This is what happens when you hit the gas - Shannon Odell

Çeviri: Asmin Ece Simsek Gözden geçirme: Emel Çırakoğlu

In 2015, two men drove a Volkswagen across the continental United States

2015 yılında iki adam, sadece 100 galonun biraz üzerinde yakıtla,

ABD’yi boydan bola dolaştılar.

on just over 100 gallons of fuel.

Their 81-mile-per-gallon performance doubled the car’s estimated fuel rating,

Galon başına 81 mil performansları, aracın tahmini yakıt tahminini ikiye katladı,

and set the record for the lowest fuel consumption ride of a diesel car.

ve bir dizel otomobilin en düşük yakıt tüketimli sürüşü olarak rekor kırdı.

The duo call themselves hypermilers

İkili kendilerine “hypermilerlar” adını verdiler.

and are experts in techniques that maximize a car’s fuel efficiency,

ve “nabız-ve-kayma” gibi, bir aracın yakıt verimliliğini en üst düzeye çıkaran

such as the pulse-and-glide.

teknikler konusunda uzmanlardır.

In the pulse, drivers accelerate slowly

Nabızda, sürücü amaçlanan hızın biraz üzerinde gidene kadar yavaşça hızlanır.

until they’re traveling slightly above their intended speed.

They then slowly release the throttle and glide,

Sonrasında gazı yavaşça serbest bırakır ve kayar, ta ki amaçlanan hızın

until they’re slightly below, and repeat.

biraz altına gelene kadar.

Sonra tekrar eder.

To understand why this strategy saves fuel,

Bu stratejinin neden yakıt tasarrufu sağladığını anlamak için,

we first need to unpack what exactly is going on beneath a car's hood.

önce bir arabanın kaputunun altında tam olarak ne olup bittiğini çözmemiz gerekir.

Non-electric cars run on internal combustion engines,

Elektrikli olmayan arabalar içten yanmalı motorlarla, yani ICE ile çalışır.

or ICEs.

Cars are often advertised as sporting a 4-, 6-, or 8-cylinder engine,

Otomobiller genelde 4, 6 veya 8 silindirli bir motora sahip olarak pazarlanırlar,

which refers to this device's main components.

ki bu da motorun ana bileşenlerini ifade eder.

Within each of these cylinders is a piston,

Bu silindirlerin her birinin içinde bir piston vardır.

which moves up and down,

Piston, aşağı yukarı haraket eder,

spinning a bar known as a crankshaft,

böylece krank mili denilen demir çubuğu döndürerek,

effectively converting linear motion into a rotary motion

doğrusal hareketi etkili bir şekilde

tekerlekleri hareket ettirebilecek bir dönme hareketine dönüştürür.

that can drive the wheels.

What powers these pistons’ movements

Bu pistonların hareketlerine güç veren şey

is what gives these engines their namesake: combustion.

bu motorlara adını veren şeydir:

yanma.

As the piston lowers, air and fuel are sprayed into the cylinder’s chamber.

Piston alçaldıkça, silindirin haznesine hava ve yakıt püskürtülür.

Then as the piston rises, this air and fuel mixture is compressed.

Daha sonra piston yükseldikçe, bu hava ve yakıt karışımı sıkıştırılır.

In gasoline engines, a spark is introduced,

Benzinli motorlarda, gazı ateşleyen bir kıvılcım ortaya çıkar.

igniting the gas.

In diesel engines, the compression alone creates a mini explosion.

Dizel motorlarda, sıkıştırma mini bir patlama yaratır.

This combustion causes an immediate increase in temperature and pressure,

Bu yanma, sıcaklık ve basınçta ani bir artışa neden olur ve pistonu aşağı iter,

propelling the piston down, as it starts the cycle again.

ve bu döngüyü yeniden başlatır.

The gas pedal controls the amount of air and subsequent fuel

Gaz pedalı, hazneye salınan hava miktarını ve sonrasında gelen yakıtı kontrol eder.

released into the chamber.

The more fuel in the chamber, the more powerful the combustion,

Haznede ne kadar fazla yakıt olursa, yanma o kadar güçlü olur,

making the crankshaft rotate faster.

ve krank milinin daha hızlı dönmesini sağlar.

Driving down the highway, ICE cars spark thousands of blasts per minute.

Otoyolda sürülen ICE arabalarında dakikada binlerce patlama meydana gelir.

But explosion-power driving is pretty inefficient,

Ancak patlama gücüyle sürüş oldukça verimsizdir,

as much of the energy generated is lost to heat.

çünkü üretilen enerjinin çoğu ısıya kaybedilir.

In fact, only 16 to 25% goes towards moving the wheels.

Esasen, sadece %16 ila 25′i tekerlekleri hareket ettirmeye gider.

These explosions also create CO2,

Bu patlamalar aynı zamanda karbondioksit oluşturur,

and ICE engines produce 15% of the total global carbon emissions.

ve ICE motorları toplam küresel karbon emisyonlarının %15′ini üretir.

The pulse-and-glide can increase efficiency for two reasons.

Nabız ve kayma, iki nedenden dolayı verimliliği artırabilir.

First, when accelerating to higher speeds during the pulse,

İlk olarak, nabız sırasında daha yüksek hızlara çıkarken,

the engine works at a higher efficiency

motor sabit bir düşük hızda seyahat etmeye kıyasla daha yüksek verimlilikte çalışır.

compared to traveling at a constant lower speed.

And second, modern car engines shut off fuel injection or idle,

İkincisi, modern otomobil motorları yavaşlarken

yakıt enjeksiyonunu veya rölantiyi kapatır.

when decelerating.

Meaning that as the car glides,

Yani araba kayarken,

the wheels are driven by inertial energy, rather than combustion,

tekerlekler yanma yerine eylemsizlik momentiyle hareket eder

ultimately saving fuel.

ve sonuçta yakıt tasarrufu sağlar.

But even at their peak performance,

Ancak en yüksek performanslarında bile,

ICE hypermilers can’t compete with the true champion of fuel efficiency rides:

ICE hypermilerları, yakıt verimliliği sürüşlerinin gerçek şampiyonu olan

the electric vehicle.

elektrikli araçlarla rekabet edemez.

Many EVs run on induction motors, which have two main parts:

Birçok elektrik araç, iki ana parçaya sahip asenkron motorlarda çalışır:

a stator and a rotor.

stator ve rotor.

The stator is a series of rings, with copper wires wrapped around it.

Stator, etrafına bakır teller sarılmış bir dizi halkadan oluşur.

By conducting electricity at variable rates,

Değişken hızlarda elektrik ileterek,

these wires create a rotating magnetic field.

bu teller dönen bir manyetik alan oluşturur.

This field induces the rotor with electrical current,

Bu alan, rotoru elektrik akımıyla indükleyerek

causing it to spin, and driving the motion of the wheels.

dönmesine ve tekerleklerin hareket etmesine neden olur.

For EVs, pressing on the accelerator changes the frequency of current

Elektrikli araçlarda gaz pedalına basmak

statorun tellerine iletilen akımın frekansını değiştirir,

driven into the wires of the stator,

in turn increasing the rate at which the rotor spins.

dolayısıyla da rotorun dönme hızı artar.

By utilizing battery power rather than gasoline,

Benzin yerine batarya gücünü kullanarak,

65 to 69% of the energy consumed by EVs

elektrik araçlar tarafından tüketilen enerjinin %65 ila 69′u

goes directly to moving the wheels.

doğrudan tekerlekleri hareket ettirmeye gider.

And since EVs don't create explosions, fewer parts are needed below the hood.

Elektrikli araçlar, patlama yaratmadığından,

kaputun altında daha az parçaya ihtiyaç duyarlar.

While a typical ICE vehicle has over 2,000 moving parts

Tipik bir ICE aracı, yanmayı kontrol altına almak,

to help contain, cool, and maintain combustion,

soğutmak ve korumak için 2000′den fazla hareketli parçaya sahipken,

a typical EV has about 20.

tipik bir elektrikli araç, yaklaşık 20 taneye sahiptir.

EVs are completely changing the hypermiling game

Elektrikli araçlar şu an hypermiling oyununu tamamiyle değiştiriyorlar,

as drivers compete to travel the farthest on the fewest kilowatt-hours.

çünkü sürücüler en az kilowatt-saatle en uzağa gitmek için yarışmaktadırlar.

And records will likely only get more impressive,

Ve elektrikli araç motorlarının tasarımı yenilikçi enerji tassaruflu cihazlara

as the design of EV motors allows for the introduction

izin verdiği için, sonuçlar muhtemelen gittikçe daha etkileyici hale gelecektir.

of innovative energy-saving devices.

For example, most EVs utilize regenerative braking,

Örneğin, çoğu elektrikli araç, normalde sürtünme nedeniyle kaybedilen enerjinin

where energy normally lost to friction is conserved.

korunduğu rejeneratif frenleme sistemi kullanır.

As the car slows, the electric motor operates in reverse,

Otomobil yavaşladıkça, elektrik motoru ters yönde çalışır,

capturing the vehicle’s kinetic energy to recharge the battery.

ve aracın kinetik enerjisini aküyü yeniden şarj etmek için kullanır.

Some companies are even equipping EVs with rooftop solar panels,

Hatta bazı şirketler elektriki araçların çatılarını güneş panelleriyle donatıp

further increasing their range.

menzillerini daha da arttırmaktadırlar.

Since they don’t burn fuel, EVs have zero tailpipe emissions.

Yakıt yakmadıkları için, elektrikli araçların egzoz borusu emisyonları yoktur.

That’s not to say they’re always carbon neutral.

Ancak bu, her zaman karbon nötr oldukları anlamına gelmez.

EVs require regular charging of their batteries,

Elektrikli araç bataryalarının düzenli olarak şarj edilmesi gerekir,

meaning their emission profile is only as clean

yani emisyon profilleri, sadece fişteki elektrik şebekesi kadar temizdir.

as the electric utility they plug into.

So as global grids continue to shift towards renewable sources,

Bu yüzden, küresel şebekeler yenilenebilir kaynaklara doğru kaymaya devam ettikçe,

EVs are also becoming greener,

elektrikli araçlar da daha yeşil hale geliyor,

making them an even more attractive, hyper-efficient option.

ve bu da onları daha da çekici, hiper verimli bir seçenek haline getiriyor.