One of the most "dangerous" men in American history - Keenan Norris

Çeviri: Rumeysa Unlu Gözden geçirme: Ömer Faruk Zeren

In 1830 at a clothing store near the Boston Harbor,

1830′da, Boston Limanı’na yakın bir giyim dükkanında,

David Walker carefully stitched a pamphlet

David Walker, bir kabanın astarına

into the lining of a sailor’s coat.

dikkatlice bir broşür dikti.

Papirüs kağıdından yapılan kitap bütünüyle gizlenebilecek kadar inceydi

The volume was thin enough to be completely hidden,

but its content was far from insubstantial.

ama içeriği temelsiz olmaktan çok uzaktı.

In fact, at the time, many members of the US government

Aslında o sırada, ABD hükümetinin birçok mensubu

considered this pamphlet to be one of the most dangerous documents

bu broşürü Amerikan tarihindeki en tehlikeli belgelerden

in American history.

biri olarak görüyorlardı.

So to ensure this volume reached his audience,

Walker, bu cildin kitlesine ulaşmasını sağlamak için,

Walker had to hide his work in the clothing

eserini hem rızası olan işbirlikçilerinin,

of both willing co-conspirators and unknowing sailors;

hem de bir haberi olmayan denizcilerin giysilerinde saklamak zorundaydı,

smuggling the pamphlet throughout the country.

bu şekilde broşürü ülke çapında gizlice yaydı.

But what was this incendiary document? And who exactly was the man who wrote it?

Peki bu kışkırtıcı belge neyin nesiydi? Ve bunu yazan adam tam olarak kimdi?

Son of an enslaved father and a freedwoman,

Köle bir babanın ve azat edilmiş bir kadının oğlu olan

David Walker was born free in the late 18th century

David Walker, 18. yüzyılın sonlarında Kuzey Carolina Wilmington’da

in Wilmington, North Carolina.

özgür biri olarak dünyaya geldi.

From a young age, he sought to extend his freedom to all Black Americans,

Genç yaşından itibaren, özgürlüğünü tüm Siyahi Amerikalılara yaymak için uğraştı

and after moving to Charleston as a young man,

ve genç bir adam olarak Charleston’a taşındıktan sonra

he became closely involved with the African Methodist Episcopal Church.

Afrikan Metodist Episkopal Kilisesi ile yakından ilgilendi.

At that time, the mainstream movement to end slavery was comprised of societies

O sıralarda köleliği bitirmek için ana akım hareket, aşamalı değişimi destekleyen

led by wealthy white men who favored gradual change

ve köle sahipleriyle yüzleşmekten kaçınan zengin beyaz erkeklerin

and avoided confrontation with slaveholders.

önderlik ettiği topluluklardan oluşuyordu.

But the AME Church practiced a more radical brand of abolition.

Ama AME Kilisesi, köleliğin ilgasını daha radikal bir tarzda uyguluyordu.

In 1822, AME leader Denmark Vesey planned a major insurrection

1822′de AME lideri Denmark Vesey, Charleston’ın köleleştirilmiş topluluğunu

intended to violently liberate Charleston’s enslaved community

sert bir şekilde özgürleştirmek üzere büyük bir ayaklanma planladı

and set the city ablaze.

ve şehri ateşe verdi.

It’s unclear if Walker contributed to Vesey’s plan,

Walker’ın Vesey’nin planında payının olup olmadığı kesin değil

but he wasn’t among the many AME members who were arrested and executed

ama kendisi bu isyan girişiminde tutuklanan ve infaz edilen

for this attempted rebellion.

birçok AME üyesinden birisi değildi.

In 1825, Walker surfaced in Boston, where he rejoined the fight against slavery.

Walker, 1825′te kölelik karşıtı mücadeleye katıldığı Boston’da tekrar ortaya çıktı.

In addition to marrying fellow activist Eliza Butler

Aktivist yoldaşı Eliza Butler’la evlenmesinin ve kendi

and opening his clothing store,

giyim dükkanını açmasının yanı sıra

Walker helped fund America’s first Black-owned newspaper.

Walker, Amerika’nın Siyahlara ait ilk gazetesine mali yardım sağladı.

Is passionate articles and public speeches sought to instill pride and camaraderie

Coşkulu makaleleri ve konuşmaları, Siyahların özgürlüğü için mücadele

into those fighting for Black liberation.

edenlere övünç ve yoldaşlık aşılama peşindeydi.

But to truly unite free and enslaved Black Americans,

Ama özgür ve köleleştirilmiş Siyah Amerikalıları tamamen birleştirmek için

Walker would have to go beyond Boston.

Walker’ın Boston’ın ötesine gitmesi gerekiyordu.

In 1829, he poured his ideas

1829′da “Dünyadaki Siyahi Vatandaşlara Çağrı“da

into the “Appeal to the Colored Citizens of the World.”

fikirlerini kaleme aldı.

This treatise was punctuated with furious exclamation marks

Bu inceleme, öfke dolu ünlem işaretleriyle noktalanmıştı

and emphasized the spiritual righteousness of resistance.

ve direnmenin manevi haklılığının üzerinde durmuştu.

He described the suffering of enslaved people in graphic detail to prove

Siyahi Amerikalıların gerçekliğinin çoğu kez “Ya öldür ya da öl” olduğunu

that the reality for Black Americans was often “kill or be killed.”

kanıtlamak için köleleştirilmiş kişilerin acılarını canlı detaylarla betimledi.

And given these circumstances,

Koşullar göz önünde bulundurulduğunda,

Walker staunchly defended the right to militant action.

Walker emin bir şekilde militan eylem hakkını savundu.

This wasn’t his only departure from moderate mainstream abolitionists.

Ilımlı ana akım kölelik karşıtlarından ayrılığı sadece bundan ibaret değildi.

To stress the importance of Black solidarity,

Walker, Siyahi dayanışmasının önemini

Walker connected American abolitionism

vurgulamak için Amerikan köle karşıtlığı ile dünya

with global movements for Black liberation.

çapında Siyahi özgürlüğü hareketini birbirine bağladı.

He called for an international Black freedom struggle

Daha sonradan Pan-Afrikanizm olarak tanımlanabilecek

in an early display of what would come to be called Pan-Africanism.

uluslararası bir Siyah Özgürlük Mücadelesi çağrısında bulundu.

But at the same time, he opposed the popular movement

Ama aynı zamanda, popüler bir hareket olan

for Black Americans to emigrate to Africa.

Siyahi Amerikalıların Afrika’ya göç etmesine karşı çıktı.

While the “Appeal” criticized the Founding Fathers for their hypocrisy,

“Çağrı”, kurucu babaların ikiyüzlülüğü eleştirse de,

Walker insisted that Black people were essential to the country’s creation,

Walker, Siyahi insanların ülkenin oluşumu için gerekli olduğunu ve

and had an undeniable right to American citizenship.

yadsınamaz bir şekilde Amerikan vatandaşlığı hakkının olduğunu savundu.

Walker suspected these incendiary arguments

Walker, bu ateşli görüşlerin kendisini bir şiddetin

would make him a target for violence.

hedefi haline getireceğinden şüphelendi.

But in spite of the danger, he continued using sailors to smuggle his work.

Ama tehlikeye rağmen, eserini yaymak için denizcileri kullanmaya devam etti.

The “Appeal” traveled down the coast into the hands of shopkeepers,

“Çağrı” kıyı boyunca esnafın, kilise liderlerinin, siyasi düzenleyicilerin

church leaders, political organizers, and underground abolitionist networks.

ve yeraltı kölelik karşıtı şebekelerinin ellerine geçti.

For these readers, Walker’s words galvanized militant efforts

Walker’ın sözleri, bu okurlarda köle sahiplerini devirmek için

to overthrow slave owners

militan çabaları canlandırdı

and its call to arms struck fear into white officials.

ve silahlanma çağrısı beyaz idarilerde korkuya neden oldu.

Police intercepted its delivery,

Polis, bu çağrının söylevini yasakladı,

and quarantined Black sailors at Southern ports.

ve Siyahi denizcileri Güney limanlarında karantinaya aldı.

The pamphlet inspired Louisiana to ban anti-slavery literature,

Broşür Lousiana’nın kölelik karşıtı literatürü yasaklamasına,

and both North and South Carolina cracked down on Black education

ve Kuzey ve Güney Carolina’nın köleler arasında okuryazarlığı önlemek için

to prevent literacy among enslaved peoples.

Siyahların eğitimi üzerinde sert önlemler almasına sebep oldu.

Southern officials even placed a bounty on Walker’s head

Hatta Güneyli idariler, Walker’ın başına

worth the modern equivalent of $322,000.

günümüzdeki karşılığı 322,000 dolar değerinde olan ödül koydular.

But while friends urged him to flee, Walker refused to abandon his cause.

Arkadaşları onu kaçmaya zorlasa da, Walker davasını bırakmayı reddetti.

Tragically, his bravery couldn’t protect him

Ne yazık ki, cesareti onu döneminin

from the deadliest disease of his time.

en ölümcül hastalığından koruyamadı.

In August 1830, Walker was found dead.

Walker, 1830 yılının Ağustos ayında ölü bulundu.

And while his associates declared him the victim of assassination,

Dostları bir suikaste kurban gittiğini açıklasa da,

it’s now widely believed that he died from tuberculosis.

şu anda yaygın bir şekilde verem sonucunda öldüğüne inanılıyor.

Following his death, Walker's message continued to resound.

Walker’ın mesajı, ölümünün ardından yankılanmaya devam etti.

Frederick Douglass credited him as the originator of radical abolitionism,

Frederick Douglass, onu radikal kölelik karşıtlığının yaratıcısı olarak gördü

and his “Appeal” inspired some of the most influential members

ve “Çağrı“sı 20. yüzyıl özgürleşme hareketinin en etkili üyelerine

of the 20th century liberation movement.

ilham verdi.

From Malcolm X’s militant approach to Black resistance,

Malcolm X’in Siyahi direnişine militan yaklaşımından,

to James Cone’s writing on Black spirituality,

James Cone’un Siyahi maneviyatı üzerine yazılarına,

Walker’s legacy remains crucially important to the history

Walker’ın mirası, Siyahi direniş hareketleri

of Black resistance movements—

ve gelecek öngörüleri için

and their visions for the future.

önemli kalmaya devam ediyor.