What would happen if we upload our brains to computers? | Robin Hanson

151,346 views ・ 2017-09-09

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
Someday, we may have robots as smart as people,
0
13341
4444
Bir gün insanlar kadar zeki robotlara,
00:17
artificial intelligence, AI.
1
17809
2474
yapay zekâya sahip olabiliriz.
00:20
How could that happen?
2
20307
1476
Bu nasıl olabilir?
00:22
One route is that we'll just keep accumulating better software,
3
22632
3184
Bir yolu sürekli daha iyi yazılımlar geliştirmeye devam etmek,
00:25
like we've been doing for 70 years.
4
25840
1992
tıpkı son 70 yıldır yaptığımız gibi.
00:28
At past rates of progress, that may take centuries.
5
28363
2936
Son zamanlardaki değerlendirmelerle bu yüzyıllar sürebilir.
00:31
Some say it'll happen a lot faster
6
31958
2350
Kimi insanlar, yeni güçlü zekâ teorileri
00:34
as we discover grand new powerful theories of intelligence.
7
34332
3491
keşfedildikçe bunun çok daha hızlı olacağını savunuyorlar.
00:38
I'm skeptical.
8
38227
1199
Ben ise şüpheciyim.
00:40
But a third scenario
9
40428
3061
Ancak bugün üzerinde konuşmak istediğim
00:43
is what I'm going to talk about today.
10
43513
1827
üçüncü bir senaryo var.
00:45
The idea is to port the software from the human brain.
11
45364
2738
Ana fikir, yazılımı insan beyninden elde etmek.
00:48
To do this, we're going to need three technologies to be good enough,
12
48792
3301
Bunu gerçekleştirmek için iyi olması gereken üç teknolojik alan var
00:52
and none of them are there yet.
13
52117
1555
ve üçü de henüz hazır değil.
00:54
First, we're going to need lots of cheap, fast, parallel computers.
14
54237
4714
Öncelikle çok sayıda ucuz, hızlı ve paralel bilgisayarlara gerek duyacağız.
01:00
Second, we're going to need to scan individual human brains
15
60675
4207
İkincisi, her bir insan beynini konumsal ve kimyasal ayrıntılarıyla
01:04
in fine spatial and chemical detail,
16
64906
2238
taramaya gerek duyacağız,
01:07
to see exactly what cells are where, connected to what, of what type.
17
67168
4028
böylelikle hangi hücrelerin nerede, neye bağlı ve ne tür olduğunu anlayacağız.
01:11
And third, we're going to need computer models
18
71220
4356
Üçüncüsü ise her bir beyin hücresinin nasıl çalıştığına ilişkin
01:15
of how each kind of brain cell works --
19
75600
2222
bilgisayar modellerine gerek duyacağız;
01:18
taking input signals, changing interval state
20
78822
2580
gelen sinyalleri alacak, zaman aralıkları değişecek
01:21
and sending output signals.
21
81426
1294
dışarı sinyal gönderecek.
01:22
If we have good enough models of all the kinds of brain cells
22
82744
3818
Her tür beyin hücresinin ve de beynin yeterli düzeyde
01:26
and a good enough model of the brain,
23
86586
1763
iyi modellerini elde edersek,
01:28
we can put it together to make a good enough model of an entire brain,
24
88373
3434
tüm beyin için yeterli düzeyde iyi bir model oluşturabiliriz,
01:31
and that model would have the same input-output behavior as the original.
25
91831
4003
bu model de orijinal beyinle aynı giriş-çıkış davranışını sergiler.
01:35
So if you talk to it, it might talk back.
26
95858
2485
Yani onunla konuşursanız, cevap verebilir.
01:38
If you ask it to do things, it might do them.
27
98367
2097
İş yapmasını isterseniz, onları yapabilir.
01:40
And if we could do that, everything would change.
28
100488
2822
Bunu başarabilirsek, her şey değişecektir.
01:43
People have been talking about this idea for decades,
29
103334
2568
İnsanlar bu fikir üzerinde ''uploads'' (yüklemeler) adı altında
01:45
under the name of "uploads."
30
105926
1789
uzun yıllardır tartışıyor,
01:47
I'm going to call them "ems."
31
107739
1484
ben onlara ''emler'' diyeceğim.
01:50
When they talk about it, they say,
32
110175
2604
İnsanlar bunun hakkında konuştukları zaman soruyorlar:
01:52
"Is this even possible?
33
112803
1544
''Böyle bir şey mümkün mü?
01:54
If you made one, would it be conscious? Or is it just an empty machine?
34
114658
3351
Yapsanız bile, bilinci olur mu? Yoksa boş bir makine mi olur?
01:58
If you made one of me, is that me or someone else?"
35
118033
2452
Benden bir tane yapsanız, o ben mi olurum başkası mı?
02:00
These are all fascinating questions that I'm going to ignore ...
36
120856
3102
Bu harika soruların hepsini görmezden geleceğim...
02:03
(Laughter)
37
123982
2365
(Gülüşmeler)
02:06
because I see a neglected question:
38
126861
2089
çünkü gözardı edilen bir soru var:
02:08
What would actually happen?
39
128974
1610
Ne olurdu peki?
02:12
I became obsessed with this question.
40
132260
1904
Bu soruya kafayı taktım.
02:15
I spent four years trying to analyze it,
41
135813
2953
Analiz etmek için dört yıl harcadım,
02:18
using standard academic tools, to guess what would happen,
42
138790
3547
ne olacağını tahmin etmek için standart akademik araçlar kullandım
02:22
and I'm here to tell you what I found.
43
142361
1849
ve ne bulduğumu söylemek için buradayım.
02:24
But be warned --
44
144748
1382
Ancak dikkatli olun,
02:26
I'm not offering inspiration, I'm offering analysis.
45
146542
3407
ilham değil, sadece bir analiz sunuyorum.
02:29
I see my job as telling you what's most likely to happen
46
149973
2794
Bundan kaçınmak için gerekeni yapmazsak, neler olacağını
02:32
if we did the least to avoid it.
47
152791
1777
size söylemek benim görevim.
02:35
If you aren't at least a bit disturbed by something I tell you here,
48
155952
3302
Eğer size söylediklerim biraz da olsa sizi rahatsız etmiyorsa,
02:39
you're just not paying attention.
49
159278
1594
dikkat vermiyorsunuz demektir.
02:40
(Laughter)
50
160896
1351
(Gülüşmeler)
02:42
OK, the first thing I can tell you
51
162271
2596
Pekâlâ, size söyleyebileceğim ilk şey,
02:44
is that ems spend most of their life in virtual reality.
52
164891
3133
emler hayatlarının çoğunu sanal gerçeklikte geçiriyorlar.
02:48
This is what you might look like if you were using virtual reality.
53
168639
4484
Sanal gerçeklik kullanıyor olsanız muhtemelen buna benzerdiniz.
02:53
And this is what you might see:
54
173894
2150
Göreceğiniz şu olurdu:
02:57
sunlight glinting off of water, you might hear gulls flying above,
55
177064
3596
Suyun üzerinde süzülen güneş ışığı, uçan martıları duyabilirsiniz,
03:00
you might even feel the wind on your cheeks or smell seawater,
56
180684
3031
hatta ileri donanım sayesinde rüzgârı yüzünüzde hissedip
03:03
with advanced hardware.
57
183739
1325
deniz kokusunu bile alabilirsiniz.
03:05
Now, if you were to spend a lot of time here,
58
185902
2097
Burada çok vakit geçirecek olsanız,
03:08
you might want a dashboard
59
188023
1266
telefon görüşmesi,
03:09
where you could do things like make a phone call,
60
189313
2494
yeni bir sanal gerçekliğe taşınmak,
03:11
move to a new virtual world,
61
191831
1550
banka hesabınıza göz atmak gibi
03:13
check your bank account.
62
193405
1300
işleriniz için bir kontrol paneli isterdiniz.
03:15
Now, while this is what you would look like in virtual reality,
63
195780
3657
Siz sanal gerçeklikte böyle iken,
03:19
this is what an em would look like in virtual reality.
64
199461
3128
emler bu şekilde görünüyor.
03:22
It's computer hardware sitting in a server rack somewhere.
65
202613
2756
Bilgisayar donanımı bir sunucu yığınında oturuyor.
03:25
But still, it could see and experience the same thing.
66
205393
3158
Yine de aynı şeyi görüyor ve tecrübe ediyor.
03:29
But some things are different for ems.
67
209102
1830
Ancak bazı şeyler emler için farklı.
03:31
First, while you'll probably always notice that virtual reality isn't entirely real,
68
211510
4786
Siz muhtemelen her zaman sanal gerçekliğin gerçek olmadığını anlarsınız,
03:36
to an em, it can feel as real to them as this room feels to you now
69
216320
3254
bir em için ise, sanal gerçeklik size bu salonun hissettirdiği
03:39
or as anything ever feels.
70
219598
1638
kadar gerçektir.
03:41
And ems also have some more action possibilities.
71
221260
2412
Ayrıca emlerin daha çok faaliyet imkânları vardır.
03:44
For example, your mind just always runs at the same speed,
72
224209
2716
Örneğin, aklınız hep aynı hızda çalışır
03:46
but an em can add more or less computer hardware to run faster or slower,
73
226949
3841
fakat bir em daha hızlı veya yavaş çalışabilmek için donanımdan faydalanır,
03:50
and therefore, if the world around them seems to be going too fast,
74
230814
3688
bu yüzden de çevrelerindeki dünya onlar için aşırı hızlıdır,
03:54
they can just speed up their mind,
75
234526
1619
akıllarını anında hızlandırırlar
03:56
and the world around them would seem to slow down.
76
236169
2350
ve çevrelerindeki dünya yavaşlamaya başlar.
03:58
In addition, an em can make a copy of itself at that moment.
77
238543
4841
Buna ek olarak, bir em istediği an kendisini kopyalayabilir.
04:03
This copy would remember everything the same,
78
243940
2097
Bu kopya her şeyi aynı şekilde hatırlar
04:06
and if it starts out with the same speed, looking at the same speed,
79
246061
3316
ve aynı hızla başlarsa
04:09
it might even need to be told, "You are the copy."
80
249401
2651
''Sen kopyasın'' diye söylenmesi bile gerekebilir.
04:12
And em could make archive copies,
81
252599
1573
Bir em arşiv kopyaları yapabilir
04:14
and with enough archives,
82
254196
1824
ve yeterli sayıda arşivle
04:16
an em can be immortal --
83
256044
2072
bir em ölümsüz olabilir,
04:18
in principle, though not usually in practice.
84
258140
2190
teoride tabii, uygulamada değil.
04:21
And an em can move its brain, the computer that represents its brain,
85
261231
3532
Bir em beynini oynatabilir, beynini temsil eden bilgisayarı
04:24
from one physical location to another.
86
264787
2087
bir fiziksel konumdan diğerine götürebilir.
04:27
Ems can actually move around the world at the speed of light,
87
267857
3318
Emler aslında dünyada ışık hızında hareket ederler,
04:31
and by moving to a new location,
88
271199
1532
yeni bir konuma taşınmaları,
04:32
they can interact more quickly with ems near that new location.
89
272755
3264
o çevredeki emlerle çok hızlı etkileşim kurmaları anlamına gelir.
04:36
So far, I've been talking about what ems can do.
90
276043
4277
Şu ana dek emlerin neler yapabileceğini anlattım.
04:41
What do ems choose to do?
91
281047
1900
Peki emler ne yapmayı seçer?
04:44
To understand that, we'll need to understand three key facts.
92
284225
2977
Bunu anlamak için önce üç kilit gerçeği anlamamız gerek.
04:47
First, ems by definition do what the human they emulate would do
93
287916
6151
İlk olarak emler taklit ettikleri insanın aynı şartlar altında
04:54
in the same situation.
94
294091
1301
yaptıklarını yaparlar.
04:56
So their lives and behavior are very human.
95
296125
2643
Yani hayat ve davranışları oldukça insanidir.
04:58
They're mainly different because they're living in a different world.
96
298792
3297
Genel olarak farklıdırlar, çünkü farklı bir dünyada yaşıyorlar.
05:02
Second, ems need real resources to survive.
97
302113
3298
İkincisi, emlerin yaşamak için gerçek kaynaklara ihtiyaçları vardır.
05:05
You need food and shelter or you'll die.
98
305435
3663
Besin ve barınak olmadan yaşayamazsınız.
05:09
Also, ems need computer hardware, energy, cooling, or they can't exist.
99
309122
4310
Ayrıca emler yaşamak için donanımlarına, enerjiye, soğutmaya gerek duyar.
05:13
For every subjective minute that an em experiences,
100
313456
2575
Bir emin yaşadığı her öznel dakika için,
05:16
someone, usually that em, had to work to pay for it.
101
316055
3274
birisi, genellikle o em, bedelini ödemek için çalışmak zorundadır.
05:19
Third, ems are poor.
102
319956
1690
Üçüncüsü ise emler yoksuldur.
05:21
(Laughter)
103
321670
1150
(Gülme)
05:23
The em population can grow quicker than the em economy,
104
323535
2635
Em populasyonu, em ekonomisinden daha hızlı büyüyebilir,
05:26
so that means wages fall down to em subsistence levels.
105
326194
3335
bu da maaşların asgari düzeye düşmesi anlamına gelir.
05:29
That means ems have to be working most of the time.
106
329553
2604
Yani emlerin zamanın çoğunda çalışması gerekmektedir.
05:32
So that means this is what ems usually see:
107
332181
2928
Bu da emlerin genellikle şunları gördüğü anlamına gelir:
05:35
beautiful and luxurious, but desks --
108
335504
2548
Çok güzel ve lüks, ama masalar,
05:38
they're working most of the time.
109
338076
1724
zamanın çoğunu çalışarak geçiriyorlar.
05:40
Now, a subsistence wage scenario, you might think, is exotic and strange,
110
340103
3969
Bir asgari ücret senaryosu, egzotik ve tuhaf olduğunu düşünebilirsiniz
05:44
but it's actually the usual case in human history,
111
344096
2341
ama aslında insanlık tarihinde karşılaşılan budur,
05:46
and it's how pretty much all wild animals have ever lived,
112
346461
2714
tüm vahşi hayvanların yaşayış şekli de böyledir,
yani bu durumda insanların ne yaptığını biliyoruz.
05:49
so we know what humans do in this situation.
113
349199
2276
05:51
Humans basically do what it takes to survive,
114
351499
2930
İnsanlar, yaşamak için gerekli olanı yapıyorlar,
05:54
and this is what lets me say so much about the em world.
115
354453
3309
işte bu sebepten em dünyası hakkında bu kadar şey söyleyebilyorum.
05:58
When creatures are rich, like you,
116
358572
2389
Canlılar sizler gibi zengin oldukları zaman,
06:00
you have to know a lot about what they want
117
360985
2023
ne yaptıklarını anlamak için ne istediklerini
06:03
to figure out what they do.
118
363032
1341
çok iyi bilmeniz gerek.
06:04
When creatures are poor,
119
364397
1170
Yoksul olduklarında,
06:05
you know that they mostly do what it takes to survive.
120
365591
2657
yaşamak için genellikle gerekeni yaptıklarını bilirsiniz.
06:08
So we've been talking about the em world from the point of view of the ems --
121
368596
3624
Em dünyasını onların bakış açısından konuşuyoruz,
şimdi bir adım geriye gidip tüm dünyalarına bakalım.
06:12
now, let's step back and look at their whole world.
122
372244
2515
06:14
First, the em world grows much faster than ours,
123
374783
3080
Öncelikle em dünyası bizimkinden çok daha hızlı gelişiyor,
06:17
roughly a hundred times faster.
124
377887
2464
kabaca yüz kat kadar daha hızlı.
06:20
So the amount of change we would experience in a century or two,
125
380375
3163
Yani bir veya iki yüzyıl içinde yaşayacağımız değişikliği
06:23
they would experience in a year or two.
126
383562
1858
onlar bir veya iki yıl içinde yaşarlar.
06:25
And I'm not really willing to project this age much beyond that,
127
385444
3038
Ben bu çağı pek öngörme yanlısı değilim,
çünkü o zamana dek başka bir şey olacaktır, ne olduğunu bilmiyorum.
06:28
because plausibly by then something else will happen, I don't know what.
128
388506
3437
06:31
Second, the typical emulation runs even faster,
129
391967
2358
İkincisi, normal bir emülasyon çok daha hızlıdır,
06:34
roughly a thousand times human speed.
130
394349
2189
kabaca insan hızından bin kat fazla.
06:37
So for them, they experience thousands of years in this year or two,
131
397136
5340
Yani onlar için binlerce yıl, bir iki yıl içinde yaşanır,
06:42
and for them, the world around them is actually changing more slowly
132
402500
3192
onlara göre çevrelerindeki dünya sizin dünyanızın değişmesine oranla
06:45
than your world seems to change for you.
133
405716
1942
çok daha yavaş değişmektedir.
06:48
Third, ems are crammed together in a small number of very dense cities.
134
408097
4484
Üçüncüsü ise emler az sayıda çok yoğun şehirlerde sıkışarak var olurlar.
06:52
This is not only how they see themselves in virtual reality,
135
412605
3466
Bu yalnızca kendilerini sanal gerçeklikte nasıl gördükleri değil,
06:56
it's also how they actually are physically crammed together.
136
416095
2896
gerçekten de fiziksel olarak tıkış tıkıştırlar.
06:59
So at em speeds, physical travel feels really painfully slow,
137
419294
3886
Yani em hızına göre fiziksel seyahat acı verici şekilde yavaştır,
07:03
so most em cities are self-sufficient,
138
423204
2322
em şehirlerinin çoğu kendi kendine yeterken,
07:05
most war is cyber war,
139
425550
1750
savaşların çoğu siber savaşlardır,
07:07
and most of the rest of the earth away from the em cities
140
427324
2691
em şehirlerinden uzak kalan dünyanın çoğu
07:10
is left to the humans, because the ems really aren't that interested in it.
141
430039
3674
insanlara kalmıştır, çünkü emler buna ilgi duymuyordur artık.
07:14
Speaking of humans,
142
434072
1508
Söz insanlara gelmişken,
07:15
you were wanting to hear about that.
143
435604
1784
bunu duymak istiyorsunuz.
07:17
Humans must retire, at once, for good.
144
437412
4466
İnsanların emekli olması gerek, hep birden, sonsuza dek.
07:22
They just can't compete.
145
442707
1523
Aynı kulvarda olamazlar artık.
07:24
Now, humans start out owning all of the capital in this world.
146
444738
3072
İnsanlar bu dünyadaki kapitale sahip olarak başladı.
07:27
The economy grows very fast, their wealth grows very fast.
147
447834
2869
Ekonomi çok hızlı büyür, zenginlik hızla artar.
07:30
Humans get rich, collectively.
148
450727
2384
İnsanlar toplu olarak zenginleşir.
07:34
As you may know, most humans today don't actually own that much
149
454048
3239
Bildiğiniz üzere, çoğu insan bugün o kadar çok şeye sahip değil,
07:37
besides their ability to work,
150
457311
1841
çalışabilme yetisi dışında,
07:39
so between now and then, they need to acquire sufficient assets,
151
459176
3548
yani o zamandan bu zamana yeterli varlıkları elde etmesi gerek,
07:42
insurance or sharing arrangements,
152
462748
1833
- sigorta ve anlaşmalı paylaşımlar -
07:44
or they may starve.
153
464605
1461
aksi hâlde açlıktan ölürler.
07:46
I highly recommend avoiding this outcome.
154
466090
2015
Bu sonuçtan kaçınmayı şiddetle öneriyorum.
07:48
(Laughter)
155
468129
1285
(Gülüşmeler)
07:50
Now, you might wonder,
156
470285
1223
Emlerin insanların yaşamasına
07:51
why would ems let humans exist?
157
471532
1478
neden izin verdiğini,
07:53
Why not kill them, take their stuff?
158
473034
1715
onları öldürüp mallarını almadığını merak edebilirsiniz.
07:55
But notice we have many unproductive retirees around us today,
159
475521
3077
Bugün aramızda üretken olmayan çok sayıda emekli var,
07:58
and we don't kill them and take their stuff.
160
478622
2105
onları öldürüp mallarına konmuyoruz.
08:00
(Laughter)
161
480751
1634
(Gülüşmeler)
08:02
In part, that's because it would disrupt the institutions we share with them.
162
482409
4420
Kısmen bunun sebebi, onlarla paylaştığımız kurumları altüst edecek olması.
08:07
Other groups would wonder who's next,
163
487344
2116
Diğer gruplar sırada kimin olduğunu merak edecektir,
08:09
so plausibly, ems may well let humans retire in peace during the age of em.
164
489484
4726
o yüzden em çağında emler insanların barış içinde emekliliğine izin vermeliler.
08:14
You should worry more that the age of em only lasts a year or two
165
494234
3049
Em çağının yalnızca bir iki sene sürmesi daha endişe verici,
08:17
and you don't know what happens next.
166
497307
1828
sonra ne olacağını da bilmiyorsunuz.
08:21
Ems are very much like humans,
167
501027
2366
Emler tıpkı insanlar gibidir
08:23
but they are not like the typical human.
168
503417
2309
ama sıradan bir insan gibi değil.
08:26
The typical em is a copy of the few hundred most productive humans.
169
506258
5983
Sıradan bir em birkaç yüz çok üretken insanın bir kopyasıdır.
08:33
So in fact, they are as elite, compared to the typical human,
170
513149
3580
Yani gerçekte sıradan bir insana kıyasla, sıradan bir milyarder,
08:36
as the typical billionaire, Nobel Prize winner,
171
516753
2262
bir Nobel kazananı, olimpik madalya sahibi
08:39
Olympic gold medalist, head of state.
172
519039
2349
veya devlet başkanı kadar elittirler.
08:42
Ems look on humans perhaps with nostalgia and gratitude,
173
522347
4302
Emler insanlara muhtemelen nostalji ve şükranla bakmaktadırlar,
08:46
but not so much respect,
174
526673
1508
ancak saygı duymazlar,
08:48
which is, if you think about it, how you think about your ancestors.
175
528205
3195
aslında siz de atalarınızı aynı bakış açısıyla düşünüyorsunuz.
08:51
We know many things about how humans differ in terms of productivity.
176
531424
3267
Üretkenlik konusunda insanların nasıl ayrıldığı hakkında çok şey biliyoruz.
08:54
We can just use those to predict features of ems --
177
534715
2419
Bunu emlerin geleceğini sezmede kullanabiliriz,
08:57
for example, they tend to be smart, conscientious, hard-working,
178
537158
3096
örneğin onlar daha zeki, itinalı, çalışkan,
09:00
married, religious, middle-aged.
179
540278
1685
evli, dindar, orta yaşlı.
09:02
These are features of ems.
180
542281
1612
İşte bunlar emlerin özellikleri.
09:03
Em world also contains enormous variety.
181
543917
2228
Emlerin dünyasında ayrıca inanılmaz çeşitlilik var.
09:06
Not only does it continue on with most of the kinds of variety that humans do,
182
546530
3668
Yalnızca insanlara özgü çeşitlilik değil,
09:10
including variety of industry and profession,
183
550222
2395
endüstriyel ve mesleki çeşitlilik
09:12
they also have many new kinds of variety,
184
552641
2162
ve pek çok yeni çeşitlilik türü içeriyor.
09:14
and one of the most important is mind speed.
185
554827
2345
En önemlilerinden biri akıl hızı.
09:17
Ems can plausibly go from human speed
186
557532
3834
Emler insan hızından bir milyon kata kadar
09:21
up to a million times faster than human speed,
187
561390
2880
daha hızlı ve bir milyar kat daha yavaş
09:24
and down to a billion times slower than human speed.
188
564294
2777
faaliyet gösterebilirler.
09:28
Faster ems tend to have markers of high status.
189
568046
2766
Daha hızlı emler yüksek statü sahibidir.
09:30
They embody more wealth. They win arguments.
190
570836
2160
Varlıklıdırlar ve tartışmaları kazanırlar.
09:33
They sit at premium locations.
191
573020
1663
Özel konumlarda otururlar.
09:34
Slower ems are mostly retirees,
192
574707
1820
Daha yavaş emler genellikle emeklidir,
09:36
and they are like the ghosts of our literature.
193
576551
2250
edebiyatımızın hayaletleri gbidirler.
09:38
If you recall, ghosts are all around us --
194
578825
2041
Hatırlarsanız hayaletler tüm çevremizdedir,
09:40
you can interact with them if you pay the price.
195
580890
2270
bedelini öderseniz etkileşime geçebilirsiniz.
09:43
But they don't know much, they can't influence much,
196
583184
2429
Ancak çok bilgileri ve etkileri yoktur,
09:45
and they're obsessed with the past, so what's the point?
197
585637
2698
geçmişle saplantılıdırlar, o hâlde ne anlamı var?
09:48
(Laughter)
198
588359
1151
(Gülüşme)
09:49
Ems also have more variety in the structure of their lives.
199
589534
2957
Emlerin ayrıca yaşam temellerinde daha çok çeşitlilik vardır.
09:52
This is your life: you start and you end, really simple.
200
592515
2682
İşte senin hayatın: Başla ve bitir. Gerçekten basit.
09:55
This is the life of an em,
201
595221
1613
Bu bir em'in hayatı.
09:56
who every day splits off some short-term copies
202
596858
2293
Kısa vadeli görevleri yapmak için her gün
bazı kısa vadeli kopyaları ayırır ve bitirir.
09:59
to do short-term tasks and then end.
203
599175
1958
10:01
We'll talk more about those short term versions in a moment,
204
601157
4127
Birazdan bu kısa vadeli versiyonlara daha çok değineceğiz
10:05
but they are much more efficient
205
605308
1610
ama sonraki gün dinlenmek zorunda
10:06
because they don't have to rest for the next day.
206
606942
2365
olmadıkları için çok daha etkililer.
10:09
This em is more opportunistic.
207
609331
1508
Bu em daha fırsatçı.
10:10
They make more copies of themselves when there's more demand for that.
208
610863
3287
Daha fazla talep olduğu zaman kendisinden daha fazla kopya yapıyor.
10:14
They don't know which way the future's going.
209
614174
2097
Geleceğin ne yöne gittiğini bilmiyorlar.
10:16
This is an em designer,
210
616295
1299
Bu bir em tasarımcısı,
10:17
who conceives of a large system
211
617618
1602
geniş çapta bir sistem oluşturup
10:19
and then breaks recursively into copies who elaborate that,
212
619244
3485
işlemi tekrarlandıran parçalara bölünüyor,
10:22
so ems can implement larger, more coherent designs.
213
622753
3412
böylelikle emler daha geniş ve uyumlu tasarımlar uygulayabiliyor.
10:26
This an emulation plumber
214
626189
1358
Bu bir emülasyon tesisatçısı,
10:27
who remembers that every day, for the last 20 years,
215
627571
2445
son 20 yılın her gününü hatırlıyor,
10:30
they only ever worked two hours a day, a life of leisure.
216
630040
2781
yalnızca günde 2 saat çalışıyorlar, hayat boyu boş zaman.
10:32
But what really happened is, every day they had a thousand copies,
217
632845
3097
Ancak aslında olan, her gün bin kopya oluşturmuş olmaları,
10:35
each of whom did a two-hour plumbing job,
218
635966
1953
her biri iki saatlik tesisat yapıyor
10:37
and only one of them went on to the next day.
219
637943
2165
ve yalnızca biri ertesi gün devam ediyor.
10:40
Objectively, they're working well over 99 percent of the time.
220
640132
2999
Nesnel olursak, zamanın %99'unu çalışarak geçiriyorlar.
Öznel olarak hayat boyu boş zaman hatırlarlar.
10:43
Subjectively, they remember a life of leisure.
221
643155
2190
10:45
(Laughter)
222
645369
1008
(Gülüşme)
10:46
This, again, is you. You start and you end.
223
646401
2088
Yine bu sizsiniz. Başlayıp sona eriyorsunuz.
10:48
This could be you if at the start of party,
224
648513
2112
Bu bir partinin başlarında bir ilaç alıp
10:50
you took a drug that meant you would not remember that party
225
650649
2811
ertesi gün partiyi hiç hatırlamayacak olan
10:53
ever after that day.
226
653484
1618
siz olabilirsiniz.
10:55
Some people do this, I'm told.
227
655126
1929
Duyduğuma göre bunu yapanlar varmış.
10:57
Toward the end of the party,
228
657490
1635
Partinin sonuna doğru,
10:59
will you say to yourself, "I'm about to die, this is terrible.
229
659149
2926
kendinize ''Ölmek üzereyim, bu korkunç, yarın bu ben olmayacağım,
11:02
That person tomorrow isn't me, because they won't remember what I do."
230
662099
3303
çünkü yaptıklarımı hatırlamayacağım.'' mı dersiniz?
11:05
Or you could say, "I will go on tomorrow. I just won't remember what I did."
231
665426
3961
Yoksa ''Yarın hayat devam ediyor, sadece yaptığımı hatırlamayacağım.'' mı?
11:09
This is an em who splits off a short-term copy
232
669411
2429
Bu kısa süreli bir iş yapıp sona ermek için
11:11
to do a short-term task and then end.
233
671864
1864
kısa süreli kopya ayıran bir em.
11:13
They have the same two attitude possibilities.
234
673752
2206
Aynı davranış olanaklarına sahipler.
11:15
They can say, "I'm a new short-term creature with a short life. I hate this."
235
675982
3679
''Kısa vadeli kısa hayatlı bir yaratığım, bundan nefret ediyorum'' da diyebilirler,
11:19
Or "I'm a part of a larger creature who won't remember this part."
236
679685
3134
''Bu kısmı hatırlamayan daha büyük bir yaratığın parçasıyım'' da.
11:22
I predict they'll have that second attitude,
237
682843
2118
Bence ikinci davranışa sahip olacaklar.
11:24
not because it's philosophically correct, but because it helps them get along.
238
684985
3676
Düşünsel olarak doğru olduğu için değil, iyi geçinmelerine yardım ettiği için.
11:28
Today, if the president says we must invade Iraq,
239
688685
2328
Başkan, bugün Irak'ı işgal etmemiz gerek derse,
11:31
and you say, "Why?"
240
691037
1151
nedenini sorarsanız,
11:32
and they say, "State secret,"
241
692212
1382
''Devlet sırrı'' diyeceklerdir,
11:33
you're not sure if you can trust them,
242
693618
1850
güvenebileceğinizden emin olamazsınız,
11:35
but for ems, a copy of the president and a copy of you can go inside a safe,
243
695492
3616
emler içinse başkan ve sizin bir kopyanız gizli bir yere gidip
11:39
explain all their secret reasons,
244
699132
1654
gizli sebepleri konuşabilirsiniz,
11:40
and then one bit comes out from your copy to yourself,
245
700810
2531
sonra kendi kopyanızdan bir parça
11:43
telling you if you were convinced.
246
703365
1856
size ikna olduğunuzu söyler.
11:45
So now you can know there is a good reason.
247
705245
2223
Artık iyi bir sebebi olduğunu bilebilirsiniz.
11:47
I know you guys are all eager to evaluate this world.
248
707796
2545
Bu dünyayı değerlendirmeye istekli olduğunuzu biliyorum.
11:50
You're eager to decide if you love it or hate it.
249
710365
2334
Sevdiğinize veya nefret ettiğinize karar vermeye.
11:52
But think: your ancestors from thousands of years ago
250
712723
2543
Ancak düşünün: Binlerce sene önce atalarınız
11:55
would have loved or hated your world
251
715290
1753
duydukları ilk şeyden yola çıkarak
11:57
based on the first few things they heard about it,
252
717067
2421
dünyanızı sever veya ondan nefret ederdi,
11:59
because your world is really just weird.
253
719512
1853
çünkü dünyanız gerçekten tuhaf.
12:01
So before judging a strange future world, you should really learn a lot about it,
254
721399
3818
O yüzden garip bir geleceği yargılamadan önce onun hakkında çok bilgi edinin,
12:05
maybe read a whole book about it,
255
725237
1570
hakkında güzel bir kitap okuyun,
12:06
and then, if you don't like it, work to change it.
256
726851
2344
beğenmezseniz değiştirmeye çalışın.
12:09
Thank you.
257
729229
1019
Teşekkür ederim.
12:10
(Applause)
258
730272
4833
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7