The work that makes all other work possible | Ai-jen Poo

85,976 views ・ 2019-01-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Burcu Uluçay Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I want to talk to you tonight
0
12944
2023
Bu gece sizlere anlatmak istediğim konu
00:14
about the work that makes all other work possible,
1
14991
3236
hayatın düzenli bir şekilde devam etmesini sağlayan bir iş hakkında.
00:19
about the millions of women who go to work in our homes
2
19279
4359
Her gün, evlerimize çalışmaya gelen milyonlarca kadından bahsediyorum.
00:23
every single day,
3
23662
2181
00:25
caring for children as nannies,
4
25867
3781
Çocuklarımızın bakımını üstleniyorlar;
00:29
caring for our loved ones with disabilities and our elders,
5
29672
3470
engelli sevdiklerimizin ve yaşlılarımızın sorumluluğunu üstleniyor,
00:33
as home care workers,
6
33166
1588
onlarla ilgileniyorlar.
00:35
maintaining sanity in our homes as cleaners.
7
35596
3878
Evlerimizi derleyip topluyor, temiz bir ortam sağlıyorlar.
00:39
It's the work that makes all other work possible.
8
39498
2942
Böylece geri kılan bütün işlerin yapılmasına olanak sağlıyorlar.
00:43
And it's mostly done by women, more than 90 percent women,
9
43472
3568
Bu işte çalışanların çoğunluğu yani %90'ından fazlası kadın
00:47
disproportionately women of color.
10
47064
2195
ve büyük kısmını da beyaz olmayan kadınlar oluşturuyor.
00:49
And the work itself is associated with work that women have historically done,
11
49719
5657
Bu meslek kadınların çağlar boyunca yaptığı işlerle ilişkilendirilmektedir.
00:55
work that's been made incredibly invisible
12
55400
3202
Toplumun gittikçe görmezden geldiği,
00:58
and taken for granted in our culture.
13
58626
2594
kendini alıştırdığı işler.
01:02
But it's so fundamental to everything else in our world.
14
62228
4624
Ama bu, dünyamızdaki geri kalan her şeyin temelinde olan bir iştir.
01:06
It makes it possible for all of us to go out and do what we do in the world
15
66876
4718
Her gün dışarı çıkıp yapmamız gerekenleri yapabiliyorsak,
01:11
every single day,
16
71618
1318
bu iş sayesindedir.
01:12
knowing that the most precious aspects of our lives are in good hands.
17
72960
5223
Çünkü hayatlarımızdaki en değerli şeylerin emin ellerde olduğunu biliriz.
01:19
But we don't think about it that way.
18
79239
2079
Yine de böyle düşünmeyiz.
01:22
It's almost defined by its invisibility.
19
82026
3521
Bu meslek neredeyse her zaman görünmez kılınmış, yadsınmıştır.
01:26
You could go into any neighborhood
20
86483
1683
Öylesine bir mahalleye gidin,
01:28
and not know which homes are also workplaces.
21
88190
3172
hangi evler aynı zamanda iş yeridir, bilemezsiniz.
01:31
There's no sign.
22
91386
1572
İşaret, tabela hiçbiri yoktur.
01:32
There's no list or registry.
23
92982
2920
Ne bir liste, ne bir kayıt.
01:35
It's just invisible.
24
95926
1540
Sadece görünmezlik.
01:39
And it's this work that is not even referred to as real work.
25
99791
5983
Üstelik bu meslek gerçek bir iş olarak da kabul edilmez.
01:45
It's referred to as "help."
26
105798
2272
"Yardım" adı verilir.
01:48
It's often seen as unskilled,
27
108681
3204
Çoğunluğun gözünde, vasıf gerektirmeyen,
01:51
not seen as professional.
28
111909
2016
profesyonel olmayan bir iştir.
01:55
And race has played a profound role in how we value this work in our culture.
29
115631
5726
Kültürümüzün bu işe biçtiği değeri büyük oranda belirleyen bir unsur ırktır.
02:01
Some of the first domestic workers in the United States were black women
30
121381
3428
ABD'deki ilk ev emekçileri, köle olarak çalıştırılan siyahi kadınlardı
02:04
who were enslaved,
31
124833
1420
ve ırk ayrımcılığı
02:06
and racial exclusion has shaped their conditions for generations.
32
126277
4093
bu kadınların yaşam koşullarını nesillerdir belirlemektedir.
02:11
In the 1930s, when Congress was discussing the labor laws
33
131066
3489
Kongre, 1930'larda, ''New Deal''in bir bölümü olmak üzere
02:14
that would be a part of the New Deal,
34
134579
2151
tüm işçileri koruyacak çalışma yasasını ele alırken,
02:16
that would protect all workers,
35
136754
2336
02:19
Southern members of Congress refused to support those labor laws
36
139114
4766
Kongre'nin güneyli üyeleri, koruma yasalarının,
02:23
if they included protections for domestic workers and farmworkers.
37
143904
4803
ev emekçileri ve tarla çalışanları için geçerli olmasına karşı çıkmıştır.
02:29
That history of racial exclusion
38
149503
3261
Tarih boyunca, gerek ırka dayalı bu dışlama
02:32
and our cultural devaluing of work that's associated with women
39
152788
4987
gerek kadınlarla ilişkilendirilen işleri toplum olarak değersiz görmemiz yüzünden
02:37
now means that millions of women go to work every single day,
40
157799
4275
günümüzde her gün işe giden milyonlarca kadın,
02:42
work incredibly hard
41
162098
1683
inanılmaz ağır koşullarda çalışıyor
02:43
and still can't make ends meet.
42
163805
2098
fakat yine de geçimini sağlayamıyor.
02:46
They earn poverty wages without a safety net,
43
166639
4880
Yoksulluk sınırında kazanıyorlar üstelik sigortasız çalıştırılıyorlar;
02:51
so that the women that we're counting on to take care of us and our families
44
171543
5843
yani kendimizi ve ailemizi emanet ettiğimiz kadınlar
02:57
can't take care of their own, doing this work.
45
177410
2992
mesleklerini yaparak kendilerine bakamıyorlar.
03:01
But my work over the last 20 years has been about changing precisely that.
46
181983
5250
İşte, son yirmi senedir tam da bu düzeni değiştirmek için çalışıyorum.
03:07
It's about making these jobs good jobs that you can take pride in
47
187257
4206
Çabam, kadınların gurur duyacakları ve geçimlerini sağlayacakları şekilde
03:11
and support your family on.
48
191487
1772
çalışabilmelerine yardımcı olmak.
03:13
At the National Domestic Workers Alliance, we've been working hard in states
49
193835
3636
Ulusal Ev Çalışanları Birliği olarak, ABD'de yaptığımız çalışmalarla,
03:17
to pass new laws that will protect domestic workers from discrimination
50
197495
5064
ev işçisi kadınları ayrımcılıktan ve cinsel istismardan koruyacak,
03:22
and sexual harassment,
51
202583
2126
onlara izin günleri hatta ücretsiz izin hakkı verecek
03:24
that will create days of rest, paid time off, even.
52
204733
4226
yeni yasalar geçirmek için çaba harcıyoruz.
03:29
So far, eight states have passed domestic workers bills of rights.
53
209766
4440
Ev işçisi kadın hakları şimdiye kadar sekiz eyalette yürürlüğe girdi.
03:35
Yes.
54
215412
1178
Evet, doğru.
03:36
(Applause)
55
216614
3703
(Alkış)
03:40
And during the Obama administration,
56
220341
1794
Ayrıca Obama yönetimi sırasında,
03:42
we were successful in bringing two million home care workers
57
222159
3977
evde bakım işinde çalışan iki milyon kadın için
03:46
under minimum wage and overtime protections
58
226160
2540
asgari ücret ve mesai güvencesi sağlayan hakları elde ettik;
03:48
for the first time since 1937.
59
228724
3839
bu 1937'den beri bir ilkti.
03:52
(Applause)
60
232587
3961
(Alkış)
03:58
Most recently, we've been really excited to launch a new portable benefits platform
61
238317
5506
En yeni çalışmamız olan "Alia" bizi son derece heyecanlandırıyor.
04:03
for domestic workers, called "Alia,"
62
243847
2660
"Alia" bir sosyal haklar platformudur
04:06
which allows for domestic workers with multiple clients
63
246531
3623
ve birden fazla müşterisi olan ev işçisi kadınların ilk defa
04:10
to give them access to benefits for the very first time.
64
250178
4294
sosyal haklara erişebilmesini sağlamıştır.
04:15
So really important progress is being made.
65
255554
3518
Oldukça önemli gelişmeler kaydedildiği görülüyor.
04:19
But I would argue tonight
66
259794
2439
Ama bu gece burada ev emekçisi kadınların yaptığı
04:22
that one of the most important things that domestic workers can provide
67
262257
5227
başka önemli bir işi vurgulayacağım:
04:27
is actually what they can teach us
68
267508
2525
Bu kadınlar, bize,
04:30
about humanity itself
69
270057
2122
insanlığın gerçek anlamını
04:32
and about what it will take to create a more humane world for our children.
70
272830
5430
ve çocuklarımıza nasıl daha insancıl bir dünya bırakabileceğimizi öğretebilir.
04:39
In the face of extreme immorality,
71
279774
2759
Manevi değerlerin hiçe sayıldığı günümüzde,
04:42
domestic workers can be our moral compass.
72
282557
3959
ev emekçisi kadınlar dürüstlük ve erdem pusulamız olabilir.
04:47
And it makes sense,
73
287309
1918
Son derece anlamlı değil mi?
04:49
because what they do is so fundamental
74
289251
2906
Sonuçta, onların bu yaptığı
04:52
to the very basics of human need and humanity.
75
292181
4304
insanlığın ve onun en temel ihtiyacının özünü oluşturuyor.
04:57
They are there when we are born into this world;
76
297184
3803
Bu dünyaya geldiğimizde yanımızda onlar var;
05:01
they shape who we become in this world;
77
301011
3846
bu dünyadaki benliğimizi onlar şekillendiriyor;
05:05
and they are with us as we prepare to leave this world.
78
305611
4414
ve bu dünyadan ayrılırken de bizi yalnız bırakmıyorlar.
05:11
And their experiences with families are so varied.
79
311215
3505
Ailelerle de bir o kadar farklı deneyimler yaşıyorlar.
05:14
They have some relationships with the families that they work for
80
314744
3074
Evlerinde çalıştıkları ailelerle öyle ilişkiler kuruyorlar ki
05:17
that are incredibly positive and mutually supportive
81
317842
3108
aradaki bağlar inanılamayacak kadar olumlu ve kuvvetli;
05:20
and last for years and years.
82
320974
1958
yıllar yıllar boyu hiç kopmuyor.
05:22
And then the opposite also happens.
83
322956
2675
Ama bakın, bunun tam tersi durumlar da var.
05:26
And we've seen cases of sexual violence and assault,
84
326209
4696
Cinsel şiddetin ve saldırının yaşandığı öyle olaylar gördük ki;
05:30
of extreme forms of abuse and exploitation.
85
330929
3646
her türlü kötü niyetin ve suistimalin en korkunçlarını.
05:35
We've seen cases of human trafficking.
86
335753
2730
İnsan kaçakçılığı yapıldığına tanık olduk.
05:39
Domestic workers live in poor neighborhoods,
87
339696
3238
Ev emekçisi kadınlar fakir mahallelerde yaşar,
05:42
and then they go to work in very wealthy ones.
88
342958
4035
zenginlerin evine çalışmaya gider.
05:48
They cross cultures and generations and borders and boundaries,
89
348112
5990
Farklı kültür ve nesillerle karşılaşır, başka topraklarda çalışırlar.
05:54
and their job, no matter what,
90
354126
3125
Ne olursa olsun,
05:57
is to show up and care --
91
357275
2875
her zaman hazır bulunmak zorundadırlar;
06:01
to nurture, to feed, to clothe, to bathe,
92
361872
5361
bakmak, beslemek, giydirmek ve banyo yaptırmak;
06:08
to listen, to encourage,
93
368406
3501
dinlemek, cesaret vermek,
06:12
to ensure safety,
94
372908
1882
korumak,
06:15
to support dignity ...
95
375415
1797
itibar kazandırmak...
06:18
to care no matter what.
96
378070
2706
Yani, ne olursa olsun, başkalarına özenle bakmak.
06:22
I want to tell you a story of a woman I met early on in this work.
97
382245
3534
Çalıştığım ilk yıllarda tanıştığım bir kadının hikâyesini anlatmak istiyorum.
06:25
Her name is Lily.
98
385803
1332
Lily'nin hikâyesini.
06:28
Lily and her family lived in Jamaica,
99
388309
2734
Lily, ailesiyle birlikte Jamaika'da yaşıyordu.
06:32
and when she was 15 years old, she was approached by an American couple
100
392035
3756
15 yaşındayken, Amerikalı bir çiftin ilgisini çekti.
06:35
who were looking for a live-in nanny to come live with them
101
395815
2834
Amerikalı aile onlarla birlikte ABD'de yaşayıp
06:38
in the United States
102
398673
1151
çocuklarına bakacak birini arıyordu.
06:39
and help them care for their children.
103
399848
1884
06:42
They offered Lily's family that if she came to work as their nanny,
104
402295
5127
Lily'nin ailesine bir teklifte bulundular.
06:47
she would be able to have access to a US education,
105
407446
3970
Lily çocukların dadısı olursa, ABD'de okuyabilecek,
06:51
and she would have a weekly salary sent home to help her family financially.
106
411440
4583
her hafta alacağı maaşla ailesine yardımcı olabilecekti.
06:57
They decided it was a good idea
107
417819
1937
Bunun iyi bir fırsat olduğunu düşündüler
06:59
and decided to take the opportunity.
108
419780
2894
ve değerlendirmeye karar verdiler.
07:04
Lily held up her end of the bargain
109
424184
2656
Lily bu anlaşmada üzerine düşeni yaptı:
07:08
and helped to raise three children.
110
428125
2261
Üç çocuğun yetiştirilmesine yardım etti.
07:11
But all communication with her family was severed:
111
431957
3623
Ama ailesiyle hiçbir şekilde haberleşemedi.
07:15
no letters, no phone calls.
112
435604
3037
Ne yazabildi ne telefonla konuşabildi.
07:18
She was never allowed to go to school,
113
438665
2523
Okula gitmesine hiç izin verilmedi
07:22
and she was never paid --
114
442160
2045
ve bir kez bile maaşı ödenmedi.
07:24
for 15 years.
115
444229
2356
15 yıl boyunca hiç.
07:27
One day, she saw an article in a newspaper about another domestic worker
116
447804
3684
Bir gün gazetede, kendisiyle benzer şeyler yaşayan
07:31
with a really similar story to hers,
117
451512
2449
başka bir ev emekçisi kadının hikâyesini okudu.
07:33
another case that I was working on at the time,
118
453985
2746
O sıralar ben de aynı olay üzerinde çalıştığımdan,
07:36
and she found a way to reach me.
119
456755
1997
Lily bana ulaşmanın yolunu bulmuş oldu.
07:39
She also found a way to reach her brother,
120
459777
2622
Lily'nin erkek kardeşi de o sırada ABD'de yaşıyordu
07:42
who was living in the United States at the time as well.
121
462423
2751
ve Lily ona da ulaşabildi.
07:45
Between the two of us, we were able to help her escape.
122
465198
3290
İkimiz Lily'nin kaçmasına yardım ettik.
07:49
And she had the help of one of the children.
123
469525
2951
Baktığı çocuklardan biri de kaçması için Lily'ye yardımcı oldu.
07:53
One of the children was old enough to realize
124
473071
3824
Çocuklardan biri, dadısına kötü muamele edildiğini
07:56
that the way his nanny was being treated was wrong,
125
476919
4155
anlayabilecek yaştaydı
08:01
and he gave her the money that he had been saving through his childhood
126
481098
3378
ve küçüklüğünden beri biriktirdiği parayı Lily'ye vererek
08:04
to help her escape.
127
484500
1233
onun kaçmasına yardım etti.
08:07
But here's the thing about this story.
128
487304
2176
Ama bu hikâyenin asıl meselesi şu:
08:12
She was essentially enslaved for 15 years.
129
492210
4596
Lily tam 15 yıl köle gibi çalıştırıldı.
08:18
Human trafficking and slavery is a criminal offense.
130
498248
3300
İnsan kaçakçılığı ve köle ticareti cezai suçlardır.
08:22
And so her lawyers and I asked Lily,
131
502230
2950
Dolayısıyla, Lily'ye avukatlarıyla birlikte
08:25
did she want to press criminal charges for what had happened to her.
132
505204
3781
kendisine yapılanlar yüzünden dava açabileceğini söyledik.
08:29
And after thinking about what it would mean,
133
509731
2965
Bunun sonuçlarını düşündükten sonra, istemediğini söyledi.
08:32
she said no,
134
512720
1589
08:35
because she didn't want the children to be separated from their parents.
135
515222
4235
Çocukların ailesinden ayrılmasını kabul edemezdi.
08:42
Instead, we filed a civil lawsuit, and we eventually won the case,
136
522113
4449
Biz de kamu davası açtık ve sonunda kazandık.
08:46
and her case became a rallying cry for domestic workers everywhere.
137
526586
3701
Lily'nin davası bütün ev emekçisi kadınlar için kuvvetli bir çığlık oldu.
08:50
She was reunited with her family and went on to have a family of her own.
138
530311
4566
Lily ailesiyle bir araya geldi ve sonra kendi ailesini kurdu.
08:55
But the thing that's so profound to me about this story
139
535909
3346
Bu olay beni derinden etkiledi,
08:59
is, despite having 15 years stolen from her life,
140
539279
4911
çünkü Lily hayatının 15 yılı elinden alınmasına rağmen
09:04
it did not affect the care and compassion that she felt for the children.
141
544214
5784
çocuklara duyduğu şefkati ve ilgiyi hiç kaybetmedi.
09:11
And I see this from domestic workers all the time.
142
551030
3229
Bunu ev işçisi kadınlarda hep gördüm.
09:14
In the face of indignities
143
554283
1887
Küçük düşürülmelerine rağmen,
09:16
and our failure to respect and value this work in our culture,
144
556194
3791
kültürümüzün bu mesleğe saygı göstermemesine rağmen,
09:20
they still show up,
145
560009
2290
onlar yine de yanımızdalar
09:22
and they care.
146
562323
1453
ve bize bakıyorlar.
09:24
They're simply too proximate to our shared humanity.
147
564780
3589
Ortak insanlık hallerini öyle iyi biliyorlar ki...
09:28
They know how your toddler likes to be held
148
568393
3159
Bir bebek, mamasını yedikten sonra uykuya dalarken
09:31
as they take their bottle before a nap.
149
571576
2404
nasıl kucaklanmak ister biliyorlar.
09:35
They know how your mother likes her tea,
150
575011
2770
Yaşlı annenizin çayını nasıl sevdiğini,
09:37
how to make her smile and tell stories despite her dementia.
151
577805
4071
onu öyküler anlatarak nasıl gülümseteceklerini biliyorlar.
09:42
They are so proximate to our humanity.
152
582924
3716
İnsanlığımızın yanı başındalar.
09:47
They know that at the end of the day,
153
587688
2151
Ve farkındalar:
09:49
these are people who are part of families --
154
589863
3104
Baktıkları insanların mutlaka bir ailenin parçası olduğunun,
09:52
someone's mother,
155
592991
1861
birilerinin annesi,
09:54
someone's grandmother,
156
594876
2251
birilerinin büyükannesi,
09:57
someone's best friend
157
597151
2450
birilerinin en iyi arkadaşı,
09:59
and someone's baby;
158
599625
2140
birilerinin bebeği olduğunun farkındalar.
10:03
undeniably human,
159
603773
2105
İnsan olduklarının yadsınamayacağını,
10:06
and therefore, not disposable.
160
606656
3091
bu yüzden harcanamayacaklarını biliyorlar.
10:11
Domestic workers know that any time a single person becomes disposable,
161
611715
6521
Ev emekçisi kadınlar, tek bir insan bile gözden çıkarıldığında
nasıl kaygan bir zeminde yüründüğünün farkındalar.
10:18
it's a slippery slope.
162
618260
1742
10:21
You see, the cultural devaluing of domestic work
163
621284
3954
Ev ortamında çalışmanın toplumca değersizleştirilmesi,
10:25
is a reflection of a hierarchy of human value
164
625262
3976
insana hiyerarşik açıdan değer biçildiğini gösteriyor;
10:29
that defines everything in our world,
165
629262
2412
bu öyle bir hiyerarşi ki,
10:32
a hierarchy that values the lives and contributions
166
632549
3916
dünyadaki her şeyi şekillendiriyor ve bazı insanların yaşamlarını,
10:36
of some groups of people over others,
167
636489
3194
yaptıkları katkıları diğerlerininki kadar önemsemiyor.
10:40
based on race, gender,
168
640714
3578
Irka, cinsiyete, sınıfa göre ayrımcılık yapıyor,
10:44
class, immigration status --
169
644316
3633
insanların göçmen olup olmadığına bakıyor.
10:47
any number of categories.
170
647973
2239
Akla gelebilecek bütün kategorilere açık bir hiyerarşi.
10:51
And that hierarchy of human value requires stories about those groups of people
171
651514
6684
İnsan değerine dayalı bu düzen, varlığını sürdürmek için
10:58
in order to sustain itself.
172
658222
2693
bu insanların hikâyelerine sırtını dayıyor.
11:00
So these stories have seeped deep into our culture
173
660939
3111
Kültürümüzün en derinine işleyen bu hikâyeler ne diyor?
11:04
about how some people are less intelligent,
174
664074
4381
Bazı insanlar diğerleri kadar akıllı değildir;
11:08
some people are less intuitive,
175
668479
3237
bazı insanların sezgileri daha zayıftır;
11:13
weaker,
176
673081
1820
onlar güçlü değildir,
11:14
by extension, less trustworthy,
177
674925
3812
daha değersizdir,
11:19
less valuable
178
679371
1368
yani onlara pek güvenilmez;
11:21
and ultimately,
179
681652
1789
dolayısıyla,
11:23
less human.
180
683465
1545
onlar diğerleri kadar insan değildir.
11:26
And domestic workers know it's a slippery slope
181
686448
4217
Bir ev emekçisini gerçek bir çalışan gibi görmemeye başladığımızda,
11:30
when we start to see a worker as less than a real worker,
182
690689
6650
bir kadını kadın gibi,
11:38
to a woman as less than a woman,
183
698318
3326
bir anneyi anne gibi,
11:42
to a mother as less than a mother,
184
702367
3911
bir çocuğu çocuk gibi görmediğimizde,
11:47
to a child as less than a child.
185
707365
3385
ev emekçileri bunun nasıl kaygan bir zemin olduğunu bilir.
11:52
In the spring of 2018,
186
712519
1600
2018 yılının baharında,
11:54
the Trump administration announced a new policy at the US-Mexico border,
187
714143
4694
Trump yönetimi, ABD-Meksika sınırında yeni bir politika uygulanacağını duyurdu.
11:58
a zero-tolerance policy,
188
718861
2436
Sıfır tolerans politikası.
12:01
to forcibly separate all children from their parents,
189
721321
4841
Sığınma ihtiyacıyla sınıra ulaşan aileleri çocuklarından zorla ayırmak için.
12:06
who were arriving at the border seeking asylum;
190
726186
3253
12:09
children as young as 18 months, separated from their parents
191
729463
4033
Güvenli bir yaşam ve yeni bir başlangıç umuduyla
12:13
after a long and arduous journey to reach the US-Mexico border
192
733520
5088
uzun, tehlikeli bir yoldan sınıra ulaşan insanlar arasında
12:18
in search of safety and a new beginning.
193
738632
2905
18 aylık bebeklerinden koparılanlar oldu.
12:22
Thousands of children separated.
194
742542
2475
Binlerce çocuk ayrı düştü.
12:26
And because they were migrants,
195
746765
2780
Onlar göçmendi ve sırf bu yüzden
12:29
they were treated as less than children.
196
749569
3472
daha az çocukmuş gibi muamele gördüler.
12:35
In response, I helped to organize the Families Belong Together Vigil
197
755446
4497
Ben de aile dayanışması topluluğunun kurulmasına yardım ettim.
12:39
at the Ursula Border Patrol Processing Center in McAllen, Texas,
198
759967
4249
Families Belong Together Vigil topluluğu Teksas McAllen'daki Ursula Sınırı'ndaydı
12:44
on Father's Day.
199
764240
1238
ve o gün Babalar Günü'ydü.
12:46
Inside that processing center, there were hundreds of children
200
766065
3294
Sınırdaki sevk merkezinde yüzlerce çocuk tutuluyor,
12:49
who were being held, processed
201
769383
2728
bu çocuklar ailelerinden koparılıp
12:52
and then prepared to be shipped all over country
202
772135
3200
ülkenin dört bir yanına sevk edilmek
12:55
to be jailed in facilities hundreds of miles away from their parents.
203
775359
5188
ve kilometrelerce uzaktaki tesislere konulmak üzere hazır bekletiliyordu.
13:01
I saw with my own eyes
204
781522
2161
Her şeyi kendi gözlerimle gördüm:
13:03
children not [old] enough for kindergarten
205
783707
2868
Daha okul çağına gelmemiş çocuklar,
13:06
in unmarked buses,
206
786599
1485
hiçbir işaret taşımayan otobüslerle
13:08
being shipped off to jails hundreds of miles away.
207
788108
4265
kilometrelerce uzaktaki hapishanelere taşınıyordu.
13:13
And as they passed us by,
208
793904
2683
Yanımızdan geçerken
13:16
they reached for us through the windows,
209
796611
2478
camların ardından bize ellerini uzatıyorlardı;
13:21
as we stood vigil to let them know that they are not alone,
210
801485
3848
biz de dimdik durup onlara yalnız olmadıklarını,
onlar için savaştığımızı gösteriyorduk.
13:25
and we are fighting for them.
211
805357
1644
13:27
Domestic workers came from all over Texas to be a part of the vigil.
212
807906
4331
Bu nöbette bize katılmak için tüm Teksas'tan ev emekçileri geldi.
13:32
They saw in those families their own family stories.
213
812261
4566
O ailelerde kendi ailelerinin yaşadıkları şeyleri gördüler.
13:36
They had also come here in search of safety and a new beginning,
214
816851
5795
Onlar da bu ülkeye güvenli ve yeni bir yaşam için gelmişti;
13:42
a better life for their families,
215
822670
1576
ailelerine daha iyi bir hayat vermek için.
13:44
and they saw in the eyes of those children
216
824270
3669
Oradaki çocukların gözlerinde kendi çocuklarını gördüler.
13:47
their own children.
217
827963
1551
13:51
And through our tears,
218
831052
1820
Gözyaşları içindeydik,
13:53
we looked at each other and we asked each other,
219
833650
2877
birbirimize bakıp sormaya başladık;
13:56
"How did we get here,
220
836551
2070
"Bu hale nasıl geldik?
13:59
to putting children in cages
221
839732
2794
Çocukları kafeslere koyup
14:02
and separating them from the people who love them the most in the world?"
222
842550
3926
onları bu dünyada en çok seven insanlardan nasıl ayırırız?"
14:07
How?
223
847159
1411
Nasıl?
14:10
And what I thought to myself was: if domestic workers were in charge,
224
850171
5933
Kendi kendime şöyle düşündüm: yöneticilerimiz ev emekçileri olsaydı,
14:16
this never would have happened.
225
856128
1804
bu şeyler asla yaşanmazdı.
14:18
Our humanity would never have been so disposable
226
858916
4930
İnsanlığı asla böyle harcamayacaktık,
14:23
that we would be treating children in this way.
227
863870
2673
çocuklara bu şekilde davranılmayacaktı.
14:29
The Dalai Lama once said that love and compassion are necessities,
228
869304
5780
Dalai Lama, sevginin ve şefkatin gereksindiğimiz şeyler olduğunu,
14:35
not luxuries.
229
875877
1648
bunların lüks olmadığını söylemiş.
14:38
Without them, humanity cannot survive.
230
878597
3640
Sevgi ve şefkat yoksa, insanlık ayakta duramaz.
14:44
In other words, they are fundamental to human existence.
231
884341
3763
Sevgi ve şefkat, insan varoluşunun özünü oluşturur.
14:49
Domestic workers are in charge of the fundamentals.
232
889644
4995
Bu özün sorumluları ev emekçileridir.
14:55
They love and they care,
233
895980
2012
Severler ve özenle bakarlar,
14:58
and they show compassion no matter what.
234
898016
2977
ne olursa olsun şefkat gösterirler.
15:04
We live in a time of moral choices
235
904016
4425
Ahlaki açıdan seçim yapmamızı gerektiren bir zamandayız.
15:09
everywhere we turn:
236
909417
1660
Bu seçimler her yerde:
15:11
at the border,
237
911101
1654
sınırda,
15:12
at the ballot box,
238
912779
2220
seçim sandığında,
15:15
in our workplaces,
239
915023
1875
işyerlerimizde,
15:17
right in our homes, full of moral choices.
240
917930
3543
kendi evlerimizde.
15:23
As you go about your day and you encounter these moral choices,
241
923267
6006
Ahlaki açıdan karar vermeniz gereken her anda,
15:29
think of Lily.
242
929297
1502
her yerde Lily'yi düşünün.
15:32
Think like Lily.
243
932323
1625
Lily gibi düşünün.
15:35
Think like a domestic worker who shows up and cares no matter what.
244
935083
6447
Ne yaşarsa yaşasın insanları seven, onlara bakan bir ev emekçisi gibi düşünün.
15:42
Love and compassion, no matter what.
245
942228
2933
Sevgi ve şefkat - her şeye rağmen.
15:46
Show up like a domestic worker,
246
946461
2378
Bir ev emekçisi gibi hep destek olun;
15:51
because our children are counting on us.
247
951164
2628
çünkü çocuklarımız bize güveniyor.
15:54
Thank you.
248
954537
1171
Teşekkür ederim.
15:55
(Applause)
249
955732
3630
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7