Yo! Have You Ever Seen a Yo-Yo Dance Like This? | Shu Takada | TED

Çeviri: Suat Utku Merter Gözden geçirme: Eren Gokce

(Cheers)

(Tezahürat)

Helen Walters: I mean, I told you.

Helen Walters: Evet, size demiştim.

Shu Takada: Teşekkür ederim.

Shu Takada: Thank you.

HW: Shu, welcome to TEDNext.

HW: Shu, TEDNext’e hoş geldin.

Burada olduğun için çok teşekkür ederim.

Thank you so much for being here.

ST: Thank you very much for a nice opportunity.

ST: Bu güzel fırsat için çok teşekkür ederim.

HW: Peki, yo-yo’ya nasıl başladın?

HW: How did you get into yo-yoing?

ST: So I'm Shu Takada from Japan.

ST: Ben Japonya’dan Shu Takada.

I’m a six-time world champion, as she introduced me.

Onun da beni tanıttığı gibi, altı kez dünya şampiyonluğu kazandım.

For me, yo-yo isn’t only a toy

Benim için yo-yo sadece bir oyuncak değil

but also an art form

bir tür sanat ve

and a tool that I can express myself [with] on the stage.

sahnede kendimi ifade ettiğim bir araç.

Anyway, I started yo-yo when I was six years old

Her neyse, yo-yo oynamaya altı yaşımda başladım

because of my father, who did it as a hobby.

çünkü babam hobi olarak bununla ilgileniyordu.

When I saw his trick for the first time,

Yaptığı numaraları ilk gördüğümde

I was so impressed and found it so cool.

çok etkilenmiştim ve bunun çok havalı olduğunu düşünmüştüm.

But to be honest, I felt a little bit jealous

Doğruyu söylemek gerekirse, o bana tekniklerini gösterirken

while he was showing off his techniques.

biraz kıskanç hissettim.

And I swore to myself that one day I will surpass his level.

Bir gün onun seviyesini geçeceğime dair kendime söz verdim.

So that's how I started yo-yo.

İşte bu yo-yo’ya başlama sürecim.

HW: And what do you love about yo-yoing?

HW: Peki yo-yo’nun neyini seviyorsun?

ST: So what I love about yo-yoing

ST: Yo-yo’nun sevdiğim iki özelliği şu,

is that you can express yourself with such a small tool,

böylesine küçük bir araçla kendini ifade edebiliyor

and you can bring it everywhere.

ve onu her yere götürebiliyorsun.

You can play it everywhere.

Her yerde oynayabilirsin.

And I think this is really cool to make new friends all over the world,

Bence bu aynı dili konuşmasanız da dünyanın her yerinden arkadaşlar

even though they can't speak the same language as you.

edinebilmek için harika bir şey.

HW: I love that.

HW: Harika.

And what are you going to show us today?

Bugün bize ne göstereceksin?

ST: So today, since my topic is beyond the yo-yo,

ST: Bugün, konum yo-yo’nun ötesinde olduğundan

I’d like to share a new style of yo-yoing, which you’ve never seen before.

daha önce hiç görmediğiniz yeni bir yo-yo stili göstermek istiyorum.

I hope you enjoy the performance,

Umuyorum ki çocukluk uğraşınızın sanata dönüştüğü

where your childhood pastime becomes art.

performansı beğenirsiniz.

Teşekkür ederim.

Thank you.

HW: Shu Takada, sahne senin.

HW: Shu Takada, the stage is yours.

Have fun.

Eğlencene bak.

(Applause)

(Alkış)

(Music)

(Müzik)

(Cheers)

(Tezahürat)

(Cheers and applause)

(Tezahürat ve alkış)

(Music continues)

(Müzik devam eder)

(Music ends)

(Müzik sonlanır)

(Cheers)

(Tezahürat)

(Applause)

(Alkış)

(Music starts)

(Müzik başlar)

(Cheers and applause)

(Tezahürat ve alkış)

(Music continues)

(Müzik devam eder)

(Music ends)

(Müzik sonlanır)

(Cheers and applause)

(Tezahürat ve alkış)