's Horse Guards Parade.
77
243495
1679
İşte At Muhafızlar Geçit Töreni.
04:05
And here's something that we do often. It's always about winning things.
78
245198
3405
İşte sıkça yaptığımız bir şey. Amaç her zaman bir şeyler kazanmaktır.
04:08
It's about the marathon or winning a war
79
248627
2053
Bir maraton veya bir savaş kazanmak
04:10
or a triumphant cricket team coming home.
80
250704
2032
ya da zafer kazanmış bir kriket takımının eve gelişi gibi.
04:12
We close the streets. Everybody claps.
81
252760
2632
Yollar kapanıyor. Herkes alkışlıyor.
04:15
But for theater? Not possible.
82
255416
2429
Peki tiyatro için? Mümkün değil.
04:18
Except a story told by a French company:
83
258408
3971
Bir Fransız firmasının anlattığı bir hikâye hariç:
04:22
a saga about a little girl and a giant elephant
84
262403
3538
Küçük bir kız ve onu 4 günlüğüne
ziyarete gelen
04:25
that came to visit
85
265965
2299
dev bir fil ile ilgili bir destan.
04:28
for four days.
86
268288
1356
04:29
And all I had to do was persuade the public authorities
87
269668
3013
Tek yapmam gereken kamu otoritelerini şehri dört gün boyunca kapatmanın
04:32
that shutting the city for four days was something completely normal.
88
272705
3597
tamamen normal bir şey olduğuna ikna etmekti.
04:36
(Laughter)
89
276326
1391
(Gülüşmeler)
04:37
No traffic, just people enjoying themselves,
90
277741
3738
Trafiğin olmadığı, insanların kendilerince eğlendiği,
04:41
coming out to marvel and witness this extraordinary artistic endeavor
91
281503
3900
Fransız tiyatro şirketi Royal de Luxe'ün olağanüstü sanatsal çabasına
04:45
by the French theater company Royal de Luxe.
92
285427
2926
hayranlık duyup tanık olduğu bir etkinlik.
04:48
It was a seven-year journey,
93
288377
2039
Yedi yıllık bir yolculuktu.
04:50
with me saying to a group of men -- almost always men -- sitting in a room,
94
290440
4756
Odada oturan ve çoğunlukla erkeklerden oluşan bir gruba
04:55
"Eh, it's like a fairy story with a little girl and this giant elephant,
95
295220
5323
"Küçük kız ve koca filin hikâyesi gibi,
05:00
and they come to town for four days
96
300567
2350
şehre 4 günlüğüne geldiler.
05:02
and everybody gets to come and watch and play."
97
302941
3292
Herkes gelebilir, oynayabilir ve izleyebilir." derdim ben.
05:06
And they would go,
98
306709
1194
Onlar da
05:08
"Why would we do this?
99
308586
1392
"Bunu neden yapalım?
05:11
Is it for something?
100
311255
2130
Önemli bir şey için mi?
05:13
Is it celebrating a presidential visit?
101
313409
2104
Bir başkanın ziyaretini mi kutluyoruz?
05:15
Is it the Entente Cordiale between France and England?
102
315537
2814
Fransa ve İngiltere arasında bir dostluk anlaşması mı?
05:18
Is it for charity? Are you trying to raise money?"
103
318375
2944
Hayır için mi? Para toplamaya mı çalışıyorsun?" derlerdi.
05:21
And I'd say,
104
321343
1498
Sonra da ben,
05:23
"None of these things."
105
323794
1427
"Hiçbiri değil." derdim.
05:25
And they'd say, "Why would we do this?"
106
325866
2884
Onlar da, "Niye yapalım o zaman?" derlerdi.
05:29
But after four years, this magic trick, this extraordinary thing happened.
107
329393
3636
Ama dört yıl sonra, büyülü, beklenmedik bir şey gerçekleşti.
05:33
I was sitting in the same meeting I'd been to for four years,
108
333053
2879
Dört yıldır "Lütfen, lütfen." diyerek
05:35
saying, "Please, please, may I?"
109
335956
1562
söz istediğim aynı toplantıda
05:37
Instead of which, I didn't say, "Please."
110
337542
2015
"Lütfen." demedim. Dedim ki,
05:39
I said, "This thing that we've been talking about for such a long time,
111
339581
4201
"Uzun zamandır konuşmakta olduğumuz bu şey,
05:43
it's happening on these dates,
112
343806
2214
bu tarihlerde gerçekleşiyor
05:46
and I really need you to help me."
113
346044
1940
ve yardımınıza gerçekten ihtiyacım var."
05:48
This magic thing happened.
114
348690
1539
Büyülü bir şey oldu.
05:50
Everybody in the room somehow decided that somebody else had said yes.
115
350253
4551
Odadaki herkes, nasıl olduysa başkasının evet dediğine karar verdi.
05:54
(Laughter)
116
354828
2118
(Gülüşmeler)
05:56
(Applause)
117
356970
3105
(Alkış)
06:01
They decided that they were not being asked to take responsibility,
118
361675
4329
Sorumluluk almaları gerektiğinin söylenmediğini belirttiler.
06:06
or maybe the bus planning manager was being asked to take responsibility
119
366028
3484
Belki de otobüs planlama müdürünün güzergah planlamalarını yapması için
06:09
for planning the bus diversions,
120
369536
2005
sorumluluk alması istenmesi gerekiyordu,
06:11
and the council officer was being asked to close the roads,
121
371565
4352
konsey görevlisinin de yolları kapatmak için,
06:15
and the transport for London people were being asked to sort out the Underground.
122
375941
3811
Londra ulaşımı için de insanların metro problemlerini çözmesinin istenmesi.
06:19
All these people were only being asked to do the thing that they could do
123
379776
3461
Herkesten bize yardımı olacak şeylerden yalnızca yapabildiklerini
06:23
that would help us.
124
383261
1357
yapmaları istenmişti.
06:24
Nobody was being asked to take responsibility.
125
384642
2236
Kimseden sorumluluk almaları istenmemişti.
06:26
And I, in my innocence, thought, "Well, I'll take responsibility,"
126
386902
4275
Ben ise, düşündüm ve dedim ki "Sorumluluğu ben alacağım."
06:31
for what turned out to be a million people on the street.
127
391201
3587
Bir milyon insanın sokaklara dökülmesini sağlayan bir etkisi oldu.
06:35
It was our first show.
128
395510
1395
İlk şov böyle gerçekleşti.
06:36
(Applause)
129
396929
3497
(Alkış)
06:41
It was our first show, and it changed the nature of the appreciation of culture,
130
401262
4961
İlk şovumuz, kamusal bir alanı, bir şeyler izlemek için
06:46
not in a gallery, not in a theater, not in an opera house,
131
406247
3250
asla bilet almayacak muhtemel seyirciler için dönüştürerek,
06:49
but live and on the streets,
132
409521
2002
kültürden zevk alma anlayışının doğasını
06:51
transforming public space for the broadest possible audience,
133
411547
3555
galeride, tiyatroda ya da opera binasında değil
06:55
people who would never buy a ticket to see anything.
134
415126
2472
canlı olarak sokaklarda değiştirdi.
06:57
So there we were.
135
417995
1181
Böylelikle buradayız.
06:59
We'd finished, and we've continued to produce work of this kind.
136
419200
4460
Bitirdik ve bu tip işler yapmaya devam ettik.
07:04
As you can see, the company's work is astonishing,
137
424644
3272
Gördüğünüz gibi, şirket muazzam bir iş çıkardı.
07:07
but what's also astonishing is the fact that permission was granted.
138
427940
3721
Ama asıl muazzam olan iznin çıkmış olmasıydı.
07:14
And you don't see any security.
139
434654
2604
Hiçbir güvenlik önlemi görmüyorsunuz.
07:17
And this was nine months after terrible terrorist bombings
140
437282
3419
Bu, Londrayı derinden sarsan korkunç terör saldırısından
07:20
that had ripped London apart.
141
440725
1947
yalnızca 9 ay sonraydı.
07:22
So I began to wonder whether it was possible
142
442696
2167
Bu tip işleri çok daha karmaşık durumlarda
07:24
to do this kind of stuff in even more complicated circumstances.
143
444887
4167
yapabilmenin mümkün olup olmadığını düşünmeye başladım.
07:29
We turned our attention to Northern Ireland,
144
449078
2726
Dikkatimizi Kuzey İrlanda'ya,
07:31
the North of Ireland, depending on your point of view.
145
451828
2592
ya da tercihinize göre, İrlanda'nın kuzeyine çevirdik.
07:34
This is a map of England, Scotland, Wales and Ireland,
146
454444
4309
Sola doğru, İngiltere, İskoçya, Galler ve İrlanda adasının
07:38
the island to the left.
147
458777
1639
haritasını görüyorsunuz.
07:40
For generations, it's been a place of conflict,
148
460829
2796
Nesiller boyu, tartışmalı bir bölgeydi.
07:43
the largely Catholic republic in the south
149
463649
3033
Güneyde Katolik cumhuriyetçiler
07:46
and the largely Protestant loyalist community --
150
466706
3653
ve birlikçi Protestan toplumuyla
07:50
hundreds of years of conflict,
151
470383
2322
30 yılı aşkın süre İngiliz askerlerin
07:53
British troops on the streets for over 30 years.
152
473530
2964
sokaklarda dolaştığı yüzlerce yıllık bir tartışma.
07:56
And now, although there is a peace process,
153
476518
2988
Şimdilerde barış süreci olmasına rağmen,
07:59
this is today in this city, called Londonderry if you're a loyalist,
154
479530
4068
eğer bu şehirde bir birlikçiysen Londonderry,
08:03
called Derry if you're a Catholic.
155
483622
2305
Katolik isen Derry olarak tanınıyorsun.
08:07
But everybody calls it home.
156
487753
2002
Yine de herkes burayı evi biliyor.
08:09
And I began to wonder
157
489779
1183
Sanat ve hayal gücüyle
08:10
whether there was a way in which the community tribalism could be addressed
158
490986
4528
bu gruplaşmanın yönlendirilebileceği başka bir alan olup olmadığını
08:15
through art and the imagination.
159
495538
2026
merak etmeye başladım.
08:18
This is what the communities do,
160
498770
1541
Bütün toplulukların her yaz
08:20
every summer, each community.
161
500335
1574
yaptıkları şey budur.
08:21
This is a bonfire filled with effigies and insignia
162
501933
4006
Karşı taraftaki insanların kuklaları ve işaretlerini
08:25
from the people that they hate on the other side.
163
505963
2463
yaktıkları bir kamp ateşidir.
08:28
This is the same from the loyalist community.
164
508450
2961
Birlikçi topluluk için de durum aynı.
08:31
And every summer, they burn them.
165
511435
4325
Her yaz, bunları yakıyorlar.
08:35
They're right in the center of town.
166
515784
1745
Tam da şehir merkezindeler.
08:37
So we turned to here, to the Nevada desert, to Burning Man,
167
517553
4285
Nevada çölüne, Burning Man festivaline döndüğümüzdeyse
08:41
where people also do bonfires,
168
521862
1528
daha farklı değerler bütünüyle
08:43
but with a completely different set of values.
169
523414
2853
kamp ateşi yakan insanlar görüyoruz.
08:46
Here you see the work of David Best and his extraordinary temples,
170
526291
4844
David Best'in çalışmasını ve Burning Man etkinliği için inşa edilen,
08:51
which are built during the Burning Man event
171
531159
3064
pazar günü ise yakılan
08:54
and then incinerated on the Sunday.
172
534247
2617
olağanüstü tapınakları görüyorsunuz.
08:56
So we invited him and his community to come,
173
536888
2744
Bunun üzerine onu ve camiasını gelmeleri için davet ettik,
08:59
and we recruited from both sides of the political and religious divide:
174
539656
4795
normalde asla bir araya gelip konuşmayacak
09:04
young people, unemployed people,
175
544475
1892
politik ve ve dindar kesimlerden
09:06
people who would never normally come across each other
176
546391
2712
genç ve işsiz insanlara
09:09
or speak to each other.
177
549127
1558
yardımcı olmaya çalıştık.
09:10
And out of their extraordinary work rose a temple
178
550709
3810
Yaptıkları sıradışı iş sonucunda
09:14
to rival the two cathedrals that exist in the town,
179
554543
3318
şehirde bulunan Protestan ve Katolik iki katedrale
09:17
one Catholic and one Protestant.
180
557885
2126
rakip olacak bir tapınak doğdu.
09:20
But this was a temple to no religion,
181
560035
3177
Ama bu bir din tapınağı değildi.
09:23
for everyone,
182
563236
1381
Herkese, hiçbir topluma değil
09:24
for no community, but for everyone.
183
564641
2960
sadece herkese aitti.
09:27
And we put it in this place where everyone told me nobody would come.
184
567625
3260
Herkesin, kimse gelmeyecek, dediği bir yere inşa etmiştik.
09:30
It was too dangerous. It sat between two communities.
185
570909
2533
Çok tehlikeliydi. İki topluluğun tam ortasındaydı.
09:33
I just kept saying, "But it's got such a great view."
186
573466
2486
Yine de "Ama manzarası harika" demeye devam ettim.
09:35
(Laughter)
187
575976
2000
(Gülüşmeler)
09:38
And again, that same old question:
188
578000
1664
Tekrardan, aynı yıllanmış soru:
09:39
Why wouldn't we do this?
189
579688
1722
Neden bunu yapmayalım?
09:41
What you see in the picture
190
581434
1313
Resimde gördüğünüz şey,
09:42
is the beginning of 426 primary school children
191
582771
2860
onların bu fırsatı kaybetmelerini istemeyen
09:45
who were walked up the hill by the head teacher,
192
585655
2745
sınıf öğretmenleri tarafından tepeye kadar yürütülen
09:48
who didn't want them to lose this opportunity.
193
588424
2803
426 ilkokul öğrencisinin başlangıcı.
09:51
And just as happens in the Nevada desert,
194
591251
2410
Nevada çölünde daha farklı sıcaklıklarda
09:53
though in slightly different temperatures,
195
593685
2469
gerçekleşse de
09:56
the people of this community, 65,000 of them,
196
596178
3713
bu toplumun insanları, 65.000 kişinin hepsi
09:59
turned out to write their grief, their pain, their hope,
197
599915
5357
acılarını, dertlerini, umutlarını,
10:05
their hopes for the future,
198
605296
1787
gelecek hayallerini ve aşklarını
10:07
their love.
199
607107
1188
yazmaya başladılar.
10:08
Because in the end, this is only about love.
200
608319
2133
Çünkü sonunda görüyoruz ki hepsi aşk için.
10:11
They live in a post-conflict society:
201
611032
2573
Travma sonrası stres ve yüksek intihar oranının olduğu
10:13
lots of post-traumatic stress,
202
613629
2130
çatışma sonrası bir ülkede
10:15
high suicide.
203
615783
1185
yaşıyorlar.
10:16
And yet, for this brief moment --
204
616992
2085
Yine de kısa bir an için,
10:19
and it would be ridiculous to assume that it was more than that --
205
619101
3171
Katolik ve babasını 9 yaşında kaybetmiş Kevin gibi biri
10:22
somebody like Kevin -- a Catholic whose father was shot when he was nine,
206
622296
4486
yukarıda yatağında yatarken daha fazlası olduğunu düşünmek
10:26
upstairs in bed --
207
626806
1510
saçma olurdu.
10:29
Kevin came to work as a volunteer.
208
629189
1955
Kevin bu çalışma için gönüllü oldu.
10:31
And he was the first person to embrace the elderly Protestant lady
209
631168
3669
Tapınağı halka açtığımız ilk gün kapıdan giren
10:34
who came through the door on the day we opened the temple to the public.
210
634861
4575
yaşlı ve Protestan bir kadını kucaklayan ilk kişi de oydu.
10:40
It rose up. It sat there for five days.
211
640185
3012
Tapınak yükseldi ve beş gün orada kaldı.
10:43
And then we chose -- from our little tiny band of nonsectarian builders,
212
643221
5893
Sonrasındaysa, birkaç aylık dönemde bu olağanüstü işi başarmak için
10:49
who had given us their lives for this period of months
213
649138
3114
canla başla çalışan mezhepsiz inşaatçı takımımız
10:52
to make this extraordinary thing --
214
652276
2513
arasından bir seçim yaptık.
10:55
we chose from them the people who would incinerate it.
215
655788
3684
Yakıp kül etmeyi kabul edecek kişileri seçtik.
10:59
And here you see the moment when,
216
659926
2732
Karanlık, soğuk bir mart gecesinde,
11:02
witnessed by 15,000 people who turned out on a dark, cold, March evening,
217
662682
6826
katılan 15.000 insanın tanıklık ettiği,
11:09
the moment when they decided to put their enmity behind them,
218
669532
5888
düşmanlığı arkalarında bırakmaya,
11:15
to inhabit this shared space,
219
675444
3901
söylenemez şeyleri söyleyebildikleri
11:19
where everybody had an opportunity to say the things that had been unsayable,
220
679369
4797
ve "Beni ve ailemi kırdın ama seni affediyorum."
11:24
to say out loud,
221
684190
1209
diye bağırabildikleri
11:25
"You hurt me and my family, but I forgive you."
222
685423
3257
ortak bir alanda yaşamaya karar verdikleri anı görüyorsunuz.
11:28
And together, they watched
223
688704
3688
Topluluk üyeleri,
11:32
as members of their community let go of this thing that was so beautiful,
224
692416
3644
kendisini bırakmanın inşasını sağlayan duygu ve düşünceleri
11:37
but was as hard to let go of
225
697394
2659
bırakmak kadar zor olduğu
11:40
as those thoughts and feelings
226
700077
2962
bu oldukça muazzam binayı yakarken
11:43
that had gone into making it.
227
703063
2194
hep birlikte izlediler.
11:47
(Music)
228
707163
4914
(Müzik)
11:57
Thank you.
229
717487
1453
Teşekkür ederim.
11:58
(Applause)
230
718964
6565
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7