Michael Moschen: Juggling rhythm and motion

Michael Moschen, ritm ve devinim jonglörü

Çeviri: Zeynep Bilgi Bulus Demircan Gözden geçirme: Sancak Gülgen

I started juggling a long time ago,

Jonglörlüğe uzun zaman önce başladım,

but long before that, I was a golfer, and that's what I was, a golfer.

ancak bundan da önce, bir golf oyuncusu idim, yani işte bir golfcü idim.

And as a golfer and as a kid,

Ve bir golfcü ve bir çocukken,

one of the things that really sort of seeped into my pores,

hücrelerime kadar işleyen şeylerden biri,

that I sort of lived my whole life, is process.

süreç oldu - ki hayatım boyunca yaşadım.

And it's the process of learning things.

Ve bu birşeyleri öğrenme sürecidir.

One of the great things was that my father was an avid golfer, but he was lefty.

Harika olan şeylerden biri babamın tutkulu bir golfcü olmasıydı, ancak solaktı.

And he had a real passion for golf,

Ve golfe gerçekten tutkundu,

and he also created this whole mythology

ve Ben Hogan hakkındaki bu bütün mitolojiyi

about Ben Hogan and various things.

ve çeşitli şeyleri yarattı.

Well, I learned a lot about interesting things

Evet, birçok ilginç şey öğrendim

that I knew nothing about at the time, but grew to know stuff about.

birçoğu hakkında hiçbir fikrim yoktu, ancak zaman içinde öğrendim.

And that was the mythology of skill.

Bunlar arasında biri de hüner efsanesiydi.

So, one of the things that I love to do is to explore skill.

Yapmaktan hoşlandığım şeylerden biri de budur:hüneri keşfetmek

And since Richard put me on this whole thing with music --

Richard beni müzikle yapılan bu şeye başlattığından beri -

I'm supposed to actually be doing a project with Tod Machover

MIT Media Lab'la, Tod Machover ile birlikte bir proje yapıyor olmam gerekiyor.

with the MIT Media Lab -- it relates a lot to music.

Müzikle çok ilgili.

But Tod couldn't come and the project is sort of somewhere,

Ancak Tod gelemedi ve proje bir yerlerde kaldı,

I'm not sure whether it's happening the way we thought, or not.

Düşündüğümüz gibi gibi olacak mı bilemiyorum.

But I'm going to explore skill, and juggling,

Ancak ben hüner ve jonglörlüğü keşfedeceğim.

and basically visual music, I guess.

ve de görsel müziği de.

OK, you can start the music, thanks.

Evet, müziği başlatabilirsiniz, teşekkürler.

(Music)

(Müzik)

(Applause)

(Alkış)

Thanks. Thank you. Now, juggling can be a lot of fun;

Teşekkürler. Teşekkür ederim. Jonglörlük çok keyifli olabilr.

play with skill and play with space, play with rhythm.

hünerle oynamak ve alanla oynamak, ritimle oynamak.

And you can turn the mike on now. I'm going to do a couple of pieces.

Ve şimdi mikrofonu açabilirsiniz. Birkaç numara yapacağım.

I do a big piece in a triangle

Bir üçgen içinde bir numaram var,

and these are three sections from it.

ve bunlar ondan üç parça

Part of the challenge was to try to understand rhythm and space

Zorluğun büyük bölümü ritim ve alanı anlamakla ilgili idi.

using not just my hands -- because a lot of juggling is hand-oriented --

sadece ellerimi değil - çünkü jonglörlüklüğün büyük kısmı ellerle ilgilidir -

but using the rhythm of my body and feet,

vücudumun ve ayaklarımın ritmini de kullanarak.

and controlling the balls with my feet.

ve topları ayaklarımla kontrol ederek.

(Applause)

(Alkış)

Thanks. Now, this next section was an attempt to explore space.

Teşekkürler. şimdiki bölüm alanı keşfetmeye yeltenmek.

You see, I think Richard said something about people that are against something.

Sanırım Richard birşeylere karşı olan insanlarla ilgili birşeyler demişti.

Well, a lot of people think jugglers defy gravity or do stuff.

Pekçok insan jonglörlerin yer çekimini hiçe saydığını sanır.

Well, I kind of, from my childhood and golf and all that,

Çocukluğum, golf, ve tüm bunlar,

it's a process of joining with forces.

güçlerle bir olma sürecidir.

And so what I'd like to do is try to figure out

Yapmak istediğim, tekniği kullanarak

how to join with the space through the technique.

alanla bir olmayı bulmak.

So juggling gravity -- up, down.

Yer çekimini atıp tutmak - aşağı yukarı.

If you figure out what up and down really are,

Yukarı ve aşağının gerçekten ne olduklarını düşünürseniz,

it's a complex physical set of skills

bir dizi zorlu fiziksel hünerler

to be able to throw a ball down and up and everything,

bir topu aşağı ve yukarı atabilmek,

but then you add in sideways.

ve buna yanları eklemek.

(Applause)

(Alkış)

Now, I look at it somewhat as a way -- when you learn juggling

Şimdi, buna bir yol olarak bakıyorum - jonglörlüğü öğrenirken

what you learn is how to feel with your eyes, and see with your hands

öğrendiğiniz şey gözlerinizle hissetmek ve ellerinizle görmektir

because you're not looking at your hands,

çünkü ellerinize bakmıyorsunuz,

you're looking at where the balls are or you're looking at the audience.

topların nerde olduğuna bakıyorsunuz veya izleyiciye bakıyorsunuz.

So this next part is really a way of understanding space and rhythm,

Şimdiki bölüm alan ve ritmi anlamanın gerçekten bir yolunu gösterecek,

with the obvious reference to the feet,

ayaklara gönderme yaparak tabi,

but it's also time -- where the feet were, where the balls were.

ancak aynı zamanda -- ayaklar nerdeydi, toplar nerdeydi.

(Applause)

(Alkış)

Thanks. So, visual music: rhythm and complexity.

Teşekkürler. Evet, görsel müzik: ritim ve karmaşıklık.

I'm going to build towards complexity now.

Şimdi işi daha da karmaşıklaştıracağım.

Juggling three balls is simple and normal.

Üç topla jonglörlük kolay ve normal

(Laughter)

(gülüşmeler)

Excuse me.

Özür dilerim.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

We're jugglers, OK. And remember, you're transposing,

Biz jonglörüz. Tamam. ve unutmayın ki farklı bir alana geçiyorsunuz,

you're getting into a subculture here.

burada bir alt kültüre giriyoruz.

(Laughter)

(gülüşmeler)

And juggling -- the balls cross and all that.

Jonglörlük -- toplar çapraz geçer falan

OK, if you keep them in their assigned paths you get parallel lines

Tamam, onları belli bir yolda tutarsanız farklı yükekliklerde paralel çizgiler elde edersiniz

of different heights, but then hopefully even rhythm.

fakat buna ek olarak ritim de elde edersiniz.

And you can change the rhythm -- good, Michael.

İsterseniz ritmi değiştirebilirsiniz -- aferin, Michael.

You can change the rhythm, if you get out of the lights.

Gözünüze giren ışıktan kaçınabilirseniz, ritmi değiştirebilirsiniz.

OK? Change the rhythm, so it's even.

Tamam? ritmi değiştirelim, ki düzenli olsun.

Or you can go back and change the height. Now, skill.

Veya geri gidebilir ve yükseklikliği değiştirebilirsiniz. Şimdi, hüner.

But you're boxed in, if you can only do it up and down that way.

Eğer bunu sadece yukarı ve aşağı yaparsanız, sınırlı kalırsınız.

So, you've got to go after the space down there.

Yani, aşağıdan alan yaratmanız gerek.

OK, then you've got to combine them,

Sonra bunları birleştirmeniz gerek,

because then you have the whole spatial palette in front of you.

çünkü önünüzde tam bir alan dokusu var.

And then you get crazy.

ve sonra çıldırırsınız.

(Applause)

(Alkış)

Now, I'm actually going to ask you to try something,

Şimdi sizden birşey denemenizi isteyeceğim,

so you've got to pay attention. Complexity:

lütfen bana dikkatinizi verin. Karmaşıklık:

if you spend enough time doing something, time slows down

birşey yapmaya yeterince zaman harcarsanız, zaman yavaşlar

or your skill increases, so your perceptions change.

veya yeteneğiniz artar, veya algılarınız değişir.

It's learning skills -- like being in a high-speed car crash.

işte öğrenme yeteneği -- yüksek hızda bir arabada kaza yapmak gibi.

Things slow down as you learn, as you learn, as you learn.

Öğrendikçe, herşey yavaşlar. Öğrendikçe daha da yavaşlar.

You may not be able to affect it, it almost drifts on you. It goes.

Ona etki edemeyebilirsiniz, adeta sizi sürükler. Öylece gider.

But that's the closest approximation I can have to it.

Yapabileceğim en yakın benzetme bu.

So, complexity. Now, how many here are jugglers?

Karmaşıklık. Burada kaçınız jonglör?

OK, so most of you are going to have a similar reaction to this.

Tamam, öyleyse çoğunuz buna benzer bir tepki verecek.

OK? And whoever laughed there --

Tamam mı? Burada gülen her kimse --

you understood it completely, right?

tam olarak anladınız değil mi?

(Laughter)

(Gülüşmeler)

No, it looks like a mess. It looks like a mess with a guy there,

bir karmaşa gibi görünüyor. Bir karmaşa ve

who's got his hands around that mess, OK.

bu karmaşanın etrafında elleri olan bir adam, değil mi?

Well, that's what juggling is about, right?

İşte, jonglörlük tam da budur, değil mi?

It's being able to do something that other people can't do or can't understand.

Diğer insanların yapamadıklarını ve anlamadıklarını yapabilmek.

All right. So, that's one way of doing it, which is five balls down.

Tamam. Bunu yapmanın bir yolu var: beş top aşağı.

OK? Another way is the outside.

Tamam mı? Diğer yolu da dışa doğrudur.

And you could play with the rhythm.

Ve ritimle oynayabilirsiniz.

Same pattern.

Aynı doku.

Make it faster and smaller.

Daha hızlı yapın ve daha küçük.

Make it wider.

Daha geniş.

Make it narrower.

Daraltın.

Bring it back up.

Tekrar yukarı çıkarın.

OK. It's done. Thanks.

Tamam. Olmuştur. Teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)

Now, what I wanted to get to is that you're all very bright, very tactile.

Şimdi, varmak istediğim nokta hepinizin çok harika ve yetenekli olduğunuz.

I have no idea how computer-oriented or three-dimensionally-oriented you are,

Ne kadar bilgisayara veya üç boyuta yönelik olduğunuzu bilmiyorum,

but let's try something.

ancak birşey deneyelim.

OK, so since you all don't understand what the five-ball pattern is,

Tamam, hiçbiriniz beş toplu dokuyu bilmediğinize göre,

I'm going to give you a little clue.

Size bir küçük ipucu vereceğim.

Enough of a clue? So, you get the pattern, right? OK.

Yeterince ipucu oldu mu? Şimdi dokuyu anladınız, değil mi? Tamam.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

You're not getting off that easy. All right?

Bu kadar çabuk kurtulamazsınız. Tamam mı?

Now, do me a favor: follow the ball that I ask you to follow.

Şimdi bana bir iyilik yapın. Söylediğim topu izleyin.

Green.

Yeşil

Yellow.

Sarı

Pink.

Pembe

White.

Beyaz

OK, you can do that? Yeah? OK.

Tamam, bunu yapabiliyorsunuz. Güzel.

Now, let's actually learn something.

Şimdi, gerçekten birşey öğrenelim.

Actually, let me put you in that area of learning, which is very insecure.

Şimdi sizi bu öğrenme alanına çekeyim, burası çok güvensizdir.

You want to do it? Yeah? OK.

Bunu yapmak ister misiniz? Evet? Tamam.

Hands out in front of you. Palms up, together.

Elleriniz önde, avuçlar yukarı, bitişik.

What you're going to learn is this.

Öğreneceğiniz şey bu.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

OK? So what I want you to do is just listen to me and do it.

Tamam mı? Istediğim beni dinlemeniz ve yapmanız.

Index finger, middle finger, ring, little.

İşaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı, küçük parmak

Little, ring, middle, index. And then open.

küçük, yüzük, orta, işaret. Ve sonra açın.

Finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger.

parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak.

A little bit faster.

Biraz daha hızlı.

Finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger.

Parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak.

Finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger.

Parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

All right. A lot of different learning processes going on in here.

Tamam. Burada birçok öğrenme süreci işliyor.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

One learning process that I see is this --

Gördüğüm bir öğrenme süreci bu -

(Laughter)

(Gülüşmeler)

OK. Another learning process that I see is this --

Tamam. Gördüğüm diğer öğrenme süreci de bu -

(Laughter)

(Gülüşmeler)

OK. So, everybody take a deep breath in, breath out. OK.

Tamam, herkes derin bir nefes alsın, versin. Tamam.

Now, one more time, and --

Şimdi, bir kez daha, ve -

finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. Open.

parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Açın.

Finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. OK.

parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Tamam.

Shake your hands out.

Ellerinizi sallayın.

Now, I assume a lot of you spend a lot of time at a computer.

Birçoğunuzun bilgisayar başında çok zaman geçirdiğinizi tahmin ediyorum.

OK? So, what you're doing is, you're going la, la, la,

Tamam? evet, yaptığınız şey şu, la la la,

and you're getting this. OK?

ve gördüğünüz bu. Tamam?

So that's exactly what I'm going to ask you to do,

Yapmanızı istediğim şey de tam olarak bu,

but in a slightly different way. You're going to combine it.

ama biraz değişik olarak. Birleştireceksiniz.

So what I want you to do is -- fingers.

Yapmanızı istediğim şu - parmaklar.

I'll tell you what to do with your fingers, same thing.

Parmaklarınızla ne yapmanızı söyleyeceğim, aynı şey.

But I want you to do is also, with your eyes,

Ancak aynı zamanda yapmanızı isteyeceğim birşey daha var, gözlerinizle,

is follow the colored ball that I ask you to follow.

izlemenizi istediğim renkli topu takip edin.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

OK? Here we go.

Tamam? Başlayalım.

So, we're going to start off looking at the white ball --

Evet, beyaz topa bakarak başlayacaksınız --

and I'm going to tell you which color,

ve size rengi söyleyeceğim,

and I'm also going to tell you to go with your fingers. OK?

ve parmaklarınızla ne yapacağınızı da söyleyeceğim. Tamam?

So white ball and --

evet beyaz top ve --

finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. Pink.

parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Pembe.

Finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger. Green.

Parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak. Yeşil.

Finger, finger, finger, finger. Yellow.

Parmak, parmak, parmak, parmak. Sarı.

Finger, finger, finger, pink or finger.

Parmak, parmak, parmak, pembe ve parmak.

Pink, finger, finger, finger, finger, finger, finger, finger.

Pembe, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak, parmak.

All right.

Tamam.

(Applause)

(Gülüşmeler)

How did you do? Well? OK. The reason I wanted you to do this is

Nasıldı? İyi mi? Tamam. Bunu yapmanızı istememin sebebi

because that's actually what most people face throughout their lives,

bunun çoğu insanın yaşamları boyunca karşılaştıkları şey olması,

a moment of learning, a moment of challenge.

bir öğrenme anı, bir zorlanma anı.

It's a moment that you can't make sense of.

anlam veremediğiniz bir an.

Why the hell should I learn this? OK?

Neden bunu öğrenmem gereksin ki?

Does it really have anything to do with anything in my life?

Bunun hayatımla herhangi bir şekilde bir ilgisi olabilir mi gerçekten?

You know, I can't decipher -- is it fun? Is it challenging? Am I supposed to cheat?

Çözemiyorum -- eğlenceli mi? Zor mu? Hile yapabilir miyim?

(Laughter)

(Gülüşmeler)

You know, what are you supposed to do?

Ne yapmanız gerekiyor?

You've got somebody up here who is the operative principle

Burada, bunu yapmak hayatı boyunca

of doing that for his whole life. OK?

işletim ilkesi olmuş biri duruyor. Tamam mı?

Trying to figure that stuff out. But is it going to get you anywhere?

Bunu anlamaya çalışın. Ancak sizi bir yere götürür mü?

It's just a moment. That's all it is, a moment. OK?

Sadece bir an. Tüm olan, bir andır. Anlıyor musunuz?

I'm going to change the script for one second. Just let me do this.

Bir saniye için düzeni değiştireceğim. hadi bakalım.

I don't need music for it. Talking about time in a moment.

Bunun için müziğe ihtiyacım yok. Bir anın içinde zamandan bahsetmek.

There's a piece that I recently developed which was all about that,

Yakın zamanda geliştirdiğim bir numara var, tamamen bununla ilgili,

a moment. And what I do as a creative artist

bir an. Ve bir yaratıcı sanatçı olarak yaptığım şey

is I develop vocabularies or languages of moving objects.

hareket eden nesnelerin sözcüklerini veya dillerini geliştiririm.

What I've done for you here, I developed a lot of those tricks

Burada sizin için yaptığım şey, bu numaralardan çokça geliştirdim

and I put the choreography together,

ve koreografiyi bir araya getirdim,

but they're not original techniques.

ancak bunlar orijinal teknikler değil.

Now, I'm going to start showing you some original techniques

Şimdi, size orijinal tekniklerden bazılarını göstereceğim.

that come from the work that I've developed. OK?

Bunlar kendi geliştirdiğim çalışmalardan geliyor. Tamam?

So, a moment, how would you define a moment?

Evet, bir an. Bir anı nasıl tanımlarsınız?

Well, as a juggler, what I wanted to do was create something

Bir jonglör olarak yapmak istediğim şey

that was representational of a moment.

bir anı temsil edici birşeyler yaratmaktı.

Ahhh.

Ahhh.

All right, I'm going to get on my knees and do it.

Evet, dizlerimin üzerinde yaparım.

So, a moment.

Evet, bir an.

(Rattling)

(Şıkırtı)

OK? And then, what I did as a juggler was say,

Tamam? Bir jonglör olarak yaptığım şey,

OK, what can I do to make that something

Bu birşeyi yapmak için ne yapabilirim

that is dependent on something else, another dynamic.

- ki bu şey başka birşeye, bir başka dinamiğe bağımlı -

(Rattling)

(Şıkırtı)

So, a moment.

evet, bir an.

(Rattling)

(Şıkırtı)

Another moment.

Bir başka an.

(Rattling)

(Şıkırtı)

Excuse me, still getting there. A moment that travels.

Özür dilerim, şimdi olacak. Yer değiştiren bir an.

(Rattling)

(Şıkırtı)

A moment -- no, we'll try that again. It separates, and comes back together.

Bir an -- hayır, tekrar deneyeceğiz. Ayrılıyor, ve tekrar bir araya geliyor.

Time. How can you look at time?

Zaman. Zamana nasıl bakabilirsiniz?

And what do you dedicate it to, in exploring a particular thing?

Belli bir şeyi araştırırken, zamana ne atfedersiniz?

Well, obviously, there's something in here,

açıkça, bunun içinde birşey var,

and you can all have a guess as to what it is.

ve bunun üzerine bir tahminde bulunabilirsiniz.

There's a mystery. There's a mystery in the moment.

Bir gizem var. Anın içinde bir gizem var.

And it has to settle. And then it's dependent on something else.

önce yerleşmesi gerek. Sonra başka birşeye bağlı olur.

And then it comes to rest. Just a little thing about time.

ve sonra dinlenir. Zaman üzerine sadece bir küçük şey.

Now, this has expanded into a much bigger piece,

Şimdi, bu daha büyük bir numaraya dönüşür,

because I use ramps of different parabolas that I roll the balls on

çünkü bununla zamanı tutarken,

while I'm keeping time with this.

topları yuvarladığım değişik parabollerde rampalar kullanıyorum.

But I just thought I'd talk about a moment.

Ancak zaman hakkında konuşmuş olduğumu düşündüm.

(Applause)

(Alkış)

All right. OK. Can we show the video of the triangle?

Tamam. Üçgenin videosunu gösterebilir miyiz?

Are we ready to do that? Yes?

Bunu yapmaya hazır mıyız? Evet mi?

This is the piece that I told you about.

Size bahsettiğim numara bu.

It's a much bigger piece that I do exploring the space of a geometric triangle.

Geometrik bir üçgenin alanını araştırdığım çok daha büyük bir numara bu.

(Applause)

(Alkış)

Thanks. The only thing I'll say about the last session is,

Teşekkürler. Biraz önceki bölümle ilgili söyleyeceğim tek şey,

you ever try juggling and driving the car with your knees

hiç bir yandan jonglörlük yaparken, dizleriniz üzerinde

at 120 miles an hour?

saatte 190 km hızla araba kullandınız mı?

(Laughter)

(Gülüşmeler)

The only other thing is, it was a real shock.

diğer şey de, gerçek bir şoktu.

I always drove motorcycles. And when I bought my first car, it shocked me

Her zaman motorsiklet kullandım. İlk arabamı aldığımda,

that it cost three times more than my parents' house. Interesting.

anne-babamın evinden üç kez daha pahalı olması beni şok etti. İlginç.

Anyway, balance:

her neyse. Denge:

constant movement to find an approach to stillness.

durgunluğa ulaşmak için daimi hareket.

Cheating.

Hile yapıyorum.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Balance: making up the rules so you can't cheat,

Denge: hile yapamamanız için kuralları koymanızdır,

so you learn to approach stillness with different parts of your body.

vücudunuz değişik kısımları ile durgunluğa erişmeyi öğrenirsiniz.

To have a conversation with it. To speak. To listen.

Onunla iletişim kurmak için. Konuşmak için. Dinlemek için.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Hup. Now, it's dependent on rhythm,

Hayır. Şimdi, ritme bağımlı,

and keeping a center of balance. When it falls, going underneath.

ve bir denge merkezi bulmak. Düştüğünde, altına girmek.

So, there's a rhythm to it.

yani, bunun bir ritmi var.

The rhythm can get much smaller.

Ritim küçülebilir.

As your skill increases, you learn to find those tinier spaces,

Yeteneğiniz geliştikçe, bu minik alanları bulmayı öğrenirsiniz,

those tinier movements. Thanks.

bu minik hareketleri. Teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)

Now, I'm going to show you the beginnings of a piece

Şimdi size bir numaranın başlarını göstereceğim.

that is about balance in some ways, and also --

bir bakıma denge ile ilgili, ve bir de --

oh, actually, if you're bored, not here, here's one use for it.

oh, aslında, sıkıldıysanız, burada değil, bunun bir kullanımı işte.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

You can go with the "Sticks One" music.

"Çubuklar bir" müziğini başlatabilirsiniz.

(Music)

(Müzik)

(Applause)

(Alkışlar)

Thanks. That has a certain kind of balance to it, which is all about plumb.

Teşekkürler. Bunun kendine göre bir dengesi var, tamamen şakülle ilgili.

I apprenticed with a carpenter and learned about plumb, square and level.

Bir duvarcının çırağı olmuştum ve şakülü orda öğrendim, gönye ve tesviye aleti.

And they influenced that, and this next piece, which I'll do a little segment of.

Onlardan esinlenerek, bir küçük bölüm sunacağım bir sonraki numarayı geliştirdim.

"Two Sticks," you can go with it. Thanks.

"Çubuklar iki"yi başlatabilirsiniz. Teşekkürler.

Which is again exploring space, or the lines in space.

Tekrar alanı keşfetmekle ilgili, veya alan içindeki çizgiler.

(Music)

(Müzik)

(Applause)

(Alkışlar)

Working with space and the lines in space in a different way.

Alanla çalışmak ve alan içinde çizgilerle çalışmak, bir başka şekilde.

Oh, let's see here.

Oh, bakın buraya.

(Applause)

(Alkış)

So, I'll come back to that in a second. But working with one ball,

Buna birazdan geri döneceğim. Ancak, bir tek topla çalışmak,

now, what if you attach something to it, or change it.

buna bir şey eklerseniz ne olur, veya değiştirseniz.

This is a little thing that I made

Bu yaptığım küçük birşey

because I really like the idea of curves and balls together.

çünkü bir arada eğriler ve toplar fikrini seviyorum.

And then creating space and the rhythm of space,

sonra alan ve alanın ritmini yaratmak,

using the surface of the balls, the surface of the arms.

topların yüzeyini, kolların yüzeyini kullanmak.

Just a little toy. Which leads me to the next thing,

sadece ufak bir oyuncak. Beni bir sonraki şeye götürüyor,

which is --

ki bu da --

what have I got here? OK. All right.

burada neyim var? Tamam.

I'm actually leading up to something,

Şimdi birşeye varacağım,

the newest thing that I'm working on. This is not it.

Üzerinde çalıştığım en yeni şey. Bu değil.

This is exploring geometry and the rhythm of shape.

Bu geometriyi ve şekillerin ritmini keşfetmeyle ilgili.

(Applause)

(Alkış)

Now, what I just did was I worked with the mathematics --

Şimdi, az önce yaptığım şey, matematikle çalışmaktı --

the diameter and the circumference.

çap ve çember.

Sometimes these pieces are mathematical, in that way

Bazen bu numaralar matematiksel, ve bu gözle

that I look at a shape and say, what about if I use this and this and this.

bir şekle bakıyorum; Bunu, bunu, ve bunu kullanırsam ne olur.

Sometimes what happens in life affects my choice

bazen hayatta olan bitenler, çalıştığım nesnelerle ilgili

of objects that I try to work with.

tercihlerimde etkili oluyor.

The next piece that I'm going to do -- which is the cylinders piece,

Biraz sonraki numara -- silindirler numarası,

if you want to get that up --

bunu kaldırmak isterseniz --

it has to do with cylinder seals from about 5,000 years ago,

5000 yıl öncesinin silindir mühürleriyle alakalı,

which were stones with designs that were used to roll over wet clay

bunlar ıslak sır üzerinde yuvarlanmak üzere tasarlanmışlardı

with all sorts of great designs. I love ceramics and all of that.

her çeşit harika tasarımlar. Seramikleri çok severim.

It's a combination of that, the beauty of that, the shape,

Bunun bileşimi, bunun güzelliği, şekli,

and the stories that were involved in it,

ve buna dahil olmuş hikayeler,

as well as the fact that they protected the contents.

aynı zamanda içindekini korumuş olması.

The second influence on this piece came from recycling

Bu numara üzerindeki diğer etki de geri-dönüşümden geliyor

and looking into a tin can recycling bin

teneke kutu geri dönüşüm çöpüne bakıp,

and seeing all that beautiful emptiness.

tüm o güzel boş halleri görmek.

So, if you want to go with the music for cylinders.

Evet, lütfen silindirler müziğini başlatır mısınız?

(Music)

(Müzik)

(Applause)

(Alkış)

Talking about geometry and everything,

Geometriden falan bahsederken,

if you take the circle and you split it in half --

bir çember alır ve ikiye bölerseniz --

can you run "S-Curve music?"

"S-curve müzik" yapabilir misiniz?

I'm going to do just a short version of it.

Sadece kısa bir uyarlamasını yapacağım.

Circles split in half and rotated, and mythology.

İkiye bölünmüş ve çevrilmiş çemberler, ve mitoloji.

(Music)

(Müzik)

(Applause)

(Alkışlar)

Anyway, that piece also has a kinetic sculpture in the middle of it,

Bu bölüm aynı zamanda ortasında kinetik bir heykel de içeriyor,

and I dance around a small stage so --

küçük bir sahne etrafında dans ediyorum --

two minutes, just to end? The latest piece that I'm working on --

bitirmeden önce iki dakika? Üzerinde çalıştığım son parça --

what I love is that I never know what I'm working on, why I'm working on it.

hoşuma giden şey hiç bir zaman üzerinde çalıştığım şeyi bilmiyor olmam,

They're not ideas, they're instincts.

veya neden onu üzerinde çalıştığımı... Bunlar fikirler değil, içgüdülerdir.

And the latest thing that I'm working on --

Ve üzerinde çalıştığım son şey --

(Clattering) --

(hışırtı)

is something really -- I don't know what it is yet.

gerçekten -- aslında ne olduğunu henüz bilmiyorum.

And that's good. I like not to know for as long as possible.

Bu iyi birşey. Olabildiğince uzun bir süre bilmemeyi seviyorum.

Well, because then it tells me the truth,

çünkü böylece bana gerçeği söylüyor,

instead of me imposing the truth.

benim gerçeği dayatmam yerine.

And what it is, is working with both positive and negative space

hem pozitif ve hem negatif alanla çalışmayla ilgili

but also with these curves.

ama aynı zamanda bu eğrilerle.

And what it involves,

ve içerdiği,

and I don't know if my hands are too beaten up to do it or not,

tabi bilemiyorum ellerim bunu yapmak için çok yorgun mu,

but I'll do a little bit of it.

ama biraz deneyeceğim.

It initially started off with me stacking these things,

herşey bunları önce istiflerken başladı,

bunches of them, and then playing with the sense of space,

bunlardan bir yığın, ve alan duygusu ile oynarken,

of filling in the space. And then it started changing,

alanın için doldurma ile. ve sonra değişmeye başladı.

and become folding on themselves.

ve kendi içlerinde katlanmaya başladılar.

And then changing levels.

Ve sonra seviye değiştirmeye.

Because my attempt is to make visual instruments,

Çünkü ben görsel araçlar yapmayı deniyorum,

not to just make -- I'll try one other thing.

aslında sadece yapmak değil -- şimdi başka birşey deneyeceğim.

For work in three dimensions, with your perceptions of space and time.

Üç boyutlu çalışma için, sizin alan ve zaman algınızı kullanarak.

Now, I don't know exactly where it's going,

Şimdi, bunun tam olarak nereye gittiğini bilmiyorum,

but I've got a bit of effort involved in this thing.

ama bunlarla ilgili bir parça emek harcıyorum.

And it's going to change as I go through it.

ve ilerledikçe değişecek.

But I really like it, it feels right.

Gerçekten seviyorum, doğru hissettiriyor.

This may not be the right shape, and -- look at this shape,

Doğru şekil olmayabilir, ve -- şu şekle bir bakın,

and then I'll show you the first design I ever put to it,

ve size ilk tasarımı da göstereyim,

just to see, just to play,

sadece görmek için, oynamak için

because I love all different kinds of things to play with.

çünkü oynamak için her çeşit şeyi seviyorum.

Let's see here.

Şimdi şuna bir bakın.

To work with the positive and negative in a different way.

Başka bir şekilde pozitif ve negatif ile çalışmak.

And to change, and to change.

Ve değiştirmek, ve değiştirmek.

So, I'm off in my new direction with this to explore rhythm and space.

Ritim ve alan keşfetmek için bu benim yeni yolum.

We'll see what I come up with. Thanks for having me.

Bakalım nereye varacağım. Beni izlediğiniz için teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)