'The CHOICE is YOURS' - How to choose - Mr Duncan explains - Lesson 10 #englishaddictwithmrduncan

Life is full of choices and decisions.

Hayat seçimler ve kararlarla doludur.

There is always something that must be decided on.

Her zaman karar verilmesi gereken bir şey vardır.

To decide on something means make a choice.

Bir şeye karar vermek, bir seçim yapmak anlamına gelir.

Quite often we will be offered more than one thing when being presented with something that we might like or want.

Çoğu zaman hoşumuza gidebilecek ya da isteyebileceğimiz bir şey sunulduğunda bize birden fazla şey sunulacaktır.

You will be given a choice.

Size bir seçenek sunulacak.

We can also describe choice as selection.

Seçimi seçim olarak da tanımlayabiliriz.

You might be offered a selection of colours to choose from.

Aralarından seçim yapabileceğiniz bir renk seçeneği sunulabilir.

You will then decide which colour or colours you want.

Daha sonra hangi renk veya renkleri istediğinize karar vereceksiniz.

You might have to make a choice from a menu.

Bir menüden seçim yapmanız gerekebilir.

Whilst in a restaurant, a selection of food will be presented to you on a menu.

Restorandayken size bir menüde çeşitli yiyecekler sunulacaktır. Bazen seçim yapmak,

Sometimes making a choice can be a very difficult thing to do,

özellikle de aralarından seçim yapılabilecek çok şey varken

especially when there are many things to choose from.

, yapılması çok zor bir şey olabilir .

You might say that choosing something is a type of decision.

Bir şeyi seçmenin bir tür karar olduğunu söyleyebilirsiniz.

You make a decision.

Bir karar verirsin.

You make a choice. You choose something.

Bir seçim yaparsın. Bir şey seçiyorsun.

Quite often we will be presented with some sort of choice.

Çoğu zaman bize bir çeşit seçenek sunulur.

A decision must be made.

Bir karar verilmesi gerekiyor.

Quite often these decisions are small and have very little effect on anything around you.

Çoğu zaman bu kararlar küçüktür ve etrafınızdaki herhangi bir şey üzerinde çok az etkisi vardır.

However, sometimes you might have to make a big choice or a life changing decision.

Ancak bazen büyük bir seçim yapmanız veya hayatınızı değiştirecek bir karar vermeniz gerekebilir.

In one's younger years, we will often have to make big decisions concerning our future.

Gençlik yıllarımızda sıklıkla geleceğimizle ilgili büyük kararlar vermek zorunda kalırız.

What do I want to do for the rest of my life?

Hayatımın geri kalanında ne yapmak istiyorum?

Which career do I want to pursue?

Hangi kariyeri sürdürmek istiyorum?

We often refer to these as life decisions.

Bunlara sıklıkla yaşam kararları diyoruz.

Of course, in our younger years, most of our choices and decisions are controlled by our parents.

Elbette gençlik yıllarımızda seçimlerimizin ve kararlarımızın çoğu ebeveynlerimizin kontrolündedir.

They will often make decisions for us .

Çoğu zaman bizim adımıza kararlar verirler.

As an adult, we will often find ourselves having to make a choice from a selection of things.

Bir yetişkin olarak çoğu zaman kendimizi birçok şey arasından seçim yapmak zorunda buluruz.

From the start of your day, there is normally a choice that must be made.

Günün başlangıcından itibaren normalde yapılması gereken bir seçim vardır.

What shall I have for breakfast? What shall I wear today?

Kahvaltıda ne yiyeyim? Bugün ne giyeceğim?

Where will I go this weekend?

Bu hafta sonu nereye gideceğim?

What shall I have to eat for supper?

Akşam yemeğinde ne yemeliyim?

Sometimes we must make decisions fast without much preparation taking place.

Bazen çok fazla hazırlık yapmadan hızlı karar vermemiz gerekir.

We often described this as being under pressure.

Bunu sık sık baskı altında olmak olarak tanımladık.

You might find yourself having to make a decision whilst under pressure.

Baskı altındayken kendinizi bir karar vermek zorunda bulabilirsiniz.

You only have a short amount of time in which to make your choice.

Seçiminizi yapmak için yalnızca kısa bir süreniz var.

To choose is to decide.

Seçmek karar vermektir.

You make your choice.

Siz seçiminizi yapın.

You choose something.

Bir şey seçiyorsun.

The past tense of choose is ‘chose’.

Seçim fiilinin geçmiş zamanı 'seçildi'dir.

When referring to the thing you have decided to have,

Sahip olmaya karar verdiğiniz şeyden bahsederken

We will use the word ‘chosen’.

'seçilmiş' kelimesini kullanacağız.

You have chosen to take a trip to Paris.

Paris'e bir gezi yapmayı seçtiniz.

We can also say that you have decided to take a trip to Paris.

Ayrıca Paris gezisine çıkmaya karar verdiğinizi de söyleyebiliriz.

The word chosen is the past participle of choose.

Seçilen kelime, seçimin geçmiş zaman katılımcısıdır.

Your choice is your decision.

Seçiminiz sizin kararınızdır.

The thing you have decided to have or do?

Sahip olmaya ya da yapmaya karar verdiğin şey?

It is your choice.

Bu sizin seçiminiz.

You might have to choose a language to learn.

Öğrenmek için bir dil seçmeniz gerekebilir.

Maybe you are interested in learning French, or perhaps you are keen to learn English.

Belki Fransızca öğrenmeye ilgi duyuyorsunuz, belki de İngilizce öğrenmeye heveslisiniz.

You might have to make a choice between those two languages.

Bu iki dil arasında seçim yapmak zorunda kalabilirsiniz.

So as you can see, there is always a choice to be made in life, from the very small ones,

Gördüğünüz gibi, çok küçük kararlardan

right up to those big decisions that will change your life forever.

hayatınızı sonsuza kadar değiştirecek büyük kararlara kadar hayatta her zaman yapılması gereken bir seçim vardır.