How farming could employ Africa's young workforce -- and help build peace | Kola Masha

41,025 views ・ 2018-08-07

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gülsüm Kuzulu Gözden geçirme: Nihal Aksakal
00:12
Since 1997, researchers at the University of Sussex
0
12904
4882
Sussex Üniversite'sindeki araştırmacılar 1997'den beri
00:17
have monitored global trends in armed conflict.
1
17810
3200
silahlı çatışmalarda ki küresel eğilimi gözlemledi
00:21
Their research clearly shows
2
21863
3180
Araştırmaya göre
00:25
that in Africa, over the last 10 years,
3
25067
3804
Afrika'da silahlı çatışma son 10 yıldır
00:28
armed conflict has gone up by sevenfold.
4
28895
3681
yedi katına çıktı.
00:32
Let's think about that:
5
32927
1533
Bunu bir düşünelim:
00:34
sevenfold in a single decade.
6
34847
3843
10 yılda 7 kat !
00:40
Why is this?
7
40622
1150
Neden?
00:42
We believe, as oxygen is to fire,
8
42829
3333
Oksijenin yakıcı olduğu gibi
00:46
so are unemployed youth to insecurity.
9
46186
3309
işsiz gençlerin güvensiz olduğuna inanırız.
00:50
We have a lot of youth on this continent.
10
50546
3759
Bu kıtada çok fazla gencimiz var:
00:54
Youth like Sandra,
11
54791
1943
Sandra gibi gençler,
00:57
who, on a Saturday morning in March 2014,
12
57829
5010
2014 Mart ayı cumartesi sabahında
01:02
woke up excited at the prospects of getting a coveted job
13
62863
4257
Nijerya Göç Servisi'nde hayalini kurduğu
01:07
at the Nigerian Immigration Services.
14
67144
2572
iş için heyecanla uyandı.
01:10
She kissed her daughter goodbye,
15
70263
2819
Kızına veda öpücüğü verdi,
01:13
left her home,
16
73106
1276
evden çıktı,
01:15
never to return.
17
75082
1156
bir daha asla dönemedi.
01:16
Sandra and 15 other young Nigerians died that day, applying for a job,
18
76632
6245
Sandra ve 15 Nijerya'lı genç o gün iş başvurusunda öldü.
01:24
in the ensuing stampede,
19
84942
1781
Birkaç bin açık pozisyona
01:27
as tens of thousands of people applied for a few thousand open positions.
20
87601
6286
on binlerce kişi başvurunca izdihamda öldü.
01:38
In the last 20 years, 20 million youth have entered the Nigerian workforce alone.
21
98431
6468
Son 20 yılda 20 milyon genç, Nijerya kuvvetlerinde işe girdi.
01:45
Today, half our population is under the age of 18.
22
105939
5785
Bugün nüfusumuzun yarısı 18 yaşının altında.
01:52
That's almost 80 million people
23
112164
3246
Neredeyse 80 milyon insan
01:55
that will be entering the workforce in the next 20 years.
24
115434
3867
önümüzdeki 20 yılda Nijerya kuvvetlerine katılacak.
02:01
My friends,
25
121421
1977
Dostlarım,
02:03
if a wave of 20 million people entering the workforce
26
123422
4991
20 milyon insan iş gücüne katılırsa
02:08
triggered Niger Delta crisis,
27
128437
2479
Nijerya Delta krizi
02:11
Fulani herdsmen crisis
28
131768
2269
Fulani çoban sorunu,
02:14
and Boko Haram,
29
134061
1747
ve Boko Haram krizi tetiklenir.
02:16
I ask you:
30
136768
1401
Size soruyorum:
02:18
What will four times that number do?
31
138193
3260
Bu sayı 4 katına çıkarsa ne olur?
02:23
To do my part to solve this challenge,
32
143614
3341
Bu sorunu çözmek için kendi adıma
02:26
in 2012, I moved to a small village in northern Nigeria,
33
146979
4322
2012'de acımasız bombalamalar
02:32
in the center of the area most recently hit
34
152507
4487
ve yoksulluktan kırılan
02:37
by the spread of insecurity, brutal bombings and searing poverty,
35
157018
6678
Nijerya'nın kuzeyindeki küçük bir köye yerleştim...
02:43
with an idea:
36
163720
1570
...bir fikirle:
02:46
Could we create an economic buffer to halt the spread of this insecurity,
37
166522
6674
Bu güvensizliğin yayılmasını durdurmak için tarımın gücünü
02:53
by unlocking the power of agriculture as a job-creation engine?
38
173220
3965
bir iş yaratma motoru olarak kurarak ekonomik bir tampon oluşturabilir miyiz?
02:58
We knew this had been done before in countries like Thailand,
39
178085
3984
Bunu daha önce Tayland gibi 1980'de bizimkine benzer
03:02
where, in 1980, they suffered from the same economic challenges as us.
40
182093
4307
ekonomik zorluk yaşayan ülkelerden biliyoruz.
03:07
Today, however, Thailand produces two million cars a year --
41
187577
5404
Bugün Tayland yılda 2 milyon araba üretiyor --
03:13
more than the United Kingdom --
42
193005
2508
Birleşik Krallık'tan daha fazla --
03:15
with over 30 percent of its workforce
43
195537
2866
yüzde 30 dan fazla bir iş gücü ile.
03:18
as highly commercial, profitable small farmers,
44
198427
3531
son derece ticari ve kazançlı küçük çiftliklerle,
03:22
with an unemployment rate of less than one percent.
45
202633
5460
yüzde 1 den daha az işsizlik oranı ile.
03:29
How did they do this?
46
209793
1400
Bunu nasıl yaptılar ?
03:31
In the 80s, Thailand dramatically improved the productivity of its small farmers,
47
211690
5633
Tayland, küçük çiftçilerinin verimliliğini önemli ölçüde artırdı
03:39
ensuring that it was able to start to dominate
48
219543
4598
ve böylece ihracat pazarlarına
03:44
export markets for produce.
49
224165
1992
ürün üretmeye başlayabildi.
03:47
Building on this strength, they attracted investment
50
227141
2714
Bu güce dayanarak yatırım yapıp
03:49
and started to process,
51
229879
2341
manyok kökünden nişasta gibi
03:52
being able to export higher-value products like starch from cassava.
52
232244
3782
değerli ürünler ihraç etmeye başladılar.
03:57
Finally, coupled with investment in education,
53
237220
3095
Son olarak eğitim yatırımları ile birleşince
04:00
they started to expand to even higher-value manufacturing.
54
240339
4158
daha değerli üretim yapmaya başladılar.
04:06
To make our idea a reality and follow a path similar to Thailand,
55
246966
5317
Hayalimizi gerçekleştirmek ve Tayland'dakine benzer
04:12
we knew that we would have to sell young farmers on farming.
56
252307
5700
bir yol çizmek için genç çiftçilerimizi satmak zorundaydık.
04:20
A young man in northern Nigeria,
57
260125
2829
Kuzey Nijerya'da genç bir adam,
04:22
for the purpose of today's discussion, we'll call "Saminu,"
58
262978
4464
ona bugün ki konuşma için 'Saminu' diyeceğim,
04:27
made it very clear to me that this would not be easy.
59
267466
2976
bana bunun kolay olmayacağını açıkça gösterdi.
04:31
Saminu grew up in a beautiful village in northern Nigeria.
60
271363
3733
Saminu kuzey Nijerya'da güzel bir köyde büyüdü.
04:35
And he tells wondrous stories of playing for hours with his friends,
61
275571
4056
Arkadaşlarıyla saatlerce oynarken harikulade hikayeler anlatır,
04:39
running up and down the beautiful rock formations
62
279651
2469
evinin etrafındaki kırsal kayalıklarda
04:42
that dot the countryside around his home.
63
282144
2733
aşağı yukarı koşuşturur.
04:45
Despite this beauty, Saminu knew
64
285839
2556
Bu güzelliğe rağmen Saminu bulduğu
04:48
that the first chance he got, he would leave.
65
288419
2721
ilk fırsatta orayı terk edeceğini biliyordu.
04:52
He did not want to be a farmer.
66
292315
1968
Çiftçi olmak istemiyordu.
04:55
Growing up, he saw his parents work so hard as farmers,
67
295431
5405
Büyürken ailesinin çiftçi olarak çok çalışıp
zar zor kazandığını gördü.
05:00
but barely get by.
68
300860
1983
05:03
As he says, they had "babu" -- nothing.
69
303934
4405
Onun deyimiyle sahip oldukları şey 'babu'---hiçbir şey.
05:11
Young farmers like Saminu
70
311266
4619
Saminu gibi genç çiftçiler
05:15
do not have access to the cash
71
315909
2698
tarım ürünleri almak, çalışmalarının karşılığını almak,
05:18
to buy the farming products to pair with their hard work
72
318631
3427
başarılı olmak için
05:22
to be successful.
73
322082
1800
nakit para almak zorunda değil.
05:26
When their meager harvest came in,
74
326462
1825
Hasat yetersiz geldiğinde 6 ay beklese
05:28
desperate for cash, they would sell most of it at fire-sale prices,
75
328311
5259
yüzde 50 daha fazla kazanabilecekken
05:33
when, if they could just wait six months, they could get 50 percent more.
76
333594
4130
para için çaresizce, hasadı ölü fiyattan satıyorlar.
05:38
Hence, Saminu left to the city,
77
338538
4257
Bunun sonucu olarak bu hayatın kolay
05:44
where he soon realized that life was not easy.
78
344180
3134
olmadığını anlayıp şehri terk etti.
05:48
He borrowed a very old motorcycle,
79
348236
3066
Motosikletli taksi şoförü olmak için
05:52
with tires that were more patches than tires,
80
352276
3539
lastikleri yamalı, çok eski
05:55
to become a motorcycle taxi driver.
81
355839
2451
bir motosiklet ödünç aldı.
05:59
He lived in constant fear every day
82
359553
3492
Değerli motosikletinin
06:03
that his precious, tattered motorcycle would be ripped away from him,
83
363069
4818
daha önce olduğu gibi
elinden alınmasından korkarak yaşadı her gün.
06:07
as it had before.
84
367911
1852
06:11
But he got it back, thankfully.
85
371934
2872
Şükürler olsun ki geri aldı.
06:16
He knew of others, however, who were not so lucky --
86
376315
2682
Onun kadar şanslı olmayan tanıdıkları
06:19
other young men who, once they'd lost their motorcycles,
87
379617
2706
motosikletini kaybedip
06:22
became destitute.
88
382347
1357
sefil oldu.
06:25
Angry, these young men set out to wreak vengeance
89
385268
2897
Bu sinirli genç adamlar
06:28
on a society that they believed had turned its back on them.
90
388189
3991
onları sırtından vuranlardan intikamını aldı.
06:34
Saminu told me that they joined insurgent groups,
91
394617
5912
Saminu bana, çoğu kez bombalama ve adam kaçırma olaylarında
06:40
often acting as getaway drivers in bombings and kidnappings.
92
400553
4984
kaçış sürücüleri olarak hareket eden isyancı gruplara katıldıklarını söyledi.
06:47
To end this cycle of insecurity,
93
407140
3626
Bu güvensizlik halkasının sonucu olarak
06:50
we must make farming a viable choice.
94
410790
3064
tarımı uygun bir seçim yapmalıyız.
06:53
We must ensure that these young men, on their small farms,
95
413878
3882
Bu genç adamlara küçük çiftliklerinden yeterli parayı kazanmayı sağlamalıyız
06:57
can earn enough money to make a life for themselves;
96
417784
3793
kendilerine bir hayat kurmaları,
07:01
to make a future.
97
421601
1150
gelecek sahibi olmaları için.
07:03
The question now is how.
98
423323
2238
Asıl soru 'Nasıl?'
07:06
Recognizing that Africa has grassroot-level leadership,
99
426315
3865
Afrika'nın taban seviyesinde liderliğe sahip olduğunu
07:10
we simply developed a model
100
430204
2643
kabul ederek, profesyonel yönetimi ve yatırımı
07:12
to bring the professional management and investment to scale
101
432871
3436
ölçeklendirmek için
07:16
to these grassroot leaders.
102
436331
2773
bir model geliştirdik.
07:20
We called it "Babban Gona" -- "great farm" in Hausa.
103
440006
5147
Hausa dilinde 'Büyük Çiftlik' anlamında 'Babban Gona' adını verdik,
07:26
Upon reaching the village in 2012,
104
446948
4571
2012 yılında köye vardığımda,
07:31
I traveled from community to community,
105
451543
2262
fikrimizi insanlara kabul ettirmek için
07:33
trying to convince people of our idea,
106
453829
3857
çiftçi üyeleri işe almak için.
07:38
trying to recruit farmer members.
107
458152
4383
toplumdan topluma seyahat ettim.
07:43
We failed woefully that first year,
108
463319
2796
İlk yıl tam anlamıyla başarısız olduk.
07:46
barely recruiting 100 brave souls.
109
466895
2880
zar zor 100 cesur ruhu işe aldık.
07:51
But we persevered.
110
471053
1200
Yine de direndik.
07:52
We kept doing what we promised,
111
472990
3206
Verdiğimiz sözü tutmaya devam ederek
07:56
slowly we gained their trust.
112
476220
3654
zamanla güvenlerini kazandık.
08:02
More farmers joined us.
113
482038
1533
Daha fazla çiftçi bize katıldı.
08:04
Fast-forward now five years.
114
484315
2038
Hızlıca geçen 5 yıl içinde.
08:06
With a passionate and committed team
115
486377
2362
Tutkulu ve kendini adamış bir ekiple,
08:10
and the tremendous support of our partners,
116
490165
3094
ve ailemizin muazzam desteği ile
08:14
we grew dramatically,
117
494695
1400
önemli ölçüde büyüdük,
08:17
today, serving 20,000 small farmers,
118
497509
3948
bugün, 20.000 küçük çiftçiyi,
08:21
enabling them to double their yields and triple their net income
119
501481
6915
verimlerini ikiye katlamalarını ve net gelirlerini akranlarına göre
3 katına çıkarmalarını sağlıyoruz.
08:28
relative to their peers.
120
508420
1482
08:31
We are very proud of the fact --
121
511552
2097
Bundan gerçekten gurur duyuyoruz --
08:33
(Applause)
122
513673
5023
(Alkış)
08:38
Fast-forward three years,
123
518720
2198
Geçen 3 yılda Saminu keçi yetiştirme
08:40
Saminu has earned enough money
124
520942
1564
işine başlamak için annesine
08:42
to buy three goats for his mother to start a goat-rearing business,
125
522530
4697
3 tane keçi alacak, kendi perakende dükkanına sahip olacak
08:47
owns his own retail store
126
527251
2913
parayı kazandı ve
08:50
and bought not one, but two motorcycles,
127
530188
5286
bir değil 2 motosiklet aldı,
08:55
with vanity license plates: "Babban Gona."
128
535498
3468
özel plakasıyla: 'Babban Gona'.
08:58
(Applause)
129
538990
5047
(Alkış)
09:04
My friends,
130
544956
1170
Dostlarım,
09:07
in the next 20 years,
131
547322
1518
gelecek 20 yıl içinde
09:09
over 400 million Saminus are entering the African workforce,
132
549702
4301
200 milyondan fazla Saminu Afrika iş gücüne katılacak.
09:14
with potentially half of them having opportunities in agriculture.
133
554855
4133
Potansiyel olarak yarısı tarımda fırsatlara sahip.
09:19
To unlock these opportunities, through models similar to ours,
134
559704
4931
Bizimkilere benzer modeller aracılığı ile bu fırsatlara sahip olmak için,
09:24
they would require 150 billion dollars a year in financing.
135
564659
5572
yıllık 150 milyar dolarlık finansmana ihtiyaçları var.
09:32
This is a big number.
136
572026
1400
Bu büyük bir rakam.
09:34
But if we can tap into commercial debt, it is a small number --
137
574278
5446
Ticarî borçlara bakarsak küçük bir sayı,
09:39
only 0.1 percent of all the debt in the world today,
138
579748
3915
tüm dünyadaki borçların yüzde 0.1 i
09:43
10 cents out of every 100 dollars.
139
583687
3041
her 100 dolarda 10 sent.
09:47
This is why we designed our model
140
587347
1919
Bu yüzden bu modeli geliştirdik;
09:49
to be very different from conventional agricultural development programs.
141
589290
3714
geleneksel tarım modellerinden farklı olabilmek için.
09:53
In a few short years, we have shown that our model works,
142
593363
5244
Genellikle Afrika'da küçük çiftçiler yatırım yapmadıkları halde
09:58
is high-impact and can turn a profit,
143
598631
3786
bir kaç yıllık kısa bir surede modelimize
10:02
attracting commercial investors
144
602441
1676
ticari yatırımcıları çekerek
10:04
that do not typically invest in small farmers in Africa.
145
604141
3941
yüksek etkili ve kârlı olduğunu gösterdik.
10:09
Imagine a world where millions of young men across Africa,
146
609807
5238
Afrika'nın her yerinde
10:15
hardworking young men,
147
615069
2230
seçim yapma şansına sahip
10:17
have other options.
148
617323
1484
milyonlarca genci düşünün.
10:19
I know these driven, ambitious young men
149
619998
5067
Biliyorum ki bu hırslı genç adamlar
10:26
will make the right choice.
150
626059
2538
doğru seçimi yapacak.
10:31
We can realize this dream
151
631099
3378
Bir seçime sahiplerse
10:36
if they have a choice.
152
636268
4085
bu hayali gerçekleştirebiliriz.
10:41
Thank you.
153
641172
1152
Teşekkür ederim
10:42
(Applause)
154
642348
3898
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7