How to Succeed in Your New Job | The Way We Work, a TED series

In many workplaces, there are rules that are completely unspoken.

Çeviri: Sevgin Gungor Gözden geçirme: Başak Gökdaş

Birçok iş yerinde, dile getirilmeyen kurallar vardır.

Understanding them is crucial for success,

Bu kuralları anlamak, başarı için son derece önemlidir.

and yet you won't find them in your employee handbook.

Ama çalışanın el kitabında bu kuralları bulamazsınız.

Unless you're lucky enough to have a mentor or manager

Size yardımcı olan bir mentörünüz veya yöneticiniz de yoksa

who pulls you aside to help,

you just kind of have to figure them out on your own.

kendi başınızın çaresine bakmanız gerekir.

[The Way We Work]

[Çalışma Şeklimiz]

Starting a new job can feel like starting at a new school.

Yeni bir işe başlamak, yeni bir okula başlamayı andırabilir;

You're meeting new people,

yeni insanlarla tanışırsınız, kendinizi alışılmadık durumların içinde bulursunuz

you're getting thrown into unfamiliar situations,

and you’re constantly wondering: What does everyone think of me?

ve benim hakkımda ne düşünüyorlar diye merak edersiniz.

Ama ister ilk işiniz olsun,

But whether you're starting your first job ever

or just starting a new role,

ister yeni bir pozisyona başlıyor olun,

making a great impression doesn't have to be so scary.

iyi bir izlenim bırakmak bu kadar korkutucu olmak zorunda değil.

It all comes down to deciphering those unspoken rules

Tüm mesele, bu dile getirilmeyen kuralları çözmek

and demonstrating what I call the three Cs:

ve benim 3 B dediğim şeyleri sergilemek:

competence, commitment and compatibility.

beceri, bağlılık ve bağdaşma.

The first C is competence.

İlk B beceri.

On day one, your new colleagues are probably looking at you

İlk gün yeni iş arkadaşlarınız muhtemelen size bakıp şöyle düşünür:

and thinking: Can you do your job?

İşini yapabiliyor musun?

The way to convince others,

Diğerlerini ikna etmenin yolu,

not to mention yourself, that yes, you can,

aynı zamanda kendinizi de ikna etmenin tabii,

is to show your homework

yaptığınız işi gösterip

and to give others something to react to.

diğerlerine tepki verebilecekleri bir şey sunmaktır.

Let’s say it’s your first day, and it’s utter chaos.

Diyelim ki ilk gününüz ve durum tam anlamıyla kaos.

People are forwarding you messages

İnsanlar içinde “ekte bulabilirsin”den

with nothing more than a "See below" at the top

başka bir şey olmayan mesajlar iletiyorlar

and pulling you into meetings without any notice or context.

ve içeriğini bilmediğiniz ani toplantılara çağırıyorlar.

Your manager just gave you a task,

Yöneticiniz size bir görev veriyor

and two minutes in you're already confused.

ve iki dakika sonra kafanız allak bullak oluyor.

Instead of going back to them right away and saying,

Hemen yöneticinize gidip "Ne yapacağımı bilmiyorum, yardım edin!”

“I don’t know what to do next, help!”

demek yerine,

Or doing what I did,

veya benim yaptığımı yapıp

which is not asking questions at all,

hiç soru sormamak yerine,

think about a similar task that you tried in a previous job,

daha önceki işinizde, okulunuzda veya kendiniz için yaptığınız

in school or just for yourself.

benzer bir çalışmayı düşünün.

What steps did you take then?

O zaman hangi adımlarla ilerlemiştiniz?

Then make your best guess and just give it a try.

Ardından iyi bir tahmin yapın ve önce bir deneyin.

Then go back to your manager and say,

Sonra yöneticinize gidip şunu deyin,

“I’m working on X,

“X üzerinde çalışıyorum,

and I'm not quite sure of what to do next.

ama bir sonraki aşamadan tam olarak emin değilim.

I've taken X steps and spoken to so-and-so and I understand this part,

Şu adımları attım, şunlarla konuştum ve bu kısmı anlıyorum.

but I'm still unclear about this other part.

Ancak bu diğer kısımdan hâlâ emin değilim.

What do you think about this approach?"

Bu yaklaşımla ilgili ne düşünüyorsunuz?”

No, I'm not suggesting that you fake it till you make it,

Yapana kadar yapıyormuş gibi göstermenizi önermiyorum,

but what I am suggesting is that you try until you can't try anymore.

ama daha fazla deneyemediğiniz ana kadar denemenizi öneriyorum.

Time matters, though, so give yourself a limit.

Fakat zaman önemlidir, o yüzden kendinize bir sınır koyun.

And depending on your deadline, figuring things out on your own.

Ve son teslim tarihine göre, önce kendi başınıza çözmeye çalışn.

Then ask and then learn from what others tell you.

Sonra sorun ve diğerlerinin size söylediği şeylerden feyz alın.

It's your first bit of knowledge around how things work here.

İşlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmenizi sağlayacak ilk bilgidir bu.

The second C is commitment.

İkince B bağlılık.

Besides looking to see if you can do your job,

İş arkadaşlarınız, becerilerinizin yanı sıra,

your colleagues are also looking to see if you're dedicated.

kendinizi işinize ne kadar adadığınızı da görmek isterler.

During your first week in a new job,

Yeni işinizin ilk haftasında

try asking your manager questions about expectations.

yöneticine beklentiler hakkında sorular sormaya çalışın.

My favorites are one, what are my top priorities in this role?

Benim favorilerimden birincisi, bu roldeki en önemli önceliklerim neler?

Two, how would you like to communicate day-to-day and week-to-week?

İki, günlük ve haftalık olarak nasıl iletişim kurmak istersiniz?

And three, what have your highest performers done

Ve üç, en iyi performans gösterenlerinin yaptığı

that you'd suggest that I do too?

ve bana da yapmamı önerdiğiniz şeyler neler?

For your peers, try to go more casual.

Kendi seviyenizdekilerle daha rahat olmaya çalışın.

In your first few days, your manager will be probably, or well,

İşteki ilk günlerinizde yöneticiniz muhtemelen,

yani umarım,

at least hopefully,

taking you around and introducing you to your other teammates.

sizi ofiste dolaştıracak ve takım arkadaşlarınızla tanıştıracaktır.

In those moments,

Bu anlarda

think about how you can transform some of those "Hi's" into conversations

o selamlaşmaların bazılarını sonradan nasıl diyaloğa

and then those conversations into relationships.

ve o diyalogları ilişkilere çevirebileceğinizi düşünün.

One option is to ask how others' weeks are going.

Bir seçenek, insanlara haftanın nasıl geçtiğini sormaktır.

For those you really get along with,

Gerçekten iyi anlaştıklarınızı

try involving them in your work

işinize ve hatta hayatınıza

and maybe even your life with phrases like,

dahil etmeyi deneyin.

"Şu konuda fikrini almayı isterim."

“Oh, I’d love to get your input on A.”

veya "Bu konuda tavsiyeni alabilir miyim?"

Or “Could I get your advice on B?”

These can all go a long way in deepening a relationship.

Böyle sorular, ilişkilerinizi derinleştirmenize yardımcı olabilir.

The third C, it's compatibility.

Üçüncü B, bağdaşma.

Every time a new person joins a team,

Ne zaman takıma yeni biri katılsa,

the others on it want to know: Will you get along with us?

takımın diğer üyeleri şunu merak eder: Bizimle anlaşabilecek misin?

By initiating conversations,

Diyaloglar başlatarak

you're already expressing compatibility.

zaten uyumlu olduğunuzu gösteriyorsunuz.

But while you're at it,

Ama hazır başlamışken,

use this time to try and identify who's in charge of what

bu vakti kimin neden sorumlu olduğunu tespit etmek için de kullanın.

or what I call “invisible swim lanes.”

Ben buna "görünmez parkurlar" diyorum.

Let's say you've just started a new remote job.

Diyelim ki yeni bir işte uzaktan çalışmaya başladınız.

First, ask your manager if there's an org chart.

Önce yöneticinize bir kuruluş şeması olup olmadığını sorun.

It's a diagram showing who reports to whom.

Bu, kimin kime raporladığını gösteren bir grafiktir.

And if there is one, amazing.

Eğer bir şema varsa, harika.

But formal job titles and reporting lines

Ama resmi ünvanlar ve raporlama hiyerarşisi

can only tell you so much about how things really work.

size işlerin gerçekte nasıl yürüdüğünün ancak bir kısmını anlatır.

So when you're in meetings and group chats, pay attention.

Bu nedenle, toplantılarda ve grup mesajlarında dikkatinizi verin.

What's each person's role?

Her bir kişinin rolü ne?

Who reports to whom?

Kim kime rapor veriyor?

Who's on whose side, who commands respect,

Kim kimin tarafında, kim saygı uyandırıyor?

which behaviors get rewarded and which behaviors get punished?

Hangi davranışlar ödüllendiriliyor, hangileri cezalandırılıyor?

Understanding these norms, loyalties, power brokers

Bu normları, bağlılıkları, güç dengelerini

and swim lanes

ve parkurları anlamak,

is what people are really referring to

bir takımın "kültürünü" anlamanın

when they say that it’s important to understand a team’s “culture.”

öneminden bahsedilirken kastedilen şeydir.

And by the way, while you're mapping out these swim lanes,

Bu arada, parkurları tespit etmeye çalışırken

look around to see if there's any swim lane that might be unoccupied

etrafınızda boş parkur olup olmadığına da bakın.

or in other words, what tasks might be available

Diğer bir deyişle, şu anda yapılmayan ve sizin takımınızın

that aren't currently being done

daha fazla, daha iyi, daha hızlı,

that can help your team accomplish more, better, faster, cheaper, safer,

daha ucuza, daha güvenli sonuçlar almasını sağlayacak

more securely.

hangi görevler var?

By doing this,

Böylece,

you'll show that you're competent enough to spot gaps,

boşlukları görecek kadar becerikli,

dolduracak kadar işinize bağlı

committed enough to fill them

and compatible enough to not overstep.

ve sınırları aşmayacak kadar uyumlu olduğunuzu göstermiş olursunuz.

Here’s the reality of starting a new job.

Yeni bir işe başlamanın gerçekliği budur.

Doing your job is only part of it.

İşinizi yapmak bunun sadece bir parçasıdır.

The rest is about how you get along with other people.

Gerisi insanlarla nasıl geçindiğiniz ile ilgilidir.

But as much as we've been talking about others sizing you up,

Ama diğerlerinin sizi ölçüp tarttığını söylemişken, siz de

don't forget to do the same.

aynı şeyi yapmayı ihmal etmeyin.

Is this an environment where you can flourish and do your best work?

Burası gelişebileceğiniz ve işinizi en iyi şekilde yapabileceğiniz bir ortam mı?

Can you see yourself getting along with your coworkers?

İş arkadaşlarınızla anlaşacağınızı düşünüyor musunuz?

Is this even work you're excited to do?

Hatta bu iş sizi hiç heyecanlandırıyor mu?

Every job is a two-way street.

Her iş, çift yönlü bir caddedir.

You can do well only if you want to do well.

Sadece iyi yapmak isterseniz, iyi yapabilirsiniz.

And if you're set up to do well.

Ve iyi yapmaya hazırlıklıysanız.

So look around, reflect

Dolayısıyla, etrafınıza bakın, düşünüp taşının

and be honest with yourself

ve kendinize dürüst olun.

about whether this is a good place for you.

Burası sizin için uygun yer mi?