How to be "Team Human" in the digital future | Douglas Rushkoff

116,782 views ・ 2019-01-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sevgül Demir Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:13
I got invited to an exclusive resort
0
13520
3880
Dijital gelecek hakkında
00:17
to deliver a talk about the digital future
1
17440
2456
teknoloji liderlerine yapacağımı sandığım
00:19
to what I assumed would be a couple of hundred tech executives.
2
19920
3576
bir konuşma için özel bir otele davet edildim.
00:23
And I was there in the green room, waiting to go on,
3
23520
2696
Kuliste sıramın gelmesini beklerken
00:26
and instead of bringing me to the stage, they brought five men into the green room
4
26240
5176
beni sahneye çıkarmak yerine beş tane adamı kulise getirdiler
00:31
who sat around this little table with me.
5
31440
2056
ve hepsi oradaki sehpanın etrafına oturdu.
00:33
They were tech billionaires.
6
33520
2096
Adamlar teknoloji milyarderleriydi.
00:35
And they started peppering me with these really binary questions,
7
35640
4536
Bir anda beni soru yağmuruna tuttular:
00:40
like: Bitcoin or Etherium?
8
40200
2000
"Bitcoin mi? Etheryum mu?"
00:43
Virtual reality or augmented reality?
9
43120
2656
"Sanal gerçeklik mi? Artırılmış gerçeklik mi?"
00:45
I don't know if they were taking bets or what.
10
45800
2496
Bahis mi oynuyorlardı, anlayamadım.
00:48
And as they got more comfortable with me,
11
48320
2816
Daha sonra benimle daha rahat olmaya başladıklarında
00:51
they edged towards their real question of concern.
12
51160
3216
asıl meseleleri olan soruya geldiler:
00:54
Alaska or New Zealand?
13
54400
2240
"Alaska mı yoksa Yeni Zelanda mı?"
00:57
That's right.
14
57760
1216
Doğru duydunuz.
Bu teknoloji milyarderleri, bir medya kuramcısından
00:59
These tech billionaires were asking a media theorist for advice
15
59000
2976
kıyamet günü sığınaklarının yeri için tavsiye istiyorlardı.
01:02
on where to put their doomsday bunkers.
16
62000
1880
01:04
We spent the rest of the hour on the single question:
17
64600
3136
Geri kalan zamanda tek bir soru üzerinde durduk:
01:07
"How do I maintain control of my security staff
18
67760
3616
''O hadiseden sonra güvenlik personelimin kontrolünü nasıl sağlayacağım?''
01:11
after the event?"
19
71400
1320
01:13
By "the event" they mean the thermonuclear war
20
73920
2736
''O hadiseden'' kasıt ise dünyanın sonunu getirecek olan
01:16
or climate catastrophe or social unrest that ends the world as we know it,
21
76680
4656
termonükleer savaş, iklim felaketi ya da toplumsal huzursuzluk.
01:21
and more importantly, makes their money obsolete.
22
81360
3280
En önemlisi de bu durumda paraları geçersiz olacak.
01:26
And I couldn't help but think:
23
86200
2216
Şunu düşünmeden edemedim:
01:28
these are the wealthiest, most powerful men in the world,
24
88440
4736
Bunlar dünyanın en zengin, en güçlü insanları olmalarına rağmen
01:33
yet they see themselves as utterly powerless to influence the future.
25
93200
4656
kendilerini geleceği değiştirmek için tamamen güçsüz görüyorlar.
01:37
The best they can do is hang on for the inevitable catastrophe
26
97880
4456
Yapabilecekleri en iyi şey, kaçınılmaz felaketi bekleyip
01:42
and then use their technology and money to get away from the rest of us.
27
102360
3680
teknoloji ve paralarını kullanarak geri kalanımızdan uzaklaşmak.
01:47
And these are the winners of the digital economy.
28
107520
2536
Üstelik bu insanlar dijital ekonominin kazananları.
01:50
(Laughter)
29
110080
3416
(Kahkahalar)
01:53
The digital renaissance
30
113520
2776
Dijital rönesans,
01:56
was about the unbridled potential
31
116320
4256
insan hayal gücünün dizginlenemeyen potansiyeliyle ilgiliydi.
02:00
of the collective human imagination.
32
120600
2416
02:03
It spanned everything from chaos math and quantum physics
33
123040
5136
Kaos matematiği ve kuantum fiziğinden, fantezi oyunları ve Gaia hipotezine kadar
02:08
to fantasy role-playing and the Gaia hypothesis, right?
34
128200
4176
her şeyi kapsıyordu.
02:12
We believed that human beings connected could create any future we could imagine.
35
132400
6720
İnsanların birlikte hayal edebileceğimiz her geleceği yaratabileceğine inanıyorduk.
02:20
And then came the dot com boom.
36
140840
2199
Ama sonra dot com balonu meydana çıktı.
02:24
And the digital future became stock futures.
37
144600
3616
Böylece dijital gelecek hisse senetlerine dönüştü.
02:28
And we used all that energy of the digital age
38
148240
3016
Bununla birlikte dijital çağın bütün o enerjisini,
02:31
to pump steroids into the already dying NASDAQ stock exchange.
39
151280
4256
çoktan ölmeye başlayan NASDAQ borsasına steroit basarak harcadık.
02:35
The tech magazines told us a tsunami was coming.
40
155560
3616
Teknoloji yayınları bir tsunaminin geldiğini söyledi bize.
02:39
And only the investors who hired the best scenario-planners and futurists
41
159200
4456
Üstelik sadece en iyi senaryo planlamacı ve fütüristleri işe alan yatırımcılar
02:43
would be able to survive the wave.
42
163680
2520
bu dalgadan sağ çıkabilecekti.
02:47
And so the future changed from this thing we create together in the present
43
167160
5896
Böylece gelecek, bugün bizim birlikte yarattığımız şeyden
02:53
to something we bet on
44
173080
1496
üzerine bahis oynadığımız,
02:54
in some kind of a zero-sum winner-takes-all competition.
45
174600
3200
bir tür kazanan hepsini alır rekabetine dönüştü.
03:00
And when things get that competitive about the future,
46
180120
3136
Gelecekle ilgili şeyler bu kadar rekabete dayandığında ise
03:03
humans are no longer valued for our creativity.
47
183280
3296
insanlar artık yaratıcılıklarıyla değerlendirilmiyorlar.
03:06
No, now we're just valued for our data.
48
186600
3136
Hayır, şu an bizler sadece verilerimizle değerlendiriliyoruz.
03:09
Because they can use the data to make predictions.
49
189760
2376
Çünkü verileri tahmin yapmak için kullanabilirler.
03:12
Creativity, if anything, that creates noise.
50
192160
2576
Yaratıcılık onun aksine kuru gürültü,
03:14
That makes it harder to predict.
51
194760
2216
tahmin etmeyi zorlaştıran bir şey.
03:17
So we ended up with a digital landscape
52
197000
2416
Böylece elimizde yaratacılığı,
03:19
that really repressed creativity, repressed novelty,
53
199440
3256
yeniliği baskılayan dijital bir manzara ile kaldık;
03:22
it repressed what makes us most human.
54
202720
2840
bu bizi insan yapan asıl şeyi baskıladı.
03:26
We ended up with social media.
55
206760
1456
Sonuç: sosyal medya.
03:28
Does social media really connect people in new, interesting ways?
56
208240
3456
Sosyal medya gerçekten insanları yeni ilginç yollarla birbirine bağlıyor mu?
03:31
No, social media is about using our data to predict our future behavior.
57
211720
5016
Hayır, sosyal medya davranışlarımızı tahmin etmek için verilerimizi kullanıyor
03:36
Or when necessary, to influence our future behavior
58
216760
2896
veya gerekirse istatiksel profillerimize daha uygun hareket edelim diye
03:39
so that we act more in accordance with our statistical profiles.
59
219680
4040
davranışlarımızı etkilemek için kullanıyor.
03:45
The digital economy -- does it like people?
60
225200
2216
Dijital ekonomi. İnsanları seviyor mu?
03:47
No, if you have a business plan, what are you supposed to do?
61
227440
2896
Hayır, eğer bir iş planınız varsa ne yapmanız gerekiyor?
İnsanlardan kurtulun.
03:50
Get rid of all the people.
62
230360
1256
03:51
Human beings, they want health care, they want money, they want meaning.
63
231640
3400
İnsan bu, sağlık hizmeyi ister, para ister, amaç ister.
03:56
You can't scale with people.
64
236360
1880
İnsanlarla yükselemezsin.
03:59
(Laughter)
65
239360
1456
(Kahkahalar)
04:00
Even our digital apps --
66
240840
1216
Dijital uygulamalarımız bile
04:02
they don't help us form any rapport or solidarity.
67
242080
3216
birlik beraberlik kurmak için bize yardım etmiyorlar.
04:05
I mean, where's the button on the ride hailing app
68
245320
2416
Taksi uygulamasındaki şoförlerin çalışma koşulları hakkında tartışmalarını
04:07
for the drivers to talk to one another about their working conditions
69
247760
3496
veya birlik olmalarını sağlayan düğme nerede?
04:11
or to unionize?
70
251280
1200
04:13
Even our videoconferencing tools,
71
253600
2016
Görüntülü konuşma cihazlarımız bile
04:15
they don't allow us to establish real rapport.
72
255640
2376
gerçek bir ilişki kurmamıza yardımcı olmuyor.
04:18
However good the resolution of the video,
73
258040
3336
Videonun çözünürlüğü ne kadar iyi olursa olsun,
04:21
you still can't see if somebody's irises are opening to really take you in.
74
261400
4016
karşındakinin seni iyice anlamak için göz bebeklerini nasıl açtığını göremezsin.
04:25
All of the things that we've done to establish rapport
75
265440
2576
Bir ilişki kurabilmek için yüz binlerce yıllık evrimle geliştirdiğimiz şeyler
04:28
that we've developed over hundreds of thousands of years of evolution,
76
268040
3335
artık işe yaramıyor.
04:31
they don't work,
77
271399
1217
Karşındakinin nefesi seninkiyle senkronize oluyor mu göremiyorsun.
04:32
you can't see if someone's breath is syncing up with yours.
78
272640
3016
04:35
So the mirror neurons never fire, the oxytocin never goes through your body,
79
275680
3656
Bu yüzden ayna nöronlar asla canlanmıyor, hiç vücudunda oksitosin dolaşmıyor,
04:39
you never have that experience of bonding with the other human being.
80
279360
3240
diğer bir insanla bağ kurma deneyimini hiç yaşamıyorsun.
04:43
And instead, you're left like,
81
283360
1456
Bunların yerine böyle olduk:
04:44
"Well, they agreed with me, but did they really,
82
284840
2256
''Yani, benimle aynı fikirdeler
ama gerçekten beni anladılar mı?''
04:47
did they really get me?"
83
287120
1696
04:48
And we don't blame the technology for that lack of fidelity.
84
288840
3376
Bu vefasızlık için de teknolojiyi suçlamıyoruz.
04:52
We blame the other person.
85
292240
1480
Hep diğer kişiyi suçluyoruz.
04:55
You know, even the technologies and the digital initiatives that we have
86
295320
4056
İnsanları destekleyen teknoloji ve dijital girişimler bile
04:59
to promote humans,
87
299400
2176
özünde son derece insanlık düşmanı.
05:01
are intensely anti-human at the core.
88
301600
2760
05:05
Think about the blockchain.
89
305600
2000
Blok zinciri örneğin:
05:08
The blockchain is here to help us have a great humanized economy? No.
90
308520
3616
Medenileştirilmiş bir ekonomiye sahip olmamıza mı yardımcı oluyor?
Hayır. Blok Zinciri kullanıcılar arasında güven doğurmuyor;
05:12
The blockchain does not engender trust between users,
91
312160
2696
05:14
the blockchain simply substitutes for trust in a new,
92
314880
3536
sadece güvenin daha yeni, hatta daha az şeffaf bir şekilde yerini alıyor.
05:18
even less transparent way.
93
318440
2000
05:21
Or the code movement.
94
321600
1816
Kodlama hareketi mesela.
05:23
I mean, education is great, we love education,
95
323440
2176
Yani, eğitim harika bir şey; eğitimi seviyoruz
05:25
and it's a wonderful idea
96
325640
1456
ve çocukların dijital gelecekte iş sahibi olabilmesi fikri mükemmel
05:27
that we want kids to be able to get jobs in the digital future,
97
327120
3136
05:30
so we'll teach them code now.
98
330280
1600
bu yüzden onlara kodlama öğreteceğiz.
05:32
But since when is education about getting jobs?
99
332640
2480
Ama ne zamandan beri eğitim iş sahibi olmaktan ibaret oldu?
05:35
Education wasn't about getting jobs.
100
335920
1736
Eğitimin amacı iş bulmak değildi.
05:37
Education was compensation for a job well done.
101
337680
3976
Eğitim bir işi iyi yapmak için verilen bir ödündü.
05:41
The idea of public education
102
341680
1576
Toplumsal eğitimin amacı,
05:43
was for coal miners, who would work in the coal mines all day,
103
343280
3376
bütün gün kömür madenlerinde çalışan madencilerin
05:46
then they'd come home and they should have the dignity
104
346680
2576
eve gelip bir roman okuyabilecek
ve anlayabilecek kapasiteye sahip olmasını sağlamak
05:49
to be able to read a novel and understand it.
105
349280
2136
05:51
Or the intelligence to be able to participate in democracy.
106
351440
2960
veya demokrasiye katılabilmek için gereken bilgiye sahip olmasını sağlamaktı.
05:55
When we make it an extension of the job, what are we really doing?
107
355200
3216
Eğitimi işin bir uzantısı haline getirdiğimizde ne yapmış oluyoruz?
05:58
We're just letting corporations really
108
358440
2536
Şirketlerin sadece çalışanların eğitim bedelini maddileştirmesine izin veriyoruz.
06:01
externalize the cost of training their workers.
109
361000
3120
06:05
And the worst of all really is the humane technology movement.
110
365520
4096
Aralarından en kötüsü ise insancıl teknoloji hareketi.
06:09
I mean, I love these guys, the former guys who used to take
111
369640
2816
Bu çocukları seviyorum, hani şu bağımlı olalım diye
06:12
the algorithms from Las Vegas slot machines
112
372480
2936
Las Vegas kumar makinelerinden algoritmaları alıp
06:15
and put them in our social media feed so that we get addicted.
113
375440
2936
sosyal medya akışımıza koyan çocuklar vardı.
06:18
Now they've seen the error of their ways
114
378400
1936
Şimdi yöntemlerindeki hatayı gördüler
06:20
and they want to make technology more humane.
115
380360
2456
ve teknolojiyi daha insancıl yapmak istiyorlar.
06:22
But when I hear the expression "humane technology,"
116
382840
2416
Fakat ben ''insancıl teknoloji'' ifadesini duyunca
06:25
I think about cage-free chickens or something.
117
385280
2856
aklıma gezen tavuk gibi şeyler geliyor.
06:28
We're going to be as humane as possible to them,
118
388160
2256
Onlara karşı olabildiğimizce insancıl olacağız
06:30
until we take them to the slaughter.
119
390440
1720
ta ki kesmeye götürene kadar.
06:33
So now they're going to let these technologies be as humane as possible,
120
393200
3416
Sonuçta, ortaklarını memnun etmek için
06:36
as long as they extract enough data and extract enough money from us
121
396640
3216
bizden yeterli veri ve para elde ettikleri sürece
bu teknolojileri olabildiğince insancıl yapacaklar.
06:39
to please their shareholders.
122
399880
1400
06:42
Meanwhile, the shareholders, for their part, they're just thinking,
123
402520
3176
Bu sırada ortaklar kendine düşen kısımda sadece düşünüyorlar:
06:45
"I need to earn enough money now, so I can insulate myself
124
405720
2976
''Para kazanmam gerekiyor böylece bu şekilde para kazanarak
06:48
from the world I'm creating by earning money in this way."
125
408720
3056
yarattığım dünyadan kendimi izole edebilirim.''
06:51
(Laughter)
126
411800
2376
(Kahkahalar)
06:54
No matter how many VR goggles they slap on their faces
127
414200
4056
Yüzlerine kaç tane sanal VR gözlüğü yapıştırırlarsa yapıştırsınlar
06:58
and whatever fantasy world they go into,
128
418280
2256
ve hangi fantezi dünyasına girerlerse girsinler
07:00
they can't externalize the slavery and pollution that was caused
129
420560
3536
tam da o cihazın üretiminin neden olduğu
07:04
through the manufacture of the very device.
130
424120
2976
köleliği ve kirliliği yansıtamazlar.
07:07
It reminds me of Thomas Jefferson's dumbwaiter.
131
427120
3176
Bu bana Thomas Jefferson'un yemek asansörünü hatırlatıyor.
07:10
Now, we like to think that he made the dumbwaiter
132
430320
2336
Biz yemek asansörünü, kölelerini yemekleri yemek odasına taşıma zahmetinden
07:12
in order to spare his slaves all that labor of carrying the food
133
432680
3656
kurtarmak için yaptığını düşünmek istiyoruz.
07:16
up to the dining room for the people to eat.
134
436360
2776
07:19
That's not what it was for, it wasn't for the slaves,
135
439160
2496
Fakat amacı bu değildi. Asansör köleler için değil,
07:21
it was for Thomas Jefferson and his dinner guests,
136
441680
2336
Thomas Jefferson ve misafirleri içindi;
böylece kölenin yemeği yukarı getirmesini görmek zorunda kalmıyorlardı.
07:24
so they didn't have to see the slave bringing the food up.
137
444040
3096
07:27
The food just arrived magically,
138
447160
1576
Yemek sihirli bir şekilde geliveriyordu;
07:28
like it was coming out of a "Start Trek" replicator.
139
448760
3000
''Star Trek'' çoğaltıcısından çıkar gibi.
07:32
It's part of an ethos that says,
140
452720
2096
Bir inanışa göre,
07:34
human beings are the problem and technology is the solution.
141
454840
4280
sorun insanlar, çözüm ise teknoloji.
07:40
We can't think that way anymore.
142
460680
2056
Artık bu şekilde düşünemeyiz.
07:42
We have to stop using technology to optimize human beings for the market
143
462760
5296
Teknolojiyi kullanarak insanları piyasaya uygun hale getirmeyi bırakmalıyız
07:48
and start optimizing technology for the human future.
144
468080
5040
ve teknolojiyi insan geleceğine uygun hale getirmeye başlamalıyız.
07:55
But that's a really hard argument to make these days,
145
475080
2656
Fakat bu gerçekleşmesi çok zor bir argüman bu günlerde.
07:57
because humans are not popular beings.
146
477760
4056
Çünkü insanlar popüler varlıklar değiller.
08:01
I talked about this in front of an environmentalist just the other day,
147
481840
3376
Geçen gün bununla ilgili bir çevrecinin önünde konuştum.
Şöyle dedi: ''Neden insanları savunuyorsun?
08:05
and she said, "Why are you defending humans?
148
485240
2096
İnsanlar gezegeni mahvettiler. Neslinin tükenmesini hak ediyorlar."
08:07
Humans destroyed the planet. They deserve to go extinct."
149
487360
2696
08:10
(Laughter)
150
490080
3456
(Kahkahalar)
08:13
Even our popular media hates humans.
151
493560
2576
Popüler medyamız bile insanlardan nefret ediyor.
08:16
Watch television,
152
496160
1256
Televizyon izleyin mesela,
08:17
all the sci-fi shows are about how robots are better and nicer than people.
153
497440
3736
tüm bilim kurgular robotların insanlardan nasıl daha iyi ve güzel olduğuyla ilgili.
08:21
Even zombie shows -- what is every zombie show about?
154
501200
2976
Zombi dizileri bile, bütün zombi dizilerinde ne vardır?
08:24
Some person, looking at the horizon at some zombie going by,
155
504200
3256
Bir kişi ufuğa doğru bakar, bir zombi görür.
08:27
and they zoom in on the person and you see the person's face,
156
507480
2896
Kamera o kişiye yaklaşır ve yüzünü görürsünüz
08:30
and you know what they're thinking:
157
510400
1736
ve ne düşündüklerini bilirsiniz:
08:32
"What's really the difference between that zombie and me?
158
512160
2736
''Zombiyle benim aramdaki fark gerçekten ne?
08:34
He walks, I walk.
159
514920
1536
O yürüyor, ben de yürüyorum.
08:36
He eats, I eat.
160
516480
2016
O yemek yiyor, ben de yiyorum.
08:38
He kills, I kill."
161
518520
2280
O öldürüyor, ben de öldürüyorum.''
08:42
But he's a zombie.
162
522360
1536
Ama o bir zombi.
08:43
At least you're aware of it.
163
523920
1416
En azından bunun farkındasınız.
08:45
If we are actually having trouble distinguishing ourselves from zombies,
164
525360
3696
Eğer gerçekten kendimizi zombilerden ayırt etmekte zorlanıyorsak
08:49
we have a pretty big problem going on.
165
529080
2176
oldukça büyük bir sorunumuz var demektir.
08:51
(Laughter)
166
531280
1216
(Kahkahalar)
08:52
And don't even get me started on the transhumanists.
167
532520
2936
Hele bir de transhümanistlere başlatmayın şimdi beni.
08:55
I was on a panel with a transhumanist, and he's going on about the singularity.
168
535480
3816
Bir panelde bir transhümanistleydim, sürekli tekillik hakkında konuşup durdu.
08:59
"Oh, the day is going to come really soon when computers are smarter than people.
169
539320
3856
''Yakında o gün gelecek ve bilgisayarlar insanlardan daha zeki olacaklar.
09:03
And the only option for people at that point
170
543200
2136
O noktada insanlar için tek seçenek,
09:05
is to pass the evolutionary torch to our successor
171
545360
3336
evrimsel bayrağı varislerimize teslim edip
09:08
and fade into the background.
172
548720
1616
arka plana geçmek olacak.
09:10
Maybe at best, upload your consciousness to a silicon chip.
173
550360
3456
En iyi ihtimalle, bilincini silikon bir çipe aktarır,
09:13
And accept your extinction."
174
553840
1840
neslinin tükenişini kabul edersiniz.''
09:16
(Laughter)
175
556640
1456
(Kahkahalar)
09:18
And I said, "No, human beings are special.
176
558120
3376
Ben de dedim ki: ''Hayır, insanlar özeldir.
09:21
We can embrace ambiguity, we understand paradox,
177
561520
3536
Biz belirsizliği kabullenebiliyoruz, paradoksu anlıyoruz,
09:25
we're conscious, we're weird, we're quirky.
178
565080
2616
bilincimiz var, tuhafız, ilginciz.
09:27
There should be a place for humans in the digital future."
179
567720
3336
Dijital gelecekte insanların bir yeri olmalı.''
09:31
And he said, "Oh, Rushkoff,
180
571080
1536
O da dedi ki: ''Rushkoff, sen insan olduğun için böyle söylüyorsun.''
09:32
you're just saying that because you're a human."
181
572640
2296
09:34
(Laughter)
182
574960
1776
(Kahkahalar)
09:36
As if it's hubris.
183
576760
1600
Kibirmiş gibi sanki.
09:39
OK, I'm on "Team Human."
184
579280
2800
Tamam, ben ''İnsan Ekibi''ndeyim.
09:43
That was the original insight of the digital age.
185
583200
3856
Bu, dijital çağın asıl iç yüzüydü;
09:47
That being human is a team sport,
186
587080
2216
insan olmanın bir takım oyunu olması,
09:49
evolution's a collaborative act.
187
589320
2736
evrimin ortak bir eylem olması.
09:52
Even the trees in the forest,
188
592080
1416
Ormandaki ağaçlar bile birbirleriyle rekabet içerisinde değiller,
09:53
they're not all in competition with each other,
189
593520
2216
09:55
they're connected with the vast network of roots and mushrooms
190
595760
3216
birbirlerine aralarındaki iletişimi sağlayan
09:59
that let them communicate with one another and pass nutrients back and forth.
191
599000
4536
ve besin alışverişine yardımcı olan büyük bir kök ağı ve mantarlarla bağlılar.
10:03
If human beings are the most evolved species,
192
603560
2136
Eğer insanlar en gelişmiş tür ise
10:05
it's because we have the most evolved ways of collaborating and communicating.
193
605720
4136
bunun nedeni bizin en gelişmiş işbirliği ve iletişim yollarına sahip olmamızdır.
10:09
We have language.
194
609880
1496
Dilimiz var.
10:11
We have technology.
195
611400
1240
Teknolojimiz var.
10:14
It's funny, I used to be the guy who talked about the digital future
196
614120
4576
Çok tuhaf, daha önce hiç dijital bir şey görmemiş insanlarla
10:18
for people who hadn't yet experienced anything digital.
197
618720
2680
dijital gelecek hakkında konuşan bir adamdım ben.
10:22
And now I feel like I'm the last guy
198
622200
1816
Şimdiyse dijital teknolojiden önce
10:24
who remembers what life was like before digital technology.
199
624040
2920
hayatın nasıl olduğunu hatırlayan tek insan benmişim gibi hissediyorum.
10:28
It's not a matter of rejecting the digital or rejecting the technological.
200
628680
4216
Mesele dijitali veya teknolojik olanı reddetmek değil.
10:32
It's a matter of retrieving the values that we're in danger of leaving behind
201
632920
4096
Mesele, geride kalma tehlikesinde olan değerlerimizi kurtarmak
10:37
and then embedding them in the digital infrastructure for the future.
202
637040
3600
ve sonra onları gelecek için dijital altyapıya yerleştirmek.
10:41
And that's not rocket science.
203
641880
2296
Üstelik bu roket bilimi değil.
10:44
It's as simple as making a social network
204
644200
2096
Bir sosyal ağ kurmak kadar kolay.
10:46
that instead of teaching us to see people as adversaries,
205
646320
3536
Bu, insanları rakip olarak görmeyi öğretmek yerine,
10:49
it teaches us to see our adversaries as people.
206
649880
3000
rakiplerimizi insan olarak görmeyi öğretiyor.
10:54
It means creating an economy that doesn't favor a platform monopoly
207
654240
4296
İnsanların ve yerlerin tüm değerlerini ortaya çıkarmak isteyen
10:58
that wants to extract all the value out of people and places,
208
658560
3336
fakat bu değerin topluluk aracılığıyla yayılmasına katkıda bulunan
11:01
but one that promotes the circulation of value through a community
209
661920
3936
ve mülkiyeti geniş bir şekilde dağıtan altyapı kooperatiflerini mümkün olduğunca
11:05
and allows us to establish platform cooperatives
210
665880
2416
kurmamızı sağlayan bir altyapı tekelini desteklemeyen ekonomi yaratmak demektir.
11:08
that distribute ownership as wide as possible.
211
668320
3816
11:12
It means building platforms
212
672160
1656
Öngörü adı altında yaratıcılığımızı ve yenilikçiliğimizi engellemeden
11:13
that don't repress our creativity and novelty in the name of prediction
213
673840
4656
11:18
but actually promote creativity and novelty,
214
678520
2576
ama aslında yaratıcılığa ve yenilikçiliğe katkıda bulunan platformlar oluşturmaktır.
11:21
so that we can come up with some of the solutions
215
681120
2336
11:23
to actually get ourselves out of the mess that we're in.
216
683480
2680
11:27
No, instead of trying to earn enough money to insulate ourselves
217
687440
3056
Hayır, kendimizi yarattığımız dünyadan izole etmek için
yeterli para kazanmaya çalışmak yerine
11:30
from the world we're creating,
218
690520
1496
11:32
why don't we spend that time and energy making the world a place
219
692040
3056
neden bu zamanı ve enerjiyi dünyayı kurtarmak zorunda kalmayacağımızı
11:35
that we don't feel the need to escape from.
220
695120
2040
hissetmediğimiz bir yer haline getirmiyoruz.
11:38
There is no escape, there is only one thing going on here.
221
698000
3200
Kaçış yok, burada devam eden tek bir şey var.
11:42
Please, don't leave.
222
702680
2120
Lütfen gitmeyin.
11:45
Join us.
223
705640
1360
Bize katılın.
11:47
We may not be perfect,
224
707800
1296
Mükemmel olmayabiliriz
11:49
but whatever happens, at least you won't be alone.
225
709120
2440
ama ne olursa olsun en azından yalnız olmayacaksınız.
11:52
Join "Team Human."
226
712640
1520
İnsan Ekibine katılın.
11:55
Find the others.
227
715160
2096
Diğerlerini bulun.
11:57
Together, let's make the future that we always wanted.
228
717280
2960
Hep birlikte, her zaman istediğimiz geleceği yapalım.
12:01
Oh, and those tech billionaires who wanted to know
229
721560
2496
Bir de kıyamet sonrası güvenlik güçlerinin kontrolünü
12:04
how to maintain control of their security force after the apocalypse,
230
724080
3256
nasıl koruyacaklarını bilmek isteyen teknoloji milyarderleri vardı ya,
12:07
you know what I told them?
231
727360
1896
onlara ne söylediğimi biliyor musunuz?
12:09
"Start treating those people with love and respect right now.
232
729280
4216
"Şu an bu insanlara sevgi ve saygıyla davranmaya başlayın.
12:13
Maybe you won't have an apocalypse to worry about."
233
733520
2440
Belki endişelenecek bir felaketiniz olmaz."
12:16
Thank you.
234
736840
1216
Teşekkürler.
(Alkışlar)
12:18
(Applause)
235
738080
4440
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7