Martina Flor: The secret language of letter design (with English subtitles) | TED

105,778 views ・ 2018-01-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Camille Martínez Reviewer: TED Translators admin
0
0
7000
Çeviri: Muhammed Boğatekin Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:13
Can you imagine what the word "TED" would have looked like
1
13349
2802
"TED" kelimesi Roma İmparatorluğu'nda var olsaydı
nasıl bir şey mi olurdu?
00:16
if it had existed during the Roman Empire?
2
16175
2103
00:20
I think maybe something like this.
3
20337
1960
Aşağı yukarı şöyle bir şey olurdu herhalde.
00:23
An artisan would have spent days in the sun chiseling it into stone.
4
23530
6990
Bir zanaatkar, taştan bir keski ile
güneşin altında günlerce oyardı.
00:31
And in the Middle Ages?
5
31063
1585
Ya peki Ortaçağ'da?
00:34
A monk, locked in his room,
6
34975
3870
Odasına kapanmış bir keşiş
00:38
would write T-E-D with his pen.
7
38869
5570
kalemiyle T-E-D yazardı herhalde.
00:45
And without going so far back in time,
8
45588
1845
Bu sefer çok uzaklara gitmeyelim,
00:47
how would these letters have looked in the 80s?
9
47457
2367
sizce 80'lerde bu harfler nasıl olurdu?
00:53
They would have had electric, strange colors,
10
53358
3178
Tıpkı saçlarımız gibi tuhaf, neon renklerde olurdu herhalde.
00:56
just like our hairstyles.
11
56560
1667
00:58
(Laughter)
12
58251
1634
(Kahkaha)
01:00
If this event were about children,
13
60612
2765
Peki ya TED çocuklar için olsaydı?
01:04
I would draw the letters like this,
14
64689
1991
Harflerin şekillerini şöyle bir şey yapardım ben.
01:07
as if they were building blocks,
15
67482
2503
Gömülü ve parıl parıl parlayan
01:10
in vivid colors.
16
70835
1639
bloklar gibi.
01:12
And if it were about superheroes instead?
17
72498
3063
Evet konu süper kahramanlar olsaydı
01:16
I would do them like this,
18
76470
1550
böyle yapardım.
01:18
inspired by -- in my opinion -- the greatest of all:
19
78044
3911
Esinlendiğim kişi
bana göre hepsinden büyük olan
01:21
Superman.
20
81979
1554
Süpermen gibi.
01:23
(Laughter)
21
83557
1494
(Gülüşmeler)
01:25
The shapes of these letters talk.
22
85075
3181
Harflerin şekilleri aslında konuşur.
01:29
They tell us things beyond what they represent.
23
89219
3568
Göründüklerinden de öte çok şey ifade ederler.
01:33
They send us to different eras,
24
93751
2108
Bizi geçmişe götürür,
01:35
they convey values,
25
95883
2002
geçmişin değerlerini taşır
01:37
they tell us stories.
26
97909
2120
ve bize hikayeler anlatırlar.
01:42
If we think about it, our days are full of letters.
27
102481
3091
Aslında her saniye harflerle iç içeyiz, nereye baksak harfler var.
01:45
We see them on the front of the bus,
28
105596
2036
Otobüsünden önünde, fırının tabelasında,
01:47
on the bakery's facade,
29
107656
2222
01:49
on the keyboard we write on,
30
109902
1939
yazı yazdığımız klavyede,
01:51
on our cell phones --
31
111865
1743
cep telefonumuzda,
01:53
everywhere.
32
113632
1475
kısacası her yerde.
01:56
Since the beginning of history,
33
116566
1506
İnsanoğlu oldu olalı hep dile bir şekil verme ihtiyacı duymuştur.
01:58
people have felt the need to give language an image.
34
118096
3319
02:01
And rightly so,
35
121439
1656
Haklı da
02:03
because language is the most important communication tool we have.
36
123119
3456
çünkü dil, iletişim kurabilmek için sahip olduğumuz en güçlü araçtır.
02:08
Without understanding what a word means,
37
128984
2522
Ne anlama geldiğini bilmesek de
02:11
we can see certain things it conveys.
38
131530
2464
bir kelimeden bazı mesajlar çıkartmak mümkün.
02:15
Some letters tell us that something is modern --
39
135572
2309
Öyle harfler vardır ki ben modernim der,
02:17
at least it was back in the 70s.
40
137905
2368
en azından 70'ler için öyleydi.
02:22
Others verify the importance and monumentality of a place,
41
142625
4422
Öyle harfler vardır ki bir mekanın büyüklüğünü,
haşmetini yansıtır
02:27
and they do so in uppercase.
42
147071
1693
ve de büyük harflerle yazılırlar.
02:29
There are letters not made to last long --
43
149298
2931
Öyle harfler vardır ki ömürleri de, verdikleri mesaj da kısadır.
02:32
and neither is the opportunity they communicate.
44
152253
3278
02:36
And there are letters made by inexperienced hands
45
156067
3360
Öyle harfler de vardır ki acemice yazılmışlardır
02:39
that, whether they mean to or not,
46
159451
1699
ve isteyerek veya istemeyerek içimize merak salarlar,
02:41
make us imagine what a place looks like inside.
47
161174
2570
"Acaba içeride ne var?" diye.
02:45
When I moved to Berlin, I experienced firsthand
48
165381
3443
Berlin'e taşındığım ilk zamanlarda
02:48
all the impact that drawn letters can have in our day-to-day life.
49
168848
4394
harflerin günlük hayattaki etkilerini iliklerime kadar hissettim.
02:54
I arrived in a new city, which was exciting and novel for me.
50
174679
3504
Yepyeni bir şehre gelmiştim, benim için oldukça heyecan vericiydi bu.
02:58
Now, dealing with an unfamiliar language was at times very frustrating
51
178207
6701
Karşımda bambaşka bir dil vardı
ve bununla başa çıkmak
03:04
and uncomfortable.
52
184932
1413
epey bir zor oldu.
03:06
I found myself several times at parties clutching my glass of wine,
53
186369
4710
Çoğu kez partilerde kadehimi de alıp bir köşeye çekiliyor,
03:11
without understanding a single word of what was being said around me.
54
191103
4653
öyle kös kös oturuyordum.
Etrafımda konuşulanlardan tek kelime anlamıyordum.
03:17
And of course, I'd smile as if I understood everything.
55
197214
3212
Ne söylerlerse gülüyordum, sanki anlıyormuşum gibi.
03:22
I felt limited in my ability to say what I thought,
56
202386
3619
Düşüncelerimi, hissettiklerimi
03:27
what I felt,
57
207179
1150
ve inandıklarımı
03:29
what I believed.
58
209802
1150
ifade etmekte epey bir zorluk çekiyordum.
03:33
Not only did I not understand the conversations,
59
213316
2271
Konuşulanları anlamadığım yetmezmiş gibi
03:35
but the streets were full of signs and text that I couldn't read.
60
215611
4610
sokaklar, üzerinde ne yazdığını anlamadığım
afişlerle tabelarla doluydu.
03:41
But the shapes of the letters gave me clues;
61
221441
4639
Yine de harflerin şekilleri
bana göz kırparcasına ipuçları verip
03:46
they would open up a little window
62
226104
2433
bu harflerin ardındaki hikayeyi anlamamı sağlıyorlardı.
03:48
to understanding the stories enclosed in those shapes.
63
228561
3729
03:54
I recognized places where tradition was important.
64
234365
2904
Hangi mekanda yöresel ürünler var
03:57
[Bakery Pastries Café Restaurant]
65
237293
2447
[Pastane Kafe]
03:59
Or I'd know when someone was trying to give me a signal,
66
239764
2873
veya bir yere girmemem gerektiğini
04:02
and my gut would tell me it was better to stay away.
67
242661
2939
harfler sayesinde az çok kestirebiliyordum.
[Girmek Yasak. Ebeveynler Çocuklarınıza Dikkat]
04:05
[No trespassing!]
68
245624
1782
04:07
I could also tell when something was made to last forever.
69
247430
2853
Ya da bir şeyin sonsuza kadar sürmek üzere yapıldığını anlayabiliyordum.
04:10
The shapes of letters helped me understand my surroundings better
70
250307
3321
Harflerin şekilleri çevremi daha iyi anlamayı
04:13
and navigate the city.
71
253652
1332
ve şehirde dolaşabilmemi sağlıyordu.
04:15
I was in Paris recently,
72
255563
1906
Kısa zaman önce Paris'teydim,
04:17
and something similar happened to me.
73
257493
2192
yine benzer şeyler başıma geldi.
04:19
After a few days in the city,
74
259709
2099
Şehirde birkaç günün ardından
04:21
I was on the lookout for something tasty to take back home.
75
261832
3577
eve almak için yiyecek bir şeyler bakıyordum.
04:25
So I walked and walked and walked until I found the perfect bakery.
76
265433
4947
Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm
ta ki o mükemmel pastaneyi bulana kadar.
04:31
The sign said it all.
77
271132
1637
Tabelası aslında her şeyi özetliyordu.
04:32
[Bakery]
78
272793
1651
[Pastane]
04:34
I see it, and even today, I imagine the master baker
79
274468
3099
Şimdi bile görebiliyorum;
her bir ekmeğini aynı sürede yapan şefin
04:37
dedicating the same amount of time to each loaf of bread
80
277591
2912
ustalığını tabeladaki her bir harfe nasıl döktüğünü.
04:40
that the craftsman dedicated to each letter of this word.
81
280527
3127
04:44
I can see the bread, with just the right ingredients,
82
284451
3755
Hamuru özenle yoğurulmuş
ve doğru malzemelerle hazırlanmış o ekmeği
04:48
being kneaded softly and carefully,
83
288230
2458
04:50
in the same way the craftsman drew the ends of the letters
84
290712
4104
harflerin uçlarındaki o yumuşak
ve titiz kavislerde görebiliyordum.
04:54
with smooth and precise curves.
85
294840
2683
04:58
I see the master baker placing the buns over a thin layer of flour
86
298565
5123
Kurabiyelerin altı yanmasın diye ince una bulayan
o maharetli ustayı görebiliyordum.
05:03
so the bottoms don't burn.
87
303712
1952
05:05
I think of the craftsman putting the mosaics in the oven one by one,
88
305688
5095
Yaptığı mozaiklerin boyası akmasın diye
kılı kırk yararcasına tek tek fırına atan
05:10
being careful to not let the ink run.
89
310807
2106
bir seramik ustası edasıyla...
05:14
The love for detail that the master baker has
90
314541
2691
Şef, detaylara olana aşkını
05:18
is reflected in the attention that went into creating this sign.
91
318027
4678
tabelaya ilmek ilmek işlemişti.
Dikkatli bakıldığında bu görülebilir.
05:23
Without having tried their bread, we already imagine it tastes good.
92
323746
3959
Ekmeğinin tadına bakmadan bile
tadının ne kadar güzel olduğunu anlayabiliyor insan.
05:28
And I can vouch for it; it was delicious.
93
328301
3010
Harbiden de öyleydi, bayağı lezzetliydi.
05:33
I'm a letterer; that's my job --
94
333200
3436
Ben bir harf sanatçısıyım.
İşim harf çizmek.
05:36
to draw letters.
95
336660
1341
05:39
Just like when you make bread, it requires care in its preparation,
96
339328
4086
Tıpkı, malzemesini tam ayarında tutturduğu ekmeği özenle hazırlayan
05:43
just the right amount of ingredients
97
343438
2523
ve üzerine küçük detayları serpiştirip işe sevgisini katan pastacı gibi.
05:45
and love for the details.
98
345985
1505
05:48
Our alphabet is at the same time my raw material and my limitation.
99
348585
4101
Alfabe benim malzemem olduğu kadar
aynı zamanda sınırlarım da.
05:53
The basic structure of the letters is for me a playing field,
100
353251
3273
Harflerin şekilleriyle oynamak benim için
tek kuralı karşıdaki okuyucunun
05:56
where the only rule is that the reader, at the end of the road,
101
356548
4792
mesajı anlamasının olduğu bir oyun gibi.
06:01
will be able to read the message.
102
361364
1746
06:04
Let me show you how I work,
103
364270
2533
Şimdi izninle nasıl çalıştığımı,
06:06
how I "knead my bread."
104
366827
1895
kendi ekmeğimin hamurunu nasıl yoğurdumu sana göstereyim.
06:10
A while back, I was commissioned to design the cover of a classic book,
105
370388
4568
Kısa zaman önce, klasik eserlerden biri olan Alice Harikalar Diyarında'nın
06:14
"Alice in Wonderland."
106
374980
2014
kapak tasarım işini aldım.
Bir çukurdan içeriye düşen Alice kendini bir anda garip bir dünyada bulur
06:18
Alice falls in a burrow
107
378016
1723
06:19
and begins an absurd journey through a world of fantasy, remember?
108
379763
3238
ve fantastik macerası başlar.
Hatırladınız değil mi?
06:24
In this situation, the title of the story is my raw material.
109
384415
4729
Burda benim ilk malzemem
en başta hikayenin ismi.
06:31
At first glance, there are elements that are not very important,
110
391046
3294
İlk baktığınızda çok da önemli olmayan şeyler vardır,
06:34
and I can decide to make them smaller.
111
394364
1884
onların boyutunu küçültebiliriz.
Mesela burda, "-da" ve "-lar"ı
06:36
For example, I'll write "in" on a smaller scale.
112
396272
4195
küçük harflerle yazıyorum.
06:41
Then I'll try some other ideas.
113
401330
1919
Sonra şöyle bir düşündüm.
06:43
What if, to communicate the idea of "wonder,"
114
403273
2561
"Harika" kelimesini ön plana çıkartmak için
06:45
I used my best handwriting,
115
405858
3068
yazabildiğimin en güzelini yazıp
06:48
with lots of curleycues here and there?
116
408950
3197
süslü süslü kıvrımlar mı eklesem?
06:52
Or what if I focused more on the fact that the book is a classic
117
412960
3761
Yoksa daha çok kitabın klasik bir eser olma özelliğini mi öne çıkarsam?
06:56
and used more conventional lettering,
118
416745
3349
Ya da daha sert ve ciddi bir hava katmak için
07:00
making everything look a little more stiff and serious,
119
420118
3880
retro harfler mi kullansam?
Tıpkı ansiklopedi veya eski kitaplardaki gibi.
07:04
like in an encyclopedia or old books?
120
424022
3236
07:08
Or how would it look, considering this book has so much gibberish,
121
428847
4872
Peki ya bunca absürt olayın bir arada bulunduğu bu kitaptaki
07:13
if I combined both universes in a single arrangement:
122
433743
3836
hayal ve gerçeklik dünyalarını
birbirleriyle uyum içinde bulunan harflerle
07:18
rigid letters and smooth letters living together in the same composition.
123
438378
5322
ortak bir zeminde birleştirsem
nasıl bir şey olurdu?
07:25
I like this idea, and I'll work on it in detail.
124
445496
3220
Bir fikir hoşuma gitti ve buna yoğunlaşacağım.
07:30
I use another sheet of paper to work more comfortably.
125
450033
3840
Daha rahat çalışmam için yeni bir sayfa alıyorum.
07:34
I mark some guidelines,
126
454580
2172
Bazı çizgiler çiziyor
07:36
delimiting the framework where the words will be.
127
456776
3964
hangi kelime nerede olacak kabataslak belirliyorum.
07:41
There, I can start giving form to each letter.
128
461923
2625
Sonra her harfe yavaş yavaş şeklini vermeye başlıyorum,
07:44
I work carefully.
129
464572
1632
kıllı kırık yararcasına.
07:46
I dedicate time to each letter without losing sight of the whole.
130
466638
4095
Her bir harfi ince ince dokuyorum,
resmin bütününü de koruyarak tabii ki.
07:51
I draw the ends of the letters methodically.
131
471974
2521
Özellikle harflerin uçlarına ekstra bir özen gösteriyorum.
07:55
Are they square or round?
132
475450
2648
Köşeli mi olsunlar yoksa kavisli mi?
07:58
Are they pointy or plump and smooth?
133
478986
3476
Keskin mi olsunlar yoksa yumuşak mı?
08:04
I always make several sketches,
134
484213
1614
Sürekli taslaklar çizerim.
08:05
where I'll try different ideas or change elements.
135
485851
3921
Bu taslaklarda bazı şeylerin yerini değiştirir
ya da yepyeni şeyler denerim.
08:10
And there comes a point when the drawing turns into precise forms,
136
490459
4447
En son artık harflerin şekilleri, renkleri,
08:14
with colors, volumes and decorative elements.
137
494930
4062
boyutları ve süslemeler yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
08:19
Alice, the celebrity here, is placed at the front
138
499783
3306
Burda başrolde olan Alice
harflerin büyüklüğüyle ön planda.
08:23
with volume in her letters.
139
503113
1608
08:25
Lots of points and lines playing in the background
140
505545
3198
Arkada uçuşan o cıvıl cıvıl çizgiler ve noktalar
08:28
help me convey that in this story, lots of things happen.
141
508767
3933
bize kitapta geçen birçok olayı
08:32
And it helps to represent the feeling it generates,
142
512724
2425
ve yaratılmak istenen o bulutların üstünde
08:35
as if you had your head in the clouds.
143
515173
2508
uçuyormuşsunuz hissini çağrıştırıyor.
08:38
And of course, there's Alice, looking at her wonderland.
144
518780
6604
Tabii bir de şurada, Harikalar Diyarı'na bakan bir Alice var.
08:47
Drawing the letters of this title, I recreate the text's atmosphere a little.
145
527444
6192
Kapağa bu harfleri çizerek
aslında kitaptaki atmosferi az da olsa yaratıyorum.
08:53
I let the reader see the story through a peephole in the door.
146
533660
3715
Okuyucunun perdeyi aralayıp
kitap hakkında kafasında bir şeyler oluşmasını sağlıyorum.
08:58
To do that, I gave shape to concepts and ideas
147
538681
2500
Bunu yapabilmek için de
hayal alemi, kaos ve mükemmellik gibi
09:01
that already exist in our imagination:
148
541205
1951
09:04
the idea of dreams,
149
544047
1366
hayal gücümüzde bulunan fikirlere
09:06
of chaos,
150
546148
1185
09:07
the concept of wonder.
151
547802
1512
ve kavramlara şekiller veriyorum.
09:12
The typography and the shape of letters work a bit like gestures
152
552284
4741
Harflerin şekillerini, beden dilimiz ve ses tonumuz gibi düşünebilirsiniz.
09:17
and tone of voice.
153
557049
1744
09:18
It's not the same to say,
154
558817
1483
Ne söylediğin değil, nasıl söylediğin önemlidir.
09:21
(In a flat tone of voice) "TEDxRíodelaPlata's audience is huge,"
155
561541
3320
"TEDxRíodelaPlata topluluğu çok büyüktür" demekle
09:24
as it is to say (In an animated voice), "TEDxRíodelaPlata's audience is huge!"
156
564885
5213
"TEDxRíodelaPlata topluluğu çok büyüktür" demek bir değil.
09:31
Gestures and tone are part of the message.
157
571713
4043
Beden dili ve ses tonu mesajın birer parçasıdır.
09:36
By giving shape to the letters,
158
576700
1990
Harflere şekiller vererek,
09:38
I can decide more precisely what I mean to say and how,
159
578714
3988
neyi ve nasıl söylemek istediğimizi
çok daha etkili ifade edebiliriz.
09:42
beyond the literal text.
160
582726
1757
Yazmaktan da daha etkili.
09:47
I can say my favorite swear word in a very flowery way
161
587397
4324
En sevdiğim küfürü gayet zarif bir şekilde söyleyebilirim
09:53
and be really corny when I talk about love.
162
593801
2287
veya aşkı çok sevimli bir şekilde ifade edebilirim.
09:58
I can talk loudly and in a grandiose way
163
598541
3409
Yüksek gür bir sesle de konuşabilirim,
10:03
or in a soft and poetic voice.
164
603899
3249
hafif ninni gibi bir sesle de.
10:09
And I can communicate the difference between Buenos Aires
165
609581
2869
Avcumun içi gibi bildiğim iki şehrin; Buenos Aires
10:15
and Berlin,
166
615275
1341
ve Berlin'in
10:18
two cities I know very well.
167
618700
1876
arasındaki farkı size resmedebilirim.
10:23
It was precisely in Berlin where my work became more colorful,
168
623089
4696
Berlin'deyken işimi başka bir boyuta taşıdım.
Artık hikayeleri daha canlı
10:27
more expressive,
169
627809
1323
ve daha renkli anlatabiliyordum.
10:30
more precise at telling stories.
170
630008
2324
İşi çözmüştüm artık.
10:33
Everything I couldn't say at those parties,
171
633441
2638
Kadehimi alıp bir köşeye çekildiğim o partilerde
10:36
standing there holding my glass of wine,
172
636103
2750
hissedip de ifade edemediğim her şeyi
10:38
exploded in shapes and colors on paper.
173
638877
3939
şekiller ve renklerle kağıda döküyordum.
10:44
Without my realizing it, this limitation that language has
174
644379
3478
Dil bilmemenin önüme koyduğu engeller,
10:47
became an engine
175
647881
1543
ben farkında olmasam da
10:49
that propelled me to perfect the tools with which I could express myself.
176
649910
4639
kendimi ifade ettiğim yeteneklerimi kamçılayan bir güç olmuştu.
10:55
If I couldn't say it by speaking,
177
655672
1869
Her ne kadar konuşamasam da
10:58
this was my way of talking
178
658164
2967
kendimi dünyaya böyle ifade ediyordum.
11:01
and telling things to the world.
179
661155
1823
11:05
Since then, my big quest has been to find my own voice
180
665398
4138
O günden bugüne hep kendi sesimi bulup
11:09
and to tell stories with the exact tone and gesture I want.
181
669560
5600
dünyaya kendi istediğim telden konuştum.
11:15
No more, no less.
182
675957
1832
Ne eksik ne de fazla.
11:19
That's why I combine colors,
183
679860
2758
Bu yüzden renkleri, desenleri
11:23
textures
184
683487
1515
11:25
and of course, letters,
185
685026
2530
ve tabii ki hepsinden de önemlisi harfleri
birbirlerine uyumla harmanlıyorum.
11:28
which are the heart.
186
688632
1338
11:31
And that's why I always want them to have shapes that are truly beautiful
187
691183
3896
Bu yüzden, hepsi eşsiz ve güzel görünsünler istiyorum.
11:36
and exquisite.
188
696435
1242
11:38
Telling stories by drawing letters --
189
698879
2704
Harflerle hikayeler anlatmak.
11:41
that's my job.
190
701607
1442
Benim mesleğim bu.
11:44
And with that I look for a reaction in the reader,
191
704501
2371
Okuyucunun bir nebze de olsa
11:46
to wake them up somehow,
192
706896
2352
ufkunu açıp
11:49
to make them dream,
193
709272
1813
hayal edip hissetmesini istiyorum.
11:51
make them feel moved.
194
711109
1419
11:54
I believe that if the message is important,
195
714203
3052
Mesajı verebilmek çok önemlidir,
11:57
it requires work and craftsmanship.
196
717279
2090
sanat ve ustalık ister
12:00
And if the reader is important,
197
720314
2234
ve okuyucu çok önemlidir,
12:03
they deserve beauty and fantasy as well.
198
723365
4325
zarafet ve hayal gücü ister.
12:07
(Applause)
199
727714
3643
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7