Could we treat spinal cord injuries with asparagus? | Andrew Pelling

76,502 views ・ 2020-12-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Alev Yüksek Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:12
So I'm here today surrounded by all these fruits and vegetables,
0
12917
3184
Bugün etrafım tüm bu meyve ve sebzelerle çevrili olarak buradayım
00:16
because these are the subjects of my experiments.
1
16125
3601
çünkü bunlar deneylerimin konusu olacaklar.
00:19
Now, bear with me for just a second,
2
19750
2643
Bana bir saniye dayanın
00:22
but about a decade ago
3
22417
1434
ama yaklaşık on yıl önce
00:23
my team started to rethink how we make materials
4
23875
3726
ekibim zarar görmüş ya da hastalanmış insan dokularını iyileştirmek için
00:27
for reconstructing damaged or diseased human tissues,
5
27625
3726
nasıl bir materyal yapabileceğimiz üzerine düşünmeye başladı
00:31
and we made the totally unexpected discovery
6
31375
2768
ve bitkilerin bu amaçla kullanılabileceğine dair
00:34
that plants could be used for this purpose.
7
34167
3601
tamamıyla beklenmedik bir keşifte bulunduk.
00:37
In fact, we invented a way to take these plants
8
37792
2851
Aslında bu bitkilerin DNA ve hücrelerini aldığımız,
00:40
and strip them of all their DNA and their cells,
9
40667
2684
geriye sadece doğal liflerin kaldığı
00:43
leaving behind natural fibers.
10
43375
2851
yeni bir yol keşfettik.
00:46
And these fibers could then be used as a scaffold
11
46250
2768
Üstelik bu lifler sonrasında canlı dokuları iyileştirmek için
00:49
for reconstructing living tissue.
12
49042
2142
bir iskele olarak kullanılabilirdi.
00:51
Now I know this is a little weird,
13
51208
1935
Evet, bunun garip olduğunu biliyorum
00:53
but in our very first proof-of-concept experiment,
14
53167
2892
ama ilk kavram kanıtlama deneyimizde,
00:56
we took an apple,
15
56083
1435
bir elma aldık,
00:57
carved it into the shape of a human ear,
16
57542
2851
insan kulağı şeklinde oyduk
01:00
and then we took that ear-shaped scaffold,
17
60417
2684
ve sonra o kulak şeklindeki yapıyı aldık,
01:03
sterilized it, processed it
18
63125
1601
sterilize ettik, işlemden geçirdik
01:04
and coaxed human cells to grow inside of it.
19
64750
3143
ve insan hücrelerini içerisinde büyümeye bıraktık.
01:07
We then took the next step and implanted it,
20
67917
2726
Bir sonraki adıma geçtik ve onu aşıladık
01:10
and we were able to demonstrate
21
70667
1559
ve yapıların kan damarlarının oluşumunu sağlayıp
01:12
that the scaffolds stimulated the formation of blood vessels,
22
72250
3351
01:15
allowing the heart to keep them alive.
23
75625
3184
kalbin onları canlı tutmasına izin verdiklerini kanıtlayabildik.
01:18
So not too long after these discoveries were taking place,
24
78833
3060
Bu buluşların meydana gelmesinden kısa süre sonra,
01:21
I was at home cooking asparagus for dinner,
25
81917
2476
evde akşam yemeği için kuşkonmaz pişiriyordum
01:24
and after cutting the ends off,
26
84417
1851
ve uçlarını kestikten sonra,
01:26
I was noticing that the stalks were full of these microchanneled vascular bundles.
27
86292
4476
saplarının mikro kanallı iletim demetleri ile dolu olduğunu fark ediyordum.
01:30
And it really reminded me
28
90792
1309
Bana gerçekten omurilik hasarlanmasını tedavi etmeyi amaçlayan
01:32
of a whole body of bioengineering effort aimed at treating spinal cord injury.
29
92125
4417
bütün bir biyomühendislik çabasını hatırlattı.
01:37
Up to half a million people per year suffer from this type of injury,
30
97500
4226
Her yıl yarım milyona yakın kişi bu tip bir yaralanma yaşıyor,
01:41
and the symptoms can range from pain and numbness
31
101750
2851
semptomlar ise acı ve uyuşmadan başlayıp
01:44
to devastating traumas
32
104625
1601
motor fonksiyon ve bağımsızlığın tamamen kaybedilmesine yol açan
01:46
that lead to a complete loss of motor function and independence.
33
106250
3726
yıkıcı travmalara kadar değişiyor.
01:50
And in these forms of paralysis,
34
110000
1809
Üstelik bu tür felçlerde
01:51
there's no accepted treatment strategy,
35
111833
3018
kabul edilmiş bir tedavi stratejisi yok
01:54
but one possible solution
36
114875
2184
ama mümkün olabilecek bir çözüm
01:57
might be the use of a scaffold that has microchannels
37
117083
3393
yeniden yapılandırılan nöronlara yol gösterebilecek olan
02:00
which may guide regenerating neurons.
38
120500
2643
mikro kanallı yapıların kullanımı olabilir.
02:03
So, could we use the asparagus and its vascular bundles
39
123167
4559
Yani kuşkonmazı ve iletim demetlerini omuriliği onarmak için kullanabilir miyiz?
02:07
to repair a spinal cord?
40
127750
2268
02:10
This is a really dumb idea.
41
130042
3601
Bu, çok aptalca bir fikir.
02:13
First of all, humans aren't plants.
42
133667
2642
Öncelikle, insanlar bitki değil.
02:16
Our cells have not evolved to grow on plant polymers,
43
136333
2935
Hücrelerimiz bitki polimerlerinde büyümek için evrilmedi
02:19
and plant tissues have no business being found in your spinal cord.
44
139292
4267
ve bitki dokularının omuriliğinizde hiçbir işi yok.
02:23
And secondly,
45
143583
1268
İkinci olarak,
02:24
ideally these types of scaffolds should disappear over time,
46
144875
2893
bu tarz yapıların geride doğal ve sağlıklı doku bırakıp
02:27
leaving behind natural, healthy tissue.
47
147792
2934
zaman içerisinde yok olmaları gerekir.
02:30
But plant-based scaffolds don't do that,
48
150750
1934
Ama bitki temelli yapılar bunu yapmıyor
02:32
because we lack the enzymes to break them down.
49
152708
2893
çünkü onları parçalayacak enzimlere sahip değiliz.
02:35
Funnily enough,
50
155625
1309
Gariptir ki
02:36
these properties were exactly why we were having so much success.
51
156958
3976
bu özellikler tümüyle bu kadar başarılı olmamızın sebebiydi.
02:40
Over the course of many experiments,
52
160958
2393
Yapılan onca deney esnasında
02:43
we were able to demonstrate
53
163375
1351
bitki dokularının bu kadar biyolojik uyumlu olmalarının sebebinin
02:44
that the inertness of plant tissue is exactly why it's so biocompatible.
54
164750
4726
tamamen tembelliklerinden kaynaklı olduğunu kanıtlayabildik.
02:49
In a way, the body almost doesn't even see it,
55
169500
3143
Bir bakıma vücut neredeyse görmüyor bile
02:52
but regenerating cells benefit from its shape and stability.
56
172667
4559
ama yeniden üretilen hücreler onun şekil ve sabitliğinden faydalanıyor.
02:57
Now this is all well and good,
57
177250
1601
Hepsi iyi hoş
02:58
but I constantly felt this weight of doubt
58
178875
2143
ama omurilik hakkında düşününce
03:01
when it came to thinking about spinal cords.
59
181042
2517
içimdeki şüphenin ağırlığını hep hissettim.
03:03
So many scientists were using materials from traditional sources,
60
183583
3851
Birçok bilim insanı geleneksel kaynaklardan materyaller kullanıyordu,
03:07
like synthetic polymers and animal products --
61
187458
2476
mesela sentetik polimer ve hayvan ürünleri --
03:09
even human cadavers.
62
189958
1726
hatta insan kadavrası.
03:11
I felt like a complete outsider
63
191708
1935
Kendimi bu kadar zor bir problem üzerine çalışmayı hak etmeyen
03:13
with no real right to work on such a hard problem.
64
193667
3892
bütünüyle bir yabancı gibi hissediyordum.
03:17
But because of this doubt,
65
197583
1476
Ama bu şüphe yüzünden,
03:19
I surrounded myself with neurosurgeons and clinicians,
66
199083
2893
etrafımı beyin cerrahları ve klinik tedavi uzmanlarıyla,
biyokimyacılarla ve biyomühendisler ile çevreledim
03:22
biochemists and bioengineers,
67
202000
2059
03:24
and we started to plan experiments.
68
204083
2518
ve deneyler planlamaya başladık.
03:26
The basic idea is that we would take an animal,
69
206625
3143
Temel fikir bir hayvanı alıp
03:29
anesthetize it,
70
209792
1434
anestezi uyguladıktan sonra
03:31
expose its spinal cord
71
211250
1476
omuriliğini açığa çıkarıp
03:32
and sever it in the thoracic region,
72
212750
2101
hayvanın belden aşağısını felç bırakacak şekilde
03:34
rendering the animal a paraplegic.
73
214875
2684
göğüs bölgesini kesmekti.
03:37
We would then implant an asparagus scaffold
74
217583
2393
Sonra da kuşkonmaz yapısını
omuriliğin kesik uçları arasına
03:40
between the severed ends of the spinal cord
75
220000
2059
köprü işlevi görecek şekilde aşılıyoruz.
03:42
to act as a bridge.
76
222083
1851
03:43
Now this is crucially important.
77
223958
2351
Burası kritik öneme sahip.
03:46
We're only using asparagus.
78
226333
2268
Sadece kuşkonmaz kullanıyoruz.
03:48
We're not adding stem cells or electrical stimulation
79
228625
3018
Kök hücre ya da elektriksel uyarım
03:51
or exoskeletons
80
231667
1351
ya da dış iskelet
03:53
or physical therapy
81
233042
1309
ya da fiziksel terapi
03:54
or pharmaceuticals.
82
234375
1518
ya da tıbbi ürünler eklemiyoruz.
03:55
We're simply investigating
83
235917
1517
Sadece mikro kanallardaki yapının
03:57
if the microchannels in the scaffold alone
84
237458
2976
yeniden doğan nöronları yönlendirmeye yeterli olup olmadığını araştırıyoruz.
04:00
are enough to guide the regeneration of neurons.
85
240458
2726
04:03
And here are the main results.
86
243208
1976
Bunlar ana sonuçlar:
04:05
In this video, you can see an animal about eight weeks after being paralyzed.
87
245208
4768
Bu videoda bir hayvanı felç bırakıldıktan yaklaşık 8 hafta sonra görüyoruz.
Arka bacaklarını hareket ettiremediğini görüyorsunuz
04:10
You can see she can't move her back legs,
88
250000
1976
04:12
and she can't lift herself up.
89
252000
2309
ve kendisini kaldıramıyor.
04:14
Now I know how difficult this video is to watch.
90
254333
3518
Bu videoyu izlemenin ne kadar zor olduğunu biliyorum.
04:17
My team struggled every day with these types of experiments,
91
257875
4643
Ekibimin her gün bu tarz deneylerle mücadele ediyordu
04:22
and we constantly asked ourselves why we were doing this ...
92
262542
4476
ve kendimize sürekli bunu neden yaptığımızı soruyorduk...
04:27
until we started to observe something extraordinary.
93
267042
3250
Olağanüstü bir şey gözlemleye başlayana kadar.
04:31
This is an animal that received an implant.
94
271000
2934
Bu aşılanan bir hayvan.
04:33
Now she's not walking perfectly,
95
273958
1601
Mükemmel bir şekilde yürümüyor
04:35
but she's moving those back legs
96
275583
1810
ama o arka bacaklarını hareket ettiriyor
04:37
and she's even starting to lift herself up.
97
277417
2559
ve hatta kendisini kaldırmaya başlıyor.
04:40
And on a treadmill,
98
280000
1268
Üstelik bir yürüme bandında
04:41
you can see those legs moving in a coordinated fashion.
99
281292
3017
o bacakların koordine bir şekilde hareket ettiğini görüyorsunuz.
04:44
These are crucial signs of recovery.
100
284333
3084
Bunlar kritik iyileşme belirtileri.
04:49
Now we still have a lot of work to do,
101
289000
1893
Hala yapacak çok işimiz var
04:50
and there are a lot of questions to answer,
102
290917
2976
ve cevaplanacak çok soru var
04:53
but this is the first time anyone has shown
103
293917
3351
ama bitki dokularının bu kadar karmaşık bir yaralanmayı
04:57
that plant tissues can be used to repair such a complex injury.
104
297292
4291
onarmak için kullanılabileceği birileri tarafından ilk kez gösterildi.
05:02
Even so, we've been sitting on this data for over five years.
105
302458
4601
Yine de beş yıldan fazladır bu bilgileri erteliyoruz.
05:07
Doubt drove us to repeat these experiments again and again,
106
307083
4393
Şüphe bizi az daha laboratuvarımı iflas ettirecek noktaya kadar
05:11
to the point of almost bankrupting my lab.
107
311500
2684
deneyleri defalarca tekrarlamaya itti.
05:14
But I kept pushing,
108
314208
1351
Ama ben zorlamaya devam ettim
05:15
because I knew these results could be the start of something extraordinary.
109
315583
3834
çünkü bu sonuçların olağanüstü bir şeyin başlangıcı olabileceğini biliyordum.
05:20
And what's just as exciting
110
320708
1351
Üstelik en az o kadar heyecan verici olarak
05:22
is that my company is now translating these discoveries into the clinic --
111
322083
3810
şirketim şimdi bu buluşları kliniğe çeviriyor --
05:25
into the real world.
112
325917
2017
gerçek dünyaya.
05:27
This technology has just been designated a breakthrough medical device by the FDA.
113
327958
5560
Bu teknoloji FDA tarafından çığır açan tıbbı cihaz olarak belirlendi.
05:33
And this designation means
114
333542
1309
Bu unvan, yaklaşık iki yıl sonra başlayacak olan
05:34
that right now we're in the midst of planning human clinical trials
115
334875
3518
klinik insan deneylerini planlamanın ortasında olduğumuz anlamına geliyor.
05:38
set to begin in about two years.
116
338417
2375
05:41
So I'd like to show you a prototype
117
341583
1768
Size gelişmiş omurilik aşılarımızdan bir prototipi göstermek isterim.
05:43
of one of our state-of-the-art spinal cord implants.
118
343375
2768
05:46
It's still made from asparagus
119
346167
1517
Hala kuşkonmazdan yapılıyor
05:47
and contains all of those microchannels.
120
347708
2060
ve tüm o mikro kanallara sahip.
05:49
And you can see that it moves and bends
121
349792
2059
Hareket edip esnediğini görebiliyorsunuz
05:51
and has the same feel as human tissue.
122
351875
2667
ve insan dokusu gibi hissediyor.
05:56
And you know,
123
356000
1268
Ayrıca bence gerçek icat artık bitki dokularının mimarisini ve yapısını
05:57
I think the real innovation is that we're now able to design
124
357292
3517
06:00
or program the architecture and structure of plant tissues in such a way
125
360833
4393
hücresel büyümesi karşılanmamış tıbbi ihtiyaca yönlendirebilecek şekilde
06:05
that they could direct cell growth to address an unmet medical need.
126
365250
4684
dizayn edip programlayabilmemizdir.
06:09
As scientists,
127
369958
1268
Bilim insanları olarak
06:11
we spend our lives living on a knife's edge.
128
371250
2226
hayatlarımızı bıçak sırtında yaşayarak geçiriyoruz.
06:13
On the one hand,
129
373500
1268
Bir taraftan,
06:14
it's our job to fundamentally broaden the horizons
130
374792
2351
işimiz esasen insan bilgisine yeni ufuklar açmak
06:17
of human knowledge,
131
377167
1309
06:18
but at the same time, we're trained to doubt --
132
378500
2268
ama diğer taraftan, şüphe etmek için yetiştiriliyoruz --
06:20
to doubt our data, to doubt our experiments,
133
380792
2767
bilgimize şüphe duymak, deneylerimize şüphe duymak,
06:23
to doubt our own conclusions.
134
383583
1893
kendi sonuçlarımıza şüphe duymak.
06:25
We spend our lives crushed under the weight
135
385500
2309
Hayatlarımızı daimi, acımasız, asla bitmeyen kaygının,
06:27
of constant, unrelenting, never-ending anxiety, uncertainty and self-doubt.
136
387833
6226
belirsizliğin ve kendimizden şüphenin, ağırlığı altında ezilerek geçiriyoruz.
06:34
And this is something I really struggle with.
137
394083
3268
Bu gerçekten mücadele ettiğim bir şey.
06:37
But I think almost every scientist can tell you
138
397375
2268
Ama yaklaşık her bilim insanı bu şüpheleri görmezden gelip
06:39
about the time they ignored those doubts
139
399667
1976
asla başarılı olmayacak o deneyi yapmasından bahsedebilir.
06:41
and did the experiment that would never work.
140
401667
2226
06:43
And the thing is, every now and then,
141
403917
2017
Durum şu ki ara sıra bu deneylerden biri başarılı oluyor.
06:45
one of those experiments works out.
142
405958
2643
06:48
The challenge we face is that while doubt can be destructive
143
408625
3226
Karşılaştığımız zorluk ise
şüphe bir yandan akıl sağlığınız için yıkıcıyken
06:51
to your mental health,
144
411875
1601
06:53
it's also the reason why scientific rigor is such a potent tool for discovery.
145
413500
4768
diğer yandan bilimsel titizliğin buluşta güçlü bir araç olmasının da sebebi.
06:58
It forces us to ask the difficult questions
146
418292
2976
Bizi zor soruları sormamız için
ve deneyleri tekrar etmemiz için zorluyor.
07:01
and repeat experiments.
147
421292
1684
07:03
Nothing about that is easy.
148
423000
2101
Bunun hiçbir yanı kolay değil.
07:05
And often it becomes our responsibility
149
425125
3018
Ayrıca çoğunlukla zor ve bazen yürek burkan
07:08
to bear the burden of the hard and sometimes heart-wrenching experiment.
150
428167
4916
deneylerin yüküne dayanmak görevimiz haline geliyor.
07:13
This ultimately leads to the creation of new knowledge,
151
433708
3476
Bu sonunda yeni bilginin oluşumuna
07:17
and in some really rare cases,
152
437208
2143
ve bazı çok nadir durumlarda,
07:19
the type of innovation that just might change a person's life.
153
439375
3375
bir insanın hayatını değiştirebilecek türden bir buluşa yol açıyor.
07:24
Thank you.
154
444042
1250
Teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7