What a nun can teach a scientist about ecology | Victoria Gill

55,921 views ・ 2020-03-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: Joseph Geni Reviewer: Camille Martínez
0
0
7000
Çeviri: Joseph Geni Gözden geçirme: Ramazan Şen
Karşımdaki bu güzel, meraklı zihinlere dünyadaki en sevdiğim hayvanı
göstermek istiyorum.
Amfibi dünyasının Peter Pan’ı.
00:13
OK, I would like to introduce all of you beautiful, curious-minded people
1
13697
4638
Bir Aksolotl.
Bir semender türü,
00:18
to my favorite animal in the world.
2
18359
1971
fakat diğer semenderler gibi tam olgunluğa erişmiyor ve sudan çıkmıyor.
00:20
This is the Peter Pan of the amphibian world.
3
20784
3118
00:23
It's an axolotl.
4
23926
1682
Ve bu minik adamın X-Man gibi güçleri var, değil mi?
00:25
It's a type of salamander,
5
25632
1474
Yani, bir uzvunu kaybederse
00:27
but it never fully grows up and climbs out of the water
6
27130
2821
onu tümüyle yeniden oluşturabiliyor.
00:29
like other salamanders do.
7
29975
1791
İnanılmaz.
00:32
And this little guy has X-Man-style powers, right?
8
32178
3258
Gerçekten ama bir bakın... Yüzü hep gülüyor gibi.
(Gülüşmeler)
00:35
So if it loses any limb,
9
35460
1801
Vücudü tüylü solungaçlarla çevrili.
00:37
it can just completely regenerate.
10
37285
2235
Bu şeye bayılmamak mümkün mü?
00:39
It's amazing.
11
39544
1151
Aksolotl’un çok yakın akrabası olan bu özel tür
00:40
And, I mean, look at it -- it's got a face with a permanent smile.
12
40719
3116
00:43
(Laughter)
13
43859
1006
“achoque” diye biliniyor.
00:44
It's framed by feathery gills.
14
44889
1464
Bir o kadar tatlı ve
00:46
It's just ... how could you not love that?
15
46377
2044
sadece Meksika’nın kuzeyindeki bir gölde yaşarlar.
00:48
This particular type of axolotl, a very close relative,
16
48445
3912
Adı Pátzcuaro Gölü
00:52
is known as an achoque.
17
52381
1605
ve gördüğünüz gibi büyüleyici bir güzelliği var.
00:54
It is equally as cute,
18
54010
1481
00:55
and it lives in just one place in a lake in the north of Mexico.
19
55515
4704
Ne yazık ki çok fazla avlanma ve kirletilme yüzünden
01:00
It's called Lake Pátzcuaro,
20
60243
1741
achoque nüfusu tamamen yok oluyor.
01:02
and as you can see,
21
62008
1641
01:03
it is stunningly beautiful.
22
63673
2525
Ve bu, dünyanın her yerinde yaşanan bir senaryo.
01:06
But unfortunately, it's been so overfished and so badly polluted
23
66222
3182
Bir nesil tükenmesi krizi yaşıyoruz
01:09
that the achoque is dying out altogether.
24
69428
2568
ve evrimsel olarak ufak bir mikrohabitatta veya belki bir gölde yaşayabilen türler
01:12
And this is something that's a scenario that's playing out all over the world.
25
72639
3815
bu krizde bilhassa savunmasız.
01:16
We're living through an extinction crisis,
26
76478
2785
Ama burası TED.
01:19
and species are particularly vulnerable when they're evolutionarily tailored
27
79287
3612
Burası büyük fikri, büyük çözümü söylemem gereken yer.
Peki özel, garip bir türün yok olmasını nasıl engellersiniz?
01:22
to just one little niche or maybe one lake.
28
82923
2884
01:26
But this is TED, right?
29
86438
1160
Cevap, en azından benim cevabım büyük teknolojik bir buluş olmayacak.
01:27
So this is where I give you the big idea, the big solution.
30
87622
2809
01:30
So how do you save one special weird species from going extinct?
31
90455
4149
Gerçekten çok basit.
Bu hayvanı her yönüyle bilen insanları bulursunuz ve
01:34
Well, the answer, at least my answer,
32
94628
2266
onlara sorular sorar ve dinlersiniz
01:36
isn't a grand technological intervention.
33
96918
2053
01:38
It's actually really simple.
34
98995
1375
ve onlar da buna hazırsa onlarla işbirliği yaparsınız.
01:40
It's that you find people who know all about this animal
35
100394
3387
01:43
and you ask them and you listen to them
36
103805
2679
Bilimde ve özellikle doğal kaynakları koruma konusunda
01:47
and you work with them, if they're up for that.
37
107389
3671
bilim insanları,
akademik bir dergide yayınlanmayacak olan değerli partik bilgiye sahip olan
01:51
So I want to tell you about how I've seen that in science,
38
111492
2742
yerel halkla birlikte çalışmazsa
01:54
and in conservation in particular,
39
114258
1659
01:55
if scientists don't team up with local people
40
115941
2836
işin özünü kaçırabilirler.
01:58
who have really valuable knowledge
41
118801
2301
Bir girişim olarak bilim insanları ve bilim, en iyisini ancak
02:01
but a practical wisdom that's not going to be published in any academic journal,
42
121126
3819
uzmanların bildiği düşüncesiyle aceleci davranırsa ilk engelde tökezleyebilir.
02:04
they can really miss the point.
43
124969
1654
Bilim insanlarının bu akademik sınırları aşarak
02:07
Scientists and science as an enterprise can fall at the first hurdle
44
127084
4076
çalıştıkları konuda tamamen farklı olsa da
02:11
if it rushes in knowing that it's the experts that know best.
45
131184
4211
gerçekten önemli bakış açılarına sahip insanlara kulak vermesi
02:15
But when scientists shake off those academic constraints
46
135419
2833
dünyayı gerçekten kurtarabilir.
Kusursuz tuhaflıktaki bir amfibiyi mesela.
02:18
and really look to people who have a totally different
47
138276
2868
02:21
but really important perspective on what they're trying to do,
48
141168
2985
Achoque meselesine gelince,
ekibinizin ihtiyacı olan işte bu insanlar.
02:24
it can genuinely save the world,
49
144177
1728
02:25
one wonderfully weird amphibian at a time.
50
145929
3038
(Gülüşmeler)
Saf Sağlık Rahibeleri.
02:29
So, in the case of the achoque,
51
149540
2306
Bu rahibelerin Pátzcuaro’da bir manastırı var, orada yaşıyorlar
02:31
these are the people you need on your team.
52
151870
2035
02:33
(Laughter)
53
153929
1016
ve achoque’larla eskiye dayanan bir tanışıklıkları var.
02:34
These are the Sisters of the Immaculate Health.
54
154969
2793
Ve bu o kadar inanılmaz derecede harika ki,
02:37
They are nuns who have a convent in Pátzcuaro, they live in Pátzcuaro,
55
157786
3792
onlar hakkında sesli bir belgesel yapmak için beni oraya kadar çekti
02:41
and they have a shared history with the achoque.
56
161602
2765
ve hatta bunu kanıtlayacak hiç de hoş olmayan
bir özçekimim bile var.
02:44
And it is so mind-bogglingly wonderful
57
164391
2102
Manastırlarının merkezinde işte böyle odaları var.
02:46
that it drew me all the way there to make an audio documentary about them,
58
166517
3558
Epey garip.
02:50
and I even have the unflattering selfie
59
170099
2231
Sıra sıra dizilmiş kapların içinde temiz su ve
02:52
to prove it.
60
172354
1592
02:53
There is a room at the center of their convent, though,
61
173970
2922
yüzlerce achoque var.
Bunun sebebi, bu canlının yenileyici özelliği nedeniyle,
02:56
that looks like this.
62
176916
1153
02:58
It's very strange.
63
178093
1162
02:59
It's lined with all these tanks full of fresh water
64
179279
2564
tüketildiğinde iyileştirici gücü olduğuna inanılıyor.
03:01
and hundreds of achoques.
65
181867
2303
Bu rahibeler de achoque’lardan bir ilaç yapıp satıyorlar.
03:04
And that's because this creature, because of its regenerative abilities,
66
184194
3799
03:08
it's believed has healing powers if you consume it.
67
188017
3675
Bir şişe de ben aldım.
03:11
So the sisters actually make and sell a medicine using achoques.
68
191716
5392
İşte böyle bir şey.
Tadı bala benziyor,
03:17
I bought a bottle of it.
69
197650
1325
fakat rahibelerse ilacın özellikle
tüm solunum rahatsızlıklarına iyi geldiğini düşünüyor.
03:21
So this is it.
70
201681
1631
Size Rahibe Ofelia’nın ses kaydını dinletmek istiyorum.
03:23
It tastes a bit like honey,
71
203336
2361
03:25
but the sisters reckon it is good
72
205721
1823
(Kayıt) Rahibe Ofelia: (İspanyolca)
03:27
for all kinds of particularly respiratory ailments.
73
207568
3049
(Kayıt) (Tercüman dış sesi) Manastır Dominikli rahibeler tarafından
03:30
So I just want you to have a listen, if you will, to a clip of Sister Ofelia.
74
210641
3943
burada, Pátzcuaro’da, 1747 yılında kuruldu.
03:34
(Audio) Sister Ofelia: (speaks in Spanish)
75
214608
1992
Bir süre sonra kız kardeşlerimiz achoque şurubu yapmaya başladılar.
03:36
(Audio) (Interpreter voice-over) Our convent was founded by Dominican nuns
76
216624
3498
Biz Achoque’un özelliklerinin biz keşfetmedik.
03:40
here in Pátzcuaro in 1747.
77
220146
2775
Bunu bulanlar çok eskiden beri burada yaşayan insanlar.
03:43
Sometime after that,
78
223957
1203
03:45
our sisters started to make the achoque syrup.
79
225184
3183
Fakat sonrasında biz de şurup yapmaya başladık.
03:48
We didn't discover the properties of the achoque.
80
228391
2573
03:50
That was the original people from around here, since ancient times.
81
230988
5236
Yerli halk bunu biliyordu ve bize hayvanlarını sundular.
(Kayıt) Victoria Gill: Anladım.
Yani Achoque’lar şurubu yapmak için kullanılıyor.
03:56
But we then started to make the syrup, too.
82
236248
2725
03:58
The locals knew that,
83
238997
1183
Bu şurup neyi iyileştiriyor, ne için kullanılıyor?
04:00
and they came to offer us the animals.
84
240204
2606
(Kayıt) SO: (İspanyolca)
04:02
(Audio) Victoria Gill: I see.
85
242834
1409
04:04
So the achoques are part of making that syrup.
86
244267
2902
(Kayıt) (Tercüman dış sesi) Öksürüğe, astıma,
bronşite, akciğerlere ve sırt ağrılarına iyi geliyor.
04:07
What does the syrup treat, and what is it for?
87
247193
2739
04:09
(Audio) SO: (speaks in Spanish)
88
249956
3090
(Kayıt) VG: Yani bu güçten bir şurup, bir ilaç yaptınız?
04:13
(Audio) (Interpreter voice-over) It's good for coughs, asthma,
89
253090
2935
Nasıl yapıldığını anlatabilir misin?
04:16
bronchitis, the lungs and back pain.
90
256049
2839
Kafanı sallayıp gülümsüyorsun. (Gülüşmeler)
04:18
(Audio) VG: And so you've harnessed that power
91
258912
2188
04:21
in a syrup, in a medicine.
92
261124
1766
04:22
Can you tell me how it's made?
93
262914
1979
VG: Evet, bu kadim tarifin sırrını paylaşılmak istemediler.
(Gülüşmeler)
04:26
You're shaking your head and smiling. (Laughter)
94
266371
4213
Ama achoque nüfusundaki azalma,
04:30
VG: Yeah, they're not up for sharing the centuries-old secret recipe.
95
270608
3270
ilacın üretimini neredeyse durma noktasına getirmişti ki
04:33
(Laughter)
96
273902
1047
04:34
But the decline in the achoque
97
274973
4541
rahibeler de böyle bir çare buldu.
Dünyanın ilk achoque çiftliği.
04:39
actually nearly put a halt to that medicine production altogether,
98
279538
3840
Tüm istekleri bu ilacı yapmaya devam etmek için
sağlıklı ve sürdürülebilir bir popülasyon oluşturmaktı,
04:43
which is why the sisters started this.
99
283402
2291
fakat bir taraftan da nesli neredeyse tükenen bir tür için
04:45
It's the world's first achoque farm.
100
285717
2287
bir nevi esir yetiştirme programı başlatmış oldular.
04:48
All they wanted was a healthy, sustainable population
101
288028
2763
04:50
so that they could continue to make that medicine,
102
290815
2355
Birkaç yıl sonra,
bu resimde gördüğünüz,
04:53
but what they created at the same time
103
293194
1992
yaşadığım yerden çok da uzak olmayan İngiltere Chester Hayvanat Bahçesi’nden ve
04:55
was a captive breeding program for a critically endangered species.
104
295210
4258
Meksika’daki Morelia Michoacana Üniversitesi’nden bilim insanları,
04:59
And fast forward a few years,
105
299492
1436
05:00
and these scientists that you can see in this picture
106
300952
2494
yıllar süren dikkatli bir diplomasi sonucunda rahibeleri
05:03
from Chester Zoo all the way over the in UK,
107
303470
2183
bir araştırma ortaklığına katılmaya ikna ettiler.
05:05
not far from where I live,
108
305677
1294
05:06
and from Michoacana University in Morelia in Mexico
109
306995
3131
Rahibeler biyologlara çok sağlıklı ve dirençli Pátzcuaro Achoque’lerin
05:10
have persuaded the sisters -- it took years of careful diplomacy --
110
310150
3195
nasıl yetiştirdiklerini gösterdiler.
05:13
to join them in a research partnership.
111
313369
2415
Bilim adamları da fonlarının bir kısmını az önce gördüğünüz o tuhaf,
05:15
So the nuns show the biologists
112
315808
1978
05:17
how you rear perfectly healthy, very robust Pátzcuaro achoques,
113
317810
4638
garip ama ahenkli odadaki kaplara, filtrelere ve pompalara ayırdı.
İşte bir türü kurtarabilecek bir ortaklık.
05:22
and the scientists have put some of their funding
114
322472
2312
05:24
into tanks, filters and pumps
115
324808
1412
Ama böyle bir şeyle yeterince karşılaşmıyorum
05:26
in this strange, incongruous but amazing room.
116
326244
3562
ve mesleğimde tuhaf bir şekilde hep şanslı oldum.
05:30
This is the kind of partnership that can save a species.
117
330355
3962
Bir sürü yere gittim, büyük soruların cevabını, sorunların çözümünü
05:34
But I don't think I see enough of this sort of thing,
118
334341
2585
bilimi kullanarak arayan çok parlak insanların peşinde gezdim.
05:36
and I have been ludicrously lucky in my job.
119
336950
2304
05:39
I've traveled to loads of places and just basically followed around
120
339278
4151
Kuzey Pasifik kıyısında katil balinaları izleyip
05:43
brilliant people who are trying to use science to answer big questions
121
343453
3992
menopozun kökenindeki sırrı çözen bilim insanlarıyla takıldım.
05:47
and solve problems.
122
347469
1745
Ve Antarktika’da
05:49
I've hung out with scientists who have solved the mystery
123
349238
2867
iklim değişikliğinin etkilerini yaşandığı sırada görmek için
05:52
of the origin of the menopause by tracking killer whales
124
352129
2687
penguen kolonilerine kameralar yerleştiren bilim insanlarıyla birlikteydim.
05:54
off the north Pacific coast.
125
354840
1758
05:56
And I've followed around scientists
126
356622
1683
Ama beni en fazla etkileyen ekip
05:58
who've planted cameras in Antarctic penguin colonies,
127
358329
2840
bana bu kadar kırılgan ama önemli ilişkilerin
06:01
because they were looking to capture the impacts of climate change
128
361193
3161
ne kadar büyük bir etki yaratabileceğini gösteren ekip oldu.
06:04
as it happens.
129
364378
1523
06:05
But it's this team that really stuck with me,
130
365925
3224
Sanırım beni etkileyen başka bir neden de
06:09
that really showed me the impact
131
369173
1587
bunun pek sık görülmüyor olması.
06:10
that these delicate but really important relationships can have.
132
370784
4055
Çok sık görülmemesinin nedenlerinden biri,
akademik başarının hiyerarşik sistemine ilişkin
06:15
And I think the reason that it stuck with me as well
133
375966
2451
geleneksel yaklaşımımızın, bilim insanlarının
06:18
is because it's not common.
134
378441
1533
06:19
And one of the reasons it's not common
135
379998
2389
bilim insanı olmayan kişilere alçakgönüllülükle yaklaşmasını ve
06:22
is because our traditional approach
136
382411
3168
onların görüşünü sormayı tam olarak teşvik etmiyor olması.
06:25
of the hierarchical system of academic achievement
137
385603
2639
06:28
doesn't exactly encourage the type of humility
138
388266
3512
Aslında, özellikle Batı’da,
06:31
where scientists will look to nonscientists
139
391802
2866
bilimi tarihsel olarak elitlere yönelik bir girişim haline getiren
06:34
and really ask for their input.
140
394692
2071
bir tür at gözlüklü akademi kibiri geleneğimiz olduğunu düşünüyorum.
06:37
In fact, I think we have a bit of a tradition,
141
397292
2493
Bunu aşmış olduğumuzu düşünsem de,
06:39
especially in the West,
142
399809
1163
06:40
of a kind of academically blinkered hubris
143
400996
2598
zaman zaman bilimin zaaflarından biri olmaya devam ettiğini düşünüyorum.
06:43
that has kept science historically an enterprise for the elite.
144
403618
3425
İşte tarihten bir örnek ve
06:47
And I think although that's moved on,
145
407067
1892
06:48
it continues to be its downfall on occasion.
146
408983
3595
bir bilim kahramanına yönelik eleştirim.
06:53
So here's my example from history
147
413673
4443
Sir Ernest Shackleton ve yüzyıl önceki Arktik ötesine olan seyahati
06:58
and my takedown of a scientific hero.
148
418140
3402
ve o meşhur talihsiz serüven.
Shackleton, Güney Georgia’daki balina avcılarını dinlemedi.
07:02
Sir Ernest Shackleton
149
422458
1486
07:03
and his Trans-Antarctic Expedition more than a century ago,
150
423968
3899
Bölgeyi iyi biliyorlardı ve o yıl buzulu aşamayacağını söylediler ona.
07:07
the celebrated ill-fated adventure.
151
427891
2414
Kuzeye doğru fazla yayılmış, çok tehlikeli.
07:10
On his way there,
152
430329
1151
07:11
Shackleton just didn't listen to the whalers in South Georgia.
153
431504
2997
Ve ne oldu?
07:14
They knew that region, and they told him you won't get through the ice this year.
154
434525
3841
Yani, kabul edelim, o büyük macera,
hâlâ anlattığımız, her bir adamını kurtardığı
07:18
It's too widespread, it's too far north, it's too dangerous.
155
438390
2827
o kahramanca liderliğin öyküsü,
07:21
And look what happened.
156
441241
1334
eğer onların tavsiyelerini dinleyip eve kaçsaydı
07:22
I mean, granted, that great adventure,
157
442599
2277
07:24
that story of heroic leadership that we still tell,
158
444900
3173
o hikâyeyi anlatmıyor olurduk.
Ama gemisine mal oldu,
pek çok adamı soğuktan yaralanmış olmalı,
07:28
where he saved every single one of his men,
159
448097
2102
birçok TSSB vakası yaşanmıştır
07:30
we wouldn't be telling that story if he'd just hightailed it for home
160
450223
3270
ve geminin kedisi Bayan Chippy, hayat mücadelesinde
07:33
and taken their advice.
161
453517
1158
07:34
But it cost him his ship,
162
454699
1203
mürettebata yetecek kadar yiyecek olduğu için vurulmak zorunda kaldı.
07:35
I would imagine quite a lot of cold injuries among the team,
163
455926
2846
07:38
a good few cases of PTSD
164
458796
1248
Evet, bunlar çok uzun zaman önceydi,
07:40
and Mrs. Chippy, the ship's cat, had to be shot
165
460068
2723
fakat bu konuşmama hazırlanırken eskiden ele aldığım ve
07:42
because the team couldn't afford any extra food as they fought to survive.
166
462815
3922
çok sıradışı iş birliklerinin ciddi olumlu farklar yarattığı bazı hikâyelere baktım.
07:47
Now, that was all a very long time ago,
167
467616
2680
07:50
but as I've prepared for this talk,
168
470320
1958
07:52
I've revisited some of the stories that I have covered,
169
472302
3206
Eskiden yasadışı avlandıkları yerlere ait bilgileri
07:55
where these really unusual collaborations made a real positive difference.
170
475532
5025
şu anda
koruma projeleri için çok önemli olan kaçak avcılarla görüştüm.
08:00
So I spoke to former poachers
171
480581
2075
Psikolojik sağlık mücadesinde edindiği deneyimleri
08:02
whose knowledge of where they used to hunt illegally
172
482680
2477
bir hastanede yeni, yenilikçi ve
08:05
is now really important in conservation projects
173
485181
3206
güzel bir psikiyatri servisi tasarlanmasında rol almasını sağlayan
08:08
in those same places.
174
488411
1751
08:10
And I spoke to an amazing artist
175
490186
1794
muhteşem bir sanatçıyla konuştum.
08:12
whose own experience of mental health struggles
176
492004
2648
08:14
has actually paved the way for him to take a role in designing and creating
177
494676
4710
Kısa zama önce, burada, on yıldır Çernobil Yasaklı Bölgesinde
08:19
a new, really innovative and beautiful mental health ward in a hospital.
178
499410
3994
çalışma yapan bir grup bilim insanıyla çalıştım.
Deneylerinden biri bölgede mahsul yetiştirmekti;
08:24
Most recently, I worked here, in the Chernobyl Exclusion Zone,
179
504341
3121
işte sonucunu görüyorsunuz.
Çernobil'in ilk votkası.
08:27
with a team of scientists that have been working there for decades.
180
507486
3272
(Gülüşmeler)
08:30
One of their experiments growing crops in that area
181
510782
2399
08:33
has now turned into this.
182
513205
2124
Tadına baktım, epey iyi!
08:35
It's Chernobyl's first vodka.
183
515353
2116
08:37
(Laughter)
184
517493
2895
Her ne kadar niş bir ürün gibi gözükse de
nükleer felaketten beri yasaklı bölgeden çıkarılan
08:42
It's pretty good, too! I've tasted it.
185
522925
2968
ilk tüketici ürünü olma özelliğini taşıyor.
08:45
And this is actually, although it looks like a niche product,
186
525917
2898
Aslında bu,
08:48
it's set to be the first consumer product to come out of the exclusion zone
187
528839
4664
terk edilmiş toprakların çevresinde yaşayan ve ne zaman
güvenli şekilde yiyecek yetişeceklerini ve iş yapıp hayat kurabileceklerini
08:53
since the nuclear accident.
188
533527
1725
08:55
And that's actually the result of years of conversation
189
535276
3155
bilmek isteyen yerel topluluklarla yıllarca yapılan görüşmelerin sonucudur.
08:58
with local communities who still live on the periphery of that abandoned land
190
538455
3651
Bu, dinleme tevazusunun bir ürünü ve
09:02
and want to know when they can -- and if they can -- safely grow food
191
542130
3964
Pátzcuaro’ya gittiğimde bunu fazlasıyla gördüm.
09:06
and build businesses and rebuild their communities and their lives.
192
546118
3373
Yılların deneyimine sahip bir koruma biyoloğu olan
09:09
This was a product of humility,
193
549929
2179
09:12
of listening,
194
552132
1213
Gerardo Garcia’nın, rahibe kıyafeti ve lateks eldivenler içindeki
09:13
and I saw that in spades when I visited Pátzcuaro.
195
553369
3333
bir rahibeyi çok dikkatlice dinlediğini ve izlediğini gördüm.
09:17
So I watched as a decades-experienced conservation biologist
196
557058
3448
Rahibe, bir achoque’un başına nazikçe dokununca ağızını açtığını
09:20
called Gerardo Garcia
197
560530
1316
09:21
listened and watched super carefully
198
561870
1966
ve bir kulak pamuğu ile hızlıca DNA örneği alabileceğini gösterdi.
09:23
as a nun in a full habit and wimple and latex gloves
199
563860
2491
(Gülüşmeler)
Bilim insanları, çalıştıkları konuda, tamamen farklı görüşe sahip olsalar da,
09:26
showed him how, if you tap an achoque on the head really gently,
200
566375
3033
09:29
it'll open its mouth so you can quickly get a DNA swab with a Q-tip.
201
569432
3235
değerli bir bakış açısı olan insanlarla birlikte çalıştığında,
09:32
(Laughter)
202
572691
1489
onlara başvurup kulak verdiğinde gerçekten özel şeyler olabilir.
09:34
When scientists team up with, look to and defer to people
203
574204
5026
09:39
who have a really valuable perspective on what they're trying to do
204
579254
3170
Bunun tüm dünyayı kapsayan çok ama çok iddialı bir örneği var:
09:42
but a totally different outlook,
205
582448
1566
09:44
something really special can happen.
206
584038
2133
Biyo-çeşitlilik ve Eko-sistem Hizmetleri hakkında Uluslararası Panel.
09:48
Now, there is a truly global and a very, very ambitious example of this
207
588163
5446
Başlık kulağa pek sıcak gelmiyor ama beni bir dinleyin.
Bu oluşuma 130′dan fazla ülke dâhil olmuş durumda ve
09:53
called the International Panel on Biodiversity and Ecosystem Services.
208
593633
3815
gezegenimizdeki tüm doğal hayatın durumunu değerlendirmekten
09:57
Now, that is not a snappy title, but stick with me.
209
597472
2840
daha azını hedeflemiyorlar.
10:00
This organization includes more than 130 countries,
210
600336
2482
En son doğanın durumu hakkında küresel bir değerlendirme yayımladı
10:02
and it's aiming to do nothing less than assess the state of the natural world
211
602842
3688
ve bu, uluslararası bir anlaşma için temel olabilir.
10:06
across our entire planet.
212
606554
2051
Böyle bir uluslararası sözleşmeyle Dünya’da şu anda yaşanan
10:08
So it recently published this global assessment
213
608629
2221
biyo-çeşitlilik kriziyle mücadele için sonunda eyleme geçebiliriz.
10:10
on the state of nature,
214
610874
1176
10:12
and that could be the foundation for an international agreement
215
612074
3090
10:15
where all of those nations could sign up to finally take action
216
615188
3202
Şimdi, bu tür raporları iletme, geniş bir izleyici kitlesi için
10:18
to tackle the biodiversity crisis that's happening on planet Earth
217
618414
3339
bu tür değerlendirmeleri iletme tecrübemden biliyorum ki,
10:21
right now.
218
621777
1293
bu büyük uluslararası gruplar, biraz ulaşılmaz ve belirsiz olduklarıından
10:23
Now, I know from trying to communicate, trying to report on reports like this,
219
623682
4302
üst düzey görünebilirler,
ancak bunların merkezinde, raporun yazarları olarak adlandırılan
10:28
on assessments like this for a broad audience,
220
628008
2183
10:30
that these big international groups can seem so high-level
221
630215
4232
bir grup insan var.
Bu insanlar, doğal dünyanın durumuyla ilgili
10:34
as to be kind of out of reach and nebulous,
222
634471
2806
net ve doğru bir resim çizen tüm biyolojik ve
10:37
but there's a group of human beings at the center of them,
223
637301
2752
ekolojik bilgiyi bir araya getirme gibi zorlu bir göreve sahipler.
10:40
the report's authors,
224
640077
1212
10:41
who have this formidable task of bringing together
225
641313
2362
Bu panel, bu değerlendirmeyi yapmaya henüz başlamadan
10:43
all of that biological and ecological information
226
643699
2398
10 yıl öncesinde
10:46
that paints a clear and accurate picture
227
646121
2041
“kültürel kavram çerçevesi” oluşturdu.
10:48
of the state of the natural world.
228
648186
2643
10:50
And 10 years before this panel even set out to do that,
229
650853
2740
Bu esasında doğal dünyayı anlatışımızdaki
10:53
to put that assessment together,
230
653617
1582
farklı söylemleri ele alan kültürel kavramlar çeviri sözlüğüdür.
10:55
they created what's called a "cultural concept framework."
231
655223
3318
10:58
This is essentially a cultural concept translation dictionary
232
658565
4320
Örnek olarak,
“Toprak Ana” ile “doğa” kelimelerini resmi olarak aynı şey olarak tanır.
11:02
for all of the different ways that we talk about the natural world.
233
662909
4293
Bu, yerli ve yerel bilginin aynı belgede bir araya getirilip,
11:07
So it formally recognizes, for example,
234
667226
2183
11:09
that "Mother Earth" and "nature" means the same thing.
235
669433
4059
doğal çevremizin durumunu değerlendirmede
hak ettiği ağırlık ve değeri alabilmesi anlamına gelir.
11:13
And what that means is that Indigenous and local knowledge
236
673516
2783
11:16
can be brought into the same document
237
676323
1811
11:18
and given the weight and merit that it deserves
238
678158
2488
Bunun son derece önemli,
11:20
in that assessment of what state our natural environment is in.
239
680670
6172
çünkü bir Eskimo avcısı çalışmasını akademik dergilerde hiç yayımlayamayabilir
ama iklim değişikliği nedeniyle Arktik topluluğunda yaşanan değişimler hakkında
11:26
And that is absolutely critical,
240
686866
1799
11:28
because an Inuit hunter might never publish in an academic journal,
241
688689
4508
yıllarca oraya gelip giderek
ölçümler yapan bir bilim insanından eminim
11:33
but I'll bet you she knows more about the changes to her home Arctic community
242
693221
4810
çok daha fazla şey bilir.
Yerliler, müşterek olarak
11:38
because of climate change
243
698055
1469
11:39
than a scientist who spent many years going to and from that region
244
699548
3990
gezegendeki biyo-çeşitlilik açısından en zengin bazı yerler de dâhil
11:43
taking measurements.
245
703562
1465
11:45
And collectively, Indigenous people are the caretakers
246
705496
3909
tüm yeryüzünün tahminen yüzde 25′ine koruyuculuk yapıyorlar
11:49
of an estimated 25 percent of the entire global land surface,
247
709429
5388
Dünyanın düzenini, onu nasıl koruyacağımızı anlamaya çalışırken
kültürel sınırları aşmazsak, en azından bunu denemezsek
11:54
including some of the most biodiverse places on the planet.
248
714841
3785
kim bilir ne çok şeyi kaçırdığımızı bir hayal edin.
11:58
So imagine how much we're missing
249
718650
3114
12:01
if we don't cross those cultural boundaries,
250
721788
2239
Her yeni araştırma önerisi bunu başarmak için yeni bir fırsattır.
12:04
or at least try to,
251
724051
1278
12:05
when we're trying to figure out how the world works
252
725353
2427
Her araştırma projesi önerisinde,
12:07
and how to protect it.
253
727804
1316
12:10
Every single research proposal is a new opportunity to do exactly that.
254
730160
5295
yerel çiftçiler, yerli halk liderleri, rahibeler gibi
belirli bir kişi ya da grubun dâhil edilmesi zorunlu olsaydı,
12:15
So what if, every time a research project was proposed,
255
735479
3605
araştırmacılar bu kişileri saflarına katsa
12:19
it had to include a suggestion of a person or a group of people --
256
739108
3753
ekiplerine davet edip onları dinlese nasıl olurdu?
12:22
local farmers, Indigenous community leaders, nuns --
257
742885
3542
Rahibe Ofelia’nın kendisini
12:26
that researchers wanted to bring into the fold,
258
746451
2401
özellikle achoque’lerin hayatta kalmasına
12:28
invite into their team and listen to?
259
748876
2544
neden bu kadar adamış olduğunu dinlemenizi istiyorum.
12:32
I just want to let Sister Ofelia give her view
260
752267
2546
(Kayıt) VG: Rahibe Ofelia, bu türü yok olmaktan kurtarmayı
12:34
of why she is so particularly driven and dedicated
261
754837
3512
12:38
to the survival of the achoque.
262
758373
2139
Tanrı’ya hizmetin bir parçası olarak mı görüyorsun?
12:42
(Audio) VG: Sister Ofelia, do you think that saving this species from extinction,
263
762466
4799
(Kayıt) SO: (İspanyolca konuşuyor)
(Kayıt) (Tercümanın sesi) Çevremizde yaşayanlara zarar vermemek
12:47
is that part of your work for God?
264
767289
2639
her insanın sorumluluğudur.
12:50
(Audio) SO: (speaks in Spanish)
265
770545
4712
Bu, tüm yaşayan canlılar için geçerli.
Sadece hayatta kalmak için değil, mutlu olup mutlu etmek için yaratıldık.
12:55
(Audio) (Interpreter voice-over) It's the responsibility
266
775281
2649
12:57
of every human being
267
777954
1154
12:59
not to harm those who live around us.
268
779132
1784
13:00
That's all living things.
269
780940
2229
Burada hepimiz bu hayvanı koruyarak mutluluk veriyoruz
13:03
We're all created not only just to survive but to be happy and to make others happy.
270
783193
5343
ve aynı zamanda O’nu da mutlu etmiş oluyoruz.
13:09
All of us here are providing happiness by protecting this animal,
271
789143
4537
(Kayıt) (Rahibeler ilahi söylüyor)
13:13
and we're also making Him happy.
272
793704
5410
VG: O kadar güzel söylüyorlar ki susup rahibeleri dinlemem
13:19
(Audio) (Nuns singing)
273
799138
4802
gerektiğini hissediyorum
Ama duydunuz değil mi?
"Mutlu ediyoruz."
13:27
VG: I feel like I should sort of slink off and let the nuns sing me out,
274
807453
3440
Bunu hiçbir resmi araştırma projesi teklifinde bir protokol olarak görmeyiz.
13:30
because it sounds so lovely.
275
810917
1819
13:32
But did you hear that?
276
812760
1269
(Gülüşmeler)
Ancak bu, neredeyse yok olmanın eşiğinde olan bir hayvanın dünyadaki en başarılı
13:34
"We're providing happiness."
277
814053
1912
13:35
Now, that's not a protocol you'd ever see outlined
278
815989
2352
üreme programına dönüşen şeyin arkasındaki itici güçtü.
13:38
in any formal research project proposal --
279
818365
2308
13:40
(Laughter)
280
820697
1055
13:41
but it's the impetus behind what's become the most successful breeding program
281
821776
4186
Tek kelimeyle mükemmel değil mi?
Teşekkürler.
13:45
in the world
282
825986
1155
(Alkışlar)
13:47
of an animal that was on the very brink of being wiped out.
283
827165
3489
13:50
And isn't that just wonderful?
284
830678
2257
13:53
Thank you.
285
833471
1179
13:54
(Applause)
286
834674
2859
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7