3 Ways to Make Flying More Climate-Friendly | Ryah Whalen | TED

59,215 views ・ 2022-06-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ömer Faruk Zeren Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:04
I have a confession to make.
0
4380
2560
Bir şey itiraf etmem gerekiyor.
00:06
I feel bad about flying.
1
6940
1600
Uçtuğum vakit kendimi çok keyifsiz hissediyorum.
00:09
And I know I'm not the only one here.
2
9540
2600
Ve buradaki tek kişinin ben olmadığımı da biliyorum.
00:12
I love to travel, but I know it's hurting our environment.
3
12180
3920
Seyahat etmeyi seviyorum lakin çevremize zarar verdiğini de biliyorum.
00:18
When I was six years old, I moved to Taiwan.
4
18100
2920
Altı yaşında iken Tayvan’a taşındım.
00:21
My family, we boarded a regional jet in Iowa,
5
21540
3360
Ailemle beraber Lowa’da bölgesel bir jete bindik ve
00:24
and 30 hours later we stepped off a 747 in Taiwan.
6
24900
4640
30 saat sonra Tayvan’da 747′den indik.
00:30
Airplanes had taken us halfway across the globe.
7
30540
3680
Uçaklar bizi dünyanın öbür ucuna götürmüştü.
00:35
And I felt the wonder of a new world.
8
35180
2440
Ve yeni bir dünya harikasını hissettim.
00:38
Air travel,
9
38580
1400
Hava yolculuğu
00:40
it builds bridges and it connects us.
10
40020
2640
köprüler inşa eder ve bizi birbirimize bağlar.
00:42
It takes families and people to new lives and new experiences.
11
42660
5080
Aileleri ve insanları yeni yaşamlara ve deneyimlere götürür.
00:48
But it also comes with a cost.
12
48740
2240
Ama aynı zamanda bir bedel ile gelir.
00:51
A cost to our climate.
13
51020
1920
İklimimiz için bir bedel.
00:52
When I first started focusing on the aviation sector,
14
52940
3240
Havacılık sektörüne ilk kez odaklanmaya başladığımda
00:56
I quickly learned that aviation accounts for
15
56220
2600
havacılığın küresel CO2 emisyonunun yüzde ikisini oluştuğunu hemen anladım.
00:58
about two percent of global CO2 emissions.
16
58820
3440
01:02
And while that number may seem small,
17
62300
2880
Bu miktar küçük görünüyor olsa da
01:05
it could grow to 20 percent by 2050 if no action is taken.
18
65220
5280
2050 yılına kadar bir tedbir alınmaz ise bu miktar yüzde 20′ye çıkabilir.
01:10
And for those of us that do fly regularly,
19
70540
3200
Ve düzenli bir şekilde uçan bizler için
01:13
it can be the biggest component of our individual carbon footprint.
20
73740
4160
bireysel karbon ayak izimizin en büyük bileşeni olabilir.
01:17
That trip I took when I was six,
21
77900
2000
Altı yaşımda iken yaptığım bu yolculuğu
01:19
if I were to make the same trip today,
22
79900
2600
eğer ki bugün yapmış olsaydım
01:22
I would have to be vegetarian for nearly four years
23
82540
3120
bu yolculuktan kaynaklanan karbon ve diğer emisyonları
01:25
to make up for the carbon and other emissions from that trip.
24
85660
4040
telafi etmek için yaklaşık 4 yıl boyunca vejeteryan olmam gerekecekti.
01:30
And so that's why I'm conflicted.
25
90260
2480
İşte bu yüzden çelişkiliyim.
01:32
And it's also why I'm working with the aviation sector
26
92740
2720
Ayrıca bu yüzden havacılık sektörüyle
01:35
to figure out how to decarbonize as soon as possible.
27
95500
5000
en kısa sürede nasıl karbondan arındıracağımı bulmak için çalışıyorum.
01:40
The next thing I learned is this:
28
100540
2200
Öğrendiğim bir sonraki şey şuydu:
01:42
decarbonizing aviation, it's no easy task.
29
102740
3360
havacılığın karbondan arındırılması basit bir iş değildi.
01:46
Traditional jet fuel is so very good at its job.
30
106140
3080
Geleneksel jet yakıtları bu işte çok iyi.
01:49
It’s cheap, and it’s energy-dense.
31
109380
2240
Ucuz ve enerji yoğunluğuna sahipler.
01:51
And because of that engines, airplanes, airports,
32
111620
3000
Bu yüzden ötürü motorlar, uçaklar, havalimanları,
01:54
fuel supply chains and regulations,
33
114620
2320
yakıt sevkiyat zincirleri ve düzenlemeler
01:56
they are all built on flying planes from point A to point B
34
116940
5040
hepsi jet yakıtı ile çalışan A noktasından B noktasına uçan uçaklar
02:02
that run on jet fuel.
35
122020
1600
üzerine kurulmuştur.
02:03
And those planes that run on jet fuel,
36
123620
2680
Ve jet yakıtlarıyla çalışan bu uçaklar
02:06
they're operated for 20 to 30 years on average
37
126340
4160
emekliye ayrılmadan önce ortalama 20 ila 30 yıl süresince
02:10
before they're retired.
38
130540
1280
faaliyette kalırlar.
02:12
That means a plane that's ordered today will be flying until around 2050.
39
132780
5960
Bu da, bugün sipariş edilen bir uçak 2050 yılına kadar uçacak demek oluyor.
02:18
So we can't get there on engines and airplanes alone.
40
138740
3920
Yani sadece motor ve uçaklarla hedefe ulaşamayız.
02:22
If we want any hope of reaching our goal of zero emissions,
41
142660
4560
Sıfır emisyonlu hedefimize ulaşmak için herhangi bir umut istiyorsak
02:27
we need to find the mix of solutions now.
42
147260
3400
çözüm yöntemlerini şimdi bulmamız gerekiyor.
Ele almamız gereken üç tane kapsamlı yapılacaklar listesi vardır.
02:31
There's three broad buckets that we need to address.
43
151300
2960
İlki uçakları nasıl tasarladığımız ve nasıl uçtuğu ile ilgilidir.
02:34
The first is how we design and fly planes.
44
154300
2840
02:37
The second are the fuels that we use, namely biofuels, to power those planes.
45
157180
4640
İkincisi uçaklara güç vermek için kullandığımız yakıtlar, yani biyoyakıtlar.
02:41
And the third is new and emerging technology
46
161820
3400
Sonuncu ise oyunu tamamen değiştirebilecek yeni ve
02:45
that can entirely change the game.
47
165260
2880
doğuş sürecindeki teknolojilerdir.
02:48
Let's start with how we design planes.
48
168180
2800
Uçakları nasıl tasarladığımızla başlayalım.
02:51
Well, the basic design of a plane doesn't change much
49
171020
2920
Bir uçağın temel tasarımı bir nesilden diğerine
02:53
from one generation to the next.
50
173940
1840
çok fazla değişkenlik göstermez.
02:55
Improvements in aerodynamics, reductions in cabin weight
51
175780
3520
Aerodinamikteki gelişmeler, kabin ağırlığındaki azalmalar
02:59
and even improved engine efficiency
52
179340
2160
ve hatta gelişmiş motor verimliliği
03:01
means that each generation of aircraft
53
181540
2160
her yeni nesil uçağın bir öncekinden
03:03
is about 20 percent more fuel-efficient than the last.
54
183700
3920
yaklaşık olarak yüzde 20 yakıt verimliliği sağladığı anlamına geliyor.
03:07
Now, that's great.
55
187620
1320
Mükemmel bir şey bu.
03:08
But turnover is slow, and so there's more we can do.
56
188940
3320
Ancak ciro yavaş ilerliyor ve bu yüzden yapabileceğimiz daha çok şey var.
03:12
We can also fly planes differently.
57
192300
2440
Uçakları farklı şekillerde de uçurabiliriz.
03:14
Flying planes differently means changes to airport management,
58
194740
4080
Farklı şekillerde uçak uçurmak havalimanı yönetiminde, hava trafik kontrolünde
03:18
to air traffic control, even individual pilot behavior.
59
198820
4960
ve hatta bireysel pilot davranışlarında değişiklik anlamına gelmektedir.
03:24
If a plane sits on the runway for less time before takeoff,
60
204700
4640
Eğer ki bir uçak kalkıştan önce daha az pistte beklerse
03:29
we can reduce emissions.
61
209380
1880
emisyon gazlarını azaltabiliriz.
03:31
If a plane takes a more direct route instead of flying around national borders,
62
211300
4600
Eğer ki bir uçak ülke sınırları etrafında uçmak yerine daha doğru bir rota izlerse
03:35
we reduce emissions.
63
215900
2040
emisyon gazlarını azaltabiliriz.
03:37
And if individual pilots don't gun it at takeoff,
64
217940
3400
Eğer ki pilotlar kalkış esnasında motorun hızını arttırmazlarsa
03:41
we can also reduce emissions.
65
221380
1840
emisyon gazlarını azaltabiliriz.
03:43
Now, these changes, they may sound easy, but they're not.
66
223260
3720
Bu değişiklikler aslında kulağa kolay gelebilir, ama aslında kolay değillerdir.
03:47
We all know that individual behavior change,
67
227020
3720
Bireysel davranış değişikliğinin her zaman kalıcı olmadığını hepimiz biliyoruz.
03:50
it doesn't always stick.
68
230740
1640
03:52
And changes to airports and air traffic management,
69
232420
3120
Havalimanlarında ve hava trafik merkezinde yapılan değişiklikler
03:55
that's a really long march.
70
235580
3120
uzun işlemler gerektiren şeylerdir.
03:58
My team estimates that if we were to really prioritize
71
238700
3520
Ekibim, uçakları farklı şekilde tasarlamaya ve uçurmaya öncelik verirsek
04:02
designing and flying planes differently,
72
242260
2040
2050 yılına kadar karbondioksit emisyonunu
04:04
we could reduce 2050 carbon dioxide emissions by 30 to 40 percent.
73
244340
5800
yüzde 30 ila 40 oranında azalabileceğini düşünüyor.
04:10
We need to do this.
74
250180
1240
Bunu yapmalıyız.
04:11
But we need more.
75
251940
1480
Ama daha fazlasına yapmalıyız.
04:13
We also need biofuels.
76
253460
2240
Ayrıyeten biyoyakıtlara ihtiyaçımız var.
04:15
And for biofuels or bio-based, sustainable aviation fuel,
77
255700
4000
Biyoyakıtlar veya biyo bazlı sürdürülebilir havacılık yakıtı için
04:19
you need funding and you need feedstock.
78
259700
1920
finansmana ve hammaddeye ihtiyacınız var.
04:21
Let's start with feedstock.
79
261620
1680
Hammadde ile başlayalım.
04:23
Biofuels are based on biological sources, like grains and oil seeds,
80
263340
4360
Biyoyakıtlar tahıllar ve tohumlara, orman kalıntılarına, kullanılmış yemek yağına,
04:27
forestry residue, used cooking oil, even municipal solid waste.
81
267700
5480
hatta kentsel katı atıklar gibi biyolojik kaynaklara dayanır.
04:33
You can take trash and convert it to fuel
82
273220
3480
Çöpü alıp yakıta dönüştürek
04:36
in a way that meaningfully reduces emissions.
83
276700
3480
emisyonları önemli bir şekilde azaltabilirsiniz.
04:40
But there's a catch.
84
280220
1800
Ama dikkat edilmesi gereken bir şey var.
04:42
There's only so much forestry residue.
85
282060
2560
Çok fazla orman kalıntısı mevcut.
04:44
And there's only so much land that can or should be converted
86
284620
4440
Yakıt için küresel gıda tedarik zincirlerini etkilemeksizin
04:49
to grow crops for fuel
87
289100
1720
ürün yetiştirmek için
04:50
without impacting global food supply chains.
88
290820
3040
dönüştürülebilecek çok fazla arsa vardır.
04:53
And then there's funding. Biofuels are expensive.
89
293860
2360
Sonrasında ise finansman gereklidir. Biyoyakıtlar pahalıdır.
04:56
They're more expensive than traditional jet fuel
90
296260
2440
Biyoyakıtlar geleneksel jet yakıtından daha pahalıdır
04:58
and could raise ticket prices to consumers by 10 to 20 percent.
91
298700
4200
ve bilet fiyatları müşteri başına yüzde 10 ila 20 arasında yükselebilir.
05:02
And we need a massive initial investment
92
302900
2440
Üretim tesisini kurmak ve sektörün
05:05
to build the production facilities to meaningfully supply the sector.
93
305380
4480
tedariğini sağlamak için bizlerin fazlaca başlangıç yatırımına ihtiyaçı var.
05:09
It's a classic chicken and egg problem
94
309860
2600
Yani kısır döngü problemi.
05:12
because prices are high, there’s no demand.
95
312500
2560
Fiyatların çok yüksek olmasından ötürü talebin olmaması
ve talep olmadığından dolayı arzın da olmaması
05:15
And because there’s no demand, there’s no supply.
96
315100
2640
05:17
And because there's no supply,
97
317740
1480
ve arzın da olmamasından ötürü
05:19
prices aren't coming down and so there's no demand.
98
319260
2480
fiyatların düşmemesi ve talebin de olmaması.
05:21
And on and on and on.
99
321740
1520
Ve böyle sürekli devam eder.
05:23
Thankfully, we are finally starting to break the cycle.
100
323300
3000
Neyse ki sonunda bizler bu döngüyü kırmaya başlıyoruz.
05:26
The European Commission recently proposed an alternative fuels mandate
101
326340
4040
Geçenlerde Avrupa Komisyonu 2030 yılına kadar yüzde 5 ve 2035 yılına kadar ise
05:30
of 5 percent by 2030 and 20 percent by 2035.
102
330420
5400
yüzde 20 oranında alternatif yakıt kullanılması önerisinde bulundu.
05:36
And there's even pressure to accelerate that.
103
336260
3520
Hatta bu durumu hızlandıracak baskılar bile alıyoruz.
05:39
A far cry from the .01 percent of biofuel usage
104
339780
4840
2018′deki biyoyakıt kullanımının yüzde 0.01′inden bile çok uzaktayız.
05:44
that we were at in 2018.
105
344620
2920
05:47
My team estimates that if we were to really focus on biofuels,
106
347580
4240
Ekibim, eğer gerçekten de biyoyakıtlara tüm dikkatimizi verirsek, 2050′de
05:51
we could further reduce 2050 CO2 emissions by 10 to 30 percent.
107
351820
5880
CO2 emisyonunu yüzde 10 ila 30 orannda azaltabileceğimizi düşünüyor.
05:57
That leaves us with a gap of 30 percent. That’s not good enough.
108
357700
4200
Bu da bizlere yüzde 30 oranında bir boşluk bırakıyor
ve bu yeterince iyi değil.
06:01
It doesn’t get us to our goals,
109
361900
1520
Bizi hedeflerimize ulaştırmaz ve
06:03
and it certainly doesn't absolve me of my guilt
110
363460
2320
uçağa binmeyi düşündüğümdeki suçluluk duygumdan
06:05
when I consider getting on a plane.
111
365780
2120
kesinlikle kurtarmaz.
06:07
The third bucket of things we need
112
367900
2120
İhtiyacımız olan şeylerin üçüncüsü
06:10
lies in breakthrough, innovation and invention.
113
370060
3160
buluşlara, yeniliklere ve icatlara bağlıdır.
06:13
You have synthetic fuel,
114
373260
1520
Biyoyakıtlar gibi mevcut motor teknolojisi ve
06:14
which, like biofuels, works with existing engine technology and airplane design.
115
374780
5240
uçak tasarımı ile çalışan sentetik yakıtlarımız mevcut.
06:20
Synthetic fuels or e-kerosene actually take carbon dioxide from the air,
116
380060
6960
Sentetik yakıtlar ya da gazyağı aslında karbonu havadan alır
06:27
combine it with hydrogen that's cleanly separated from water
117
387060
3120
ve bunu yakıt üretmek için temizce sudan ayrıştırılmış olan
hidrojen ile birleştirir.
06:30
to produce fuel.
118
390220
1240
06:31
The science is amazing.
119
391500
1320
Bilim inanılmaz bir şey.
06:32
But it's really early days, it's small-batch and it's expensive.
120
392820
4040
Ama daha başlangıç dönemindeyiz, bunlar küçük oranlar ve çok pahalı şeyler.
06:36
And then you have hybrid electric and electric aircraft:
121
396860
2840
Daha sonra hibrit elektrikli ve elektrikli uçaklar var.
06:39
small planes that run on batteries.
122
399700
2040
Bunlar da küçük uçaklardır ve pillerle ile çalışır.
06:42
By 2050, these planes could fly for short distances.
123
402900
4040
2050 yılına kadar bu uçaklar kısa mesafelerde uçabilir.
06:47
And then there's hydrogen. Green hydrogen.
124
407780
3000
Sonrasında elimizde çevre dostu olan hidrojen var.
06:50
There's hydrogen fuel cells, batteries that run on hydrogen,
125
410780
2880
Hidrojen yakıt hücreleri, hidrojenle çalışan piller veya
06:53
or hydrogen-combustion engines, engines that use hydrogen as fuel.
126
413660
3640
hidrojenli yanmalı motorlar, hidrojeni yakıt olarak kullanan motorlar var.
06:57
These also show promise, and we need to continue to invest in them.
127
417340
4080
Bunlar da umut vaat ediyor ve bunlara yatırım yapmaya devam etmemiz gerekiyor.
07:01
These new fuels pair really well with new aircraft design,
128
421460
3640
Bu yeni yakıtlar ana gövde ile uçağın kanatları arasında
07:05
like the blended wing body where there's no clear dividing line
129
425140
3360
net bir ayrım çizgisinin olmadığı gövdekanat gibi
07:08
between the main body and the wings of the aircraft.
130
428540
2960
yeni uçak tasarımlarıyla gerçekten de çok iyi eşleşiyor.
07:11
These planes could be at least 20 percent more fuel-efficient
131
431540
3720
Bu uçaklar geleneksel uçaklardan en az yüzde 20 daha fazla
07:15
than traditional aircraft.
132
435300
1240
yakıt tasarrufu sağlayabilir.
07:16
And they create the opportunity to rethink where fuel is stored
133
436580
4840
Ve bunlar yakıtın depolanma şeklini tekrardan düşünmeye imkân sağlıyor,
07:21
so we can use new energy sources, like hydrogen.
134
441460
3000
böylelikle hidrojen gibi yeni enerji kaynaklarını kullanabiliriz.
07:26
Now, some of these innovations, they'll work, and some may not.
135
446100
6360
Bu yeniliklerden bazıları işe yarayabilir, ama bazıları da yaramayabilir.
07:32
We may need to rely on high quality removals
136
452500
3400
Karbon yakalama ve depolama gibi
07:35
like carbon capture and storage.
137
455900
2800
yüksek kaliteli operasyonlara ihtiyaçımız var.
07:38
What is clear is that if we want any hope of getting to zero emissions,
138
458700
5360
Ama net olan bir şey var ki eğer sıfır emisyona ulaşma isteğimiz var ise
07:45
we will need some of these and potentially other technologies.
139
465820
4440
bunlardan bazılarına ve imkânlar dahilinde diğer teknolojilere ihtiyacımız olacaktır.
07:50
There are challenges: ensuring the safety of these technologies,
140
470300
4720
Bu teknolojilerin güvenliğini sağlamak, biyoyakıtlar ve sentetik yakıtlar için
07:55
investing billions and billions of dollars
141
475060
3560
üretim tesislerini ve tedarik zincirlerini inşa etmek için
07:58
to build the production facilities and supply chains
142
478620
2680
milyarlarca dolar yatırım yapmak gibi zorlukları vardır.
08:01
for biofuels and synthetic fuels.
143
481340
2360
08:03
And making sure that each and every country does its part.
144
483700
6400
Ve her ülkenin kendi üzerine düşeni yaptığından emin olunması gerekir.
08:10
If it sounds hard, that's because it is hard,
145
490140
3840
Eğer ki bu kulağa zor geliyorsa zor olmasından kaynaklanıyordur
ama imkânsız değildir.
08:14
but it's not impossible.
146
494020
1520
08:15
I think we can get it done.
147
495580
1520
Bence biz bunu yapabiliriz.
08:17
The hard work, it's already starting.
148
497140
2280
İşin zor kısmı başladı bile.
08:19
The sector is innovating and investing and collaborating,
149
499460
3320
Bu sektör yenilik ve yatırımın yanı sıra iş birliği de yapıyor ve
08:22
and that hard work, it needs to continue.
150
502780
3200
sıkı çalışmanın bu şekilde devam etmesi gerekiyor.
08:26
And it needs to intensify.
151
506020
2240
Ve daha da kuvvetlenmesi gerekiyor.
08:28
And while that hard work happens, I'll remain conflicted.
152
508300
3520
Ve bu zor işler gerçekleşirken, ben çelişkili kalacağım.
08:33
I want to travel.
153
513260
1520
Seyahat etmek istiyorum.
08:34
I want to see friends and family and colleagues.
154
514780
3880
Arkadaşlarımı, ailemi ve meslektaşlarımı görmek istiyorum.
08:38
And so there's a few things I do.
155
518660
1680
Yaptığım bir kaç şey var.
08:40
I ask myself: Do I really need to make that trip?
156
520380
2400
Ve soruyorum kendime: Bu yolculuğu gerçekten de yapmam gerekiyor mu?
08:43
I work with my company to advocate for biofuels,
157
523860
3120
Şirketimle beraber biyoyakıtları desteklemek için çalışıyor ve
08:47
to try to break that chicken and egg cycle.
158
527020
3680
bu kısır döngüyü kırmaya çalışıyorum.
08:50
And I try to fly on the most climate-friendly
159
530700
2240
Çevre dostu ve yakıt tasarrufunu sağlayan havayollarında uçmaya çalışıyorum.
08:52
and fuel-efficient airlines.
160
532940
1840
08:55
We all know that individual choices can drive collective action.
161
535780
5360
Biliyoruz ki kişisel tercihler insanları toplu eylemlere sevk edebilir.
Eğer hedefimize ulaşmak istiyorsak,
09:02
This sector, like many others,
162
542260
2840
09:05
is one where the entire industry has to work together
163
545140
3920
diğer sektörler gibi bu sektörün de hep beraber çalışması gerekiyor.
09:09
if we want to reach our goal.
164
549100
1520
09:11
Thank you.
165
551580
1280
Teşekkürler.
09:12
(Applause)
166
552860
4960
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7