The Single Most Important Parenting Strategy | Becky Kennedy | TED

2,369,610 views ・ 2023-09-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Selin Tüfekçi Gözden geçirme: esra kurul
00:04
Alright, quick poll --
0
4584
1710
Peki, hızlı bir anket --
00:06
raise your hand if you have a relationship in your life
1
6628
3295
hayatınızda sizin için anlam ifade eden bir ilişkiniz varsa
00:09
that's meaningful to you.
2
9923
1668
elinizi kaldırın.
00:13
OK, I assumed, but always good to check our assumptions.
3
13760
3045
Tamam, tahmin etmiştim, ama tahminlerinizi kontrol etmek her zaman iyidir.
00:16
(Laughter)
4
16805
1168
(Kahkahalar)
00:18
I’m saying this because
5
18431
1252
Bunu söylüyorum çünkü
00:19
while I'll be focusing today on a parent-child relationship,
6
19724
4129
bugün aile-çocuk ilişkisine odaklanırken
00:23
please know that everything I'm talking about
7
23895
2127
konuştuğum her şeyin diğer bütün ilişkiler için
00:26
is applicable to any meaningful relationship.
8
26022
3796
geçerli olduğunu bilin.
00:30
So with that in mind, let's jump in.
9
30694
2794
Bunu aklımızda tutalım ve konuya geçelim.
00:34
So it's Sunday night, I'm in my kitchen.
10
34781
3295
Pazar gecesi, mutfağımdayım.
00:38
I just finished cooking dinner for my family,
11
38118
2419
Ailem için yemek yapmayı henüz bitirdim
00:40
and I am on edge.
12
40579
2127
ve çok gerginim.
00:43
I mean, I'm exhausted, I haven't been sleeping well.
13
43039
2878
Yani, yorgunum, çok iyi uyuyamıyordum.
00:45
I’m anxious about the upcoming workweek,
14
45959
2377
Gelecek iş haftası hakkında endişeliyim,
00:48
I'm overwhelmed by all the items on my unfinished to-do list.
15
48378
3837
yapılacaklar listemdeki tamamlanmayan şeyler yüzünden bunalmışım.
00:52
And then, my son walks into the kitchen.
16
52549
2210
Ardından oğlum mutfağa geliyor.
00:54
He looks at the table and whines,
17
54759
2419
Masaya bakıyor ve mızmızlanıyor,
00:57
"Chicken again?"
18
57220
1293
“Yine mi tavuk?”
00:58
(Laughter)
19
58513
1043
(Kahkahalar)
00:59
"Disgusting."
20
59598
1251
“İğrenç.”
01:00
(Laughter)
21
60890
2002
(Kahkahalar)
01:02
And that's it. I snap.
22
62934
1543
Ve işte. Çıldırdım.
01:04
I look at him and I yell,
23
64477
1252
Ona bakıyorum ve bağırıyorum,
01:05
"What is wrong with you?
24
65770
1794
“Neyin var senin?
01:07
Can you be grateful for one thing in your life?"
25
67564
3003
Hayatındaki tek bir şey için minnettar olabilir misin?”
Her şey daha kötüye gidiyor.
01:12
And things get worse from there.
26
72068
1585
01:13
He screams, "I hate you."
27
73653
1293
“Senden nefret ediyorum.” diye bağırıyor.
01:14
He runs out of the room and he slams his bedroom door.
28
74988
2544
Odadan hızla çıkıyor ve odasının kapısını çarpıyor.
01:17
And now, my self-loathing session begins,
29
77574
2461
Ve şimdi, kendime “Benim sorunum ne?
01:20
as I say to myself, "What is wrong with me?
30
80035
3253
Oğlumu sonsuza kadar mahvettim.” derken
01:24
I've messed up my kid forever."
31
84331
1793
kendimden tiksinme seansım başlıyor.
01:27
Well, if you're a parent, you've probably felt that pain.
32
87083
3587
Pekala, eğer bir ebeveynseniz, büyük ihtimalle bu acıyı yaşamışsınızdır.
01:31
For me, it comes with an extra layer of shame.
33
91212
3504
Benim için bu, ekstra bir utanç katmanıyla geliyor.
01:35
I mean, I’m a clinical psychologist
34
95508
2419
Yani, ben bir klinik psikoloğum
01:37
and my specialty is helping people become better parents.
35
97969
4088
ve alanım insanlara daha iyi ebeveynler olabilmeleri için yardım etmek.
01:42
(Laughter)
36
102098
2461
(Kahkahalar)
01:44
And yet, this is true as well --
37
104601
1710
Gerçi, bu aynı zamanda doğru da --
01:46
there is no such thing as a perfect parent.
38
106311
3754
mükemmel ebeveyn diye bir şey yok.
01:50
Mistakes and struggles, they come with the job,
39
110482
3211
Hatalar ve mücadeleler bu işle geliyor
01:53
but no one tells us what to do next.
40
113693
2920
ancak kimse sonrasında ne yapacağımızı söylemiyor.
01:57
Do we just move on?
41
117072
1585
Sadece devam mı edeceğiz?
01:58
Kind of just pretend the whole thing never happened?
42
118657
2961
Bir bakıma bütün bu olanlar hiç olmamış gibi mi davranacağız?
02:01
Or if I say something, what are the words?
43
121660
3753
Ya da, bir şey söylersem, kelimeler neler olacak?
02:06
Well, for years, as a clinical psychologist in private practice,
44
126081
4337
Peki, yıllardır özel muayenehanede çalışan klinik bir psikolog olarak,
02:10
I saw client after client struggle with this question.
45
130460
2878
bu soruyla mücadele eden birçok danışan gördüm.
02:13
And now, as the creator of the parenting content and community platform
46
133713
5172
Ve şimdi, “Good Inside” isimli ebeveynlik içeriği ve topluluğu platformunun
02:18
"Good Inside,"
47
138927
1293
yaratıcısı olarak,
02:20
I see millions of parents around the globe struggle with this issue.
48
140261
4755
dünyada bu problemle uğraşan milyonlarca ebeveynle karşılaştım.
02:25
All parents yell.
49
145725
2211
Bütün ebeveynler bağırır.
02:28
No one knows what to do next.
50
148645
2711
Kimse sonrasında ne yapacağını bilemez.
02:32
Well, I'm determined to fill this gap.
51
152524
2294
Pekala, bu boşluğu doldurmaya kararlıyım.
02:34
After all, there's almost nothing within our interpersonal relationships
52
154818
4462
Neticede, kişilerarası ilişkilerimizde onarım kadar etkili olan neredeyse
02:39
that can have as much impact as repair.
53
159322
3295
hiçbir şey yoktur.
02:42
Whenever a parent asks me,
54
162951
1793
Ne zaman bir ebeveyn bana,
02:44
"What one parenting strategy should I focus on?"
55
164744
3003
“Hani ebeveynlik stratejisine odaklanmalıyım?” diye sorsa,
02:47
I always say the same thing:
56
167789
2252
her zaman aynı şeyi söylerim:
02:50
"Get good at repair."
57
170083
2002
“Onarımda iyi ol.”
02:52
So what is repair?
58
172836
1418
Peki onarım nedir?
02:54
Repair is the act of going back to a moment of disconnection.
59
174963
3837
Onarım, kopukluk anına geri dönebilme davranışıdır.
02:59
Taking responsibility for your behavior
60
179175
3045
Davranışının sorumluluğunu almak
03:02
and acknowledging the impact it had on another.
61
182262
3378
ve diğer kişi üzerindeki etkisini kabul etmektir.
03:06
And I want to differentiate a repair from an apology,
62
186099
3420
Onarımı özürden ayırmak istiyorum,
03:09
because when an apology often looks to shut a conversation down --
63
189519
4630
çünkü özür genelde bir konuşmanın kapanması anlamına gelirken --
03:14
“Hey, I’m sorry I yelled. Can we move on now?” --
64
194149
3920
“Hey, bağırdığım için özür dilerim. Şimdi devam edebilir miyiz?” --
03:18
a good repair opens one up.
65
198111
2919
iyi bir onarım konuşmayı açar.
03:21
And if you think about what it means to get good at repair,
66
201865
3879
Ve eğer onarımda iyileşmek ne demek diye düşünürseniz,
03:25
there's so much baked-in realism and hope and possibility.
67
205785
5089
çok sayıda olmuş gerçekçilik, umut, ve olasılık var.
03:31
Repair assumes there's been a rupture.
68
211458
3461
Onarım orada bir uyuşmazlık olduğunu varsayar.
03:35
So to repair,
69
215670
1543
Ve onarmak için
03:37
you have to mess up
70
217213
1710
mahvetmeniz
03:38
or fall short of someone else's expectations.
71
218923
3170
veya birilerinin beklentilerini karşılamamanız gerekir.
03:42
Which means the next time I snap at my kid,
72
222093
3212
Bu da gelecek sefer çocuğuma, kocama
03:45
or my husband, or my work colleague,
73
225346
3212
veya iş arkadaşıma bağırdığımda,
03:48
instead of berating myself,
74
228600
1585
o gece mutfakta yaptığım gibi
03:50
like I did that night in the kitchen,
75
230226
1961
kendime kızmak yerine,
03:52
I try to remind myself I'm focusing on getting good at repair.
76
232187
6214
onarımda iyiye gitmeye odaklandığımı kendime hatırlatmaya çalışıyorum.
03:58
Step one is rupture.
77
238860
1627
İlk adım uyuşmazlık.
04:00
"Check that off, I crushed it."
78
240987
1710
“Şuna bir bak, onun hakkından geldim.”
04:02
(Laughter)
79
242739
2919
(Kahkahalar)
04:05
Step two is repair.
80
245700
1502
İkinci adım onarım.
04:08
"I can do this.
81
248077
1168
“Bunu yapabilirim.
04:09
I'm actually right on track."
82
249662
1836
Doğru yoldayım.”
04:13
So let's get back to my example.
83
253374
1627
Örneğime geri dönelim.
04:15
I'm in the kitchen, my son is in his room.
84
255043
2127
Mutfaktayım, oğlum kendi odasında.
04:17
Well, what will happen if I don't repair?
85
257170
2753
Peki, onarmazsam ne olur?
04:20
That’s really important to understand
86
260381
2211
Bunu anlamak gerçekten çok önemli
04:22
and helps us make a decision about what to do next.
87
262592
3212
ve gelecek sefer ne yapacağımız hakkında karar vermemizde yardım ediyor.
04:27
Well, here are the facts.
88
267055
1668
Pekala, işte gerçekler.
04:29
My son is alone, overwhelmed
89
269015
2503
Oğlum yalnız, bunalmış,
04:31
and in a state of distress,
90
271518
1710
ve endişe halinde,
04:33
because, let's face it, his mom just became scary mom.
91
273269
4630
çünkü, bununla yüzleşelim, annesi korkunç bir anne oldu.
04:37
And now, he has to figure out a way to get back
92
277941
2752
Şimdi, güvende ve emin hissetme haline geri dönmek için
04:40
to feeling safe and secure.
93
280693
1794
bir yol bulmak zorunda.
04:43
And if I don't go help him do that through making a repair,
94
283196
4212
Ve eğer onarma sürecinde ona yardım etmek için gitmezsem,
04:47
he has to rely on one of the only coping mechanisms
95
287450
3670
kendi kontrolünde olan savunma mekanizmalarından birine
04:51
he has at his own disposal ...
96
291120
2336
bel bağlamak zorunda,
04:54
self-blame.
97
294123
1544
kendini suçlama.
04:56
Self-blame sounds like this:
98
296251
2460
Kendini suçlama kulağa şöyle gelir:
04:58
“Something’s wrong with me.
99
298711
1794
“Benim bir sorunum var.
05:01
I’m unlovable.
100
301881
1293
Ben sevilmeyen biriyim.
05:04
I make bad things happen.”
101
304509
1668
Kötü şeylere sebep oluyorum.”
05:07
Ronald Fairbairn may have said it best when he wrote that, for kids,
102
307387
4296
Ronald Fairbarin, çocuklar için, Tanrı’nın yönettiği bir dünyada
05:11
it is better to be a sinner in a world ruled by God
103
311724
4797
günahkar olmanın şeytanın yönettiği bir dünyada yaşamaktan daha iyi olduğunu
05:16
than to live in a world ruled by the devil.
104
316563
3420
yazdığında bunu en iyi şekilde söylemiş olabilir.
05:21
In other words, it's actually adaptive
105
321150
2878
Başka bir ifadeyle, bir çocuk için
05:24
for a child to internalize badness and fault,
106
324070
4379
kötülüğü ve hatayı benimsemek aslında uyarlanabilir,
05:28
because at least then, they can hold onto the idea
107
328449
2461
çünkü en azından o zaman aileleri
05:30
that their parents and the world around them
108
330952
2502
ve etraflarındaki dünyanın güvenli
05:33
is safe and good.
109
333496
2044
ve iyi olduğu fikrine tutunabilirler.
05:37
And while self-blame works for us in childhood,
110
337292
3295
Kendini suçlama çocukluğumuzda yararımıza işlerken,
05:40
we all know it works against us in adulthood.
111
340628
3295
yetişkinliğimizde bize karşı olduğunu hepimiz biliyoruz.
05:44
“Something’s wrong with me.
112
344591
1584
“Benim bir sorunum var.
05:46
I make bad things happen.
113
346175
1502
Kötü şeylere sebep oluyorum.
05:47
I’m unlovable.”
114
347719
1293
Ben sevilmez biriyim.”
05:49
These are the core fears of so many adults.
115
349012
3461
Bunlar çoğu yetişkinin temel korkularıdır.
05:52
But really, we see here, they are actually the childhood stories
116
352807
4463
Ama aslında, burada görüyoruz ki, bunlar aslında onarılmadan bırakılan
05:57
we wrote when we were left alone
117
357270
2252
endişe verici olayların ardından
05:59
following distressing events that went unrepaired.
118
359564
3670
yalnız bırakıldığımızda yazdığımız çocukluk hikayeleri.
06:05
Plus, adults with self-blame are vulnerable to depression, anxiety,
119
365737
4379
Artı, kendini suçlayan yetişkinler depresyona, anksiyeteye,
değersizliğin derin hislerine karşı savunmasızlar --
06:10
deep feelings of worthlessness --
120
370158
1793
06:11
none of which we want for our kids.
121
371951
2044
bunların hiçbiri çocuklarımız için istediğimiz şeyler değil.
06:14
And we can do better.
122
374495
1335
Daha iyisini yapabiliriz.
06:15
And it doesn't mean we have to be perfect.
123
375872
2544
Bu mükemmel olmamız gerektiği anlamına gelmiyor.
06:18
When you repair,
124
378458
1293
Onardığınızda,
06:19
you go further than removing a child's story of self-blame.
125
379751
4045
bir çocuğun kendini suçlama hikayesini silmekten daha ileri gidiyorsunuz.
06:24
You get to add in all the elements that were missing in the first place.
126
384172
5505
İlk başta kayıp olan bütün parçaları eklemeniz gerekiyor.
06:29
Safety, connection, coherence, love, goodness.
127
389719
5589
Güven, ilişki, uyum, sevgi, iyilik.
06:35
It's as if you're saying to a child,
128
395642
1876
Bir çocuğa söyler gibi
06:37
"I will not let this chapter of your life end in self-blame.
129
397518
4296
“Hayatının bu döneminin kendini suçlamakla bitmesine izin vermeyeceğim.
06:42
Yes, this chapter will still contain the event of yelling,
130
402815
4004
Evet, bu dönem yine de bağırma durumunu içerebilir,
06:46
but I can ensure this chapter has a different ending,
131
406819
4088
ancak bu dönemin farklı bir sonunun olduğuna garanti verebilirim,
06:50
and therefore a different title, and theme and lesson learned."
132
410949
5046
ve dolayısıyla, farklı bir başlık, tema ve ders alındı.”
06:56
We know that memory is original events
133
416955
3253
Hafızanın o olayı hatırladığınız diğer bütün zamanlarla birleşmiş
07:00
combined with every other time you've remembered that event.
134
420208
3795
orijinal olaylardan oluştuğunu biliyoruz.
07:04
This is why therapy's helpful, right?
135
424837
2294
Terapinin faydalı olma sebebi bu, değil mi?
07:07
When you remember painful experiences from your past
136
427173
3754
Geçmişinizdeki daha güvenli ve daha bağlı bir ilişkiden
07:10
within a safer and more connected relationship,
137
430927
4129
acı verici deneyimler aklınıza geldiğinde,
07:15
the event remains,
138
435098
1459
o olay kalıyor,
07:16
but your story of the event, it changes, and then you change.
139
436599
5672
fakat olayın hikayesi, o değişiyor, ve sonra da siz değişiyorsunuz.
07:23
With repair,
140
443272
1377
Onarımla,
07:24
we effectively change the past.
141
444691
2877
geçmişi etkili bir şekilde değiştiriyoruz.
07:29
So let's write a better story.
142
449362
2044
Haydi daha iyi bir hikaye yazalım.
07:31
Let's learn how to repair.
143
451406
1751
Onarmayı öğrenelim.
07:33
Step one, repair with yourself.
144
453992
2711
İlk adım, kendinizle onarın.
07:37
That's right.
145
457120
1167
Aynen öyle.
07:38
I mean, you can't offer compassion
146
458287
2086
Yani, kendi içinizde bu özelliğe ulaşmadan
07:40
or groundedness or understanding to someone else
147
460415
3753
başka birine şefkat,
07:44
before you access those qualities within yourself.
148
464210
3754
gerçekçilik veya anlayış teklif edemezsiniz.
07:48
Self-repair means separating your identity,
149
468715
3336
Kendini onarma, kimliğinizi,
07:52
who you are,
150
472093
1793
kim olduğunuzu,
07:53
from your behavior, what you did.
151
473886
3546
ne yaptığınızı davranışınızdan ayırmak demektir.
07:58
For me, it means telling myself two things are true.
152
478349
3671
Benim için, bu, kendime iki şeyin doğru olduğunu söylemek anlamına geliyor.
08:02
I’m not proud of my latest behavior
153
482020
2752
Son davranışımla gurur duymuyorum
08:04
and my latest behavior doesn't define me.
154
484814
2711
ve son davranışım beni tanımlamıyor.
08:08
Even as I struggle on the outside, I remain good inside.
155
488026
5088
Dışarda mücadele ederken bile içerde iyi kalıyorum.
08:14
I can then start to see that I'm a good parent --
156
494115
2753
O zaman kötü zamanlardan geçen --
08:16
identity --
157
496868
1168
davranış --
08:18
who was having a hard time -- behavior.
158
498036
3753
iyi bir ebeveyn olduğumu görebilmeye başlıyorum -- kimlik.
08:21
And no, this doesn't let me off the hook.
159
501831
3921
Ve hayır, bu beni o zor durumdan kurtarmıyor.
08:25
This is precisely what leaves me on the hook for change.
160
505793
3712
Bu tam olarak beni değişim için zor durumda bırakan şey.
08:29
Because now that I've replaced my spiral with groundedness,
161
509547
3462
Sarmalımı gerçekçilikle değiştirdiğim için,
enerjimi gelecek sefer neyi farklı yapmak istediğim hakkında
08:33
I can actually use my energy
162
513051
1710
08:34
toward thinking about what I want to do differently the next time.
163
514761
3545
düşünmeye harcayabilirim.
08:38
Oh, and I can now use my energy to go repair with my son.
164
518347
3087
Şimdi enerjimi oğlumla aramı düzeltmek için harcayabilirim.
08:41
Step two -- repair with your child.
165
521976
2336
İkinci adım -- çocuğunuzla onarın.
08:44
There's no exact formula.
166
524771
1459
Kesin bir formül yok.
08:46
I often think about three elements:
167
526230
2127
Genellikle 3 maddeyi düşünürüm:
08:48
name what happened, take responsibility,
168
528399
2670
olan şeye isim ver, sorumluluk al,
08:51
state what you would do differently the next time.
169
531069
2419
bir sonraki sefer neyi farklı yapacağını belirt.
08:53
It could come together like this.
170
533488
2043
Hepsi bu şekilde bir araya gelebilir.
08:55
"Hey.
171
535573
1335
“Hey.
08:56
I keep thinking about what happened the other night in the kitchen.
172
536949
3212
Geçen gece mutfakta olanlar hakkında düşünüp duruyorum.
09:00
I'm sorry I yelled.
173
540161
1543
Bağırdığım için özür dilerim.
09:02
I'm sure that felt scary.
174
542121
1919
Eminim korkunç hissettirmiştir.
09:04
And it wasn't your fault.
175
544082
1668
Ve bu senin hatan değildi.
09:06
I'm working on staying calm, even when I'm frustrated."
176
546125
2878
Sinirliyken bile sakin kalmaya çalışıyorum.”
09:10
A 15-second intervention can have a lifelong impact.
177
550004
4296
15 saniyelik bir girişimin ömür boyu bir etkisi olabilir.
09:14
I've replaced my child's story of self-blame
178
554300
3504
Çocuğumun kendini suçlama hikayesini özgüven,
09:17
with a story of self-trust and safety and connection.
179
557845
3921
güven ve ilişki hikayesiyle değiştirdim.
09:21
I mean, what a massive upgrade.
180
561766
2085
Demek istediğim, ne kadar büyük bir gelişim.
09:24
And to give a little more clarity around how to repair,
181
564560
3087
Ve nasıl onaracağınıza daha fazla açıklık getirmek için,
09:27
I want to share a few examples of what I call "not repair,"
182
567688
3963
çoğumuza doğal gelen --
09:31
which are things that come more naturally to most of us --
183
571692
2795
kuşkusuz benim de dahil olduğum
“onarım olmayan” birkaç örnek paylaşmak istiyorum.
09:34
definitely me included.
184
574529
1668
09:36
"Hey, I'm sorry I yelled at you in the kitchen,
185
576572
2461
“Hey, mutfakta sana bağırdığım için üzgünüm,
09:39
but if you wouldn't have complained about dinner,
186
579075
2335
ama eğer yemek hakkında şikayet etmeseydin,
09:41
it wouldn't have happened."
187
581452
1293
bu yaşanmazdı.”
09:42
(Laughter)
188
582745
1043
(Kahkahalar)
09:43
Been there? Been there? OK.
189
583788
1710
Daha önce yaşadınız mı? Tamam.
09:45
Or "You know, you really need to be grateful for things in your life,
190
585498
3629
Ya da “Hayatındaki şeyler için gerçekten şükretmen gerektiğini biliyorsun,
09:49
like a home-cooked meal.
191
589168
1377
ev yemekleri gibi.
09:50
Then, you won't get yelled at."
192
590545
1585
O zaman bağırılmazsın.”
09:52
(Laughter)
193
592130
1543
(Kahkahalar)
09:54
Not only do these interventions fail at the goal of reconnection,
194
594298
3671
Bu girişimler sadece yeniden bağlanma amacını başarısız kılmaz,
09:58
they also insinuate that your child caused your reaction,
195
598010
4004
aynı zamanda tepkinize çocuğunuzun neden olduğunu ima eder,
10:02
which simply isn’t true
196
602056
1752
bu açık bir şekilde doğru değil
10:03
and isn't a model of emotion regulation we want to pass on to the next generation.
197
603850
5213
ve gelecek nesillere aktarmak istediğimiz duygu düzenleme örneği değil.
10:09
(Applause)
198
609105
3503
(Alkışlar)
10:12
So let's say we've all resisted
199
612650
1710
Diyelim ki
10:14
the "it was your fault, anyway" not-repairs,
200
614360
2920
“her neyse, bu senin hatandı” onarmama cümlelerine direndik,
10:17
and have instead prioritized a repair that allows us to reconnect.
201
617280
4629
ve yeniden bağlanmamıza imkan veren onarım yerine bunu ön plana koyduk.
10:21
What might the impact be? What might that look like in adulthood?
202
621909
4630
Etkisi ne olabilir? Yetişkinlikte nasıl görünebilir?
10:27
My adult child won’t spiral in self-blame when they make a mistake,
203
627331
4296
Benim yetişkin çocuğum bir hata yaptığında kendini suçlamayacak,
10:31
and won’t take on blame for someone else’s mistake.
204
631627
3212
ve başkasının hatasını üstlenmeyecek.
10:35
My adult child will know how to take responsibility for their behavior,
205
635631
4213
Yetişkin çocuğum kendi davranışının sorumluluğunu almayı bilecek,
10:39
because you've modeled how to take responsibility for yours.
206
639844
4296
çünkü siz kendi sorumluluğunuzu nasıl alacağınızı gösterdiniz.
10:45
Repairing with a child today
207
645433
1543
Bugün bir çocukla onarmak
10:46
sets the stage for these critical adult relationship patterns.
208
646976
3921
kritik yetişkin ilişki modelleri için zemin hazırlıyor.
10:51
Plus, it gets better --
209
651647
1544
Artı, daha iyiye gidiyor --
10:53
now that I've reconnected with my son, I can do something really impactful.
210
653232
5881
oğlumla tekrar bağlandığıma göre, gerçekten etkili bir şeyler yapabilirim.
10:59
I can teach him a skill he didn't have in the first place,
211
659113
3337
Ona ilk başta sahip olmadığı bir yeteneği öğretebilirim,
11:02
which is how kids actually change their behavior.
212
662491
3087
bu, çocukların aslında davranışlarını nasıl değiştirdikleridir.
11:06
So maybe the next day,
213
666245
1168
Belki bir sonraki gün,
11:07
I say "You know, you're not always going to like what I make for dinner.
214
667455
3503
“Biliyorsun ki, her zaman yemeğe yaptığım şeyi beğenmeyeceksin.
11:10
Instead of saying 'that's disgusting,'
215
670958
2253
‘Bu iğrenç,’ demek yerine,
11:13
I wonder if you could say 'not my favorite.'"
216
673211
2919
‘en sevdiğim değil.’ diyebilir misin merak ediyorum.” diyorum.
11:16
Now I'm teaching him how to regulate his understandable disappointment,
217
676130
4797
Şimdi ona anlaşılabilir hayal kırıklığını nasıl düzenleyeceğini,
11:20
and communicate effectively and respectfully with another person.
218
680968
3712
ve başkasıyla nasıl etkili ve saygılı bir şekilde iletişim kuracağını öğretiyorum.
11:24
That never would have happened if instead,
219
684722
2669
Eğer bunun yerine tepkim yüzünden onu suçlasaydım,
11:27
I had been blaming him for my reaction.
220
687433
2586
bu asla olmazdı.
11:31
So here's the point where you might have a lingering concern.
221
691187
2961
Bu, kalıcı bir endişenizin olabileceği nokta.
Belki, “Biliyorsun ki, içimde benim çocuğumun
11:34
Maybe you're thinking,
222
694148
1376
11:35
"You know, I have a feeling that my kid's older than your kid."
223
695524
3170
seninkinden büyük olduğuna dair bir his var.” diye düşünüyorsunuz.
11:38
(Laughter)
224
698694
1418
(Kahkahalar)
11:40
"I think it's too late."
225
700154
1668
“Bence çok geç.”
11:42
Or "I have done a lot worse than you did in the kitchen."
226
702490
3879
Ya da “Senin mutfakta yaptığından daha kötüsünü yaptım.”
11:46
(Laughter)
227
706410
1001
(Kahkahalar)
11:47
"Maybe it's too late."
228
707453
1460
“Belki de çok geç.”
11:49
Well, I mean this --
229
709413
1168
Yani, demek istediğim şu --
11:50
if you have only one takeaway from this talk,
230
710581
2127
bu konuşmadan tek bir çıkarım yaptıysanız,
11:52
please let this be it: It is not too late.
231
712708
2336
lütfen olmasına izin verin: Çok geç değil.
11:55
It is never too late.
232
715336
2169
Asla çok geç değil.
11:58
How do I know?
233
718297
1126
Nereden mi biliyorum?
12:00
Well, imagine, right after this, you get a call from one of your parents,
234
720633
4421
Pekala, düşünün, bundan hemen sonra, ebeveynlerinizden birinden
telefon alıyorsunuz ve ebeveynlerinizden ikisi de hayatta değilse,
12:05
and if neither of your parents are alive,
235
725054
2044
12:07
imagine finding and opening a letter you hadn't seen till that moment.
236
727098
3670
o ana kadar görmediğiniz bir mektup bulduğunuzu ve açtığınızı hayal edin.
12:11
OK, walk through this with me, here's the call.
237
731602
2294
Tamam, beraber düşünelim, işte telefon çağrısı.
12:14
"Hey,
238
734981
1376
“Hey,
12:16
I know this sounds out of the blue,
239
736399
2002
bunun ani olduğunu biliyorum,
12:19
but I've been thinking a lot about your childhood.
240
739193
2795
ama çocukluğun hakkında çok fazla düşünüyorum.
12:23
And I think there were a lot of moments that felt really bad to you.
241
743030
5005
Ve bence seni gerçekten kötü hissettiren çok fazla an vardı.
12:29
And you are right to feel that way.
242
749412
2335
Böyle hissetmekte haklısın.
12:33
Those moments weren't your fault.
243
753582
2461
O anlar senin hatan değildi.
O zamanlar benim mücadele ettiğim zamanlardı,
12:36
They were times when I was struggling,
244
756043
1919
12:38
and if I could have gone back, I would have stepped aside,
245
758004
2794
ve eğer geri dönebilseydim, kenara çekilir,
12:40
I would have calmed myself down,
246
760798
1585
kendimi sakinleştirir,
12:42
and then found you to help you with whatever you were struggling with.
247
762383
3712
ve sen her neyle savaşıyorsan sana yardım etmek için seni bulurdum.
12:46
I'm sorry.
248
766512
1126
Üzgünüm.
12:48
And if you're ever willing to talk to me about any of those moments,
249
768764
3254
Ve eğer o zamanlar hakkında benimle konuşmak istersen,
12:52
I'll listen.
250
772059
1168
dinlerim.
12:53
I won't listen to have a rebuttal. I'll listen to understand.
251
773269
3837
Aksini iddia etmek için dinlemem. Anlamak için dinlerim.
12:57
I love you."
252
777773
1126
Seni seviyorum.”
12:59
I don't know many adults who don't have a fairly visceral reaction
253
779650
3170
Bu egzersize oldukça içgüdüsel bir tepki vermeyen
13:02
to that exercise.
254
782862
1460
fazla yetişkin tanımıyorum.
13:04
I often hear, “Why am I crying?”
255
784322
3128
Sıklıkla, “Neden ağlıyorum?”
13:08
Or "Listen, that wouldn't change everything.
256
788159
3003
Veya “Dinle, bu her şeyi değiştirmez.
13:12
But it might change some things."
257
792580
2127
Ancak bazı şeyleri değiştirebilir.” cümlelerini duyuyorum.
13:15
Well, I definitely do not specialize in math,
258
795499
3504
Pekala, kesinlikle matematikte uzman değilim,
13:19
but here's something I know with certainty.
259
799045
2085
ancak kesin olarak bildiğim bir şey var.
13:21
If you have a child, that child is younger than you are.
260
801756
4546
Eğer bir çocuğunuz varsa, o çocuk sizden küçük.
13:26
(Laughter)
261
806761
2127
(Kahkahalar)
13:28
Always true.
262
808888
1168
Her zaman doğrudur.
13:31
The story of their life is shorter
263
811891
2252
Onların hikayesi daha kısa
13:34
and even more amenable to editing.
264
814185
2794
ve düzenlenmeye daha da istekli.
13:38
So if that imagined exercise had an impact on you,
265
818272
4671
Hayal edilen alıştırma üzerinizde bir etki yarattıysa,
13:42
imagine the impact an actual repair will have on your child.
266
822943
5172
gerçek bir onarımın çocuğunuz üzerinde yarattığı etkiyi bir düşünün.
13:49
See?
267
829241
1168
Gördünüz mü?
13:50
I told you, it's never too late.
268
830409
2378
Söylemiştim, asla çok geç değildir.
13:53
Thank you.
269
833788
1126
Teşekkürler.
13:54
(Cheers and applause)
270
834955
7007
(Tezahürat ve alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7