Climate change is becoming a problem you can taste | Amanda Little

99,199 views ・ 2020-11-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: Ivana Korom Reviewer: Joanna Pietrulewicz
0
0
7000
Çeviri: Ivana Korom Gözden geçirme: Esra Çakmak
Pandeminin ilk aylarında şef José Andrés,
günümüz Amerikan yemek krizini simgeleyen iki fotoğraf paylaştı.
00:12
In the early months of the pandemic,
1
12750
1893
İlki, Idaho’daki bir tarlada çürümeye bırakılmış
00:14
chef José Andrés circulated two photos
2
14667
2392
patates yığınlarını göstermekte.
00:17
that have come to symbolize a modern American food crisis.
3
17083
4226
Salgın sırasında bunları tüketen restorant kafeterya ve stadyumlar kapatıldı.
00:21
The first shows mountains of potatoes
4
21333
2101
00:23
that have been left to rot in a field in Idaho.
5
23458
2476
İkincisi ise, San Antonio aşevi önündeki yıkıcı bir sahneyi göstermekte.
00:25
The restaurants and cafeterias and stadiums that had consumed them
6
25958
3726
Binlerce araba dolusu insan herkese yetmeyecek olan
00:29
were shuttered during the pandemic.
7
29708
2268
erzak malzemelerini beklemek için sıraya girmiş.
00:32
The second shows a devastating scene outside of the San Antonio food bank.
8
32000
4184
Andrés, “Bu iki fotoğrafın aynı anda tarihimizin en zengin
00:36
Thousands of carloads of people lined up,
9
36208
2768
ve teknolojik açıdan en gelişmiş anında var olması nasıl mümkün olabilir,”
00:39
waiting for food with not enough supply to go around.
10
39000
3351
00:42
"How is it possible these two photos exist at the same time,
11
42375
4434
diye tweet attı.
Fotoğrafların yayınlanmasından aylar sonra kriz daha da kötüleşti.
00:46
in the most prosperous
12
46833
1268
00:48
and technologically advanced moment in our history," tweeted Andrés.
13
48125
4268
Milyarlarca patates ve diğer taze ürünler
00:52
In the months after the photos were published,
14
52417
3142
Amerikalı çiftçiler tarafından atıldı.
00:55
the crisis got worse.
15
55583
1709
Aynı zamanda ülkenin dört bir yanındaki aşevleri, talep artışlarını
00:58
Billions of pounds of potatoes and other fresh produce
16
58208
3101
ve %40′ının kritik yetersizlikler ile karşı karşıya kaldığını bildirdi.
01:01
were chucked by American farmers.
17
61333
2476
01:03
At the same time,
18
63833
1268
Amerika dışında özellikle Orta Doğu’nun ve Güneydoğu Afrika’nın tamamında
01:05
food banks all over the country were reporting demand increases
19
65125
2953
COVID-19, zaten savunmasız olan gıda sistemlerini felç ediyordu.
01:08
and 40 percent were facing critical shortfalls.
20
68102
3666
01:11
Outside the US,
21
71792
1601
01:13
especially in the Middle East and throughout Southeastern Africa,
22
73417
3767
Oxfam, 2020′nin sonunda günde 12 bin kişinin COVID ile bağlantılı
01:17
COVID-19 was paralyzing food systems that were already vulnerable.
23
77208
4601
açlıktan ölebileceğini tahmin etmekte.
01:21
Oxfam has predicted that by the end of 2020
24
81833
3851
Bu şimdiye kadar kaydedilen en yüksek günlük
ölüm oranından bile daha fazla fakat daha da kötüsü
01:25
12,000 people per day could die of hunger related to COVID.
25
85708
4976
ve hepimizi daha çok ilgilendiren şey ise COVID’in önümüzdeki yıllarda
01:30
That's more than the highest daily mortality rate
26
90708
2601
öngörülen birçok büyük aksaklıktan sadece biri olduğu.
01:33
recorded so far.
27
93333
1726
01:35
But what's worse
28
95083
1268
01:36
and what's much more concerning to all of us
29
96375
2559
01:38
is that COVID is just one of many major disruptions
30
98958
3268
COVID baskılarından daha kötü ve karmaşık olan şey ise
01:42
that have been predicted
31
102250
1559
iklim değişikliği baskıları ve California’da yaşayanlarınız
01:43
in the years and decades ahead.
32
103833
2810
bunu çiftliklerinizde gördünüz.
01:46
More chronic and complex than the pressures of COVID
33
106667
4101
Yoğun sıcaklığın, kuraklığın ve yangınların
01:50
are the pressures of climate change.
34
110792
1934
01:52
And those of you who live in California have seen this on your farms.
35
112750
4184
avokado, badem, narenciye ve çilek tarlalarına
zarar verdiğini gördünüz.
01:56
You've seen withering heat and drought and fires
36
116958
3518
Bu yaz fırtınaların mısır ve soya çiftlikleri üzerindeki
02:00
disrupt avocado and almond and citrus and strawberry farms.
37
120500
5559
yıkıcı etkilerini gördük.
Washington’dan Florida’ya ve Guatemala’dan Avustralya’ya kadar
02:06
This summer, we saw the devastating impacts of storms
38
126083
3226
çeşitli kuraklık, sıcaklık, sel, kasırga, istilacı böcek saldırıları,
02:09
on corn and soy farms.
39
129333
2560
bakteriyel yanıklık, değişen mevsimler ve hava dalgalanmasının
02:11
I've seen the various pressures of drought,
40
131917
2601
çeşitli baskılarını gördüm.
02:14
heat, flooding, superstorms,
41
134542
2476
02:17
invasive insects, bacterial blight,
42
137042
2559
Sonuç şu: İklim değişikliği soframıza hükmetmeye başlayan
02:19
shifting seasons and weather volatility
43
139625
2476
bir şey hâline geliyor.
02:22
from Washington to Florida,
44
142125
2059
Bu gerçek anlamda bir gündelik kaygı meselesi.
02:24
and from Guatemala to Australia.
45
144208
3185
02:27
The upshot is this.
46
147417
1767
Uluslararası İklim Değişikliği Paneli, yüzyılın ortasına kadar
02:29
Climate change is becoming something we can taste.
47
149208
2685
dünyanın, mevcut tarım uygulamalarının artık büyük insan uygarlıklarını
02:31
This is a kitchen-table issue in the literal sense.
48
151917
3184
destekleyemeyeceği bir küresel ısınma eşiğine ulaşabileceğini öngörüyor.
02:35
The International Panel on Climate Change
49
155125
1976
02:37
has predicted that by mid-century
50
157125
2351
02:39
the world may reach a threshold of global warming
51
159500
2976
USDA bilim adamı Jerry Hatfield bunu bana şu şekilde ifade etti:
02:42
beyond which current agricultural practices
52
162500
2809
02:45
can no longer support large human civilizations.
53
165333
4101
İklim değişikliğinin en büyük tehdidi gıda sistemlerinin çöküşü.
02:49
The USDA scientist Jerry Hatfield put it to me this way:
54
169458
4143
Yüzleştiğimiz hakikat, salgın sırasındaki patates yığınları
02:53
the single biggest threat of climate change
55
173625
2018
ve sıralanan araçlar gibi
02:55
is the collapse of food systems.
56
175667
2642
tedarik zincirlerimizin modasının çağdışı olması.
02:58
The reality we face,
57
178333
1726
03:00
one that was exposed by those mountains of potatoes
58
180083
2726
Gıda sistemlerimiz büyük aksaklıklara uyum sağlayacak
03:02
and the cars lined up during the pandemic,
59
182833
2435
veya bunları engelleyecek şekilde tasarlanmadı.
03:05
is that our supply chains are antiquated.
60
185292
4101
Bu zorluğun en az diğer sorunlar kadar ele alınması,
03:09
Our food systems have not been designed
61
189417
2226
03:11
to adapt to major disruptions or preempt them.
62
191667
4601
önümüzdeki yüzyıldaki ilerlememizi belirleyecek
fakat iyi haberler de var ve iyi haber şu ki
03:16
Addressing this challenge as much as any other
63
196292
3559
çiftçiler, girişimciler ve akademisyenler
03:19
is going to define our progress in the coming century.
64
199875
3559
ulusal ve küresel gıda sistemlerini temelinden yeniden düşünüyorlar.
03:23
But there's good news.
65
203458
1601
Gıda geleceğimize üçüncü bir yol olarak adlandırdığım şeyi yaratmak için
03:25
And the good news is that farmers and entrepreneurs and academics
66
205083
4268
eski dünya agroekoloji ilkeleriyle en son teknolojiyi birleştiriyorlar.
03:29
are radically rethinking national and global food systems.
67
209375
3851
03:33
They are marrying principles of old-world agroecology
68
213250
3184
Çevresel, nüfus ve halk sağlığı baskıları yoğunlaştıkça
03:36
and state-of-the-art technologies
69
216458
1851
önümüzdeki on yıllarda ne yetiştirdiğimizde
03:38
to create what I call a third way to our food future.
70
218333
3792
ve nasıl yediğimizde köklü değişiklikler göreceğiz.
03:43
We're going to see radical changes
71
223083
1726
03:44
in what we grow and how we eat in the coming decades,
72
224833
3226
Bu değişiklikleri, “Gıdanın Geleceği- Daha da Kalabalık Isınmış
ve Akıllı Bir Dünyada Ne Yiyeceğiz?” kitabımda inceledim.
03:48
as these environmental and population
73
228083
2310
03:50
and public health pressures intensify.
74
230417
2726
Beş yıl boyunca gıdanın geleceğini şekillendiren topraklara, zihinlere
03:53
I studied these changes for my book "The Fate of Food:
75
233167
2684
ve makinelere seyahat ettim.
03:55
What We'll Eat in a Bigger, Hotter, Smarter World."
76
235875
3018
Seyahatlerim beni Wisconsin’deki elma bahçelerinden
03:58
I traveled for five years into the lands and the minds
77
238917
2767
Kenya’daki küçük mısır tarlalarına, devasa Norveç balık çiftliklerine
04:01
and the machines that are shaping the future of food.
78
241708
3185
ve Şanghay’daki bilgisayarlı yemek alanlarına kadar
04:04
My travels took me through 15 countries and 18 states,
79
244917
4226
15 ülke ve 18 eyalete götürdü.
04:09
from apple orchards in Wisconsin to tiny cornfields in Kenya,
80
249167
4892
Robotik, CRISPR ve dikey çiftlikler gibi yeni fikirleri araştırdım.
04:14
to massive Norwegian fish farms
81
254083
1893
04:16
and computerized foodscapes in Shanghai.
82
256000
2976
Bunlar yenilebilir böcekler, kalıcı tarım ve antik bitkiler gibi eski fikirler.
04:19
I investigated new ideas,
83
259000
1726
04:20
like robotics and CRISPR and vertical farms.
84
260750
3643
Gıda üretimine giden bu üçüncü yolun ortaya çıkışını görmeye başladım.
04:24
And old ideas, like edible insects and permaculture and ancient plants.
85
264417
5267
O, geleneksel ve tamamen yeninin bir sentezi.
04:29
I began to see the emergence of this third way to food production.
86
269708
4101
ABD’de gelecekteki gıda güvenliğine giden en iyi yol hakkında
büyüyen bir tartışma var.
04:33
A synthesis of the traditional and the radically new.
87
273833
4310
Bill Gates, gıdaların yeniden keşfedilmeye hazır olduğunu açıkladı.
04:38
There's a growing controversy
88
278167
1851
Devasa yatırım akışları, iklim açısından akıllı
04:40
about the best path to future food security in the US.
89
280042
3809
ve ileri teknolojili tarımın yeni yöntemlerini finanse ediyor
04:43
Food is ripe for reinvention, Bill Gates has proclaimed.
90
283875
3768
ancak birçok sürdürülebilir gıda savunucusu bu yeniden icat fikrine kızgın.
04:47
Huge flows of investment
91
287667
1726
04:49
are funding new methods of climate-smart and high-tech agriculture.
92
289417
5267
Onlar yiyeceklerin keşfedilmesini istiyorlar.
Sanayi devrimi öncesi ve yeşil öncesi devrime,
04:54
But many sustainable food advocates bristle at this idea of reinvention.
93
294708
4226
biyodinamik ve organik tarıma geri dönüşü savunuyorlar.
04:58
They want food deinvented.
94
298958
1976
05:00
They argue for a return to preindustrial
95
300958
3018
Şüpheciler kaçınılmaz olarak yanıt veriyor,
"Güzel ama ölçeklendirebilir mi?"
05:04
and pre-green revolution,
96
304000
2434
Elbette, geleneksel çiftçilik yöntemlerine dönüş daha iyi yiyecekler üretebilir
05:06
biodynamic and organic farming.
97
306458
2935
05:09
To which skeptics inevitably respond,
98
309417
2434
ancak uygun fiyatlı yeterli yiyecek üretebilir mi?
05:11
"Nice, but does it scale?
99
311875
2059
Yeniden icat kampı ile icattan çıkarma kampı arasındaki uçurum
05:13
Sure, a return to traditional farming methods
100
313958
2393
onlarca yıldır var fakat aralarındaki savaş
05:16
could produce better food,
101
316375
1434
05:17
but can it produce enough food that's affordable?"
102
317833
2726
şimdi daha da şiddetli.
05:20
The rift between the reinvention camp and the deinvention camp
103
320583
2935
Bir taraf geçmişe imreniyor diğer taraf geleceğe göz dikiyor
05:23
has existed for decades.
104
323542
1726
ve bunu dışarıdan gözlemleyen biri olarak bunun “neden ikili olmak zorunda olduğunu”
05:25
But now it's a raging battle.
105
325292
3892
merak etmeye başladım.
05:29
One side covets the past,
106
329208
1435
05:30
the other side covets the future
107
330667
1851
İki yaklaşımın bir sentezi olamaz mı?
05:32
and as someone observing this from the outside,
108
332542
2517
Zorluğumuz, üçüncü yolu şekillendirmek için
05:35
I began to wonder, why must it be so binary?
109
335083
3185
çağların bilgeliğinden ve en gelişmiş bilimimizden ödünç almak.
05:38
Can't there be a synthesis of the two approaches?
110
338292
2809
05:41
Our challenge is to borrow from the wisdom of the ages,
111
341125
4684
Hasadımızı iyileştirmemize ve ölçeklendirmemize olanak tanıyan
05:45
and from our most advanced science,
112
345833
2768
yöntemlerden biri yaşamın temelini bozmak yerine onu eski hâline getirmek.
05:48
to forge this third way.
113
348625
2559
05:51
One that allows us to improve and scale our harvests,
114
351208
3351
Ben iki tarafa da ait değilim.
Başarısız bir vegan, eskimiş bir vejeteryan
05:54
while restoring rather than degrading
115
354583
2143
ve berbat bir çiftçiyim.
05:56
the underlying web of life.
116
356750
2893
Dürüst olmam gerekirse buna devam edeceğim ama başarısız olabilirim.
05:59
I belong to neither camp.
117
359667
2351
06:02
I'm a failed vegan and a lapsed vegetarian,
118
362042
2851
Fakat ümitliyim ve eğer seyahatlerim bana
06:04
and a terrible backyard farmer.
119
364917
2017
06:06
If I'm honest,
120
366958
1268
bir şey öğrettiyse o da şudur: Umut için iyi bir neden var.
06:08
I will keep trying at this, but I may fail.
121
368250
2625
Sürdürülebilir, dayanıklı gıda sistemleri oluşturmaya yardımcı olabilecek
06:11
But I'm hell-bent on hope,
122
371708
1310
06:13
and if my travels have taught me anything,
123
373042
2392
birçok çözüm bir araya geliyor.
06:15
it's that there's good reason for hope.
124
375458
2518
Bunu baştan sona kendi başlarına yapacak yeterli çoğunlukta olan
06:18
Plenty of solutions are merging
125
378000
1518
06:19
that can help build sustainable, resilient food systems.
126
379542
2767
ve arka bahçede çiftçilik yapan vejeteryan kitlesine
güvenemeyecek olsak bile.
06:22
Even if we can't rely on a critical mass
127
382333
2476
Yapay zeka ve robotbilim ile başlayalım.
06:24
of backyard-farming vegetarians to do this on their own,
128
384833
3268
Jorge Heraud, şu anda Silikon Vadisinde yaşayan Peru doğumlu bir mühendis.
06:28
from the ground up.
129
388125
1333
06:30
Let's start with artificial intelligence and robotics.
130
390375
3143
Şirketi See and Spray adında robotik bir yabani ot temizleyicisi geliştirdi
06:33
Jorge Heraud is a Peruvian-born engineer
131
393542
3226
ve See and Spray’in ilk yolculuğunu görmek için Arkansas’a gittim.
06:36
who now lives in Silicon Valley,
132
396792
1684
06:38
and his company developed a robotic weeder named See and Spray,
133
398500
4351
Ben de C3PO tarzı robotlardan oluşan bir taburun otları toplamak için
06:42
and I went to Arkansas to see the maiden voyage of See and Spray.
134
402875
4143
kıskaçlı ellerle tarlalara yürümesini bekliyordum
fakat şununla karşılaştım:
06:47
And I was half expecting a battalion of C3PO-style robots
135
407042
4017
Arkasında büyük, beyaz bir çember eteği olan bir traktör.
06:51
to march into the fields with pincer hands to pluck the weeds.
136
411083
3893
Bu çember eteğinin içinde alttaki zemini görmek
ve bitkiler ile yabani otları birbirinden ayırmak için
06:55
And instead, I found this.
137
415000
1684
06:56
A tractor with a big, white hoop skirt off the back of it.
138
416708
3560
bilgisayarlı görüş kullanan 24 kamera ve keskin nişancı gibi bir hassasiyetle
07:00
And inside that hoop skirt are 24 cameras
139
420292
2476
yavru otları yakan küçük konsantre gübre
07:02
that use computer vision to see the ground beneath
140
422792
3726
veya ot öldürücü jetler var.
07:06
and to distinguish between the plants and the weeds.
141
426542
2601
07:09
And to deploy with sniper-like precision
142
429167
2642
Robotiklerin milyonlarca dönümlük araziye kimyasal madde yayma uygulamasını
07:11
these tiny jets of concentrated fertilizer,
143
431833
2893
nasıl sona erdirebileceğimizi ve herbisit kullanımını %90′a kadar
07:14
or herbicide,
144
434750
1393
07:16
that incinerate the baby weeds.
145
436167
2601
nasıl azaltabileceğimizi öğrendim
07:18
I learned how robotics can end the practice
146
438792
2559
ancak büyük resim daha heyecan verici.
07:21
of broadcast spraying chemicals across millions of acres of land
147
441375
4018
Akıllı makineler bitkileri ayrı ayrı tedavi edebilir,
07:25
and how we can reduce the use of herbicides
148
445417
2809
sadece ot öldürücüyü değil aynı zamanda mantar ilaçlarını,
07:28
by up to 90 percent.
149
448250
2101
böcek öldürücülerini ve gübreleri tarla alanlarından ziyade
07:30
But the bigger picture is even more exciting.
150
450375
2601
bitkiden bitkiye uygulayabilir.
07:33
Intelligent machines can treat plants individually,
151
453000
3309
07:36
applying not just herbicides
152
456333
1518
Böylece bu tür hiperspesifik çiftçilik tarlalarda daha fazla çeşitliliğe
07:37
but fungicides and insecticides
153
457875
2018
07:39
and fertilizers on a plant-by-plant, rather than field-by-field basis.
154
459917
5184
ve aynı tarlada farklı tarım ürünleri yetiştirmeye olanak sağlayabilir.
Büyük çiftlikler doğal sistemleri taklit etmeye
07:45
So that eventually,
155
465125
1643
07:46
this kind of hyperspecific farming
156
466792
2726
ve toprak sağlığını iyileştirmeye başlayabilir.
07:49
can allow for more diversity and intercropping on fields.
157
469542
3684
Heraud, üçüncü yolu düşünmenin somutlaşmış hâli, değil mi?
07:53
And big farms can begin to mimic natural systems
158
473250
4351
O robotların bizi doğadan uzaklaştırmak zorunda olmadığını
07:57
and improve soil health.
159
477625
2018
bizi ona yaklaştırabileceğini ve doğayı eski hâline
07:59
Heraud is the embodiment of third-way thinking, right?
160
479667
3934
getirebileceğini söyledi.
Ürün çeşitliliğini artırmak için dayanıklı gıda sistemleri inşa etmek çok önemli.
08:03
Robots, he told me,
161
483625
1726
08:05
don't have to remove us from nature,
162
485375
1726
08:07
they can bring us closer to it, they can restore it.
163
487125
2708
Böylece bir bölgedeki çiftçilerin işleri bozulduğunda etrafındaki diğer çiftçiler
08:10
Increasing crop diversity will be crucial
164
490792
2726
gelişmeye devam edebilsin diye merkeziyetçi tarım sistemi kurulacak.
08:13
to building resilient food systems.
165
493542
2642
Newark, New Jersey’deki eski bir çelik fabrikasının içine inşa edilen
08:16
And so will decentralizing agriculture
166
496208
2768
bu çiftlik gibi dikey tarım çiftliklerin yükselişi, tarımın ademi merkeziyetçi
08:19
so that when farmers in one region are disrupted,
167
499000
2393
08:21
the others around, they can keep growing.
168
501417
2142
hâle getirilmesinde kilit bir rol oynayabilir.
08:23
The rise of vertical farms,
169
503583
1518
08:25
like this farm, built inside a former steel mill in Newark, New Jersey,
170
505125
5893
Aeroponik çiftlikler, yer altı çiftliklerinde kullanılan suyun
çok küçük bir kısmını kullanır ve yiyecekleri çok daha hızlı şekilde
08:31
can play a key role in decentralizing agriculture.
171
511042
3934
yaklaşık %40 daha hızlı yetiştirebilirler.
08:35
Aeroponic farms use a tiny fraction
172
515000
2476
Gıdanın tüketildiği şehirlerde ve yakınlarında bulunduklarında
08:37
of the water that is used in in-ground farms.
173
517500
3768
büyük miktarda kamyon taşımacılığı ve yiyecek israfını ortadan kaldırırlar.
08:41
And they can grow food much faster, about 40 percent faster.
174
521292
3809
Gelecekteki meyve ve sebzelerimizi toprak ve güneş olmadan
08:45
And when located in and near cities,
175
525125
1934
içeride yetiştirmemiz ilk başta bir tür
08:47
where the food is consumed,
176
527083
1310
08:48
they eliminate a huge amount of trucking and food waste.
177
528417
3684
“Sessiz Çalışma” biçiminde ürkütücü geldi.
08:52
It struck me at first as creepy
178
532125
2268
08:54
in kind of a "Silent Running" way
179
534417
1642
Bitkileri, sadece ve tam olarak ihtiyaç duydukları şeyin sıfır herbisit
08:56
that we'd be growing our future fruits and vegetables
180
536083
3435
ve radikal verimlilikle dağıtmanın tuhaf
08:59
inside, without soil or sun.
181
539542
3642
ama neredeyse tamamen doğal olduğunu görmeye başladım.
09:03
And after weeks of spending time in these plant factories,
182
543208
3143
09:06
I began to see it as oddly, almost perfectly natural
183
546375
3934
Burada yine yenilikçilerin doğal ekosistemlerden ödünç aldıklarını
09:10
to deliver the plants only and exactly what they need,
184
550333
3310
ve hatta belki de onun bilgeliğini yücelttiklerini görüyoruz.
09:13
with zero herbicides and radical efficiency.
185
553667
2851
Bitki bazlı ve alternatif etlerdeki gelişmeler de son derece umut verici.
09:16
Here again, we see innovators borrowing from,
186
556542
3392
09:19
and perhaps even elevating the wisdom of natural ecosystems.
187
559958
4476
Yerel, esnek ve düşük karbonlu protein üretimine
09:24
Developments in plant-based and alternative meats
188
564458
3435
yönelik benzer bir eğilimi takip ediyorlar.
09:27
are also profoundly hopeful.
189
567917
1892
Tüketiciler bundan heyecan duyuyor ve pandemide alternatif etlere olan
09:29
And they follow a similar trend
190
569833
1643
09:31
toward local, resilient, low-carbon protein production.
191
571500
5059
talepte %250 artış gördük.
Journal of Clinical Nutrition tarafından yapılan bir araştırma,
09:36
Consumers are excited about this,
192
576583
1601
09:38
and during the pandemic,
193
578208
1268
09:39
we've seen a 250 percent increase
194
579500
2018
bitki bazlı proteinleri yiyen katılımcıların kolesterol seviyelerinde,
09:41
in demand for alternative meats.
195
581542
2559
09:44
A study by the Journal of Clinical Nutrition
196
584125
2809
kilolarında ve nihayetinde kalp hastalığı risklerinde bir düşüş gördüklerini buldu.
09:46
found that the participants who were eating the plant-based proteins
197
586958
5768
09:52
saw a drop in their cholesterol levels,
198
592750
2768
Bitki bazlı etlerin potansiyel çevresel faydaları şaşırtıcı
ve laboratuvarda yetiştirilen
09:55
in their weight
199
595542
1267
09:56
and eventually, a drop in their risk of heart disease.
200
596833
3518
veya hücre bazlı etlerde bile potansiyel var.
10:00
The potential environmental benefits of plant-based meats are astounding.
201
600375
4059
Uma Valeti, biyoreaktörden taze hasat edilmiş laboratuvarda yetiştirilen
ilk ördek göğsünü bana yedirdi.
10:04
And there's even potential in lab-grown or cell-based meats.
202
604458
4310
Bu tam olarak et yediğimizde yediğimiz şey olan kas dokusundan,
10:08
Uma Valeti fed me my first plate of lab-grown duck breast,
203
608792
4392
yağ ve bağ dokularından alınan küçük bir hücre örneğinden büyümüştü.
10:13
harvested fresh from a bioreactor.
204
613208
3060
10:16
It had been grown from a small sampling of cells
205
616292
2559
Bu, laboratuvarda yetiştirilen veya hücre bazlı ördek eti
10:18
taken from muscle tissue and fat and connective tissues,
206
618875
4309
çok az bakteri kontaminasyonu tehdidine sahip
bununla bağlantılı olarak CO2 emisyonu yaklaşık %85 daha düşük.
10:23
which is exactly what we eat when we eat meat.
207
623208
2768
10:26
This lab-grown or cell-based duck meat
208
626000
2768
Sonunda, o tedarik zinciri kesintilerine karşı savunmasız olmayan merkezsizleşmiş
10:28
has very little threat of bacterial contamination,
209
628792
3101
10:31
it's about 85 percent lower CO2 emissions associated with it.
210
631917
3767
tesislerde, dikey çiftliklerdeki gibi ürünler yetiştirilebilir.
10:35
Eventually it can be grown
211
635708
2101
10:37
like those crops inside vertical farms in decentralized facilities
212
637833
4643
Valeti, doktorların on yıllardır laboratuvarlarda insan
ve hayvan dokuları geliştirdiğini anlayan bir kardiyolog olarak işe başladı.
10:42
that aren't vulnerable to supply-chain disruptions.
213
642500
3184
10:45
Valeti started out as a cardiologist,
214
645708
2018
10:47
who understood that doctors have been developing
215
647750
4434
Winston Churchill’in 1931′de yaptığı “Bu parçaları uygun bir ortamda
ayrı ayrı büyüterek göğüs veya kanadı yemek için bütün bir tavuk yetiştirmenin
10:52
human and animal tissues in laboratories for decades.
216
652208
3726
10:55
He was inspired as much by that
217
655958
2310
saçmalıklarından kurtulacağız,” konuşmasından ilham aldı.
10:58
as he was by a 1931 quote from Winston Churchill that says,
218
658292
4559
11:02
"We shall escape the absurdity of growing the whole chicken
219
662875
2893
Heraud gibi Valeti de mükemmel bir üçüncü yol düşünürü.
11:05
in order to eat the breast or the wing,
220
665792
2226
Zamanı gelen bir çözümü başlatmak için yeni teknolojiyi kullanarak
11:08
by growing them separately in suitable mediums."
221
668042
4351
eski bir fikri yeniden tasarladı.
11:12
Like Heraud, Valeti is a quintessential third-way thinker.
222
672417
3934
Dünyanın her yerinde üçüncü görüşe özenen düzinelerce çiftçi, girişimci
11:16
He's reimagined an old idea using new technology,
223
676375
3768
11:20
to usher in a solution whose time has come.
224
680167
4017
ve mühendisle tanıştım.
Kuraklığa ve sıcağa dayanabilen besleyici yerel mahsulleri geliştirmek için
11:24
I've met with dozens of farmers and entrepreneurs and engineers
225
684208
5018
CRISPR gibi modern yetiştirme araçlarını kullanıyorlar.
11:29
who emulate third-way thinking, all over the world.
226
689250
2851
Kültür balıkçılığını sürdürülebilir kılmak için yapay zeka kullanıyorlar.
11:32
They're using modern breeding tools like CRISPR
227
692125
3143
11:35
to develop nutritious heirloom crops that can withstand drought and heat.
228
695292
4267
Yiyecek israfını ortadan kaldırmanın yollarını buluyorlar.
Koruma altına alınmış tarımı ve yönetilen otlak alanları çoğaltıyorlar.
11:39
They're using AI to make aquaculture sustainable.
229
699583
4185
Eski bitkileri canlandırıyorlar ve kuraklığa dayanıklı bir su kaynağı
11:43
They're finding ways to eliminate food waste.
230
703792
2684
geliştirmek için kanalizasyon ve atık suyu geri dönüştürüyorlar.
11:46
They are scaling up
231
706500
1268
11:47
conservation agriculture and managed grazing.
232
707792
2642
Sonuç şu: İnanıyorum ki gıda üretimine yönelik eski
11:50
And they're reviving ancient plants,
233
710458
1768
11:52
and they're recycling sewage and gray water
234
712250
2684
ve yeni yaklaşımları birleştiren insan yeniliği
11:54
to develop a drought-proof water supply.
235
714958
2667
bu üçüncü yola öncülük edebilir
11:58
The upshot is this:
236
718625
1726
12:00
Human innovation that marries old and new approaches to food production
237
720375
5059
ve sürdürülebilir gıdayı büyük ölçekte yeniden tanımlayabilir.
12:05
can, and I believe, will usher in this third way
238
725458
3935
12:09
and redefine sustainable food on a grand scale.
239
729417
3708
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7