The Future Will Be Shaped by Optimists | Kevin Kelly | TED

Çeviri: Sarah Yassine Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

I want to try and persuade you

Genel olarak iyimser olmamız için nedenler olduğuna

that there are reasons why we should be optimistic in general.

sizi ikna etmeye çalışmak istiyorum.

And that’s a very difficult thing to do today

Ve bu bugün yapılması çok zor bir şey

because we are confronting tremendous problems in this world.

çünkü bu dünyada çok büyük sorunlarla karşı karşıyayız.

Things like global climate change,

Küresel iklim değişikliği gibi

which seem almost impossible to solve,

çözülmesi neredeyse imkansız görünen şeyler

or social inequality,

ya da sosyal eşitsizlik gibi,

which seems endemic and difficult to eliminate.

endemik ve ortadan kaldırılması zor görünen.

The scale of these problems though

Bu sorunların ölçeği,

is even more reason why we should be optimistic.

iyimser olmamız için daha da fazla nedendir.

Because what we know is that in the past,

Çünkü bildiğimiz şey,

every great and difficult thing that has been accomplished,

geçmişte başarılmış her büyük ve zor şey,

every breakthrough,

her atılım,

has in fact required

aslında bunun mümkün olduğuna dair

a very strong sense of optimism

çok güçlü bir iyimserlik duygusu

that it was possible.

gerektiriyordu.

Think of the first airplanes.

İlk uçakları düşünün.

It’s hard enough

Bilerek ve isteyerek iyi ve harika bir şey yaratmak

to create something good and great deliberately and with intention.

yeterince zor.

And it’s no guarantee,

Ve bir şeyin olacağına inandığımız için bunun olacağına dair

just because we believe something will happen that it will happen,

bir garanti yok

but we do know that unless we believe that something can happen,

ama bir şeyin olabileceğine inanmadıkça

istemeden kendiliğinden olmayacağını biliyoruz.

it’s not going to happen inadvertently by itself.

And so it becomes really important

Ve böylece istediğimiz bir dünya hayal etmemiz,

that we imagine a world that we want,

istediğimiz çözümleri hayal etmemiz

that we imagine solutions we want

ve onları gerçekleştirebileceğimize inanmamız

and believe that we can make them happen.

gerçekten önemli hâle geliyor.

And that belief in making something impossible happen

Ve şu ana kadar geleceğimizi şekillendiren şey,

is what has shaped our future so far.

imkansız bir şeyi gerçekleştirmeye olan inancımızdır.

So our own history has been basically shaped by optimists,

Yani kendi tarihimiz temelde iyimserler tarafından şekillendirildi

and if we want to shape the future,

ve geleceği şekillendirmek istiyorsak,

we need to be optimistic.

iyimser olmalıyız.

That world that we’re shaping is not a world that’s perfect.

Şekillendirdiğimiz o dünya mükemmel bir dünya değil.

It’s not perfection,

Mükemmellik değil,

there’s no lack of problems,

sorunların eksikliği

there’s no absence of bad things.

kötü şeylerin olmaması değildir.

It is totally not utopia.

Kesinlikle ütopya değildir.

It’s what I would call pro-topia:

Ben buna pro-topya diyorum:

a world in which things are a little bit better.

işlerin biraz daha iyi olduğu bir dünya.

And that sense of optimism is a perspective

Ve bu iyimserlik duygusu bir perspektiftir,

where we expect the world to yield a little bit more good than bad,

dünyanın kötüden biraz daha fazla iyiliğe sahip olmasını,

umut etmek için korkmak yerine birkaç nedene sahip olmasını

to have a few more reasons to hope than to fear.

beklediğimiz bir bakış açısıdır.

And optimism definitely is not just a sunny temperament,

Ve iyimserlik kesinlikle sadece neşeli bir mizaç,

a kind of a blindness to the realities of the world's problems

dünyanın sorunlarının gerçeklerine karşı bir tür körlük

or some kind of Pollyanna self-delusion.

ya da bir tür Pollyanna’nın kendi kendini kandırması değildir.

Instead, optimism is based on the fact of historical progress,

Bunun yerine iyimserlik, tarihsel ilerleme gerçeğine dayanır,

that if we transcend anecdote

eğer anekdotları aşar

and look at data in a scientific, rational way,

ve verilere bilimse ve rasyonel bir şekilde bakarsak,

that we can see that the evidence says

kanıtların ortalama olarak,

that on average,

küresel ölçekte zaman içinde,

on a global scale over time,

son 500 yılda

over the last 500 years,

kademeli bir iyileşme olduğunu

there has been incremental improvement over time.

söylediğini görebiliriz.

If it’s real then why don’t we see more of it?

Eğer gerçekse neden daha fazlasını görmüyoruz?

Why are so many people pessimistic?

Neden bu kadar çok insan kötümser?

And I think there are three reasons why.

Ve bence bunun üç nedeni var.

One is that most of what progress is about is about what does not happen.

Birincisi, ilerlemenin çoğunun, olmayanlarla ilgili olmasıdır.

It’s about all the things that could have happened that didn’t happen today.

Bu, bugün gerçekleşmemiş olabilecek her şeyle ilgili.

It’s about the two-year-old child who did not die of smallpox.

Çiçek hastalığından ölmeyen iki yaşındaki çocukla ilgili.

It’s about the family farmers

Bu, bir yıl fazla yiyecekleri akıncılar tarafından çalınmayan

whose year of surplus food was not stolen by raiders.

aile çiftçileri hakkında.

They don't make the headlines.

Manşet yapmıyorlar.

And the second reason is that bad things happen faster than good things.

İkinci sebep ise kötü şeylerin iyi şeylerden daha hızlı gerçekleşmesidir.

Good things take time.

İyi şeyler zaman alır.

When we are compressing our news cycle to the last five minutes

Haber döngümüzü son beş dakikaya

and the next five minutes,

ve sonraki beş dakikaya sıkıştırdığımızda,

all the things that have changed in the last five minutes

son beş dakikada değişen her şey biraz

are kind of bad stuff

kötü şeyler

because good stuff takes longer.

çünkü iyi şeyler daha uzun sürer.

If we were to make newspapers and websites

Her 100 yılda bir güncellenecek

to be updated every 100 years,

gazeteler ve web siteleri yapsaydık,

we’d have a very different set of headlines.

çok farklı manşetlerimiz olurdu.

The third reason is that because societies that are capable of creating

Üçüncü neden ise, her yıl yok ettiklerinden sadece yüzde

just a few percent more good than they destroy every year,

birkaç daha fazla iyilik yaratabilen toplumlar,

if you have a society that’s capable

yok ettiğinden sadece birkaç yüzde daha fazlasını

of making just a few percent more than it destroys,

yapabilen bir toplumunuz varsa,

then over time,

zamanla,

that few percent is compounded.

bu yüzde birlik birleşir.

And that is what civilization is.

Ve medeniyet budur.

So that one percent, few percent, is almost invisible

Yani yüzde bir, yüzde birkaç,

etrafındaki yüzde 49′luk saçmalık ve yıkımın gürültüsünde neredeyse görünmez.

in the noise of the 49-percent crap and destruction around it.

So we don’t see it

Bu yüzden arkamıza dönüp geçmişe bakmadıkça

unless we turn around and look back into the past.

onu göremeyiz.

So it’s possible that after 500 years of progress,

Yani 500 yıllık ilerlemeden sonra,

it could stop tomorrow.

yarın durması mümkün.

But it’s unlikely

Ancak uzun vadeli eğilimlerin,

and very, very probable that that long-term trend will continue,

en azından hayatınızın geri kalanında devam etmesi

at least for the rest of your lives.

pek olası değildir ve çok muhtemeldir.

So this optimism makes us realists

Yani bu iyimserlik bizi gerçekçi yapıyor

in aligning ourselves with this long history

kendimizi bu uzun tarihsel ilerleme tarihi ile aynı

of historical progress.

hizaya getirme konusunda.

And that’s the first reason we should be optimistic.

Ve iyimser olmamızın ilk nedeni bu.

And the second reason is that civilization is a mechanism

İkinci neden ise, medeniyetin, başkalarına iyimser bir şekilde

to make these improvements

güvendiğimiz gerçeğine dayanan

that relies on the fact that we’re optimistically trusting others.

bu iyileştirmeleri yapmak için bir mekanizma olmasıdır.

We have total strangers that we can collaborate,

İşbirliği yapabileceğimiz tamamen yabancılar var

and that collaboration allows us to make things beyond ourselves

ve bu işbirliği, kendimizin ötesinde,

yapabileceklerimizden daha büyük şeyler yapmamızı sağlar.

that are bigger than just what we can do.

That requires trust,

Güven gerektirir

and trust is a type of optimism.

ve güven bir tür iyimserliktir.

But in addition to kind of cooperating

Ancak bu gezegendeki

with the eight billion total strangers on this planet accomplishing great things,

sekiz milyar yabancıyla harika şeyler başaran bir tür işbirliğine ek olarak,

we can also trust future generations.

gelecek nesillere de güvenebiliriz.

The billions of people yet unborn into the future.

Milyarlarca insan henüz geleceğe doğmamış.

Right now, today, we are benefiting from the work of previous generations

Şu anda, bugün, şimdi zevk aldığımız altyapı yolları, kanallar,

who undergone to create infrastructure --

gökdelenler, telefon şebekeleri oluşturmak için

roads canals, skyscrapers, telephone networks --

geçen önceki nesillerin çalışmalarından

that we are now enjoying.

yararlanıyoruz.

In fact, we may be enjoying more benefits than they have back in the past

Aslında, başladıklarında geçmişte sahip olduklarından

daha fazla fayda sağlayabiliriz.

when they began.

So they have been acting as good ancestors for us,

Bu yüzden bizim için iyi atalar gibi davranıyorlar

and sometimes even sacrificing

ve hatta bazen hemen olabilecek verim ve faydalardan

what could have been immediate yields and benefits

fedakarlık ediyor

and postponing them until future generations.

ve bunları gelecek nesillere erteliyorlar.

We also want to be good ancestors,

Biz de iyi bir ata olmak istiyoruz

and being good ancestors trying to move benefits to the future generations

ve gelecek nesillere fayda sağlamaya çalışan iyi atalar olmak

is an act of optimism.

bir iyimserlik eylemidir.

One, because we believe that there will be future generations,

Birincisi, gelecek nesillerin olacağına inandığımız için

and two, because we are willing to sacrifice immediate gains

ve iki, çünkü anlık kazanımları feda etmeye hazırız

in order to postpone --

ertelemek için --

have more gains into the future --

gelecekte daha fazla kazanıma sahip olmak --

that investment.

o yatırım.

Being a good ancestor enables us to actually accomplish things

İyi bir ata olmak, bir şeyleri gerçekten başarmamızı sağlar,

sadece şimdiki zamanda bireysel olarak yapabileceklerimizin ötesinde değil,

not just beyond what we can do individually in the present,

but what we can do over time.

zamanla yapabileceklerimizin de ötesinde.

So when we trust the future,

Geleceğe güvendiğimizde,

one of the things that we are understanding

anladığımız şeylerden biri,

is that future generations not only have better living standards

gelecek nesillerin yalnızca daha iyi yaşam standartlarına sahip olmaları değil,

because of progress,

ilerleme sayesinde,

but they also have more capability to solve problems

aynı zamanda sorunları çözme konusunda daha fazla yeteneğe sahip olmalarıdır

because there’s more knowledge

çünkü daha fazla bilgi var

and because they have better tools.

ve daha iyi araçlara sahip oldukları için.

And so we can trust that.

Ve buna güvenebiliriz.

We can trust the fact that in the future,

Gelecekte bizim kendi kendimize çözemediğimiz sorunları

future generations will be able to solve problems

gelecek nesillerin

that we cannot solve ourselves.

çözebileceğine güvenebiliriz.

So that means that we should be optimistic

Yani bu iyimser olmamız gerektiği anlamına geliyor

not because we believe that our problems are smaller than we thought.

sorunlarımızın düşündüğümüzden daha küçük olduğuna inandığımız için değil.

We should be optimistic because we believe

İyimser olmalıyız çünkü

that our capacity to solve problems is greater than we thought.

sorunları çözme kapasitemizin düşündüğümüzden

daha büyük olduğuna inanıyoruz.

So that’s a second reason to be optimistic.

Bu iyimser olmak için ikinci bir neden.

The third one has to do with problems

Üçüncüsü, gerçekten fırsatlar olarak gizlenen

which are really disguised as opportunities.

sorunlarla ilgilidir.

OK, so optimists don’t shun problems.

Tamam, iyimserler sorunlardan kaçmazlar.

Optimism is about embracing problems,

İyimserlik sorunları kucaklamakla ilgilidir,

because it’s problems that make solutions

çünkü çözüm üreten sorunlardır

and solutions that make problems.

ve sorun yaratan çözümler.

So I believe that most of the problems we have today

Dolayısıyla bugün yaşadığımız sorunların çoğunun

are generated by the solutions of the past.

geçmişin çözümlerinden kaynaklandığına inanıyorum.

And the great one is this climate change.

Ve en büyüğü bu iklim değişikliği.

The solution in the past was artificial power --

Geçmişteki çözüm yapay güçtü --

“Where do we get it?”

“Nereden alıyoruz?”

“OK, here it is.”

“Tamam, işte burada.”

But now it makes the problem now.

Ama şimdi sorun yaratıyor.

That means that today,

Bu, bugün

most of the solutions that we have

sahip olduğumuz çözümlerin çoğunun

will be generating the problems of the future.

geleceğin sorunlarını üreteceği anlamına geliyor.

And there will be more problems

Ve daha fazla sorun olacak

because new solutions create many more problems.

çünkü yeni çözümler çok daha fazla sorun yaratır.

In the same way, when science answers a question,

Aynı şekilde, bilim bir soruya cevap verdiğinde,

that answer will generate two or three new questions --

bu cevap iki veya üç yeni soru üretecek --

things that we didn’t even know we didn’t know.

bilmediğimizi bile bilmediğimiz şeyler.

And so, in a peculiar way,

Ve böylece, tuhaf bir şekilde,

science is expanding our ignorance faster than our knowledge.

bilim cehaletimizi bilgimizden daha hızlı genişletiyor.

So we have an unlimited pool of questions and problems.

Yani sınırsız bir soru ve problem havuzumuz var.

But problems don’t impede progress.

Ancak sorunlar ilerlemeyi engellemez.

Problems are the conduit of progress.

Sorunlar ilerlemenin kanalıdır.

No problems, no progress.

Sorun yok, ilerleme yok.

That is why I reject utopia,

Bu yüzden ütopyayı reddediyorum,

because there are no problems there.

çünkü orada hiçbir sorun yok.

So even bad things that happen are basically possibilities

Bu nedenle, gerçekleşen kötü şeyler bile temelde

that yield new solutions and better opportunities.

yeni çözümler ve daha iyi fırsatlar sağlayan olasılıklardır.

So in that way, problems are unlimited.

Yani bu şekilde, problemler sınırsızdır.

There is no limit for improvement.

İyileştirme için bir sınır yoktur.

So we can improve ourselves in all directions.

Böylece kendimizi her yönden geliştirebiliriz.

So we have a choice about optimism.

Yani iyimserlik hakkında bir seçeneğimiz var.

It’s not a temperament.

Bu bir mizaç değil.

No matter what your temperament is you can still choose to be optimistic.

Mizacınız ne olursa olsun, yine de iyimser olmayı seçebilirsiniz.

And gigantic problems require gigantic optimism.

Ve devasa sorunlar, devasa bir iyimserlik gerektirir.

We have a moral obligation to be optimistic,

İyimser olmak için ahlaki bir yükümlülüğümüz var,

because when we’re optimistic,

çünkü iyimser olduğumuzda,

we can shape the future,

geleceği şekillendirebiliriz,

we can become better ancestors,

daha iyi atalar olabiliriz,

we can expand our reach --

erişimimizi genişletebiliriz --

create things bigger than ourselves.

kendimizden daha büyük şeyler yaratabiliriz.

And we can be a realist in aligning ourselves with this long arc of history

Ve kendimizi bu uzun tarih yayı ile hizalamakta ve sorunları

and embracing problems as opportunities.

fırsat olarak kabul etmekte gerçekçi olabiliriz.

With optimism,

İyimserlikle,

we can use it as a power to kind of create the future that we want.

onu istediğimiz geleceği yaratmak için bir güç olarak kullanabiliriz.

This is the way.

Yol bu.

Thank you.

Teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)