The age of genetic wonder | Juan Enriquez

125,690 views ・ 2019-03-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeynep Aladağ Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
So let me with start with Roy Amara.
0
13134
2390
Roy Amara ile başlayalım.
00:16
Roy's argument is that most new technologies tend to be overestimated
1
16350
4211
Roy yeni teknolojilerin etkilerinin
başlangıçta abartılmaya müsait olduğunu
00:20
in their impact to begin with,
2
20585
2068
ama zaman içinde onlara alışmamız nedeniyle
00:22
and then they get underestimated in the long term
3
22677
2402
küçümsenmeye başladığını iddia ediyor.
00:25
because we get used to them.
4
25103
1364
Mucize ve merak dolu günler.
00:26
These really are days of miracle and wonder.
5
26491
2196
Paul Simon'ın müthiş şarkısını hatırlayın.
00:29
You remember that wonderful song by Paul Simon?
6
29433
2381
00:32
There were two lines in it.
7
32365
1338
İki dizesi vardı.
00:33
So what was it that was considered miraculous back then?
8
33727
3687
Olağanüstü olduğunu düşündüren şey neydi?
00:38
Slowing down things -- slow motion --
9
38393
2072
Nesneleri yavaşlatmak
00:41
and the long-distance call.
10
41371
1728
ve uzak mesafeleri aramak.
00:43
Because, of course, you used to get interrupted by operators
11
43941
2859
Çünkü tabii ki aramalarınızı bölüp size,
00:46
who'd tell you, "Long distance calling. Do you want to hang up?"
12
46824
2997
"Uzun mesafe görüşmesi.
Kapatmak ister misiniz?"
diyen operatörlere alışkınsınız.
00:49
And now we think nothing of calling all over the world.
13
49845
2702
Artık dünya çapında bir şey aramıyoruz.
Aslında okuma ve programlama dünyasında da
00:53
Well, something similar may be happening
14
53040
2630
00:55
with reading and programming life.
15
55694
2072
benzer şeyler gerçekleşiyor olabilir.
00:58
But before I unpack that,
16
58636
1728
Ama bu konuyu açmadan önce
teleskoplar üzerine konuşalım.
01:01
let's just talk about telescopes.
17
61069
2684
01:04
Telescopes were overestimated originally in their impact.
18
64798
4311
Teleskoplar fazlasıyla abartılmıştı.
01:09
This is one of Galileo's early models.
19
69133
2169
Bu Galileo'nun ilk modellerinden biri.
01:12
People thought it was just going to ruin all religion.
20
72090
3359
İnsanlar bunun tüm dinleri yok edeceğini düşünmüşlerdi.
01:15
(Laughter)
21
75473
1150
(Gülüşmeler)
01:18
So we're not paying that much attention to telescopes.
22
78862
2714
Anladığınız üzere teleskoplara o kadar da önem vermiyoruz.
01:22
But, of course, telescopes launched 10 years ago, as you just heard,
23
82628
4082
Şüphesiz on sene önce çıkmış teleskoplarla
01:26
could take this Volkswagen, fly it to the moon,
24
86734
2991
bu Volkswagen'i aya yollayabilir
01:29
and you could see the lights on that Volkswagen light up on the moon.
25
89749
5856
ve Volkswagen'in üstündeki ışıkların ayı aydınlatmasını görebilirdiniz.
01:36
And that's the kind of resolution power that allowed you to see
26
96624
3262
İşte bu size uzak güneşlerin etrafında dolanan minik toz parçalarını görmeyi
01:40
little specks of dust floating around distant suns.
27
100592
3604
mümkün kılacak türde bir çözünürlük kuvveti.
01:44
Imagine for a second that this was a sun a billion light years away,
28
104220
3464
Varsayalım ki bu bir milyar ışık yılı uzaklığındaki bir güneş
01:48
and you had a little speck of dust that came in front of it.
29
108310
2927
ve onun önünde küçük bir toz parçası var.
01:51
That's what detecting an exoplanet is like.
30
111566
2501
Güneş sisteminin dışında bir gezegen öyle keşfedilir.
01:55
And the cool thing is, the telescopes that are now being launched
31
115268
3790
Havalı olan kısmıysa şimdiki teleskoplar
02:00
would allow you to see a single candle lit on the moon.
32
120138
3005
Ay'ın üstünde yanan bir mumu dahi görmenizi sağlayabilir.
02:04
And if you separated it by one plate,
33
124279
2828
Bir plakayla teleskobu bölmüş olsaydınız
02:07
you could see two candles separately at that distance.
34
127131
2794
aynı mesafede birbirinden bağımsız iki mum görebilirdiniz.
02:11
And that's the kind of resolution that you need
35
131124
2813
O minik toz zerreciğini fotoğraflamak,
02:13
to begin to image that little speck of dust
36
133961
2468
Güneş'in etrafında dolanırken
02:16
as it comes around the sun
37
136453
1286
mavi-yeşil bir iz bırakıp bırakmadığını görmek için
02:17
and see if it has a blue-green signature.
38
137763
2049
ihtiyacınız olan çözünürlük işte bu kadar.
02:21
And if it does have a blue-green signature,
39
141120
2071
Eğer mavi-yeşil bir iz bırakıyorsa
02:23
it means that life is common in the universe.
40
143215
2220
bu evrende yaşam olduğu anlamına gelir.
02:25
The first time you ever see a blue-green signature on a distant planet,
41
145459
4196
Uzak bir gezegende mavi-yeşil bir iz gördüğünüz ilk anda
02:29
it means there's photosynthesis there,
42
149679
1993
orada fotosentez olduğunu,
02:31
there's water there,
43
151696
1281
su olduğunu anlarsınız.
02:33
and the chances that you saw the only other planet with photosynthesis
44
153001
3872
Fotosentezin olduğu başka bir gezegeni görme ihtimaliniz sıfıra yakındır.
02:36
are about zero.
45
156897
1363
02:39
And that's a calendar-changing event.
46
159108
1896
Takvimleri değiştirecek bir etkinlik.
02:41
There's a before and after we were alone in the universe:
47
161670
2752
Evrende yalnız oluşumuzun öncesi ve sonrası var:
02:44
forget about the discovery of whatever continent.
48
164446
2470
kıtaların keşfini falan unutun.
02:48
So as you're thinking about this,
49
168751
1580
Siz bunun hakkında düşündükçe
02:50
we're now beginning to be able to image most of the universe.
50
170355
2902
evreni hayal edebilmeye başlıyoruz.
02:53
And that is a time of miracle and wonder.
51
173281
2254
Bu mucize ve harikayla dolu bir an.
02:55
And we kind of take that for granted.
52
175559
2352
Bunu bahşedilmiş olarak algılıyoruz.
02:59
Something similar is happening in life.
53
179562
1915
Hayatta da benzer bir şeyler oluyor.
03:01
So we're hearing about life in these little bits and pieces.
54
181501
3038
Hayatı küçük ıvır zıvırlar olarak duyarız.
03:04
We hear about CRISPR, and we hear about this technology,
55
184563
2658
CRISPR ve CRISPR teknolojisi hakkında
03:07
and we hear about this technology.
56
187245
1666
bir şeyler duymuşuzdur.
03:08
But the bottom line on life is that life turns out to be code.
57
188935
3388
Ancak en temelinde hayat kodlara dönüşür.
03:13
And life as code is a really important concept because it means,
58
193900
3950
Kodlarla yaşam önemli bir kavramdır
03:17
just in the same way as you can write a sentence
59
197874
3210
çünkü bir cümleyi İngilizce, Fransızca
03:21
in English or in French or Chinese,
60
201108
3118
veya Çincede yazdığınız gibi yazabileceğiniz,
03:25
just in the same way as you can copy a sentence,
61
205146
2906
kopyalayabileceğiniz,
03:28
just in the same way as you can edit a sentence,
62
208076
2526
düzenleyebileceğiniz,
03:30
just in the same way as you can print a sentence,
63
210626
2350
yazdırabileceğiniz anlamına gelir.
03:33
you're beginning to be able to do that with life.
64
213000
2719
Bunları yaşam üzerinde de yapmaya başlamak üzereyiz.
03:37
It means that we're beginning to learn how to read this language.
65
217237
3511
Bu dili nasıl okuyabileceğimizi öğrenmeye başlamak üzereyiz.
03:40
And this, of course, is the language that is used by this orange.
66
220772
3236
Bu portakalın kullandığı bir dil.
03:44
So how does this orange execute code?
67
224702
1796
Peki portakal bu kodu nasıl çalıştırdı?
03:46
It doesn't do it in ones and zeroes like a computer does.
68
226522
2708
Bilgisayarların yaptığı gibi
bir ve sıfırlar kullanarak değil.
03:49
It sits on a tree, and one day it does:
69
229254
1885
Portakallar bir ağaçta asılı dururlar
03:51
plop!
70
231163
1150
ve bir gün pat diye düşerler!
03:52
And that means: execute.
71
232819
1805
Bu çalıştır demektir.
03:55
AATCAAG: make me a little root.
72
235149
3272
AATCAAG: bana minik bir kök yap.
03:59
TCGACC: make me a little stem.
73
239057
2502
TCGACC: bana minik bir gövde yap.
04:01
GAC: make me some leaves. AGC: make me some flowers.
74
241583
3438
GAC: bana birkaç yaprak yap. AGC: bana birkaç çiçek yap.
04:05
And then GCAA: make me some more oranges.
75
245045
2857
Son olarak GCAA: bana daha çok portakal yap.
04:08
If I edit a sentence in English on a word processor,
76
248984
4073
Eğer bir kelime işlemcisinde İngilizce bir cümleyi düzenlersem
04:15
then what happens is you can go from this word to that word.
77
255153
3441
bir kelimeden diğer kelimeye geçebilirim.
04:20
If I edit something in this orange
78
260134
2136
Eğer bu portakalda bir şeyi düzenlersem
04:22
and put in GCAAC, using CRISPR or something else that you've heard of,
79
262294
4983
ve CRISPR veya başka bir teknolojiyi kullanarak GCAAC'nin içine koyarsam
04:28
then this orange becomes a lemon,
80
268261
1797
bu portakal bir limona
04:30
or it becomes a grapefruit,
81
270957
1548
ya da greyfurta
04:32
or it becomes a tangerine.
82
272529
1657
veya bir mandalinaya dönüşür.
04:35
And if I edit one in a thousand letters,
83
275102
2018
Binlerce harften birini değiştirirsem
04:37
you become the person sitting next to you today.
84
277144
2360
bugün yanınızdaki insana dönüşebilirsiniz.
04:40
Be more careful where you sit.
85
280757
1520
Oturduğunuz yere dikkat edin.
04:42
(Laughter)
86
282301
1189
(Gülüşmeler)
04:45
What's happening on this stuff is it was really expensive to begin with.
87
285014
3475
Sorun şu ki bu çalışması oldukça pahalı bir teknolojiydi.
04:48
It was like long-distance calls.
88
288513
1695
Uzun mesafe telefon görüşmesi gibi.
04:51
But the cost of this is dropping 50 percent faster than Moore's law.
89
291399
3606
Ancak fiyatı Moore yasasından %50 daha hızlı düşüyor.
04:55
The first $200 full genome was announced yesterday by Veritas.
90
295909
3832
İlk 200$ tam genomu dün Veritas duyurdu.
05:00
And so as you're looking at these systems,
91
300494
2130
Bu sistemlere bakıyoruz,
05:02
it doesn't matter, it doesn't matter, it doesn't matter, and then it does.
92
302648
3802
önemsiz , önemsiz, önemsiz ve sonra önemli.
05:06
So let me just give you the map view of this stuff.
93
306474
3405
Size bunun haritasını göstereyim.
05:10
This is a big discovery.
94
310973
2559
Bu büyük bir keşif.
05:13
There's 23 chromosomes.
95
313556
1923
Burada 23 kromozom var.
05:15
Cool.
96
315503
1228
Güzel.
05:17
Let's now start using a telescope version, but instead of using a telescope,
97
317287
3679
Şimdi bir teleskop uyarlaması kullanalım fakat teleskop yerine
05:20
let's use a microscope to zoom in
98
320990
2320
kromozomların yetersizliklerine,
05:23
on the inferior of those chromosomes,
99
323334
2072
yani Y kromozomuna
05:25
which is the Y chromosome.
100
325430
1621
odaklanmak için mikroskop kullanalım.
05:28
It's a third the size of the X. It's recessive and mutant.
101
328432
3014
Y kromozomu, X kromozomunun üçte biri büyüklüğündedir.
Çekiniktir ve mutasyonludur.
05:32
But hey,
102
332443
1151
Fakat sadece bir erkek.
05:34
just a male.
103
334262
1219
05:36
And as you're looking at this stuff,
104
336914
2280
Bunlara baktıkça
05:39
here's kind of a country view
105
339218
3450
mesela bu ülkeler düzeyinde,
05:42
at a 400 base pair resolution level,
106
342692
2204
400 baz çift çözünürlük düzeyinde görüntüdür.
05:44
and then you zoom in to 550, and then you zoom in to 850,
107
344920
3419
Önce 550 kez yakınlaştıralım. Daha sonra 850 kez yakınlaştıralım.
05:48
and you can begin to identify more and more genes as you zoom in.
108
348363
3285
Yakınlaştırdıkça daha çok geni tanımlamaya başlarsınız.
05:52
Then you zoom in to the state level,
109
352249
2304
Sonra eyaletler seviyesine yaklaştırırsanız,
05:55
and you can begin to tell who's got leukemia,
110
355473
2804
kimin lösemisi olduğunu, lösemiye nasıl yakalandıklarını,
05:59
how did they get leukemia, what kind of leukemia do they have,
111
359543
3024
ne çeşit lösemileri olduğunu,
06:02
what shifted from what place to what place.
112
362591
2064
neyin nereden nereye kaydığını söyleyebilirsiniz.
06:05
And then you zoom in to the Google street view level.
113
365330
2858
Sonra Google sokak görünümü seviyesinde yakınlaştırırsınız.
06:09
So this is what happens if you have colorectal cancer
114
369387
2673
Eğer kolon kanseriniz varsa ortaya bu görüntü çıkar.
06:12
for a very specific patient on the letter-by-letter resolution.
115
372084
4207
Bu görüntü bir hastanın harf harf çözünürlükteki görüntüsüdür.
06:18
So what we're doing in this stuff is we're gathering information
116
378148
3110
Yaptığımız, bilgileri bir araya getirerek
06:21
and just generating enormous amounts of information.
117
381282
2516
büyük boyutta bir bilgi havuzu oluşturmak.
06:23
This is one of the largest databases on the planet
118
383822
2874
Bu evrendeki en geniş veri havuzudur.
06:26
and it's growing faster than we can build computers to store it.
119
386720
3872
Bu veri havuzu onları depolayabileceğimiz bilgisayarlar
inşa edebilmemizden daha hızlı büyür.
06:32
You can create some incredible maps with this stuff.
120
392063
2466
Bunlarla akıl almaz haritalar oluşturabilirsiniz.
06:35
You want to understand the plague and why one plague is bubonic
121
395292
2971
Vebanın ne olduğunu ve neden bir türün hıyarcıklı olduğunu
anlamak istersiniz,
06:38
and the other one is a different kind of plague
122
398287
2224
diğeri farklı bir tür veba
06:40
and the other one is a different kind of plague?
123
400535
2310
ve diğeri de farklı bir tür veba?
06:42
Well, here's a map of the plague.
124
402869
1730
İşte bu bir veba haritası.
06:45
Some are absolutely deadly to humans,
125
405037
1820
Bazıları insanlar için ölümcül,
06:46
some are not.
126
406881
1185
bazıları değil.
06:48
And note, by the way, as you go to the bottom of this,
127
408486
2596
Dikkat edin, haritanın aşağısına indikçe
06:51
how does it compare to tuberculosis?
128
411106
1753
vebanın tüberkülozdan farkı nedir?
06:53
So this is the difference between tuberculosis and various kinds of plagues,
129
413708
3629
Tüberküloz ve farklı vebalar arasındaki fark budur.
06:57
and you can play detective with this stuff,
130
417361
2335
Bu haritayla dedektifçilik oynayabilirsiniz.
06:59
because you can take a very specific kind of cholera
131
419720
2475
Mesela Haiti'yi etkilemiş
07:02
that affected Haiti,
132
422219
1190
bir kolerayı ele alabilir;
07:04
and you can look at which country it came from,
133
424377
2686
hangi ülkeden geldiğine,
hangi bölgeden geldiğine, hangi askerin onu muhtemelen
07:07
which region it came from,
134
427087
1726
07:09
and probably which soldier took that from that African country to Haiti.
135
429496
4742
bir Afrika ülkesinden Haiti'ye taşıdığına bakabilirsiniz.
07:17
Zoom out.
136
437133
1512
Uzaklaştırın.
07:18
It's not just zooming in.
137
438669
1571
Sadece yakınlaşmıyor.
07:21
This is one of the coolest maps ever done by human beings.
138
441042
2854
Bu insanlık tarihinin en harika haritası.
07:24
What they've done is taken all the genetic information they have
139
444446
3056
Bilim insanları bildikleri tüm türlere ait
07:27
about all the species,
140
447526
1481
tüm bilgileri aldılar,
07:29
and they've put a tree of life on a single page
141
449031
3430
yakınlaştırıp uzaklaştıracağınız tek bir sayfada,
07:32
that you can zoom in and out of.
142
452485
1578
tek bir yaşam ağacında topladılar.
07:34
So this is what came first, how did it diversify, how did it branch,
143
454484
3721
Bu ortaya çıkan ilk şey onun nasıl çeşitlendiği, nasıl dallandığı,
genomun ne kadar geniş olduğu
07:38
how large is that genome,
144
458229
1230
07:39
on a single page.
145
459483
1197
ve hepsi tek bir sayfada.
07:41
It's kind of the universe of life on Earth,
146
461619
2063
Dünya'daki hayatın evreni
07:43
and it's being constantly updated and completed.
147
463706
2449
ve düzenli olarak güncellenip tamamlanıyor.
07:46
And so as you're looking at this stuff,
148
466982
1859
Bu haritaya baktığınızda en önemli değişikliğin
07:48
the really important change is the old biology used to be reactive.
149
468865
3351
eski biyolojinin tepkisel olması olduğunu görebilirsiniz.
07:52
You used to have a lot of biologists that had microscopes,
150
472240
2720
Eskiden mikroskopları, büyüteçleri mercekleri olan birçok biyoloğumuz vardı
07:54
and they had magnifying glasses and they were out observing animals.
151
474984
3299
ve bu biyologlar hayvanları inceliyorlardı.
07:58
The new biology is proactive.
152
478897
1869
Yeni biyoloji önetkindir.
08:01
You don't just observe stuff, you make stuff.
153
481433
3019
Olayları sadece gözlemlemezsiniz, olayları siz yaparsınız.
08:05
And that's a really big change
154
485135
1648
Bu çok büyük bir gelişme
08:06
because it allows us to do things like this.
155
486807
2809
çünkü bunun gibi şeyler yapmamıza izin verir.
08:10
And I know you're really excited by this picture.
156
490559
2467
Biliyorum ki resim için çok heyecanlısınız.
08:13
(Laughter)
157
493050
1111
(Gülüşmeler)
08:14
It only took us four years and 40 million dollars
158
494185
2374
Bu resmi yapmak sadece dört yılımızı
08:16
to be able to take this picture.
159
496583
1602
ve 40 milyon dolarımızı aldı.
08:18
(Laughter)
160
498209
1230
(Gülüşmeler)
08:19
And what we did
161
499463
1371
Bir hücredeki tüm genetik kodu çıkardık --
08:21
is we took the full gene code out of a cell --
162
501586
3275
08:24
not a gene, not two genes, the full gene code out of a cell --
163
504885
3911
sadece tek bir geni değil,
tüm genetik kodu çıkardık--
08:30
built a completely new gene code,
164
510016
1840
tamamıyla yeni bir genetik kod yaptık,
08:32
inserted it into the cell,
165
512825
1575
bu kodu hücreye yerleştirdik,
08:34
figured out a way to have the cell execute that code
166
514424
2932
hücrenin bu kodu çalıştırmasını sağladık
08:37
and built a completely new species.
167
517380
2254
ve yeni bir tür meydana getirdik.
08:40
So this is the world's first synthetic life form.
168
520884
2485
Bu dünya üzerindeki ilk insan yapımı tür.
08:45
And so what do you do with this stuff?
169
525810
1895
Peki onunla ne yapıyoruz?
08:48
Well, this stuff is going to change the world.
170
528430
2204
Bu dünyayı değiştirecek türden bir şey.
08:51
Let me give you three short-term trends
171
531417
1939
Size üç kısa vadeli trendi tanıtayım
08:53
in terms of how it's going to change the world.
172
533380
2255
ve dünyayı değiştireceklerini göstereyim.
08:56
The first is we're going to see a new industrial revolution.
173
536269
2921
Yeni bir endüstriyel devrimi göreceğiz.
08:59
And I actually mean that literally.
174
539674
1701
Tam anlamıyla endüstriyel devrim.
09:01
So in the same way as Switzerland and Germany and Britain
175
541992
4491
İsviçre, Almanya ve Britanya'nın
09:06
changed the world with machines like the one you see in this lobby,
176
546507
3658
makinelerle dünyayı değiştirmesi
09:11
created power --
177
551537
1196
ve güç oluşturması gibi,
09:13
in the same way CERN is changing the world,
178
553273
2664
CERN yeni aletler kullanarak dünyayı ve evreni değiştirecek.
09:15
using new instruments and our concept of the universe --
179
555961
3347
Aynı şekilde programlanabilir yaşam formları da
dünyayı değiştirecek.
09:20
programmable life forms are also going to change the world
180
560060
2894
09:23
because once you can program cells
181
563810
1655
Bilgisayar çipinizi programlayabildiğiniz gibi
09:25
in the same way as you program your computer chip,
182
565489
2528
bir hücreyi programlayabilirseniz
09:29
then you can make almost anything.
183
569736
1693
her şeyi yapabilirsiniz.
09:32
So your computer chip can produce photographs,
184
572369
2779
Bilgisayar çipiniz fotoğraflar üretebilir;
09:35
can produce music, can produce film,
185
575172
2073
müzikler, filmler, aşk mektupları,
09:37
can produce love letters, can produce spreadsheets.
186
577269
2413
tablolar üretebilir.
09:39
It's just ones and zeroes flying through there.
187
579706
2244
Bunlar sadece ortalıkta dolanan birler ve sıfırlardan ibarettir.
09:42
If you can flow ATCGs through cells,
188
582604
2605
Eğer ATCG'ler oradan oraya uçuşabilirse
09:46
then this software makes its own hardware,
189
586123
3054
bu yazılım kendi donanımını oluşturmaya başlar
09:49
which means it scales very quickly.
190
589201
2072
ve çok kolay ölçeklenebilir.
09:52
No matter what happens,
191
592487
1651
Ne olursa olsun,
eğer bir cep telefonunu yatağınızın kenarında bırakırsanız
09:54
if you leave your cell phone by your bedside,
192
594162
2158
09:56
you will not have a billion cell phones in the morning.
193
596344
2586
ertesi sabah milyarlarca cep telefonuyla uyanmazsınız.
09:59
But if you do that with living organisms,
194
599489
4913
Fakat aynısını yaşayan organizmalara yaparsanız
10:05
you can make this stuff at a very large scale.
195
605222
2389
bir süre sonra daha çok yaşayan organizmanız olur.
10:09
One of the things you can do is you can start producing
196
609390
2896
2025 itibariyle yapabileceğiniz şeylerden biri de
ticari değeri olan karbon salınımı dengeli yakıtlar
10:12
close to carbon-neutral fuels
197
612310
2223
10:14
on a commercial scale by 2025,
198
614557
2426
üretmeye başlamaktır.
10:18
which we're doing with Exxon.
199
618054
1761
Ekson ile yaptığımız şey budur.
10:20
But you can also substitute for agricultural lands.
200
620870
2409
Tarım alanlarının yerini de alabilirsiniz.
10:23
Instead of having 100 hectares to make oils or to make proteins,
201
623303
4751
Yağ veya protein üretmek için 100 hektarlık bir alan yerine
10:28
you can make it in these vats
202
628078
1859
bu tankların içinde hektar başına
10:29
at 10 or 100 times the productivity per hectare.
203
629961
2868
10 ile 100 kat arasında daha fazla verimlilikle üretim yapılabilir.
10:33
Or you can store information, or you can make all the world's vaccines
204
633488
3382
Bilgi depolayabilir ya da
bu üç tankın içinde tüm dünyanın aşılarını üretebilirsiniz.
10:36
in those three vats.
205
636894
1299
10:39
Or you can store most of the information that's held at CERN in those three vats.
206
639276
3949
CERN'deki verilerin neredeyse tamamını bu üç tankın içinde depolayabilirsiniz.
10:44
DNA is a really powerful information storage device.
207
644350
3209
DNA çok güçlü bir depolama aygıtıdır.
10:48
Second turn:
208
648806
1588
İkinci devrim:
10:50
you're beginning to see the rise of theoretical biology.
209
650418
2784
teorik biyolojinin yükselişine tanık olacağız.
10:54
So, medical school departments are one of the most conservative places on earth.
210
654256
4202
Tıp fakülteleri dünya üzerindeki en tutucu yerlerden biridir.
10:58
The way they teach anatomy is similar to the way they taught anatomy
211
658482
3417
Bugün anatomiyi öğretme biçimleri ile
100 sene önceki anatomiyi öğretme biçimleri aynıdır.
11:01
100 years ago.
212
661923
1166
11:03
"Welcome, student. Here's your cadaver."
213
663113
2024
"Hoş geldin öğrenci. İşte kadavran."
Tıp fakültelerinin eksik oldukları nokta
11:06
One of the things medical schools are not good at is creating new departments,
214
666149
3707
yeni departmanlar oluşturmaktaki başarısızlıklarıdır.
11:09
which is why this is so unusual.
215
669880
1749
Bu yüzden bu durum oldukça sıra dışıdır.
11:12
Isaac Kohane has now created a department based on informatics, data, knowledge
216
672351
6498
Isaac Kohane Harvard Tıp Fakültesi'nde
informatik, veri ve bilgiye dayalı bir departman oluşturmaya çalışıyor.
11:18
at Harvard Medical School.
217
678873
1511
11:21
And in a sense, what's beginning to happen is
218
681408
2177
Sonuçta biyoloji
11:23
biology is beginning to get enough data
219
683609
2482
aynı gözlemsel ve deneysel fizikte kullanıldığı gibi,
11:26
that it can begin to follow the steps of physics,
220
686115
2766
fiziğin adımlarını takip edebileceği
11:28
which used to be observational physics
221
688905
3388
kadar çok veri toplamaya başladı
11:32
and experimental physicists,
222
692317
1971
ve teorik biyolojinin
11:34
and then started creating theoretical biology.
223
694312
2162
temellerini attı.
11:36
Well, that's what you're beginning to see
224
696498
2004
Elinizde çok sayıda tıbbi kayıt olduğu için
11:38
because you have so many medical records,
225
698526
1980
bir süre sonra bunları görmeye başlarsınız,
11:40
because you have so much data about people:
226
700530
2032
çünkü elinizde insanlar hakkında çok fazla veri vardır:
11:42
you've got their genomes, you've got their viromes,
227
702586
2410
genomlarına, viromlarına,
11:45
you've got their microbiomes.
228
705020
1494
mikrobiyomlarına sahipsinizdir.
11:46
And as this information stacks,
229
706538
1981
Bu bilgiler biriktikçe
11:48
you can begin to make predictions.
230
708543
2063
tahminler yapmaya başlayabilirsiniz.
11:52
The third thing that's happening is this is coming to the consumer.
231
712149
3255
Üçüncü devrimse tüm bu gelişmelerin bir alıcısının olması olacaktır.
11:56
So you, too, can get your genes sequenced.
232
716629
4156
Siz bile genlerinizi sıralanmış bir şekilde satın alabilirsiniz.
12:01
And this is beginning to create companies like 23andMe,
233
721698
2728
Bu durum 23andMe gibi şirketleri ortaya çıkarır.
12:04
and companies like 23andMe are going to be giving you
234
724450
2478
Bu gibi şirketler size
12:06
more and more and more data,
235
726952
1352
sadece yakınlarınız hakkında değil,
12:08
not just about your relatives,
236
728328
1544
siz ve bedeniniz hakkında bilgiler verebilir.
12:10
but about you and your body,
237
730562
1360
12:11
and it's going to compare stuff,
238
731946
1531
Bu bilgileri kıyaslayabilir,
12:13
and it's going to compare stuff across time,
239
733501
2093
bu gibi bilgileri zamana göre de kıyaslayabilir.
12:15
and these are going to become very large databases.
240
735618
2607
Bu bilgiler oldukça geniş veri tabanları oluşturabilir.
12:18
But it's also beginning to affect a series of other businesses
241
738249
2962
Aynı zamanda birçok farklı iş kolunu da
12:21
in unexpected ways.
242
741235
1537
beklenmedik bir şekilde etkileyebilir.
12:23
Normally, when you advertise something, you really don't want the consumer
243
743802
3751
Normalde bir ürünün reklamını yaptığınızda,
12:27
to take your advertisement into the bathroom to pee on.
244
747577
4567
müşterinin reklamınızı işemek için tuvalete götürmesini pek de istemezsiniz,
12:33
Unless, of course, if you're IKEA.
245
753993
2055
eğer IKEA değilseniz.
12:37
Because when you rip this out of a magazine and you pee on it,
246
757381
2906
Çünkü reklamı dergiden yırtıp üzerine işerseniz,
12:40
it'll turn blue if you're pregnant.
247
760311
2069
eğer hamileyseniz rengi maviye döner.
12:42
(Laughter)
248
762404
1213
(Gülüşmeler)
12:44
And they'll give you a discount on your crib.
249
764214
3873
Ve size beşik için bir indirim kuponu verirler.
12:48
(Laughter)
250
768111
1158
(Gülüşmeler)
12:49
Right? So when I say consumer empowerment,
251
769293
2015
Değil mi? Müşteri güçlenmesi dediğimde
12:51
and this is spreading beyond biotech,
252
771332
2739
ve bunun tüm biyoteknolojiye yayıldığını söylediğimde
12:54
I actually really mean that.
253
774095
1819
aslında bunda çok ciddiyim.
12:58
We're now beginning to produce, at Synthetic Genomics,
254
778273
3365
Şu an Synthetic Genomics'te
13:02
desktop printers
255
782540
1471
bir hücre tasarlamanıza yarayan,
13:05
that allow you to design a cell,
256
785228
3530
o hücreyi basmanızı sağlayan,
13:08
print a cell,
257
788782
1167
hücrede programı çalıştırmanıza olanak veren yazıcılar üretiyoruz.
13:09
execute the program on the cell.
258
789973
1845
13:12
We can now print vaccines
259
792825
2103
Artık bir uçak henüz yere inmeden
13:14
real time as an airplane takes off
260
794952
2247
gereken aşıları
yazıcılarımızdan bastırabiliriz.
13:17
before it lands.
261
797223
1190
13:19
We're shipping 78 of these machines this year.
262
799929
2572
Bu sene makinelerin 78 tanesini naklediyoruz.
13:24
This is not theoretical biology. This is printing biology.
263
804068
4473
Bu teorik biyoloji değil. Bu baskı biyolojisi.
13:30
Let me talk about two long-term trends
264
810182
2196
Size uzun vadede sizi de etkileyecek
13:33
that are coming at you over a longer time period.
265
813374
3326
iki uzun vadeli trendden bahsetmeme izin verin.
13:37
The first one is, we're starting to redesign species.
266
817658
2656
İlk olarak türleri yeniden tasarlamaya başlıyoruz.
13:41
And you've heard about that, right?
267
821055
1777
Bunu önceden de duymuştunuz, değil mi?
13:42
We're redesigning trees. We're redesigning flowers.
268
822856
2681
Ağaçları, çiçekleri, yoğurdu, peyniri,
13:45
We're redesigning yogurt,
269
825561
2293
13:48
cheese, whatever else you want.
270
828513
2030
istediğiniz her şeyi
yeniden tasarlıyoruz.
13:51
And that, of course, brings up the interesting question:
271
831678
2650
Bu akıllara şu ilginç soruyu getiriyor:
13:54
How and when should we redesign humans?
272
834884
2336
Ne zaman ve nasıl insanları da yeniden tasarlamaya başlarız?
13:59
And a lot of us think, "Oh no, we never want to redesign humans."
273
839566
3557
Çoğunuz şöyle düşünüyor:
"Ah hayır, asla insanları yeniden tasarlamak istemeyiz."
14:04
Unless, of course, if your child has a Huntington's gene
274
844147
2715
Eğer çocuğunuzun Huntington geni yoksa
14:06
and is condemned to death.
275
846886
1389
ve ölüme mahkum değilse hepiniz böyle düşünüyorsunuz.
14:09
Or, unless if you're passing on a cystic fibrosis gene,
276
849172
3363
Ya da kistik fibroz geni taşıyorsanız
14:12
in which case, you don't just want to redesign yourself,
277
852559
2690
sadece kendinizi değil,
14:15
you want to redesign your children and their children.
278
855273
2539
çocuklarınızı ve onların çocuklarını da tasarlamak istersiniz.
14:18
And these are complicated debates and they're going to happen in real time.
279
858723
3645
Bunlar karışık tartışmalar ve ileride gerçekten yaşanacaklar.
14:22
I'll give you one current example.
280
862839
1951
Size güncel bir örnek vereyim.
14:25
One of the debates going on at the National Academies today
281
865531
3072
Bugünlerde Milli Akademi'de dönen tartışmalardan biri
14:29
is you have the power to put a gene drive into mosquitoes
282
869896
4702
sivrisineklere ekleyeceğimiz bir gen parçası ile
14:34
so that you will kill all the malaria-carrying mosquitoes.
283
874622
2984
sıtma virüsü taşıyan tüm sivrisinekleri öldürebileceğimiz yönünde.
14:39
Now, some people say,
284
879547
2560
Bazılarınız "Bu ekosistemi çok uç bir noktada etkilemek,
14:42
"That's going to affect the environment in an extreme way, don't do it."
285
882964
3465
bunu yapmamalıyız." diyebilir.
14:47
Other people say,
286
887326
1155
Bazılarınız "Bu hastalık her yıl milyonlarca kişiyi öldüren bir hastalık.
14:48
"This is one of the things that's killing millions of people yearly.
287
888505
3227
Sen kim oluyorsun da ülkemdeki çocukları kurtaramayacağımı söylüyorsun." diyebilir.
14:51
Who are you to tell me that I can't save the kids in my country?"
288
891756
3548
14:57
And why is this debate so complicated?
289
897183
1853
Bu tartışma neden bu kadar karışık?
14:59
Because as soon as you let this loose in Brazil
290
899060
2881
Çünkü buna Brezilya'da ya da Güney Florida'da izin verdiğiniz anda
15:01
or in Southern Florida --
291
901965
1423
tüm dünyaya yayılmaya başladığını görürsünüz.
15:03
mosquitoes don't respect walls.
292
903412
1541
15:04
You're making a decision for the world
293
904977
2301
Bir gen değişikliği yaptığınızda
15:07
when you put a gene drive into the air.
294
907302
1907
tüm dünya adına bir karar verirsiniz.
15:14
This wonderful man won a Nobel Prize,
295
914145
2095
Bu harika adam bir Nobel Ödülü kazandı.
15:17
and after winning the Nobel Prize
296
917103
1640
Ödülünü aldıktan sonra gezegenimizde hayatın nasıl başladığını
15:18
he's been worrying about
297
918767
1255
15:21
how did life get started on this planet
298
921531
2103
ve diğerlerinde de başlamasının ne kadar olası olduğunu merak etmeye başladı.
15:23
and how likely is it that it's in other places?
299
923658
2281
15:27
So what he's been doing is going around to this graduate students
300
927097
3202
Master öğrencilerine çeşitli görevler veriyordu.
15:30
and saying to his graduate students,
301
930323
1718
15:32
"Build me life but don't use any modern chemicals or instruments.
302
932864
3322
"Bana yaşamı yaratın ama modern kimyasallar ve aletler kullanmayın.
15:36
Build me stuff that was here three billion years ago.
303
936210
2665
Bana üç milyar yıl önce de dünyada olan şeyler yaratın.
15:38
You can't use lasers. You can't use this. You can't use that."
304
938899
3156
Lazerler kullanmayın. Bunu kullanmayın. Şunu kullanmayın."
15:44
He gave me a vial of what he's built about three weeks ago.
305
944330
3245
Bana üç hafta önce oluşturduğu şeyden küçük bir şişe verdi.
15:48
What has he built?
306
948639
1179
Ne meydana getirmişti?
15:49
He's built basically what looked like soap bubbles that are made out of lipids.
307
949842
4025
Lipitlerden meydana gelmiş sabun köpüğü gibi görünen bir oluşum.
15:53
He's built a precursor of RNA.
308
953891
2566
Bir mesajcı RNA oluşturmuştu.
15:57
He's had the precursor of the RNA be absorbed by the cell
309
957291
3752
Bu mesajcı RNA'nın hücre içine girmesini sağladı
16:02
and then he's had the cells divide.
310
962194
1883
ve hücre bölünmeye başladı.
16:06
We may not be that far --
311
966031
1957
İsterseniz on yıl deyin, isterseniz yirmi yıl.
16:09
call it a decade, maybe two decades --
312
969687
3117
16:12
from generating life from scratch
313
972828
1970
Sıfırdan yaşayan bir organizma yaratmakta henüz ilerleme kaydetmiş olmayabiliriz.
16:16
out of proto-communities.
314
976285
1803
16:19
Second long-term trend:
315
979512
1646
İkinci uzun vadeli trend:
16:22
we've been living and are living through the digital age --
316
982273
3526
Dijital çağda yaşıyoruz.
16:25
we're starting to live through the age of the genome
317
985823
2519
Genom çağında, biyoloji, CRISPR,
16:28
and biology and CRISPR and synthetic biology --
318
988366
3615
sentetik biyoloji çağında yaşamaya başlıyoruz.
16:32
and all of that is going to merge into the age of the brain.
319
992870
2907
Bunların hepsi beyin çağında birleşecek.
16:36
So we're getting to the point where we can rebuild most of our body parts,
320
996743
3981
Vücudumuzun çoğu parçasını yeniden yapabileceğimiz bir döneme doğru gidiyoruz
16:40
in the same way as if you break a bone or burn your skin, it regrows.
321
1000748
3656
Bir kemiğiniz kırıldığında
ya da deriniz yandığında tekrardan gelişebilecek.
16:44
We're beginning to learn how to regrow our tracheas
322
1004428
2668
Nefes borularımızı, mesanelerimizi
nasıl yeniden yapabileceğimizi öğreniyoruz.
16:47
or how to regrow our bladders.
323
1007120
1864
16:49
Both of those have been implanted in humans.
324
1009008
2306
Bunların ikisi de insanlara nakledildi.
16:51
Tony Atala is working on 32 different organs.
325
1011338
2728
Tony Atala 32 farklı organ üzerinde çalışıyor.
16:55
But the core is going to be this,
326
1015487
1890
Öz bu olacak,
16:57
because this is you and the rest is just packaging.
327
1017401
3054
çünkü bu sizsiniz ve kalan her şey sadece bir ambalaj.
17:02
Nobody's going to live beyond 120, 130, 140 years
328
1022011
3547
Biz bu durumu düzeltmediğimiz sürece
17:05
unless if we fix this.
329
1025582
1735
hiç kimse 120-140 yıldan fazla yaşayamaz.
17:08
And that's the most interesting challenge.
330
1028084
2066
Bu da en ilginç meydan okuma.
17:10
That's the next frontier, along with:
331
1030174
2111
Bu bir sonraki sınırımız.
17:12
"How common is life in the universe?"
332
1032309
2347
"Evrende yaşam ne kadar yaygındır?"
17:14
"Where did we come from?"
333
1034680
1806
"Nereden geldik?"
17:16
and questions like that.
334
1036510
1634
ve bunun gibi birçok soru.
17:20
Let me end this with an apocryphal quote from Einstein.
335
1040031
3190
Bunu Einstein'den,
doğruluğundan şüpheli olduğum bir alıntıyla bitirmeme izin verin.
17:23
[You can live as if everything is a miracle,
336
1043697
2219
17:25
or you can live as if nothing is a miracle.]
337
1045940
2272
"Her şey senin seçimine bağlı.
17:28
It's your choice.
338
1048236
1513
17:30
You can focus on the bad, you can focus on the scary,
339
1050555
2479
Korkunç ve kötü olana odaklanabilirsin
17:33
and certainly there's a lot of scary out there.
340
1053058
2416
ve emin ol ki dışarıda korkacak çok şey var.
17:36
But use 10 percent of your brain to focus on that, or maybe 20 percent,
341
1056012
4732
İster beyninin %10'unu kullanıyor ol ister %20 ya da %30'unu.
17:40
or maybe 30 percent.
342
1060768
1826
17:43
But just remember,
343
1063474
1782
Ancak unutmayın ki
17:45
we really are living in an age of miracle and wonder.
344
1065280
2609
gerçekten de mucizenin ve harikanın çağında yaşıyoruz.
17:48
We're lucky to be alive today. We're lucky to see this stuff.
345
1068271
3551
Bugünde yaşıyor olduğumuz için şanslıyız. Bu şeyleri gördüğümüz için şanslıyız.
17:51
We're lucky to be able to interact with folks like the folks
346
1071846
2841
Bu odadaki eşyaları inşa eden kişilerle
17:54
who are building all the stuff in this room.
347
1074711
2110
insan gibi etkileşimde bulunabildiğimiz için şanslıyız.
17:57
So thank you to all of you, for all you do.
348
1077487
2975
O yüzden tüm yaptıklarınız için hepinize teşekkür ederim.
18:01
(Applause)
349
1081066
3696
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7