From Aaliyah to Jay-Z: Captured moments in hip-hop history - Jonathan Mannion

Çeviri: Orkuncan Okumuş Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

This is The Notorious B.I.G., 1995,

Bu The Notorious B.I.G, 1995 yılı,

the Palladium nightclub, New York City.

New York'taki Palladium gece kulübü.

What really I want to talk about is

Bahsetmek istediğim asıl konu kendimi adadığım şey,

my dedication, my 100% focus,

%100'lük odak noktam

and finding something that I love,

ve sevdiğim bir şeyi keşfetmem,

my passion point.

temel tutkum.

I fought to be on this stage,

Bu sahnede olmak,

to be able to stand next to Lil' Kim

Lil' Kim'in yanında durmak

and take all these pictures to create

ve asıl olan fotoğrafı yaratmak amacıyla

one definitive photo.

tüm bunları çekmek için çok uğraştım.

A photo that was the most important

Çektiklerimin tümü içinde

of anything that I took.

en önemlisi olan fotoğraf.

And I really wanted it for future generations

Bunu gerçekten de sonraki nesillerin bu odada olan

to be able to feel the energy that was in that room,

ve kuşkusuz sizin de hissettiğiniz enerjiyi

and certaintly you can feel that right there.

hissedebilmeleri için istedim.

I'm a photographer, this is what I do for a living.

Bir fotoğrafçıyım, yaşamak için yaptığım iş bu.

I chase these moments,

Asla aynı şekilde

these fractions of seconds,

tekrarlanmayacak olan bu anları,

that will never be the same again.

kısacık zamanları kovalıyorum.

You can't take this picture again because I took it,

Bu fotoğrafın aynısını çekemezsin çünkü zaten çektim,

and he's no longer with us, sadly, rest in peace.

ne yazık ki artık bizimle değil, huzur içinde yatsın.

The definitive portrait of that person, in that moment,

Bu kişinin bu andaki tam da bu portresi benim her seferinde

is what I strive for every single time out,

yakalamak için uğraştığım şey, gözlerinizi kapatıp

like when you close your eyes

Jay-Z'nin görüntüsünü

and think of a picture of Jay-Z,

düşündüğünüzdeki gibi,

I want it to be my picture.

onun benim tasvirim olmasını istiyorum.

So far, so good.

Şimdilik işler iyi gitti.

Eight album covers for Jay-Z later,

Jay-Z için sekiz albüm kapağı çekimi,

I'm not doing too bad.

hiç fena değil.

Aaliyah. Gorgeous and amazing,

Aaliyah. Muhteşem ve inanılmaz.

and I really spent proper time with her,

Onunla konuşarak,

conversing, having a conversation,

sohbet ederek, iletişim kurarak

connecting to her,

kaliteli zaman geçirdim,

which I find is a big part of my work.

bu da işimin büyük bir parçası.

That connection, to be able to have a conversation,

Bu bağ, sohbet etme olanağı, harika çalışmalar

to say you're doing great,

yaptığını söylemek,

to say why I want a certain picture and a certain attitude.

neden belirli bir görünüm ve belirli bir poz istediğimi anlatmak.

In this moment, we talked about shooting in the Caribbean,

O anda Karayipler'de çekim yapmaktan bahsetmiştik

and it's sort of a passion point for me,

ve bu da benim temel bir tutkum sayılır,

Caribbean culture, Trinidad, Barbados, Jamaica,

Karayipler kültürü, Trinidad, Barbados, Jamaika.

and I said, "We should do a photo shoot there

"Orada bir çekim yapmalıyız,

because I think it would be incredible."

bence inanılmaz olur." dedim.

And she said, "Yeah, you know, let's do it."

O da, "Evet, yapalım." dedi.

You know, as we're taking these beautiful pictures,

Bu güzel fotoğrafları çekerken

all this is happening,

bunlar oluyordu,

I'm continuing to converse with her and really connect.

onunla sohbet etmeye ve iletişim kurmaya devam ediyordum.

So, she believed in my vision at that moment,

O an benim bakış tarzıma inandı,

you know, even while all the work was happening

çalışma devam ederken

there was a human connection that happened.

aramızda bir bağ ortaya çıktı.

At the end of the day,

Günün sonunda

I have people sign Polaroids

Polaroid'leri çektiğim kişilere imzalatırım,

just as kind of a diary for myself.

kendim için bir hatıra defteri gibi.

And she wrote,

O da şöyle yazdı:

"I can't wait for the Caribbean. I'll see you then."

"Karayipler'i dört gözle bekliyorum. Görüşmek üzere."

(Exhales)

(Derin bir nefes)

You've got to take a breath. You've got to take a breath.

Burada bir nefes almak gerekiyor.

She's missed incredibly.

Onu çok özlüyoruz.

And I think what the reminder is

Sanırım bize bunları anımsatan şey

that these moments are really precious,

bu anların çok değerli olması

and you really have to take the time to connect to them,

ve onlarla bağlantı kurmak, o sürecin bir parçası olmak,

to be part of that process,

o an insanların yaşamında fark yaratmak için

to make a difference in people's lives in that moment.

zaman ayırmanın gerekmesi.

You never know how you're affected by somebody,

Birinin sizi ne şekilde etkileyeceğini bilemezsiniz,

clearly I am, you can see it,

gördüğünüz gibi bunun bir örneği de benim,

but you never know how you affect that person,

o kişiyi ne şekilde etkileyeceğinizi,

how you make that moment a little more important for them.

o anı onun için nasıl biraz daha önemli kılacağınızı bilemezsiniz.

This is my good friend Drake.

Bu arkadaşım Drake.

I had the opportunity to work with him

Onunla FADER dergisi için

for the FADER magazine.

çalışma olanağım oldu.

He is a beast and one of my favorites.

Çok yetenekli ve favorileri isimlerimden biri.

He's my friend.

Aynı zamanda arkadaşım.

I shot him for three different days,

Onunla üç ayrı günde çekim yaptık,

two in New York, and he had just signed his record deal.

ikisi New York'taydı ve albüm anlaşmasını henüz yapmıştı.

He said, "What's most important to me

"Benim için en önemlisi

is going home to Toronto to celebrate with my family."

Toronto'ya eve gidip bunu ailemle kutlamak." dedi.

So, we went home. We flew home.

Uçakla eve gittik.

And he said, "I've got to do a pit stop.

"Bir mola vermem lazım.

I've got to go see my grandmother in the afternoon,

Öğleden sonra büyük annemi görmem gerek,

and so you probably don't want to bother with that."

muhtemelen zahmet etmek istemezsin." dedi.

I said, "It would be an honor to meet your grandmother."

"Büyük annenle tanışmak bir onur olur." dedim.

I asked for what I wanted.

Bunu istediğim için rica ettim.

I asked for access that nobody else had

Kimsenin elde etmediği bir erişim hakkını rica ettim

because this is what makes a photographer sort of greater,

çünkü bu bir fotoğrafçıyı daha da büyük yapan bir şey,

to have a picture that somebody else doesn't have.

kimsenin çekmediği birinin fotoğrafı çekmek.

We want these unique moments.

Bu eşsiz anlara sahip olmak istiyoruz.

I asked for these moments, right?

Bu eşsiz anları istedim.

And I'm reminded of a story.

Hatırladığım bir olay var.

He said, "Grandma, I just got millions of dollars.

"Büyük anne, milyon dolarlarım oldu.

I just signed a record deal.

Albüm anlaşması yaptım.

I've got millions of dollars

Cash Money Universal

from Cash Money Universal and Young Money."

ve Young Money'den milyonlarca dolar aldım." dedi.

And she said, "A million dollars?"

"Bir milyon dolar mı?" dedi.

He said, "No Grandma, millions of dollars. What do you want?"

"Hayır, büyük anne. Milyonlarca dolar. Ne istersin?" dedi.

And she said, "I want a kiss, and I want a hug."

"Bir öpücük ve sarılma istiyorum." dedi.

Again, the reminder of, like, why we do this.

Bu olay bunu neden yaptığımızı bize tekrar hatırlattı.

It also revealed for me another layer of Drake as a character,

Bu benim için Drake'in kişiliğinin bir katmanını açığa çıkardı ve bu adamın

and how important this guy is,

verdiği mesajın ne kadar önemli

you know, his message.

olduğunu gösterdi.

He's not just about the limelight and self-serving.

Yalnızca ilgi odağı ve kendi lehine çalışan biri değil.

He's connected to these moments

Bir fotoğrafçı olarak

as much as I was connected to this moment as a photographer.

şimdiki anla bağım olduğu kadar onun da bu tür anlarla bağı var.

I know everybody does this everyday,

Biliyorum, bunu herkes her gün yapıyor,

they ask DMX to get in a pool of blood.

DMX'ten bir kan havuzuna girmesini istiyorlar.

This was my challenge this day.

O günkü mücadelem buydu.

I needed to get him to see my vision.

Onun benim bakış şeklimi görmesini sağlamalıydım.

I was very clear in what I wanted for

"Flesh of My Flesh, Blood of My Blood"

"Flesh of My Flesh, Blood of My Blood,"

albümü için ne istediğim

which was his album cover.

konusunda nettim.

You know, I envisioned photographs of him in this pool of blood,

Zihnimde kan havuzu içindeki fotoğraflarını,

just making these things happen, you know?

nasıl olacağını canlandırdım.

And what was difficult was he didn't see it

Zor olan kısımsa onun bunu tam olarak

the same way I saw it, right?

benim gördüğüm şekilde görmemesiydi.

He walked in, and he had these pants on. Brand new pants.

İçeri girdi, üstünde yepyeni pantolonu vardı.

Everybody feels fresh when they have brand new pants on, right?

Üstünde yeni pantolonu varken herkes iyi hisseder.

He said, "I'm not getting in that pool of blood."

"O kan havuzuna girmem." dedi.

I said, "Oh yes, you're going to get in that pool of blood."

"O kan havuzuna gireceksin." dedim.

You know? And he said,

O da şöyle dedi:

"No, my dogs, I'm not getting in that pool of blood."

"Hayır dostum, o kan havuzuna girmiyorum."

And I said, "My dude, you're going to get in that pool of blood."

"Dostum, o kan havuzuna giriyorsun." dedim.

And in a bold statement, using all the psychology knowledge

Kendinden emin bir ifadeyle, Kenyon Koleji eğitimimdeki

that I had from my schooling at Kenyon College,

tüm psikoloji bilgisini kullanarak,

I dropped my pants in front of 40 people on a set

setteki 40 kişi önünde pantolonumu indirdim,

that all were, like, stunned.

herkes afallamıştı.

DMX laughed.

DMX güldü.

He said, "Alright, my dude,

"Tamam, dostum.

put your pants back on, and I'll get in the blood."

Giy pantolonunu, kan havuzuna giriyorum." dedi.

One of the most epic photos that we've ever created

Hip-hop'ın o dönemi içinde çektiğim

in this hip-hop movement.

en efsanevi fotoğraflardandı.

I'm on home soil. I'm in New Orleans.

Memletimde, New Orleans'tayım.

We've got to give love to Lil Wayne.

Lil Wayne'e sevgiler sunmamız gerek.

Lil Wayne is an incredible MC,

Lil Wayne inanılmaz bir rapçi

and the biggest point that I want to drive home here

ve bu noktada vurgulamak istediğim asıl konu

is about the opportunity to create

birinin sahip olacağı mirası

somebody's legacy with them,

onunla birlikte oluşturabilmek,

to take pictures, to see them grow.

fotoğrafı çekmek, yükselmesini izlemek.

It was about trust in the moment

Bu o anki güvenle

and understanding that you could make a difference,

ve bir fark yaratabileceğini kavramakla,

have a communication,

iletişim kurmakla,.

see somebody elevate and move forward,

birinin yükselişi ve ilerlemesini görmekle,

to take a variety of different pictures, you know?

çeşit çeşit fotoğraflar çekmekle ilgiliydi.

Him in a spacesuit.

Uzay kıyafeti içindeyken.

He's a Martian, you know, what can I say, you know?

O bir Marslı, ne diyebilirim ki, öyle.

But it was about seeing his growth,

Bu onun yükselişini görme,

and having an important role

önemli bir rol oynayabilme,

and communication with this guy in the moment.

o an bu adamla bir iletişim kurma meselesiydi.

DJ Quick once said, "Isn't it incredible

Bir keresinde DJ Quick,

how you make people see your vision in hip-hop?

"İnsanların hip-hop'a bakış şeklini görmesini sağlaman inanılmaz değil mi?

The way that people look at hip-hop is through your eyes."

İnsanların hip-hop'a senin gözünden bakması." dedi.

I'm really, really proud of what I've created,

Yarattığım, yaptığım şeyden çok gurur duyuyorum

what I've done, and passionately working

ve sürekli kaliteli işler yapmak için

to make quality work constantly.

tutkuyla çalışıyorum.

It's not about taking a photo.

Bu yalnızca fotoğraf çekmekten ibaret değil.

For me, it's about giving a photo

Benim için bu, bu fotoğraflara inanç besleyenlere

to people that believe in it so much. Thank you.

bir fotoğraf sunmakla ilgili. Teşekkürler.