How storytelling helps parents in prison stay connected to their kids | Alan Crickmore

48,254 views ・ 2019-01-03

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cemre Onuk Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
It's story time.
0
13500
1150
Masal vakti.
00:15
Settle back, and I'll begin.
1
15492
1800
Arkanıza yaslanın, başlıyorum.
00:18
Once upon a time, a mother duck sat patiently on her nest of eggs,
2
18643
4865
Bir varmış bir yokmuş, bir anne ördek yumurtaların üzerinde oturmuş
00:23
waiting for them to hatch.
3
23532
1733
sabırla çatlamalarını bekliyormuş.
00:25
And then one day, she felt something move beneath her.
4
25953
3269
Sonra bir gün, altında bir hareket hissetmiş.
00:29
Crack, crack!
5
29246
1309
Çatır, çatır!
00:31
Filled with happiness, she watched as her eggs hatched one by one.
6
31397
4416
Anne ördek büyük bir mutlulukla yumurtaların tek tek çatlamasını izlemiş.
00:37
I don't know about you, but when I was little,
7
37726
2191
Sizi bilmem ama ben küçükken
00:39
story time was always one of my favorite parts of the day.
8
39941
3245
masal vakti, günün en sevdiğim vaktiydi.
00:43
And I loved reading to my two sons when they were small, too.
9
43210
3333
Kendi iki oğluma da küçükken masal okumayı çok severdim.
00:47
It's that special time
10
47422
1627
Bu özel anda,
00:49
when a parent and child can be totally absorbed together
11
49073
3801
ebeveyn ve çocuk hikâyenin içinde tamamen kaybolurlar.
00:52
in mystical kingdoms, fantastical beasties
12
52898
2286
Gizemli krallıklar, fantastik canavarlar
00:55
or scruffy little ducks that turn out to be swans.
13
55208
3312
veya kuğuya dönüşen küçük sersem ördek yavruları...
00:59
Well, that's how it is for some children,
14
59616
2310
Bazı çocuklar için durum böyleyken
01:01
but for other children,
15
61950
1920
bazı çocukların
01:03
there isn't a parent around to read to them.
16
63894
2816
onlara masal okuyacak bir ebeveynleri yoktur.
01:08
I'd like to tell you about Sophie.
17
68093
2267
Size Sophie'den bahsetmek isterim.
01:11
Sophie's five years old and lives with her parents.
18
71292
3324
Sophie 5 yaşındadır ve ailesiyle yaşamaktadır.
01:15
One day, there's a bang at the door.
19
75982
2342
Bir gün kapı çalar.
01:18
Sophie hears lots of shouting; her mum's crying.
20
78348
2785
Sophie birçok bağrışma duyar; annesi ağlıyordur.
01:21
She sees the police dragging her father away.
21
81157
3075
Polisin babasını çekip götürdüğüne şahit olur.
01:24
Sophie's afraid. She starts crying, too.
22
84256
2667
Sophie korkar ve de ağlamaya başlar.
01:27
Weeks go by.
23
87574
1515
Haftalar geçer.
01:29
Sophie doesn't know what's happened to her dad.
24
89113
2651
Sophie babasına ne olduğunu bilmez.
01:31
When she asks her mum, her mum gets upset.
25
91788
2172
Annesine sorduğunda annesi üzülür.
01:33
So she stops asking.
26
93984
1791
O da artık sormaz.
01:37
Sophie waits.
27
97307
1341
Sophie bekler.
01:39
She really misses her dad.
28
99331
1734
Babasını çok özler.
01:41
Every day, she hurries home from school, in case he's come back.
29
101836
3111
Her gün okuldan eve koşarak gelir; belki babası dönmüştür diye.
01:46
On many nights, she cries herself to sleep.
30
106042
2867
Çoğu gece ağlayarak uyur.
01:51
Children at school start to tease her.
31
111212
2087
Okuldaki çocuklar onunla dalga geçmeye başlar.
01:53
They call her names.
32
113323
1334
Ona isimler takarlar.
01:55
Somebody's mum has heard that Sophie's dad is in prison.
33
115300
3800
Birinin annesi, Sophie'nin babasının hapiste olduğunu duymuştur.
02:00
Sophie pretends to be ill so she doesn't have to go to school.
34
120082
3047
Sophie okula gitmemek için hasta taklidi yapmaya başlar.
02:03
And her teacher can't understand why she's so far behind
35
123749
3006
Öğretmeni, ev ödevlerinden neden bu kadar geri kaldığını
02:06
with her schoolwork.
36
126779
1346
anlayamaz.
02:10
After what seems a long, long time to Sophie,
37
130180
3683
Sophie için çok uzun bir süre sonra
02:13
a letter arrives.
38
133887
1492
bir mektup gelir.
02:15
It's from her dad.
39
135403
1388
Mektup babasındandır.
02:16
The writing is very messy.
40
136815
2365
Yazılar karman çormandır.
02:19
The letter makes her mum cry, but she reads a little out to Sophie.
41
139204
4046
Mektup annesini ağlatır, yine de Sophie'ye de birazını okur.
02:23
He says that he's OK and that he's missing them.
42
143950
2934
Babası iyi olduğunu ve onları çok özlediğini yazmıştır.
02:27
It's a short letter.
43
147744
1333
Kısa bir mektuptur.
02:30
Sophie says she'd like to go and see her dad, wherever he is.
44
150006
3402
Sophie gidip babasını görmek istediğini söyler; babası her nerdeyse.
02:33
But her mum says it's too far away, and they can't afford the journey.
45
153432
4666
Fakat annesi çok uzakta olduğunu ve oraya gitmeye paralarının yetmeyeceğini söyler.
02:38
Then one day the phone rings.
46
158829
2150
Sonra bir gün telefon çalar.
02:41
"Sophie, come speak to daddy."
47
161003
2738
"Sophie, gel babanla konuş."
02:44
Dad sounds different, far away.
48
164889
2920
Babasının sesi farklıdır, çok uzaktan gelir.
02:48
He says he can't talk for very long,
49
168571
1850
Çok uzun konuşamayacağını söyler,
02:50
and anyway, it's very noisy wherever he is.
50
170445
3007
zaten olduğu yer çok seslidir.
02:53
And Sophie doesn't know what to say to him.
51
173476
3104
Sophie ona ne söyleyeceğini bilemez.
02:58
Well, as stories go, that's not a very nice one.
52
178631
2761
Anlatılanlara göre, bu güzel bir hikâye değil.
03:01
In the United Kingdom, 200,000 children
53
181416
4653
Birleşik Krallık'ta 200.000 çocuk
hapse giren ebeveyni yüzünden utanç ve soyutlanma yaşıyor.
03:06
experience the shame and isolation of a parent in prison.
54
186093
4155
03:11
Two hundred thousand.
55
191117
2055
İki yüz bin.
03:13
That's more than the number of children each year
56
193196
2310
Bu sayı her sene annesi babası boşanan çocukların
03:15
who are affected by their parents divorcing.
57
195530
2417
sayısından fazla.
03:18
And it can affect the children of prisoners very deeply.
58
198307
3000
Ve çocuklar bu durumda derin yaralar alabilir.
03:21
There can be problems at school,
59
201829
1591
Okulda sorunlar yaşayabilirler
03:23
and they're three times more likely to suffer from mental health issues.
60
203444
3968
ve akıl sağlığı sorunları yaşama riskleri üç kat daha fazla.
03:28
In so many ways,
61
208932
1502
Birçok yönden
03:30
children are the unintended victims of their parents' crimes.
62
210458
4783
bu çocuklar ebeveynlerinin işledikleri suçların kasıtsız kurbanları.
03:35
In so many ways,
63
215784
1531
Birçok yönden,
çocuklar, anne babalarının işledikleri suçların göz ardı edilen kurbanları.
03:37
children are the overlooked victims of their parents' crimes.
64
217339
4064
03:43
Until last November, I was a serving prisoner,
65
223936
3040
Geçen Kasım ayına kadar ben de çalışan bir mahkumdum.
03:47
imprisoned for fraud.
66
227000
1499
Dolandırıcılıktan hüküm giymiştim.
03:48
I was dishonest, and I paid the penalty.
67
228974
2600
Dürüst davranmadım ve cezasını çektim.
03:52
Before that, I'd been a practicing solicitor for 30 years.
68
232450
3225
Öncesinde 30 senelik avukattım.
03:56
I'd had a happy and stable upbringing,
69
236172
2715
Mutlu bir çocukluğum,
03:58
a good education,
70
238911
1198
iyi bir eğitimim,
mutlu bir evliliğim vardı. Çok şükür evliliğim hâlâ sürüyor.
04:00
a happy marriage, which, I'm pleased to say, continues.
71
240133
2944
04:03
I have two adult sons.
72
243101
2547
İki yetişkin oğlum var.
04:06
When they were growing up, I did my best to be around for them
73
246387
3587
Onlar büyürken mümkün olduğunca onların yanında oldum
04:09
as much as I could.
74
249998
1452
ve elimden gelen her şeyi yaptım.
04:11
And I took a careful interest in what they did.
75
251474
2229
Yaptıkları şeylerle özenle ilgilendim.
04:13
I read to my boys every night,
76
253727
2953
Her gece oğullarıma hikâyeler okudum
04:16
and ironically, our favorite story was "Burglar Bill."
77
256704
4815
ironik bir şekilde en sevdiğimiz hikâye "Hırsız Bill" idi.
04:21
(Laughter)
78
261543
2145
(Kahkahalar)
04:25
But when I got to prison, it soon became apparent
79
265210
2610
Hapse girdiğimde kısa süre içinde anladım ki
04:27
that my background was very different to that of most of the prisoners.
80
267844
4115
benim geçmişim, birçok mahkûmun geçmişinden çok farklıydı.
04:32
Few of the men that I met had had a decent education.
81
272505
3136
Tanıştığım çok az kişi düzgün bir eğitim almıştı.
04:35
Indeed, many associated education with humiliation and failure.
82
275665
4769
Aslında çoğu için eğitim aşağılanma ve başarısızlık anlamına geliyordu.
04:40
I can tell you firsthand that prison is dehumanizing.
83
280458
4162
Size birinci ağızdan şunu söyleyebilirim; hapishane insanlık dışı bir yer.
04:45
Prisoners harden up, they shut down, they close in ...
84
285592
3428
Mahkûmlar hapishanede katılaşır, suskunlaşır ve içine kapanır...
04:49
just to survive.
85
289863
1447
sadece hayatta kalmak için.
04:52
And this can be devastating for families.
86
292166
2396
Bu durum aileler için yıkıcı olabilir.
04:56
In fact, maintaining contact with your family from prison
87
296546
4178
Aslına bakarsanız hapishaneden ailenizle iletişimi sürdürmek
05:00
can be very difficult indeed.
88
300748
1933
çok zor olabilir.
05:03
And if a child does get to see their parent in prison,
89
303613
3150
Ve bir çocuk hapishanedeki anne veya babasını ziyarete gittiğinde
05:06
they have to go through the same pat-down searches as the adults.
90
306787
3111
yetişkinlerle aynı güvenlik araması süreçlerinden geçer.
05:09
They walk through the same detector frames,
91
309922
2764
Aynı dedektörlerden geçerler,
05:12
they're sniffed by the same sniffer dogs,
92
312710
2161
aynı köpekler tarafından koklanırlar,
05:14
and all because some children have been the unwitting carriers
93
314895
3404
çünkü bazı çocuklar farkına varmadan uyuşturucu ve cep telefonu
05:18
of drugs and mobile phones.
94
318323
2184
taşıyıcılığı yapar.
05:21
And when they get through to see their parent,
95
321567
2171
Nihayetinde anne veya babalarıyla karşı karşıya geldiklerinde ise
05:23
they may be tired from a long journey,
96
323762
2686
çocuklar çoktan yorulmuş,
05:26
shy, tongue-tied, even upset.
97
326472
2991
utangaç, sessiz ve hatta üzgün olabilirler.
05:29
And it isn't easy for the parents, who may not be getting along.
98
329853
3571
Bu durum birbiriyle geçinemeyen ebeveynler için de kolay değildir.
05:34
For many reasons, not just these,
99
334227
1877
Bunlar dışında başka birçok nedenden
05:36
over half of prisoners lose contact with their children and families.
100
336957
4332
mahkûmların yarısından çoğu aileleriyle ve çocuklarıyla iletişimi kaybeder.
05:41
How can we help prisoners to stay in contact with their families?
101
341942
3684
Mahkûmların aileleriyle iletişimde kalmalarına nasıl yardımcı olabiliriz?
05:46
When I was a prisoner at Channings Wood Prison,
102
346574
2270
Ben Channings Wood Hapishanesindeyken
05:48
I began working for a charity called Storybook Dads.
103
348868
3060
Storybook Dads adında bir projede çalışmaya başladım.
05:52
Storybook Dads began in 2003,
104
352934
2696
Bu hayır işi projesi 2003'te başladı.
05:55
when Sharon Berry, a civilian worker in a prison, realized just how much
105
355654
5237
Hapishanede sivil bir çalışan olan Sharon Berry birçok mahkûmun
06:00
many prisoners wanted to stay in contact with their children.
106
360915
3213
çocuklarıyla iletişimi korumak istediklerini fark etmişti.
06:04
And so, armed with a few storybooks,
107
364694
2342
Böylelikle, birkaç hikâye kitabı alarak
06:07
she began to help prisoners to read and record stories
108
367060
2959
mahkûmların okudukları hikâyeleri kaydederek
06:10
to send home to their children.
109
370043
2067
çocuklarına göndermelerini sağladı.
06:12
It wasn't a new idea. Few ideas like this are new.
110
372468
3804
Bu yeni bir fikir değildi Böyle fikirler genelde yeni olmaz.
06:16
They're great ideas.
111
376611
1333
Bunlar harika fikirler.
06:18
But it was an instant success.
112
378942
2155
Proje birden başarı sağladı.
06:22
You may wonder: How does the recording of the stories work in prison?
113
382466
4967
Merak etmiş olabilirsiniz: Hapishanede hikâyeler nasıl kaydediliyor?
06:27
Is it difficult for prisoners?
114
387769
2190
Bu, mahkûmlar için zor mu?
06:29
Can it be challenging?
115
389983
1467
Zor yanları var mı?
06:33
Well, the process of choosing, reading and recording a story
116
393380
4614
Evet, mahkûmlar için bir hikâye seçme, okuma ve kaydetme süreci
06:38
can be very challenging for prisoners.
117
398018
2273
çok zorlayıcı olabilir.
06:42
Prison is tough,
118
402090
2020
Hapishane şartları serttir
06:44
and prisoners can't afford to show any signs of weakness or vulnerability.
119
404134
4837
ve mahkûmların zayıf veya kırılgan görünme şansları yoktur.
06:50
But this, this recording process,
120
410234
3015
Ancak bu hikâye kaydetme süreci
06:53
this can be uncomfortable, upsetting, sometimes all just a bit too much.
121
413273
5992
rahatsız edici, üzücü olabilir ve bazen mahkûmlara çok fazla gelebilir.
07:01
And prisoners often cry.
122
421884
1801
Mahkûmlar bu süreçte genelde ağlar.
07:04
They cry because they regret missing out on their children's lives.
123
424741
4347
Çünkü çocuklarının hayatlarını kaçırdıklarına pişman olurlar.
07:09
They cry because they're ashamed that they've let their families down.
124
429701
3752
Çünkü ailelerini yüz üstü bırakmaktan utanç duyarlar.
07:13
They cry because they don't know how to go about reading to their children.
125
433846
4698
Çünkü okumaya nasıl başlayacaklarını bilemezler.
07:20
But because when they come to us we offer a private space, one-to-one,
126
440298
5533
Ancak bize geldiklerinde biz onlara kişisel bir alan sunduğumuz için
07:25
prisoners don't need to be tough anymore,
127
445855
3072
mahkûmların artık sert olmalarına gerek kalmaz
07:28
and they can use their vulnerability as a strength
128
448951
2976
ve çocuklarıyla iletişim kurarken kırılgan yanlarını,
07:31
when contacting with their children.
129
451951
2400
artık güçlü yanları olarak kullanabilirler.
07:35
I remember one prisoner who came to record.
130
455977
2547
Bana kayıt için gelen bir mahkûmu hatırlıyorum.
07:39
He was a big, hard man with a reputation for being tough.
131
459095
3751
İri yarı bir adamdı ve sert olmakla tanınırdı.
07:43
He came along as implacable as ever.
132
463358
2341
Çok acımasız biriydi.
07:45
But when the door of the recording room closed behind him,
133
465723
3060
Fakat kayıt odasının kapısı kapanır kapanmaz
07:48
that facade began to crumble.
134
468807
1744
o sert yüzü kaybolmaya başladı.
07:50
From his pocket, he took a screwed-up piece of paper
135
470909
3126
Cebinden yıpranmış bir kağıt parçası çıkardı
07:54
and quietly began to read the words
136
474059
1670
ve kısık sesle okumaya başladı.
07:55
which he'd written as a message for his two little ones.
137
475753
4176
İki küçük çocuğuna bir mesaj yazmıştı.
08:00
His hands were shaking.
138
480555
1534
Elleri titriyordu.
08:03
And then, in a surprisingly quiet voice,
139
483254
2307
Sonra şaşırtıcı derecede sakin bir sesle
08:06
he began to sing their favorite lullaby.
140
486572
3146
en sevdikleri ninniyi söylemeye başladı.
08:10
You see, there wasn't much that he could do from behind bars
141
490694
2976
Gördüğünüz gibi, parmaklıklar ardında çocuklarını ne kadar
08:13
to show his children that he missed and loved them.
142
493694
3142
özlediğini ve sevdiğini göstermek için yapabileceği fazla şey yok.
08:16
But he could do this.
143
496860
1616
Ancak bunu yapabiliyordu.
08:20
Once the recording is made,
144
500758
1968
Kayıt tamamlandıktan sonra
08:22
it's sent to the Storybook Dads production unit
145
502750
4516
Devon'daki Channings Wood Hapishanesi
08:27
at Channings Wood Prison in Devon.
146
507290
3546
Storybook Dads üretim birimine gönderilir.
08:31
And that's where I worked.
147
511258
1518
Ben de bu birimde çalıştım.
08:33
I was trained, along with other prisoners,
148
513356
2438
Diğer mahkûmlarla birlikte
08:35
to edit and produce recordings sent in
149
515818
2652
Birleşik Krallık'ın dört bir yanından gönderilen kayıtların
08:38
from prisons all over the United Kingdom.
150
518494
2471
düzenlenmesi ve üretimi için eğitim aldım.
08:42
Using audio and video software,
151
522775
4048
Ses ve video yazılımları kullanılarak
08:46
the recordings have the mistakes taken out
152
526847
3928
kayıtlardaki hatalar çıkarılır
08:50
and sound effects and music added in.
153
530799
3123
ve ses efektleri ve müzik eklenir.
08:55
And the experience and skill which the prison editors gain
154
535467
5726
Mahkûm editörlerin kazandıkları deneyim ve becerilerle
09:01
helps them in their future employment.
155
541217
2533
gelecekte iş bulma şansları artar.
09:06
Once the recording is finalized,
156
546310
2492
Kayıt final hâle geldiğinde
09:08
it's transferred to a CD or a DVD and sent out to the families
157
548826
5230
bir CD veya DVD'ye aktarılarak ailelere gönderilir.
09:14
so that the children can watch them whenever they feel the need.
158
554080
4173
Çocuklar diledikleri zaman artık bu kayıtları izleyebilirler.
09:20
And they listen to these recordings and watch them a lot --
159
560026
4479
Ve çocuklar bu kayıtları çok fazla izlerler ve dinlerler...
09:26
at bedtime, in the car ...
160
566612
3286
Yatakta, arabada...
09:29
Some even take them to school to show their friends.
161
569922
3534
Hatta bazıları okula götürüp arkadaşlarına gösterir.
09:34
These recordings,
162
574532
1595
Bu kayıtlar
09:36
they show the children that they're loved and missed.
163
576151
3377
onların sevildiklerinin ve özlendiklerinin kanıtıdır.
09:39
And they show the prisoner
164
579954
1786
Mahkûmlar içinse
09:41
that they can do something for their child, as a parent.
165
581764
4158
çocukları için bir ebeveyn olarak bir şeyler yapabileceklerinin kanıtıdır.
09:47
Do you remember Sophie?
166
587375
1891
Sophie'yi hatırlıyor musunuz?
09:49
Well, one day, just before Christmas, a parcel arrived,
167
589290
4456
Noel arifesinde bir gün bir kutu gelir
09:53
and this is what was in it.
168
593770
1638
ve içinde böyle bir kayıt vardır.
09:56
Let's listen to a little of it together.
169
596115
2230
Gelin bir kısmını birlikte dinleyelim.
09:58
(Video) Santa: On, Comet! On, Cupid! On, Donner and Blitzen!
170
598369
4256
(Noel Baba bir Noel manisi söyler)
10:02
Charlie: That's his reindeer, isn't it?
171
602649
1905
Bu onun ren geyiği, değil mi?
10:04
Santa: It is his reindeer, yeah.
172
604578
1651
Evet, bu onun ren geyiği.
10:06
Up, up, higher and higher they flew,
173
606253
2784
Daha yukarı, daha yukarı uçmuşlar,
10:09
across land, across oceans they sped.
174
609061
3262
dağları, okyanusları aşmışlar.
10:12
Through the magical northern lights they passed --
175
612966
2944
Büyülü kuzey ışıklarını geçmişler.
10:15
I'd love to see the northern lights, wouldn't you?
176
615934
2358
Kuzey ışıklarını ben de görmek isterdim. Ya sen?
10:18
Charlie: I figure they'd probably look a bit like that snowman's belly.
177
618316
3366
Sanırım şu kardan adamın göbeğine benziyorlar.
10:21
Santa: They probably would, yeah.
178
621706
1954
Evet, sanırım öyledir.
10:23
That's a cool snowman, isn't it?
179
623684
1672
Güzel bir kardan adam, değil mi?
10:25
Charlie: It's very cool indeed, I love it.
180
625380
2368
Gerçekten çok güzel, çok sevdim.
10:27
Santa: They visited all the children in the world
181
627772
2380
Dünyadaki tüm çocukları ziyaret etmişler
10:30
and left presents for each and every one.
182
630176
2734
ve her birine hediyeler bırakmışlar.
10:33
In the blink of an eye, they were back in Frogsbottom Field.
183
633611
3639
Göz açıp kapayıncaya kadar Kurbağadibi Vadisi'ne geri dönmüşler.
10:37
(Charlie Laughs)
184
637274
1548
(Maymun Çarli güler)
10:38
Santa: You think that's well funny?
185
638846
1743
Sence komik mi?
10:40
Charlie: I want to live in Frogsbottom Field!
186
640613
2305
Ben de Kurbağadibi Vadisi'nde yaşamak istiyorum!
10:42
Santa: Where do you live, in Frogsbottom Tree?
187
642942
2230
Sen nerede yaşıyorsun, Kurbağadibi Ağacında mı?
10:45
Charlie: I don't, I live in this tree.
188
645196
2453
Hayır, ben bu ağaçta yaşıyorum.
10:47
I've made it all Christmasy-look.
189
647673
2071
Yılbaşı süslemeleri yaptım.
10:49
Santa: It's nice, that.
190
649768
1180
Güzel olmuş.
10:50
You've done a good job, good job.
191
650972
1609
İyi iş çıkarmışsın, aferin.
10:52
Charlie: Thank you very much!
192
652605
1670
Çok teşekkür ederim!
10:54
(Laughter)
193
654299
1866
(Kahkahalar)
10:57
Alan Crickmore: Sophie and her mum listened to that three times,
194
657957
3041
Sophie ve annesi kaydı üç kez dinler
11:01
and they haven't laughed so much in a long time.
195
661022
2285
ve uzun zamandır bu kadar gülmemişlerdir.
11:03
They can see that he's all right, they can see that he loves them,
196
663331
3119
Babasının iyi olduğunu, onları ne kadar sevdiğini görürler.
11:06
and the next time he rings, Sophie's got plenty to talk about:
197
666474
3421
Babasının sonraki aramasında Sophie'nin konuşacak çok fazla şeyi vardı:
11:09
"What does Charlie the Chimp eat?
198
669919
1927
"Maymun Çarli ne yiyor?
11:11
Will daddy do another story very soon?"
199
671870
2558
Babası yine hikaye okuyacak mı?"
11:15
Since it began in 2003, Storybook Dads has grown and grown.
200
675259
5469
2003'ten bu yana Storybook Dads projesi çok büyüdü.
11:22
It now operates as Storybook Dads and Storybook Mums
201
682298
3757
Hatta artık Storybook Mums kolu da var.
11:26
in more than 100 prisons in the United Kingdom.
202
686079
2833
Birleşik Krallık'ta 100'ün üzerinde hapishanede mevcut.
11:29
Ninety-eight percent of the prisoners who take part
203
689506
3859
Katılımcı mahkûmların yüzde doksan sekizi
11:33
say that it's improved their relationship with their child.
204
693389
3394
çocuklarıyla ilişkilerinin iyileştiğini kaydetmiş.
11:37
And since 2003,
205
697538
2746
Ve 2003'ten bu yana,
11:40
over 60,000 DVDs and CDs have been sent out
206
700308
5009
mahkûm çocuklarına 60.000'in üzerinde
11:45
to the children of prisoners.
207
705341
1726
DVD ve CD gönderilmiş.
11:50
For Sophie's family and for thousands of families like them,
208
710398
3469
Sophie'nin ailesi için ve onlar gibi binlerce aile için
11:53
Storybook Dads has been a lifeline.
209
713891
2382
proje hayata tutunacak bir dal oldu.
11:57
Some prisoners say that it's the first time
210
717735
2115
Bazı mahkûmlar ilk kez çocuklarıyla
11:59
that they've begun to build a relationship with their child.
211
719874
3234
böyle bir ilişki kurabildiklerini söylediler.
12:03
And some poor readers have been so inspired
212
723815
2400
Okuması kötü olan bazıları ise
12:06
by what they've been able to achieve
213
726239
1835
projeden ilham alarak
12:08
that they've gone to education classes to improve their own reading skills.
214
728098
3771
okuma becerilerini geliştirmek için eğitimlere katıldılar.
12:14
Let's go back to the story of "The Ugly Duckling."
215
734074
2963
"Çirkin Ördek Yavrusu" hikâyesine geri dönelim.
12:17
But this time, I'd like to play you a recording made by a prisoner,
216
737061
5088
Ancak bu defa, size bir mahkûm tarafından kaydedilen bir kaydı dinletmek istiyorum.
12:22
because it encapsulates the power of what we do.
217
742173
3266
Bu kayıt, yaptığımız işin gücünü yansıtıyor.
12:26
The prisoner was an Irish Traveller who couldn't read.
218
746830
3031
Mahkûm, okumayı bilmeyen İrlandalı bir göçebe.
12:31
And he wanted to send a story home to his daughter for her birthday.
219
751196
3903
Kızının doğum günü için kızına bir hikâye göndermek istemiş.
12:36
With the help of a mentor and some clever editing,
220
756595
2865
Bir danışman ve akıllıca yapılan redaksiyonların yardımıyla
12:39
something magical happened.
221
759484
1800
bir mucize gerçekleşti.
12:42
This is an extract from the raw recording,
222
762484
2643
Düzenlenmemiş kayıttan bir parça dinleyelim:
12:45
where the prisoner is reading the story by repeating it, phrase at a time.
223
765151
4915
Burada mahkûm karşısındakini tekrarlayarak hikâyeyi okuyor.
12:50
(Audio) Mentor: He had nowhere to hide.
224
770090
1920
Saklanacak hiçbir yeri yokmuş.
12:52
Owen: He had nowhere to hide.
225
772034
1698
Saklanacak hiçbir yeri yokmuş.
12:53
Mentor: So one day, he ran away.
226
773756
1948
O da bir gün kaçmış.
12:56
Owen: Then one day, he ran away.
227
776522
2309
Sonra bir gün kaçmış.
12:58
Mentor: He ran until he came to the great marsh.
228
778855
3563
Büyük bataklığa varana kadar koşmuş.
13:02
Owen: He run until he come to the great marsh.
229
782442
2729
Büyük bataklığa varana kadar koşar.
13:05
Mentor: Where the wild ducks lived.
230
785195
2286
Burada vahşi ördekler yaşarmış.
13:07
Owen: Where the wild ducks lived.
231
787505
2200
Burada vahşi ördekler yaşarmış.
13:11
AC: And this is a recording -- an excerpt of the recording
232
791108
4723
Şimdi de danışmanın sesinin çıkartılıp
13:15
with the mentor's voice taken out and sound effects and music added in.
233
795855
5148
ses efektleri ve müziğin eklendiği kayıttan bir parça dinleyelim:
13:22
(Audio) Owen: He had nowhere to hide.
234
802069
2143
Saklanacak hiçbir yeri yokmuş.
13:24
Then one day, he run away.
235
804236
1873
Sonra bir gün kaçmış.
13:26
He run until he come to the great marsh where the wild ducks lived,
236
806133
4569
Büyük bataklığa varana kadar koşar. Burada vahşi ördekler yaşarmış.
13:30
and he laid in the rushes for two weeks.
237
810726
2547
İki hafta sazlıkların içinde yatmış.
13:33
(Music) (Ducks quack)
238
813297
2151
(Müzik) (Ördek vaklamaları)
13:35
Some wild ducks and geese come to look at him.
239
815472
3230
Vahşi ördekler ve kazlar ona bakmaya gelmiş.
13:38
"You're very ugly," they said, and they laughed at him.
240
818726
3136
"Ne kadar çirkinsin," demişler ve ona gülmüşler.
13:41
(Ducks quack)
241
821886
3294
(Ördek vaklamaları)
13:48
The ugly duckling ran away from the great marsh.
242
828429
3968
Çirkin ördek yavrusu büyük bataklıktan koşarak uzaklaşmış.
13:52
(Duck quacks)
243
832421
1777
(Ördek vaklaması)
13:56
AC: And this is how he finished the story:
244
836087
2975
Ve hikâyeyi şöyle bitirir:
14:01
(Audio) Owen: He wasn't an ugly duckling at all.
245
841383
2476
Artık çirkin bir ördek yavrusu değildi.
14:03
During the winter, he had grown into a beautiful white swan.
246
843883
4554
Kış boyunca büyümüş ve çok güzel beyaz bir kuğu olmuştu.
14:08
The other swans looked at him and thought how beautiful he was.
247
848939
4107
Diğer kuğular ona bakıp ne kadar güzel, demişlerdi.
14:13
"Come with us," they said.
248
853485
1982
"Bizimle gel", demişler ona.
14:16
And he did.
249
856159
1151
Ve o da gitmiş.
14:17
(Bird sounds)
250
857334
3031
(Kuş sesleri)
14:24
Well, Tiara, I hope you have enjoyed this story
251
864340
3603
Tiara, umarım hikâye hoşuna gitmiştir.
14:27
as much as I enjoyed reading this story to you.
252
867967
3200
Benim çok hoşuma gitti.
14:32
I cannot wait to be with you again and hold you in my arms.
253
872009
3753
Seni tekrar görmek ve sana tekrar sarılmak için sabırsızlanıyorum.
14:36
All my love, your daddy, Owen.
254
876731
2000
Seni çok seviyorum. Baban, Owen.
14:39
Lots of love, I miss you with all my heart.
255
879303
2301
Sevgiler gönderiyorum, seni tüm kalbimle özledim.
14:41
Goodbye for now, my love. Bye bye.
256
881628
2267
Şimdilik hoşça kal, tatlım.
14:44
(Music)
257
884371
3198
(Müzik)
14:51
(Music ends)
258
891883
1150
(Müzik biter)
14:54
AC: When he listened to that recording in his cell
259
894264
2441
Kayıt kızına gönderilmeden önce
14:56
before it was sent out to his daughter,
260
896729
2164
hücresinde kaydı dinlediğinde
14:58
he cried.
261
898917
1231
Owen ağlar.
15:00
And that's a pretty common reaction from prisoners,
262
900172
2441
Bu, mahkûmlar arasında çok sık rastlanan bir tepki.
15:02
as they realize for the first time
263
902637
1808
Çocukları için yapabilecekleri
15:04
they've been able to do something for their child
264
904469
2308
ve daha önce akıllarına gelmeyen
15:06
which they never thought they could.
265
906801
2014
böyle bir şey olduğunu keşfederler.
15:09
They've connected in the most fundamental way,
266
909784
3247
Hikâye anlatma yoluyla
15:13
through the medium of storytelling.
267
913055
2333
çocuklarıyla tekrar bağ kurarlar.
15:16
And as for Sophie,
268
916473
2056
Sophie'ye gelince, bir sonraki sefer
15:18
she wants "The Gruffalo" next time.
269
918553
1973
"Yayazula" hikâyesini istiyor.
15:20
(Laughter)
270
920550
1338
(Kahkahalar)
15:21
(Applause)
271
921912
5279
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7