Living sculptures that stand for history's truths | Sethembile Msezane

45,633 views ・ 2017-09-29

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Burcu Uluçay Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:12
I'd like for you to take a moment to imagine this with me.
0
12644
3920
Benimle bir an için şunu hayal etmenizi istiyorum.
00:17
You're a little girl of five years old.
1
17964
3108
Beş yaşında küçük bir kız çocuğusunuz,
00:21
Sitting in front of a mirror,
2
21889
1729
aynanın karşısında oturuyorsunuz,
00:23
you ask yourself,
3
23642
1499
kendi kendinize soruyorsunuz:
00:26
"Do I exist?"
4
26215
1191
"Var mıyım?"
00:29
In this space, there is very little context,
5
29074
2652
Bu ortamda pek bir bağlam yok;
00:31
and so you move into a different one,
6
31750
2564
o yüzden başka bir ortama geçiyorsunuz,
00:34
one filled with people.
7
34338
1574
insanlarla dolu bir ortama.
00:36
Surely, now you know you're not a figment of your own imagination.
8
36944
3263
Hayal gücünüzün bir ürünü olmadığınıza artık eminsiniz.
00:41
You breathe their air.
9
41043
1531
Onların havasını soluyorsunuz.
00:43
You see them,
10
43205
1430
Onları görüyorsunuz.
00:44
so they must see you.
11
44659
1414
Öyleyse onlar da sizi görüyordur.
00:47
And yet, you still can't help but wonder:
12
47168
3640
Yine de düşünmeden edemiyorsunuz:
00:52
Do I only exist when people speak to me?
13
52300
3829
Sadece insanlar benimle konuştuğunda mı varım?
00:57
Pretty heavy thoughts for a child, right?
14
57616
1954
Bir çocuk için epey ağır düşünceler, değil mi?
01:00
But through various artworks that reflect upon our society,
15
60821
4508
Toplumumuzu yansıtan birçok sanat eseri aracılığıyla anladım ki
01:05
I came to understand how a young black girl can grow up
16
65353
4150
küçük siyahi bir kız çocuğu, görünmediğini,
01:09
feeling as if she's not seen, and perhaps she doesn't exist.
17
69527
5114
belki de var olmadığını hissederek büyüyebilir.
01:16
You see, if young people don't have positive images of themselves
18
76157
3769
Gençlerin kendileriyle ilgili imajları olumlu değilse,
01:19
and all that remains are negative stereotypes,
19
79950
3168
çevrelerinde olumsuz klişeler dışında bir şey yoksa
01:23
this affects their self-image.
20
83142
1825
bu onların benlik saygılarını etkiler.
01:26
But it also affects the way that the rest of society treats them.
21
86034
3346
Ama bu, aynı zamanda, toplumun onlara olan tavrını da etkiler.
01:31
I discovered this
22
91102
1236
Bunu fark ettiğimde
01:32
having lived in Cape Town for about five years at the time.
23
92362
3705
yaklaşık beş yıldır Cape Town'da yaşıyordum.
01:36
I felt a deep sense of dislocation and invisibility.
24
96934
4950
Çok derinden bir yerini bilememe ve görünmezlik hissediyordum.
01:43
I couldn't see myself represented.
25
103142
2064
Beni anlatan hiçbir yer yoktu.
01:46
I couldn't see the women who've raised me,
26
106181
2855
Ne beni büyüten kadınları görüyordum,
01:49
the ones who've influenced me,
27
109060
1862
ne de bana ilham veren
01:50
and the ones that have made South Africa what it is today.
28
110946
2731
veya Güney Afrika'yı bugünkü hâline getiren kadınları.
01:54
I decided to do something about it.
29
114709
1935
Bir şeyler yapmaya karar verdim.
01:58
What do you think when you see this?
30
118945
2573
Bunu gördüğünüzde ne düşünürsünüz?
02:03
If you were a black girl,
31
123571
2121
Siyahi bir kız olsaydınız,
02:05
how would it make you feel?
32
125716
1735
kendinizi nasıl hissederdiniz?
02:09
Walking down the street,
33
129093
2445
Yürüdüğünüz cadde,
02:11
what does the city you live in say to you?
34
131562
2914
yaşadığınız şehir size ne anlatıyor?
02:15
What symbols are present?
35
135446
1436
Hangi semboller var?
02:17
Which histories are celebrated?
36
137370
1601
Hangi tarihi olaylar kutlanıyor?
02:19
And on the other hand,
37
139879
1226
Öte yandan,
02:21
which ones are omitted?
38
141129
1541
hangileri göz ardı ediliyor?
02:23
You see, public spaces are hardly ever as neutral as they may seem.
39
143523
4051
Bakın, halka açık alanlar hiç de göründüğü gibi tarafsız değildir.
02:28
I discovered this when I made this performance in 2013 on Heritage Day.
40
148272
6020
Bunu 2013'teki Miras Günü için yaptığım performansla keşfettim.
02:36
Cape Town is teeming with masculine architecture,
41
156092
5135
Cape Town anıtları ve heykelleriyle maskulen mimarinin
02:41
monuments and statues,
42
161251
2059
dolup taştığı bir yer.
02:43
such as Louis Botha in that photograph.
43
163334
2264
Fotoğraftaki Louis Botha mesela.
02:46
This overt presence of white colonial and Afrikaner nationalist men
44
166656
5916
Kolonyal ve Hollanda asıllı Afrika milliyetçisi erkeklerin baskın varlığı,
02:52
not only echoes a social, gender and racial divide,
45
172596
5422
toplum, cinsiyet ve ırk arasındaki bölünmüşlüğü yansıttığı kadar
02:58
but it also continues to affect the way that women --
46
178747
4626
kamu alanlarındaki baskın erkek figürlere karşı
03:03
and the way, particularly, black women --
47
183397
3200
kadınların ve özellikle siyahi kadınların
03:06
see themselves in relation to dominant male figures
48
186621
5411
kendilerini nasıl gördüğünü
03:12
in public spaces.
49
192056
1425
etkilemeye de devam ediyor.
03:16
For this reason, among others,
50
196896
2292
Bu yüzden ve başka sebeplerle de
03:19
I don't believe that we need statues.
51
199212
2072
heykellere ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum.
03:22
The preservation of history and the act of remembering
52
202326
3886
Hatırlanmaya daha değer ve daha etkili yollarla da
03:26
can be achieved in more memorable and effective ways.
53
206236
4335
tarihi koruyabilir, geçmişi hatırlatabiliriz.
03:32
As part of a year-long public holiday series,
54
212244
3859
Performans sanatını, yıl içindeki resmi tatillerde
03:36
I use performance art as a form of social commentary
55
216127
4127
bir çeşit toplum eleştirisi amacıyla kullanıyorum.
03:40
to draw people's attention to certain issues,
56
220278
3198
İnsanların dikkatini hem belli meselelere çekmek için,
03:43
as well as addressing the absence of the black female body
57
223500
5950
hem de siyahi kadın bedeninin anmaya ayrılmış kamu alanlarında
03:49
in memorialized public spaces,
58
229474
2238
yadsınmasına karşı özellikle resmi tatillerde
03:51
especially on public holidays.
59
231736
1966
kullandığım bir yol.
03:54
Women's Day was coming up.
60
234975
1619
Kadınlar Günü yaklaşıyordu.
03:57
I looked at what the day means --
61
237089
1713
Günün anlamına baktım:
03:59
the Women's March to the union buildings in 1956,
62
239780
4655
Kadınların "geçiş yasalarına" karşı 1956'da sendika binalarına yürüyüşü.
04:04
petitioning against the pass laws.
63
244459
2460
04:07
Juxtaposed with the hypocrisy of how women are treated,
64
247890
4806
Özellikle günümüzün kamu alanlarında,
04:12
especially in public spaces today,
65
252720
2131
kadınlara yapılan ikiyüzlü muameleyi de düşününce
04:15
I decided to do something about it.
66
255800
2238
bu konuda bir şeyler yapmaya karar verdim.
04:19
Headline:
67
259157
1656
Manşet:
04:20
[Women in miniskirt attacked at taxi rank]
68
260837
5542
[Mini etekli kadınlara taksi sırasında saldırı]
04:28
How do I comment on such polar opposites?
69
268829
3602
Böylesine kutuplaşmış tarafları sanatımla nasıl yorumlayacaktım?
04:33
In the guise of my great-grandmother,
70
273557
2141
Büyük büyük annemin kılığında,
04:35
I performed bare-breasted,
71
275722
1703
göğüslerimi açıkta bırakarak
04:37
close to the taxi rank in KwaLanga.
72
277449
2956
KwaLanga'daki taksi durağının oradaydım.
04:41
This space is also called Freedom Square,
73
281146
2581
Kadınlar, "Özgürlük Meydanı" olarak bilinen bu yerde,
04:43
where women were a part of demonstrations against apartheid laws.
74
283751
3853
ırk ayrımı yasalarına karşı yapılan gösterilere katılmıştı.
04:48
I was not comfortable with women being seen as only victims in society.
75
288976
6141
Kadınların yalnızca toplumun kurbanları gibi gösterilmesi beni rahatsız ediyordu.
04:56
You might wonder how people reacted to this.
76
296359
2622
İnsanların buna tepkilerini merak ediyor olabilirsiniz.
04:59
(Video) Woman: (Cheering)
77
299751
2698
(Video) Kadın: (Neşeyle bağırıyor)
05:03
Woman 2 (offscreen): Yes!
78
303186
1588
Kadın 2 (ekran dışında): İşte bu!
05:12
Sethembile Msezane: Pretty cool, huh?
79
312874
2155
Sethembile Msezane: Çok iyi, ha?
05:15
(Applause)
80
315954
2550
(Alkışlar)
05:19
So I realized that through my performances,
81
319702
2954
Fark ettim ki sanatıma devam ederek
05:22
I've been able to make regular people reflect upon their society,
82
322680
5084
sokaktaki insanları toplumları üzerine kafa yormaya,
05:27
looking at the past as well as the current democracy.
83
327788
3700
geçmiş ve günümüz demokrasisi hakkında düşünmeye teşvik edebilirim.
05:31
(Video) Man (offscreen): She's been there since three o'clock.
84
331512
2957
(Video) Adam (ekran dışı): Saat üçten beri orada duruyor.
05:34
Man 2 (offscreen): Just before three. About an hour still?
85
334493
2734
İkinci adam (ekran dışı): Üç olmamıştı. Bir saattir dikiliyor mu?
05:37
Man 1: Yeah. It's just a really hot day.
86
337251
1965
Birinci adam: Evet. Bugün de nasıl sıcak.
05:45
Man 1: It's very interesting.
87
345531
1984
Birinci adam: Çok ilginç.
05:47
It's very powerful.
88
347539
1506
Çok etkileyici.
05:50
I think it's cool.
89
350144
1459
Harika görünüyor.
05:54
I think a lot of people are quick to join a group
90
354463
5325
İnsanların çoğu hemen bir gruba katılabiliyor,
05:59
that's a movement towards something,
91
359812
1872
bir harekette yer alabiliyor;
06:01
but not many people are ready to do something as an individual.
92
361708
5227
ama herkes bu kadar bireysel bir şey yapmaya yanaşmaz.
06:06
Man 2: So it's the individual versus the collective.
93
366959
2607
İkinci adam: İşte, bireysel ile kolektifin farkı.
06:09
Man 1: Yeah.
94
369590
1156
Birinci adam: Aynen.
06:10
So I think her pushing her own individual message in performance ...
95
370770
5257
Bence, kendi kişisel mesajını performansıyla öne çıkarması...
06:17
it's powerful.
96
377740
1262
oldukça güçlü bir şey.
06:20
Yeah, I think it's quite powerful that she's doing it on her own.
97
380005
3174
Aynen. Bunu kendi başına yapması oldukça etkileyici.
06:25
I'd be interested to know why she's using hair extensions as wings,
98
385286
4141
O postişleri neden kanat olarak kullandığını bilmek isterdim doğrusu
06:29
or whatever those things are meant to be.
99
389451
3748
veya başka ne amaçla kullanılıyorsa.
06:34
They are wings, yes?
100
394694
1691
Demek onlar kanat, ha?
06:38
Woman 3: With her standing there right now,
101
398574
2266
Üçüncü kadın: Onu tam orada dikilirken görünce
06:40
I think it's just my interpretation
102
400864
3960
bunun bana düşündürdüğü,
06:44
that we are bringing the statue down
103
404848
3371
bir heykeli yıkıyoruz
06:48
and bringing up something
104
408243
2225
ama yerine yeni bir şey doğuyor.
06:50
that's supposed to represent African pride, I think.
105
410492
4605
Bu şeyin temsil ettiği şey, Afrika'nın onuru sanırım.
06:55
Or something like that.
106
415121
1520
Ya da bunun gibi bir şey.
06:57
Something should stand while Rhodes falls,
107
417621
3476
Rhodes düşerken başka bir şeyin ayakta durması gerekiyor.
07:01
I think that's what it's saying. Yeah.
108
421121
2707
Anlatmaya çalıştığı bu, evet bu olabilir.
07:04
Yes. Thank you.
109
424568
1216
Peki. Teşekkürler.
07:05
Man 3: What is behind me represents the African culture.
110
425808
3463
Üçüncü adam: Arkamdaki Afrika kültürünü temsil ediyor.
07:09
We can't have the colonialist law,
111
429295
2389
Kolonyal yasalarına bağlı olamayız,
07:11
so we need to remove all these colonial statues.
112
431708
2891
bu yüzden kolonyal heykellerin kaldırılması gerekiyor.
07:14
We have have our own statues now,
113
434623
2494
Artık kendi anıtlarımız var;
07:17
our African leaders -- Bhambatha, Moshoeshoe, Kwame Nkrumah --
114
437141
4872
Afrikalı liderlerimiz olan Bhambatha, Moshoeshoe, Kwame Nkrumah...
07:22
all those who paid their lives for our liberation.
115
442037
4233
özgürlüğümüz için hayatlarını ortaya koyan liderlerimiz.
07:26
We can't continue in the 21st century,
116
446294
2308
21. yüzyılda buna devam edemeyiz;
07:28
and after 21 years of democracy,
117
448626
2037
21 yıllık demokrasiden sonra,
07:30
have the colonizers in our own country.
118
450687
2140
kendi ülkemizde sömürgecileri tutamayız.
07:32
They belong somewhere. Maybe in a museum; not here.
119
452851
2973
Başka bir yere aitler. Müze olabilir; ama burası değil.
07:35
I mean learning institutions, places where young people,
120
455848
3150
Yani bilgi kurumları diyorum.
Gençlerin, genç beyinlerin şekillendiği yerler.
07:39
young minds are being shaped.
121
459022
1578
07:40
So we cannot continue to have Louis Botha, Rhodes, all these people,
122
460624
4690
Artık Louis Botha, Rhodes ve tüm o insanları burada tutamayız,
07:45
because they're representing the colonialism.
123
465338
2765
çünkü hepsi sömürgeciliği temsil ediyor.
07:50
(Applause)
124
470519
4022
(Alkışlar)
07:55
Sethembile Msezane: On April 9, 2015,
125
475835
3023
Sethembile Msezane: Destek veren ya da karşı çıkan tarafların
07:58
the Cecil John Rhodes statue was scheduled to be removed
126
478882
3977
bir ay süren tartışmalarından sonra,
08:02
after a month of debates for and against its removal
127
482883
4215
Cecil John Rhodes heykelinin 9 Nisan 2015'te
08:07
by various stakeholders.
128
487122
1788
kaldırılması planlandı.
08:10
This caused a widespread interest in statues in South Africa.
129
490434
3906
Bu, Güney Afrika'daki anıtların daha fazla dikkat çekmesine neden oldu.
08:15
Opinions varied, but the media focused on problematizing
130
495031
5331
Farklı fikirler vardı ama medyada anıtların kaldırılması daha çok
08:20
the removal of statues.
131
500386
1581
bir sorun olarak ele alındı.
08:24
On that -- well, that year, I had just begun my master's
132
504912
3835
O sırada - aynı yıl, Cape Town Üniversitesi'nde
08:28
at the University of Cape Town.
133
508771
1865
yüksek lisansa yeni başlamıştım.
08:32
During the time of the debate of the statue,
134
512065
3390
Anıtla ilgili tartışmalar devam ederken
08:35
I had been having reoccurring dreams
135
515479
3099
rüyalarımda tekrar tekrar gördüğüm bir şey vardı:
08:39
about a bird.
136
519413
1332
Bir kuş.
08:41
And so I started conjuring her
137
521317
2678
Onu tasarlamaya başladım;
08:44
mentally, spiritually and through dress.
138
524019
3467
zihinsel, ruhsal olarak ve kıyafetler içinde.
08:49
On that day,
139
529872
1693
O gün,
08:51
I happened to be having a meeting with my supervisors,
140
531589
3636
tez danışmanlarımla görüşmem vardı.
08:55
and they told me that the statue was going to fall on that day.
141
535249
3605
Bana anıtın o gün yıkılacağını söylediler.
08:59
I told them that I'd explain later,
142
539925
2419
Nedenini daha sonra açıklayacağımı,
09:02
but we had to postpone the meeting
143
542368
1938
ama gitmek zorunda olduğumu söyledim.
09:04
because I was going to perform her as the statue came down.
144
544330
4478
Gitmeliydim çünkü anıt kaldırılırken onu sergileyecektim.
09:09
Her name was Chapungu.
145
549352
1880
Adı Chapungu'ydu.
09:11
She was a soapstone bird that was looted from Great Zimbabwe
146
551256
4380
Sabun taşından yapılmış bu kuş, 1800'lerin sonlarında Büyük Zimbabve'den
09:15
in the late 1800s,
147
555660
1748
yağmalanarak alınmıştı.
09:17
and is still currently housed in Cecil John Rhodes's estate
148
557432
4033
Bugün hâlâ Cecil John Rhodes'un Cape Town'daki mülkünde duruyor.
09:21
in Cape Town.
149
561489
1150
09:23
On that day,
150
563924
1176
O gün,
09:25
I embodied her existence using my body,
151
565124
4110
kendi vücudumda onun varlığını somutlaştırdım;
09:29
while standing in the blazing sun for nearly four hours.
152
569258
3861
kızgın güneşte neredeyse dört saat boyunca dikildim.
09:35
As the time came,
153
575066
1844
Saat geldi,
09:36
the crane came alive.
154
576934
1543
vinç boynunu uzattı.
09:39
The people did, too --
155
579021
1777
İnsanlar da canlandı;
09:40
shouting,
156
580822
1159
bağıranlar,
09:42
screaming,
157
582005
1237
çığlık atanlar,
09:43
clenching their fists
158
583266
1910
yumruklarını kaldıranlar,
09:45
and taking pictures of the moment on their phones and cameras.
159
585200
3882
telefon ve kameralarıyla o anları kaydedenler.
09:49
Chapungu's wings,
160
589759
1519
Chapungu'nun kanatları,
09:51
along with the crane,
161
591302
1399
vinçle birlikte,
09:52
rose to declare the fall of Cecil John Rhodes.
162
592725
4973
Cecil John Rhodes'un düşüşünü duyururcasına yükseldi.
09:58
(Applause)
163
598963
4076
(Alkışlar)
10:04
Euphoria filled the air as he became absent from his base,
164
604012
4593
Anıt kaidesinden ayrılırken havayı büyük bir coşku sardı.
10:08
while she remained still,
165
608629
2048
Bu sırada Chapungu hâlâ oradaydı,
10:12
very present,
166
612011
1599
tüm varlığıyla dikiliyordu -
10:13
half an hour after his removal.
167
613634
2645
anıtın kaldırılmasından yarım saat sonra bile.
10:18
Twenty-three years after apartheid,
168
618270
2760
Irk ayrımı politikasından yirmi üç yıl sonra,
10:21
a new generation of radicals has arisen in South Africa.
169
621054
3403
Güney Afrika'da yeni bir radikal nesil yetişmişti.
10:24
The story of Chapungu and Rhodes in the same space and time
170
624481
4873
Chapungu ve Rhodes'un aynı yer ve zamandaki bu öyküsü,
10:29
asks important questions
171
629378
1755
önemli sorular soruyor.
10:31
related to gender,
172
631157
2275
Cinsiyet hakkında,
10:34
power,
173
634056
1277
güç,
10:35
self-representation,
174
635357
1781
öz temsil,
10:37
history making
175
637162
1589
tarih yazımı,
10:38
and repatriation.
176
638775
1428
ülkeye dönüş hakkında sorular.
10:43
From then on,
177
643070
1150
O günden sonra,
10:44
I realized that my spiritual beliefs and dreams
178
644244
5221
somut gerçekliğimin dokusunu ruhsal inanç ve rüyalarımın
10:49
texture my material reality.
179
649489
2515
oluşturduğunu fark ettim.
10:53
But for me, Chapungu's story felt incomplete.
180
653249
3363
Ama Chapungu'nun öyküsü yarım kalmış gibi hissediyordum.
10:56
This soapstone bird,
181
656636
1749
Bu sabun taşı kuşunun,
10:58
a spiritual medium and messenger of God and the ancestors,
182
658409
4367
Tanrı ve atalar arasındaki bu ruhsal aracı ve habercinin,
11:02
needed me to continue her story.
183
662800
2099
öyküsünü tamamlamak için bana ihtiyacı vardı.
11:05
And so I dabbled in the dream space a little bit more,
184
665501
4416
Hayal aleminde biraz daha didindim,
11:09
and this is how "Falling" was born.
185
669941
2631
bunun sonunda "Düşüş" doğdu.
11:19
[A film by Sethembile Msezane]
186
679209
1467
[Bir Sethembile Msezane filmi]
11:20
(Video) (A capella singing)
187
680700
3245
[Video] (Akapella seslendiriliyor)
11:51
[FALLING]
188
711809
3191
[DÜŞÜŞ - FALLING]
11:58
(Applause)
189
718734
2978
(Alkışlar)
12:02
In the film,
190
722571
1150
Filmde,
12:03
Zimbabwe, South Africa and Germany share a common story
191
723745
3758
Zimbabve, Güney Afrika ve Almanya arasında ortak bir öykü işleniyor.
12:07
about the soapstone birds that were looted from Great Zimbabwe.
192
727527
3690
Büyük Zimbabve'den zorla alınan sabun taşı kuşları hakkında bir öykü.
12:12
After Zimbabwe gained its independence,
193
732156
2313
Zimbabve bağımsızlığını kazanınca
12:14
all the birds except for one were returned to the monument.
194
734493
3921
bir tanesi hariç tüm kuşların anıtları iade edildi.
12:18
"Falling" explores the mythological belief that there will be unrest
195
738984
5126
"Düşüş", son kuş geri gelene kadar huzursuzluğun bitmeyeceğini söyleyen
12:24
until the final bird is returned.
196
744134
2677
mitolojik inanışı keşfediyor.
12:28
Through my work,
197
748718
1323
Sanatım sayesinde,
12:30
I have realized a lot about the world around me:
198
750065
3430
etrafımda olup bitenleri çok daha iyi fark etmeye başladım:
12:34
how we move through spaces,
199
754057
1996
Mekânlar arasında nasıl dolaşıyoruz,
12:37
who we choose to celebrate
200
757109
2335
kutlamak için kimleri,
12:39
and who we remember.
201
759468
1656
hatırlamak için kimleri seçiyoruz.
12:41
Now I look in the mirror and not only see an image of myself,
202
761900
3989
Artık aynaya baktığımda sadece kendi görüntümü değil,
12:46
but of the women who have made me who I am today.
203
766679
3075
beni ben yapan kadınları da görüyorum.
12:50
I stand tall in my work,
204
770536
3048
Sanatımla dimdik duruyorum,
12:53
celebrating women's histories,
205
773608
2461
kadınların tarihlerini kutluyorum;
12:56
in the hope that perhaps one day,
206
776093
2528
bu sayede umuyorum ki belki bir gün,
12:59
no little black girl has to ever feel
207
779314
3256
hiçbir siyahi kız çocuğu kendisine,
13:02
like she doesn't exist.
208
782594
1886
"var mıyım?" diye sormayacak.
13:04
Thank you.
209
784504
1220
Teşekkür ederim.
13:05
(Applause)
210
785748
4245
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7