"The Nutritionist" by Andrea Gibson

261,040 views ・ 2019-02-02

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Hi I'm Andrea Gibson and this is my poem "The Nutritionist."
0
172
5100
Çeviri: Oğulcan Coşar Gözden geçirme: Can Boysan
Merhaba, ben Andrea Gibson ve bu da şiirim "Beslenme Uzmanı".
00:05
The nutritionist said I should eat root vegetables
1
5272
2500
Beslenme uzmanı, kök sebzeler yemem gerektiğini söyledi.
00:07
Said if I could get down 13 turnips a day
2
7772
2121
Günde 13 turp tüketirsem
00:09
I would be grounded,
3
9893
1232
aklı başında ve oturaklı
00:11
rooted.
4
11130
731
00:11
Said my head would not keep flying away to where the darkness lives.
5
11861
3238
olacağımı söyledi.
Aklımın karanlık köşelerine uçmaya devam etmeyeceğini söyledi.
00:15
The psychic told me my heart carries too much weight
6
15099
2488
Medyum bana kalbimi sırtımda taşıdığımı söyledi.
00:17
Said for 20 dollars she’d tell me what to do
7
17587
1911
20 dolara yükümü hafifleteceğini söyledi,
00:19
I handed her the twenty, she said
8
19498
1555
parayı uzattım,
00:21
“stop worrying darling, you will find a good man soon.”
9
21053
3225
“Endişelenmeyi bırak tatlım, yakında iyi bir adam bulacaksın.” dedi.
00:24
The first psychotherapist said I should spend 3 hours a day sitting in a dark closet
10
24278
4860
İlk terapistim, günde 3 saat karanlık bir dolapta gözlerim kapalı,
kulaklarım tıkalı oturmam gerektiğini söyledi.
00:29
with my eyes closed and my ears plugged.
11
29138
2449
00:31
I tried it once but couldn’t stop thinking
12
31587
2061
Bir kez bunu yapmayı denedim ama dolapta oturmanın
00:33
about how gay it was to be sitting in the closet.
13
33648
3230
ne kadar gey işi olduğunu düşünmeden edemedim.
00:36
The yogi told me to stretch everything but truth,
14
36878
3429
Yoga eğitmeni bana gerçek dışındaki her şeyi esnetmemi söyledi.
00:40
said focus on the outbreaths,
15
40307
1950
Nefes almaya odaklan dedi.
00:42
said everyone finds happiness
16
42257
1460
Herkes mutluluğu bulur dedi,
00:43
if they can care more about what they can give than what they get.
17
43717
3160
eğer verebilecekleri şeyleri aldıklarından daha fazla umursarlarsa.
00:46
The pharmacist said klonopin, lamictil, lithium, Xanax.
18
46877
3391
Eczacı, klonopin, lamictil, lityum, Xanax önerdi.
00:50
The doctor said an antipsychotic might help me forget what the trauma said
19
50268
3873
Doktor, antipsikotik ilaçlar ile travmamı unutmama yardımcı olabileceğini söyledi.
00:54
The trauma said don’t write this poem.
20
54141
2086
Travma, bu şiiri yazma dedi.
00:56
Nobody wants to hear you cry about the grief inside your bones
21
56227
4170
Kimse kemiklerindeki sızı yüzünden şikayet etmeni duymak istemiyor.
01:00
But my bones said
22
60397
1321
Ama kemiklerim,
01:01
“Tyler Clementi dove into the Hudson River convinced he was entirely alone.”
23
61718
5520
“Tyler Clementi, tamamen yalnız olduğuna ikna oldu, Hudson Nehri'ne atladı.” dedi.
01:07
My bones said “write the poem.”
24
67238
3313
Kemiklerim “şiiri yaz” dedi.
01:10
To the lamplight.
25
70551
1247
Loş ışığa yaz.
01:11
Considering the river bed.
26
71798
1299
Nehirdeki mezarı düşünerek yaz.
01:13
To the chandelier of your fate hanging by a thread.
27
73097
3329
İp ile sarkan kaderin avizesine yaz.
01:16
To everyday you could not get out of bed.
28
76426
2429
Yataktan çıkamadığın her güne yaz.
01:18
To the bulls eye of your wrist
29
78855
1863
Bileklerine bakan mutsuz gözlerine yaz.
01:20
To anyone who has ever wanted to die.
30
80718
2449
Ölmeyi istemiş herkes için yaz.
01:23
I have been told, sometimes, the most healing thing we can do-
31
83167
3480
Bazen iyi hissetmek için yapabileceğimiz en iyi şeyin
01:26
Is remind ourselves over and over and over
32
86647
3070
kendimize tekrar tekrar şunu hatırlatmak olduğunu söylendi:
01:29
Other people feel this too
33
89717
2171
Diğer insanlar da böyle hissediyor.
01:31
The tomorrow that has come and gone
34
91888
1779
Yarınlar gelip geçitiğinde ve hâlâ iyi hissedemediğinde,
01:33
And it has not gotten better
35
93667
1610
01:35
When you are half finished writing that letter to your mother
36
95277
2911
annene yazdığın yarım kalan mektupta
01:38
that says “I swear to God I tried”
37
98188
1960
"Tanrı şahidim olsun ki denedim." yazıyor.
01:40
But when I thought I hit bottom, it started hitting back
38
100148
2989
Tam dibe vurduğumu düşünürken, daha da derinlere inmeye başladım.
01:43
There is no bruise like the bruise loneliness kicks into your spine
39
103137
3890
Yalnızlığın acısı kadar can yakan bir başka acı yok.
01:47
So let me tell you
40
107027
930
01:47
I know there are days it looks like the whole world is dancing in the streets
41
107957
4100
Şunu söyleyeyim,
sen yağmalanmış binaların kapıları gibi yıkılırken,
01:52
when you break down like the doors of their looted buildings
42
112057
3529
bütün dünya caddelerde dans ediyormuş gibi gözüken günler olduğunu biliyorum
01:55
You are not alone and wondering who will be convicted of the crime of insisting
43
115586
4701
fakat yalnız değilsin ve kimin senin utanç odanı
ıstırapla doldurmakta ısrar ettiği için onun mahkum edileceğini düşünüyorsun.
02:00
you keep loading your grief into the chamber of your shame
44
120287
3590
02:03
You are not weak just because your heart feels so heavy
45
123877
3350
Kalbin ağır, sen zayıf değilsin.
02:07
I have never met a heavy heart that wasn’t a phone booth with a red cape inside
46
127227
4841
Telefon kulübesinde kırmızı pelerinsiz ve yüreği buruk biriyle hiç tanışmadım.
02:12
Some people will never understand the kind of superpower it takes
47
132068
3599
Bazı insanlar, sokağa çıkıp yürümenin bile
02:15
for some people to just walk outside
48
135667
2690
nasıl bir süper güç gerektirdiğini asla anlayamayacaklar.
02:18
Some days I know my smile looks like the gutter of a falling house
49
138357
3853
Bazı günler gülümsememin derme çatma bir evi andırdığını biliyorum
02:22
But my hands are always holding tight to the ripchord of believing
50
142210
4197
ancak ellerim inanç iplerini her daim sımsıkı tutuyor.
02:26
A life can be rich like the soil
51
146407
2860
Hayat toprak kadar zengin olabilir.
02:29
Make food of decay
52
149267
1421
Çürük şeylerden yemek yapın.
02:30
Turn wound into highway
53
150688
2250
Yaralardan yol açın.
02:32
Pick me up in a truck with that bumper sticker that says
54
152938
3430
Beni, tamponunda şunlar yazan kamyonla alın:
02:36
“it is no measure of good health to be well adjusted to a sick society”
55
156368
5160
"Hasta topluma göre uyarlanmış ölçekte sağlıktan söz edilemez"
02:41
I have never trusted anyone with the pulled back bow of my spine
56
161528
4089
Önümde diz çöken kimseye güvenmedim,
02:45
the way I trust the ones who come undone at the throat
57
165617
3692
son nefesine kadar savaşmak için
02:49
Screaming for their pulse to find the fight to pound
58
169309
3939
çığlıklar atanlara güvendiğim gibi.
02:53
Four nights before Tyler Clementi jumped from the George Washington bridge
59
173248
4918
Tyler Clementi, George Washington köprüsünden atlamadan dört gün önce,
02:58
I was sitting in a hotel room in my own town
60
178166
3150
şehrimdeki otel odasında oturmuş
03:01
Calculating exactly what I had to swallow to keep a bottle of sleeping pills down
61
181316
5455
kaç uyku hapı alarak işimi hallederim diye hesap yapıyordum.
03:06
What I know about living is the pain is never just ours
62
186771
4727
Hayat hakkında öğrendiğim şey, acı sadece bize ait değil.
03:11
Every time I hurt I know the wound is an echo
63
191498
3490
Her incindiğimde biliyorum ki yara acıların bir yankısı.
03:14
So I keep a listening for the moment when the grief becomes a window
64
194988
4160
Şimdilik, kederim bir pencere açana kadar
dinlemeye devam ediyorum.
03:19
When I can see what I couldn’t see before,
65
199148
2891
Daha önce göremediğimi
en yıpranmış hayallerimin içerisinden geçerek gördüğümde,
03:22
through the glass of my most battered dream,
66
202039
2258
03:24
I watched a dandelion lose its mind in the wind
67
204297
3350
karahindibayı rüzgarla savrulurken izledim
03:27
and when it did, it scattered a thousand seeds.
68
207647
3291
ve savrulduğunda, bin parçaya bölündü.
03:30
So the next time I tell you how easily I come out of my skin,
69
210938
4130
Bu yüzden, bir daha ne kadar kötü hissettiğimi söylediğimde,
03:35
don’t try to put me back in
70
215068
2080
bana tavsiye verme.
03:37
just say here we are together at the window aching for it to all get better
71
217148
5565
Sadece her şey düzelene kadar pencerenin önünde birlikte bekleyeceğimizi söyle
03:42
but knowing there is a chance our hearts may have only just skinned their knees
72
222713
4296
ama kalplerimizin sadece sızladığını bilerek,
03:47
knowing there is a chance the worst day might still be coming
73
227009
4200
daha kötü günlerimiz olabileceğini bilerek bunları söyle.
03:51
let me say right now for the record, I’m still gonna be here
74
231209
4059
Şunu bilmeni isterim ki, ben hep burada olacağım
03:55
asking this world to dance, even if it keeps stepping on my holy feet
75
235268
5431
her ne kadar dünya ayağıma bassa da, onu dansa kaldıracağım.
04:00
you- you stay here with me, okay?
76
240699
3068
Sen benimle burada kal, olur mu?
04:03
You stay here with me.
77
243767
1681
Benimle kal.
04:05
Raising your bite against the bitter dark
78
245448
2860
Parıldayan özlemin
zifiri karanlığa ışık tutarak
04:08
Your bright longing
79
248308
1229
04:09
Your brilliant fists of loss
80
249537
2290
ışıl ışıl hasretinle arkadaş.
04:11
Friend
81
251827
971
04:12
if the only thing we have to gain in staying is each other,
82
252798
3250
Birlikte bekleyerek kazanacağımız tek şey birbirimiz ise
04:16
my god that’s plenty
83
256048
1899
tanrım, bu bir lütuf.
04:17
my god that’s enough
84
257947
1670
Tanrım, bu bize yeter.
04:19
my god that is so so much for the light to give
85
259617
2979
Tanrım, her birimize ve hepimize fazlasıyla yetecek kadar
04:22
each of us at each other’s backs whispering over and over and over
86
262596
5531
arkalarımızdan tekrar tekrar fısıldayan bir ışık var.
04:28
“Live”
87
268127
730
"Yaşa"
04:29
“Live”
88
269257
942
"Yaşa"
04:30
“Live”
89
270839
1171
"Yaşa"
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7