How a single-celled organism almost wiped out life on Earth - Anusuya Willis

Tek hücreli bir canlı nasıl Dünya'daki hayatı adeta yok etti? - Anusuya Willis

2,703,429 views

2016-08-11 ・ TED-Ed


New videos

How a single-celled organism almost wiped out life on Earth - Anusuya Willis

Tek hücreli bir canlı nasıl Dünya'daki hayatı adeta yok etti? - Anusuya Willis

2,703,429 views ・ 2016-08-11

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ece Ünalan Gözden geçirme: Yunus ASIK
Dünyayı değiştirmiş bir canlı var.
00:08
There's an organism that changed the world.
0
8019
2358
00:10
It caused both the first mass extinction in Earth's history
1
10377
3301
Bu canlı, hem dünya tarihindeki ilk kitlesel yok oluşa,
00:13
and also paved the way for complex life.
2
13678
2869
hem de kompleks yaşamın oluşumuna yol açtı.
00:16
How?
3
16547
971
Peki nasıl?
00:17
By sending the first free oxygen molecules into our atmosphere,
4
17518
4152
Atmosferimize ilk serbest oksijen moleküllerini göndererek
00:21
and they did all this as single-celled life forms.
5
21670
3469
ve tüm bunları tek hücreli yaşam formları olarak yaptılar.
Onlar siyanobakteriler
00:25
They're cyanobacteria,
6
25139
1640
00:26
and the story of these simple organisms
7
26779
1897
ve bu çekirdeği ya da başka organeli olmayan
00:28
that don't even have nuclei or any other organelles
8
28676
2877
basit canlıların hikâyesi,
00:31
is a pivotal chapter in the story of life on Earth.
9
31553
3306
dünya üzerindeki canlılığın hikâyesinde çok önemli bir bölüm.
00:34
Earth's atmosphere wasn't always the oxygen-rich mixture we breathe today.
10
34859
4630
Dünyanın atmosferi her zaman bugün soluduğumuz gibi oksijen zengini değildi.
00:39
3.5 billion years ago, the atmosphere was mostly nitrogen,
11
39489
3590
3,5 milyar yıl önce atmosfer, çoğunlukla azot,
00:43
carbon dioxide,
12
43079
1132
karbondioksit
00:44
and methane.
13
44211
1299
ve metandan oluşuyordu.
00:45
Almost all oxygen was locked up in molecules like water,
14
45510
3152
Neredeyse tüm oksijen, su molekülü gibi moleküller içine hapsedilmişti,
00:48
not floating around in the air.
15
48662
1937
havada dolaşmıyordu.
00:50
The oceans were populated by anaerobic microbes.
16
50599
2861
Okyanuslar anaerobik mikroplarla doluydu.
00:53
Those are simple, unicellular life forms that thrive without oxygen
17
53460
4041
Bunlar, oksijensiz hayatta kalabilen
ve bulabildikleri moleküllerle beslenen, basit, tek hücreli yaşam formlarıydı.
00:57
and get energy by scavenging what molecules they find.
18
57501
3129
01:00
But somewhere between 2.5 and 3.5 billion years ago,
19
60630
3842
Ama 2,5 ila 3,5 milyar yıl öncesi bir zamanda,
01:04
one of these microbial species,
20
64472
2038
bu mikrobiyal türlerden biri,
01:06
probably floating on the surface of the ocean,
21
66510
2320
muhtemelen okyanus yüzeyinde yüzen bir tür,
01:08
evolved a new ability: photosynthesis.
22
68830
3181
yeni bir yetenek geliştirdi: Fotosentez.
Bu canlıların hücre zarındaki yapılar, güneş ışığından gelen enerji ile
01:12
Structures in their cell membrane could harness the energy from sunlight
23
72011
3581
01:15
to turn carbon dioxide and water into oxygen gas and sugars,
24
75592
4709
karbondioksit ve suyu, oksijen gazına ve enerji için kullanılabilecek
şekerlere dönüştürüyordu.
01:20
which they could use for energy.
25
80301
1691
01:21
Those organisms were the ancestors of what we now call cyanobacteria.
26
81992
4889
Bu canlılar, şimdi siyanobakteri dediğimiz canlıların atalarıydı.
01:26
Their bluish color comes from the blue-green pigments
27
86881
2532
Mavimsi renkleri,
ihtiyaçları olan güneş ışığını tutan mavi-yeşil pigmentlerden geliyor.
01:29
that capture the sunlight they need.
28
89413
2181
01:31
Photosynthesis gave those ancient bacteria a huge advantage over other species.
29
91594
4498
Fotosentez, bu antik bakterilere diğer türler üzerinde muazzam üstünlük sağladı.
Artık onlar, neredeyse sınırsız miktardaki ham bileşenden
01:36
They could now produce their own energy
30
96092
1900
01:37
from an almost endless supply of raw ingredients,
31
97992
2999
kendi enerjilerini üretebiliyordu.
01:40
so their populations exploded
32
100991
2191
Bu yüzden nüfusları çok arttı
01:43
and they started polluting the atmosphere with a new waste product: oxygen.
33
103182
4370
ve atmosferi yeni bir yan ürünle kirletmeye başladılar: Oksijen.
01:47
At first, the trickle of extra oxygen was soaked up by chemical reactions with iron
34
107552
4535
Başlangıçta, sızan fazla oksijen, demir ile kimyasal reaksiyona girerek
ya da hücrelerin parçalanmasıyla emiliyordu.
01:52
or decomposing cells,
35
112087
1827
01:53
but after a few hundred million years,
36
113914
1808
Ama birkaç milyon yıl sonra,
01:55
the cyanobacteria were producing oxygen faster than it could be absorbed,
37
115722
3950
siyanobakteriler emilebileceğinden daha hızlı oksijen üretiyordu
01:59
and the gas started building up in the atmosphere.
38
119672
2361
ve gaz, atmosferde birikmeye başlamıştı.
Bu, dünyanın geri kalan sakinleri için çok büyük bir sorundu.
02:02
That was a big problem for the rest of Earth's inhabitants.
39
122033
2946
02:04
Oxygen-rich air was actually toxic to them.
40
124979
2764
Oksijen zengini hava, aslında onlar için zehirliydi.
02:07
The result?
41
127743
888
Ya sonuç?
02:08
About 2.5 billion years ago was a mass extinction of virtually all life on Earth,
42
128631
5340
2,5 milyar yıl önce dünyadaki yaşamı neredeyse bitiren,
sadece siyanobakterileri koruyan bir kitlesel yok oluş yaşandı.
02:13
which barely spared the cyanobacteria.
43
133971
2302
Jeologlar buna Büyük Oksijenlenme Olayı
02:16
Geologists call this the Great Oxygenation Event,
44
136273
3080
02:19
or even the Oxygen Catastrophe.
45
139353
2509
ya da Oksijen Felaketi diyorlar.
02:21
That wasn't the only problem.
46
141862
1452
Tek sorun bu değildi.
02:23
Methane had been acting as a potent greenhouse gas that kept the Earth warm,
47
143314
3600
Metan o zamana kadar dünyayı sıcak tutan güçlü bir sera gazı gibi davranıyordu.
02:26
but now, the extra oxygen reacted with methane to form carbon dioxide and water,
48
146914
6011
Ama şimdi, fazla oksijen metanla tepkimeye girip karbondioksit ve su oluşturuyordu,
02:32
which don't trap as much heat.
49
152925
1740
bu da o kadar çok ısı tutmuyordu.
02:34
The thinner atmospheric blanket
50
154665
1629
Daha ince atmosferik örtü,
02:36
caused Earth's first, and possibly longest, ice age,
51
156294
3650
dünyanın ilk ve muhtemelen en uzun buzul çağına yol açtı,
02:39
the Huronian Glaciation.
52
159944
1821
Huronian Buzul Çağı.
02:41
The planet was basically one giant snowball
53
161765
2131
Gezegen, birkaç yüz milyon yıl boyunca
02:43
for several hundred million years.
54
163896
2227
koca bir kartopu gibiydi.
Zamanla, hayat uyum sağladı.
02:46
Eventually, life adjusted.
55
166123
1922
02:48
Aerobic organisms, which can use oxygen for energy,
56
168045
3320
Oksijeni enerji için kullanabilen aerobik organizmalar,
02:51
started sopping up some of the excess gas in the atmosphere.
57
171365
3532
atmosferdeki gaz fazlasını emmeye başladılar.
02:54
The oxygen concentration rose and fell
58
174897
2118
Oksijen derişimi yükseldi ve düştü,
02:57
until eventually it reached the approximate 21% we have today.
59
177015
4080
en sonunda bugün sahip olduğumuz yaklaşık %21 değerine geldi.
03:01
And being able to use the chemical energy in oxygen
60
181095
2780
Oksijendeki kimyasal enerjiyi kullanabilme becerisi,
03:03
gave organisms the boost they needed to diversify
61
183875
2951
canlılara, çeşitlenmek ve daha karmaşık formlara evrilmek için
03:06
and evolve more complex forms.
62
186826
2389
ihtiyaç duydukları desteği verdi.
03:09
Cyanobacteria had a part to play in that story, too.
63
189215
3202
Siyanobakterilerin bu hikâyede de rolü var.
03:12
Hundreds of millions of years ago,
64
192417
1778
Yüzlerce milyon yıl önce,
03:14
some other prehistoric microbe swallowed a cyanobacterium whole
65
194195
4543
başka bir tarih öncesi mikrop, endosimbiyoz denilen bir süreçle
03:18
in a process called endosymbiosis.
66
198738
2818
bir siyanobakteriyi bütün olarak yuttu.
03:21
In doing so, that microbe acquired its own internal photosynthesis factory.
67
201556
4480
Mikrop bunu yaparak, kendi dâhili fotosentez fabrikasını kazandı.
03:26
This was the ancestor of plant cells.
68
206036
2970
Bu hücre bitki hücrelerinin atasıydı.
Ve siyanobakteriler de bugün fotosentez yapan organel olan
03:29
And cyanobacteria became chloroplasts,
69
209006
3130
03:32
the organelles that carry out photosynthesis today.
70
212136
3192
kloroplastlara dönüştü.
03:35
Cyanobacteria are still around in almost every environment on Earth:
71
215328
4139
Siyanobakteriler bugün hâlâ dünyadaki tüm ortamlarda bulunuyor:
03:39
oceans,
72
219467
840
Denizler,
03:40
fresh water,
73
220307
898
tatlı su,
03:41
soil,
74
221205
811
toprak,
güney kutbu kayaları,
03:42
antarctic rocks,
75
222016
1151
03:43
sloth fur.
76
223167
1192
tembel hayvan kürkü.
03:44
They still pump oxygen into the atmosphere,
77
224359
2039
Hâlâ atmosfere oksijen pompalıyorlar
03:46
and they also pull nitrogen out to fertilize the plants they helped create.
78
226398
4639
ve yaratımına yardımcı oldukları bitkileri verimlileştirmek için de azotu çekiyorlar.
Onlar olmadan dünya üzerindeki hayatı tanıyamazdık.
03:51
We wouldn't recognize life on Earth without them.
79
231037
2180
03:53
But also thanks to them,
80
233217
1220
Ama yine onlar yüzünden
03:54
we almost didn't have life on Earth at all.
81
234437
2161
dünyada neredeyse hayat kalmıyordu.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7