The legacy of matriarchs in the Yukon First Nations | Kluane Adamek

33,724 views ・ 2021-01-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:13
(Southern Tutchone and Tlingit)
0
13312
3067
(Güney Tutchonca ve Tlingitçe)
00:30
Hello, my name is Kluane Adamek,
1
30050
2040
Merhaba, benim adım Kluane Adamek
00:32
and I am from the Dakl'aweidi Killer Whale clan.
2
32090
3600
ve Dakl’aweidi Katil Balina klanındanım.
00:35
My Tlingit name is Aagé,
3
35690
1630
Tlingitçe adım ise Aagé.
00:37
and it's so important to acknowledge (Traditional language), our grandparents.
4
37320
3900
Atalarımız hakkında bilgi sahibi olmamız çok önemli.
00:41
I'm joining you from the traditional territory
5
41220
2150
Sizlere Kwanlin Dün ve ilk Ta'an ulusunun
00:43
of the Kwanlin Dün and Ta'an First Nations in the Yukon territory.
6
43370
3720
yöresel bölgesi olan Yukon bölgesinden katılıyorum.
00:47
(Traditional language) Thank you. (English) Thank you.
7
47090
2540
Teşekkürler.
00:49
I shared a little bit about myself
8
49630
1620
Sizlere kendi yöresel dillerim olan
Tlingitçe ve Güney Tuçoncası’ndan birazcık bahsettim.
00:51
in my traditional languages of Southern Tutchone and Tlingit.
9
51250
2870
İlk Yukon Ulusu olarak kim olduğumuzu öğrenerek devam ettim.
00:54
I continue to learn who we are as Yukon First Nations people.
10
54120
3780
00:57
We are a people that deeply value, honor and respect the roles of women.
11
57900
4410
Bizler kadının rollerine son derece değer veren, onur ve saygı duyan insanlarız.
01:02
We always have.
12
62310
1350
Her zaman öyleydik.
01:03
We're a matrilineal culture.
13
63660
2030
Anasoylu bir kültürden geliyoruz.
01:05
And so, traditionally, our matriarchs
14
65690
3300
Geleneksel olarak kadın kabile reislerimiz
01:08
would often guide and direct the speakers of the people,
15
68990
2850
insanlara önderlik eder ve halk adına konuşurdu,
01:11
otherwise known as the chiefs.
16
71840
1860
başka şekilde söylersek şeftiler.
01:13
This important role of forging trade relationships,
17
73700
3870
Ticari ilişkileri şekillendiren,
01:17
forging marriage alliances
18
77570
2240
evlilik ittifaklarını şekillendiren
01:19
and ensuring that all of the business
19
79810
2010
ve ticareti güvence altına alıp
01:21
that needed to take place in the community was happening
20
81820
2830
toplumunda olması gereken şeylerin tümü
01:24
was all guided and directed by our matriarchs.
21
84650
3050
kadın kabile reislerimiz tarafından rehberlik edilip yönetiliyordu.
01:27
I definitely continue to see the ways in which we lead here in the Yukon
22
87700
6160
Kesin olarak görmeye devam etmek istediğim şey,
burada Yukon’daki yönetim biçimimizin ülkenin kalanından farklı olması.
01:33
not quite being aligned nationally.
23
93860
2080
01:35
What do I mean by that?
24
95940
1098
Bununla ne demek istiyorum?
01:37
Well, to be clear,
25
97038
2702
Açık olmak gerekirse
01:39
misogyny and patriarchy
26
99740
2090
kadın düşmanlığı ve ataerkillik
01:41
are definitely not reflective of who we are as Yukon First Nations
27
101830
3100
İlk Yukon Ulusu olarak kesinlikle bizi yansıtan şeyler değildi
01:44
or of the traditional structures
28
104930
1750
ya da geleneksel yapımızda
01:46
and the ways in which we respect women in decision-making.
29
106680
3310
ve kadınların karar verme durumuna saygı duymakta farklıydık.
01:49
And so I saw these gaps
30
109990
1950
Bu boşluğu gördüm
01:51
and felt we need to have more women at the table.
31
111940
4750
ve düşündüm ki masada daha fazla kadına ihtiyacımız var.
01:56
We need to have different generations at the table.
32
116690
2883
Masada farklı nesillere ihtiyacımız var
01:59
And so, this is where I had to get a bit vulnerable.
33
119890
4620
ve bu kısımda birazcık savunmasız kalmalıydım.
02:04
I had to really look to myself to say,
34
124510
4060
Kendime bakıp şöyle söylemeliydim:
02:08
"If not me, then who?"
35
128920
2497
“Eğer ben olmayacaksam kim olacak?”
02:11
And so I submitted my name to become the Yukon Regional Chief,
36
131540
4670
Kadınlara değer verip destekleyen
02:16
knowing that I come from a strong people
37
136210
3960
güçlü insanlardan geldiğimi
02:20
that continues to value and uphold women,
38
140170
3000
ve getireceğim sesin bölgem tarafından destekleneceğini bilerek
02:23
and knowing that the voice that I would bring
39
143170
2460
02:25
would be a voice that will be supported by my region.
40
145630
2480
adımı Yukon Bölgesel Şefi olmak için yazdırdım.
Fakat daha da ötesi
02:28
But furthermore,
41
148110
1310
02:29
knowing that in every and any place where decisions are being made for women,
42
149420
5190
biliyordum ki kadınlar için karar alınan her yerde
ya da kararları belirleyenlerin de
02:34
or those who identify,
43
154610
1550
02:36
how important it is that women are in every place and space
44
156160
4590
kadınların bu kararın bir parçası olarak
02:40
to be part of those decisions.
45
160750
2293
her yerde bulunması çok önemliydi.
02:43
And so I gave myself permission
46
163260
2000
Böylece kendime izin verdim,
02:45
to put my name forward and to know that yes, I can serve;
47
165260
3580
adımı öne sürdüm ve evet, biliyordum ki hizmet edebilirdim.
02:48
that yes, this was the best way for me to take action
48
168840
2770
Bu, evet, benim için en iyi hareket çağrısıydı
02:51
and to know that my voice needed to be heard
49
171610
2710
ve biliyordum ki benim sesim
en az erkeklerin sesleri kadar ülke genelinde duyulmalıydı.
02:54
in the same way that other male voices were heard from across this country.
50
174320
3550
02:58
There aren't any prerequisites to being a leader.
51
178640
2610
Lider olmanın herhangi bir ön koşulu yok.
03:01
It's not about having a title or being in a specific role.
52
181250
4000
Bu bir unvan sahibi olup belli bir rolde olma durumu değil.
03:05
Leadership is about showing up who you are, as you are,
53
185250
3460
Liderlik kim olduğunu olduğun gibi göstermektir,
03:08
being authentic,
54
188710
1370
güvenilir olmaktır,
03:10
leading from a place of values and principles,
55
190080
3080
bir yerin değerlerine ve ilkelerine liderlik etmektir
03:13
and leading from that place, and staying true to yourself.
56
193160
3740
ve kendine doğru olabilmektir.
03:16
And so some might say, "Well, you're in an elected position.
57
196900
2891
Bazıları şöyle diyebilir: “Atanmış bir pozisyondasın.
03:19
What do you mean?"
58
199791
1129
Ne demeye çalışıyorsun?''
03:20
Yes, I hear you.
59
200920
1980
Evet, sizi duyuyorum.
03:23
There's some irony in that.
60
203220
2020
Bunda biraz ironi var.
03:25
But let me explain.
61
205240
1770
Fakat izin verin açıklayayım.
Katkıda bulunmak en önemli şeydir.
03:27
Contribution is the most important thing.
62
207010
2280
03:29
For me, joining an executive of predominantly men,
63
209290
3810
Bana göre erkeklerin çoğunlukla yönetici olduğu yerlerde
03:33
creating a space in my office
64
213100
1720
ofisimde diğer yerli kadınların öğrenebileceği ve yönetebileceği
03:34
where other indigenous women could learn and lead,
65
214820
3460
bir alan oluşturmaktır.
03:38
it was all about creating that space,
66
218280
2470
Hepsi bu alanı oluşturup
03:40
and by celebrating and acknowledging and contributing.
67
220750
3590
kutlamak, kabul etmek ve katkıda bulunmaktı.
03:44
There's a story that dates back to over 10,000 years ago.
68
224340
3860
Bundan 10.000 yıl öncesine ait bir hikaye var.
03:48
And the way that the story was shared with me is this:
69
228200
2810
Hikaye bana anlatıldığı kadarıyla şu şekilde:
Katil Balina insanları, Dakl’aweidi, aşılmaz devasa buzullara geldiler.
03:51
The Killer Whale people, the Dakl'aweidi, came to this insurmountable, huge glacier.
70
231010
5060
03:56
They were traveling to make it back to their traditional homelands.
71
236070
4350
Yurtlarına geri dönmeye çalışıyorlardı.
04:00
And so they came to this glacier
72
240690
1552
Bu buzullara geldiler
04:02
and they didn't know where they were going to go.
73
242242
2298
ve nereye gideceklerini bilemediler.
04:04
Were they going to try to climb and go above?
74
244540
2130
Buzullara tırmanıp üstünden mi gitselerdi?
04:06
Were they going to try to follow it and see how far long it went?
75
246670
4340
Buzul boyunca devam edip etrafından mı dolansalardı?
Kadın kabile reisleri dedi ki: “Biz gideceğiz.
04:11
It was the matriarchs that said, "We'll go.
76
251010
2397
04:13
We see a small opening there,
77
253407
1793
Şurada küçük bir açıklık görüyoruz
04:15
and so we're going to go, and we're going to try to go through it."
78
255200
3150
ve oradan geçip devam etmeye çalışacağız.”
04:18
They didn't know if they would survive.
79
258350
1870
Hayatta kalacakların emin değillerdi.
04:20
They didn't know if they'd make it through.
80
260220
2180
Oradan geçebileceklerinden emin değillerdi.
04:22
But they were fearless.
81
262400
2203
Fakat korkusuzdular
04:24
And that is who we are.
82
264817
2083
ve işte biz buyuz.
04:26
We are fearless because we understand the power of reciprocity.
83
266900
4260
Korkusuzuz çünkü karşılıklı olmanın gücünü anlayabiliyoruz.
Bir şeyleri bulduğumuzdan daha iyi durumda ve yerinde bırakmanın önemini biliyoruz.
04:31
We understand that it's important
84
271160
1850
04:33
to leave things in a better state and place than when we found them.
85
273010
3910
04:36
We understand that the importance
86
276920
1852
Toprakla bağlanmanın ve minnettarlığımızı göstermenin
04:38
of connecting to the land and expressing gratitude
87
278772
3258
bizi gerçekten de iyileştiren
04:42
is truly what grounds us
88
282030
1530
04:43
and gives us the power and the abilities we have to lead.
89
283560
3860
ve bize yönetmenin gücüyle yeteneklerini vermesinin önemini biliyoruz.
04:47
Think of when you're walking by the water, for example.
90
287420
2960
Örneğin, suyun kenarında yürüdüğünüzü düşünün.
04:50
Take a moment of gratitude
91
290380
1570
Suya size verdilerinden dolayı,
04:51
to thank the water for all that it gives you,
92
291950
2100
toprağa ihtiyacınız olan her şeyi verdiğinden dolayı
04:54
to thank the land for giving you everything you need.
93
294050
3630
bir an durup teşekkür ederek minnettarlığınızı gösterin.
04:57
It's always about making sure that you're leaving things
94
297680
3200
Her zaman önemli olan, bulduğunuz şeyleri bırakırken
05:00
in a better place and space than when you found them.
95
300880
4380
daha iyi durumda ve yerde olmasından emin olmaktır.
05:05
It's about contribution.
96
305260
1840
Bu katkıda bulunmakla alakalı.
05:07
All of us as women have been through so much.
97
307430
3300
Kadınlar olarak çok fazla şeyden geçtik
05:10
And so this is about us finding ways to be supportive of each other.
98
310730
4080
ve bu, birbirimize destek olma yolları bulmayla alakalı.
Her zaman önemli olan,
05:15
It's about always making sure
99
315040
1510
05:16
that we're making that contribution and investment in the future generations.
100
316550
4060
gelecek nesiller için katkıda ve yatırımda bulunduğumuzdan emin olmak.
05:20
That is about reciprocity.
101
320610
2163
Bu karşılıklı olmaktır.
Kadınlar olarak dünyayla paylaşacağımız çok şey
05:24
There's so much that we can share with the world
102
324060
3250
05:27
and that the world can learn from us as women.
103
327310
2550
ve dünyanın da bizden öğreneceği çok şey var.
05:29
These are the challenges that we have for this future generation,
104
329860
3047
Bunlar gelecek nesiller için verdiğimiz mücadeleler
05:32
and these are the challenges that we need to accept together.
105
332907
2903
ve bunlar birlikte yüzleşmemiz gereken mücadeleler.
05:35
We need to give ourselves the permission to step into our own power.
106
335810
4700
Kendi gücümüze ulaşmamız için kendimize izin vermemiz gerek.
05:40
We need to give ourselves the permission to connect
107
340710
2520
Toprakla bağ kurup
minnettarlığımız göstermemiz için kendimize izin vermemiz gerek.
05:43
and to express gratitude to the land.
108
343230
2890
05:46
And we need to give ourselves the permission to take care of ourselves,
109
346270
4260
Kendimize de kendimize bakmanın iznini vermemiz gerek
05:50
because if we're not being taken care of,
110
350530
1970
çünkü kendimizle ilgilenmezsek
05:52
then how are we going to contribute to everybody else?
111
352500
3234
diğerlerine nasıl katkıda bulunabiliriz?
05:55
Gunalchéesh. Thank you.
112
355734
2162
Teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7