A provocative way to finance the fight against climate change | Michael Metcalfe

63,669 views ・ 2016-05-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Meric Aydonat Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:13
Will we do whatever it takes to tackle climate change?
0
13270
4658
İklim değişikliğiyle savaşmak için ne gerekiyorsa yapacak mıyız?
00:19
I come at this question not as a green campaigner,
1
19393
2973
Bu soruya bir yeşil savaşçısı olarak yaklaşmıyorum.
00:22
in fact, I confess to be rather hopeless at recycling.
2
22390
2595
Hatta, itiraf etmeliyim ki pek başarılı bir geri dönüşümcü değilim.
00:25
I come at it as a professional observer of financial policy making
3
25404
5265
Finansal politika yapımının profesyonel bir gözlemcisi olarak
00:30
and someone that wonders how history will judge us.
4
30693
4757
ve tarihin bizi nasıl yargılayacağını merak eden biri olarak yaklaşıyorum.
00:36
One day,
5
36353
1256
Bir gün,
00:37
this ring that belonged to my grandfather
6
37633
3865
dedeme ait olan bu yüzük
00:41
will pass to my son, Charlie.
7
41522
2007
oğlum Charlie'ye geçecek.
00:44
And I wonder what his generation
8
44021
2808
Onun nesli ve belki de
00:46
and perhaps the one that follows
9
46853
2306
onu takip eden neslin bu yüzüğün
00:49
will make of the two lives this ring has worked.
10
49183
4838
önceki iki sahibinin yaşamlarıyla ilgili ne düşünecek merak ediyorum.
00:54
My grandfather was a coal miner.
11
54995
2523
Dedem bir kömür madencisiydi.
00:58
In his time,
12
58500
1177
Onun zamanında,
01:00
burning fossil fuels for energy and for allowing economies to develop
13
60616
4969
fosil yakıtları enerji elde etmek için ve ekonominin gelişmesine katkıda
01:05
was accepted.
14
65609
1157
bulunmak için yakmak kabul edilebilirdi.
01:07
We know now that that is not the case
15
67198
3379
Şimdiyse bu, kömürün sera gazı ürettiğinden
01:10
because of the greenhouse gases that coal produces.
16
70601
3382
kabul edilebilir değil.
01:15
But today,
17
75315
1217
Ama bugün,
01:16
I fear it's the industry in which I work that will be judged more harshly
18
76556
4046
korkarım benim içinde bulunduğum iş alanı
01:20
because of its impact on the climate --
19
80626
2036
iklime etkisinden dolayı
01:23
more harshly than my grandfather's industry, even.
20
83498
2347
onlardan daha kötü yargılanacak.
01:26
I work, of course, in the banking industry,
21
86202
2686
Tabii ki bankacılıktan bahsediyorum,
01:28
which will be remembered for its crisis in 2008 --
22
88912
3792
2008'deki krizle hatırlanacak,
01:33
a crisis that diverted the attention and finances of governments
23
93831
4891
ülkelerin dikkatlerini ve paralarını
01:38
away from some really, really important promises,
24
98746
5381
2009'daki Kopenhag İklim Toplantısı'ndaki
01:44
like promises made at the Copenhagen Climate Summit in 2009
25
104151
5140
gelişmekte olan ülkelerin fosil yakıt yakmamaları için teşvik etmeye ayrılan
01:49
to mobilize 100 billion dollars a year
26
109315
2832
yıllık 100 milyar dolarlık yardım paketi gibi
01:52
to help developing countries move away from burning fossil fuels
27
112171
4514
önemli sözlerden ayıran
01:56
and transition to using cleaner energy.
28
116709
2979
krizden bahsediyorum.
02:00
That promise is already in jeopardy.
29
120396
2995
Bu söz şimdiden tehlikede.
02:03
And that's a real problem,
30
123904
1865
Bu gerçek bir sorun
02:05
because that transition to cleaner energy needs to happen
31
125793
2741
çünkü temiz enerjiye geçiş
02:08
sooner rather than later.
32
128558
1912
bir an önce olmalı.
02:11
Firstly,
33
131184
1156
Öncelikle,
02:12
because greenhouse gases, once released,
34
132364
1978
sera gazları bir kere salındıktan sonra
02:14
stay in the atmosphere for decades.
35
134366
2693
on yıllarca atmosferde kalıyorlar.
02:17
And secondly,
36
137083
1188
İkinci olarak da,
02:18
if a developing economy builds its power grid around fossil fuels today,
37
138295
5827
gelişmekte olan bir ülke enerji ağını şimdiki fosil yakıtlara göre kurarsa,
02:24
it's going to be way more costly to change later on.
38
144146
3153
bunu daha sonra değiştirmek çok daha pahalıya gelecek.
02:28
So for the climate,
39
148316
2146
Bu yüzden iklim için,
02:30
history may judge that the banking crisis happened
40
150486
3826
tarih, bankacılık krizinin çok kötü
02:34
at just the wrong time.
41
154336
1979
bir zamanda geldiğini gösterebilir.
02:36
The story need not be this gloomy, though.
42
156920
3688
Hikayenin bu kadar hüzünlü olmasına gerek yok ama.
02:41
Three years ago,
43
161669
1908
Üç yıl önce,
02:43
I argued that governments could use the tools
44
163601
2896
dünyanın finans krizini çözümlemek için kullandıkları
02:46
deployed to save the financial system
45
166521
2685
yöntemlerin diğer küresel krizlerin
02:49
to meet other global challenges.
46
169230
1888
çözümünde de kullanabileceğini anlatmıştım.
02:51
And these arguments are getting stronger, not weaker, with time.
47
171918
5123
Bu tezler de zamanla zayıflamanın aksine güçleniyorlar.
02:58
Let's take a brief reminder of what those tools looked like.
48
178334
4412
Bu yöntemlerin neler olduğuna kısaca bakalım.
03:03
When the financial crisis hit in 2008,
49
183578
2987
2008'de ekonomik kriz olduğunda,
03:06
the central banks of the US and UK
50
186589
2577
Amerika ve İngiltere'nin merkez bankaları
03:09
began buying bonds issued by their own governments
51
189190
3435
"parasal gevşeme" adındaki bir politikayla
03:12
in a policy known as "quantitative easing."
52
192649
2299
kendi ülkeleri tarafından sürülmüş bonoları geri almaya başladılar.
03:15
Depending on what happens to those bonds when they mature,
53
195385
3710
Bu bonoların mahiyetlerindeki duruma göre
03:19
this is money printing by another name.
54
199119
2410
bu, bir bakıma para basma.
03:22
And boy, did they print.
55
202350
1904
Hem de nasıl para bastılar...
03:24
The US alone created four trillion dollars' worth of its own currency.
56
204784
4568
Sadece Amerika dört trilyon dolarlık para yarattı.
03:29
This was not done in isolation.
57
209376
2089
Bu izole olarak yapılmadı.
03:31
In a remarkable act of cooperation,
58
211489
2674
Hayranlık duyulası bir işbirliğiyle,
03:34
the 188 countries that make up the International Monetary Fund, the IMF,
59
214187
4573
IMF'yi oluşturan 188 ülke
03:38
agreed to issue 250 billion dollars' worth of their own currency --
60
218784
4169
Özel Çekme Hakkı adı altında,
03:42
the Special Drawing Right --
61
222977
2072
dünyadaki para rezervlerini canlandırmak için
kendi para birimleriyle 150 milyar dolarlık para yarattılar.
03:45
to boost reserves around the world.
62
225073
1973
03:47
When the financial crisis moved to Europe,
63
227712
2551
Ekonomik kriz Avrupa'ya ulaştığında
03:51
the European Central Bank President, Mario Draghi,
64
231626
3441
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi
03:55
promised "to do whatever it takes."
65
235091
2764
"ne gerekiyorsa yapılacağı" sözünü verdi.
03:59
And they did.
66
239516
1252
Ve yaptılar.
04:01
The Bank of Japan repeated those words -- that exact same commitment --
67
241696
4354
Japonya Bankası aynı sözü tekrarladı, tam olarak aynı bağlılıkla
04:06
to do "whatever it takes" to reflate their economy.
68
246074
4111
ekonomilerini düzeltmek için "ne gerekiyorsa yapılacağını" söyledi.
04:11
In both cases,
69
251484
1892
İki durumda da,
04:13
"whatever it takes" meant trillions of dollars more
70
253400
4239
"ne gerekiyorsa yapılacağı" bugün de devam eden
04:17
in money-printing policies that continue today.
71
257663
3228
trilyonlarca dolar para basımı anlamına geliyordu.
04:21
What this shows
72
261334
1788
Bu gösteriyor ki,
04:23
is that when faced with some global challenges,
73
263146
3766
küresel sorunlarla karşılaştığımızda
04:28
policy makers are able to act collectively, with urgency,
74
268062
4645
karar alıcı mekanizmalar acil olarak, birlikte hareket edip
04:32
and run the risks of unconventional policies like money printing.
75
272731
6130
para basma gibi alışılmışın dışındaki riskli kararlara imza atabiliyorlar.
04:39
So, let's go back to that original question:
76
279509
4051
Şimdi ilk soruya geri dönelim:
04:45
Can we print money for climate finance?
77
285511
2844
İklim finansı için para basabilir miyiz?
04:49
Three years ago,
78
289201
1730
Üç yıl önce,
04:50
the idea of using money in this way was something of a taboo.
79
290955
3735
parayı böyle kullanmak tabu gibiydi.
04:54
Once you break down and dismantle the idea
80
294714
3176
Paranın özünde sınırlı bir kaynak olduğu
04:57
that money is a finite resource,
81
297914
2039
fikrini bırakırsak,
05:00
governments can quickly get overwhelmed by demands from their people
82
300580
4483
devletler halkın eğitim, sağlık sistemi, sosyal devlet,
hatta savunma gibi başka sorunları için gittikçe daha fazla para basma
05:05
to print more and more money for other causes:
83
305087
3226
05:08
education, health care, welfare --
84
308337
2000
istekleriyle boğuşmak
05:10
even defense.
85
310361
1230
zorunda kalabilirler.
05:12
And there are some truly terrible historical examples of money printing --
86
312384
5438
Tarihte para basmanın gerçekten berbat bazı örnekleri var,
05:17
uncontrolled money printing --
87
317846
2323
kontrolsüz para basma
05:20
leading to hyperinflation.
88
320193
1745
hiperenflasyona yol açabilir.
05:22
Think: Weimar Republic in 1930;
89
322764
3586
1930'da Weimar Cumhuriyeti'nde
05:26
Zimbabwe more recently, in 2008,
90
326374
3073
daha yeni 2008'de Zimbabve'de
05:29
when the prices of basic goods like bread are doubling every day.
91
329471
4064
ekmek gibi temel ihtiyaçların fiyatları her gün ikiye katlanıyordu.
05:34
But all of this is moving the public debate forward,
92
334892
5004
Ama bütün bunlar bu tartışmayı ilerletiyor,
05:39
so much so, that money printing for the people is now discussed openly
93
339920
5328
o kadar ki, halk için para basma artık ekonomi medyasında,
05:45
in the financial media, and even in some political manifestos.
94
345272
4214
hatta bazı siyasi manifestolarda da kendini gösteriyor.
05:50
But it's important the debate doesn't stop here,
95
350203
2539
Ama bu tartışmanın burada, milli para birimlerini basmada
05:52
with printing national currencies.
96
352766
2183
bitmemesi önemli.
05:57
Because climate change is a shared global problem,
97
357912
3939
Çünkü iklim değişikliği hepimizin küresel bir sorunu
06:01
there are some really compelling reasons
98
361875
3070
ve bu sorunu IMF tarafından sürülen
06:04
why we should be printing that international currency
99
364969
3429
uluslararası bir para birimiyle
06:08
that's issued by the IMF,
100
368422
1858
finanse etmek için
06:10
to fund it.
101
370304
1231
önemli nedenler var.
06:11
The Special Drawing Right, or SDR,
102
371944
3205
Özel Çekme Hakkı ya da SDR
06:15
is the IMF's electronic unit of account
103
375173
3356
devletlerin birbirlerine para aktarmak
06:18
that governments use to transfer funds amongst each other.
104
378553
4552
için kullandığı elektronik bir birim.
06:23
Think of it as a peer-to-peer payment network,
105
383933
2741
Bunu kişiden kişiye para aktarma ağı olarak da görebilirsiniz,
06:26
like Bitcoin, but for governments.
106
386698
2776
Bitcoin gibi, ama devletler için.
06:30
And it's truly global.
107
390572
1648
Tamamen küresel.
06:33
Each of the 188 members of the IMF hold SDR quotas
108
393005
5272
IMF'nin 188 üyesinin hepsi döviz rezervlerinde
06:38
as part of their foreign exchange reserves.
109
398301
2742
SDR kotasına yer veriyorlar.
06:41
These are national stores of wealth
110
401935
2288
Bunlar, devletlerin kendilerini olası ekonomik krizlerden
06:44
that countries keep to protect themselves against currency crises.
111
404247
3431
korumak için biriktirdikleri para kaynakları.
06:48
And that global nature is why,
112
408764
2295
Bunun küresel boyutu da
06:51
at the height of the financial crisis in 2009,
113
411083
2928
IMF'nin 2009'da ekonomik krizin tepe noktasında
06:55
the IMF issued those extra 250 billion dollars --
114
415410
3718
fazladan 250 milyar dolar sürmesinin nedeni,
06:59
because it served as a collective global action
115
419152
3571
çünkü küçük ve büyük ülkeleri bir seferde korumak için
07:02
that safeguarded countries large and small in one fell swoop.
116
422747
4807
birlikte küresel bir hareketti.
07:09
But here --
117
429043
1296
Ancak
07:10
here's the intriguing part.
118
430363
1666
işin can alıcı kısmı şu.
07:13
More than half of those extra SDRs that were printed in 2009 --
119
433083
5202
2009'dan beri basılan bu fazladan SDR'lerin yarısından fazlası
07:18
150 billion dollars' worth --
120
438309
1986
-- 150 milyar dolarlık kısmı --
07:20
went to developed market countries who, for the most part,
121
440319
4315
gelişmiş piyasa ülkelerine gitti,
07:24
have a modest need for these foreign exchange reserves,
122
444658
2837
bu ülkelerin de bu döviz rezervlerine ihtiyaçları mütevazıydı,
07:27
because they have flexible exchange rates.
123
447519
2431
çünkü esnek döviz kurları vardı.
07:30
So those extra reserves that were printed in 2009,
124
450427
4381
Yani 2009'da basılan bu fazladan rezervlere
07:34
in the end, for developed market countries at least,
125
454832
3471
sonuç olarak, en azından gelişmiş ülkelerde
07:38
weren't really needed.
126
458327
1626
pek ihtiyaç yoktu.
07:40
And they remain unused today.
127
460508
2273
Bugüne kadar da kullanılmadılar.
07:43
So here's an idea.
128
463642
1360
Şöyle bir fikrim var.
07:45
As a first step,
129
465026
1372
İlk adımda,
07:47
why don't we start spending those unused,
130
467046
3066
neden bu 2009'da basılmış fazladan SDR'leri
07:50
those extra SDRs that were printed in 2009,
131
470136
3467
iklim değişikliğiyle savaşmakta
07:53
to combat climate change?
132
473627
1547
kullanmaya başlamıyoruz?
07:55
They could, for example,
133
475948
1513
Onları, örneğin,
07:57
be used to buy bonds issued by the UN's Green Climate Fund.
134
477485
4700
BM'nin Yeşil İklim Fonu için oluşturduğu bonoları almakta kullanabiliriz.
08:02
This was a fund created in 2009,
135
482901
2896
Bu, 2009'da yaratılmış bir fon,
08:05
following that climate agreement in Copenhagen.
136
485821
3274
Kopenhag'taki iklim anlaşmasında sonra.
08:09
And it was designed to channel funds towards developing countries
137
489906
4356
Amacı gelişmekte olan ülkelerin iklim projelerine
08:14
to meet their climate projects.
138
494286
2067
fon aktarmaktı.
08:16
It's been one of the most successful funds of its type,
139
496377
2859
Benzerleri arasındaki en başarılardan biriydi,
08:19
raising almost 10 billion dollars.
140
499260
2304
10 milyar dolara yakın bir havuz oluşturmuştu.
08:21
But if we use those extra SDRs that were issued,
141
501588
3438
Ama fazladan yaratılan SDR'leri kullanırsak
08:25
it helps governments get back on track,
142
505050
3312
ekonomik krizden etkilenen
08:28
to meet that promise of 100 billion dollars a year
143
508386
2823
devletlerin yılda 100 milyar dolarlık
08:31
that was derailed by the financial crisis.
144
511233
2590
hedeflerine geri dönmelerine yardımcı olacak.
08:35
It could also --
145
515766
1908
Hem de
08:37
it could also serve as a test case.
146
517698
2646
bir deney yerine geçecek.
08:42
If the inflationary consequences of using SDRs in this way are benign,
147
522096
5359
SDR'leri böyle kullanmanın enflasyona etkileri sıkıntı yaratmayacaksa
08:48
it could be used to justify
148
528474
1955
bu şu demektir ki
08:50
the additional, extra issuance of SDRs, say, every five years,
149
530453
4734
örneğin her beş yılda bir
08:55
again, with the commitment
150
535211
2395
gelişmiş ülkelerin kendi paylarını
08:57
that developed-market countries would direct their share
151
537630
4430
Yeşil İklim Fonuna aktarmaları şartıyla
09:02
of the new reserves
152
542084
1461
fazladan SDR'ler
09:03
to the Green Climate Fund.
153
543569
1793
üretilebilir.
09:07
Printing international money in this way has several advantages
154
547076
3724
Ülkelerin kendi para birimlerinden üretmelerindense
09:10
over printing national currencies.
155
550824
2061
uluslararası paranın bu şekilde üretilmesinin birkaç faydası var.
09:13
The first is it's really easy to argue
156
553500
2815
İlk olarak, bu parayı iklim değişikliğini azaltmakta
09:16
that spending money to mitigate climate change benefits everyone.
157
556339
4417
kullanmanın herkesin yararına olduğunu açıklamak oldukça kolay.
09:21
No one section of society benefits from the printing press over another.
158
561366
3859
Tıpkı matbaadan toplumun hiçbir kesiminin diğerinden daha fazla yararlanmadığı gibi.
09:25
That problem of competing claims is mitigated.
159
565249
3784
Rekabet eden alacaklılar sorununu geçtik.
09:29
It's also fair to say
160
569463
1340
Fazladan SDR'leri yaratmak için
09:30
that because it takes so many countries to agree to issue these extra SDRs,
161
570827
5127
birçok ülkenin onay vermesi gerektiğinden para basmanın kontrolden çıkmasının
09:35
it's highly unlikely that money printing would get out of control.
162
575978
4203
zor olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.
09:40
What you end up with is a collective, global action
163
580998
5027
Bundan elimize geçen,
09:46
aimed -- and it's controlled global action --
164
586881
3331
küresel refaha ulaşmak için
09:50
aimed at a global good.
165
590236
2589
kontrollü, küresel bir işbirliği.
09:53
And,
166
593637
1208
Para basma deneyimlerinden
09:54
as we've learned with the money-printing schemes,
167
594869
2567
öğrendiğimiz üzere, oluşabilecek endişelerimizin
09:57
whatever concerns we have can be allayed by rules.
168
597460
2832
kurallarla önüne geçebiliriz.
10:00
So, for example,
169
600757
1882
Örneğin,
10:02
the issuance of these extra SDRs every five years could be capped,
170
602663
4973
beş yılda bir sürülen fazladan SDR'lerin
10:07
such that this international currency is never more than five percent
171
607660
5595
küresel döviz rezervlerinin yüzde beşini
10:13
of global foreign exchange reserves.
172
613279
1962
aşmamasını şart koyabiliriz.
10:15
That's important because it would allay
173
615781
2025
Bu, önemli çünkü
10:17
well, let's say, the ridiculous concerns that the US might have
174
617830
3896
mesela ABD'nin SDR'lerin
10:21
that the SDR could ever challenge the dollar's dominant role
175
621750
4522
doların uluslararası ekonomideki ağırlığını sarsacağı yönünde olabilecek
10:26
in international finance.
176
626296
1596
komik endişelerini rahatlatabilir.
10:28
And in fact,
177
628214
1783
Hatta,
10:30
I think the only thing that the SDR would likely steal from the dollar
178
630021
3394
SDR'lerin bu düzende dolardan çalacağı tek şey
10:33
under this scheme
179
633439
1469
bana kalırsa
10:34
is its nickname, the "greenback."
180
634932
3471
lakabı "yeşil" olur.
10:38
Because even with that cap in place,
181
638427
3916
Çünkü üst limitle bile
10:42
the IMF could have followed up its issuance --
182
642367
3464
IMF bunun sürümüne devam edebilirdi
10:45
its massive issuance of SDRs in 2009 --
183
645855
3048
2009'daki devasa sürümden sonra
10:48
with a further 200 billion dollars of SDRs in 2014.
184
648927
4992
2014'te 200 milyar dolarlık bir sürüm yapabilirdi.
10:54
So hypothetically,
185
654716
2334
Bu farazi olarak şu anlama gelirdi
10:58
that would mean that developed countries could have contributed
186
658052
3118
gelişmiş ülkeler Yeşil İklim Fonuna
11:01
up to 300 billion dollars' worth of SDRs
187
661194
4521
300 milyar dolarlık
11:05
to the Green Climate Fund.
188
665739
1650
katkıda bulunmuş olabilirlerdi.
11:08
That's 30 times what it has today.
189
668186
3460
Bugünkünün 30 katı.
11:11
And you know,
190
671670
1156
Bu ne kadar
11:12
as spectacular as that sounds,
191
672850
1841
muhteşem gözükse de
11:15
it's only just beginning to look like "whatever it takes."
192
675580
4190
"ne gerekiyorsa yapmaya" bir başlangıç olabilir.
11:21
And just to think what amazing things could be done with that money,
193
681129
3318
Gözünüzde bu parayla yapılabilecekleri canlandırmanız için
11:24
consider this:
194
684471
1211
şunu düşünün:
11:26
in 2009,
195
686618
1628
2009'da
11:28
Norway promised one billion dollars of its reserves to Brazil
196
688270
4738
Norveç, Brezilya'ya rezervlerinden bir milyar dolar vermeye karar verdi,
11:33
if they followed through on their goals on deforestation.
197
693032
4663
ormanların yıkımıyla ilgili hedeflerini gerçekleştirme şartıyla.
11:38
That program has since delivered a 70 percent reduction in deforestation
198
698593
6299
Bu program son on yılda ormanlık alanların azaltılmasında
11:44
in the past decade.
199
704916
1411
yüzde 70 düşüş sağladı.
11:46
That's saving 3.2 billion tons of carbon dioxide emissions,
200
706926
4338
Bu 3,2 milyar ton karbondioksitin salınımını engellemek demek,
11:51
which is the equivalent of taking all American cars off the roads
201
711288
4531
bütün Amerikan arabalarını üç yıl boyunca yoldan çekmekle
11:55
for three whole years.
202
715843
2286
eşdeğer.
11:59
So what could we do
203
719704
1302
Küresel boyutta düzenlenmiş
12:01
with 300 other pay-for-performance climate projects like that,
204
721030
5044
bunun gibi 300 performans için ödeme iklim projesiyle
12:06
organized on a global scale?
205
726098
2879
neler yapabiliriz?
12:09
We could take cars off the roads for a generation.
206
729937
2867
Bir nesil boyu arabayı yoldan çekebiliriz.
12:13
So,
207
733384
1150
Bu yüzden,
12:15
let's not quibble about whether we can afford to fund climate change.
208
735000
5283
iklim değişikliğini finanse edebilir miyiz diye atışmayı bırakalım.
12:20
The real question is:
209
740877
2248
Asıl soru:
12:23
Do we care enough about future generations
210
743149
3397
Bankacılık sistemini kurtarmak için aldığımız risklerin aynısını alacak kadar
12:26
to take the very same policy risks we took to save the financial system?
211
746570
5041
gelecek nesilleri düşünüyor muyuz?
12:32
After all,
212
752223
1198
Sonuç olarak,
12:34
we could do it,
213
754249
1219
bunu yapabiliriz,
12:36
we did do it
214
756284
1151
bunu yaptık,
12:37
and we are doing it today.
215
757459
1731
bugün de yapıyoruz.
12:39
We must, must, must do "whatever it takes."
216
759808
4318
Kesinlikle ve kesinlikle "ne gerekiyorsa yapmalıyız."
12:45
Thank you.
217
765426
1151
Teşekkür ederim.
12:46
(Applause)
218
766601
4366
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7