Reflections from a lifetime fighting to end child poverty | Marian Wright Edelman

41,286 views ・ 2019-02-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Naz Parıldak Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:12
Pat Mitchell: I know you don't like that "legend" business.
0
12775
2768
Pat Mitchell: Senin "efsane" olayından hoşlanmadığını biliyorum.
00:15
Marian Wright Edelman: I don't.
1
15567
1615
Marian Wright Edelman: Evet.
(Gülüşmeler)
00:17
(Laughter)
2
17206
1151
00:18
PM: Why not, Marian?
3
18381
1347
PM: Peki neden, Marian?
00:19
Because you are somewhat of a legend.
4
19752
1834
Çünkü sen efsane gibi bir şeysin.
00:21
You've been doing this for a long time,
5
21610
2613
Bunu uzun süredir yapıyorsun,
00:24
and you're still there as founder and president.
6
24247
2817
hala kurucu ve başkan olarak oradasın.
00:27
MWE: Well, because my daddy raised us and my mother raised us to serve,
7
27469
4608
MWE: Çünkü annem ve babam bizi hizmet etmek için yetiştirdi,
biz hizmet eden liderleriz.
00:32
and we are servant-leaders.
8
32101
2376
00:34
And it is not about external things or labels,
9
34501
4651
Bu yüzeysel şeylerle veya etiketlerle alakalı değil,
büyük ihtiyaçların ve büyük adaletsizliklerle birlikte
00:39
and I feel like the luckiest person in the world
10
39176
2388
00:41
having been born at the intersection of great needs and great injustices
11
41588
4186
bunları değiştirebilecek büyük fırsatların kesiştiği bir dönemde
00:45
and great opportunities to change them.
12
45798
2021
doğduğum için kendimi dünyanın en şanslı insanı gibi hissediyorum.
00:47
So I just feel very grateful
13
47843
2525
Hizmet edebildiğim, bir fark yaratabildiğim için sadece minnettarım.
00:50
that I could serve and make a difference.
14
50392
2071
00:52
PM: What a beautiful way of saying it.
15
52487
1953
PM: Ne güzel söyledin.
00:54
(Applause)
16
54464
3253
(Alkış)
00:57
You grew up in the American South,
17
57741
2131
Sen Amerika'nın güneyinde büyüdün,
00:59
and like all children,
18
59896
2909
her çocuk gibi
01:02
a lot of who you became was molded by your parents.
19
62829
4443
kişiliğinin büyük çoğunluğu ebeveynlerin tarafından şekillendirildi.
Söylesene, eylem oluşturma hakkında ne öğrettiler?
01:07
Tell me: What did they teach you about movement-building?
20
67610
4680
MWE: Annemle babam inanılmazdı. Çok şanslıydım.
01:12
MWE: I had extraordinary parents. I was so lucky.
21
72314
2328
01:14
My mother was the best organizer I ever knew.
22
74666
2452
Annem tanıdığım en iyi düzenleyiciydi.
01:17
And she always insisted, even back then, on having her own dime.
23
77142
3871
O zamanlarda bile kendi parasını kazanmakta ısrar etti.
01:21
She started her dairy so that she could have her penny,
24
81037
3848
Kendi parasına sahip olabilmek için bir mandıra kurdu.
01:24
and that sense of independence has certainly been passed on to me.
25
84909
3488
Bu bağımsızlık duygusu bana da kesinlikle geçti.
01:28
My daddy was a minister, and they were real partners.
26
88421
3386
Babam vaizdi ve gerçek birer partnerdiler.
01:31
And my oldest sibling is a sister,
27
91831
3277
En büyüğümüz ablam,
01:35
I'm the youngest, and there are three boys in between.
28
95132
3398
ben en küçüğüm, arada da üç erkek kardeş var.
01:38
But I always knew I was as smart as my brothers.
29
98554
2461
Her zaman erkek kardeşlerim kadar akıllı olduğumu bilirdim.
01:41
I always was a tomboy.
30
101039
2365
Tam bir erkek fatmaydım.
01:43
I always had the same high aspirations that they had.
31
103428
3843
Hep erkek kardeşlerimle aynı büyük hedeflere sahiptim.
01:47
But most importantly, we were terribly blessed,
32
107295
2817
Fakat en önemlisi biz çok şanslıydık
01:50
even though we were growing up
33
110136
1466
çünkü ciddi ayrımcılığın yaşandığı
01:51
in a very segregated small town in South Carolina --
34
111626
3414
küçük bir Güney Karolina kasabasında büyüyor olmamıza rağmen
01:57
we knew it was wrong.
35
117389
1628
bunun yanlış olduğunu biliyorduk.
01:59
I always knew, from the time I was four years old,
36
119366
2777
Dört yaşımdan beri hep biliyordum.
02:02
that I wasn't going to accept being put into slots.
37
122167
3587
Asla bir yere yerleştirilmeyi kabul etmeyecektim.
02:05
But Daddy and Mama always had the sense that it was not us,
38
125778
4563
Babamla annem hep sıkıntının bizde değil, dış dünyada olduğunu
02:10
it was the outside world,
39
130365
1251
fakat bunu değiştirebilecek güçte olduğumuzu düşünürlerdi.
02:11
but you have the capacity to grow up to change it,
40
131640
2367
02:14
and I began to do that very early on.
41
134031
1871
Ben de erkenden yapmaya başladım.
02:15
But most importantly, they were the best role models,
42
135926
2541
Her şeyden önemlisi çok iyi birer rol modeldiler
02:18
because they said: if you see a need,
43
138491
2507
çünkü her zaman: "Eğer bir ihtiyaç görüyorsan
02:21
don't ask why somebody doesn't do it.
44
141022
1849
neden biri bir şey yapmıyor diye sorma,
02:22
See what you can do.
45
142895
1374
sen ne yapabilirsin ona bak" derlerdi.
02:24
There was no home for the aged in our hometown.
46
144293
2439
Bizim mahallede yaşlılar için bir yer yoktu.
02:26
And Reverend Reddick, who had what we know now, 50 years later, as Alzheimer's,
47
146756
4291
Papaz Reddick, 50 sene sonra öğrendiğimize göre Alzheimer hastasıymış.
Sokaklarda dolanmaya başlamış.
02:31
and he began to wander the streets.
48
151071
1712
02:32
And so Daddy and Mama figured out he needed a place to go,
49
152807
3112
Annemle babam da gidebileceği bir yere ihtiyacı olduğuna karar vermişler
02:35
so we started a home for the aged.
50
155943
1621
böylece bir yaşlılar evi kurduk.
02:37
Children had to cook and clean and serve.
51
157588
2339
Çocukların sorumluluğu yemek, temizlik ve hizmet etmekti.
02:39
We didn't like it at the time,
52
159951
1762
O zamanlar hiç sevmiyorduk ama kendi kendine yetemeyenlere
02:41
but that's how we learned that it was our obligation
53
161737
2858
bakma sorumluluğunun bizde olduğunu bu şekilde öğrendik.
02:44
to take care of those who couldn't take care of themselves.
54
164619
3348
02:47
I had 12 foster sisters and brothers.
55
167991
4047
Benim 12 tane üvey kardeşlerim vardı.
Annem onları biz evden çıkmadan önce ve çıktıktan sonra eve alırdı.
02:52
My mother took them in after we left home, and she took them in before we left home.
56
172062
4207
02:56
And again, whenever you see a need, you try to fulfill it.
57
176293
4087
Ne zaman bir ihtiyaç görseniz onu doldurmaya çalışırsınız.
03:00
God runs, Daddy used to say, a full employment economy.
58
180404
3786
Babam derdi ki Tanrı tam zamanlı çalışma ekonomisi yürütüyor.
03:04
(Laughter)
59
184214
1001
(Gülüşmeler)
03:05
And so if you just follow the need,
60
185239
1753
Eğer bir ihtiyacı takip ederseniz
03:07
you will never lack for something to do or a real purpose in life.
61
187016
4108
hiçbir zaman amaçsız kalmaz ve yapacak bir şey sıkıntısı yaşamazsınız.
03:11
And every issue that the Children's Defense Fund works on today
62
191148
3313
Çocuk Savunma Fonunun da bugün yürüttüğü işler
03:14
comes out of my childhood in a very personal way.
63
194485
4290
çok kişisel ve çocukluğumdan gelen şeyler.
Küçük Johnny Harrington, bizden üç ev ötede oturuyordu.
03:18
Little Johnny Harrington, who lived three doors down from me,
64
198799
3329
03:22
stepped on a nail; he lived with his grandmother,
65
202152
2668
Bir çiviye bastı; büyükannesiyle yaşıyordu,
03:24
got tetanus, went to the hospital, no tetanus shots, he died.
66
204844
3502
tetanoz kaptı, hastaneye gitti, tetanoz aşısı falan yok, öldü.
On bir yaşındaydı, bunu hatırlıyorum.
03:29
He was 11 years old.
67
209060
1375
03:30
I remember that.
68
210758
1215
03:31
An accident in front of our highway,
69
211997
2373
Bizim önümüzdeki otoyolda bir kaza oldu,
03:34
turns out to have been two white truck drivers
70
214394
2978
meğerse iki beyaz kamyon şoförü,
03:37
and a migrant family that happened to be black.
71
217396
3173
göçmen ve siyahi bir aile arasında olmuştu.
03:40
We all ran out to help.
72
220593
1637
Hepimiz yardıma koştuk.
Kaza kilisenin önünde oldu ve bir ambulans geldi.
03:42
It was in the front of a church, and the ambulance came,
73
222254
3325
03:45
saw that the white truck drivers were not injured,
74
225603
3312
Beyaz kamyon sürücülerinin yaralanmadığını
03:48
saw the black migrant workers were,
75
228939
2683
ve siyahi göçmen çalışanların yaralı olduklarını gördüler;
03:51
turned around and left them.
76
231646
2067
dönüp gittiler.
03:53
I never forgot that.
77
233737
1479
Bunu hiç unutmadım.
03:55
And immunizations was one of the first things
78
235240
2209
Çocuk Savunma Fonu'nda üzerine çalıştığım ilk şeylerden biri
03:57
I worked on at the Children's Defense Fund
79
237473
2087
aşılama, bağışıklık kazandırmaydı.
03:59
to make sure that every child gets immunized against preventable diseases.
80
239584
4487
Her çocuğun önlenilebilir hastalıklara karşı aşılandığını garantilemek.
Eşitsiz okullar...
04:04
Unequal schools ...
81
244095
1151
04:05
(Applause)
82
245270
3904
(Alkış)
04:09
Separate and unequal,
83
249198
1151
ayrı ve eşitsiz, beyazların okullarından elden düşme şeyler.
04:10
hand-me-downs from the white schools.
84
250373
1783
Bizim evde hep kitaplar olurdu.
04:12
But we always had books in our house.
85
252180
1849
Babam çok okurdu.
04:14
Daddy was a great reader.
86
254053
1285
04:15
He used to make me read every night with him.
87
255362
2180
Her akşam onunla beraber kitap okuturdu.
04:17
I'd have to sit for 15 or 20 minutes.
88
257566
1790
15 - 20 dakika boyunca oturmam gerekirdi.
04:19
One day I put a "True Confessions" inside a "Life Magazine"
89
259380
2874
Bir gün "Life Magazine" içine "True Confessions" koydum.
04:22
and he asked me to read it out loud.
90
262278
2659
Babam bana yüksek sesle okumamı söyledi.
04:24
I never read a "True Confessions" again.
91
264961
2027
Bir daha "True Confessions" okumadım.
04:27
(Laughter)
92
267012
1234
(Gülüşmeler)
04:28
But they were great readers.
93
268595
1413
Çok iyi okuyucuydular.
04:30
We always had books before we had a second pair of shoes,
94
270032
2682
İkinci çift ayakkabıdan önce kitaplarımız vardı,
04:32
and that was very important.
95
272738
1429
bu çok önemliydi.
Siyahi okullar için elden düşme kitaplarımız
04:34
And although we had hand-me-down books for the black schools
96
274191
2829
ve her şey elden düşme olsa da
04:37
and hand-me-down everythings,
97
277044
1417
04:38
it was a great need.
98
278485
1722
kitap büyük bir ihtiyaçtı.
04:40
He made it clear that reading was the window to the outside world,
99
280231
3397
Babam, okumanın dış dünyaya açılan bir pencere olduğunu gösterdi.
04:43
and so that was a great gift from them.
100
283652
4679
Bu, onların bize en büyük hediyesiydi.
Pekiştirilen ders her zaman Tanrının tam-zamanlı ekonomi yürüttüğü,
04:49
But the reinforced lesson was that God runs a full employment economy,
101
289358
6071
04:55
and that if you just follow the need,
102
295453
1936
ihtiyacı takip ettiğimiz sürece
04:57
you will never lack for a purpose in life,
103
297413
2722
hayatta bir amaç edinme sorunu yaşamayacağın oldu.
05:00
and that has been so for me.
104
300159
1752
Benim için de bu böyle oldu.
05:01
We had a very segregated small town.
105
301935
2240
Son derece ayrım yapılmış küçük bir kasabmız vardı.
05:04
I was a rebel from the time I was four or five.
106
304199
2437
O zamandan asiydim; dört - beş yaşlarımdaydım,
05:06
I went out to a department store
107
306660
2437
bir mağazaya gittim,
"beyaz" ve "siyah" diye su tabelaları vardı
05:09
and there was "white" and "black" water signs,
108
309121
2155
05:11
but I didn't know that and didn't pay much attention to that,
109
311300
2923
fakat ben bunu bilmiyordum ve çok da dikkat etmedim,
pazar okulu öğretmenlerimden biriyleydim.
05:14
and I was with one of my Sunday school teachers.
110
314247
2275
05:16
I drank out of the wrong water fountain,
111
316546
1924
Yanlış su çeşmesinden içmişim.
05:18
and she jerked me away, and I didn't know what had happened,
112
318494
2824
Öğretmenim beni tutup çekti ve ne olduğunu anlamadım.
Sonra bana siyah ve beyaz su çeşmesinden bahsetti.
05:21
and then she explained to me about black and white water.
113
321342
2740
Ben bunu bilmiyordum,
05:24
I didn't know that, and after that,
114
324106
1707
05:25
I went home, took my little wounded psyche to my parents,
115
325837
2714
sonrasında darbe alan aklımı alıp eve ebeveynlerime gittim,
05:28
and told them what had happened, and said, "What's wrong with me?"
116
328575
3174
ne olduğunu onlara anlattım, "Benim neyim var?" diye sordum.
05:31
And they said, "It wasn't much wrong with you.
117
331773
2216
Onlar da bana "Sende yanlış olan bir şey yok, yanlışlık sistemde" dediler.
05:34
It's what's wrong with the system."
118
334013
1670
05:35
And I used to go then secretly and switch water signs
119
335703
2488
Bundan sonra ben de gittiğim her yerde çeşmelerin tabelalarını değiştirirdim.
05:38
everywhere I went.
120
338205
1079
05:39
(Laughter)
121
339308
1001
(Gülüşmeler)
05:40
And it felt so good.
122
340333
1400
Bu, beni çok iyi hissettirirdi.
05:41
(Applause)
123
341757
2532
(Alkış)
05:44
PM: There is no question that this legend is a bit of a rebel,
124
344313
6174
PM: Bu efsanenin biraz asi olduğuna hiç şüphe yok,
uzun süredir de böyleydi.
05:50
and has been for a long time.
125
350511
1968
05:52
So you started your work as an attorney and with the Civil Rights Movement,
126
352503
4120
Sivil Haklar Hareketi ile avukat olarak çalışmaya başladın,
05:56
and you worked with Dr. King on the original Poor People's Campaign.
127
356647
3977
Dr. King ile birlikte asıl Yoksul Halk Kampanyasında çalıştın.
Sonrasında da, 45 yıl önce,
06:01
And then you made this decision, 45 years ago,
128
361027
3238
06:04
to set up a national advocacy campaign for children.
129
364289
4032
çocuklar için bir ulusal savunma kampanyası yapmaya karar verdin.
06:08
Why did you choose that particular service, to children?
130
368345
4739
Neden çocuklar için özellikle böyle bir hizmeti seçtin?
06:13
MWE: Well, because so many of the things that I saw in Mississippi
131
373108
4004
MWE: Çünkü Mississippi'de ve Güney'de gördüğüm çoğu şey çocuklarla alakalıydı.
06:17
and across the South
132
377136
2631
06:19
had to do with children.
133
379791
1221
Bu ülkede karnı şiş çocuklar gördüm.
06:21
I saw children with bloated bellies in this country
134
381036
2625
06:23
who were close to starvation,
135
383685
1458
Açlık sınırında olan,
06:25
who were hungry,
136
385167
1553
aç olan, kıyafetsiz;
06:26
who were without clothes,
137
386744
2642
kimse aç çocuklar olduğuna inanmak istemiyordu.
06:29
and nobody wanted to believe
138
389410
1404
06:30
that there were children who were starving,
139
390838
2390
06:33
and that's a slow process.
140
393252
2269
Bu, yavaş ilerleyen bir süreç.
06:35
And nobody wanted to listen.
141
395545
1744
Kimse dinlemek istemedi.
06:37
Every congressman that would come to Mississippi,
142
397313
2357
Mississippi'ye gelen her milletvekiline "gidin görün" derdim
06:39
I'd say, "Go see," and most of them didn't want to do anything about it.
143
399694
3382
ama çoğu bununla ilgili bir şey yapmak istemiyodu.
Yoksulluğun arttığını görüyordum.
06:43
But I saw grinding poverty.
144
403100
1475
06:44
The state of Mississippi wanted, during voter registration efforts --
145
404599
3231
Seçmen kayıtları sırasında ve siyahi vatandaşların kaydı için
06:47
and with outside white kids coming in to help black citizens register to vote --
146
407854
3770
yardım için dışardan getirilen beyaz çocuklarla Mississipi eyaleti,
06:51
they wanted everybody to leave the state, so they were trying to starve them out.
147
411648
3953
herkesin oradan gitmesini istiyorlardı ve açlıkla onları sürmeye çalıştılar.
Bedava yiyecek ürünlerinden
06:55
And they switched from free food commodities
148
415625
2096
iki dolara alınabilen yemek kuponlarına geçiş yaptılar.
06:57
to food stamps that cost two dollars.
149
417745
1959
06:59
People had no income, and nobody in America wanted to believe
150
419728
2905
İnsanların bir geliri yoktu
ve Amerika'da kimse,
07:02
that there was anybody in America without any income.
151
422657
2745
Amerika'da geliri olmayan kişiler olduğuna inanmak istemiyordu.
07:05
Well, I knew hundreds of them, thousands of them.
152
425426
2293
Ben yüzlercesini, binlercesini biliyordum.
07:07
And malnutrition was becoming a big problem.
153
427743
2251
Zafiyet büyük bir sorun haline geliyordu.
07:10
And so one of these days came Dr. King down
154
430018
3327
Bir gün Dr. King -- Mississippi'nin reddettiği --
07:13
on a number of things we were fighting to get the Head Start program --
155
433369
3507
Head Start programını tekrar finanse ettirebilmek için
07:16
which the state of Mississippi turned down --
156
436900
2174
mücadele verdiğimiz birçok konu üzerine buraya geldi.
07:19
refinanced.
157
439098
1349
07:20
And he went into a center
158
440471
2064
Yoksul kesimin herhangi bir yardım almadan yürüttüğü bir merkeze girdi.
07:22
that the poor community was running without any help,
159
442559
3032
07:25
and he saw a teacher carve up an apple for eight or 10 children,
160
445615
3794
Bir öğretmenin sekiz ya da on çocuk için bir elmayı bölmeye çalıştığını gördü.
07:29
and he had to run out, because he was in tears.
161
449433
2524
Gözleri yaşlı bir şekilde dışarıya koşarak çıkması gerekti, inanamadı.
07:31
He couldn't believe it.
162
451981
1206
07:33
But only when Robert Kennedy decided he would come --
163
453211
3768
Sadece Robert Kennedy gelmeye karar veridğinde,
07:37
I had gone to testify about the Head Start program,
164
457003
2399
saldırdıkları için,
Head Start programıyla ilgili bilgilendirmeye gitmiştim.
07:39
because they were attacking.
165
459426
1506
07:40
And I asked, please, come and see yourself,
166
460956
2008
Gelip kendileri görmeleri için yalvardım,
07:42
and when you come and see,
167
462988
1300
aç insanları ve açlıktan ölmek üzere olan çocukları görmeliydiler.
07:44
see hungry people and see starving children.
168
464312
2464
07:46
And they came, and he brought the press,
169
466800
1906
Geldiler ve basını da birlikte getirdiler, eylemin ilerlemesini sağlayan bu oldu.
07:48
and that began to get the movement going.
170
468730
2047
07:50
But they wanted to push all the poor people to go north
171
470801
3279
Bütün fakir insanları kuzeye itmeye çalışıyolardı
07:54
and to get away from being voters.
172
474104
2593
böylece seçmen olmalarını engellemiş olacaklardı.
07:56
And I'm proud of Mike Espy.
173
476721
1334
Mike Epsy'yle gurur duyuyorum.
07:58
Even though he lost last night, he'll win one of these days.
174
478079
2811
Dün akşam kaybetmiş olsa da bir gün kazanacak.
08:00
(Applause)
175
480914
3298
(Alkış)
08:04
But you wouldn't have seen such grinding poverty,
176
484236
4317
Böylesine açlık görmemişsinizdir,
08:08
and the outside white kids who'd come in to help register voters
177
488577
3651
o üç genç delikanlıyı kaybettiğimiz 1964 yılındaki yaz projesi için
seçmenleri kaydettirmek üzere dışardan yardıma gelen beyaz çocuklar vardı.
08:12
in the 1964 Summer Project where we lost those three young men.
178
492252
3956
Onlar gidince basın da gitti,
08:16
But once they left, the press left,
179
496232
4010
İnanılmaz bir ihtiyaç vardı
08:20
and there was just massive need,
180
500266
1651
08:21
and people were trying to push the poor out.
181
501941
2230
fakat insanlar yoksulları çıkarmaya çalışıyordu.
08:24
And so, you know, Head Start came,
182
504195
2483
Sonra Head Start başladı,
08:26
and we applied for it, because the state turned it down.
183
506702
3167
eyalet reddettiği için biz de başvurduk.
08:29
And that's true of a lot of states that don't take Medicaid these days.
184
509893
3520
Yoksullar için sağlık yardımı almayan birçok eyalet için geçerli bir durum.
08:33
And we ran the largest Head Start program in the nation,
185
513437
2620
Ülkedeki en büyük Head Start programını yürütüyorduk,
08:36
and it changed their lives.
186
516081
1356
bu onların hayatını değiştirdi.
08:37
They had books that had children who looked like them in it,
187
517461
3127
Kitaplarda kendilerine benzeyen çocuklar vardı,
08:40
and we were attacked all over the place.
188
520612
1906
bu sebepten her yönden saldırıldık.
08:42
But the bottom line
189
522542
1180
İşin özü, birçok açıdan Mississippi
08:43
was that Mississippi gave birth to the Children's Defense Fund
190
523746
3247
Çocuk Savunma Fonu'nun kurulmasına vesile oldu.
08:47
in many ways,
191
527017
1443
08:48
and it also occurred to me that children
192
528484
3755
Anladım ki çocuklar, önleyici yatırım;
08:52
and preventive investment,
193
532263
2114
08:54
and avoiding costly care
194
534401
2153
masraflı bakımdan, başarısızlık ve ihmalden kaçınmak
08:56
and failure and neglect,
195
536578
2497
08:59
was a more strategic way to proceed.
196
539099
2960
ilerlemek için daha stratejikti.
09:02
And so the Children's Defense Fund
197
542083
2125
Böylelikle Yoksul Halk Kampanyasından
09:04
was born out of the Poor People's Campaign.
198
544232
3308
Çocuk Savunma Fonu doğdu.
09:07
But it was pretty clear that whatever you called
199
547564
2326
Fakat adına ne derseniz deyin,
09:09
black independent or brown independent
200
549914
1866
siyah bağımsız yada esmer bağımsız,
09:11
was going to have a shrinking constituency.
201
551804
2029
giderek küçülen seçmenlere sahip olacaktı.
09:13
And who can be mad at a two-month-old baby or at a two-year-old toddler?
202
553857
4331
Kim iki aylık bir bebeğe ya da iki yaşındaki bir çocuğa kızabilir?
09:18
A lot of people can be.
203
558212
1699
Birçok insan kızabilir.
09:19
They don't want to feed them, neither, from what we've seen.
204
559935
2810
Gördüğümüz kadarıyla onları beslemek de istemiyorlar.
09:22
But it was the right judgment to make.
205
562769
1921
Doğru bir karar verildi.
09:24
And so out of the privilege of serving
206
564714
1825
Böylelikle Yoksul Halk Kampanyasında
09:26
as the Poor People's Campaign coordinator for policy
207
566563
3302
iki yıl boyunca poliçe koordinatörü olarak çalışmanın verdiği ayrıcalıkla,
09:29
for two years, and there were two of them,
208
569889
2001
hem de iki tane vardı, bu bir başarısızlık değildi,
09:31
and it was not a failure,
209
571914
1287
09:33
because the seeds of change get planted
210
573225
3094
çünkü değişimin tohumları ekilir;
09:36
and have to have people who are scut workers and follow up.
211
576343
3067
aynı zamanda küçük işlerde çalışan ve iş takibi yapan insanlar olmalı.
09:39
And I'm a good scut worker and a persistent person.
212
579434
3726
Ben iyi bir küçük iş insanıyım ve ısrarcı biriyim.
09:43
And you know, as a result,
213
583184
1307
Sonuç olarak,
09:44
I would say that all those people on food stamps today
214
584515
2597
yemek pulları alanlar bugün Resurrection City'de
09:47
ought to thank those poor people in the mud in Resurrection City.
215
587136
3057
çamur içinde yaşayan o yoksul insanlara teşekkür etmeliler.
09:50
But it takes a lot of follow-up, detailed work -- and never going away.
216
590217
3910
Uzun süre takip ve detaylı çalışma ve asla uzaklaşmamak gerekiyor.
09:54
PM: And you've been doing it for 45 years,
217
594500
2358
PM: Sen bunu 45 senedir yapıyorsun ve inanılmaz sonuçlar elde ettin.
09:56
and you've seen some amazing outcomes.
218
596882
3498
10:00
What are you proudest of out of the Children's Defense Fund?
219
600404
3889
Çocuk Savunma Fonu'nda en gururlandığın şey nedir?
10:05
MWE: Well, I think the children now have sort of become a mainstream issue.
220
605976
3912
MWE: Çocuklarla ilgili konuların yaygınlaştığını düşünüyorum.
10:09
We have got lots of new laws.
221
609912
4206
Birçok yeni yasalarımız var.
10:14
Millions of children are getting food.
222
614592
2783
Milyonlarca çocuk besleniyor.
10:17
Millions of children are getting a head start.
223
617399
2345
Milyonlarca çocuk avantajlara sahip.
10:19
Millions of children are getting Head Start
224
619768
2492
Milyonlarca çocuk Head Start alıyor,
10:22
and have gotten a head start,
225
622284
2064
iyi bir başlangıç yapılıyor,
10:24
and the Child Health Insurance Program, CHIP,
226
624372
3654
Çocuk Sağlık Sigortası Programı, kısaca ÇSSP,
10:28
Medicaid expansions for children.
227
628050
2242
Medicaid'in çocukları da kapsaması.
10:30
We've been trying to reform the child welfare system for decades.
228
630316
3126
Yıllardır çocuk yardım sistemini düzeltmeye çalışıyoruz.
10:33
We finally got a big breakthrough this year,
229
633466
2589
Bu sene büyük bir atılım yaptık.
10:36
and it says, be ready with the proposals when somebody's ready to move,
230
636079
3334
Dediler ki biri harekete geçmeye hazırken önerilerinizle hazır olun,
10:39
and sometimes it takes five years, 10 years, 20 years, but you're there.
231
639437
3711
bu beş yıl, on yıl, yirmi yıl süreblir ama siz oradasınız.
10:43
I've been trying to keep children out of foster care and out of institutions
232
643172
3651
Çocukları, aileleri ve önleyici hizmetlerle
koruyucu aile bakımından ve kurumlardan uzak tutmaya çalışıyorum,
10:46
and with their families, with preventive services.
233
646847
2381
10:49
That got passed.
234
649252
1151
bu kabul edildi.
10:50
But there are millions of children who have hope,
235
650427
2372
Umudu ve erken çocukluk haklarına erişimi olan milyonlarca çocuk var.
10:52
who have access to early childhood.
236
652823
1710
10:54
Now, we are not finished,
237
654557
1362
Henüz işimiz bitmedi,
10:55
and we are not going to ever feel finished
238
655943
2000
çocuk yoksulluğunu dünyanın en zengin ulusunda bitirmedikçe
10:57
until we end child poverty in the richest nation on earth.
239
657967
3919
işimizin tamamlandığını hissetmeyeceğiz.
11:01
It's just ridiculous that we have to be demanding that.
240
661910
3219
Bunu talep ediyor oluşumuz bile gülünç.
11:05
(Applause)
241
665153
4841
(Alkış)
11:10
PM: And there are so many of the problems in spite of the successes,
242
670410
4262
PM: Başarılara rağmen birçok sorun var.
11:14
and thank you for going through some of them, Marian --
243
674696
3575
Bunların birkaçından bahsettiğin için teşekkürler Marian --
11:18
the Freedom Schools,
244
678295
1584
11:19
the generations of children now
245
679903
2175
Özgürlük Okulları,
Çocuk Savunma Fonu programlarını tamamlamış nesillerce çocuklar.
11:22
who have gone through Children's Defense Fund programs.
246
682102
3701
11:25
But when you look around the world,
247
685827
1746
Etrafımıza baktığımızda,
11:27
in this country, the United States, and in other countries,
248
687597
4125
hem bu ülkede hem de diğer ülkelerde,
11:31
there are still so many problems.
249
691746
1756
hala birçok problem olduğunu görüyoruz.
11:33
What worries you the most?
250
693526
2269
Seni en çok endişelendiren ne?
11:37
MWE: What worries me is how irresponsible we adults in power have been
251
697031
4118
MWE: Beni endişelendiren, yetki sahibi olan biz yetişkinlerin
daha sağlıklı bir dünya yaratmakta ne kadar sorumsuz olduğumuz.
11:41
in passing on a healthier earth.
252
701173
3314
11:44
And it worries me when I read the "Bulletin of Atomic Scientists"
253
704511
3381
"Bulletin of Atomic Scientists" okuduğum zaman
11:47
and see now that we are two minutes from midnight,
254
707916
3431
sona ne kadar yaklaştığımızı görmek beni endişelendiriyor,
11:51
and that's gotten closer.
255
711371
1228
giderek de yaklaşıyoruz.
11:52
We have put our future
256
712623
2873
Hala şiddetle yönetilen bir dünyada yaşayarak
11:55
and our children's future and safety at risk
257
715520
3889
geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini ve güvenliğini riske attık.
11:59
in a world that is still too much governed by violence.
258
719433
3620
12:03
We must end that.
259
723077
1572
Buna bir son vermeliyiz.
12:04
We must stop investing in war and start investing in the young and in peace,
260
724673
4827
Savaşa yatırım yapmayı bıraklmalı, gençlere ve barışa yatırım yapmalıyız.
12:09
and we are really so far away from doing that.
261
729524
2419
Şu anda bundan çok uzaktayız.
12:11
(Applause)
262
731967
1072
(Alkış)
12:13
And I don't want my grandchildren
263
733063
4333
Ben torunlarımın tekrar tekrar bunların mücadelesini vermelerini istemiyorum,
12:17
to have to fight these battles all over again,
264
737420
2217
12:19
and so I get more radical.
265
739661
1561
böylelikle daha da radikalleşiyorum.
12:21
The older I get, the more radical I get,
266
741246
2582
Yaşım geçtikçe radikalliğim de artıyor,
12:23
because there are just some things that we as adults have to do
267
743852
3193
gelecek nesiller için biz yetişkinlerin yapması gereken bazı şeyler var.
12:27
for the next generations.
268
747069
1266
12:28
And I looked at the sacrifices of Mrs. Hamer
269
748359
2086
Bayan Hamer'ın ve Mississippi'deki birçok insanın fedakarlıklarına baktım,
12:30
and all those people in Mississippi
270
750469
1915
12:32
who risked their lives to give us a better life.
271
752408
2735
bize daha iyi bir hayat verebilmek için kendi hayatlarını riske attılar.
12:35
But the United States has got to come to grips
272
755167
2152
Amerika Birleşik Devletleri çocuklarına yatırım yapamadığını kabullenmek zorunda.
12:37
with its failure to invest in its children,
273
757343
2644
12:40
and it's the Achilles' heel of this nation.
274
760011
3213
Ülkenin zayıf noktası budur.
12:43
How can you be one of the biggest economies in the world
275
763248
3001
Nasıl dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olup
12:46
and you let 13.2 million children go live in poverty,
276
766273
4728
her şeyi yapabilecek güçteyken
13.2 milyon çocuğun yoksulluk içinde yaşamasına izin verebilir,
12:51
and you let children go homeless
277
771025
2254
çocukların evsiz olmasına razı gelir?
12:53
when you've got the means to do it?
278
773303
1747
İnsanlar olarak kim olduğumuzu tekrar düşünmemiz gerekiyor,
12:55
We've got to rethink who we are as a people,
279
775074
3458
12:58
be an example for the world.
280
778556
1419
dünyaya örnek olunmalı.
12:59
There should be no poverty.
281
779999
1420
Hiç yoksulluk olmamalı.
13:01
In fact, we want to say we're going to end poverty in the world.
282
781443
3069
Hatta dünyada yoksulluğa son vereceğiz demeliyiz.
13:04
Just start at home.
283
784536
1151
İçerden başlayın.
13:05
And we've made real progress,
284
785711
1553
Gerçekten çok yol katettik
13:07
but it's such hard work,
285
787288
2048
fakat çok zorlu bir çalışma,
13:09
and it's going to be our Achilles' heel.
286
789360
1966
bizim zayıf noktamız da bu olacak.
13:11
We should stop giving more tax cuts,
287
791350
2906
Üzgünüm millet ama bebeklere ve onların bakımına değil,
13:14
sorry folks, to billionaires rather than to babies
288
794280
2407
trilyonerlere daha fazla vergi kesintisi yapmalıyız.
13:16
and their health care.
289
796711
1324
13:18
We should get our priorities straight.
290
798059
2174
Önceliklerimizi belirlemeliyiz.
13:20
(Applause)
291
800257
1001
(Alkış)
13:21
That's not right, and it's not cost-effective.
292
801282
2729
Bu hem doğru hem de uygun maliyetli değil.
13:24
And the key to this country is going to be an educated child population,
293
804035
4032
Bu ülkenin çözümü eğitimli bir çocuk nüfusu olacak,
13:28
and yet we've got so many children
294
808091
1667
yine de en düşük seviyede bile
13:29
who cannot read or write at the most basic levels.
295
809782
2344
okuma yazma bilmeyen bir sürü çocuğumuz var.
13:32
We're investing in the wrong things,
296
812150
1940
Yanlış şeylere yatırım yapıyoruz,
13:34
and I wouldn't be upset about anybody having one billion,
297
814114
3356
Eğer aç, evsiz ve eğitimsiz çocuklar olmasaydı,
13:37
10 billion [US dollars],
298
817494
1151
13:38
if there were no hungry children,
299
818669
2237
kimsenin bir trilyonu, 10 trilyonu olması
13:40
if there were no homeless children,
300
820930
2028
13:42
if there were no uneducated children.
301
822982
2259
beni bu kadar sinirlendirmezdi.
13:45
And so it's really about what does it mean to live
302
825265
2374
Aslında bu, yaşamak ve hayatı yürütmenin ne anlama geldiğiyle alakalı.
13:47
and lead this life.
303
827663
2301
13:49
Why were we put on this earth?
304
829988
1437
Neden bu dünyaya getirildik?
13:51
We were put on this earth to make things better
305
831449
2880
Dünyaya gelecek nesiller adına bir şeyleri iyileştirmek için getirildik.
13:54
for the next generations.
306
834353
1215
13:55
And here we're worrying about climate change
307
835592
2455
Şimdi de iklim değişikliğinden ve küresel ısınmadan kaygılanıyoruz.
13:58
and global warming.
308
838071
1506
13:59
And we're looking at, again, I constantly cite --
309
839601
2916
Her zaman alıntılıyorum,
14:02
I look at that "Bulletin of Atomic Scientists" every year.
310
842541
2925
"Bulletin of Atomic Scientists" sitesine her yıl bakarım.
14:05
And it says now: "Two minutes to midnight."
311
845490
2053
Şimdi "Gece yarısına iki dakika" diyor.
14:07
Are we out of our minds, adults,
312
847567
1574
14:09
about passing on a better a world to our children?
313
849165
4052
Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmak konusunda
biz yetişkinler aklımızı mı kaçırdık?
14:13
That's what our purpose is, to leave a better world for everybody,
314
853241
3096
Bizim amacımız bu, herkes için daha iyi bir dünya bırakmak.
14:16
and the concept of enough for everybody.
315
856361
3053
"Herkes için yeterli olan" kavramını benimsemek.
14:19
There should be no hungry children in this world
316
859438
2261
Bu dünyada, sahip olduğumuz refahla hiç aç çocuk olmamalı.
14:21
with the rich wealth that we have.
317
861723
1636
14:23
And so I can't think of a bigger cause,
318
863383
2258
Bundan daha büyük bir sebep göremiyorum.
14:25
and I think that I'm driven by my faith.
319
865665
3111
Galiba azmim inancımdan geliyor.
14:28
And it's been a privilege to serve,
320
868800
2024
Hizmet etmek bir onurdu.
14:30
but I always had the best role models in the world.
321
870848
2983
Her zaman çok iyi rol modellerim vardı.
14:33
Daddy always said God runs a full employment economy,
322
873855
3655
Babam her zaman "Tanrı tam zamanlı çalışma ekonomisi yürütür" derdi.
14:37
and that if you just follow the need,
323
877534
2353
Eğer ihtiyacı takip edersen hayatta hep bir amacın olur.
14:39
you'll never lack for a purpose in life.
324
879911
1906
14:41
And I watched the partnership -- because my mother was a true partner.
325
881841
3311
İksinin ortaklıklarını izledim -- çünkü annem gerçek bir eş, ortaktı.
14:45
I always knew I was as smart as my brothers, at least.
326
885176
2958
Her zaman erkek kardeşlerim kadar zeki olduğumu biliyordum.
14:48
And we always knew that we were not just to be about ourselves,
327
888158
4644
Her zaman sadece kendimizle olmamamız gerektiğini,
14:52
but that we were here to serve.
328
892826
1943
buraya hizmet etmek için geldiğimizi biliyorduk.
14:54
PM: Well, Marian, I want to say, on behalf of all the world's children,
329
894793
3413
PM: Marian, dünya üzerindeki tüm çocuklar adına,
14:58
thank you for your passion,
330
898230
2271
tutkun için, amacın ve savunuculuğun için
15:00
your purpose and your advocacy.
331
900525
2071
15:02
(Applause)
332
902620
5649
teşekkürler.
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7