Learn English Vocabulary Daily #18.4 — British English Podcast

Hello, and welcome to the English Like a Native Podcast.

Merhaba, Yerli Gibi İngilizce Podcast'ine hoş geldiniz.

My name is Anna, and you're listening to Week 18, Day 4 of Your English 5 a Day.

Benim adım Anna ve şu anda Your English 5 a Day kitabının 18. Hafta 4. Gününü dinliyorsunuz.

The series that aims to increase your active vocabulary by five pieces every day

Aktif kelime dağarcığınızı pazartesiden cumaya çalışma haftasının

of the working week from Monday to Friday.

her günü beş parça artırmayı amaçlayan seri

Let's start today's list with an adjective, and it is covert, covert.

. Bugünkü listemize bir sıfatla başlayalım o da gizlidir, örtülüdür.

We spell this C O V E R T.

Bunu COVER T. Covert olarak heceliyoruz

Covert.

.

If something is described as being covert, then it is hidden or it's a secret.

Bir şeyin gizli olduğu söyleniyorsa o şey ya gizlidir ya da sırdır.

So, we often hear a covert operation.

Bu yüzden sık sık gizli bir operasyon duyuyoruz.

Maybe the police are performing a covert operation, so a secretive operation.

Belki polis örtülü bir operasyon yapıyor, yani gizli bir operasyon.

Here's an example sentence,

Örnek bir cümle: " Batının

"Covert operations were underway to bring down the biggest drug gang

en büyük uyuşturucu çetesini çökertmek için gizli operasyonlar yapılıyordu

in the west, that was until the newspapers found out and published

, ta ki gazeteler

it all over their front pages!"

bunu öğrenip ön sayfalarında yayınlayana kadar!"

Have you ever been on a covert operation?

Hiç gizli bir operasyona katıldınız mı?

Okay, moving on to a verb now.

Tamam, şimdi fiile geçiyoruz.

We have defect, defect.

Kusurumuz var, kusurumuz var.

This is spelt D E F E C T, defect.

Buna KUSUR, kusur diye yazılır. Kaçmak, özellikle yeni

To defect is to leave your current job or position especially if it's to

bir işe başlamak, başka bir yerde ve özellikle rekabetle ilgili bir pozisyona başlamak için

take up, to start a position elsewhere and with the competition specifically.

mevcut işinizi veya pozisyonunuzu bırakmaktır .

So, you move from Microsoft to go and work for Apple,

Yani, Microsoft'tan ayrılıp Apple'da çalışmaya başlıyorsunuz,

"Oh, she defected.

"Ah, o kaçtı.

How rude."

Ne kadar kaba."

Or you might leave Facebook to go and work for YouTube, their

Veya Facebook'tan ayrılıp

biggest rivals, to defect.

en büyük rakipleri olan YouTube'un iltica etmesi için çalışabilirsiniz.

Now here's an example sentence,

Şimdi örnek bir cümle verelim:

"Did you hear that Pamela, in the design department, defected to our biggest rival?

"Tasarım departmanındaki Pamela'nın en büyük rakibimize sığındığını duydunuz mu?

The boss is not happy!"

Patron mutlu değil!"

Have you ever defected?

Hiç kaçtın mı?

I don't think I have, have I?

Öyle olduğumu sanmıyorum, değil mi?

No, I don't think I have.

Hayır, sanırım yapmadım.

Alright.

Peki.

Moving on to an adjective.

Bir sıfata geçiyoruz.

Now this is quite an interesting one.

Bu oldukça ilginç bir durum.

AWOL.

ASKER KAÇAĞI.

AWOL.

ASKER KAÇAĞI.

This is an interesting one because it is an acronym, but we always use it in its

Bu ilginç çünkü bir kısaltma, ama biz onu her zaman

condensed form, in its acronym form, AWOL.

kısaltılmış haliyle, AWOL kısaltmasıyla kullanırız.

We spell this A W O L.

Bunu AWO L olarak yazıyoruz.

So, all capital letters, A W O L, AWOL, AWOL.

Yani tamamı büyük harflerle, AWOL, AWOL, AWOL.

AWOL stands for 'absent without leave'.

AWOL 'izinsiz devamsızlık' anlamına gelir.

To be absent without leave.

İzinsiz olarak devamsızlık yapmak.

This is used usually for people who work within the armed forces

Bu genellikle silahlı kuvvetler veya polis teşkilatı bünyesinde

or within the police force.

çalışan kişiler için kullanılır

So, if you are AWOL, it means that you go away, you disappear,

. Yani eğer firariyseniz, gidiyorsunuz, ortadan kayboluyorsunuz

and you don't perform your duty.

ve görevinizi yapmıyorsunuz demektir.

You go missing without having been given permission.

İzin verilmeden kayboluyorsun.

Okay.

Tamam aşkım.

So, if I am supposed to be doing three months in barracks and I've just

Yani, üç ay kışlada kalmam gerekiyorsa ve bu üç ay boyunca

got some general training and some general duties to do in the barracks

kışlada yapmam gereken bazı genel eğitimler ve bazı genel görevler varsa

during those three months, but after three weeks I decide I don't like it.

, ancak üç hafta sonra bundan hoşlanmadığıma karar veririm.

And I ask if I can leave and they say no.

Gidebilir miyim diye soruyorum, hayır diyorlar.

So, then I stick it out for another week.

O halde bir hafta daha erteleyeceğim.

But I really hate it, so, I just decide in the middle of the night to

Ama bundan gerçekten nefret ediyorum, bu yüzden gecenin bir yarısı

grab my stuff and make a run for it.

eşyalarımı alıp koşmaya karar verdim.

And I run back to my mum's house, and I say,

Annemin evine koşuyorum ve

"I don't like it there, I'm gonna stay here, don't tell them."

"Orayı sevmiyorum, burada kalacağım, onlara söyleme" diyorum.

Then I've gone AWOL.

Sonra kaçtım.

I've gone AWOL.

Ben kaçtım.

Okay, I left without being given permission to leave.

Tamam, ayrılmama izin verilmeden ayrıldım.

So, I will probably be punished in that scenario.

Yani bu senaryoda muhtemelen cezalandırılacağım.

Here's an example sentence

İşte bir örnek cümle:

"Alexander has been AWOL for two weeks now, are you sure

"İskender iki haftadır firarda,

you haven't heard from him?"

ondan haber almadığına emin misin?"

Okay, next on our list is a noun and it is flotilla, flotilla.

Tamam, listemizde bir sonraki isim bir isim ve bu da filo, filo.

We spell this F L O T I L L A.

Bunu FLOTILL A. Filotilla olarak heceliyoruz

Flotilla.

.

Now, a flotilla is a large group of small boats or ships,

Filo, küçük tekne veya gemilerden oluşan büyük bir gruptur,

so it's also known as a fleet.

dolayısıyla filo olarak da bilinir.

I think that's what I would normally expect to hear.

Sanırım normalde duymayı beklediğim şey buydu.

A fleet of ships.

Bir gemi filosu.

The Irish fleet.

İrlanda filosu.

The Spanish fleet.

İspanyol filosu.

The naval fleet, but flotilla is another possible word that you could use.

Donanma filosu, ancak filo kullanabileceğiniz başka bir olası kelimedir.

So, here's an example sentence,

İşte örnek bir cümle:

"There was a flotilla of naval ships off the coast this week,

"Bu hafta kıyı açıklarında bir donanma gemisi filosu vardı,

do you know why they were there?"

neden orada olduklarını biliyor musunuz?"

Next on our list is an idiom and it is to know the ropes or to learn the ropes.

Listemizde bir sonraki deyim bir deyimdir ve o da işin inceliklerini bilmek ya da kuralları öğrenmektir.

So, you either know the ropes or you have to learn the ropes.

Yani ya işin püf noktalarını bilirsiniz ya da işin püf noktalarını öğrenmek zorundasınız.

So, we spell this know, K N O W.

Yani, bunu bil diye yazıyoruz, BİLİYORUZ.

The, T H E.

The, T E.

Ropes, R O P E S.

Halatlar, ROPE S.

Obviously, 'know' might be changed for 'learn' — L E A R N.

Açıkçası, 'bilmek' 'öğrenmek' olarak değiştirilebilir - LEAR N.

Learn the ropes.

Halatları öğrenin.

Now these 'ropes' actually refer to activities that are

Şimdi bu 'ipler' aslında belirli bir işle ilgili

involved in a particular job.

faaliyetleri ifade ediyor

So, if you are joining the backstage crew of a theatre then you are going to have

. Yani eğer bir tiyatronun sahne arkası ekibine katılıyorsanız o zaman

a very specific job to do in the theatre.

tiyatroda yapacak çok özel bir işiniz

Maybe you are the person who changes the scenery after each scene.

olacak . Belki de her sahneden sonra manzarayı değiştiren kişi sizsiniz. Ve böylece ne yapacağınızı öğrenmelisiniz.

And so, you have to learn what to do.

Sahneyi nasıl hareket ettireceğinizi, manzarayı

You need to learn how to move the scenery, how to safely store

nasıl güvenli bir şekilde saklayacağınızı, bunu ne zaman yapacağınızı öğrenmeniz gerekiyor

the scenery, when to do it.

.

And so you will have to learn the ropes.

Ve böylece işin püf noktalarını öğrenmeniz gerekecek.

And when you come into the company, the company manager will find someone

Ve şirkete geldiğinizde, şirket müdürü

who already knows the ropes so that they can 'show' you the ropes.

işin püf noktalarını zaten bilen birini bulacaktır, böylece o da size işin püf noktalarını 'gösterebilir'.

There's another use of the phrase to show someone the ropes.

Bu ifadenin birine işin püf noktalarını göstermek için başka bir kullanımı daha vardır.

I'll show you the ropes.

Sana işin püf noktalarını göstereceğim.

And once you know the ropes, then you can do it by yourself.

Ve işin püf noktalarını öğrendikten sonra bunu kendi başınıza yapabilirsiniz.

Okay, so you'll learn the ropes with me.

Tamam, o zaman benimle işin inceliklerini öğreneceksin.

That's what I'll do.

I'll show you the ropes this afternoon.

Ben de öyle yapacağım.

Bu öğleden sonra sana işin püf noktalarını göstereceğim.

Okay.

Tamam aşkım.

Here's an example sentence,

İşte bir örnek cümle:

"Baking wedding cakes was so tough at first, but once I got

"Düğün pastası pişirmek ilk başta çok zordu ama

to know the ropes, it was easy!"

işin püf noktalarını öğrendiğimde kolaylaştı!"

Alright, fantastic.

Tamam, harika.

So, we've had our five.

Yani, beşimizi aldık.

Let's do a quick recap of them.

Bunların kısa bir özetini yapalım.

So, we started with the adjective covert, covert, meaning to be hidden or secret.

Böylece gizli, gizli, gizli anlamına gelen örtülü sıfatıyla başladık.

Then we had the verb defect, defect to leave your job or position; to

Sonra fiil kusuru, işinden veya pozisyonundan ayrılmak fiilini yaşadık;

take up a position with another company, usually the competitors.

başka bir şirkette, genellikle de rakiplerde pozisyon almak

To defect.

. Kaçmak.

Next, we had AWOL, AWOL, standing for absence without leave, where

Daha sonra, izinsiz devamsızlık anlamına gelen,

you leave the armed forces without getting permission to leave.

ayrılma izni almadan silahlı kuvvetlerden ayrıldığınız AWOL, AWOL vardı

Then we had the noun flotilla, flotilla, also known as a fleet, which is a

. Daha sonra filo olarak da bilinen, büyük bir gemi veya küçük tekne grubu

large group of ships or small boats.

olan filotilla adını aldık

Then we had the idiom to know, learn, or show someone the ropes

. Daha sonra , bir işle ilgili belirli bir aktiviteyi öğrenmenin

which is to learn a particular activity that's involved with a job.

püf noktalarını bilmek, öğrenmek veya birisine göstermek için deyimimiz vardı .

Okay.

Tamam aşkım.

So, let's now do this for pronunciation.

Şimdi bunu telaffuz için yapalım.

Please repeat after me.

Lütfen benden sonra tekrar et.

Covert.

Gizli.

Covert.

Gizli.

Defect.

Kusur.

Defect.

Kusur.

AWOL.

ASKER KAÇAĞI.

AWOL.

ASKER KAÇAĞI.

Flotilla.

Filo.

Flotilla.

Filo.

Know the ropes.

İpleri bilin.

Know the ropes.

İpleri bilin.

Very good.

Çok güzel.

Alright, let me test you now.

Tamam, şimdi seni test edeyim.

If you are a soldier and you decide to leave one day but you haven't been

Askerseniz ve bir gün ayrılmaya karar verirseniz ve size

given permission, what do you go?

izin verilmediyse ne yaparsınız?

You go...

Sen git...

AWOL.

AWOL.

That's right.

Bu doğru.

And I'm talking about a large group of small boats, but I

Ve küçük teknelerden oluşan büyük bir gruptan bahsediyorum ama

don't want to use the word fleet.

filo kelimesini kullanmak istemiyorum.

What word could I use?

Hangi kelimeyi kullanabilirdim?

Flotilla.

Filo.

A flotilla.

Bir filo.

And you've just started with my company, so you need to what?

Ve benim şirketimde çalışmaya yeni başladın, yani neye ihtiyacın var?

You need to learn what?

Neyi öğrenmen gerekiyor?

The ropes.

Halatlar.

You need to learn the ropes so that you know the ropes.

İpleri bilmeniz için ipleri öğrenmeniz gerekir.

And if when you join my company I tell you you're going to be part of a

Ve eğer şirketime katıldığında sana gizli bir görevin parçası olacağını söylersem

secret mission, what other adjective could I use instead of secret?

sır yerine başka hangi sıfatı kullanabilirim?

Covert.

Gizli.

Now you've worked for me for a few months but you get a better offer

Şimdi birkaç aydır benim için çalışıyorsun ama

from my biggest rival and you leave me to go and work for my rival.

en büyük rakibimden daha iyi bir teklif aldın ve beni bırakıp rakibim için çalışmaya başladın.

What verb could I use to describe your terrible actions?

Korkunç eylemlerinizi tanımlamak için hangi fiili kullanabilirim?

Defect.

Kusur.

Yes, to defect.

Evet, kaçmak.

Very good.

Çok güzel.

Right, let's bring them all together in a little news bulletin.

Peki, hepsini küçük bir haber bülteninde bir araya getirelim.

Good evening, this is your breaking news update.

İyi akşamlar, bu son dakika haberiniz. Bu hafta

A flotilla of naval ships has been spotted off the coast of Spain's Costa

İspanya'nın Costa Calida kıyılarında bir donanma gemisi filosunun görülmesi

Calida this week, causing concern among locals and government officials.

yerel halk ve hükümet yetkilileri arasında endişeye neden oldu.

Our reporter, Sarah, is live at the scene, Sarah, can you tell us what's happening?

Muhabirimiz Sarah olay yerinde canlı yayında Sarah, bize neler olduğunu anlatabilir misin?

Thank you, Jane.

Teşekkürler Jane.

I'm standing here on the beach of Mazarron where a mysterious

Burada, gizemli bir donanma gemisi filosunun görülebildiği

flotilla of naval ships can be seen.

Mazarron sahilinde duruyorum .

Eyewitnesses report that the ships appeared during the night earlier

Görgü tanıkları, gemilerin bu hafta başında gece ortaya çıktığını

this week and have been stationed here for the past few days.

ve son birkaç gündür burada konuşlandığını bildirdi.

As you can see, the ships are massive and heavily armed.

Gördüğünüz gibi gemiler devasa ve ağır silahlı.

Sources say that they are part of a covert mission and their presence here

Kaynaklar, gizli bir görevin parçası olduklarını ve burada bulunmalarının

has caused quite a stir in the area.

bölgede büyük bir heyecan yarattığını söylüyor.

Some locals have expressed their concerns, with one resident saying,

Bazı bölge sakinleri endişelerini dile getirirken, bir bölge sakini şöyle dedi:

"We've never seen anything like this before.

"Daha önce hiç böyle bir şey görmedik.

We don't know if it's for our protection or if we should be worried."

Bunun bizim güvenliğimiz için mi olduğunu yoksa endişelenmemiz mi gerektiğini bilmiyoruz."

The Spanish government has yet to release any official statement, but sources say

İspanyol hükümeti henüz resmi bir açıklama yayınlamadı ancak kaynaklar,

that the flotilla may have defected from their original country and gone AWOL.

filonun asıl ülkelerinden kaçıp firar etmiş olabileceğini söylüyor. Ayrıca İspanyol Donanması ile

It is also speculated that they may be conducting a joint training

ortak bir eğitim tatbikatı yapabilecekleri de tahmin ediliyor

exercise with the Spanish Navy.

.

For now, all we can do is wait and see.

Şimdilik yapabileceğimiz tek şey bekleyip görmek.

This is a developing story and we'll keep you updated as we learn more.

Bu gelişen bir hikaye ve daha fazlasını öğrendikçe sizi güncel tutacağız.

Back to you, Jane.

Sana geri dönelim Jane.

Thank you, Sarah.

Teşekkür ederim Sarah.

As this situation unfolds, it is important for the public to learn

Bu durum ortaya çıktıkça, öngörülemeyen olaylara karşı

the ropes of the emergency procedures in case of any unforeseen events.

halkın acil durum prosedürlerinin inceliklerini öğrenmesi önemlidir .

Stay tuned for more updates on this story.

Bu hikayeyle ilgili daha fazla güncelleme için bizi takip etmeye devam edin.

This has been your news flash for today.

Bu, bugünkü flaş haberiniz oldu.

Thank you for listening.

Dinlediğiniz için teşekkürler.

And that brings us to the end of today's episode.

Ve bu bizi bugünkü bölümün sonuna getiriyor.

If you found this useful, then please take a moment to do all those things

Bunu faydalı bulduysanız lütfen biraz zaman ayırıp

that can help this podcast to grow.

bu podcast'in büyümesine yardımcı olabilecek şeyleri yapın.

If you're watching on YouTube, give a like and leave a comment.

YouTube'da izliyorsanız beğenin ve yorum bırakın.

And if you are listening, then remember to follow the podcast

Ve dinliyorsanız podcast'i takip etmeyi

and leave it a rating or review.

ve ona bir derecelendirme veya inceleme bırakmayı unutmayın.

Thank you as always for lending me your ears.

Bana kulak verdiğin için her zaman olduğu gibi teşekkür ederim.

I look forward to tickling your eardrums once again tomorrow.

Yarın bir kez daha kulak zarlarınızı gıdıklamayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Until then, take very good care and goodbye.

O zamana kadar kendinize çok iyi bakın ve hoşçakalın.