Candace Parker: How to break down barriers and not accept limits | TED

69,854 views ・ 2022-02-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nevaz Mescioğlu Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:04
You know, everywhere in the world, the question inevitably comes up:
0
4125
4839
Dünyanın her yerinde şu soru kaçınılmazdır:
00:09
"Do you play basketball?"
1
9005
1293
“Basketbol oynuyor musun?”
00:10
(Laughter)
2
10340
1793
(Gülüşmeler)
00:14
From the neighbor across the street --
3
14678
2168
Caddedin karşısındaki komşumun “Hey, basketbol oynuyor musun?” sorusundan
00:16
"Hey, do you hoop?" --
4
16888
1710
00:18
to the five-foot-seven guy at TSA PreCheck --
5
18640
4922
TSA PreCheck’te 170 santim boyundaki adamın
00:23
(Laughter)
6
23603
1085
(Kahkahalar)
00:24
that swore that he could beat me one on one.
7
24688
2335
beni teke tek maçta yenebileceğine yemin etmesine kadar.
00:27
(Laughter)
8
27023
2336
(Kahkahalar)
00:31
I despise fitting into the lane or the mold
9
31570
3545
Bu sorunun ima ettiği çizgi veya kalıba girmekten nefret ediyorum.
00:35
that this question insinuates.
10
35115
2669
00:37
But I reluctantly say, “Yes.”
11
37784
1752
Fakat isteksizce “Evet.” diyorum.
00:40
I am a two-time NCAA champion.
12
40412
2502
İki kere NCAA şampiyonu oldum.
00:42
(Cheers)
13
42956
1251
(Tezahüratlar)
00:44
(Applause)
14
44249
3378
(Alkışlar)
00:47
Thank you.
15
47669
1251
Teşekkür ederim.
00:48
A two-time gold medalist and a two-time --
16
48962
2419
İki kere altın madalya kazandım ve iki defa
00:51
(Applause)
17
51423
1793
(Alkışlar)
00:53
A two-time WNBA champion.
18
53258
1835
iki defa WNBA şampiyonu oldum.
00:55
(Cheers)
19
55135
1334
(Tezahüratlar)
00:56
But inside I scream, "I am so much more."
20
56511
2961
Ama içimden “Ben bundan çok daha fazlasıyım.” diye bağırıyorum.
01:00
(Applause)
21
60181
5756
(Alkışlar)
01:06
You see, barrier breaking is about not staying in your lane
22
66313
4379
Engelleri aşmak, kendi çizgimizde kalmayarak
01:10
and not being something that the world expects you to be.
23
70692
2711
ve dünyanın olmanızı istediği kişi olmayarak yapılır.
01:14
It's about not accepting limitations.
24
74321
2210
Limitleri kabul etmeyerek yapılır.
01:16
It starts with inspiration,
25
76531
1376
Fikirle başlar
01:17
and it's a foundation built upon picking apart
26
77907
2753
ve herkesin işlerin nasıl doğru yapıldığı hakkındaki düşüncelerini
01:20
what everybody thinks is the right way to do things.
27
80660
3003
çürütmeye dayanan bir temel olur.
01:24
There are so many barrier breakers in here
28
84748
2460
Kendileri geçmeyecek olsa bile
01:27
that are fighting so hard to unlock doors that they may never walk through,
29
87250
4755
kilitli kapıları açmak için çok çabalayan, engelleri aşan birçok kişi var.
01:32
but they do it anyway
30
92047
1251
Bunu yine de yapıyorlar
01:33
because we're standing on the shoulders of those that did it for us.
31
93340
3837
çünkü biz, bunu bizim için yapanların omuzlarında yükseliyoruz.
01:39
It's an uphill battle,
32
99262
1293
Bu, zorlu bir mücadele
01:40
and it doesn't guarantee big wins or lots of success.
33
100597
3253
ve büyük zaferler ile başarıyı garanti etmiyor.
01:45
And throughout that uphill battle, I think all of us look for hope, right?
34
105101
3504
Bu zorlu mücadele sürecinde hepimiz umut arıyoruz, değil mi?
01:48
We all look for optimism.
35
108605
1877
Hepimiz iyimserliğe ihtiyaç duyuyoruz.
01:50
And mine is my daughter and this next generation.
36
110482
3670
Benimki ise kızım ve yeni nesil.
01:54
You see, I get to be the mom to an amazing 12-year-old daughter.
37
114152
4796
On iki yaşında harika bir kızın annesi olma şansına sahibim.
01:58
Yes, I know. I am partial.
38
118948
2169
Biliyorum, biraz taraflıyım.
02:01
(Laughter)
39
121117
1502
(Gülüşmeler)
02:02
But she's pretty dope.
40
122619
1293
Ama o oldukça havalı.
02:05
I've been fortunate enough to travel the world with her
41
125038
3545
O, annesinin, hayalleri için savaşmasına izin verirken
02:08
while she allows her mom to fight for her dreams.
42
128625
3920
ben onunla dünyayı gezecek kadar şanslıydım.
02:13
We've played in Russia,
43
133630
1334
Rusya’da oynadık.
Oynadık diyorum çünkü gerçekten takımın bir parçası olduğunu düşünüyor.
02:15
and I say we because she really does think she's part of the team.
44
135006
3170
02:18
(Laughter)
45
138218
1001
(Gülüşmeler)
02:19
We played in Russia, Turkey, China.
46
139260
3254
Rusya’da, Türkiye’de, Çin’de oynadık.
02:22
And throughout that journey,
47
142555
1585
Bu yolculuk sırasında benim ona bir şeyler öğreteceğimi
02:24
I thought I would be the one teaching her,
48
144182
2252
02:26
challenging her, being the example for her.
49
146476
2794
sınırlarını zorlayacağımı ve ona örnek olacağımı düşünmüştüm.
02:29
But I’ve realized it’s a two-way street.
50
149312
1919
Fakat fark ettim ki bu, çift yönlüydü.
02:32
You see, at three years old,
51
152065
1585
Üç yaşındayken onu Rusya’da bir okula yazdırmaya karar verdim.
02:33
I decided to enroll her in school in Russia.
52
153650
2335
02:36
I was like, I wanted her to have a normal life, right?
53
156861
2586
Normal bir hayatının olmasını istedim.
02:39
I want her to be able to meet kids her age.
54
159447
3087
Kendi yaşındaki çocuklarla tanışabilmesini istedim.
02:43
So at three, she befriended this little girl. Her name was Masha.
55
163743
3087
Bu yüzden üç yaşındayken bir kızla arkadaş oldu. İsmi Masha’ydı.
02:46
Masha didn't speak any English.
56
166830
1835
Masha İngilizce konuşmuyordu, Lailaa çok az Rusça konuşabiliyordu.
02:48
Lailaa barely spoke Russian,
57
168707
1876
02:50
but her parents invited us over to their house.
58
170625
2586
Ama ebeveyni bizi evlerine davet etti, biz de gittik.
02:53
And so we went. We went for this playdate.
59
173253
2586
02:55
So we knock on the door,
60
175880
1252
Kapıyı çaldık
02:57
and Masha's parents open the door so graciously
61
177173
2253
ve Masha’nın ebeveyni nazikçe kapıyı açıp bizi evlerine buyur ettiler.
02:59
and welcome us into their home.
62
179467
1961
03:01
And we step forward, and I realize there’s no floor.
63
181469
3379
İçeri girdik ve fark ettim ki evde döşeme yoktu.
03:04
It's a modest home.
64
184889
1293
Gösterişsiz bir evdi.
03:07
It's one room with a couch on the side
65
187100
3170
Kenarda, uyudukları yatağa dönüşen bir koltuğun olduğu tek odalı bir evdi.
03:10
that pulls out into the bed that they sleep on.
66
190311
2628
03:12
There's a wood fire oven in the middle
67
192939
1919
Ortada, odayı ısıtan ve ocak olarak kullanılan bir odun sobası vardı.
03:14
that heats the room and that they cook with.
68
194858
3086
03:17
And at three years old, I was concerned.
69
197944
2211
Kızım üç yaşında olduğu için endişelendim.
03:20
So I go to grab Lailaa, but I was too late.
70
200155
3670
Lailaa’yı tutmaya gittim fakat geç kaldım.
03:24
She looked in the corner and she said, “A dollhouse!”
71
204701
3378
Köşeye bakarak “Bebek evi!” dedi.
03:28
And Masha and Lailaa ran to the corner to play with the dollhouse.
72
208079
3629
Masha ve Lailaa bebek eviyle oynamak için köşeye doğru koştular.
03:31
I'm so proud that that's my kid,
73
211750
2043
Bunun benim kızım olmasından gurur duyuyorum
03:33
and I can't say that I had much to do with that.
74
213835
2544
ve bunda benim çok katkım olduğunu söyleyemem.
03:36
She has a way of like uniting people, finding commonality,
75
216421
3170
Onun, insanları bir araya getirme, ortak yönleri bulma,
03:40
of rolling with the punches, of making the best of situations.
76
220550
3086
zorluklara göğüs germe ve durumu en iyi şekilde değerlendirme tarzı var.
03:44
I’ve always wanted to uplift her,
77
224679
2044
Her zaman onu desteklemek isterim
03:46
because the messaging that I received from home
78
226765
2419
çünkü benim yuvamdan aldığım mesaj şuydu:
Dünyaya uyum sağlamak için hiçbir zaman kendinizi küçültmeyin,
03:49
was never shrink yourself to fit into this world,
79
229225
2545
03:51
that you're enough, that everyone is enough,
80
231811
2461
siz yeterlisiniz, herkes yeterli
03:54
but you need to be individually you all the time.
81
234272
3837
ama her zaman bireysel olarak kendiniz olmalısınız.
03:58
I was fortunate to grow up in an environment with my parents
82
238109
2878
Ebeveynim ve iki abimin
beni her gün güçlendirdiği bir çevrede büyüme şansına sahiptim.
04:00
and my two brothers
83
240987
1293
04:02
who empowered me every single day.
84
242280
1668
Aklıma koyduğum her şeyi yapabileceğimi söylediler.
04:05
They told me I can do anything I set my mind to,
85
245241
2336
04:07
so much so that my nickname was “Can Do.”
86
247577
2711
O kadar ki takma ismim “Can Do”ydu.
04:10
(Laughter)
87
250288
2169
(Kahkahalar)
04:12
And it was later extended by my brothers to “Can Do Anything And Get Away With It.”
88
252499
3920
Sonra abilerim tarafından
“Her şeyi yapabilir ve yaptığı yanına kâr kalır” olarak uzatıldı.
04:16
(Laughter)
89
256419
1460
(Kahkahalar)
04:17
I was the baby of the family.
90
257921
2168
Ben ailenin bebeğiydim.
04:20
Yes, I was the baby, and I didn't lack confidence.
91
260131
3337
Evet, ailenin bebeğiydim ve özgüvenim tamdı.
04:23
If I wasn't kicking the ball out of the recess school parking lot
92
263510
3295
Bir elbise içinde topa vururdum ki annem bundan nefret ederdi
04:26
in a dress, to my moms despise,
93
266846
2169
ve top, okul otoparkının dışına çıkardı
04:29
or high, high in the trees.
94
269849
2878
ya da ağaçlara takılırdı.
04:34
I loved to compete.
95
274854
1418
Rekabet etmeye bayılırdım.
04:37
At everything, not just in sports, either.
96
277148
2336
Sadece sporda da değil, her şey hakkında.
04:39
This one time my teacher in elementary school, he said,
97
279484
3712
İlkokulda öğretmenim bir keresinde
“Yardımcı fiil şarkısını en hızlı kim ezberleyebilir?” demişti.
04:43
"I want to know who can learn the helping verb song the fastest.
98
283196
4046
04:47
(Sings)
99
287242
4504
(Şarkı söyler)
04:51
(Laughter)
100
291746
1001
(Gülüşmeler)
04:52
I love to compete.
101
292789
1251
Rekabet etmeyi severim.
04:54
I was that kid. I was that kid.
102
294082
3462
Ben o çocuktum, işte o çocuktum.
04:57
(Applause)
103
297585
2920
(Alkışlar)
05:01
But what I loved so much was that I was allowed to be me.
104
301422
3045
Ama çok sevdiğim şey, kendim olmama izin verilmesiydi.
05:05
I was allowed to compete.
105
305760
2044
Rekabet etmeme izin veriliyordu.
05:07
I was allowed to speak my mind.
106
307846
1960
Düşüncelerimi söylememe izin veriliyordu.
05:09
My parents encouraged that.
107
309848
1459
Ebeveynim bunu destekliyordu.
05:11
Just because you're a girl, you don't have to stay in a certain lane.
108
311349
3295
Sırf kız olduğunuz için belli bir çizgide kalmanız gerekmez.
05:14
And then something happened in 1997.
109
314686
2252
Sonra 1997 yılında bir şey oldu.
05:16
The women’s professional basketball league started.
110
316938
2502
Kadınlar Ulusal Basketbol Ligi başladı.
05:19
The WNBA had its inaugural season when I was 11 years old,
111
319440
3295
Ben on bir yaşındayken WNBA’in açılış sezonu oldu
05:22
and I saw people that looked like me playing the game that I loved so much.
112
322735
4380
ve benim gibi görünen insanların, çok sevdiğim oyunu oynadıklarını gördüm.
05:28
I no longer had to go out in the driveway
113
328658
2002
Artık garaj yolumuzda Michael Jordan gibi smaç atmaya çalışmam gerekmiyordu.
05:30
and try to dunk like Michael Jordan.
114
330660
2461
05:34
I could go out and get buckets like Cynthia Cooper.
115
334080
3003
Cynthia Cooper gibi sayı atabilirdim.
05:37
(Applause)
116
337125
2919
(Alkışlar)
05:40
You see, my parents encouraged sports
117
340169
1836
Ebeveynim spora özendirdi
05:42
because sports in their eyes was a microcosm of life.
118
342046
2920
çünkü onların gözünde spor, yaşamın küçük ölçekli hâliydi.
Kazanmayı öğreniyorsunuz.
05:45
You learn to win.
119
345008
1543
05:46
You learn to lose.
120
346593
1251
Kaybetmeyi öğreniyorsunuz.
05:48
You learn to work through obstacles.
121
348469
1752
Engelleri aşmayı öğreniyorsunuz.
İstemeseniz de ayağa kalkmayı öğreniyorsunuz.
05:50
You learn to get up when you don't want to.
122
350263
2044
05:52
You learn to value differences, because those are important.
123
352348
3462
Farklılıklara değer vermeyi öğreniyorsunuz çünkü onlar önemli.
05:56
But as I ventured out into the world, I realized, like,
124
356895
3211
Fakat hayata atılırken fark ettim ki dünya,
06:00
the world wasn't so uplifting towards differences, right?
125
360106
3462
farklılıklara karşı çok da moral verici değildi.
06:04
The world had a way of ...
126
364819
1293
Dünyanın, farklılıkları bir kutuya koyma şekli vardı.
06:07
putting differences in a box.
127
367322
1751
06:09
For instance,
128
369908
1418
Örneğin, kızımın ortaokuldaki basketbol üniformasını aldım.
06:11
I received my girls basketball uniform in middle school.
129
371326
3086
06:14
It was old and smelly and tight.
130
374412
2586
Eski, kokuşmuş ve dardı.
Erkeklere ise yepyenileri verilmişti.
06:17
The boys got brand new ones.
131
377040
1585
06:19
My brother worked his butt off
132
379500
1794
Abim, ülkenin en prestijli tıp okullarından birine girebilmek için
06:21
to get into one of the most prestigious medical schools in the country.
133
381336
3420
canını dişine takıp çalıştı.
06:24
My family was so proud.
134
384797
1752
Ailem çok gururluydu.
06:26
We heard the whispers: they said, “Quotas.”
135
386591
2461
Fısıltıları duyduk, “Kontenjan.” diyorlardı.
06:30
The world had a way of just putting differences in a box
136
390511
3587
Dünya, farklılıkları bir kutuya doldurur
06:34
and then getting mad when we had the audacity to not fit.
137
394140
3420
ve kutuya girmeme cesaretini gösterdiğimizde sinirlenir.
06:39
Just as an individual,
138
399020
1752
Sadece bir birey olarak
06:40
you get mad at me for not fitting in the box that you made.
139
400772
3295
sizin oluşturduğunuz kutuya sığmadığım için bana kızıyorsunuz.
06:45
There was a time that went by where ...
140
405777
2002
O basketbol sorusuna
evet demek istemediğim zamanlar oldu.
06:49
I didn't want to say yes to the basketball question.
141
409030
2461
06:52
Because if I checked that box,
142
412617
1710
Çünkü eğer o kutuyu işaretlersem
06:55
then I checked all of their other assumptions, right?
143
415745
2544
diğer tüm varsayımları da işaretlemişimdir, değil mi?
06:59
So competitive juices kicked in.
144
419666
2210
Ve rekabetçi enerji etkisini gösterir.
07:01
I'll show you, I'll show you. I'm going to be the best.
145
421918
3503
Göstereceğim, size göstereceğim. Ben en iyisi olacağım.
07:05
Girls can't dunk in a game? I'll dunk twice.
146
425463
2127
Kızlar oyunda smaç atamaz mı? Ben iki defa atacağım.
07:07
(Applause)
147
427632
1001
(Alkışlar)
07:08
You can't hold up an MVP trophy pregnant?
148
428675
2627
Hamileyken En Değerli Oyuncu ödülünü alamaz mısınız?
07:11
OK, I'll show you.
149
431344
1293
Peki, size göstereceğim.
07:13
You can't have a family, a career and nurse your daughter.
150
433429
3087
Aile ve kariyer sahibi olamaz, kızınızı emziremez misiniz?
07:16
I came back nine weeks post-delivery and I played in a game,
151
436557
2837
Doğumdan dokuz hafta sonra döndüm, bir maçta oynadım
07:19
and I nursed my daughter for 13 months.
152
439435
2294
ve kızımı on üç ay emzirdim.
07:21
(Applause)
153
441729
4380
(Alkışlar)
07:26
You can't be on the cover of a video game.
154
446567
2545
Video oyunun kapağında olamazsınız.
07:30
You can’t do a TED Talk as an athlete.
155
450238
2711
Bir atlet olarak TED Talk yapamazsınız.
07:32
(Cheers)
156
452949
1543
(Tezahüratlar)
07:34
(Applause)
157
454492
3086
(Alkışlar)
07:37
But this entire time, my idea of breaking barriers
158
457662
4087
Fakat bunca süre, benim engelleri aşma anlayışım,
07:41
was being something so that the world could see that it was possible.
159
461791
3253
dünya bunun mümkün olduğu görebilsin diye bir şey elde etmekti.
07:46
But breaking down barriers isn't always records.
160
466212
2419
Ancak engelleri aşmak her zaman rekor demek değildir.
07:49
In [2021], like most of you,
161
469257
2711
2021′de çoğunuz gibi ben de televizyonun karşısına oturmuştum
07:52
I sat around the television because I knew this was a moment.
162
472010
3044
çünkü bunun önemli bir an olduğunu biliyordum.
07:55
I sat my daughter front and center. I said, "Lailaa, watch this."
163
475096
3170
Kızımı televizyonun karşısına oturttum ve “Lailaa, bunu izle.” dedim.
07:59
The first African-American Asian Vice President was being sworn in.
164
479058
6131
İlk Afrikalı-Amerikalı Asyalı başkan yardımcısı yemin ediyordu.
08:05
This is a moment that you might not appreciate now.
165
485189
2586
Bu, şimdilik değer vermediğiniz bir an olabilir.
08:07
(Applause)
166
487775
1085
(Alkışlar)
08:08
But in time you will.
167
488860
1418
Ama zamanla değer vereceksiniz.
08:11
And as Kamala Harris was being sworn in, I said, “Lailaa, now look at her.
168
491320
4422
Kamala Harris yemin ederken
“Lailaa, ona bak. Şimdi sen de bunu yapabilirsin.” dedim
08:15
Now you can do that too.”
169
495742
1584
08:18
And Lailaa looked at me.
170
498244
1710
ve Lailaa bana baktı.
08:19
She looked through my eyes, and she said, “Why couldn’t I before?”
171
499954
4296
Gözlerimin içine baktı ve sordu,
“Daha önce neden yapamazdım?”
08:24
(Laughter)
172
504292
1460
(Kahkahalar)
08:25
(Applause)
173
505793
5381
(Alkışlar)
08:31
Suddenly, I felt this big
174
511758
2002
Aniden, bu kadarcık olduğumu hissettim
08:33
because I had become what I despised the most in this world.
175
513801
3504
çünkü dünyada en çok nefret ettiğim şey olmuştum.
08:38
I had put her in a box
176
518181
1877
Onu bir kutuya koymuştum
08:40
because you see, the story that the world told me
177
520099
2336
çünkü dünyanın bana anlattığı hikâye, kadınların başkan yardımcısı olmadığıydı
08:42
was women aren’t Vice Presidents.
178
522477
1835
08:44
And I had assumed that that's what they had told my daughter.
179
524353
3045
ve ben, kızıma da aynı hikâyeyi anlattıklarını varsaymıştım.
08:48
I'm telling you, Generation Z, my daughter's generation,
180
528149
2794
Size söylüyorum, Z Kuşağı, kızımın kuşağı dünyayı değiştiriyor.
08:50
they're changing the world,
181
530943
2128
08:53
they're changing the world through conversation,
182
533071
2627
Sohbetle, dayanışmayla,
08:55
through unity and through living as though boxes and barriers don't exist.
183
535698
4505
kutu ve engeller yokmuş gibi yaşayarak dünyayı değiştiriyorlar.
09:01
It's no longer enough to just put your head down.
184
541662
2586
Başınızı öne eğmeniz artık yeterli değil.
09:05
Get the job.
185
545958
1252
İşi halledin.
09:08
Accomplish the feat.
186
548211
1376
Görevi başarıyla tamamlayın.
09:10
We have to unite, to come together,
187
550713
2044
Engellerin neden var olduğunu çözmek için birlik olmalı, bir araya gelmeliyiz.
09:12
to figure out why barriers are there in the first place.
188
552799
2752
09:16
And Generation Z is doing that.
189
556761
1543
Z Kuşağı bunu başarıyor.
09:18
They're listening.
190
558346
1251
Dinliyorlar.
09:20
They're seeing both sides.
191
560056
1918
İki tarafı da görüyorlar.
09:23
And they're uniting for causes that don't directly impact them.
192
563476
3503
Kendilerini doğrudan etkilemeyen nedenler için birlik oluyorlar.
09:28
We have entire sports leagues
193
568773
2252
Kendi inançlarını savunan spor liglerimiz var.
09:31
that are standing up for what they believe in.
194
571025
2294
09:34
It's no longer just one athlete.
195
574070
1710
Artık tek bir atlet değil.
09:36
We have men that are fighting for women to receive equal pay.
196
576739
4963
Kadınların eşit ücret almaları için mücadele eden erkekler var.
09:43
We have white allies that are protesting racial inequalities.
197
583037
5255
Irksal eşitsizleri protesto eden beyaz müttefiklerimiz var.
09:50
We are talking about mental health.
198
590628
2252
Ruh sağlığı hakkında konuşuyoruz.
09:54
And you know what's so special?
199
594298
1502
Çok özel olan ne biliyor musunuz?
09:55
My daughter the other week came up and handed me
200
595842
2252
Geçen hafta kızım gelip
alışveriş yapmamızın artık yasak olduğu mağazaların listesini verdi.
09:58
a list of stores that we're not allowed to shop at anymore.
201
598136
2961
10:01
(Laughter)
202
601139
1459
(Kahkahalar)
10:02
I’m like, “Lailaa, like, another lesson, like, already?”
203
602640
2628
“Lailaa, bir ders daha mı, şimdiden mi?” dedim.
10:05
She's like, "Mom, we're not allowed to shop at these stores
204
605309
2795
O da “Anne, bu mağazalarda alışveriş yapamayız
çünkü onlarda tüm beden şekil ve ölçülerine karşı
10:08
because they're not body positive and body conscious
205
608146
2502
10:10
towards all shapes and sizes.”
206
610648
1502
beden olumlama ve beden bilinci yok.
10:12
(Applause)
207
612150
1626
(Alkışlar)
10:16
And you know what, I'm listening,
208
616237
2085
Biliyor musunuz? Ben dinliyorum.
10:18
I'll be honest, and I'm learning, and you should, too,
209
618322
3546
Dürüst olacağım, ben öğreniyorum, siz de öğrenmelisiniz
10:21
because my optimism lies in the next.
210
621868
2794
çünkü benim iyimserliğim sıradaki nesilde yatıyor.
10:25
That they will take our obstacles, our struggles,
211
625204
3921
Bizim engellerimizi, mücadelelerimizi,
10:30
our insecurities, our challenges
212
630334
2837
güvensizliklerimizi ve zorluklarımızı alacaklar
10:33
and not see them as obstacles, but as opportunities.
213
633212
3379
ve onları engel olarak değil, fırsat olarak görecekler.
10:37
Or they may not even acknowledge them at all.
214
637550
2502
Ya da onları hiç kabul etmeyebilirler.
10:41
I'm proud because Generation Z are proud, bold, and they're themselves.
215
641220
6465
Gururluyum çünkü Z Kuşağı gururlu, cesur ve kendileri gibiler.
10:48
Because those ...
216
648978
1543
Çünkü hayatları boyunca kendilerine yapamayacakları söylenilen kişiler,
10:51
that were told that they can't their entire life
217
651564
2836
10:54
are having kids that are making us believe that we can.
218
654400
3086
bizi, yapabileceğimize inandıran çocuklara sahip oluyor.
10:58
So go ahead, ask me if I play basketball,
219
658946
3128
Hadi siz de bana basketbol oynayıp oynamadığımı sorun
11:03
and I’ll proudly say, “Yes.”
220
663576
2210
ve ben gururla “Evet.” diyeceğim.
11:05
Because I realize I was the one putting basketball in a box all along.
221
665786
3879
Çünkü başından beri basketbolu bir kutuya koyanın ben olduğumu fark ettim.
11:10
Thank you so much for this opportunity.
222
670374
2253
Bu fırsat için çok teşekkür ederim.
11:12
(Cheers)
223
672668
1293
(Tezahüratlar)
11:14
(Applause)
224
674003
5964
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7