Can we regenerate heart muscle with stem cells? | Chuck Murry

55,087 views ・ 2019-05-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Furkan Zonturoğlu Gözden geçirme: Sara Ozturk
00:12
I'd like to tell you about a patient named Donna.
0
12562
2945
Size, Donna adında bir hastadan bahsetmek istiyorum.
Bu fotoğrafta, Donna yetmişli yaşların ortasındaydı.
00:16
In this photograph, Donna was in her mid-70s,
1
16239
2465
00:18
a vigorous, healthy woman,
2
18728
1375
Dinç, sağılıklı bir kadın,
00:20
the matriarch of a large clan.
3
20127
1941
kocaman bir ailenin reisiydi.
00:22
She had a family history of heart disease, however,
4
22586
2405
Fakat aile geçmişinde bir takım kalp hastalıkları vardı.
00:25
and one day, she had the sudden onset of crushing chest pain.
5
25015
3339
Bir gün aniden bir göğüs ağrısı hissetti.
00:28
Now unfortunately, rather than seeking medical attention,
6
28742
2668
Maalesef Donna bir hekime görünmek yerine,
00:31
Donna took to her bed for about 12 hours until the pain passed.
7
31434
3916
ağrısı geçene kadar 12 saat boyunca yatağında istirahat etti.
00:35
The next time she went to see her physician,
8
35374
2060
Sonra hekime gittiğinde EKG'si çekildi,
00:37
he performed an electrocardiogram,
9
37458
1637
00:39
and this showed that she'd had a large heart attack,
10
39119
2444
sonucu da kalp krizi geçirdiğini göstermişti.
00:41
or a "myocardial infarction" in medical parlance.
11
41587
2964
Ya da tıp dili ile ''miyokard infarktüsü''.
00:45
After this heart attack, Donna was never quite the same.
12
45496
3050
Bu kalp krizinden sonra Donna için her şey çok değişti.
00:48
Her energy levels progressively waned,
13
48570
2622
Enerjisi gittikçe azalıyordu,
00:51
she couldn't do a lot of the physical activities she'd previously enjoyed.
14
51216
3658
daha önce severek yaptığı fiziksel aktiviteleri yapamaz hale geldi.
00:54
It got to the point where she couldn't keep up with her grandkids,
15
54898
3114
Torunlarına yetişemez oldu.
Hatta zarfları almak için avlunun öbür ucundaki
00:58
and it was even too much work to go out to the end of the driveway
16
58036
3141
posta kutusuna gitmek bile çok zor bir eylemdi onun için.
01:01
to pick up the mail.
17
61201
1151
01:02
One day, her granddaughter came by to walk the dog,
18
62376
3053
Bir gün kız torunu köpeğini gezdirmek için onun yanına gitti
01:05
and she found her grandmother dead in the chair.
19
65453
2423
ve büyükannesini koltuğunda ölü buldu.
01:08
Doctors said it was a cardiac arrhythmia that was secondary to heart failure.
20
68673
4347
Doktorlar, kalp krizi sonucu olarak
kalp ritim bozukluğu olduğunu söylediler.
01:13
But the last thing that I should tell you
21
73980
2004
Ama size söylemem gereken son şey Donna'nın sıradan bir hasta olmadığı.
01:16
is that Donna was not just an ordinary patient.
22
76008
2870
01:18
Donna was my mother.
23
78902
1556
Donna benim annemdi.
01:21
Stories like ours are, unfortunately, far too common.
24
81445
3444
Bizimki gibi hikayeler maalesef çok yaygın.
01:24
Heart disease is the number one killer in the entire world.
25
84913
2959
Kalp hastalıkları dünyanın en ölümcül hastalıklardan.
01:27
In the United States,
26
87896
1159
ABD'de hastaların hastaneye yatırılmasının en yaygın sebeplerden biri.
01:29
it's the most common reason patients are admitted to the hospital,
27
89079
3128
Ayrıca bu bizim ana sağılık giderlerimizden biridir.
01:32
and it's our number one health care expense.
28
92231
2058
01:34
We spend over a 100 billion dollars -- billion with a "B" --
29
94313
2928
Ülkemizde her sene 100 milyar dolardan
fazla para kalp rahatsızlıklarının tedavisine harcanıyor.
01:37
in this country every year
30
97265
1262
01:38
on the treatment of heart disease.
31
98551
1832
01:40
Just for reference, that's more than twice the annual budget
32
100407
2877
Bilginiz olsun diye söylüyorum;
bu, Washington eyaletinin yıllık bütçesinin iki katından fazla.
01:43
of the state of Washington.
33
103308
1317
01:45
What makes this disease so deadly?
34
105100
2157
Bu hastalığı bu kadar ölümcül yapan şey nedir peki?
01:47
Well, it all starts with the fact that the heart is the least regenerative organ
35
107757
3886
Sorun, kalbin vücudumuzun en az yenilenebilir organlarından birisi olması.
01:51
in the human body.
36
111667
1336
01:53
Now, a heart attack happens when a blood clot forms in a coronary artery
37
113502
3968
Kalp krizi, kalp duvarına kan taşıyan koroner arteri içinde
bir kan pıhtısı oluşumdan ötürü olur.
01:57
that feeds blood to the wall of the heart.
38
117494
2495
02:00
This plugs the blood flow,
39
120013
2098
Bu, kan akışını durdurur ve metabolizması aktif olan kalp kası
02:02
and the heart muscle is very metabolically active,
40
122135
2415
02:04
and so it dies very quickly,
41
124574
1348
02:05
within just a few hours of having its blood flow interrupted.
42
125946
3788
ona giden kan akışının durmasının ardından
sadece birkaç saat içinde ölüverir.
02:10
Since the heart can't grow back new muscle,
43
130446
2399
Kalp yeni kaslar oluşturamadığına göre,
02:12
it heals by scar formation.
44
132869
2424
kendini skarlar oluşturarak iyileştirir.
02:15
This leaves the patient with a deficit
45
135999
2114
Bu da hastayı sağlıklı kas dokusu yetersizliği ile bırakır.
02:18
in the amount of heart muscle that they have.
46
138137
2306
02:20
And in too many people, their illness progresses to the point
47
140467
2916
Çoğu insanda hastalık, kalbin artık vücüdun kan akımı talebine
02:23
where the heart can no longer keep up with the body's demand for blood flow.
48
143407
3858
ayak uyduramadığı noktaya kadar ilerler.
02:27
This imbalance between supply and demand is the crux of heart failure.
49
147289
5063
Arz ve talep arasındaki dengesizlik, kalp krizi sorununun merkezidir.
02:34
So when I talk to people about this problem,
50
154877
3369
Bu konu ile ilgili insanlarla konuştuğumda
02:38
I often get a shrug and a statement to the effect of,
51
158270
3809
genelikle omuz silkip öyle ya da böyle öleceğiz bir gün diye
karşılık veriyorlar bana.
02:42
"Well, you know, Chuck, we've got to die of something."
52
162103
2737
02:44
(Laughter)
53
164864
3423
(Laughter)
02:48
And yeah, but what this also tells me
54
168311
3357
Bu bana başka bir şey de gösteriyor,
02:51
is that we've resigned ourselves to this as the status quo because we have to.
55
171692
5594
o da, bunu mevcut durum olarak kabul etmek zorunda oluşumuz.
02:58
Or do we?
56
178801
1246
Acaba buna mecbur muyuz?
03:00
I think there's a better way,
57
180459
1693
Bence daha iyi bir yol var.
03:02
and this better way involves the use of stem cells as medicines.
58
182176
3503
Bu yol, kök hücrelerin ilaç olarak kullanılmasını içeriyor.
03:06
So what, exactly, are stem cells?
59
186330
2021
Peki kök hücreler tam olarak nedir?
03:08
If you look at them under the microscope, there's not much going on.
60
188760
3237
Bir mikroskop yardımı ile bakıldığında sıradan bir şey gibi görünür.
03:12
They're just simple little round cells.
61
192021
1896
Bunlar sadece küçük yuvarlak hücreler.
03:13
But that belies two remarkable attributes.
62
193941
2513
İki tane dikkat çekici özelliğe sahip olan hücrelerdir.
03:16
The first is they can divide like crazy.
63
196922
2315
Birincisi, deliler gibi bölünebilmeleri.
03:19
So I can take a single cell, and in a month's time,
64
199261
2834
Böylece, tek bir hücreyi alıp
bir ay içinde bunları milyarlarca hücreye kadar büyütebilirim.
03:22
I can grow this up to billions of cells.
65
202119
1968
03:24
The second is they can differentiate or become more specialized,
66
204550
4801
İkincisi, farklılaşıp özelleşebilir olmaları.
Böylece, bu basit küçük yuvarlak hücreler cilde, beyne,
03:29
so these simple little round cells can turn into skin, can turn into brain,
67
209375
4145
03:33
can turn into kidney and so forth.
68
213544
2175
ya da bir böbreğe dönüşebilirler.
03:36
Now, some tissues in our bodies are chock-full of stem cells.
69
216377
3086
Şu an vücudumuzun bazı dokuları kök hücreler ile dopdolular.
03:39
Our bone marrow, for example, cranks out billions of blood cells every day.
70
219487
3897
Mesela, kemik iliğimiz
her gün milyarlarca yeni kan hücreleri üretir.
03:43
Other tissues like the heart are quite stable,
71
223808
2434
Diğer dokularımız, kalp gibi, oldukça sabitler.
03:46
and as far as we can tell, the heart lacks stem cells entirely.
72
226266
4160
Bildiğimiz kadarıyla kalbimiz tamamen
03:50
So for the heart, we're going to have to bring stem cells in from the outside,
73
230450
3961
Böylelikle, kalp için kök hücreleri dışarıdan getirmemiz gerekecek.
03:54
and for this, we turn to the most potent stem cell type,
74
234435
2880
Bunun için kök hücrelerin en güçlüsüne başvurmamız gerek.
03:57
the pluripotent stem cell.
75
237339
2003
Pluripotent kök hücreler tipine.
03:59
Pluripotent stem cells are so named
76
239366
1716
Insan vücudunu oluşturan
04:01
because they can turn into any of the 240-some cell types
77
241106
3069
yaklaşık 240 kök hücre tiplerinin herhangi birine dönüşebilir oldukları için
04:04
that make up the human body.
78
244199
1854
Pluripotent kök hücre adına sahipler.
04:06
So this is my big idea:
79
246684
1983
Yani benim fikrim şu:
04:08
I want to take human pluripotent stem cells,
80
248691
2754
İnsani pluripotent kök hücrelerini alıp,
04:11
grow them up in large numbers,
81
251469
2127
büyük sayıda üretip
04:13
differentiate them into cardiac muscle cells
82
253620
2800
onları kalp kası hücrelere farklılaştırmak
04:16
and then take them out of the dish
83
256444
1741
sonra onları kaptan alıp
04:18
and transplant them into the hearts of patients who have had heart attacks.
84
258209
3904
kalp krizi yaşamış hastaların kalplerine aktarmak.
04:22
I think this is going to reseed the wall with new muscle tissue,
85
262137
3519
Bence bu, kalp dukusunu yeni kas dokusu ile zenginleştirebilir.
04:25
and this will restore contractile function to the heart.
86
265680
3592
Böylelikle kalbin kasılabilir fonksiyonu geri kazanılabilir.
04:29
(Applause)
87
269296
5655
(Alkış)
04:36
Now, before you applaud too much, this was my idea 20 years ago.
88
276490
3315
Siz çok fazla alkışlamadan söyleyeyim,
bu benim 20 yıl önceki fikrimdi.
04:39
(Laughter)
89
279829
2039
(Gülüşmeler)
04:41
And I was young, I was full of it, and I thought,
90
281892
3900
Çok gençtim, bu fikirle doluydum
ve düşündüm ki
04:45
five years in the lab, and we'll crank this out,
91
285816
2325
5 yılı laboratuvarda geçirir konuyu çözer
04:48
and we'll have this into the clinic.
92
288165
2574
ve klinik deneyimlerine geçeriz.
04:50
Let me tell you what really happened.
93
290763
2030
Şimdi size gerçekte sürecin nasıl geçtiğini anlatayım.
04:52
(Laughter)
94
292817
1119
04:53
We began with the quest to turn these pluripotent stem cells into heart muscle.
95
293960
4705
(Gülüşmeler)
Pluripotent kök hücrelerinin kalp kasına dönüştürülmesi macerası ile başladık.
04:58
And our first experiments worked, sort of.
96
298689
2516
İlk deneylerimiz işe yaramış gibiydi.
05:01
We got these little clumps of beating human heart muscle in the dish,
97
301229
3766
Petri kapımızda atan ufak kalp kası kümeleri elde ettik.
05:05
and that was cool, because it said, in principle,
98
305019
2424
Bu harikaydı çünkü aslında genel olarak
05:07
this should be able to be done.
99
307467
2262
hayata geçirebileceğimiz bir şey gibi göründü.
05:09
But when we got around to doing the cell counts,
100
309753
2275
Fakat hücre saymaya geçtiğimizde
05:12
we found that only one out of 1,000 of our stem cells
101
312052
3031
1.000 tane kök hücremizin sadece birinin gerçekten
05:15
were actually turning into heart muscle.
102
315107
2418
kalp kasına dönüştüğünü gördük.
05:17
The rest was just a gemisch of brain and skin and cartilage
103
317937
5520
Gerisi beyin, deri, kıkırdak ve bağırsak karışımıydı.
05:23
and intestine.
104
323481
1785
05:25
So how do you coax a cell that can become anything
105
325824
3329
Her şeye dönüşebilecek olan hücreyi
sadece kalp kasına dönüşsün diye nasıl kandırabilirsiniz ki?
05:29
into becoming just a heart muscle cell?
106
329177
2279
05:32
Well, for this we turned to the world of embryology.
107
332243
2595
Bunun için embriyoloji dünyasına başvurduk.
05:34
For over a century, the embryologists had been pondering
108
334862
2698
Neredeyse bir asırdır embriyoloji uzmanları
kalp gelişiminin sırlarını çözmek için kafa yoruyorlar.
05:37
the mysteries of heart development.
109
337584
1682
05:39
And they had given us what was essentially a Google Map
110
339290
3357
Onlar da aslında bize tek bir döllenmiş yumurtadan
05:42
for how to go from a single fertilized egg
111
342671
2480
insani kardiyovasküler sistemine kadar gidecek
bütün yolu gösteren bir nevi Google Haritası sunmuşlardı.
05:45
all the way over to a human cardiovascular system.
112
345175
3101
05:48
So we shamelessly absconded all of this information
113
348656
3731
Utanmadan bütün bu bilgileri benimseyip
insani kardiyovasküler gelişimini bir kabın içinde sağlamayı denedik.
05:52
and tried to make human cardiovascular development happen in a dish.
114
352411
4148
05:57
It took us about five years, but nowadays,
115
357105
2466
Bu süreç 5 yılımızı almasına rağmen
05:59
we can get 90 percent of our stem cells to turn into cardiac muscle --
116
359595
3591
şimdi kök hücrelerimizin yüzde 90’ını kalp kasına dönüştürebiliriz.
06:03
a 900-fold improvement.
117
363210
2073
Bu 900 misli bir gelişme demek.
06:05
So this was quite exciting.
118
365671
1500
Bu bayağı heyecan verici.
06:08
This slide shows you our current cellular product.
119
368112
2910
Bu slaytta bizim mevcut hücresel ürünlerimizi görebilirsiniz.
06:11
We grow our heart muscle cells in little three-dimensional clumps
120
371466
3289
Kalp kasımızı küçük 3 boyutlu kümeler olarak üretiyoruz.
06:14
called cardiac organoids.
121
374779
1510
İsimleri kardiyak organoitler.
06:16
Each of them has 500 to 1,000 heart muscle cells in it.
122
376313
3143
Her biri 500’den 1000’e kadar kalp kaslarına sahip.
Yakından bakıldığında bu ufak organoitlerin
06:20
If you look closely, you can see these little organoids are actually twitching;
123
380003
3807
seğirmelerini görmek de mümkün.
06:23
each one is beating independently.
124
383834
1807
Her biri bağımsız olarak atar.
Yalnız gizli bir numarası daha var.
06:26
But they've got another trick up their sleeve.
125
386094
2143
06:28
We took a gene from jellyfish that live in the Pacific Northwest,
126
388793
3171
Pacific Northwest bölgesinde yaşayan bir denizanasının genini aldık.
06:31
and we used a technique called genome editing
127
391988
2400
Genom eklenmesi isimli tekniği kullanarak
06:34
to splice this gene into the stem cells.
128
394412
3014
genleri kök hücrelerle birleştirdik.
06:37
And this makes our heart muscle cells flash green every time they beat.
129
397450
4425
Bu, kalp kası hücrelerimiz her attığında yeşil renk ile parlamalarını sağladı.
06:41
OK, so now we were finally ready to begin animal experiments.
130
401899
3689
Artık hayvanlarla deney yapmaya hazırdık.
06:45
We took our cardiac muscle cells
131
405612
2361
Deneysel kalp krizi yaşattığımız farelerin kalplerine
06:47
and we transplanted them into the hearts of rats
132
407997
2274
06:50
that had been given experimental heart attacks.
133
410295
2222
kalp kası hücrelerimizi aktardık.
06:52
A month later, I peered anxiously down through my microscope
134
412541
3552
Bir ay sonra neler ürettiğimizi görmek üzere
endişe ile mikroskopa baktım.
06:56
to see what we had grown,
135
416117
1891
Peki, ne görebildim?
06:58
and I saw ...
136
418032
1305
06:59
nothing.
137
419807
1165
Hiçbir şey.
07:01
Everything had died.
138
421616
1767
Hepsi ölüydü.
07:03
But we persevered on this, and we came up with a biochemical cocktail
139
423407
3948
Fakat çalışmalarımıza devam ettik
ve ‘’pro-survival cocktail’’ olarak isimlendirdiğimiz
07:07
that we called our "pro-survival cocktail,"
140
427379
2304
biyokimyasal kokteyli ürettik.
07:09
and this was enough to allow our cells to survive
141
429707
2623
Hücrelerimizin stresli bir nakil sürecinde
07:12
through the stressful process of transplantation.
142
432354
3078
hayatta kalabilmelerı için yeterliydi.
07:15
And now when I looked through the microscope,
143
435456
2150
Artık mikroskop ile incelediğimde
07:17
I could see this fresh, young, human heart muscle
144
437630
2515
farenin hasarlı kalp dokularına
bu ışıl ışıl yeni insani kalp kasının bağlandığını görebiliyordum.
07:20
growing back in the injured wall of this rat's heart.
145
440169
3049
07:23
So this was getting quite exciting.
146
443750
1793
Bayağı heyecan verici olmaya başladı.
07:25
The next question was:
147
445567
1539
Bir sonraki sorumuz şuydu:
07:27
Will this new muscle beat in synchrony with the rest of the heart?
148
447130
3617
Yeni kaslar kalbin geri kalan dokularıyla uyum sağlayabilecek mi?
07:31
So to answer that,
149
451453
1161
Soruya cevap bulmak üzere
07:32
we returned to the cells that had that jellyfish gene in them.
150
452638
4026
denizanası genine sahip olan hücrelere döndük.
Aslında bu hücreleri uzay sondası niyetinde kullandık.
07:37
We used these cells essentially like a space probe
151
457330
3127
07:40
that we could launch into a foreign environment
152
460481
2240
Yabancı bir ortama gönderip oradan
07:42
and then have that flashing report back to us
153
462745
2320
biyolojik aktiviteleri ile ilgili rapor alabilelim diye.
07:45
about their biological activity.
154
465089
2058
07:47
What you're seeing here is a zoomed-in view,
155
467171
2081
Şurada gördüğünüz hasar görmüş,
3 defa insani kalp kası aktarılmış
07:49
a black-and-white image of a guinea pig's heart
156
469276
2222
bir denek kalbinin yaklaştırılmış siyah beyaz bir resmi.
07:51
that was injured and then received three grafts of our human cardiac muscle.
157
471522
3601
Bu şekilde bir nevi çapraz beyaz çizgileri görebiliyorsunuz.
07:55
So you see those sort of diagonally running white lines.
158
475147
2642
07:57
Each of those is a needle track
159
477813
1486
Her biri bir iğne izi olup birkaç milyon insani
07:59
that contains a couple of million human cardiac muscle cells in it.
160
479323
3696
kalp kası hücrelerine sahip.
08:03
And when I start the video, you can see what we saw
161
483713
2754
Videoyu başlattığımda mikroskop ile baktığımızda
08:06
when we looked through the microscope.
162
486491
2020
ne gördüğümüzü görebilirsiniz.
08:09
Our cells are flashing,
163
489011
1563
Hücrelerimiz ışıldıyor.
08:10
and they're flashing in synchrony,
164
490598
2025
Hasarlı kalp dokuları ile uyum içinde canlanıp ışıldıyorlar.
08:12
back through the walls of the injured heart.
165
492647
2089
Bu ne anlama geliyor?
08:15
What does this mean?
166
495117
1151
08:16
It means the cells are alive,
167
496292
1484
Bu, hücrelerimizin canlı, sağlıklı oldukları,
08:17
they're well, they're beating,
168
497800
2148
faaliyet gösterebiliyor ve birbirleriyle bağlantı kurabiliyor
08:19
and they've managed to connect with one another
169
499972
2229
oldukları anlamına geliyor.
08:22
so that they're beating in synchrony.
170
502225
2072
Böylece uyum içinde hareket edebiliyorlar.
08:24
But it gets even more interesting than this.
171
504321
2115
Daha fazlası da var.
08:26
If you look at that tracing that's along the bottom,
172
506460
2443
Aşağıda görebiliyor olduğunuz kalp atışı
08:28
that's the electrocardiogram from the guinea pig's own heart.
173
508927
3345
denek hayvanının EKG’si.
08:32
And if you line up the flashing with the heartbeat
174
512296
3153
Işıldamayı aşağıdaki kalp atışı ile aynı hizaya getirirsek
08:35
that's shown on the bottom,
175
515473
1300
08:36
what you can see is there's a perfect one-to-one correspondence.
176
516797
3187
birebir eşleşiyor olduklarını görebiliriz.
Başka bir ifade ile denek hayvanın
08:40
In other words, the guinea pig's natural pacemaker is calling the shots,
177
520008
4466
kendi doğal uyarıcılarının sözü geçiyor.
08:44
and the human heart muscle cells are following in lockstep
178
524498
2984
İnsani kalp hücreleri de tıpki iyi askerlermiş gibi
08:47
like good soldiers.
179
527506
1488
emre itaat ediyorlar.
08:49
(Applause)
180
529922
4616
(Alkış)
08:56
Our current studies have moved into what I think is going to be
181
536017
3000
Şimdiki çalışmalarımız,
08:59
the best possible predictor of a human patient,
182
539041
2661
insan bir hastanın sanırım en iyi öngörücüsü olabilecek olan
09:01
and that's into macaque monkeys.
183
541726
2117
makak maymunlara vardı.
Gelecek slayt size deneyim amaçlı kalp krizi yaşatılmış,
09:05
This next slide shows you a microscopic image
184
545350
3096
09:08
from the heart of a macaque that was given an experimental heart attack
185
548470
4442
serum enjekte edilmiş bir makak kalbinin
mikroskop altındaki görüntüsünü gösteriyor.
09:12
and then treated with a saline injection.
186
552936
2079
Hastalığın doğal süreçlerini gösterecek
09:15
This is essentially like a placebo treatment
187
555039
2233
09:17
to show the natural history of the disease.
188
557296
2165
özünde bir plasebo tedavisine benzeyen bir şey.
09:19
The macaque heart muscle is shown in red,
189
559485
2268
Makak kalp kası kırmızı renk,
09:21
and in blue, you see the scar tissue that results from the heart attack.
190
561777
3504
kalp krızı sonucu hasarlı dokular ise mavi olarak gösterilmiş.
09:25
So as you look as this, you can see how there's a big deficiency in the muscle
191
565305
3882
Resme baktığınızda kalp dokusunun bir kısmında
yoğun olarak kas eksikliğini görebilirsiniz.
09:29
in part of the wall of the heart.
192
569211
1918
09:31
And it's not hard to imagine how this heart would have a tough time
193
571153
3243
Bu kalp için ıslah olma sürecinin çok zor olacağı ortada.
09:34
generating much force.
194
574420
1468
Bu tersine kök hücre aktarılmış kalplerden biri.
09:37
Now in contrast, this is one of the stem-cell-treated hearts.
195
577105
3376
Burada da aynı şekilde maymunun kalbi kırmızı olarak gösterildi
09:41
Again, you can see the monkey's heart muscle in red,
196
581290
3935
fakat mavi olan hasarlı yerler nedense görünmez oldular.
09:45
but it's very hard to even see the blue scar tissue,
197
585249
2707
09:47
and that's because we've been able to repopulate it
198
587980
3120
Kalbi, insani kalp kası ile
zenginleştirebildiğimiz için
09:51
with the human heart muscle,
199
591124
1864
şu an bu sağlam dolgun dokuyu görebilirsiniz.
09:53
and so we've got this nice, plump wall.
200
593012
2182
09:55
OK, let's just take a second and recap.
201
595218
2118
Kısaca bir özetleyelim.
09:57
I've showed you that we can take our stem cells
202
597678
2534
Size, kök hücreleri alıp kalp kasına farklılaştırabiliyor
10:00
and differentiate them into cardiac muscle.
203
600236
2512
olduğumuzu gösterdim.
10:02
We've learned how to keep them alive after transplantation,
204
602772
3200
Ekildikten sonra onları nasıl hayatta tutabileceğimizi öğrendik.
10:05
we've showed that they beat in synchrony with the rest of the heart,
205
605996
3255
Kalbin geri kalanı ile uyum içinde hareket ettiklerini gösterdik.
10:09
and we've shown that we can scale them up
206
609275
1995
İnsan vücudunun verebileceği tepkileri gösterebilecek insana yapısal olarak
10:11
into an animal that is the best possible predictor of a human's response.
207
611294
4350
en benzeri denek hayvanı ile işimizi ilerlettik.
10:16
You'd think that we hit all the roadblocks that lay in our path, right?
208
616592
5763
Artık yolumuzdaki bütün engelleri kaldırmış olduğumuzu
düşünüyorsunuz, değil mi?
10:23
Turns out, not.
209
623141
1190
Henüz durumun öyle olmadığı ortaya çıktı.
10:24
These macaque studies also taught us
210
624982
2395
Maymunlarla olan çalışmalarımız insani kalp kası hücrelerinin
10:27
that our human heart muscle cells created a period of electrical instability.
211
627401
4703
elektrik dengesizliği sürecini ortaya çıkardığını gösterdi.
Onlar, ekildikten sonra birkaç haftalığına
10:32
They caused ventricular arrhythmias, or irregular heartbeats,
212
632128
3581
"ventricular arrhythmias" yani düzensiz kalp atışlarına neden oldular.
10:35
for several weeks after we transplanted them.
213
635733
2264
Bayağı beklenmedikti çünkü daha küçük hayvanlarda uygularken
10:39
This was quite unexpected, because we hadn't seen this in smaller animals.
214
639038
3577
gözlemlemediğimiz bir şeydi bu.
10:43
We've studied it extensively,
215
643266
1787
Konuyu derinlemesine inceledik.
10:45
and it turns out that it results from the fact that our cellular graphs
216
645077
3988
Hücresel grafiklerimizin yeterince olgunlaşmamış
olmalarından kaynaklandığı ortaya çıktı.
10:49
are quite immature,
217
649089
1538
10:50
and immature heart muscle cells all act like pacemakers.
218
650651
3582
Olgunlaşmamış kalp hücrelerinin hepsi uyarıcı niteliğinde davranır.
10:54
So what happens is, we put them into the heart,
219
654257
2395
Peki tam olarak ne oluyor? Hücreleri kalbe ektiğimizde
10:56
and there starts to be a competition with the heart's natural pacemaker
220
656676
3445
kalbin doğal uyarıcılarıyla kimin sözü geçecek diye
11:00
over who gets to call the shots.
221
660145
1619
rekabete girmiş oluyorlar.
11:02
It would be sort of like
222
662502
1163
Bu, bir ordu ergeni derli toplu evinize sokmanıza benzer.
11:03
if you brought a whole gaggle of teenagers into your orderly household all at once,
223
663689
4617
Kurallarınıza, her şeyi nasıl idare ettiğinize uymak istemezler.
11:08
and they don't want to follow the rules and the rhythms of the way you run things,
224
668330
4137
11:12
and it takes a while to rein everybody in
225
672491
1972
Herkesi idare ve koordine etmek zaman alır.
11:14
and get people working in a coordinated fashion.
226
674487
2477
11:17
So our plans at the moment
227
677471
1249
Hücrelerimizin, sorunlu ergenlik döneminden
11:18
are to make the cells go through this troubled adolescence period
228
678744
3143
hala kaptayken geçmelerini sağlamak, ardından onları daha olgun olacakları
11:21
while they're still in the dish,
229
681911
1982
11:23
and then we'll transplant them in in the post-adolescent phase,
230
683917
4421
ve emirlere itaat etmeye hazır olacakları
bir ergenlik sonrası fazındayken nakletmek şu anki planımız.
11:28
where they should be much more orderly
231
688362
1970
11:30
and be ready to listen to their marching orders.
232
690356
2730
11:33
In the meantime, it turns out we can actually do quite well
233
693110
2804
Hatta bu arada çarpıntılara karşı ilaç tedavisinin de
11:35
by treating with anti-arrhythmia drugs as well.
234
695938
2404
oldukça etkili olduğunu öğrendik.
11:39
So one big question still remains,
235
699064
2590
Bütün bu çalışmalara kalkışmamıza sebep olan
11:41
and that is, of course, the whole purpose that we set out to do this:
236
701678
3289
asıl sorumuz hala ortada:
Hasarlı kalp gerçekten tamir edilebilir mi?
11:44
Can we actually restore function to the injured heart?
237
704991
3322
Sol Ventrikül Ejeksiyon Fraksiyonu isimli kavrama döndük.
11:49
To answer this question,
238
709218
1260
11:50
we went to something that's called "left ventricular ejection fraction."
239
710502
3766
11:54
Ejection fraction is simply the amount of blood
240
714292
2330
Ejeksiyon Fraksiyonu,
her kalp atışında ondan pomplanan kanın miktarıdır.
11:56
that is squeezed out of the chamber of the heart
241
716646
2366
11:59
with each beat.
242
719036
1172
12:00
Now, in healthy macaques, like in healthy people,
243
720232
2459
Sağlıklı makakların tıpkı sağılıklı insanlarda olduğu gibi
12:02
ejection fractions are about 65 percent.
244
722715
2470
ejeksiyon fraksiyonu yaklaşık yüzde 65 oranındadır.
12:05
After a heart attack, ejection fraction drops down to about 40 percent,
245
725748
4120
Kalp krizi sonucu ejeksiyon fraksiyonu yaklaşık yüzde 40 oranına kadar düşer.
12:09
so these animals are well on their way to heart failure.
246
729892
2834
Dolayısıyla bu hayvanların kalp yetmezliğine maruz kalma riski büyüktür.
12:12
In the animals that receive a placebo injection,
247
732750
2275
Plasebo enjeksiyonu ile tedavi gören hayvanların
12:15
when we scan them a month later,
248
735049
1575
bir ay sonraki kontrollerinde
12:16
we see that ejection fraction is unchanged,
249
736648
2289
ejeksiyon fraksiyonunun değişmediğini gördük ki
12:18
because the heart, of course, doesn't spontaneously recover.
250
738961
2861
kalp kendiliğinden iyileşmez.
12:22
But in every one of the animals that received a graft
251
742489
2783
Fakat insani kalp kası hücreleri aktarılan
her hayvanın kalbinin etkinliğinde
12:25
of human cardiac muscle cells,
252
745296
1711
önemli ilerlemeler görüldü.
12:27
we see a substantial improvement in cardiac function.
253
747031
2998
Ortalama olarak 8 puan kazandırıldı, 40’tan 48’e çıktı.
12:30
This averaged eight points, so from 40 to 48 percent.
254
750053
3934
12:34
What I can tell you is that eight points is better
255
754011
3056
Bu 8 puanın şu anki tıp dünyasında
mevcut olan bütün kalp krizi
12:37
than anything that's on the market right now
256
757091
2328
tedavi yöntemlerinden iyi olduğunu size söyleyebilirim.
12:39
for treating patients with heart attacks.
257
759443
2011
12:41
It's better than everything we have put together.
258
761478
2729
Hatta onların toplamından bile iyi.
12:44
So if we could do eight points in the clinic,
259
764231
2153
Bu 8 puanı klinik olarak gerçekleştirebilseydik
12:46
I think this would be a big deal that would make a large impact
260
766408
3011
çok büyük iş başarmış olurduk.
12:49
on human health.
261
769443
1186
Bu da insan sağlığına büyük katkı sağlardı.
12:51
But it gets more exciting.
262
771137
3581
Her şey daha da heyecanlı hale geliyor.
12:54
That was just four weeks after transplantation.
263
774742
2679
Nakilden sonra sadece 4 haftalık bir süreçten bahsettim.
12:57
If we extend these studies out to three months,
264
777445
2900
Çalışmalarımızı 3 ay daha uzatırsak
13:00
we get a full 22-point gain in ejection fraction.
265
780369
4062
22 puanlık bir ilerleme görürüz.
13:04
(Applause)
266
784455
3998
(Alkış)
13:11
Function in these treated hearts is so good
267
791874
2450
Bu kalplerin etkinlikleri o kadar iyi ki
13:14
that if we didn't know up front that these animals had had a heart attack,
268
794348
3830
daha önce kalp krizi yaşadıklarını bilmeseydik
kalp faaliyet araştırmalarımızdan bunu anlamamız mümkün bile olmayacaktı.
13:18
we would never be able to tell from their functional studies.
269
798202
5476
13:24
Going forward, our plan is to start phase one,
270
804757
3654
İlerideki planımız birinci aşamaya geçmek:
13:28
first in human trials here at the University of Washington in 2020 --
271
808435
3645
Burada, Washington Üniversitesinde 2020 yılında
– sadece 2 kısa yıl sonra - ilk insan deneylerimizi başlatmak.
13:32
two short years from now.
272
812104
1992
13:34
Presuming these studies are safe and effective,
273
814834
3068
Çalışmalarımızın güvenilir ve etkili olduğunu varsayarak,
13:37
which I think they're going to be,
274
817926
1946
ki ben böyle olduğunu düşünüyorum,
13:39
our plan is to scale this up and ship these cells all around the world
275
819896
4141
planım çalışmaları ilerletip bu hücreleri, kalp krizi olan hastaları
tedavi etmek üzere dünya çapında nakletmek.
13:44
for the treatment of patients with heart disease.
276
824061
2300
13:46
Given the global burden of this illness,
277
826996
1962
Dünya çapında hastalığın oranını bildiğimden
13:48
I could easily imagine this treating a million or more patients a year.
278
828982
3548
senede milyonlarca hastayı bununla tedavi edebileceğimizi
13:52
So I envision a time, maybe a decade from now,
279
832916
2656
kolaylıkla hayal edebiliyordum.
Annem gibi bir hastanın, sadece rahatsızlığın belirtileri
13:55
where a patient like my mother will have actual treatments
280
835596
3209
idare edebilecek olan değil hastalığın kök nedenlerinin
13:58
that can address the root cause and not just manage her symptoms.
281
838829
4114
üstesinden gelebilecek olan belki bir on yıllık süre sonrası olacağı,
14:02
This all comes from the fact that stem cells give us the ability
282
842967
3072
asıl tedavi görebileceği zamanı tahayyül edebiliyorum.
Bunlar hepsi, kök hücrelerin, bize insan vücudunu
14:06
to repair the human body
283
846063
1699
14:07
from its component parts.
284
847786
2210
onun kendi bileşenleri ile
tamir etme imkanı sunması sayesinde.
14:10
In the not-too-distant future,
285
850774
2091
Çok uzak olmayan geleceğimizde
14:12
repairing humans is going to go
286
852889
3087
insanları tamir etme gerçeği bilim kurgu romanlarından
14:16
from something that is far-fetched science fiction
287
856000
3220
genel tıbbi uygulamaya dönüşecek.
14:19
into common medical practice.
288
859244
2267
14:22
And when this happens,
289
862043
1329
Bu gerçekleştiğinde
14:23
it's going to have a transformational effect
290
863396
2078
aşıların ve antibiyotiklerin gelişimine rakip olabilecek
14:25
that rivals the development of vaccinations and antibiotics.
291
865498
3769
dönüşümsel bir etkiye sahip olacak.
İlginiz için teşekkür ederim.
14:30
Thank you for your attention.
292
870148
1447
14:31
(Applause)
293
871619
2613
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7