20 Best British TV Series to Learn English - Beginner to Advanced Level

(upbeat music)

(hareketli müzik)

Hello everyone and welcome back to English with Lucy.

Herkese merhaba ve Lucy ile İngilizce'ye tekrar hoşgeldiniz.

As requested and as promised here is, finally,

İstendiği ve söz verdiğim gibi, nihayet,

my lesson on the top TV shows that you can use to

işte İngiliz İngilizce'sini öğrenmek için kullanabileceğiniz

learn British English.

en iyi televizyon programları dersim.

I have got lots of recommendations

Herkes için uygun

that are suitable for everyone.

birçok önerim var.

And I'm going to work through them,

Yeni başlayanlar için uygun programlardan başlayarak

starting with programmes that are suitable for beginners,

orta seviye öncesi, orta seviye

moving to pre-intermediate, intermediate and then advanced.

ve sonrasında ileri seviyeye geçeceğim.

Now I know that a lot of you

Şimdi, biliyorum ki birçoğunuz

are hoping to use TV shows

akıcılığınızı, kelime bilginizi, telaffuzunuzu,

in order to improve your fluency, your vocabulary,

dinleme becerilerinizi geliştirmek için

your pronunciation, your listening skills.

TV programlarını kullanmayı umuyorsunuz

Honestly watching TV shows in a second language

Dürüst olmak gerekirse, ikinci bir dilde TV programlarını izlemek

can work magic on your language skills.

dil becerileriniz üzerinde sihir yaratabilir.

However, it can be really, really stressful,

Fakat, sizin için doğru olanı bulmaya çalışmak hakikaten stresli olabilir.

trying to find the right one for you.

hakikaten stresli olabilir.

Because you've got to get that mix

Çünkü ilgilendiğiniz,

of something that you're interested in,

sizin seviyenizde olan

something that is at your level,

ve eğitimsel değer sağlayacak

and something that is going to provide educational value.

bir şeyin karışımını elde etmelisiniz.

Now another really frustrating point is,

Bir başka sinir bozucu nokta,

when you finally find a TV show

nihayet, izlemek istediğiniz

that you would like to watch,

size yardım edeceğini düşündüğünüz

that you think will help you

bir TV programı bulduğunuzda

and it's blocked in your country.

bulduğunuz programın ülkenizde engellenmiş olmasıdır.

It's so annoying.

Rahatsız edici.

I really enjoy watching programmes in Spanish

İspanyolca programları izlemekten gerçekten zevk alırım.

and I find it really frustrating trying to

Ülkemde engellenmiş web sitelerine erişmeye çalışmayı

gain access to websites that are blocked in my country.

sinir bozucu bulurum.

Well, a lot of you aren't based in the UK,

Birçoğunuz İngiltere'de yerleşik değilsiniz,

so how are you going to gain access

bu İngiliz TV programlarına nasıl erişim sağlayacaksınız?

to these British TV shows?

bu İngiliz TV programlarına nasıl erişim sağlayacaksınız?

Well, I highly recommend NordVPN.

Pekala, bugünün video sponsoru olan

Which is the sponsor of today's video.

NordVPN'i şiddetle öneririm

A VPN hides your location,

VPN konumunuzu gizler,

allowing you to improve security

güvenliği artırmanıza izin verir

but also allowing you to overcome geographical restrictions.

aynı zamanda coğrafi kısıtlamaların üstesinden gelmenize de olanak tanır.

So, by using NordVPN you can unlock access

Yani, NordVPN'i kullanarak bu eğlence sağlayıcılarına erişimin

to these entertainment providers.

kilidini açabilirsiniz.

They provide double data encryption for increased anonymity.

Daha fazla anonimlik için çift veri şifrelemesi sağlarlar.

There's no data logging,

Veri kaydı yok,

it's available even in China

Çin'de bile mevcut

and there is 24/7 customer support.

ve 7/24 müşteri desteği var.

You also have a 30 day money back guarantee.

Ayrıca 30 günlük para iade garantiniz var.

And they've given me a special offer

Ve bana size vermem için özel bir teklif verdiler,

NordVPN'den %70 indirim alabilirsiniz,

to pass on to you, you can get 70% off NordVPN,

that's only $3.49 per month.

bu ayda sadece 3.49 dolar.

That is nothing when you consider all of the benefits

Bir VPN'e sahip olmanın size getireceği tüm faydaları göz önüne aldığınızda

that having a VPN will bring you.

bu hiçbir şey değildir.

And you can also get an additional month free,

Ayrıca NordVpn.com/lucy ya da 'Lucy' kodunu kullanarak

at NordVPN.com/lucy or just use my code: Lucy.

ek olarak bir ay alabilirsiniz.

The link and the code are in the description box.

Link ve kod ayrıntılar bölümünde.

Right, let's get started with the list

Pekala, İngiliz İngilizce'sini öğrenmek

of TV shows that you can use in order to learn

ve geliştirmek için kullanabileceğiniz

and improve your British English.

TV programları listesiyle başlayalım.

Right, let's start with the beginners.

Başlangıç seviyesi ile başlayalım.

So, for people who are just starting to learn English,

İngilizce öğrenmeye yeni başlayan,

or maybe people who've been learning English for a while

ya da belki bir süredir öğrenmekte olan

but are really struggling with their listening,

ancak dinleme becerisiyle mücadele edenler için,

because listening is incredibly difficult.

çünkü dinleme son derece zordur.

It's a skill that some people are naturally good at,

Bazı insanların doğuştan başarılı olduğu bir beceridir,

but most people find very, very challenging.

fakat birçok insan gerçekten çetrefilli bulur.

Now, I've been teaching for many years

Yıllardır İngilizce öğretmekteyim

and when I come across beginners

ve yeni başlayanlarla

or people who are really struggling

ya da dinleme becerisiyle mücadele eden

with their listening skills,

insanlarla karşılaştığımda

I recommend children's TV shows.

çocuk TV programlarını öneririm.

But you have to be really, really careful

Fakat çok dikkatli olmalısın

because so many children's TV shows

çünkü pek çok çocuk programı

are dumbed down, in order to entertain children.

çocukları eğlendirmek için anlatımı basitleştirir.

And there aren't so many high quality

Karakterlerin iyi bir telaffuzla,

children's TV shows, where the characters speak well,

anlaşılır konuştuğu ve

with good pronunciation

aptal bir bebek sesi çıkarmakdıkları

and they don't put on a stupid baby voice.

çok fazla kaliteli çocuk programı yok.

One programme that I think is excellent

Peppa Pig, ingilizcenizi geliştirmek için

for improving your English,

harika olduğunu düşündüğüm,

if you are a beginner, is Peppa Pig.

eğer yeni başlayansanız, bir programdır.

Now, if you have children,

Çocuklarınız varsa

you will probably know about Peppa Pig,

muhtemelen Peppa Pig'i bileceksin,

but it is a British TV show.

fakat bu bir İngiliz TV programıdır.

It's been translated into so many languages

Dünya genelinde

across the globe.

birçok dile çevrildi.

It's about a little piglet who goes around

Sorunları çözen ve sorunlara neden olan

solving problems and causing problems.

küçük bir domuz yavrusu hakkındadır.

And she speaks with a British accent.

Ve İngiliz aksanıyla konuşur.

She speaks quite clearly, but the best part is,

Oldukça net konuşur, ancak en iyi tarafı,

they cover the basics of English.

İngilizce'nin temellerini kapsar.

It's written in simple English, simple tenses,

Basit bir ingilizce ile yazılmıştır

and they cover the basic vocabulary

ve temel kelimeleri kapsar

because they are hoping to teach a child its' first words.

çünkü çocuklara başlangıç kelimelerini öğretmeyi umuyorlar.

Well, it's sometimes the same situation for us

İkinci dilimizi öğrenirken

when we're learning our second language.

bazen bizim için aynı durum söz konusudur.

- No George, I'm playing with Suzy.

- Hayır George, Suzy ile oynuyorum.

You have to play somewhere else.

Başka bir yerde oynamalısın.

- Another cartoon I can recommend is, Sarah and Duck.

Önerebileceğim bir başka çizgi film, Sarah and Duck.

This is another children's cartoon

Bu aslında şu anda oldukça güçlü bir yetişkin izleyenine sahip olan

that actually now has quite a strong adult following

başka bir çocuk karikatürüdür.

cause it is very entertaining actually.

çünkü aslında çok eğlenceli.

I look forward to having a child so that I can

Bu programları onlarla izleyebilmek için

watch these programmes with them.

çocuk sahibi olmayı dört gözle bekliyorum.

It's about a little girl, a little British girl,

Bu çizgi film, bir ördek ile en yakın arkadaş olan

who is best friends with a duck.

küçük bir kız, küçük bir İngiliz kızı, hakkındadır.

And it is quite funny and it focuses on problem solving.

Ve oldukça eğlenceli ve problem çözmeye odaklanır.

- [Voice over] It's a bit early for bed isn't it?

- [Dış ses] Yatmak için biraz erken değil mi?

- No, It's so tomorrow gets here quicker.

- Hayır, yarın çabuk gelir ?

- [Voice over] Oh.

- All of the information for these programmes

- [Dış ses] Oh.

Bu programlar hakkındaki tüm bilgiler

will be in the description box,

açıklama kutusunda olacak.

I'll show you where you can watch them.

Onları nereden izleyebileceğini göstereceğim.

The next one is another one produced by the BBC,

Bir sonraki, BBC tarafından üretilen bir diğeri,

it's Katie Morag.

Katie Morag'dır.

And this one I've mentioned

İskoç aksanı olduğu için

because it's the Scottish accent.

buna değindim.

It's about a little girl who lives

Hayali bir İskoç adasında yaşayan

on a fictional Scottish island,

küçük bir kız hakkındadır,

but it's not a cartoon, it is a real girl.

fakat bu bir çizgi film değil, gerçek bir kızdır.

Now the Scottish accent, in my opinion,

İskoç aksanı, fikrimce,

is absolutely gorgeous, I love it.

kesinlikle muhteşemdir, bayılırım.

And I know that it's a very desirable place,

Ve çok arzulanan bir yer olduğunu biliyorum,

so on the off chance that you are hoping to visit Scotland

Olur da İskoçya'yı ziyaret etmeyi umuyorsanız

or you just particularly like that accent,

ya da özellikle bu aksanı seviyorsanız,

this is a fantastic TV show.

Bu şahane bir TV programıdır.

And as I've said many times before,

Ve daha önce de söylediğim gibi,

it's really important to understand

Çeşitli aksanları dinlemek ve anlamak,

and to listen to, a variety of accents.

gerçekten çok önemlidir.

The Scottish accent is considered to be fairly difficult,

İskoç aksanının epey zor olduğu düşünülür,

so it's best to start

bu yüzden

with a children's TV version of that accent.

bu aksanı içeren çocuk dizileriyle başlamak en iyisidir.

- [Katie] And everyone looks out for me

- [Katie] Ve ben dışarıdayken

when I'm out and about, having my adventures.

herkes bana bakıyor, maceralarımı yaşıyor.

- Right, let's move on to pre-intermediate.

- Hadi orta seviye öncesine geçelim.

So we've covered the basics with children's TV programmes,

Temel kelimeleri kapsayan ve

where they cover basic vocabulary

basit dilbilgisi kuralları kullananan

and they use simple grammar.

çocuk TV programlarını ele aldık.

Now let's go a step higher to pre-intermediate.

Şimdi bir adım daha yukarı orta öncesi seviyesine adım atalım.

What I recommend for my pre-intermediate students,

Orta-seviye öncesi öğrencilerime önerdiklerim,

is nature programmes.

doğa programları.

And there is one man in particular who I recommend.

Ve özellikle tavsiye ettiğim bir adam var.

I absolutely love him.

Onu kesinlikle seviyorum.

The nation adores him, he is David Attenborough.

Doğanın taptığı, David Attenborough.

This man is a national treasure.

Bu adam ulusal bir zenginliktir.

He's a broadcaster, a natural historian,

O bir yayıncı, doğal bir tarihçi,

he used to work for the BBC,

BBC için çalışmış biri,

quite high up in the BBC.

BBC'de oldukça yüksek bir konuma sahip birisidir.

And he is amazing and speaks with such

Böylesine güzel bir RP(BBC / Oxford ingilizcesi) aksanıyla konuşan

a beautiful RP accent.

muhteşem birisidir.

He speaks quite slowly and he uses a variety

Oldukça yavaş konuşur

ve aynı zamanda orta-seviye öncesi öğrenciler için

of adjectives as well,

muhteşem olan çeşitli sıfatlar da kullanır.

which is perfect for pre-intermediate students.

And he has done so many BBC series' on nature.

Ve doğa üzerine pek çok BBC dizileri yaptı.

Recent one's have been Blue Planet,

Son çıkan, denizler hakkında olan

all about the sea.

Blue Planet'tir

Planet Earth, which is about the globe as a whole.

Bir bütün olarak yerküremiz hakkında olan, Planet Earth.

Frozen Planet, which is about the colder

Dünyamızın daha soğuk kısımlarıyla ilgili olan,

parts of our world.

Frozen Planet.

And a really good documentary called,

Ve denizlerin kirliliğini konu edinen,

A Plastic Ocean, where he talks about the pollution

A Plastic Ocean olarak adlandırılmış,

of plastic in the seas.

gerçekten güzel bir belgeseldir.

Now, I recommend his programmes

Yeni kelimeler öğrenmek istiyorsan,

if you want to learn new vocabulary,

if you're interested in the environment

çevreye ve hayvanlara ilgi duyuyorsan,

and in animals,

and if you also want to watch something quite relaxing.

ayrıca hakikaten rahatlatıcı birşeyler izlemek istersen onun programlarını öneririm.

It can be quite stressful

İngilizce denemek ve dinlemek

to try and listen to English,

oldukça stresli olabilir,

but if you just relax, watch nature,

fakat sadece gevşer, doğayı izler

and listen to this man's beautiful voice and accent,

ve bu adamın harika sesini ve aksanını dinlerseniz

it shouldn't be an arduous task.

bu sizin için meşakkatli olmaz.

- The tropics, as a naturalist,

- Tropik yerler, bir doğabilimci olarak,

I yearn to see it and I had already

görmek için can attığım yerlerdir ve

manned programmes with people from London Zoo.

zaten Londra Hayvanat Bahçesinde insanlarla programlar yönetmiştim.

- Right, let's move on to intermediate.

- Hadi orta seviyeye geçelim.

And what I recommend to my intermediate students,

Orta-seviye öğrencilerime önerdiklerim,

is cooking programmes.

yemek programlarıdır.

And I recommend that they follow

Seçilmiş bir avuç ünlü şefi

a handful of chosen celebrity chefs.

takip etmelerini tavsiye ederim.

There are three that I'm going to recommend to you.

Size tavsiye edeceğim üç tane program var.

Two speak with an RP accent

Bunlardan ikisi BBC/Oxford ingilizcesi ile konuşur

and one speaks Estuary English,

ve diğerii Estuary İngilizcesi (Thames Nehri boyunca uzanan bölge ve haliç ile ilişkili bir İngilizce aksanıdır.)

sometimes with a bit of Cockney,

bazen biraz doğu Londra şivesiyle,

quite Cockney sometimes actually.

bazen oldukça doğu Londra şivesiyle ile konuşur.

The first one is somebody that I'm sure

İlki eminim ki

you will fall in love with.

gönlünüzü kaptıracağınız birisi.

(laughing)

(gülüş)

She's amazing, she's called Nigella Lawson.

o harika birisi, Nigella Lawson.

And she is known for doing really

ve yüksek kalorili,

indulgent recipes, high calorie.

güzel tarifler yapmasıyla tanınmış birisidir.

Not particularly good for you.

Özellikle sizin için iyi olmayan.

She's here for a good time, not a long time.

Eğlenmek için burada, çok uzun bir süre için değil,

And she speaks with the most beautiful, low RP accent.

o en harika, düşük seviye BBC/Oxford ingilizcesiyle konuşur.

All of her series are very visually pleasing.

Tüm dizileri görsel olarak çok hoştur.

So, again, like with the nature programmes,

Yani, yine, doğa programlarında olduğu gibi,

it's something that you can watch whilst relaxing.

dinlenirken izleyebileceğiniz bir programdır.

- With this sauce which, ends up to be quite thick.

Oldukça kalın olan bu sosla,

Sort of doesn't run all over it,

taşmaz

it just sits on top and you have to mix it in.

sadece üstüne oturur ve karıştırmanız gerekir.

- Similarly, we have Hugh Fearnley-Whittingstall,

- Benzer şekilde, yine bir BBC/Oxford aksanıyla

again somebody who speaks with an RP accent

konuşan biri olan Hugh Fearnley-Whittingstall

and he has a wonderful series, called River Cottage.

ve River Cottage adlı harika bir dizisi var.

This was started many years ago.

Bu program seneler önce başlamış.

He has a small holding, where he grows organic food

Organik gıda yetiştirip onları pişirdiği küçük bir arazisi vardır.

and cooks it, and talks about the local industries

yerel sanayiyi

and just how food is put on the table.

ve yemeklerin masaya nasıl konulacağını anlatır,

So, it's not just watching somebody cook,

Bu sadece birini yemek pişirirken izlemek değildir,

it's so much more than that

bundan daha fazlasıdır.

and it gives you a real opportunity

Neler yediğimizi ve İngiliz kültürünü anlamanıza olanak sağlar.

to understand British culture and what we eat.

Because I hear from a lot of people,

Çünkü birçok kişiden, İngiliz yemeklerinin

British food is so bad.

oldukça kötü olduğunu duyuyorum.

And, yes, sometimes it is really bad,

Evet bazen kötüdür,

but I think Hugh can show you that it's not always so bad.

fakat Hugh'un size o kadar da kötü olmadığını göstereceğini düşünüyorum.

Again, it's a really relaxing programme.

Yine de, gerçekten rahatlatıcı bir program.

He speaks quite clearly.

Oldukça anlaşılır konuşur.

He speaks slightly more quickly than Nigella does.

Nigelle'e göre nispeten daha hızlı konuşur.

Nigella is, very alluring with the way she speaks.

Nigella, konuşma biçimiyle çok çekicidir.

She's quite slow,

Oldukça yavaştır,

emphasises words very, emphatic,

kelimeleri vurgular ve

kullandığı kelimeler İngilizce öğrenenler için yararlıdır.

and very, very relevant for English learners.

She really pronounces things beautifully.

Kelimeleri güzelce telaffuz eder.

Hugh biraz daha hızlı konuşur

Hugh speaks a little more quickly

and shows you a little more than just cooking.

ve size yemek pişirmeden fazlasını gösterir.

- These lovely duck eggs

- Bu sevimli ördek yumurtaları

are gonna be the final flourish for that.

bunun için son süsleme olacak.

But underneath, there's gonna be all sorts

Ama altında, her türlü lezzetli şey olacak.

of delicious things going.

- And then finally we have Jamie Oliver.

- Son olarak Jamie Oliver

You may have heard of him before.

Daha önceden adını duymuş olabilirsiniz.

He has a great YouTube channel actually,

Aslında hârika bir YouTube kanalı var,

and he's speaks with a more Cockney accent.

ve çoğunlukla doğu Londra şivesiyle konuşur,

So he's not as posh as the other two.

Bu yüzden diğer ikisi kadar gösterişli değil.

And he's really good if you're short on time.

Ve zamanınız kısıtlıysa gerçekten iyidir.

He has a really great series,

Gerçekten, 15 Dakikada Yemek adlı güzel bir serisi vardır.

called 15 Minute Meals.

He actually has a book that goes along

Aslında onu destekleyen bir kitabı da var,

with it as well, and he teaches great,

vaktiniz kısıtlıysa size birkaç malzemeyle yapabileceğeniz

healthy meals that you can do

with a few ingredients and if you're short on time.

harika, sağlıklı tarifler öğretir.

- [Jamie] The whole thing, to temper,

- [Jamie] Bütün şey, kıvama getirmek,

turn it down and that mozzarella

altını kısmak ve mozarellanın

is just gonna reach around the bowl, and that.

kasenin her yerine ulaşmasını sağlamak, ve ...

- Now maybe cooking isn't really your thing.

- Belki mutfak gerçekten senin işin değil.

Or you don't find it helps you,

ya da sana yardım edeceğini düşünmüyorsun.

so I have some other recommendations.

bu yüzden başka önerilerim var.

One is sitcoms, situational comedies.

Birisi durum komedisidir.

These programmes are quite light-hearted

Oldukça eğlenceli

and will introduce you to British humour,

ve size İngilizce öğrenenler için oldukça karmaşık olan

which can be quite complex for learners of English,

İngiliz mizahını tanıtacak programlardır.

it can be really hard to understand British humour.

İngiliz mizahını anlamak oldukça zor olabilir.

I have a whole video where I talk about,

İngiliz mizahının ne olduğunu

what British humour is and the elements of it.

ve unsurlarının ne olduğunu anlattığım bir videom var.

To start off, it would be good to watch a sitcom.

And I have various recommendations.

Başlangıç olarak durum komedisi izlemek iyi olabilir.

The first on is one I think I have recommended

Çeşitli önerilerim var:

Birincisi, daha önce bir videoda

before in a previous video.

önerdiğimi düşünüyorum.

And I'll recommend it again

Şahane olduğunu düşündüğüm için

because I think it's fantastic.

onu tekrar önereceğim.

It is, The Vicar of Dibley.

The Vicar of Dibley

And this follows a female Vicar who moves

Bu, küçük bir köye taşınan ve

to a very small village

orada kiliseyi işleten bir kadın olan

and starts running the church there.

Vicar'ı anlatır.

And she encounters all sorts of problems

Ve Vicar çeşitli problemlerle karşılaşır

and the protagonist is Dawn French.

ve başkahraman Dawn French'tir.

Who is a fantastic comedian here in the UK.

Kendisi İngiltere'de harika bir komedyendir.

She's wonderful.

Vicar harikulade birisidir.

She speaks with a beautiful clear accent, RP again.

Güzel ve anlaşılır bir aksanla konuşur.

But, the programme has a variety of accents.

Fakat programda çeşitli aksanlar vardır.

Especially more southern accents.

Özellikle güney aksanı daha fazladır.

It's incredibly funny and I watch it

Son derece eğlencelidir ve

every Christmas with my family.

her yılbaşında ailemle izleriz.

(groaning)

(inilti)

- No, can't it go to something people can

-İnsanların tutku duyabilecekleri bir şeye

feel passionate about?

gidemez mi?

- Like what, for instance?

- Ne gibi mesela?

- Now, another RP recommendation

-Şimdi bir başka RP önerisi,

and this is very, very posh,

bu oldukça şatafatlı, kesinlikle efsanevi,

it's absolutely fabulous, also known as Ab Fab.

nam-ı diğer Ab Fab.

This features two female comedians,

Başrolde Jennifer Saunders ve Joanna Lumley oynar.

Jennifer Saunders, and Joanna Lumley.

I'm pretty sure you will fall in love

Onların aksanına aşık olacağınıza oldukça eminim,

with their accents, especially Joanna Lumley.

özellikle Joanna Lumley'nin.

She speaks with just the most incredible,

İnanılmaz bir aksanla konuşur

RP accent and this is a funny sitcom

ve bu eğlenceli durum komedisi

about parodies of posh Londoners.

sosyetik Londralıların parodileri hakkındadır.

So we have Edina, who is a ridiculous

Komik bir RP temsilcisi olan, her moda diyete kanan, Edina

PR Agent who falls for every fad diet

and every trend going.

And then we have Patsy,

Ve sonra bir moda dergisinde çalışan, Patsy.

who runs a fashion magazine.

They're very eccentric, they do a lot of silly things,

Garip kişilerdir, birçok saçma sapan şeyler yaparlar,

get themselves into a lot of trouble.

başlarını birçok belaya sokarlar.

And it is wonderful.

Ve bu harika.

I have watched the entire series.

Tüm bölümlerini izledim.

I binge watched it.

Art arda ve kısa zamanda izledim.

- Darling, they couldn't even find any decent furniture.

- Canım, doğru dürüst bir mobilya bile bulamadılar.

- Darling if you wanna talk bullocks

- Canım eğer öküzlerden konuşmak ve

and discuss the meaning of life,

hayatın anlamını tartışmak istersen

you're better off downing a bottle of whiskey.

bir şişe viski içmen daha iyi olur.

- Right, now I have two recommendations

- Pekala, Oxford aksanına ilgi duymuyorsan

for sitcoms if you aren't so interested in the RP accent.

önereceğim iki tane durum komedisi var.

The first one focuses more on Estuary English

İlki Estuary İngilizce'sine odaklanır.

and that is The Office.

ve bu The Office.

The British version of The Office.

İngiliz versiyonu.

Although, the American version of The Office

Bununla birlikte

Amerikan versiyonu da harikadır.

is fantastic as well.

I don't often say that about American remakes

İngiliz komedilerini Amerikaların yeniden çektiğini sıkça söylemeyiz

of British comedies,

but the Americans did a very good job.

fakat iyi iş çıkarmışlar.

Now this is a mockumentary,

Bu sahte bir belgeseldir.

so it's like a documentary, but it's a parody.

Bir belgesel fakat parodi.

It's a fake documentary, a mockumentary.

Sahte belgesel.

And it follows the daily lives,

Ve günlük hayatı

the daily, boring lives, of office employees.

ofis çalışanlarının sıkıcı hayatını anlatır.

And, it introduces you to a lot of mundane daily vocabulary,

Size kullanışlı olabilecek

çok fazla günlük kelime sunar.

which can be very, very useful.

Including a lot of small talk.

Bir sürü muhabbet içerir.

It's very funny, the humour is very British.

Oldukça eğlenceli, mizahı tümüyle İngiliz.

There are a lot of subtleties

Bir sürü incelikler

and there are just a plethora of things to learn,

ve öğrenilecek çok şey var,

if you are learning English as a second language.

eğer ingilizceyi ikinci bir dil olarak öğreniyorsanız.

And it will also teach you

Ve ayrıca size İngiliz kültürü hakkında

a lot about British culture.

bir çok şey öğretir.

- And, I've always been in the paper industry,

- Ve kağıt sektöründe çalıştım,

haven't I, yeah.

değil mi, he.

My parents owned a paper shop,

Ailemin bir kağıt dükkanı vardı,

until it blew away.

ta ki batırana dek.

(laughing)

Paper, that one's a no, okay.

(gülme)

Kağıt, bu bir hiç, tamam.

- If you want something a bit more in your face,

- Yüzünüzde biraz daha fazla bir şey istiyorsan,

again, with a mix of Cockney,

o zaman Cockney, Estuary ve RP aksanlarının karışımı olan

Estuary, and RP accent,

then we have The Inbetweeners.

The Inbetweeners.

This is a British sitcom.

Bir İ ngiliz durum komedisi.

There was an American remake and it was absolutely dreadful.

Amerikalılar kendilerine uyarladılar ve bu gerçekten berbattı.

And I don't feel mean for saying that.

Bunu söylediğim için utanç duymuyorum.

Because, it just, it was awful.

Çünkü çok kötüydü.

Everyone knows it was awful.

Herkes kötü olduğunu biliyor.

We watched it and just laugh because it was so bad.

İzledik ve sadece güldük çünkü oldukça kötüydü.

This is a coming of age sitcom about four teenagers,

Bu, okullarının son yılında olan

four teenagers, who are in their final years of school

dört genci konu alan bir durum komedisidir.

and they're just so awkward and awful.

çok beceriksiz ve berbatlar.

Trying to meet girls, trying to do well at school,

Kızlarla tanışmaya, okulda başarılı olmaya,

trying to be cool and go to parties.

havalı olmaya ve partilere gitmeye çalışıyorlar

Honestly, hilarious.

Dürüst olmak gerekirse, şamatası bol.

Will and I have watched this over,

Will ve ben defalarca kez seyrettik.

and over, and over, and over.

It's over ten years old now,

10 yıl önce bitti.

it was on when I was at school

Okula giderken izlerdim

and it's still so relevant and funny.

ve hala güncel konularla ilgili ve komik.

And it reminds me, of me when I was young and awkward.

Ve bana genç ve beceriksiz olduğum zamanı anımsatır.

This will be a great one if you want to learn

Eğer daha fazla İngiliz argosu öğrenmek istiyorsanız

more British English slang,

bu sizin için harika olacak.

because it's just absolutely full of it, it's brilliant.

çünkü tamamıyla onlarla dolu, enfes.

(upbeat music)

(hareketli müzik)

- I'm not waiting any longer.

- Daha fazla bekleyemem.

(crashing)

(çarpma)

- Right, we're still on intermediate,

- Pekala, hala orta seviyedeyiz,

but if you're not looking for a comedy,

bir aradığın komedi değil ise,

because it's not everyone's thing,

çünkü herkesin beğeneceği bir değil,

then I also have a list of good dramas,

madem öyle drama listem de var.

mainly crime dramas.

esas olarak suç dramaları.

There is a sci-fi one in there.

Bilim kurgu var.

That you can use in order to

İngiliz İngilizcenizi geliştirmek için kullanabileceğiniz.

improve your British English.

They're all dramas that I have watched myself.

Kendim izlediğim tüm dramalar.

I've watched all of these,

Hepsini izledim,

but I really, really enjoyed these ones.

fakat bunlar en çok beğendiklerim.

So they're not only great for improving

Fakat konuşma, dinleme becerinizi ve kelime dağarcığınızı geliştirmek için

your British English speaking skills,

listening skills, and vocabulary,

bunlar mükemmel değildir.

they're also just great TV programmes

Onlar sadece size izlemenizi önerdiğim

that I think you should watch.

güzel TV programlarıdır.

The first one, I have mentioned this one before,

İlki, daha önce de bahsettiğim,

it's Broadchurch.

Broadchurch.

This is a crime drama set in a town, not a village,

Bu kasabada geçen bir suç draması, köy değil,

a town in the south of England, by the sea.

güney İngiltere'de deniz kenarında bir kasaba

A boy is murdered and everyone in the town

Bir çocuk öldürülür ve kasabadaki herkes

seems to be involved in some way.

bir şekilde işin içine girmiş gibi görünür.

And there is a great variety of accents,

Ve harika aksanlar barındırır.

we've got Scottish in there, northern, southern,

İskoç, kuzey, güney,

RP, it's really, really fantastic.

RP, gerçekten şahane.

And the story line and the writing of it is brilliant.

Olay örgüsü ve yazı dahice.

You will be addicted, I warn you.

Bağımlısı olacaksınız, sizi uyarayım

(tense music)

(gerginlik müziği)

- Yeah.

- Evet

- [Woman] Do you understand what it'll do

- [Kadın] Aileye, kasabaya ne yapacağını sezebiliyor musun,

Eğer o kişi Mark ise?

to that family, to this town, if it was Mark?

- What are you looking for?

- Ne arıyorsun?

- [Man] You know.

- [Adam] Bilirsin.

- It's blood.

- Kan

- [Man] Don't look for the person who.

-[Adam] ... kişiyi arama.

- Another one, which is similar,

- Bir başkası, benzer olan,

it's a crime drama,

bir suç draması.

but it's actually based in the north of England,

Aslında İngiltere'nin kuzeyinde,

in West Yorkshire.

West Yorkshire'de.

It's called Happy Valley.

Happy Valley olarak adlandırılır.

It's brilliantly written and brilliantly acted.

Zekice kaleme alınmış ve muhteşem oyunculuk.

Again, it's about a female police sergeant

Kişisel hayatını ve meslek yaşamını yönetmekle mücadele eden

who struggles with managing her personal life

and her professional life.

bir kadın polis komiser muavini ile ilgilidir.

And it features James Norton,

Ve başrolde James Norton oynar

favorilerimden biri.

who is one of my favourites, in it.

(laughing)

(gülme)

- By the way, I'm forty-seven,

- Bu arada, 47 yaşındayım,

I'm divorced, I live with my sister,

boşandım, iyileşen

who is a recovering heroin addict,

madde bağımlısı kız kardeşimle yaşıyorum,

I have two grown-up children, one dead, one.

yetişkin iki kızım var, birisi öldü,diğeri...

- Now, another one is the Informer.

- Şimdi, bir diğeri, the Informer.

This one's not as well known as the others.

Bu diğerleri kadar iyi bilinmiyor.

But we watched it, I thought it was excellent,

Fakat biz izledik ve mükemmel olduğunu

I also thought it was incredibly good

ayrıca

for anyone who's planning to move to London

Londra'ya gelmek isteyenler

or who wants to see a programme set in London,

ya da Londra'da geçen bir program görmek isteyenler için inanılmaz derecede iyi olduğunu düşünüyorum,

but that's showing off the true London,

fakat Londra'nın gerçeklerini gösterir,

not necessarily the shiny exterior.

parlak kısımlarını değil.

It's a crime drama about a British Pakistani,

Bu suç draması,

Londra Terörle Mücadele Gücü için polis muhbiri olmaya zorlanan

who is coerced into becoming a police informant

for the London Counter Terrorism Force.

Pakistan'da yaşayan İngilizler hakkındadır.

It's excellent, it's excellent.

Mükemmel

A variety of different accents,

Farklı birçok aksan,

not just RP, there's Cockney,

sadece RP aksanı değil, doğu Londra aksanı,

there is the British Pakistani accent as well,

İngiltere'de çok rastlanan

Pakistan'da yaşayan İngilizler aksanı da var.

which is very prevalent in the UK.

And it's important that you understand it as well.

Ve onu anlamanız önemli.

- I'm not sitting in the corner

- Köşede tuhaf biri gibi oturmuyorum.

like a weirdo neither.

(laughing)

(gülme)

No, for real, I think I've made a legit.

Hayır, gerçekten, bence bir yasallık kazandım.

- Another one, which is slightly

-Bir diğeri,

more between intermediate and advanced,

nispeten orta ve ileri seviye arasında,

just because sometimes the protagonist

çünkü kahraman

can speak so quickly, it's Sherlock.

çok hızlı konuşur, Sherlock

I'd be surprised if you hadn't heard of this before.

Bunu daha önce duymamış olsaydınız şaşırırdım.

It's a crime drama based on the stories of Sherlock Holmes.

Sherlock Holmes hikayelerinden ilham alınmış bir suç dramasıdır.

It has Martin Freeman, and Benedict Cumberbatch.

Kadroda Martin Freeman ve Benedict Cumberbatch var.

It's set in London.

Londra'da geçiyor.

It's not as gritty as, The Informer,

The Informer kadar cesur değil,

it's showing a sort of nicer side of London.

Londra'nın daha güzel yanlarını gösteriyor.

Most of the time actually, not always,

Aslında çoğu zaman, sürekli değil

and it's just a fantastic drama.

ve şahane bir drama.

He does speak quite quickly sometimes,

Bazen oldukça hızlı bir şekilde konuşur,

so you may need to, either slow him down

bu yüzden onu ya yavaşlatmaya ya da

or replay him, Sherlock.

tekrar oynatmaya ihtiyaç duyabilirsiniz.

- The risks, you give up more than that sunbathing.

Tehlikeler, o güneşlenmeden daha fazla vazgeçiyorsun.

Your limp's really bad when you walk

Yürürken topallıyorsun

and you don't ask for a chair, then you stand,

ama ayaktayken sandalye istemedin,

like you've forgotten about it.

unutmuş gibiydin.

He's partly psychosomatic.

Kısmen ruhsal kökenli.

- And then my last intermediate recommendation,

- Orta seviye için son önerim

is a sci-fi series.

bir bilim-kurgu dizisi.

It's Dr Who.

Doctor Who.

And this follows a time lord who is an,

Dünya dışı bir canlı olan

well, an extra-terrestrial being.

zaman lordunu anlatır.

Who explores the universe with various companions.

Evreni çeşitli yoldaşlarla keşfeden birisi.

I recommend you watch the 2005 reboot onwards.

2005'te yeniden çekilmeye başlananı izlemenizi tavsiye ederim.

And this is absolutely perfect for English learners

Ve bu İngilizce öğrenenler için muhteşemdir.

because almost all of the roles

çünkü hemen hemen tüm roller

are filled by British actors, or native speaking actors,

İngiliz aktörler veya anadili konuşan aktörler tarafından

with an unbelievable variety of different accents.

inanılmaz çeşitlilikte farklı aksanlarla doldurulmuş

So you get all of the different slang,

Bu yüzden birbirinden farklı argolara,

all of the different pronunciation.

telaffuzlara erişebilirsin.

It's really, really wonderful.

Bu gerçekten olağanüstü.

(upbeat music)

(hareketli müzik)

- That's what you're going with?

- Böyle mi gidiyorsun?

- Yep, got any cash, empty pockets.

- Evet, nakit al, boş cepler.

- Now, let's move on to advanced.

- Şimdi, ileri seviyeye geçelim.

I've covered almost everything,

Neredeyse her şeyi anlattık,

but there is one specific genre,

fakat ileri seviye dinleyiciler tarafından kaydedilmesini istediğim

which I think should be saved for advanced listeners.

özel bir tür var.

Because you'll be wasting your time,

Çünkü bu şovları izlerken dilin ince ayrıntılarını

if you don't properly understand the nuances of the language

düzgün bir şekilde anlayamıyorsanız,

zamanınızı boşa harcıyor olacaksınız.

when you're watching these shows.

And they are comedy panel shows,

Ve bunlar panel formatındaki programlardır

but once you're able to understand them,

ancak onları anlayabildikten sonra,

you should definitely listen to them

onları kesinlikle dinlemelisiniz.

because they will make you a fun person to be around.

Çünkü sizi etrafınızda eğlenceli biri hâline dönüştürecek.

So, one I really recommend is, Have I Got News For You.

Have I Got News For You şiddetle öneririm.

It's a panel show and it's basically a quiz,

Bu bir panel gösterisi ve temelde bir bilgi yarışması,

a comedy quiz about the news.

haberler hakkında komedili bir bilgi yarışması.

So, it's all about current events,

Her şey, sizin için müthiş,

güncel olaylarla ilgili, özellikle

which is great for you, especially if you work

anadili İngilizce olanlarla ya da İngilizlerle çalışıyorsanız ve

with native English speakers or British people

and you want to be able to relate with them

onlarla bağlantı kurabilmek ve

and talk to them about things that are going on

ülkelerinde olup bitenler hakkında konuşmak istiyorsanız.

in their country.

- So.

- Ee

(laughing)

(gülme)

Ian, off anywhere nice for Easter?

- Another one is, Mock The Week,

Bir diğeri, Mock The Week.

and this is similar, but it's less about the news

bir öncekine benzerdir fakat genelde haberlerle daha az

more about just current affairs in general.

güncel gelişmelerle daha fazla ilgilidir

And it's slightly more light-hearted.

Ve biraz daha eğlenceli.

It's really, really difficult to understand comedy,

Mizahı anlamak,

off the cuff comedy, when it's not your native language.

doğaçlama mizah, anadiliniz değilse gerçekten zor.

I experienced this first hand in Spain,

İspanya'da bir komedyeni izlemeye gittiğim zaman

when I went to watch a comedian.

bizzat deneyimledim.

(laughing)

(gülme)

And I didn't get a single joke.

ve tek bir şakayı bile anlamadım.

I think I got one and I felt really proud of myself.

Galiba birisini anladım ve kendimle gurur duydum.

This is why I placed it in the advanced category.

Bu yüzden bunu ileri seviyeye koydum.

- [Man] The answer is 3.4 billion.

-[Adam] Cevap 3.4 milyar.

What is the question?

Soru nedir?

- Is this Prince Phillip's life expectancy?

-Bu Prens Philip'in yaşam ümidi mi?

(laughing)

(gülme)

- But, give it a go,

if you find yourself understanding things,

- Şans verin,

Kendinizi bir şeyleri anlamış bulursanız,

then you can feel really,

o zaman kendiniz hakkında gerçekten ama gerçekten iyi hissedebilirsiniz,

really good about yourself because,

çünkü hatırlayın,

remember, not all native English speakers can understand

ana dili İngilizce olan kişiler bile bu panellerdeki şakaların hepsini anlayamıyor.

all of the jokes on these panels shows.

So don't feel sad about missing a couple of them.

Bu yüzden birkaçını kaçırırsanız kendinizi üzmeyin.

And the more you watch of these,

Ve ne kadar izlersen,

the more you will understand.

o kadar anlarsın.

You will understand how each comedian works

Her komedyenin bu işi nasıl yaptığını anlayacak

and you'll get to know more and more about current affairs

ve gitgide güncel gelişmeler

and how we view different people who're in the news.

ve haberlerde bulunan farklı insanları nasıl gördüğümüz hakkında bilgi edineceğiz.

Another one, another comedy panel show,

Bir diğeri, farklı bir panel formatındaki program,

which isn't about the news is, QI.

haberler hakkında olmayan, QI.

2016'ya kadar bu programın sunuculuğu,

And until 2016, this was hosted by Stephen Fry,

eğer Oxford aksanıyla konuşmak istiyorsanız takip etmeniz gereken mükemmel biri,

who I think is an excellent example of somebody

that you should follow if you want to speak RP.

Stephen Fry tarafından yapıldı.

He has a wonderful RP accent and he's very intelligent

Olağanüstü bir aksanı var ve oldukça zeki birisi

and uses wonderful vocabulary.

ve müthiş kelimeler kullanıyor.

This show focuses on the panellist, Stephen Fry,

Program konuşmacı Stephen Fry'a odaklanır,

and now it's someone called Sandy,

şimdi de Sandy olarak anılır,

but I would recommend watching

fakat size Stephen Fry'ın birkaç bölümünü izlemenizi tavsiye ederim.

a couple of Stephen Fry's episodes.

He asks the guests incredibly obscure questions

Katılımcılara anlaşılması güç sorular sorar

and they get points for providing interesting answers,

ve katılımcılar ilginç cevap verdikleri için puan alırlar

and also correct answers.

ve tabii ki doğru cevaplar.

It's really, really good, and you can learn a lot

Gerçekten, gerçekten iyi ve çok şey öğrenebilirsiniz

and it will be very specific vocabulary.

ve çok özel bir kelime hazinesi olacak.

- This week we are under doctor's orders

Karışık hastalıkları incelediğimiz gibi bu hafta doktorların sınırlarının altındayız

as we dissect a medley of maladies.

Karışık hastalıkları incelediğimiz gibi bu hafta doktorların sınırlarının altındayız

Joining me in the waiting room with a 1984 edition.

1984 baskılı bekleme odasında bana katılın.

- Now, the last recommendation,

- Şimdi, son önerim,

the final comedy panel show,

son panel formatındaki program,

is one that will help you improve your story telling skills,

hikaye anlatıcılığı yeteneğinizi geliştirmenizde

and also help you understand people's stories.

ve ayrıca anlatılan hikayeleri anlamanıza yardımcı olacak.

It's, Would I Lie To You?

Would I Lie To You?

Would I Lie To You.

Would I Lie To You?

And this is another panel show,

Bu, 2 panel sahibinin

2 ünlü konuk davet ettiği bir diğer panel programı,

where two panellists invite two celebrity guests,

so, four celebrities in total, and each player reveals

bu yüzden toplamda 4 ünlü kişi, ve her oyuncu

yüz kızartıcı hikayeleri veya kendileri hakkında görülmedik gerçekleri ortaya çıkarır

embarrassing stories or unusual facts about themselves

and the other team has to work out or guess

ve diğer takım doğru olup olmadığını anlamaya çalışmak ya da tahmin etmek zorundadır.

whether they're true or not.

It's absolutely hilarious.

Kesinlikle eğlendirici.

It's great for listening

Diğer insanların ilginç ve eğlenceli hikayelerini

to how other people tell interesting and funny stories

nasıl anlattığını dinlemek için harika.

because that's what we want to do, to be interesting.

çünkü ilginç olmak için bunu yapmak istiyoruz.

I love telling a story and making people laugh.

Hikaye anlatmaya ve insanları güldürmeye bayılırım.

So if we watch someone else do it,

Bu yüzden bunu yapan birisini izlersek,

then it will help us develop our own skills.

o zaman kendi yeteneklerimizi geliştirmemize yardımcı olacaktır.

It's hilarious, I think you'll really enjoy it.

Eğlendirici, seveceğinizi düşünüyorum.

- How fast is a hot,

or even quiet hot sausage roll, gonna be moving.

- No, no you're wrong, David, no, no.

- Right, that's it for today's video.

- Pekala, videonun sonuna geldik.

I hope you enjoyed it and I hope you learnt something.

Umarım eğlendiniz ve bir şeyler öğrendiniz.

Don't forget that you can get 70% off NordVPN

and you can get an additional month for free,

if you use my code, Lucy or go to NordVPN.com/lucy,

all of this is in the description box.

Don't forget to connect with me on all of my social media.

Sosyal medyadan benimle iletişime geçmeyi unutmayın.

I've got my Facebook, my Instagram, my Twitter,

Facebook, İnstagram, Twitter

and my personal channel, where I vlog.

ve vlog çektiğim kişisel bir kanalım var.

I do fully sub-titled vlogs of my life,

Hayatımın tamamıyla altyazılı vloglar yapıyorum,

here on the farm in England.

burada İngiltere'deki çiftlikte.

Please don't forget to share your recommendations

Lütfen

önerdiğim İngiliz TV Programlarını paylaşmayı unutmayın

for British English TV shows,

and let me know if you enjoyed this video

ve bu videoyu beğendiyseniz ve

and want another one on podcasts, books, films,

podcastlerle, kitaplarla, filmlerle ilgili

it would be cool to make this a series

başka bir video istiyorsanız beni haberdar edin

but only if you like it.

ancak yalnızca beğendiyseniz.

Right, I will see you soon for another lesson.

Başka bir videoda görüşmek üzere.

(upbeat music)

(hareketli müzik)