Ronald Rael: An architect's subversive reimagining of the US-Mexico border wall | TED

44,294 views ・ 2019-03-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Defne Kutay Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:12
Isn't it fascinating how the simple act of drawing a line on the map
0
12809
4747
Harita üzerine çizgi çizmek gibi basit bir eylemin
00:17
can transform the way we see and experience the world?
1
17580
2872
dünyayı görüş ve deneyimleyişimizi değiştirebilmesi,
00:21
And how those spaces in between lines, borders,
2
21714
3064
çizgiler ve sınırlar arasındaki o alanların
00:24
become places.
3
24802
1754
mekânlar haline gelmesi büyüleyici değil mi?
00:26
They become places where language and food and music
4
26580
4680
Dillerin, yemeklerin, müziğin ve farklı kültürlerden insanların
00:31
and people of different cultures rub up against each other
5
31284
3124
bazen güzel bazen vahşiyane,
00:34
in beautiful and sometimes violent and occasionally really ridiculous ways.
6
34432
5280
zaman zaman oldukça gülünç biçimde rastlaştıkları yerler haline gelirler.
00:40
And those lines drawn on a map
7
40454
2711
Harita üzerine çekilen o çizgiler,
00:43
can actually create scars in the landscape,
8
43189
2447
aslında yeryüzünde iz oluşturabilir
00:45
and they can create scars in our memories.
9
45660
2321
ve hafızamızda yaralar bırakabilirler.
00:48
My interest in borders came about
10
48645
1906
Sınırlara olan ilgim,
00:50
when I was searching for an architecture of the borderlands.
11
50575
3506
sınırların mimarisini araştırdığım sırada oluştu.
00:55
And I was working on several projects along the US-Mexico border,
12
55040
4537
Amerika-Meksika sınır hattındaki birkaç proje üzerinde çalışıyor,
00:59
designing buildings made out of mud taken right from the ground.
13
59601
3524
yerden alınan topraktan yapılmış binalar tasarlıyordum.
01:03
And I also work on projects that you might say immigrated to this landscape.
14
63911
3573
Ayrıca, bu alana göçle geldiği söylenebilecek projeler üzerinde çalıştım.
01:07
"Prada Marfa," a land-art sculpture
15
67508
2325
''Prada Marfa'' adında, sanatla mimari arasındaki sınırı aşan
01:09
that crosses the border between art and architecture,
16
69857
3000
arazi sanatı heykeli, bana mimarinin
01:12
and it demonstrated to me that architecture could communicate ideas
17
72881
3443
siyasal ve kültürel açıdan oldukça karmaşık fikirlerin
01:16
that are much more politically and culturally complex,
18
76348
3351
iletişimini sağlayabileceğini gösterdi.
01:19
that architecture could be satirical and serious at the same time
19
79723
4549
Mimarinin aynı zamanda hem eleştirel hem de ciddi olabileceğini,
01:24
and it could speak to the disparities between wealth and poverty
20
84296
3001
zengillik ile yoksulluk arasındaki farklılıkları,
01:27
and what's local and what's foreign.
21
87321
1824
neyin yerli neyin yabancı olduğunu gösterebileceğini anlattı.
01:30
And so in my search for an architecture of the borderlands,
22
90644
3421
Benim de sınır bölgelerinin mimarisine ilişkin arayışım sırasında
01:34
I began to wonder,
23
94089
1699
aklımda bir soru oluştu.
01:35
is the wall architecture?
24
95812
2148
Bu duvar bir mimarlık eseri mi?
01:39
I began to document my thoughts and visits to the wall
25
99420
5234
Ben de düşüncelerimi ve duvarı ziyaretlerimi
birtakım hatıralar yaratarak kaydetmeye başladım,
01:44
by creating a series of souvenirs
26
104678
3549
01:48
to remind us of the time when we built a wall
27
108251
4659
bizlere duvarı inşa ettiğimiz dönemi ve bunun o zamanlar
ne kadar çılgın bir fikir olduğunu hatırlatması için.
01:52
and what a crazy idea that was.
28
112934
2134
01:56
I created border games,
29
116112
1746
Sınır oyunları,
01:57
(Laughter)
30
117882
1523
(Gülüşmeler)
01:59
postcards,
31
119429
1278
kartpostallar,
02:01
snow globes with little architectural models inside of them,
32
121921
3024
içinde küçük mimari maketler olan kar küreleri,
02:05
and maps that told the story of resilience at the wall
33
125913
5024
duvara karşı direncin hikâyesini anlatan haritalar oluşturdum
02:10
and sought for ways that design could bring to light the problems
34
130961
4675
ve sınırın yarattığı problemin tasarım sayesinde çözülebilmesi için
02:15
that the border wall was creating.
35
135660
1856
yollar aramaya başladım.
02:18
So, is the wall architecture?
36
138777
2548
Yani, bu duvar mimari bir eser midir?
02:21
Well, it certainly is a design structure,
37
141349
2277
Tabii ki tasarlanmış bir yapı olup
02:23
and it's designed at a research facility called FenceLab,
38
143650
3682
FenceLab adlı bir araştırma tesisinde tasarlanmıştır.
02:27
where they would load vehicles with 10,000 pounds
39
147356
3008
4.500 kilogramlık yüklerle doldurulmuş araçları,
02:30
and ram them into the wall at 40 miles an hour
40
150388
2159
geçirmezliğini test etmek adına
02:32
to test the wall's impermeability.
41
152571
2071
saatte 64 km hızla duvarın üstüne sürmüşlerdi.
02:34
But there was also counter-research going on on the other side,
42
154666
3258
Ancak diğer tarafta devam eden karşıt bir araştırma vardı.
02:37
the design of portable drawbridges
43
157948
2270
Duvara götürülebilecek ve üzerinden araçların geçmesine izin verecek
02:40
that you could bring right up to the wall
44
160242
2001
taşınabilir bir köprünün tasarımı.
02:42
and allow vehicles to drive right over.
45
162267
2003
02:44
(Laughter)
46
164294
1971
(Gülüşmeler)
02:46
And like with all research projects, there are successes
47
166289
3168
Her araştırma projesinde olduğu gibi
başarılar ve başarısızlıklar var.
02:49
and there are failures.
48
169481
1419
02:50
(Laughter)
49
170924
1357
(Gülüşmeler)
02:52
But it's these medieval reactions to the wall --
50
172305
3342
Bunlar Ortaçağ'dan kalma tepkiler,
02:55
drawbridges, for example --
51
175671
2277
açılıp kapanan asma köprü mesela,
02:57
that are because the wall itself is an arcane, medieval form of architecture.
52
177972
4934
çünkü duvar kendi başına mimarinin gizemli ve Ortaçağ'dan kalma bir formu.
03:03
It's an overly simplistic response to a complex set of issues.
53
183613
5499
Birtakım kompleks sorunlara karşı fazla basit bir cevap.
03:09
And a number of medieval technologies have sprung up along the wall:
54
189136
3809
Birkaç Ortaçağ teknolojisi duvar süresince türemiş:
03:13
catapults that launch bales of marijuana over the wall
55
193748
3000
duvarın üstünden marihuana balyaları atan mancınıklar
03:16
(Laughter)
56
196772
1001
(Gülüşmeler)
03:17
or cannons that shoot packets of cocaine and heroin over the wall.
57
197797
3641
veya duvarın üzerinden kokain ve eroin paketleri ateşleyen toplar.
03:22
Now during medieval times,
58
202286
1937
Ortaçağ zamanlarında
03:24
diseased, dead bodies
59
204247
2388
hastalıklı, ölü bedenler
03:26
were sometimes catapulted over walls as an early form of biological warfare,
60
206659
4047
bazen biyolojik silahların ilkel bir şekli olarak duvarların üzerinden atılırdı
03:31
and it's speculated that today,
61
211618
1720
ve bugün, insanların göçmenliğin bir şekli olarak
03:34
humans are being propelled over the wall as a form of immigration.
62
214544
5579
duvarların üzerinden fırlatıldığı düşünülüyor.
03:41
A ridiculous idea.
63
221053
1331
Gülünç bir düşünce.
03:43
But the only person ever known to be documented to have launched over the wall
64
223204
5926
Ama şimdiye kadar duvarın üzerinden Meksika'dan Amerika'ya atıldığı bilinen
03:49
from Mexico to the United States
65
229154
1884
belgelenmiş tek kişi,
03:51
was in fact a US citizen,
66
231062
2110
bir Amerikan vatandaşıymış.
03:53
who was given permission to human-cannonball over the wall,
67
233196
4506
Ona duvarın üzerinden, 60 metre yüksekten atılma izni verilmiş.
03:57
200 feet,
68
237726
1151
03:58
so long as he carried his passport in hand
69
238901
2072
Tabii, pasaportunu elinde taşıması şartıyla
04:00
(Laughter)
70
240997
1983
(Gülüşmeler)
04:03
and he landed safely in a net on the other side.
71
243004
3079
ve o karşı tarafta bulunan bir filenin içine güvenlice inmiş.
04:07
And my thoughts are inspired by a quote by the architect Hassan Fathy,
72
247665
4451
Fikirlerimde mimar Hassan Fathy'nin bir sözünden ilham aldım.
04:12
who said,
73
252140
1242
"Mimarlar duvarları değil, duvarların arasındaki alanları tasarlar." demişti.
04:13
"Architects do not design walls,
74
253406
2445
04:15
but the spaces between them."
75
255875
2124
04:18
So while I do not think that architects should be designing walls,
76
258356
3103
Yani, ben mimarların duvar tasarlaması gerektiğini düşünmüyorum,
04:21
I do think it's important and urgent that they should be paying attention
77
261483
3722
ama aradaki o alanlara dikkat etmelerinin
önemli ve zaruri olduğunu düşünüyorum.
04:25
to those spaces in between.
78
265229
1747
04:27
They should be designing for the places and the people, the landscapes
79
267000
4785
Mekânlar ve insanlar için,
duvarın tehlikeye attığı alanları tasarlamalılar.
04:31
that the wall endangers.
80
271809
1452
04:34
Now, people are already rising to this occasion,
81
274769
2650
İnsanlar şimdiden gerekeni yapıyorlar
04:37
and while the purpose of the wall is to keep people apart and away,
82
277443
4880
ve duvarın amacı insanları ayırmak, birbirlerinden uzak tutmakken
04:42
it's actually bringing people together in some really remarkable ways,
83
282347
3833
aslında onları dikkate değer şekillerde bir araya getiriyor.
04:46
holding social events like binational yoga classes along the border,
84
286204
3421
İnsanlar sınırda iki uluslu yoga dersi gibi etkinlikler düzenliyorlar,
04:49
to bring people together across the divide.
85
289649
2713
bölünen insanları bir araya getirmek için.
04:52
I call this the monument pose.
86
292386
1781
Ben bu poza anıt pozu diyorum.
04:54
(Laughter)
87
294191
1235
(Gülüşmeler)
04:56
And have you ever heard of "wall y ball"?
88
296388
3254
Daha önce hiç "duvarbol"u duymuş muydunuz?
04:59
(Laughter)
89
299666
1404
(Gülüşmeler)
05:01
It's a borderland version of volleyball, and it's been played since 1979
90
301094
5864
Bu voleybolun sınır versiyonu ve 1979'dan beri oynanıyor.
05:06
(Laughter)
91
306982
1414
(Gülüşmeler)
05:08
along the US-Mexico border
92
308420
1532
ABD-Meksika sınırı boyunca
05:09
to celebrate binational heritage.
93
309976
2442
iki uluslu mirası kutlamak için.
05:12
And it raises some interesting questions, right?
94
312442
2418
Bu akla ilginç sorular getiriyor, değil mi?
05:14
Is such a game even legal?
95
314884
2111
Böyle bir oyun yasal mı?
05:18
Does hitting a ball back and forth over the wall constitute illegal trade?
96
318017
3683
Duvarın üzerinden top atıp tutmak yasa dışı ticaret midir?
05:21
(Laughter)
97
321724
2227
(Gülüşmeler)
05:23
The beauty of volleyball is that it transforms the wall
98
323975
4923
Bu voleybolun güzelliği,
duvarı sadece kumun üzerindeki bir çizgi haline getirmesi,
05:28
into nothing more than a line in the sand
99
328922
2364
05:31
negotiated by the minds and bodies and spirits of players on both sides.
100
331310
4143
her iki tarafın zihni, bedeni ve ruhu tarafından belirlenmiş bir çizgi.
05:36
And I think it's exactly these kinds of two-sided negotiations
101
336406
4235
Ben asıl bu iki taraflı anlaşmaların
05:40
that are needed to bring down walls that divide.
102
340665
3177
bölen duvarı indirmek için gerektiğine inanıyorum.
05:44
Now, throwing the ball over the wall is one thing,
103
344715
3167
Şimdi, duvarın üzerinden top atmak sorun değil
05:47
but throwing rocks over the wall
104
347906
2397
ama duvarın üzeriden taş atılması
05:50
has caused damage to Border Patrol vehicles
105
350327
3052
Sınır Devriyesi araçlarına zarar verdi
05:53
and have injured Border Patrol agents,
106
353403
3163
ve Sınır Devriyesi polisleri yaraladı,
05:56
and the response from the US side has been drastic.
107
356590
2563
Amerika tarafından gelen karşılık ise şiddetli oldu.
05:59
Border Patrol agents have fired through the wall,
108
359177
3533
Sınır Devriyesindeki polislerin duvardan ateş açması
06:02
killing people throwing rocks on the Mexican side.
109
362734
2546
Meksika tarafından taş atan insanları öldürdü.
06:06
And another response by Border Patrol agents
110
366906
2374
Sınır Devriyesi'nden gelen başka bir karşılık,
06:09
is to erect baseball backstops to protect themselves and their vehicles.
111
369304
3464
kendileri ve araçlarını korumak için beyzbol saha arkası çiti dikmekti.
06:13
And these backstops became a permanent feature
112
373519
3429
Bu saha arkası çitleri, yeni duvarların yapımında kullanılan
06:16
in the construction of new walls.
113
376972
1843
kalıcı bir özellik haline geldi.
06:19
And I began to wonder if, like volleyball,
114
379339
2990
Ben de belki de voleybol gibi beyzbol da sınırda olan
06:22
maybe baseball should be a permanent feature at the border,
115
382353
4205
kalıcı bir özellik olmalı diye düşünmeye başladım.
06:26
and walls could start opening up,
116
386582
2330
Bu sayede duvarlar açılmaya başlayabilir,
06:28
allowing communities to come across and play,
117
388936
3028
toplumların karşıya geçip oynamasına izin verebilir.
06:31
and if they hit a home run,
118
391988
1643
Eğer sayı vuruşu yaparlarsa da
06:33
maybe a Border Patrol agent would pick up the ball and throw it
119
393655
2980
belki bir Sınır Devriyesi polisi topu alıp diğer tarafa tekrar atabilir.
06:36
back over to the other side.
120
396659
1335
06:39
A Border Patrol agent buys a raspado, a frozen treat,
121
399941
4025
Bir Sınır Devriyesi polisi sadece birkaç metre ötedeki satıcıdan
06:43
from a vendor just a couple feet away,
122
403990
2651
donmuş bir tatlı olan raspado alabilir
06:46
food and money is exchanged through the wall,
123
406665
2570
ve duvar yoluyla para ve yemek takas edilir.
06:49
an entirely normal event made illegal by that line drawn on a map
124
409259
5953
Oldukça normal olan bu etkinlik, haritaya çizilmiş çizgi
ve birkaç milimetre çelik yüzünden yasa dışı bir hale geliyor.
06:56
and a couple millimeters of steel.
125
416356
1857
06:59
And this scene reminded me of a saying:
126
419350
2704
Bu sahne bana bir deyişi hatırlattı.
07:02
"If you have more than you need, you should build longer tables
127
422078
2968
"Eğer ihtiyacın olandan daha fazlasına sahipsen
uzun masalar yapmalısın, yüksek duvarlar değil."
07:05
and not higher walls."
128
425070
1852
07:06
So I created this souvenir to remember the moment that we could share
129
426946
3505
Bu yüzden ben bu hediyelik eşyayı, bölünme karşısında paylaşabileceğimiz
07:10
food and conversation across the divide.
130
430475
2023
yemekle sohbeti hatırlatması için yarattım.
07:13
A swing allows one to enter and swing over to the other side
131
433767
3307
Bir salıncak, birinin girmesi ve karşı tarafa doğru sallanmasına izin verir
07:17
until gravity deports them back to their own country.
132
437098
2756
ta ki yer çekimi onu ülkesine geri gönderene kadar.
07:20
The border and the border wall
133
440817
2525
Sınır ve sınır duvarı
07:23
is thought of as a sort of political theater today,
134
443366
4229
bugünlerde bir tür politik bir tiyatro gibi düşünülüyor,
07:28
so perhaps we should invite audiences to that theater,
135
448680
3303
yani belki biz de bu tiyatroya seyirci davet etmeliyiz.
07:32
to a binational theater where people can come together
136
452007
2667
İnsanların oyuncu ve müzisyenlerle bir araya gelebilecekleri
07:35
with performers, musicians.
137
455688
2279
bu iki uluslu tiyatroya.
07:38
Maybe the wall is nothing more than an enormous instrument,
138
458710
3237
Belki duvar, kocaman bir enstrümandan başka bir şey değildir.
07:41
the world's largest xylophone, and we could play down this wall
139
461971
3706
Dünyanın en büyük ksilofonu ve biz bu duvarı
kitlesel perküsyon hareketleriyle yıkabiliriz.
07:45
with weapons of mass percussion.
140
465701
1799
07:47
(Laughter)
141
467524
1915
(Gülüşmeler)
07:50
When I envisioned this binational library,
142
470492
2423
Ben kafamda iki uluslu kütüphaneyi canlandırdığımda
07:52
I wanted to imagine a space where one could share
143
472939
3191
insanların sınır üzerinden kitap ve bilgi paylaşabileceği
07:56
books and information and knowledge across a divide,
144
476154
4895
bir alan hayal etmek istedim.
08:01
where the wall was nothing more than a bookshelf.
145
481073
2644
Duvarın kitap rafından başka bir şey olmadığı bir alan.
08:04
And perhaps the best way to illustrate the mutual relationship that we have
146
484046
3933
Belki de Meksika ve ABD arasındaki
karşılıklı ilişkiyi örnekleyebilecek en iyi yol
08:08
with Mexico and the United States
147
488003
2296
08:10
is by imagining a teeter-totter,
148
490323
2698
bir tahterevalli hayal etmektir.
08:13
where the actions on one side had a direct consequence
149
493045
3561
Olanların karşı tarafta olacakları doğrudan etkileyeceği bir tahterevalli.
08:16
on what happens on the other side,
150
496630
2223
08:18
because you see, the border itself
151
498877
2013
Çünkü görüyorsunuz ki sınır kendi başına
08:20
is both a symbolic and literal fulcrum for US-Mexico relations,
152
500914
4243
ABD-Meksika ilişkilerinde hem sembolik hem de gerçek bir dayanak noktası
08:25
and building walls between neighbors severs those relationships.
153
505181
3650
ve iki komşu arasına duvar dikmek bu ilişkileri yaralar.
08:30
You probably remember this quote, "Good fences make good neighbors."
154
510047
4175
Muhtemelen, "İyi çitler, iyi komşular yaratır." sözünü hatırlıyorsunuzdur.
08:34
It's often thought of as the moral of Robert Frost's poem "Mending Wall."
155
514246
3626
Bu genelde Robert Frost'un "Mending Wall" şiirinin teması olarak düşünülür.
08:39
But the poem is really about questioning the need for building walls at all.
156
519316
4135
Ama şiir aslında duvar dikme ihtiyacımızı sorgular.
08:44
It's really a poem about mending human relationships.
157
524171
2626
Aslında insan ilişkilerini onarmak hakkında.
08:47
My favorite line is the first one:
158
527787
2003
İlk dizesi en sevdiğim dize:
08:49
"Something there is that doesn't love a wall."
159
529814
2269
"Duvarı sevmeyen bir şey var."
08:53
Because if there's one thing that's clear to me --
160
533313
2428
Çünkü eğer bana göre açık olan bir şey varsa o da
08:55
there are not two sides defined by a wall.
161
535765
2647
duvar tarafından belirlenen iki taraf yok.
08:58
This is one landscape, divided.
162
538436
1931
Bu sadece bölünmüş bir arazi.
09:01
On one side, it might look like this.
163
541161
1899
Bir tarafta şöyle görünebilir.
09:03
A man is mowing his lawn while the wall is looming in his backyard.
164
543084
3932
Bir adam arka bahçesinde bir duvar belirirken çimlerini biçiyor.
09:07
And on the other side, it might look like this.
165
547040
2600
Ama diğer tarafta şöyle görünebilir.
09:09
The wall is the fourth wall of someone's house.
166
549664
3213
Duvar bir kişinin evinin dördüncü duvarı.
09:13
But the reality is that the wall is cutting through people's lives.
167
553465
3564
Ama gerçekte duvar insanların hayatlarını kesiyor.
09:18
It is cutting through our private property,
168
558278
2949
Özel mülkümüzü,
09:21
our public lands,
169
561251
1151
kamu arazilerimizi,
09:22
our Native American lands, our cities,
170
562426
2015
Yerli Amerikalı topraklarımızı, şehirlerimizi,
09:25
a university,
171
565274
1150
bir üniversiteyi,
09:27
our neighborhoods.
172
567242
1150
mahallelerimizi kesiyor.
09:29
And I couldn't help but wonder
173
569077
1828
Ben de çok merak ettim.
09:30
what it would be like if the wall cut through a house.
174
570929
2706
Eğer duvar bir evi ortasından kesseydi ne olurdu?
09:34
Remember those disparities between wealth and poverty?
175
574789
2577
Zenginlikle fakirliğin farklılığını hatırlıyor musunuz?
09:37
On the right is the average size of a house in El Paso, Texas,
176
577390
2937
Sağ tarafta El Paso, Texas'taki bir evin ortalama büyüklüğü,
09:40
and on the left is the average size of a house in Juarez.
177
580351
2833
sol taraftaysa Juarez'deki bir evin ortalama büyüklüğü.
09:43
And here, the wall cuts directly through the kitchen table.
178
583794
2898
Burada duvar mutfak masasını doğrudan ikiye bölüyor.
09:47
And here, the wall cuts through the bed in the bedroom.
179
587747
2769
Burada da duvar yatak odasında yatağın üzerinden geçiyor.
09:51
Because I wanted to communicate how the wall is not only dividing places,
180
591699
3744
Çünkü ben duvarın sadece yerleri değil,
09:55
it's dividing people, it's dividing families.
181
595467
2704
insanları ve aileleri ayırdığını anlatmak istedim.
09:58
And the unfortunate politics of the wall
182
598195
2207
Duvarın talihsiz siyaseti
10:00
is today, it is dividing children from their parents.
183
600426
3576
bugün çocukları ailelerinden ayırıyor.
10:04
You might be familiar with this well-known traffic sign.
184
604647
2785
Bu bilindik trafik işaretine aşina olabilirsiniz.
10:07
It was designed by graphic designer John Hood,
185
607456
3664
Yerli bir eski asker
ve Kaliforniya Ulaştırma Departmanı'nda çalışan bir grafik tasarımcı olan
10:11
a Native American war veteran
186
611144
1754
10:12
working for the California Department of Transportation.
187
612922
2620
John Hood tarafından tasarlanmıştı.
10:16
And he was tasked with creating a sign to warn motorists
188
616366
3540
Ona, karayolunda mahsur kalan göçmenlerin
10:19
of immigrants who were stranded alongside the highway
189
619930
2651
yolun karşısına koşabileceği konusunda motorcuları uyaracak
10:22
and who might attempt to run across the road.
190
622605
2285
bir levha tasarlama görevi verilmişti.
10:26
Hood related the plight of the immigrant today
191
626041
3739
Hood, günümüzdeki göçmenleri Uzun Yürüyüş sırasındaki Navajo'lularla bağdaştırıyor.
10:29
to that of the Navajo during the Long Walk.
192
629804
2476
10:33
And this is really a brilliant piece of design activism.
193
633778
2637
Bu gerçekten tasarım aktivizminin mükemmel bir örneği.
10:37
And he was very careful
194
637796
1150
O çok dikkatliydi,
10:38
in thinking about using a little girl with pigtails, for example,
195
638970
3637
mesela iki atkuyruğu olan küçük bir kızı kullanırken.
10:42
because he thought that's who motorists might empathize with the most,
196
642631
4278
Çünkü motorcuların en çok onunla empati kurabileceğini düşündü.
10:46
and he used the silhouette of the civil rights leader Cesar Chavez
197
646933
4486
İnsan hakları lideri Cesar Chavez'in silüetini
10:51
to create the head of the father.
198
651443
1878
babanın başını yaratırken kullandı.
10:53
I wanted to build upon the brilliance of this sign
199
653839
3677
Ben bu işaretin harikuladeliğini kullanarak
10:57
to call attention to the problem of child separation at the border,
200
657540
3389
çocukların sınırda ailelerinden ayırılmalarına dikkat çekmek istedim.
11:00
and I made one very simple move.
201
660953
1857
Çok basit bir harekette bulundum.
11:02
I turned the families to face each other.
202
662834
2285
Aileleri birbirleriyle yüz yüze getirdim.
11:05
And in the last few weeks,
203
665583
1261
Bu son haftalarda
11:06
I've had the opportunity to bring that sign back to the highway
204
666868
3088
o levhayı karayoluna tekrar getirme şansı elde ettim.
11:09
to tell a story,
205
669980
1769
Bir hikâye anlatmak için,
11:11
the story of the relationships that we should be mending
206
671773
3723
onarmamız gereken ilişkileri
11:15
and a reminder that we should be designing
207
675520
2401
ve bölünmüş değil yeniden birleşmiş devletleri
11:17
a reunited states and not a divided states.
208
677945
3039
tasarlamamız gerektiğini hatırlatan bir hikâye.
11:21
Thank you.
209
681515
1151
Teşekkürler.
11:22
(Applause)
210
682690
4270
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7