A path to security for the world's deadliest countries | Rachel Kleinfeld

66,951 views ・ 2020-02-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yusuf Kerem Sağlam Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:13
Picture your dream vacation.
0
13285
1905
Hayalinizdeki tatili düşünün.
00:16
Maybe you're dying to go to Rio for Carnival.
1
16277
3453
Belki de Rio Karnavalı'na gitmek için ölüyorsunuz.
00:19
Or you really just want to hang out on a Mexican beach.
2
19754
2785
Ya da sadece Meksika plajlarında takılmak istiyorsunuz.
00:23
Or maybe you're going to join me in New Orleans for Jazz Fest.
3
23481
3166
Ya da New Orleans'ta caz festivalinde bana katılacaksınız.
00:28
Now, I know it's less pleasant,
4
28107
2101
Şimdi daha az tatminkar olduğunu biliyorum
00:31
but picture, for a moment,
5
31061
1550
ama bir anlığına
00:32
one of the most violent places on earth.
6
32635
2385
dünyadaki en tehlikeli yerlerden birinde olduğunuzu hayal edin.
00:37
Did anyone think of the same place?
7
37530
2207
Herkes aynı yeri mi düşündü?
00:41
Brazil is the most violent country in the world today.
8
41070
2652
Brezilya, şu anda gezegendeki en şiddet içeren ülke.
00:43
More people have been dying there over the last three years
9
43746
3029
Geçen üç yılda orada ölen insan sayısı
00:46
than in Syria.
10
46799
1397
Suriye'de ölen sayısından daha fazla.
00:48
And in Mexico, more people have died over the last 15 years
11
48220
4096
Meksika'da son 15 yılda ölen sayısı ise
00:52
than in Iraq or Afghanistan.
12
52340
2228
Irak ve Afganistan'da ölenlerden daha fazla.
00:55
In New Orleans, more people per capita are dying
13
55256
4547
New Orleans'ta kişi başına ölüm oranı
00:59
than in war-torn Somalia.
14
59827
1834
savaş mağduru Somali'den daha fazla.
01:02
The fact is, war only results
15
62982
3211
İşin aslı, savaşlarda ölen insanlar
01:06
in about 18 percent of violent deaths worldwide.
16
66217
3944
dünya çapında şiddet sonucu ölümlerin sadece yüzde 18'ini kapsıyor.
01:10
Today, you are more likely to die violently
17
70765
2802
Bugün, yüksek düzeyde gelir eşitsizliği
01:13
if you live in a middle-income democracy
18
73591
3086
ve ciddi politik kutuplaşmalar olan
01:16
with high levels of income inequality
19
76701
2366
orta gelirli bir demokraside yaşıyorsanız
01:19
and serious political polarization.
20
79091
2718
şiddet sonucu öldürülme olasılığınız daha yüksek.
01:23
The United States has four of the 50 most violent cities on earth.
21
83109
4291
ABD dünyadaki en tehlikeli 50 şehirden 4'üne sahip.
01:28
Now, this is a fundamental alteration in the nature of violence, historically.
22
88874
4900
Şimdi, bu tarihsel olarak şiddet eğiliminin esas değişikliğidir.
01:33
But it's also an opportunity.
23
93798
2025
Fakat bu aynı zamanda bir fırsat.
01:35
Because while few people can do much to end war,
24
95847
3632
Çünkü çok az kişi savaşları durdurmak için bir şey yapabilirken
01:39
violence in our democracies is our problem.
25
99503
3500
demokrasilerimizdeki şiddet bizim problemimiz.
01:43
And while regular voters are a big part of that problem,
26
103809
3536
Ve normal seçmenler bu sorunun büyük bir parçasıyken
01:47
we're also key to the solution.
27
107369
2060
aynı zamanda çözümün anahtarıyız.
Şu anda bir düşünce kuruluşu olan
01:50
Now, I work at a think tank,
28
110263
1342
01:51
the Carnegie Endowment for International Peace,
29
111629
2214
ABD Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'nda çalışıyorum.
01:53
where I advise governments on what to do about violence,
30
113867
2667
Hükûmetlere şiddet hakkında tavsiye verdiğim bir kurum
01:56
but the dirty secret is,
31
116558
1837
ama işin kötü yanı
01:58
most policymakers haven't figured out these changes to violence today.
32
118419
4135
çoğu siyasi, bugün bunların şiddeti değiştirebileceğini anlayamadı.
02:02
They still believe that the worst violence happens in countries at war
33
122578
4191
Onlar hâlâ şiddetin en yüksek olduğu yerlerin savaşta olan ülkeler
02:06
or places that are too poor, too weak,
34
126793
2635
ya da çok fakir, çok zayıf olup
02:09
to fight violence and control crime.
35
129452
2471
suçu kontrol altına alamayan yerler olduğunu düşünüyorlar.
02:11
And that had been my assumption too.
36
131947
2299
Ve bu benim de varsayımım olmuştu.
02:14
But if you look at a map of the most violent places on earth,
37
134270
3485
Fakat eğer dünyadaki en tehlikeli yerlerin haritasına bakacak olursanız
02:17
you see something strange.
38
137779
2624
garip bir şey göreceksiniz.
02:20
Some of them are at war,
39
140427
2386
Bazıları savaşta
02:22
and a few are truly failed states.
40
142837
2828
ve çok azı gerçekten başarısız ülkeler.
02:25
The violence in these places is horrific,
41
145689
1985
Bu yerlerdeki şiddet korkunç
02:27
but they happen to have small populations,
42
147698
2296
ama bunlar küçük popülasyonlara sahip
02:30
so it actually affects few people.
43
150018
2132
yani aslında gerçekte çok az insanı etkiliyor.
02:32
Then there's South Africa, Brazil, Venezuela.
44
152174
3039
Daha sonra Güney Afrika, Brezilya ve Venezuela var.
02:35
These places are not poor.
45
155237
1705
Bu yerler fakir değil.
02:37
Maybe they're weak.
46
157674
1582
Belki zayıflar.
02:39
My research assistant and I mapped places
47
159678
2421
Ben ve araştırma görevlim bölgeleri haritalandırdık;
02:42
based on how well they delivered on World Bank projects
48
162123
2936
Dünya Bankası projelerini nasıl teslim ettiklerini
02:45
and whether they could get public services to their people,
49
165083
3149
ve insanlarına kamu hizmeti sağlayabilmelerini temel aldık.
02:48
and if you did well on both of those,
50
168256
2096
Eğer ikisi de iyi yapılıyorsa
02:50
if you could get sanitation and electricity to your people
51
170376
3713
halka, sağlık hizmeti ve elektrik sağlanıyorsa
02:54
and deliver vaccines,
52
174113
1373
ve aşılar yapılıyorsa
02:55
you were in the upper right-hand quadrant.
53
175510
2195
orası sağ üst kadrandadır.
02:57
And then we overlaid that
54
177729
1699
Ve daha sonra gazetecilerin öldürüldüğü yerleri
02:59
with a map of places where journalists were being murdered.
55
179452
2888
haritada işaretledik.
03:02
Some were happening in weak states,
56
182933
1818
Bazıları zayıf eyaletlerde oldu
03:04
but an awful lot of journalists were being killed
57
184775
2507
fakat işin kötüsü çokça gazeteci onları korumak için
03:07
in places plenty capable of protecting them.
58
187306
2603
bolca seçeneği olan yerlerde öldürüldü.
03:10
I traveled to every settled continent on earth,
59
190834
2848
Dünyada yerleşim olan bütün kıtalara
03:13
comparing places that had faced massive violence and recovered
60
193706
4040
devasa şiddetlerle karşılaşmış, toparlanmış
ve toparlanamamış yerleri karşılaştırmak için seyahat ettim
03:17
and those that hadn't,
61
197770
1302
03:19
and I kept seeing the same pattern.
62
199096
2273
ve hep aynı şeyle karşılaştım.
03:21
I came to call it "privilege violence,"
63
201393
2288
Ben buna ''ayrıcalık şiddeti'' dedim
03:23
because it happened in highly unequal democracies,
64
203705
3957
çünkü bu küçük bir grup insanın
aşırı gücü ve ayrıcalığı elinde tutmak istediği
03:27
where a small group of people
65
207686
1446
03:29
wanted to hold on to inordinate power and privilege.
66
209156
3737
yüksek derece eşitlik olmayan demokrasilerde oluyor.
03:32
And if they didn't think they could get those policies past the voters,
67
212917
3628
Ve eğer bu politikaları seçmenlerden geçirebileceklerini düşünmüyorlarsa
03:36
sometimes they would turn to violent groups for help.
68
216569
3224
bazen şiddet gruplarını yardıma çağırıyorlar.
03:40
Drug cartels would finance their campaigns.
69
220225
3047
Uyuşturucu kartelleri mitinglerini finanse ediyor.
03:43
Organized criminals would help them get out the vote.
70
223296
2683
Organize suçlular oy alabilmeleri için onlara yardım ediyor.
03:46
Gangs would suppress the vote.
71
226003
1430
Çeteler oyları baskılayabiliyor.
03:47
And in exchange, they'd be given free reign,
72
227457
2967
Buna karşılık olarak saltanatlık sürüyorlar
03:50
and violence would grow.
73
230448
1539
ve şiddet büyüyor.
03:52
Take Venezuela.
74
232712
1775
Venezuela'yı ele alalım.
03:54
It's the most violent country in the world today,
75
234511
2374
Ölüm oranlarına bakacak olursak
03:56
if you look at deaths per capita.
76
236909
1706
dünyadaki en tehlikeli ülke.
03:58
Twenty years ago, the current regime gained power in legitimate elections,
77
238921
3930
20 yıl önce, mevcut rejim meşru seçimlerle gücü kazandı
04:02
but they didn't want to risk losing it,
78
242875
2802
fakat bunu kaybetme riskine girmek istemediler
04:05
and so they turned to gangs, called "colectivos," for help.
79
245701
3396
ve ''colectivos'' denen çetelerden yardım istediler.
04:10
The gangs were told to get out the vote for the government
80
250296
3429
Çetelere hükûmet için oy toplamaları söylendi
04:13
and force people to vote for the regime in some neighborhoods
81
253749
3129
ve bazı mahallelerde insanları rejime oy vermeleri için zorlayıp
04:16
and keep opposition voters away from the polls in others,
82
256902
2675
karşı oy verecek seçmenleri seçim bürolarından uzak tutuyorlar.
04:19
and, in exchange, they'd be given control.
83
259601
2783
Buna karşılık olarak kontrol sahibi oluyorlar.
04:22
But if criminals have control,
84
262408
2828
Fakat suçlular kontrol sahibi olursa
04:25
then police and courts can't do their jobs.
85
265260
2290
polisler ve mahkemeler işlerini yapamazlar.
04:27
So the second stage in privilege violence
86
267574
3290
Ayrılıkçı şiddetin ikinci aşamasında
04:30
is that courts and police are weakened,
87
270888
2334
mahkemeler ve polisler zayıfladı
04:33
and politicians politicize budgets,
88
273246
2698
ve politikacılar bütçe politikasını
04:35
hiring, firing,
89
275968
1436
işe almak ve işten kovmak yaptı.
04:37
so that they and the violent groups that they collude with stay out of jail.
90
277428
4238
Böylece onlar ve şiddet grupları hapisten uzak kalmak için dolap çevirdi.
04:43
Now, pretty soon, good cops leave,
91
283237
2644
Şimdi, kısa sürede iyi polisler ayrıldı
04:45
and many that remain become brutal.
92
285905
2269
ve kalanları ise zalimleşti.
04:48
They start off, usually, with rough justice.
93
288836
3340
Genellikle sert müdahaleler uyguluyorlar.
04:52
They kill a drug dealer that they think would be let off by the corrupt courts.
94
292200
3728
Yozlaşmış mahkemelerin serbest bırakacağını düşündükleri
uyuşturucu satıcılarını öldürüyorlar.
04:56
But over time, the worst of them realize that there will be no repercussions
95
296520
5223
Fakat zamanla en kötüleri iç içe oldukları politikacılardan
05:01
from the politicians they're in bed with,
96
301767
2646
tepki gelmeyeceğini anladı
05:04
and they go into business for themselves.
97
304437
2180
ve kendileri için iş yaptılar.
05:07
In Venezuela, nearly one in three murders is by the security services.
98
307443
4579
Venezuela'da neredeyse her üç ölümden biri güvenlik hizmetlerinden.
05:13
Now, the poor are hit hardest by violence all over the world,
99
313377
3901
Fakirler şiddet tarafından en fazla zarar görenler
05:17
but they're hardly going to turn to such predatory cops for help.
100
317302
3167
ama bu kişiler yozlaşmış polislerden nadir yardım istiyorlar.
05:20
So they tend to form vigilante groups.
101
320493
3079
Böylece kendi adaletini sağlayan gruplar hâline geliyorlar.
05:23
But arm a bunch of 18-year-old boys,
102
323596
2223
Fakat 18 yaşında bir grup çocuğu silahlandırmak
05:25
and pretty soon, they devolve into gangs over time.
103
325843
2657
kısa zamanda onları bir çete hâline dönüştürüyor.
05:29
Other gangs come in, mafias come in,
104
329624
2147
Öteki çeteler ve mafyalar gelip
05:31
and they offer to protect people from the other criminals
105
331795
3928
insanları diğer suçlulardan
05:35
and from the police.
106
335747
1753
ve polisten korumayı öneriyorlar.
05:38
Unlike the state,
107
338281
1239
Eyaletlerin aksine
05:39
the criminals often try to buy legitimacy.
108
339544
2222
suçlular sıklıkla meşruluğu satın almaya çalışıyorlar.
05:41
They give charity. They solve disputes.
109
341790
2413
Bağış yapıp sorunları çözüyorlar.
05:44
Sometimes, they even build subsidized housing.
110
344227
2144
Hatta bazen para yardımı yaptıkları evler inşa ediyorlar.
05:48
The last stage of privilege violence happens when regular people
111
348338
4508
Ayrıcalıklı şiddetin son aşaması
normal insanların cinayette parmakları olmasıyla oluşuyor.
05:52
start committing a significant portion of the murder.
112
352870
2698
05:56
Bar fights and neighborhood arguments turn deadly
113
356753
3135
Şiddet normal karşılanıp
05:59
when violence has become normal
114
359912
2184
tepkiler buhar olunca
bar kavgaları ve mahalle tartışmaları ölümcül oluyor.
06:02
and repercussions have evaporated.
115
362120
1894
06:05
To outsiders, the culture looks depraved,
116
365071
2961
Yabancılara, bu insanlarda büyük bir problem varmış
06:08
as if something is deeply wrong with those people.
117
368056
2895
ve kültürleri çok ahlaksızmış gibi görünür.
06:11
But any country can become this violent
118
371983
3666
Fakat hükûmet sırasıyla eksik ve yağmacı olursa
06:16
when the government is, by turns, absent and predatory.
119
376769
3032
her ülke bu şekilde şiddet yanlısı olabilir.
06:21
Actually, that's not quite true --
120
381415
1704
Aslında bu tam olarak doğru değil.
06:23
it takes one more step for this level of violence to reign.
121
383143
3880
Bu seviyedeki şiddet egemenliğine doğru bir adım daha atılması gerekir.
06:27
It takes mainstream society
122
387047
2954
Problemleri göz ardı etmek için
06:30
to ignore the problem.
123
390025
1661
asıl toplum kesimine ihtiyaç var.
06:31
You'd think that would be impossible,
124
391710
1809
Bu seviyedeki bir şiddetin
06:33
that violence at this level would be unbearable,
125
393543
2263
yenilemez olduğunu düşünebilirsiniz
06:35
but it's actually quite bearable to people like you and me.
126
395830
3396
ama aslında sizin ve benim gibi insanlar için yenmesi gayet kolay.
06:39
That's because, in every society in the world,
127
399718
2653
O yüzden dünyadaki her toplumda
06:42
even the most violent,
128
402395
2125
hatta en tehlikelisinde bile
06:44
violence is highly concentrated.
129
404544
2634
şiddet oldukça kümelenmiş.
06:47
It happens to people on the wrong side of town,
130
407202
2731
Şiddet yanlış yerde, yanlış zamanda
06:49
people who are poor, often darker,
131
409957
2399
fakir insanlara, sıkça daha kötülerine,
06:52
often from groups that are marginalized,
132
412380
2282
önem derecesi düşürülmüş gruplara
06:54
groups that mainstream society can separate ourselves from.
133
414686
3587
ve toplumsal tercihlerden kendilerini ayırmış grupların başına geliyor.
06:59
Violence is so concentrated
134
419270
2201
Şiddet o kadar çok kümelenmiş ki
07:01
that we're shocked when the pattern deviates.
135
421495
2794
model sapınca çok şaşırdık.
07:05
In Washington, DC, in 2001,
136
425129
3548
2001 yılında Washington DC'de
07:08
a young white college-educated intern
137
428701
2871
genç, beyaz bir üniversiteli stajyer
07:11
went missing after a hike in Northwest DC,
138
431596
3097
yürüyüş yaparken şehrin kuzeybatısında kayboldu
07:14
and her case was in the papers nearly every day.
139
434717
3634
ve onun davası neredeyse her gün gazetedeydi.
07:20
On the other side of town,
140
440058
2191
Öbür tarafta
07:22
a black man had been killed every other day that year.
141
442273
2864
o yıl her iki günde bir, bir siyahi adam öldürüldü.
07:26
Most of those cases never made the papers even once.
142
446280
3154
Bu vakaların birçoğu gazetede tek bir kez bile çıkmadı.
07:30
Middle class society buys their way out of violence.
143
450353
2960
Orta gelirli toplumlar kendilerini şiddetten kurtarıyor.
07:33
We live in better neighborhoods.
144
453337
1871
Daha düzgün mahallerde yaşıyoruz.
07:35
Some people buy private security.
145
455232
2187
Bazı insanlar özel güvenlik tutuyorlar.
07:37
And we also tell ourselves a story.
146
457443
2566
Ve biz ayrıca kendimize bir hikâye anlatıyoruz.
07:40
We tell ourselves that most of the people who are killed
147
460033
3826
Kendimize öldürülmüş birçok insanın
07:43
are probably involved in crime themselves.
148
463883
2166
Suça karıştığı için öldürüldüğünü söyleriz.
07:47
By believing that somehow some people deserve to be murdered,
149
467371
4918
Bir şekilde bazı insanların ölmeyi hak ettiğine inanılır
07:52
otherwise good people allow ourselves to live
150
472313
2832
aksi takdirde iyi insanlar kendilerini yaşam şansının
07:56
in places where life chances are so deeply skewed.
151
476066
3881
çok çarpıtıldığı yerlerde yaşamaya ikna ederler.
08:01
We allow ourselves.
152
481460
1685
Kendimize izin veririz.
08:03
Because, after all, what else can you do?
153
483996
2071
Çünkü düşündüğünüzde başka ne yapabilirsiniz ki?
08:07
Well, it turns out, quite a lot.
154
487540
2485
Aslında bu durum çok ciddi ters yüz edilebilir.
08:10
Because violence today is not largely the result of war
155
490049
3448
Çünkü bugünün şiddeti genellikle savaşın sonucu değil
08:13
but is because of rotten politics in our democracies,
156
493521
3304
demokrasimizdeki yozlaşmış politikacılar yüzünden
08:16
regular voters are the greatest force for change.
157
496849
3489
ve sıradan seçmenler değişim için en büyük güce sahip.
08:20
Consider the transformation of Bogotá.
158
500362
2365
Bogota'nın dönüşümünü ele alalım.
08:23
In 1994, Colombia's incoming president
159
503402
2905
1994 yılında yeni gelen başkanın
08:26
was caught taking millions of dollars in campaign contributions
160
506331
3996
Cali uyuşturucu kartelinden
kampanyasına katkı için milyonlarca dolar aldığı ortaya çıktı.
08:30
from the Cali drug cartel,
161
510351
2301
08:32
and the capital was overrun with gangs and paramilitary groups.
162
512676
4992
Başkent, çeteler ve milisler tarafından işgal edildi.
08:38
But fed-up voters overcame really rabid partisanship,
163
518832
4475
Ama bıkkın seçmenler, çok fanatik partizanlıkların üstesinden geldiler
08:43
and they delivered nearly two-thirds of the vote
164
523331
2753
ve oyların yaklaşık üçte ikisini
bağımsız bir adaya verdiler,
08:46
to an independent candidate,
165
526108
2160
08:48
enough to really overcome business as usual.
166
528292
2562
bu da mevcut şartların üstesinden gelmeye yeterliydi.
08:51
On Mayor Mockus's first day in office,
167
531688
2437
Belediye Başkanı Mockus'un makamında ilk gününde
polis bir cinayet hakkında kendisini zar zor bilgilendirdi
08:54
the police barely bothered to even brief him on homicide,
168
534149
3214
08:57
and when he asked why, they just shrugged and said,
169
537387
3143
ve başkan nedenini sorunca omuz silkerek şöyle dediler:
09:00
"It's just criminals killing criminals."
170
540554
2007
''Sadece suçlular suçluları öldürüyor.''
09:03
The corrupt city council
171
543523
1952
Yozlaşmış şehir konseyi
09:05
wanted to give police even more impunity for brutality.
172
545499
3500
gaddar polislere daha fazla dokunulmazlık vermek istedi.
09:09
It's a really common tactic that's used worldwide
173
549388
3088
Dünya çapında kullanılan yaygın bir taktik,
09:12
when politicians want to posture as tough on crime
174
552500
3121
politikacıların suça karşı sert bir tutum takınmak ister gibi yapması
09:15
but don't actually want to change the status quo.
175
555645
2585
fakat aslında güncel durumu değiştirmek istememesi.
09:19
And research shows it backfires all over the world.
176
559126
2921
Ve araştırmalar bunun bütün dünyada geri teptiğini gösteriyor.
09:22
If you throw a lot of low-level offenders into jails,
177
562071
2730
Çok fazla hafif suç hükümlüsünü
09:24
usually already overcrowded jails,
178
564825
2437
zaten kalabalık olan hücrelere atarsanız
birbirlerinden bir şeyler öğrenip daha da zorlu hâle geliyorlar.
09:27
they learn from each other and they harden.
179
567286
2865
09:30
They start to control the prisons, and from there, the streets.
180
570175
2960
Suçlular hapisleri, oradan da sokakları kontrol etmeye başlıyorlar.
09:34
Instead, Mockus insisted that police begin investigating every death.
181
574421
5500
Bunun yerine, Mockus polislerden her ölümü araştırmalarını istedi.
09:40
He fought the right-wing city council,
182
580450
2102
Sağcı şehir konseyiyle mücadele edip
09:42
and he abandoned SWAT-style police tactics.
183
582576
2818
SWAT tarzı polis taktiklerini terk etti.
09:45
And he fought the left-wing unions
184
585418
2246
Ve solcu sendikalarla mücadele edip
09:47
and fired thousands of predatory cops.
185
587688
2325
binlerce yozlaşmış polisi kovdu.
09:50
Honest police were finally free to do their jobs.
186
590946
3286
Dürüst polisler sonunda görevlerini yapmakta özgür kaldılar.
09:55
Mockus then challenged citizens.
187
595288
1572
Sonra Mockus vatandaşlarla mücadele etti.
09:56
He asked the middle class to stop opting out of their city,
188
596884
3468
Orta sınıf vatandaşlardan şehirlerinden ayrılmamalarını,
trafik kurallarını uygulamalarını istedi,
10:00
to follow traffic laws
189
600376
1572
10:01
and otherwise behave as if they shared the same community of fate.
190
601972
3435
aksi takdirde aynı topluluğun kaderini paylaşıyormuş gibi davranırlar.
10:06
He asked the poor to uphold social norms against violence,
191
606603
3104
Kişisel risk altındayken bile
fakirlerden şiddete karşı olan sosyal normları sürdürmelerini istedi.
10:09
often at immense personal risk.
192
609731
2261
10:12
And he asked the wealthy to give 10 percent more in taxes, voluntarily.
193
612433
4233
Zenginlerden gönüllü olarak yüzde 10 daha fazla vergi istedi.
10:17
Sixty-three thousand people did.
194
617584
2166
63 bin kişi bunu yaptı.
10:20
And at the end of the decade that spanned Mayor Mockus's two terms in office,
195
620592
4016
Geçen on yılın ardından Belediye Başkanı Mockus'un iki görev döneminde
10:24
homicide in Bogotá was down 70 percent.
196
624632
2611
Bogota'daki cinayet oranı %70 düştü.
10:27
Audience: Whoo!
197
627666
1150
İzleyiciler: Vay canına!
10:28
(Applause)
198
628840
5030
(Alkış)
10:33
People in places with the most violence,
199
633894
2501
Kolombiya ya da ABD olsun,
10:36
whether it's Colombia or the United States,
200
636419
2750
en tehlikeli yerlerde bulunan insanlar
10:39
can make the biggest difference.
201
639193
1863
en büyük farkı oluşturabilirler.
10:41
The most important thing we can do is abandon the notion
202
641427
3254
Yapabileceğimiz en önemli şey
bazı hayatların diğerlerine göre daha önemsiz olduğu görüşünü terk etmek;
10:44
that some lives are just worth less than others,
203
644705
2959
10:48
that someone deserves to be raped or murdered,
204
648666
2254
birinin tecavüzü veya cinayeti hak ettiği
10:50
because after all, they did something,
205
650944
2027
çünkü ne de olsa bir şey yaptılar,
10:52
they stole or they did something to land themselves in prison
206
652995
3087
ya çaldılar ya da kötü bir şey yaptılar ki kendilerini hapiste,
10:56
where that kind of thing happens.
207
656106
1656
bu tarz şeylerin yaşandığı yerde buldular düşüncesini.
10:58
This devaluing of human life,
208
658836
3024
Bu insan hayatının değersizleştirilmesi
11:01
a devaluing we barely admit even to ourselves,
209
661884
3747
kendimize bile zorla kabul ettirdiğimiz bir değersizleştirme
ve bu durum bütün bir spiralin kötüye doğru gitmesine göz yummaktır.
11:05
is what allows the whole downward spiral to begin.
210
665655
2595
11:08
It's what allows a bullet shot in a gang war in Rio
211
668932
3412
Bu Rio'da yapılan bir çete savaşında atılmış bir kurşunun
yakınlardaki dağcılık salonunda tırmanış yapan
11:12
to lodge in the head of a two-year-old girl
212
672368
2603
11:14
climbing on a jungle gym nearby.
213
674995
1738
iki yaşındaki kızın kafasından vurulmasına da göz yummaktır.
11:18
And it's what allows a SWAT team hunting for a meth dealer in Georgia
214
678017
4551
Ve bu Georgia'da bir özel harekat takımının, bir meth satıcısını avlarken
11:23
to throw a flash bang grenade into the crib of a little boy,
215
683358
4573
beşiğindeki bir çocuğa flaş bombası atıp yüzünün yakınında patlaması sonucu
11:29
exploding near his face and maiming him for life.
216
689121
2698
hayatı boyunca sakat kalmasına da göz yummaktır.
11:33
The fact is, most violence everywhere
217
693271
2452
İşin aslı en büyük şiddet
11:35
happens to people on the wrong side of town
218
695747
2192
yanlış yerde, yanlış zamanda bulunan insanlara oluyor.
11:37
at the wrong time,
219
697963
1617
11:39
and some of those people are from communities
220
699604
2127
Ve bu insanların bazıları
farklı duygular beslediğimiz topluluklardan.
11:41
that we consider quite different.
221
701755
2080
11:43
Some of them are people who have done horrible things.
222
703859
3141
Bazıları çok kötü şeyler yapmış kişiler.
11:48
But reducing violence begins with privileging every human life,
223
708298
5666
Fakat şiddeti azaltmak her insan hayatına önem vermekten başlar,
11:53
both because it's right
224
713988
1412
hem doğru olan bu olduğu için
11:55
and because only by prizing each life as worthy of at least due process,
225
715424
5506
hem de sadece her hayata değer göstererek
12:00
can we create societies in which the lives of innocents are safe.
226
720954
5164
masum olanların güvende olabileceği bir toplum oluşturabileceğimiz için.
12:07
Second, recognize that today,
227
727366
2270
İkincisi ülkelerimizdeki eşitsizliğin
12:09
inequality within our countries
228
729660
2452
ülkeler arasındaki savaşlardan daha büyük şiddet doğuracağını kabul etmeliyiz.
12:12
is a vastly greater cause of violence than war between countries.
229
732136
3873
12:16
Now, inequality leads to violence for a whole host of reasons,
230
736515
3134
Eşitsizlik birçok farklı sebepten şiddete yol açıyor
12:19
but one of them is that it lets us separate ourselves
231
739673
3184
ama bir şey bizi şehrin öbür tarafında
12:22
from what's happening on the other side of town.
232
742881
2387
olan şeyden ayırmaya sebep oluyor.
12:26
Those of us who are middle-class or wealthy,
233
746075
2056
Bunlar sistemden yararlanan
12:28
who are benefiting from these systems,
234
748155
2127
orta halli veya zengin bizler
12:30
have to change them at immense cost to ourselves.
235
750306
3014
onları değiştirmek için muazzam bedeller ödemeliyiz.
12:34
We have to pay enough taxes
236
754292
1676
Yeterince vergi ödeyip
12:35
and then demand that our governments put good teachers in other kids' schools
237
755992
4895
hükûmetten diğer çocukların okullarına iyi öğretmenler koymalarını
12:40
and well-trained police to protect other peoples' neighborhoods.
238
760911
3882
ve iyi eğitimli polislerin öbür mahalleleri korumalarını talep etmeliyiz.
12:46
But, of course, that's not going to do any good
239
766015
2191
Fakat eğer hükûmet para çalar ya da şiddeti körüklerse
12:48
if the government is stealing the money or fueling the violence,
240
768230
3135
tabii ki bu yapacaklarınızın hiçbir faydası olmaz.
12:51
and so we also need better politicians with better incentives.
241
771389
3892
Yapacaklarımızın yanında iyi politikacılar ve iyi teşvikler de gerekli.
12:55
The fact is, we actually know a lot about what it takes to reduce violence.
242
775305
3881
İşin aslı aslında biz şiddeti azaltmanın birçok yolunu biliyoruz.
12:59
It's policies like putting more cops
243
779210
2254
En çok şiddet olayı yaşanan yerlere daha çok polis koyma gibi politikalar.
13:01
in the few places where most violence occurs.
244
781488
2826
13:05
But they don't fit easily into the boxes of the Left or the Right,
245
785082
3249
Fakat onlar sağ ya da soldaki kutulara kolayca sığmazlar,
13:08
and so you need really honest politicians
246
788355
3818
yani hatalı partizanlıkla mücadelede gönüllü olacak
13:12
who are willing to buck knee-jerk partisanship
247
792197
3002
ve çözümleri uygulayabilecek
13:15
and implement solutions.
248
795223
1689
dürüst politikacılara ihtiyaç var.
13:16
And if we want good politicians to run,
249
796936
2957
Eğer iyi politikacıların işe başlamasını istiyorsak
13:19
we need to start respecting politicians.
250
799917
3118
politikacılara saygı duymaya başlamalıyız.
13:25
There's also a lot we can do to fight privilege violence in other countries.
251
805400
3652
Ayrıca diğer ülkelerdeki ayrıcalıklı şiddetle de savaşabiliriz.
13:29
The most violent regimes tend to be fueled by drugs,
252
809076
2532
En tehlikeli rejimler
uyuşturucuyla kazanç sağlama eğilimindedir.
13:31
and then they launder the profits through financial systems
253
811632
2921
Sonra kazançlarını New York ve Londra'daki finansal sistemle,
13:34
in New York and London,
254
814577
1397
13:35
through real-estate transactions,
255
815998
1706
emlak alım satım işleriyle
13:37
and through high-end resorts.
256
817728
1794
ve pahalı tatil köyleri üzerinden aklarlar.
13:40
If you use drugs,
257
820444
1375
Uyuşturucu kullanıyorsanız
13:42
know your supply chain top to bottom,
258
822608
2748
tedarik zincirini tepeden tırnağa bilin
13:45
or admit the amount of pain you're willing to cause others
259
825380
3020
ya da kendi zevkiniz için
diğerlerine çektirdiğiniz acıya razı olduğunuzu kabul edin.
13:48
for your own pleasure.
260
828424
1529
13:51
Meanwhile, I would love to see one of those tourist sites
261
831075
3250
Bu arada araştırmacı gazetecilerin bu turistik sitelerden birinde
13:54
team up with investigative journalists
262
834349
2001
bir araya gelip küçük bir ikon yapmasını çok isterim.
13:56
and create a little tiny icon --
263
836374
1616
13:58
right next to the one for free WiFi and if a place has a swimming pool,
264
838014
3797
Bedava WiFi ikonunun hemen yanına ve bir yerin havuzu varsa
14:01
there could be a little tiny gun
265
841835
1564
kara para aklama yeridir anlamına gelen
14:03
for "likely criminal money-laundering front."
266
843423
2659
küçük minik bir silah olabilir.
14:06
(Laughter)
267
846106
1823
(Kahkahalar)
14:07
(Applause)
268
847953
4064
(Alkış)
14:12
But until then,
269
852041
1807
Fakat o zamana kadar
14:13
if you're booking a place in a dangerous country,
270
853872
3200
eğer tehlikeli bir ülkede yer ayırtıyorsanız,
14:17
whether that's Jamaica or New Orleans,
271
857096
2326
Jamaika ya da New Orleans olsun,
küçük bir araştırma yapıp
14:19
do a little web research,
272
859446
1247
14:20
see if you can see any criminal ties.
273
860717
1858
suçla bağlantıları olup olmadığını görmeye çalışın.
14:22
And, to make that easier,
274
862599
1199
Ve bunu kolaylaştırmak için
14:23
support legislation
275
863822
1560
mevzuatı destekleyin,
14:25
that makes our financial systems more transparent --
276
865406
3013
bu finansal sistemimizi daha açık yapacaktır.
14:28
things like banning anonymous company ownership.
277
868443
2576
Anonim şirket sahiplerini yasaklamak gibi.
14:32
Now, this all probably sounds pretty quixotic,
278
872450
2479
Şimdi bu size konserve kutularınızı geri dönüştürüp
14:34
kind of like recycling your cans,
279
874953
1855
okyanusa küçücük bir damla damlatmak gibi
14:36
just a tiny drop in the ocean of a gigantic problem,
280
876832
3665
hayalperest bir durum olarak görünebilir
14:40
but that's actually a misconception.
281
880521
1880
fakat aslında bu bir yanlış anlama.
14:43
Homicide has been falling for centuries.
282
883219
2579
Cinayetler yüzyıllardır azalıyor.
14:45
Battle deaths have been dropping for decades.
283
885822
2803
Savaş ölümleri on yıllardır düşüyor.
14:48
In places where people have demanded change,
284
888649
2602
İnsanların değişmeyi talep ettiği yerlerde
14:51
violent death has fallen, from Colombia to New York City,
285
891275
3875
şiddet sonucu ölümler azalıyor, New York'tan Kolombiya'ya
14:55
where homicide is down 85 percent since 1990.
286
895174
3905
1990'dan beri cinayetler %85 azaldı.
15:00
The fact is, violence will always be with us,
287
900314
2731
İşin doğrusu şiddet her zaman bizimle olacak
15:03
but it's not a constant.
288
903069
1738
ama daimi değil.
15:05
It has been falling for centuries, and it could fall further faster.
289
905235
3921
Yüzyıllardır düşüyor ve ilerleyen zamanda daha da hızlı düşebilir.
15:09
Could it drop by 25 percent in the next quarter century, a third?
290
909180
4071
Önümüzdeki çeyrek yılda %25 daha düşebilir mi?
15:13
Many of us actually think it could.
291
913275
1730
Birçoğumuz aslında bunun olabileceğini düşünüyor.
15:16
I think of all the kids who'd grow up with their dads,
292
916116
3587
Bence bütün çocuklar babalarıyla büyümeli,
15:20
all the families that get their sisters back,
293
920663
2868
bütün aileler kız kardeşlerini ve erkek kardeşlerini geri almalı.
15:23
their brothers.
294
923555
1291
15:26
All it needs is one small push.
295
926171
2564
Tek ihtiyaç küçük bir itme.
15:29
It needs us to care.
296
929797
2000
Önemsememiz gerekiyor.
15:33
Thank you.
297
933035
1151
Teşekkürler.
15:34
(Applause)
298
934210
4893
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7